Sadakat islami Forum

DİNİ KATEGORİLER => İSLAMİ SORULARINIZ VE CEVAPLARI => Konuyu başlatan: fuducuk - 01 Kasım 2008, 16:50:56

Başlık: Kur'an-ı Kerim'e inanmayan bir arkadaşımıza yardım...
Gönderen: fuducuk - 01 Kasım 2008, 16:50:56
Selâmün Aleyküm kardeşlerim.

Kur'an-ı Kerim hakkında şüpheleri olan fakat dinimizin diğer tüm saydıklarına inanan bir arkadaşımız var ve biz bu arkadaşımıza yardımcı olmak istiyoruz. Kendi çapımızda bunun böyle olmadığını anlatmaya çalıştık ancak daha net ve yerinde cevaplarla bu arkadaşımızı iknâ etmek, girmiş olduğu yanlış yoldan onu çıkarmak istiyoruz. Bizim bilgilerimiz çok az kaldı bu durumu açıklayabilmek için. Sağlam birkaç şey söyleyebilmek istiyoruz, bu yüzden sizlere danışmak istedik.

Arkadaşımız Müslümanım diyor ama Hak Kitapları nasıl olabilir de gökten inebilir diyor, en ufakta olsa bir delil istiyor. Kitapların toplum yaşamını düzeltmek için insalar tarafından yazılmış olacağını düşünüyor.

Teşekkürler...

Başlık: Ynt: Kur'an-ı Kerim'e inanmayan bir arkadaşımıza yardım...
Gönderen: kutup yıldızı - 05 Kasım 2008, 04:49:52
bence senin yapabileceğin birşey yok.
gökten nasıl inebilir sorusuyla meşgul olana kadar, etrafına bakıp da görebileceği o kadar çok delil var ki.
bence bunları kendisi görüp, kendisi karar verecek. imanın şartlarından biri. diğerlerinin tamamına inan buna inanma oldu mu şimdi. sen ona de ki; samanyolu galaksisinin yarı çapı yanlış hatırlamıyorsam 80 milyon ışık yılı. yine yanlış hatırlamıyorsam bu galaksinin merkezine 20 milyon ışık yılı mesafede güneş sistemimiz yer alıyor. yani güneş, merkür, venüs.. bu güneş sistemimiz samanyolu galaksisine bakılınca, nokta değerini bile alamıyor tabiri caizse. kaldı ki bu nedenle, güneş sistemimiz yanlış hatırlamıyorsam, samanyolu galaksisinin merkezi etrafında ne kadar zamanda tam bir tur atıyor ve yörüngesi nedir, insanoğlu bunu hesaplayamıyor, mümkün değil. kaldı ki; bir sürü galaksi sistemi var. evren uçsuz bucaksız, tarifi yok. geçen bir üyemiz bana yazmıştı yanlış hatırmaıyorsam, meali okursan yanlışa kapılırsın diye vesselam. iman ediyorsa inanacak, ya da inanmayacak ya da bir gün gelecek artık kendisi idrak edecek, vakti kalırsa. zamana karşı yarıştığını da söyleyebilirsin. yürekten inanmak var. Allah herkese, yürekten inanmayı nasip eylesin, amin.
Başlık: Ynt: Kur'an-ı Kerim'e inanmayan bir arkadaşımıza yardım...
Gönderen: Tuğra - 05 Kasım 2008, 12:22:40
Allahü teâlâ, imanın nasıl elde edileceğini bize gösteriyor. Al-i İmran suresinin 53 âyetinde,

(Ya Rabbi, senin indirdiğine inandık, Resulüne uyduk) buyuruldu. (1/ 272)

Peygamber efendimizin s.a.v., Allahü teâlâdan getirip bildirdiği şeylerin hepsine kalb ile inanıp, dil ile de söylemeye İman denir.

Bildirilenlerden birine inanmamak, hepsine inanmamak olur.Peygamber efendimiz s.a.v., Kur’an-ı kerimi açıklayarak, imanı şu şekilde tarif etmiştir:

(İman; Allah’a, meleklere, kitaplara, peygamberlere, ahiret gününe [Cennete, Cehenneme, hesaba, mizana], kadere, hayrın ve şerrin Allah’tan olduğuna ölüme, öldükten sonra dirilmeye, inanmaktır. Allah’tan başka ilah olmadığına ve benim Onun kulu ve resulü olduğuma şehadet etmektir.) [Buhari, Müslim, Nesai]

Amentü’deki 6 esastan birini inkâr eden iman etmemiş olur.  İman esasları, Allahü teâlânın kesin emridir, olmazsa olmazlardandır.

Kitapların insanlar tarafından yazıldığını idda edenler için;

Âyet-i kerimelerde mealen buyuruluyor ki:

(Kur’anı biz indirdik, elbette yine onu biz koruyacağız.) [Hicr 9]

(Kur’an, eşi benzeri olmayan bir kitaptır. Ona önünden, ardından [hiçbir yönden, hiçbir şekilde] bâtıl gelemez [hiçbir ilave ve çıkarma yapılamaz. Çünkü] O, kâinatın hamd ettiği hüküm ve hikmet sahibi Allah tarafından indirilmiştir.) [Fussilet 41-42]

(Eğer Kur’an, Allah’tan başkasından gelmiş olsaydı, içinde pek çok tutarsızlık [tenakuz, çelişki] bulunurdu. Bunu düşünemiyor musunuz?) [Nisa 82]

(Kur’anı kendisi uydurdu mu diyorlar? De ki: O halde Allah’tan gayri çağırabildiklerinizi [yardıma] çağırın da siz de onun gibi uydurulmuş on sure getirin.) [Hud 13]

Doğru imanın alameti olarak

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:

Doğru imanın alameti, kâfirleri düşman bilip, onlara mahsus olan ve kâfirlik alameti olan şeyleri yapmamaktır; çünkü İslam ile küfür, birbirinin aksidir. Bunlardan birisine kıymet vermek, diğerine hakaret ve kötülemek olur. Allah’ın düşmanlarını sevmek ve onlarla kaynaşmak, insanı Allah’a düşman olmaya sürükler. Bir kişi, kendini Müslüman zanneder. Kelime-i tevhidi söyler, inanıyorum der. Namaz kılar ve ibadet yapar. Hâlbuki bilmez ki, Allah’ın dostlarını sevmemek veya Allah’ın düşmanlarını sevmek onun imanını yok eder. (1/163)
Başlık: Ynt: Kur'an-ı Kerim'e inanmayan bir arkadaşımıza yardım...
Gönderen: Günbatımı - 13 Kasım 2008, 17:55:39

Allah muhafaza... Demek ki, Allah dostlarını sevmeyip, düşmanlarını sevmek bile imanımızın yerini tayin ediyor!..
Teşekkürler Tuğra... Bunu bilmiyordum ve öğrendiğim iyi oldu... zs2)) s4))
Başlık: Ynt: Kur'an-ı Kerim'e inanmayan bir arkadaşımıza yardım...
Gönderen: fuducuk - 13 Kasım 2008, 18:09:32

Gerçekten çok önemli bir nokta. Kaçımız bunun bilincindeyiz acaba? Bize bilmediklerimizi öğretip imânımızı tamamlamaya aracı olan herkesden Allah razı olsun...
Başlık: Ynt: Kur'an-ı Kerim'e inanmayan bir arkadaşımıza yardım...
Gönderen: kutup yıldızı - 14 Kasım 2008, 01:32:04
yalnız şu hususu da dikkate almak gerekmez mi: eksikler ve kusurlar hepimizde var. dolayısıyla sendeki bir eksiklik bir başkasında tam iken ondaki bir eksiklik de bir başkasında tam. hedef ise herkesin bu tamları toplayarak bir bütün haline gelmesi. takdir edersiniz ki; iyiler de var kötülerde var. kötüyü bilmek için kötülerle iyiyi bilmek için de iyilerle karşılaşmak lazım. kötülerle iyiler birbiriyle karşılacak ki; Allah takdir ederse belki kötülerden iyilere katılanlar olacak. belki de tam tersi de olacak. demek istediğim herkesin birbirini tamamlama durumu olabileceği için herkesle karşılaşılması lazım yani. bir de her insan bir ruh sahibi her ruhun sahibi de bir tek Allah olduğuna göre karşımızdakinin bize olan değil de tabi bu bize derken yukarıdaki tarife bakıyorum " Bir kişi, kendini Müslüman zanneder. Kelime-i tevhidi söyler, inanıyorum der. Namaz kılar ve ibadet yapar. " ve ardından da ayete bakıyorum " ...veya ’ın düşmanlarını sevmek onun imanını yok eder. (1/163) "

evinden dışarı çıkan sadece çıkarken değil adım attığı heranda euzü besmele çekmesi gerekir dersem yani onu dost sayma bunu dost sayma veya tabiri caizse sevmemek de değil kaale alma, konuşma, ilgilenme gibilerinden bakarsak duruma etrafımızda kimse kalmayacak. dolayısıyla bu ayeti sadece bu şekilde yorumlarsak yüksek bir çoğunluğa sırtımızı dönmemiz gerekir. halbu ki neydi yine bu forumda okudum o yazıyı cennetle ilgili bir konuydu. o konuda geçiyordu ve nasıldı bakayım, hani bilseydi ahiret hayatını işte o hesaplaşmanın yapılacağı günü, ufak bir sebepten dolayı... hatırladım şu imamı azamı kovalayan şahıs ile ilgili yazı.. yani burada her insan kendi nefsinden sorumlu değil mi; adam inanmıyor peygamberine, kitabına ama bir yaratıcının varlığını kabul ediyor hani ateistde değil belki de ateist ama bu konuda yani din konusunda belki konuştun mu sakıncalı biri, bu konu haricinde ise belki eksiği yok. veya çok sevdiğiniz bir arkadaşınızı ikna etmeye çalışıyorsunuz veya yakınınızı gel işte bak kıl şu namazını, ne o tayyipçi mi oldun yakıştırmaları felan.. yani gerekeni yapıyor olsak o zaman yani durum çok karmaşık bir hal alıyor bana göre. ama biliyorum ki kafirun suresi var. benim dinim bana seninki de sana. bekleyelim ve görelim. siz de bekleyin biz de bekleyelim. bu kur' an da da yazıyor zaten. görünen o ki; her günün akşamında tövbe yapmamız, namaz bitimlerindeki dualarımızı da çok iyi yapmamız, imanımız açısından faydalı olabilir, takdir Allah 'a kalıyor. Allah günahlarımızı affetsin, çok iyi bir nokta yakalamışsınız bu konuda ve benim de kafamı kurcalayan bir konuydu bu.

doğrusu foruma yazmayı düşünüyordum muhabbet olarak ama bu konunun sonuna yazayım bari. iyi bir dost namazı yok, fala merakı var, sihirbazlığa merakı var, yani saymayacağım gerisini. benim bu arkadaşımla aramı bozan ne olabilecek ne olabilir diyordum. hatta kendimize de dedik bunu biz. hiçbirşey bozamaz diyordum ama bu konudan önce de bu konudan sonra da aynı düşüncedeyim hala bir hususda aramız bozulabileceğin inancına eriştim artık. ağzımla uçan kuş mu yakalamam lazım benim, ne yapayım. insanlara birşeyler anlatmaya veya ifade etmeye çalıştığınızda, yüzlerdeki tebessümü gördüğünüz anda umutlar kırılıyor. sonra sanki yıpranmaya başlıyorsunuz biraz.. imanın yok olması ya da yok edilmesi olsa olsa bu olsa gerek. o yüzden sabırlı ve güçlü olmak lazım. bir çok dua etmeli. ben bu arkadaşıma nasıl namaz kıldırırım bir deyin bana. yoksa başlasa gerisi de zaten çorap söküğü gibi gelir de.. bizim istememiz yetmiyor ben bunu anladım.
Başlık: Ynt: Kur'an-ı Kerim'e inanmayan bir arkadaşımıza yardım...
Gönderen: Tuğra - 16 Kasım 2008, 19:32:33
Allah'ü Tealanın düşmanları inaçsızlar,Efendimiz s.a.v'me dil uzantanlar yada müctehid alimleri beğenmeyip onlara dil uzatanlar.Bunlardan uzak durmak  sözlerine itibar etmemek gerek,

günümüzde İmam-ı Azam Hz.,İmam-ı Rabbani Hz.İmam-ı Gazali Hz'leri gibi büyük müctehidlerin ictihadlarına dil uzatmaya cüret eden sözde ilim sahibi görünüşlü insanlar var.

Arkadaşın iyisi de bizleri Allah'ü Tealaya yakınlaştırandır.yinede mücadelede fayda var.