Kuranı Kerimde Biz, gökten tertemiz su indirdik." (Furkan Suresi, 48) buyruluyor. Ancak yağmur suyu tertemiz su değildir. İçerisinde çeşitli bakteriler, havadaki tozlar,partiküller bulunmaktadır. Acaba yağmur suyu öyle veya böyle temiz değilken, içerisinde çeşitli safsızlıklar bulunurken neden Kuranı Kerimde yağmur suyu için "tertemiz su" ifadesi kullanılmıştır?
Ayetleri direkt olarak mealine göre kafamızda yorumlamamamız gerektiğini bir süre önce öğrenmiştim. Durumu anlamak için ayetin tefsiri gerekir. Tefsir mealden farklıdır. Ve yoruma dayanmaz, nakil üsulu gelir. Benim ilk aklıma gelen şey gökten inen suyun tuzlu değil, insanın işine yarayacak olduğu tatlı su olduğu idi. Fakat bunu böyle düşünmek biraz önceki hata düşmek gibi birşeydi. Konuyu araştırdım ve şöyle bir tefsire ulaştım. Beden daha bilgili arkadaşlar lütfen beni bilgilendirsin.
Kaynak: http://receppiskin.blogcu.com/furkan-suresi-tefsir_2944502.html
48- O, rüzgarları rahmetinin öncesinde müjde habercisi olarak gönderdi. Size gökten arı su indirdik.
49- Amacımız bu su sayesinde ölü bir yöreyi diriltmek, yarattığımız çok sayıda hayvanın ve insanın su ihtiyacını karşılamaktır. Yeryüzündeki hayat, ya doğrudan doğruya ya da çaylar ve nehirler gibi yeryüzü sularına ya da kaynaklar, çeşmeler, kuyular gibi yerin katmanlarına sızan yeraltı sularına, dolaylı olarak yağmur sularına dayanır. Ne var ki, hayatları doğrudan doğruya yağmur sularına bağlı olanlar, yağmur sularında somutlaşan ilahi ràhmeti doğru ve eksiksiz bir şekilde algılarlar. Yağmur yağarken onlar hayatlarının bütünüyle ona bağlı olduğunu bilirler. Bu yüzden bulutları sürükleyen rüzgarları beklerler. Onunla sevinirler. Şayet yüce Allah'ın kalplerini imana açtığı kimseler olsalardı, rüzgarda somutlaşan Allah'ın rahmetini hissederlerdi.
Ayet-i kerime "Amacımız, bu su sayesinde ölü bir yöreyi diriltmek, yarattığımız çok sayıda hayvanın ve insanın su ihtiyacını karşılamaktır." şeklinde suda ki hayat unsuruna işaret ederken "Size gökten arı su indirdik." ifadesiyle de temizlik ve arınma anlamlarını ön plana çıkarıyor. Böylece hayatın üzerine özel bir gölge, temizlik gölgesi yansıtılıyor. Çünkü yüce Allah ölü yöreleri dirilten, çok sayıda insan ve hayvanın su ihtiyacını karşılayan arı su ile yerin yüzeyini yıkarken temiz ve kötülüklerden arınmış bir hayatı bahşediyor.
Ayetlerin akışı bu noktaya varınca, evrensel sahnelerin sunuluşundan kalpleri ve ruhları arındırmak için gökten inen Kur'ana dikkat çekiliyor. Bedenleri dirilten su'dan dolayı sevindikleri halde ruhları dirilten Kur'andan dolayı sevinmeyişleri vurgulanıyor.
belki biraz abes olacak ama ben yine de yazayım, yazmazsam çatlarım yoksa :-)
o zamanın yağmuru ile bu zamanın yağmuru arasındaki farkı da kıyaslamak lazım. herşeyi git gide bozuyoruz ya da taklidini yapıyoruz. bir de arı su ile saf suyu karıştırmamak lazım. yanlış mı dedim acaba, DI su yani saf su idi galiba içinde demir minerali yok. dolayısıyla demir ile temssa geçtiği anda bu su demiri kısa vadede tabiri caizse aşındırmaya başlar. içtiğimiz temiz suyun içinde bile malum bakteri var. benim bakış açım ise şu şekilde, kirlenen suyu temizleme için nasıl arıtma tesisleri kullanılıyor? dolayısıyla buharlaşıp gökyüzüne çıkan ve bulut olan su, tekrar yere düşünce tertemiz oluyor. bilmem anlatabildim mi. yani gök yüzüne bakınca artıma tesisi görebilen var mı? :-)
Denizdeki tuzlu su da buharlaştığında yağmur olarak akarken tatlı su olarak akıyor değil mi? e52))