Sevgi ve Merhamet
Bir gün Medine’nin çocukları Peygamber Efendimiz’in (sas) önünü kesiyor, etrafını kuşatıyor. ‘Sen bizim esirimizsin, bedel vermeden bırakmayız, rehin aldık, gidemezsin’ diyorlar. Efendimiz, hiç kızmıyor.
Onlarla şakalaşıyor, gülümsüyor. Hz. Bilal’i evine gönderip çocuklara dağıtmak üzere bir şeyler getirtiyor. ‘Bunları versem beni azad eder misiniz?’ diyor. Çocuklar kabul edince ‘Kardeşim Yusuf’tan daha ucuza gittim.’ diyor.
Sevgi, sevilene yakınlık kazandırır, küçük kusurları örter. Hazreti Peygamber, kendisini candan seven bazı sahabîlerin yaptıkları küçük kusurların kendisine şikayet edilmesi üzerine, şikayet edenlere, “O, Allah’ı ve O’nun Resûlü’nü seven birisidir.”
Seven, sevdiğinin dertlerini paylaşır. Seven, her şeyiyle sevdiğine benzemek ister. Bunun sonucunda bazen isteyerek bazen de istemeyerek sevgilisinin dertleri ile dertlenir. Allah Resûlü, kendisini çok sevdiğini söyleyen bazı sahabîlere sıkıntılara hazır olmaları gerektiğini, çünkü Allah’ı ve O’nun Peygamberi’ni çok sevenlerin dünya hayatlarında büyük sıkıntılarla imtihan edileceklerini haber vermiştir. Âşık sevdiğinin derdine ortak olduğunda görünüşte sıkıntı içinde olsa da gerçekte vuslat kapılarını aralamıştır.
İslam Ahlâkı