(http://img214.imageshack.us/img214/2363/users560jg6.jpg)
Söyleyecek hiçbir şeyin yoksa, susmaya ne dersin?
Söyleyecek sözü olanları dinlemeye, anlamaya ne dersin?
Kitap sayfalarının arasında dolaşmaya…
Kâinatı okumaya…
Suratını okşayan rüzgârı, saçlarını ıslatan yağmur damlasını, ayaklarındaki kum tanelerini hissetmeye…
Güneşin batışını, hayata dair anlatacakları olan bir filmi, yıldızları, uzaklaşan bir gemiyi izlemeye…
Hastanedeki hastaları, cezaevlerindeki mahkûmları, kabristandaki mezar taşlarını görmeye…
Yollardaki bir taşı, bir düşeni, bir kendini kaybedeni kaldırmaya ne dersin?
Biraz düşünmeye, geçmişe, geleceğe gitmeye…
Sorular sormaya, hayata, kendine, dünyaya dair…
Kafa yormaya, hep ertelediğin konularda…
Bir cevap bulmaya, bir cevap veren bulmaya; içinden çıkamadığın problemlere dair…
Söyleyecek hiçbir şeyin yoksa, söyleyecek bir şeyi olanlardan bir şeyler öğrenmeye ne dersin?
Bugüne kadar söylenmiş sözlerin üzerinde durmaya; kiminin altını kırmızı, kiminin mavi, kiminin siyah kalemle çizmeye; kiminin üstünü çizmeye, kimine bir harf, bir kelime, bir ünlem eklemeye ne dersin?
Yeni bir şey söylemeyeceksen, daha önce söylenmiş sözleri bu kadar yüksek sesle, bu kadar kendi keşfinmiş gibi bağıra bağıra söylememeye ne dersin?
Kendini biraz hesaba çekmeye, cevaplarının doğruluğunu kontrol etmeye, hatalarını kabul etmeye…
Biraz bozmaya ezberlerini…
Biraz değiştirmeye kurduğun cümleleri…
Teslim bayrağını çekmeye…
Yeni şeyler öğrenmeye…
Yeni şeyler söylemek için susmaya…
Ama susarken de içine hiçbir ima katmadan, sadece susmaya…
Bir şey biliyormuş gibi değil. Kâle almıyormuş gibi değil. Kendini ağırdan satıyormuş gibi de değil. Gümüş olan söze tercih edilesi bir altın değerinde olduğundan hiç değil…
Daha yolun başındaymış, daha öğrenecek çok şeyi varmış, söyleyecek hiç ama hiçbir şeyi yokmuş gibi susmaya…
Bir “Konuşursam yer yerinde oynar havasında” değil. “Fırtına öncesi sessizlik” gibi de değil. Sesini akort ediyormuş gibi hiç değil.
Söyleyecek sözü olmayan herhangi bir insan gibi…
Susmaya ne dersin?
Murat ÇETİN
Tamam Derim : )
emeğine sağlık tşkrler ;)
çok güzeldi
Tam bizim siteye göre derim. :)
Ellerine saglık kardeşim.
Ben teşekkür ederim.
Sadakat Üyeleri susarken bir bildikleri varmış demek:)
çok güzel :emek
sadakat üyeleri bence susmuyo,sessiz ve derinden gidiyo
Teşekkürler Ber-ceste
Susmayı seven bir olarak ben de varım derim :)Teşekkürler Ber-ceste.:)
Hayat, bazen "sus tadında" bir yolculuktur..Ve bu yolculuk her daim insana bir ihtiyaç, bir azıktır..Dünyada yolcu misal yaşayan insana bir dinlenme, bir tefekkür arası, bir hikmetler hazinesine dalıştır..Susanın gönlüne hikmeti yerleştirir Mevla..Sus belkide lisan-ı hâl ile en güzel duadır...
Söz insanın terazisidir. Fazlası ziyan, azı vakardır.
Bir söz söylerken hem kendi, hem de karşımızdakinin ahiretini düşünerek konuşmak gerek.
Alıntı YapBir söz söylerken hem kendi, hem de karşımızdakinin ahiretini düşünerek konuşmak gerek.
Her sözümüzde bu cümleyi hatırlayabilsek..
Alıntı yapılan: Ber-ceste - 06 Ağustos 2008, 20:39:48
...
Ama susarken de içine hiçbir ima katmadan, sadece susmaya...
Bir şey biliyormuş gibi değil. Kâle almıyormuş gibi değil. Kendini ağırdan satıyormuş gibi de değil. Gümüş olan söze tercih edilesi bir altın değerinde olduğundan hiç değil...
...
Bir "Konuşursam yer yerinde oynar havasında" değil. "Fırtına öncesi sessizlik" gibi de değil. Sesini akort ediyormuş gibi hiç değil.
Söyleyecek sözü olmayan herhangi bir insan gibi...
Susmaya ne dersin?
'Keşke!' derim. 'Keşke o kadar
erdemli olabilsek' derim. za1))
Biz susabilsek bile ya karşımızdakiyle muhatap olmamak için, ya küstüğümüz için ya da bir tavır olarak susarız herhalde. Ama yazıdaki "susmak" çok başka.
Tevazu, teslimiyet!
Netekim susduk.