Sadakat islami Forum

DİNİ KATEGORİLER => FIKIH VE İTİKAD => Konuyu başlatan: ücharfbeınokta - 20 Kasım 2008, 03:54:01

Başlık: Talak
Gönderen: ücharfbeınokta - 20 Kasım 2008, 03:54:01
Yeniden bir mehir tesbit ederek nikâh kıymadıkça karı ile koca arasındaki evlilik bağını kesip onları biribirinden ayıran ve nikâhtan doğan karşılıklı hak ve görevlere derhal son veren boşama türü.

Bâin talâkın üç şekilde meydana geldiğinde İslâm hukukçuları ittifak etmişlerdir (İbn Rüşd, Bidâyetü'l Müctehid, II, 61):
1- Nikâhtan sonra fakat cinsi münasebette bulunmadan ve sahih halvet olmadan yapılan boşama.

2-
Üç talak ile yapılan boşama,

3- Kadının isteği ile bir bedel karşılığında anlaşarak yapılan boşama,

Hanefiler, kinayeli veya mübalâğa ve şiddet ifade eden sözlerle yapılan boşamayı da bâin talak sayarak, maddeyi dörde çıkarmışlardır (Hayreddin Karaman, M. İslâm Hukuku, I, 303)

Bâin talak, beynûnet-i suğrâ (küçük ayrılık) ve beynûnet-i kübrâ (büyük ayrılık) olmak üzere iki kısma ayrılır. Buna hürmet-i hafife ve hürmeti galiza da denir. Bir veya iki talak ile meydana gelen bâin talaka beynûnet-i suğrâ; üç talak ile meydana gelen bâin talaka da beynûnet-i kübrâ adı verilir.  Eşini ric'î (dönülebilen) talak ile boşamış olan bir kimse, iddet müddeti (üç ay) içerisinde kararından vazgeçip evine dönmezse, bu boşama bâin talaka dönüşür ki, tekrar evlenmek isteseler, mehir ve nikâh gerekir.

Beynûnet-i suğrâ ile boşanan eşler, derhal boşanmış olduklarından birbirine mirasçı olamazlar. Koca, karının hakkı olan mehirini henüz vermemiş ise hemen ödemesi gerekir.
Bâin (bir veya iki) talakla karısını boşamış olan kimse, karısı başka biriyle evlenmeden, yeni bir mehir ve yeni bir akidle onunla tekrar evlenebilir.
Beynûnet-i kübrâ (üç talak) ile boşayan kimse ise, kadın başka biriyle evlenmeden, onunla tekrar evlenme hakkına sahip değildir (Seyyid Sâbık, Fıkhü's-Sünne, II, 277).  

Bu konuda Kur'an-ı Kerîm'de: "Boşama iki defadır. Ondan sonrası ya iyilikle tutmak veya güzellikle salmak vardır... Bundan sonra kadını tekrar boşarsa, kadın başka biriyle evlenmedikçe kendisine helâl olmaz" (el-Bakara, 2/229-230), buyurulmaktadır.
İki veya üç defa yapılan boşanmaların aynı anda veya ayrı ayrı zamanlarda yapılması önemlidir. Normal olarak boşanmaların ayrı ayrı zamanlarda yapılması gerekir. Başka bir deyimle bir iddet müddetinde yani üç ayda bir defa boşama yapılır.
Üç ay geçtikten sonra ikinci defa boşar. Bir üç ay geçtikten sonra tekrar üçüncü defa da boşarsa, beynûnet-i kübrâ meydana gelmiş olur. İslâm hukukçuları bu konuda görüş birliğine varmışlardır. Fakat, bir anda iki veya üç talak ile boşama yapılırsa, iki ve üç talak meydana gelir mi yoksa bu, bir talak mı sayılır hususunda görüş ayrılıkları vardır.
Bazıları yukarıda geçen ayetin zâhirini delil göstererek, bir anda iki defa boşarsa iki, üç defa boşarsa üç sayılır derken; diğerleri de bir anda iki veya üç defa yapılan boşamalar bir talak hükmündedir demişlerdir.
Çünkü Hz. Peygamber (s.a.s.) ve Hz. Ebû Bekir devrinde ve Hz. Ömer'in ikinci yılına kadar, aynı anda yapılmış olan iki üç veya daha fazla boşamalar, bir talak kabul edilmiştir (İbn Rüşd, a.g.e., II, 61).
Dinde kolaylık esas olduğuna göre, toplumun temelini oluşturan aile yuvasının dağılmasını önlemek için, aynı anda yapılan iki, üç veya daha fazla boşamaların bir talak sayılmasında fayda vardır. Bununla kadının mağduriyeti önleneceği gibi pişmanlık kapısı da kapatılmamış olur. (İhya.org)
Başlık: Ynt: Talak
Gönderen: ücharfbeınokta - 20 Kasım 2008, 04:07:59

Üç talak meselesi üzerinde müçtehidler ve fıkıh alimleri, birçok açıklamalarda bulunmuşlar ve bunun neticeleri hakkında mufassal bilgiler sunmuşlardır. Bu hususla ilgili fetvaları din kardeşlerimizin istifadesine arzetmeden önce kısa bir açıklama yapmakta fayda mülahaza etmekteyiz.

  a) Ayrı ayrı zamanlarda birer birer boşama yaparak üç boşamada bulunmak

  b) Önce bir, daha sonra iki talak ile üç boşama hakkını kullanmak

  c) Önce iki, sonra bir boşamada bulunmak suretiyle üç talak vermek

  d) Bir defada üç talak vermek suretiyle bütün boşama haklarını bir defada kullanmak.

   Bu sayılan şekillerin hangisinden gidilecek olursa, neticede "üç" boşama vuku bulmuş olacaktır. İslam fukahasının bu mevzua ışık tutacak bir kısım fetvalarını aşağıya alıyoruz.

1 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, karısına hitaben bir daha seninle cima edersem üç talak ile şart olsun, deyip bir ay geçince cima etmeden talak-ı bayin ile boşasa ve iddeti içinde iken tekrar nikahlasa da cinsi mukarenette bulunsa üç talak vaki olur." 

Açıklama: Üç talakı önlemenin yolu yukarıda açıklanmıştır. İddetin dolması beklenmeden nikah kıyılıp cima edildiği için boşama vaki olur.

2 - Netice Fetvalarından: "Başka bir memlekete giden kimse, bo-şamaya niyet ederek karısına hitaben, altı aya kadar gelmezsem başkasına var, deyip gitse ve (belirtilen zamanda) gelmese karısı ayrılmış olur" (H.Ec. /51)


3 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, karısına hitaben "İraden elinde olsun, istersen üç talak ile boş ol" deyip kadın sükut etse boşama vaki olmaz" (H.Ec. 1/56)

4 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Zeyd, karısını üç talak ile boşadıktan sonra "Ben, bundan önce karımı bir talak île boşamıştım, iddeti dolmuştu" deyip kadın da bu sözü doğrulasa itibar olunmaz" (H.ec. 1/56)

5 - Abdürrahim Fetvalarından: "İraden elinde olsun" dediğinde kadın boşanmayı ihtiyar etmese (koca) daha sonra "üç talak ile boş ol" dese, üç boşama meydana gelmiş olur" (H.Ec. 1/55)

6 - Behce Fetvalarından: "Bir kere "Şart olsun" deyip de üç talaka niyet eylese, bir boşama vaki olur" (H.Ec. 1/50)

Açıklama: Üç talakın vukuu için sadece kalben niyet etmek kafi değildir. Ya sarahaten üç sayısını söylemek veya üç sayısını ifade eden bir işaretle boşama yapmak gerekir.

7 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, taldk-ı bayin ile boşamış olduğu kadına, iddeti içinde üç talakla boş ol dese üç boşama meydana gelmiş olur" (H.Ec. 1/51)

Açıklama: Talak-ı bayin, hanımı ile gerdeğe girmeden önce, sarih veya kınai lafızlardan biri ile yapılan boşama veya gerdeğe girdikten sonra sen mübanesin, seni ibane ettim, gibi beynuneti ifade eden lafızlardan biri ile vukuu bulan boşamalardır.

Talak-ı bayin ile yapılan boşamada, henüz iddet dolmadan, karısını iki veya üç talakla boşasa, söylediği sayıya göre boşama meydana gelir.

8 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, karısına beş talakla boş ol dese, üç boşama meydana gelir" (H.Ec. 1/51)

Açıklama: Hür bir erkeğin boşama hakkı en son üç defadır. Bundan fazla söylenmesi halinde üç talak vaki olur, geri kalanı lağv olur.

9 - Abdürrahim Fetvalarından: "Bir erkek karısına (bitaben) "Eğer istersen benden üç talakla boş ol" dese kadın da sükut edip ağlasa boş olmaz" (H.Ec. 1/52)

Açıklama: Kadının ağlaması, duyduğu haberden razı olmadığı ve boşanmak istemediğini ifade eder. Bu sebeple, boşama vaki olmaz.

10 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, karısına "Birden üçe kadar boş ol" dese, iki boşama vaki olur" (H.Ec. 1/52)

Açıklama: Sayılarla ifade edilen hususlarda, sınır teşkil eden rakam, kastedilen sayıya dahil olmaz. Bu sebeple ancak iki boşama vaki olur.

11 - Abdürrahim Fetvalarından: "İki karısı olan Zeyd, hanımlarına hitaben, eğer falan yere giderseniz üçer talakla boş olun, dediğinde biri gidip diğeri gitmese boşama meydana gelmez" (H.Ec. 1/66)

Açıklama: Kocanın hitabında her iki kadın müşterek bulunduğundan ancak ikisinin gitmesi ile üç talak meydana gelir. Fakat birisinin gitmesi ile şart tam olarak tahakkuk etmediğinden, üç boşama meydana gelmez.

12 - Ali Efendi Fetvalarından: "Karısını boşamış olan bir kimseye, "Hanımını bir talakla mı boşadın?" diye sorulduğunda, "Bir, iki, üç, dört" diye cevap verse ailesi üç talakla boşanmış olur" (H.Ec. 1/67)

13 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd'e "Falan işi işlersen karın üç talakla boş olsun mu?" dediklerinde "Olsun" deyip o işi yapsa, karısı üç talakla boş olur" (H.Ec. 1/69)

14 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, "Karım Hind'in üzerine evlenecek olursam talak-ı selase üzerime olsun" deyip daha sonra Zeyneb'i nikahlasa ikisinden birisi üç talakla boş olup, Zeyd'e hangisinin boş olduğu açıklatılır" (H.Ec. 1/71)

15 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, hanımlarına hitaben, "Eğer falan şeyi yaparsanız üçer talakla benden boş olun" deyip, (sonra bu durumdan kurtulmak için) zevcelerini talak-ı bayın ile boşayıp, iddet olduktan sonra o işi yapacak olurlarsa, Zeyd'e tekrar nikahları yapılabilir. Daha sonra o işi yapsalar artık (üç talakla) boş olmazlar" (H.Ec. 1/72)

16 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd'den üç defa kelimesi küfür sadır olsa hülle icap etmez" (H.Ec. 1/69)

Açıklama: Küfür kelimesini sarfeden kimsenin İslamiyet'le bağlantısı koptuğu gibi, karısının nikah bağlantısı da kopar. Ancak, küfür kelimesi ile olan ayrılığın neticesi, talak lafzı ile olan ayrılıktan farklıdır. Talak (boşama) lafzının üç defa tekrarı, hülleyi gerektirir. Küfür lafzı ile nikah zedelenir ve yenilenmesi gerekirse de üç defa tekrarı halinde hülle icap etmeksizin nikah yapılabilir.

17 - Behce Fetvalarından: "Zeyd, bir işi yapmamak üzere üç talaka şart etse, sonra karısını bir talakla boşayıp iddeti dolduktan sonra o işi yapsa, boşama vaki olmaz" (H.Ec. 1/57) 

Açıklama: Üç talak, bir şarta bağlanarak konuşulmuş olsa, bunu ortadan kaldırmak için önce bir talak ile kadını boşayıp üç adet göresiye kadar beklenilir ve böylece iddetini doldurduktan sonra o iş yapılacak olursa, üç talak vaki olmaz. Yeniden nikah akdi ile evliliğin devamı temin edilmiş olur.

18 - Netice Fetvalarından: "Boş ol" lafzı ile talak-ı ric'i vaki olur. Bu durumda, iddet dolduktan sonra "üç talakla boş ol" dese hülle yapılmaksızın (o kadını) nikahlayabilir" (H.Ec. 1/59) 

Açıklama: Bu fetvada iddeti dolan kadın, talaka mahal olmaktan çıkmış olmaktadır. Bu itibarla "üç talakla boş ol" denilmesi, onun hakkında geçerli olmaz. Bu sebeple de hülle yapılmaksızın nikahlanabilir.

19 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, gerdeğe girdiği hanımına, "Benden boş ol" deyip, iddeti devam ederken, "Üç talakla boş ol" dese, hülle yapılmadan o kadını tekrar nikahlamaya güçlü (ve muktedir) olamaz" (H.Ec. 1/66)

20 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, hamile bulunan karısını üç talakla boşasa, hülle yapılmadan (tekrar) nikah laması caiz olmaz" (H.Ec. 1/67)

21 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd falan işi yaparsam karım üç talak ile boş olsun dese ve o karısını boşayıp başkası ile evlendikten sonra o işi yapmış olsa üç talak vaki olmaz" (H.Ec. 1/63) 

Açıklama: O kimse, bu sözü sarfettiği zaman nikahı altında bulunan kadını boşayınca yapılan talik talakı yıkılmış olur. Başka bir kadın ile evlenince, bu söz ve şart olmaksızın nikahlanmış olacağından, bahsi geçen işi yapmakla talak vaki olmaz.

22 - Behce Fetvalarından: "Kocanın inkar ettiği üç talakı, Hind'in gösterdiği şahitlerin biri, bir talaka; diğeri iki, bir diğeri de üç boşanmaya şahitlik etseler üç boşama sabit olur" (H.Ec. 1/63)

23 - Netice Fetvalarından: "Talak-ı ric'i ile boşadığı kadın için "Eğer müracaat edersem üç talak ile boş olsun" deyip de iddeti tamam olduktan sonra nikahlamış olsa, talak vaki olmaz" (H.Ec. 1/53)

Açıklama: Talak-ı ric'ide yapılacak müracaat, iddet dolmadan önce olacaktır. Kadın üç adet görüp temizlenince boşama talak-ı bayin'e dönüşmüş ve kadın ile erkek arasında tam bir ayrılık vücuda gelmiş olur. Müracaat etme şartına bağlanan üç talak, iddetin dolması ile yıkılmış olacağından, daha sonra nikah kıyılması ile talak vaki olmaz.

24 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Zeyd, karısına hitaben "Sen boşsun" deyip sükut ettikten sonra, "Üç olarak" dese, susması nefesinin kesilmesinden ise, üç talak vaki olur" (H.Ec. 1/53)

25 - Ali Efendi Fetvalarından: "Falan işiyaparsam üç talak üzerime olsun, dese böyle demek oranın örfünde üç talak ile boş olsun demek ise, o işi yaptığında üç boşama vaki olur" (H.Ec. 1/61)

Çağımız ve Günümüz Meselelerine Fetvalar | Mehmed Emre 
Başlık: Ynt: Talak
Gönderen: ücharfbeınokta - 20 Kasım 2008, 04:11:28
  Boşanma gerektiren sözler

1 - Behce Fetvalarından: "Müzakere-i talak veya gadap halinde, karısının babasına hitaben, kızını istemem, kime isterse varsın, dese talaka niyet etmedikçe ayrılmış olmaz" (H.Ec. 1/53)  

 Açıklama: Boşamada kullanılan kınai lafızlar üç çeşittir:

 1- Boşamaya ihtimalleri olduğu gibi, koca tarafından vukuu bulan boşamak istemenin reddine de ihtimali bulunan lafızlardır: "Kalk, çık, git" lafızları gibi. Bunların, "Seni boşadım kalk, git" manasına ihtimali bulunduğu gibi, "Kalk, git de aramızdaki kavga bertaraf olsun" manasına olarak boşamayı reddetmeye de ihtimali vardır.

 2- Hem talak'a hem de tekdire ihtimali bulunan lafızlardır: "Sen hainsin" tabiri gibi. Şöyle ki: Bain lafzı, beynunetten alınmıştır. Beynunet ise ayrılık manasınadır. Bu halde, "Sen hainsin" tabirinin hem "Vuslat-ı nikahtan munfasılsın" manasına hem de "Hayırdan berisin" manasına ihtimali vardır.

 3- Yalnız boşamaya kullanılan, redde ve tekdire ihtimali bulunmayan lafızlardır:"İddet bekle", "Rahmini temizle" tabirleri gibi.

 Kınai lafızların kullanılması sırasında üç hal tasavvur olunmaktadır: Rıza hali, gadap hali, müzakere-i talak hali.

1- Rıza hali: Kocanın hiddetli olmadığı ve karısı ile aralarında talaka dair bir müzakerenin cereyan etmediği haldir.

2- Gadap hali: Kocanın hiddetli ve dargın bulunduğu haldir.

3- Müzakere-i talak hali: Koca ile karı arasında talak'a dair bir konuşma cereyan ettiği haldir.

 Rıza halinde üç nevi kınai lafızların herhangi biriyle boşamanın meydana gelmesi niyete dayanmaktadır. Niyet bulunmadıkça boşama vaki olmaz. Çünkü bu lafızların talaktan başka bir şeye de ihtimali vardır. Sarih bulunan kınai lafızlar ise bundan müstesna bulunmaktadır.

 Gadap halinde, birinci ve ikinci nevi kınai lafızlardan biri ile boşamanın vukuu, niyete muhtaçtır. Fakat, üçüncü nevi kınai lafızlardan biri ile boşamanın meydana gelmesi niyete muhtaç değildir. Çünkü bu nevi lafızlar, sadece boşamayla ilgilidir. Başka bir manaya da ihtimali varsa da redde ihtimalleri yoktur. Bu halde, sözün zahirinden boşama ciheti tercih edilir.

 Talak konuşulması halinde ise birinci nevi lafızlar ile boşamanın meydana gelmesi niyete dayanır. İkinci ve üçüncü nevi lafızlar ile talakın vukuu niyete dayanmaz. Çünkü birinci nevi de gösterilen lafızların hem boşamaya hem de reddetmeye ihtimali olduğu gibi, müzakere-i talak halinin de hem talaka hem de boşamaya niyet etmeyip redde niyet ettiğini ifade ederse, halin zahiri kendisini tekzip etmeyeceği cihetle tasdik olunur.

2 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd'e hitaben falan işi yapsana, dediklerinde, "Ben o işi işlememeye şartlıyım" deyip o işi yapsa, maksadı boşama şartı ise (talak) vaki olur" (H.Ec. 1/51)

3 - Behce Fetvalarından: "Zeyd, karısına hitaben benim avradım değilsin, deyip boşamaya niyet etmese talak vaki olmaz" (H.Ec. 1/52)

Açıklama: Boşanmada kullanılan lafızlar sarih ve kinaye olmak üzere ikiye ayrılır. Kınai tabirler, esasen boşama sözleri olmayıp hem talakta hem de başka manalarda kullanılabilecek lafızlar olduğundan, niyet bulunmadıkça, gadap veya boşanma ile ilgili konuşulmuş olmadıkça bunlar ile talak vaki olmaz. Kinaye lafızlarının bir kısmı, talakta kullanılmalarının galip olmasından dolayı, sarih hükmündedir. Bu kısımdaki lafızlar ile niyete muhtaç olmadan boşama tahakkuk eder. "Sen bana haramsın" demek gibi.

Niyet edildiği zaman talak-ı bayin vaki olan bazı lafızlar:

1- Seni terkettim

2- Yolunu tahliye ettim

3- Talakım terk ettim

4- Benden halas oldun

5- Benden uzak ol

6- Benden git muradına er

7- Aramızdaki nikahı feshettim

8- Aramızda nikah yoktur

9- Zevcemden başka oldun

10- Seni bıraktım

11- Kalk

12- Çık

13- Git

14- Cehenneme git

15- Örtün

16-Başını ört

17- Tezevvüc et

18- Şimdiden sonra anam ol

19- Seni istemem. Kime istersen var

20- Hangi yola istersen git

21- Hurre ol

22- Azad ol

23- Sen hurresin

24- Benim için üzerinde nikah yoktur

25- Bana ecnebiyye ol

26- Benim için üzerinde mülk yoktur

27- Dörtyol sana açıktır, hangi yolu istersen tut

28- Senden geçtim

29- Sen bana domuz gibisin

30- Sen bana leş gibisin

4 - Soru: Bir kimse nikahlısına "Üçten dokuza şart olsun, benden boşsun" dese boş olur mu?

Cevap: Evet, üç talakla boş olur.

5 - Soru: Bir kimse, bir şahsın ağzına veya gözüne küfretse, muhatabı da "Aynını sana iade ediyorum" dese karısı boş olur mu?

Cevap: Bu laflar çirkin olmakla beraber, nikah bağını koparacak sözler değildir.

6 - Soru: Evli bir kimse, karısını Türkiye'de bırakarak Almanya'ya çalışmaya gitse ve orada iken karısını boşasa, bu kadın kendisini boşayan adamın babasına bakmak üzere kayınpederinin yanında kalabilir mi?

Cevap: Kocasından boşanan bir kadın, üç adet görüp temizleninceye kadar, kocanın evinde kalır. Bu müddet içerisinde kadının nafakası da kocaya aittir. Bu müddet dolduktan sonra, artık kadın babasının veya kendi evine döner.

7 - Soru: Zeyd herhangi bir şeye kızdığı için falancanın evine girersem alacağım kızlar boş olsun dese, nikahlanmadığı bütün kızlarla evlenemez mi, bu hususta ne yapmalıdır?

Cevap: O işi ince yapar, daha sonra evlenirse aldığı kız, ondan sonra evleneceği kız, daha sonra nikahlayacağı kız boş olur. Fakat önce evlenir, daha sonra o işi, yani girmeyeceğim dediği eve girme fiilini yaparsa boş olmaz. Çünkü şart olan, o işin evlenmeden önce yapılmasıdır. (Hukuk-i İslamiyye ve Istılahat-ı Fıkhiyye Kamusu, c. 2, s. 257, madde 200) Fakat, bu boşanmış bulunan kadınlarla tekrar nikahlanacak olsa, artık bunlar boş olmaz. (Aynı eser, aynı sayfa ve madde 197)

8 - Soru: Bir kimse, üzerinde dini nikah bulunmadığı halde, "Evlendiğimde ilk ailem boş olsun" derse, o kimsenin ailesi hakikaten boş olur mu?

Cevap: Evet, dini hükümlere göre ilk aile, bir talak ile boş olur. Ömer Nasuhi Bilmen'in "Hukuk-ı İslamiye ve Istılahat-i Fıkhiye" kamusunun "Talakların Şarta Taliki" bahsini dikkatle okumanızı tavsiye ederiz.

9 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Evli bulunan Zeyd, her helal üzerime haram olsun, dese karısı talak-ı bayin ile boşanmış olur (H.Ec. 1/50)

Açıklama: Bu tabir, kınai lafızlardan olup, boşamada kullanıldığı bilindiği için, niyete muhtaç olmaksızın boşama meydana gelir.

10 - Behce Fetvalarından: "Dilsiz olan kimse, bilinen işareti ile karısını boşasa talak vaki olur" (H.Ec. 1/50) Açıklama: İnsan, meramını konuşmak suretiyle ifadeye çalışır. Konuşma iktidarında bulunmayan dilsiz ise işaretle düşüncelerini ortaya koyar. Dilsiz bir erkek, ayrılmayı ifade eden ve karşı tarafın anladığı işaretle karısını boşasa, talak geçerli olur.

11 - Soru: Ailem ile aramız pek iyi değil. Benim İslami ikazlarıma kulak asmaz ve beni dinlemez. Ben de bazen sinirlenip, "Defol git. Seni istemiyorum. Bu evde işin yok" gibi laflar sarfetmiştim. Fakat öğrendim ki bu şekilde sözler ile kadına hitap edilir ise kadın boş olur, nikahı bozulurmuş. Ailem ile aramızdaki nikah durumu nasıl olacak? Ben bu sözlerle nikahsız kalacağımı bilmediğim için hiddetle bu sözleri sarfettim. Bunun hükmü dinimize göre nedir?  

Cevap: Kullandığımız ifadeler, kapalı lafızlar olup, boşanmanın bu sözlerle meydana gelmesi, boşanmaya niyet etmiş olmaya bağlıdır. Boşama niyeti yok iken kullanması halinde "Kalk git de aramızdaki kavga son bulsun, seni bu halde görmek istimiyorum" manasına ihtimali vardır. Mektubunuzdaki "Ben bu sözlerle nikahsız kalacağımı bilmediğim için" cümlesi, boşanma maksadı ile kullanmadığınızı belirtmektedir. Bu durum karşısında söylediğiniz söz ile -boşanma kastı bulunmadığı için- nikahınıza bir zarar gelmiş değildir. Fakat size tavsiyem, "Boşama ile uzak veya yakından alakası bulunan sözleri asla ağzınıza almayın."

12 - Soru: Bir erkek, hanımına gönderdiği mektupta, kendisini boşadığını bildirse ve fakat bu hususu tebliğe bir şahsı vekil kılmasa kadın boş olur mu?

Cevap: Mektubu yazdığı andan itibaren boşanma vukua gelmiş olur. Şayet mektuba, "Bu mektubu aldığı zaman benden boşsun" demiş ise, o takdirde, boşama işi, mektubun kadının eline geçmesiyle tamam olur.

13 - Soru: Bir kimse hanımına, şaka olarak "Sen benden boşsun" dese boş olur mu?

Cevap: Evet, dinen karısı boş olur. Nikah ve boşamakla ilgili hususlarda sarfedilecek sözün şakası yoktur. Hepsi ciddi ve sahihtir.

14 - Netice Fetvalarından: "Şart lafzının boşama manasına geldiği bilinen bir beldede "Şart olsun" kelamına bağlanan bir boşama ile Talak-ı ric'i vaki olur" (H.Ec. 1/55)

15 - Ali Efendi Fetvalarından: "Kadın, kocasına hitaben sana kadınlık yapmam, dese, koca da öyle ise benim karım yoktur, dese talak vaki olmaz" (H.Ec. 1/55)

Açıklama: "Benim karım yoktur" sözü, nikahı kaldıran bir lafız olmayıp, "Bana sadık, bana vefalı bir zevcem yoktur" manasına gelir.

16 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, karısına senden geçtim, dese boşamaya niyet etmiş ise talak vakif olur" (H.Ec. 1/55)  

Açıklama: Bu söz, senden vazgeçtim manasına gelebileceği gibi, "Senin kusurundan geçtim, suçunu bağışladım" manasına alınma ihtimali de vardır. Bu sebeple boşanma vaki olması niyete bağlıdır.

17 - Netice Fetvalarından: "Boşadım" lafzı ile talak vaki olur" (H.Ec. 1/51)

Açıklama: Arapça'daki talak kelimesine karşılık Türkçe'de "boş" lafzı kullanılmaktadır. Bir kimse karısına "sen boşsun" dese, talak-ı ric'i vaki olur.

18 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, karısına hitaben boş ol dediğinde, açık bir sesle ve bu söz bitişik olarak "İnşaAllah" dese boşanma vaki olmaz" (H.Ec. 1/51)  

Açıklama: Bu tabiri kullanmaya istisna-i ta'tili" adı verilmektedir. Zira, "İnşaAllah" sözü, boşama lafzına bitişik olarak söylenince, talakın vuku bulmasına engel olur. İsterse bunu ifade eden kimse, sözün manasını bilmiş olmasın, hüküm değişmez. Bu hususta dikkat edilecek nokta "İnşaAllah" cümlesinin boşama kelimesine bitişik olarak kullanılmış olmasıdır. "İnşaAllah seni boşadım" veya "Sen benden boşsun İnşaAllah" demek gibi. Fakat, İnşaAllah sözü, aradan bir zaman geçtikten sonra söylenecek olsa, talakın vukuuna engel olmaz.

  Talakın vukuu bulması için aranan şartlardan biri de talakın istisnadan, yani "İnşaAllah' sözünden hali olmasıdır.

19 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Zeyd, zevcesine sen benim üzerime annem ve kız kardeşim gibi haramsın dediğinde, boşamaya niyet etse talak-ı bayin ile ayrılmış olur" (H.Ec. 1/59)

20 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, karısına kız kardeşim ol, dese boşamayı kasdetmiş olmadıkça karısı boş olmaz" (H.Ec. 1/53)  

Açıklama: Bazı tabirler vardır ki, bunlarla boşamanın vukuu niyete bağlı bulunmaktadır. Boşamayı niyete alarak "Bundan sonra anam ol" veya "Kızkardeşim ol" dese, karısı talak-ı bayin ile boş olur. Şayet niyet etmemiş ise, bu tabir ile boşama meydana gelmiş olmaz.

21 - Netice Fetvalarından: "(Karısı ile) beraber yemek yemeye "şart" edip bir sofrada ayrı ayrı kaplarda yemek yeseler, boşanma vaki olmaz" (H.Ec. 1/53)

22 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, karısına (hitaben) var yıkıl git karşımdan" dese, fakat boşamaya niyet etmese karışı boş olmaz" (H.Ec. 1/53)

Açıklama: Bu sözü öfke halinde veya boşama işini müzakere sırasında, talak niyeti ile söylerse, talak-ı bayin vaki olur. Boşamaya niyet etmezse talak vaki olmaz.

23 - Behce Fetvalarından: "Bazen iyileşen deli, iyileştiği bir sırada karısını boşasa talak vaki olur" (H.Ec. 1/53)

Açıklama: Mecnun, aklı başına geldiğinde talaka ehil olur. Bu sırada yapacağı boşama geçerli sayılır.

24 - Ali Efendi Fetvalarından: "Erkek, babasının evinde bulunan karısının verilmesini istediğinde kadının babası "Vermem" deyip koca "Ben de onu istemem" dese kadın boş olmaz" (H.Ec. 1/54)

25 - Ali Efendi Fetvalarından: "Bir erkek, bana kadın lazım değil dese boşama vaki olmaz" (H.Ec. 1/54)

26 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, karısı Hind için "Aramızda nikah yoktur" dese ve bu sözü ile boşamaya niyet etse, boşama vaki olur" (H.Ec. 1/54)  

Açıklama: Bu söz, nikahı kaldırmayı ifade ettiğinden dolayı boşama vaki olur.

27 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd'e karın var mı? denildiğinde yoktur dese boşama vaki olmaz" (H.Ec. 1/54)

Açıklama: Yalan bir beyanda bulunmak, nikahı altındaki karısının boş düşmesine sebep olmaz. "Yoktur" sözü, "Boştur" manasına gelmediğinden, nikah akdine zarar gelmez.

28 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, karısına hitaben bana na mahrem oldun ve bana haramsın dese, zevcesi taîak-ı bayin ile ayrılmış olur (H.Ec. 1/54)

29 - Behce Fetvalanndan: "Zeyd, her kim falan işi işleyecek olursa karısı boş olsun deyip sonra kendisi işlese boşama vaki olur (H.Ec. 1/56)

30 - Behce Fetvalarından: "Bir adam, karısına hitaben, iznim olmadan falan işi yapacak olursan şart olsun dese ve karısı da izinsiz olarak o işi yapsa boşama meydana gelir" (H.Ec. 1/56)

31 - Netice Fetvalarından: "Zeyd'e karını boşadın mı? denildiğinde boşadım diye haber verse talak vaki olur" (H.Ec. 1/56)

32 - Behce Fetvalarından: "Borcunu alacaklıya vermeye şart edip, başka bir şahsa borcunu vermesini emretse boşama vaki olur (H.Ec. 1/55)

33 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Bir adam, karısına hitaben sen bana haramsın dese boşamayı kastetmese de talak vaki olur" (H.Ec. 1/55)

Açıklama: "Sen bana haramsın" tabiri, kınai lafızlardan olup, talakta kullanıldığı mütearef (bilinmiş) olmaktadır. Bu sebeple niyete bağlı olmaksızın talak vaki olur.

34 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, müzakere-i talak sırasında zevcemden geçtim, dese karısı kendisinden ayrılmış olur."  

Açıklama: Müzakere-i talak hali, karı ile koca arasında boşanmaya dair bir müzakerenin cereyan ettiği haldir. Bu sırada, karımdan vazgeçtim, senden geçtim, dese talak-ı bayin vaki olur.

35 - Behce Fetvalarından: "Zeyd, öfke halinde karısını boşadığını bilip, sayısını bilemese bir boşama vaki olur" (H.Ec. 1/51)

36 - Feyziye Fetvalarından: "Zeyd, karısına hitaben "Muradım seni boşamaktır" deyip lakin boşamasa talak vaki olmaz" (H.Ec. 1/63)

37 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd karısına hitaben, sen öldükten sonra evlenecek olursam anam avradım olsun dese kadın ölünce Zeyd evlenecek olsa talak vaki olmaz" (H.Ec. 1/64)  

Açıklama: Bu yakışıksız lafı konuşmanın çirkinliği münakaşa götürmeyecek kadar açıktır. Ancak bahsi geçen kelimeyi konuşmakla kadın boş düşmez.

38 - Ali Efendi Fetvalarından: "Bekar olan Zeyd, falan işi yaparsam alacağım kadın boş olsun dese, o işi işlemeden önce evlense, daha sonra işlese karısı boş olmaz" (H.Ec. 1/61)

39 - Abdürrahim Fetvalarından: "Bugün şu köyden çıkıp gitmezsem şart olsun diyen kimse, o gün çoluk ve çocuğunu o köyde bırakıp gitse, sonra gelip o köyde otursa, karışı boş olmaz" (H.Ec. 1/657

Açıklama: Şart ettiği çıkıp gitme işiydi, onu yerine getirdi. "Bir daha buraya dönmem" demediği için, dönüp de o köyde oturacak olsa, karısı boş olmaz.

40 - Behce Fetvalarından: "Her ne zaman falan işi yaparsam şart olsun, dese, sonra o işi yapsa karısı boş olur. Tekrar nikahlayıp gene işlese, gene boşama vukua gelir" (H.Ec. 1/59)  

Açıklama: Şartta kullanılan "Her zaman" tabiri, zamanları kuşatıcı bir ifadedir. Bu sebeple o işi ne zaman işleyecek olsa karısı boş olur.

41 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Zeyd, yabancı bir kadın olan Hind'e, seninle evlenirsem boş ol dese, sonra o kadını nikahlasa boş olur. Onunla gerdeğe girmedi ise mehrin yarısını; girmiş ise mehr-i mislin tamamını vermek lazım gelir" (H.Ec. 1/58)  

Açıklama: Zeyd, nikah akdini engellemeye çalışmasaydı karısı boş düşecek idi. Fakat bu izdivacı engellemeye çalışmış olduğu için boşama meydana gelmez.

42 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, karısına hitaben, eğer falan kimsenin evine varırsam helalim haram olsun deyip sonra oraya varsa, karısı talak-ı bayin ile boşanmış olur" (H.Ec. 1/58)

43 - Behce Fetvalarından: "Bir işi yapmamaya bağlayarak, bu işi yaparsam alıp alacağım boş olsun diyen kimse, o işi yapıp sonra Hind'i nikahlasa boş olur. Daha sonra Zeynep ile evlense o da boş olur" (H.Ec. 1/58)

44 - Netice Fetvalarından: "Zeyd, karısı Hind'i haksız olarak dövmemeye şart edip Hind kocası Zeyd'e haramkar ve benzeri sözler ile şart ettiğinde dövse, boşama vaki olmaz" (H.Ec. 1/53)  

Açıklama: "Haksız olarak dövmeme" kaydı, kocaya karşı sarf edilen "Haramkar" sözünden infial duyarak dövmeyi şart tabirinin dışında bırakmış olmaktadır. Zira erkek bu sözü duyunca dövmekte haklı sayılmasa bile mazur kabul edilir. Kadının dövülmesi de sebepsiz meydana gelmiş olduğundan talak vaki olmaz.

45 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, hanımına hitaben, ben bugün seni babanın evine götürmeye şartlıyım, gel gidelim deyip karısı da gitmese ve o gün götürmek mümkün olmasa, şart lafzı ile boşamayı diledi ise karısı boş olur" (H.Ec. 1/52)

46 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, karısına hitaben eğer beni istemezsen mehrin koynumdadır vereyim dese boşama vaki olmaz" (H.Ec. 1/53)

47 - Ali Efendi Fetvalarından: "Falan işi yaparsam karım boş olsun dese, lakin o işi yapmasa karısı boş olmaz" (H.Ec. 1/57)

48 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd'e falan işi yaparsan karın boş olsun mu? dediklerinde, sükut edip sonra o işiyapsa karısı boş olmaz" (H.Ec. 1/57)

49 - Ali Efendi Fetvalarından: "Falan işiyaparsam, helalim haram olsun deyip, o işiyapsa karısı talak-ı bayin ile boşanmış olur" (H.Ec. 1/57)

50 - Ali Efendi Fetvalarından: "Şart olsun falanın evine girmem, diyen bir kimse o ev başkasına hibe olunduktan sonra girse boşama vaki olmaz" (H.Ec. 1/59)

Açıklama: Üzerine şart yapılan ev, sahip değiştirince oraya girmekle boşama vaki olmaz. Zira o ev, belirtilen şahsın malı olmaktan çıkmış olmaktadır. O eve girince yeni sahibin evine girmiş olduğundan boşama vaki olmaz.

51 - Ali Efendi Fetvalarından: "Falanın evine girersem şart olsun, diyen bir kimse, o şahsın vefat etmesi ile ev mirasçılara intikal ettikten sonra girecek olsa boşama vaki olmaz" (H.Ec. c. 1/59)

52 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, Amr'a hitaben; seni evime alırsam şart olsun dese, Amr da Zeyd'in izni yok iken girse, talak vaki olmaz" (H. Ec. c. 1/59)

Açıklama: Bu şartı yapan kimse, "Seni evime alırsam" demiş bulunduğundan, onun izni olmadan girmesi ile talak vuku bulmaz. Şayet hazır olduğu bir sırada girmesine engel olmazsa, o takdirde boşama vukua gelir.

53 - Ali Efendi Fetvalarından: "Falan malımı satmazsam şart olsun diyen bir kimse, sattıktan sonra tekrar satın alacak olsa, talak vaki olmaz" (H. Ec. 1/63)

Açıklama: Boşamayı, satma işine bağladığı bir malı satmakta talakın vukuu önlenmiş ve söz yerini bulmuş olur. Daha sonra onu satın almış olsa bile zarar vermez.

54 - Ali Efendi Fetvalarından: "Şart olsun, şu şehirde oturmayacağım diyen bir kimse, çoluk ve çocuğu ile çıkıp başka bir beldede yerleştikten sonra bazı işleri için ayrıldığı şehre varıp geri dönse, ailesi boş olmaz" (H.Ec. 1/63)

55 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd bir işi yaptığında, eğer o işi yaptı isem şart olsun dese boşama meydana gelir" (H.Ec. 1/60)

56 - Behce Fetvalarından: "Eğer şu evden çıkarsam şart olsun dese ve kapısından çıkmayıp başka biryerinden çıksa bile talak vaki olur (H.Ec. 1/60)

Açıklama: Talakı evden çıkmaya bağlamış bulunduğundan, pencere veya bacadan çıksa dahi boşama meydana gelmiş olur. Zira her nereden çıkarsa çıksın evden çıkmış olmaktadır.

57 - Abdürrahim Fetvalarından: "Şaraptan sarhoş olan kimsenin boşaması ve talakta kullandığı sayı vaki ve geçerli olur" (H.Ec. 1/58)  

Açıklama: Sarhoş olan kimsenin boşaması muteber olunca, talakta kullandığı sayı da geçerli olur. Kullanılmazı dinimizce yasaklanmış bulunan sarhoşluk verici bir şeyi bilerek içmek veya yemek suretiyle sarhoş olan kimsenin, sarhoş bir halde iken yapacağı boşama geçerli sayılmıştır. Fakat yenilip içilmesi dinen yasaklanmayan bir şeyi kullanmaktan, mesela bal şerbeti ve ilaç içmekten doğan sarhoşluk hali bu hükümden hariç tutulmuştur. Zira bu sarhoşluk, baygınlık ve hastalık gibi, elde olmayan arızalardan sayılmış ve sahibinin tasarrufunun sıhhatine engel olarak kabul edilmiştir. Bu sebeple, ilaç veya bal şerbeti içilmesinden dolayı sarhoş olan kimsenin sarf edeceği talak lafzı ile karışı boş düşmez.

58 - Abdürrahim Fetvalarından: "Esrardan ve afyondan sarhoş olan kimsenin boşaması ve talakta kullandığı sayı geçerli olur" (H.Ec. 1/58)

59 - Netice Fetvalarından: "Bir baba, küçük yaştaki oğluna velayet sebebiyle nikahlayıverdiği kadını boşamaya güçlü ve haklı olamaz" (H.Ec. 1/58)

Açıklama: Bir baba, velisi olmak sebebiyle, oğluna bir kadını nikahlayabilir ise de onun adına boşama yapamaz. Çünkü baba, veli ise de koca değildir. Bu sebeple boşamaya hakkı yoktur.

60 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd birkaç kimseye hitaben; sizi bugün mahkemeye götürmezsem şart olsun dese, fakat o kimselerin bir kısmını o gün götürüp birkaçını mahkeme kapalı imiş diye götürmese karısı boş olur" (H.Ec. 1/67)

61 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, karısına şayet Amr'ın evine gidersen şart olsun dese, kadın Bekir'in evine vardığında Amr ile konuşsalar kocasından boş olmaz" (H.Ec. 1/68)

62 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, karısı Hind'e senin yaptığın şeyi kullanırsam şart olsun dese ve o şeyi Hind'ten satın alıp kullansa boşama vaki olur" (H.Ec. 1/73)

63 - Abdürrahim Fetvalarından: "Bir adam karısına hitaben, şart olsun eğer seni döversem dese, sonra karısının saçından yapışıp başını duvara çarpsa veya boğazını sıksa, yahut namaz kılmadığı için dövse talak vaki olur" (H.Ec. 1/73)

64 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, karısı Hind'e eğer bendeki alacağın için dava edersen boş ol dese, o da dava açsa boş olur" (H.Ec. 1/73)

65 - Behce Fetvalarından: "İki hanımına hitaben sizi ıtlak ettim deyip boşamaya niyet etmiş olsa, her iki kadın talak-ı bayın ile ayrılmış olur" (H.Ec. 1/52)

66 - Ali Efendi Fetvalarından: "Çocuğun boşaması vaki ve geçerli olmaz" (H.Ec. 1/52)

Açıklama: Bir çocuk, velisi tarafından nikahlanmış olsa, ergenlik çağına ulaşmadan önce nikah akdini feshedemez.

67 - Ali  Efendi Fetvalarından: "Falan zaman bu köyden çıkmazsam, karım üç talak ile boş olsun diye üç boşamayı bir şarta bağlasa, daha sonra karısını bir talak ile boşayıp iddeti tamam olduktan sonra gelip o köyden çıkmasa ve daha sonra boşadığı kadını nikahlasa talak vaki olmaz" (H.Ec. 1/63)

Açıklama: Üç boşama bir şarta bağlandığı zaman, o işi yapmak mecburiyetinin bulunması karşısında, üç boşamanın vukuu bulmaması için dini bakımda çıkar yol: Önce kadını bir talakla boşamak gerekir. Daha sonra üç adet göresiye kadar beklenir. Onu takiben şarta bağladığı iş yapılır. Bundan sonra da o kadın tekrar nikahlanır ve böylece şarta bağlanmış bulunan talak-ı selasenin önü alınmış olur.

68 - Feyziye Fetvalarından: "Bir kimse bu şehirde içki içersem şart olsun dese, başka bir beldede içecek olsa karısı boş düşmez" (H.Ec. 1/65)

Açıklama: Şartı yapan, içki içmemeyi değil, o şehirde içmemeyi şarta bağlamış olmaktadır. Bu sebeple diğer bir şehirde içmesi ile boşama meydana gelmez.

69 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, eğer ben falan işiyaparsam Allah'ın helal kıldığı şey bana haram olsun dese ve sonra o işi yapsa, karısı talak-ı bayinle ayrılmış olur" (H.Ec. 1/66)

70 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Zeyd, falan işiyaparsam karım boş olsun deyip bununla boşama işini kasdetmeyip günaha girmeyi kasdedip, o işi yapsa boşama vaki olur" (H.Ec. 1/55)

71 - Ali Efendi Fetvalarından: "Boşama müzakeresi sırasında karısına hitaben iraden elinde olsun dese, karısı da o mecliste nefsini boşasa talak-ı bayin ile ayrılmış olur" (H.Ec. 1/56)

72 - Behce Fetvalarından: "Zeyd, başka bir memlekete giderken altı aya kadar gelmezsem karım talak-ı bayin ile boş olsun deyip gitse, müddet tamam olmadan önce gelirken hakiki bir özrü vuku bulup gelmese talak vaki olur" (H.Ec. 1/55)  

Açıklama: Bu fetvada belirtilen boşama "Altı aya kadar gelmeme" şartına bağlanmıştır. Altı ay dolduğu halde gelmese veya gelemese boşama meydana gelir. Bir mazeretin bulunması neticeyi değiştirmez.

73 - Abdürrahim Fetvalarından: "Talaka şart vermek dilediklerinde, ben karımı çomtan boşadım dese, karısı boşanmış olur" (H.Ec. 1/54)

74 - Ali Efendi Fetvalarından: "Bir erkek, karısına hitaben, pazar ipi ile bağlı değilsin dese, boşamaya niyet etmedikçe talak vaki olmaz"'(H. Ec. 1/55)

75 - Abdürrahim Fetvalarından: "Karısına hitaben, seninle kırk güne kadar geçindim. Kırk günden sonra ayrılalım, daha sonra kızkardeşim ol dese, "kızkardeşim gibi haram ol" demeyi murat etti ise boşama vaki olur" (H.Ec. 1/53)

76 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, talak konuşulduğu sırada karısına kızıp, mehrini verse, giyeceklerini ayınp evinden çıkarsa, niyetim boşamak değildi demesinde sözü tasdik olunmaz" (H.Ec. 1/53)

Açıklama: Boşamanın müzakere edildiği bir sırada karısına mehrini vermesi, bununla da yetinmeyip eşyasını ayırması ve bir de evden çıkarması boşama işinin fiili bir sonucu bulunmaktadır. "Niyetim boşamak değildi" şeklinde ileri sürdüğü mazeret, kabulüne imkan bulunmayan cılız bir iddiadır.

77 - Ali Efendi Fetvalarından: "Bir adam, karısına hitaben seni istemem dese boş olmaz" (H.Ec. 1/53)

78 - Behce Fetvalarından: "Eğer falan güne kadar falan işi yapmazsam şart olsun deyip o gün gelmeden önce bahsi geçen işi yapsa, boşama meydana gelmez" (H.Ec. 1/57)

79 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, karısı Hind'e hitaben, şarap içersem iraden elinde olsun dese, Hind onun içki içtiğini duyduğu mecliste susacak olsa, boşama vaki olmaz" (H.Ec. 1/57)  

Açıklama: Kadın, kocasının içki kullandığını duyduğu yerde iradesini boşama istikametinde kullanmaz ise, ayrılmaya rıza göstermemiş demektir.

80 - Behce Fetvalarından: "Zeyd, karısına ait evde birlikte otururken, eğer senin evine gelirsem şart olsun deyip beraberce çıkıp gitseler ve bir müddet başkasının evinde oturmalarından sonra ilk eve dönseler boşama vaki olur" (H.Ec. 1/57)

81 - Netice Fetvalarından: "Zeyd, sıhhati yerinde iken boşamayı anasının ölümüne bağlasa, Zeyd'e delilik arız olduktan sonra anası ölse boşama vukua gelir" (H.Ec. 1/57)  

Açıklama: Fetvada belirtilen boşama şekli, talak-ı talik olup, sıhhatte iken şarta bağlanmıştır. Vukuu zamanının şahsın delirme sırasına tesadüf etmesi boşamanın vukuuna engel olmaz.

82 - Netice Fetvalarından: "Bugünden sonra şu evde oturursam şart olsun deyip de kendi çıksa ve fakat aile efradı ile eşyasını ev içinde bıraksa, boşama vaki olur" (H.ec. 1/57)  

Açıklama: Şahsın aile fertleri ve evinin eşyası ev içinde dururken hükmen orada oturulduğu ortaya çıkmaktadır. Kendisinin çıkıp gitmesi ile boşamanın vukuu önlenmiş olmaz.

83 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, karısını boşamaya, küçük yaştaki Amr'ı vekil tayin etse ve o da boşasa talak vaki olmaz" (H.Ec. 1/57)  

Açıklama: Çocuğun, kendi karısını boşaması geçerli olmadığı gibi, vekalet yolu ile başkasının karısını boşaması da geçerli değildir.

84 - Abdürrahim Fetvalarından: "Hakim, Zeyd'e hitaben, "Karını dövme. Şer'i şerifin emri budur" dediğinde, "Ben şeriat bilmem, döverim" dese karısı talak-ı bayin ile ayrılmış olur. Sadece "Döverim" dese ayrılmış olmaz" (H.Ec. 1/55)

85 - Behce Fetvalanndan: "Bekar olan Zeyd, bir işe talik ederek falan işi yaparsam alıp alacağım boş olsun deyip de o işi yapmış olsa, sonra da Hind'i nikahlasa boşama vaki olur. Daha sonra tekrar Hind'i nikahlasa talak vaki olmaz" (H.Ec. 1/59)

86 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, karısı için, iznim olmaksızın falanın evine varırsa boş olsun deyip, daha sonra izin haberi gönderse, haber ulaştığı zaman karısı o eve gitse boş olmaz" (H.Ec. 1/58)

Açıklama: Koca, gönderdiğiğ izin haberiyle, şarta bağlanan talakı ortadan kaldırmış olmakta, gelen izin haberinden sonra o eve gidilince boşama vukua gelmemektedir.

87 - Ali Efendi Fetvalarından: "Şu iskeleden gemiye binip deniz yolculuğu yaparsam karım boş olsun dediğinde, o iskeleden binmeyip başka bir iskeleden gemiye binerek denizde yolculuk yapsa boşama vaki olmaz" (H.Ec. 1/58) Açıklama: Bu şartın tahsisi, deniz yolculuğu yapmaya değil, belirtilen iskeleden vapura binmeyedir. Başka bir limandan vapura binince boşama meydana gelmemektedir.

88 - Behce Fetvalarından: "Zeyd, karısına hitaben iznim olmadan evden dışarı çıkarsan şart olsun dedikten sonra, her ne kadar çıkarsan izin verdim dese ve o kadın izinsiz çıksa talak vaki olmaz" (H.Ec. 1/57)  

Açıklama: Yaptığı şartı, ikinci sözü ile iptal etmiş olduğundan, kadının dışarı çıkması ile boşama vukua gelmez.

89 - Behce Fetvalarından: "Amr kendimi dövdürecek olursam şart olsun dese, Zeyd onu döveceği zaman sözle engelleyip gücü varken fî'len engellemeye çalışmasa, talak vaki olur" (H.Ec. 1/56)

90 - Abdurrahim Fetvalarından: "Zeyd, gerdeğe girdiği karısına hitaben ve üç defa, iraden elinde olsun deyip kadın boşanmayı dilemese, daha sonra benden boş ol dese bir talak vaki olur" (H.Ec. 1/56)  

Açıklama: Kadın, iradesini boşama istikametinde kullanmayınca erkek, "Benden boş ol" deyince talak vukua gelmektedir.

91 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, başka bir şehre giderken kayınvalidesi, kızım Hind'i boşa deyince, "Nasıl dilersen öyle yap" cevabını verince, kayınvalide o mecliste boşamayınca talak vaki olmaz" (H.Ec. 1/56)

92 - Behce Fetvalarından: "Boşama, şarap içmeye bağlansa, boşamanın vuku bulduğuna şahitlik edenler, şarap içtiğine değil de sarhoş olarak gördük diye şahitlik yapsalar makbul olmaz" (H.Ec. 1/60)  

Açıklama: Şahitlik yapanlar, o kimseyi bizzat şarap içerken görmeyince, sözleri talakın vuku bulduğuna delil olarak kabul olunamaz.

93 - Behce Fetvalarından: "Zeyd, karısına son derece öfkelendiği bir halde iken, senin ve çocuklarımın sevgisi benden sıyrıldı. Eğer varsa benden boş ol dese, Zeyd bu sözünde tasdik olunur" (H.Ec. 1/60)

Açıklama: Zeyd'in bu sözü ile talak vaki olmaz. Zira o, boşamayı sevginin olmasına bağlamıştır. Son derece öfkelenmiş olması, sevgiden eser kalmadığına dair sözünü doğru olarak kabul etmeye delil teşkil etmektedir. Bu sebeple boşanma meydana gelmeyeceğine hüküm vardır.

94 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, Amr'a hitaben, falan şeyimi sen almadınsa şart olsun dese, o da şart olsun ki ben almadım diyerek karşılıklı şart etseler, hangisinin iddiası sabit ise, diğeri hanis ve boşaması vaki olur" (H.Ec. 1/60)

95 - Abdürrahim Fetvalarından: "Mehr-i muacceli verilmiş karısına hitaben, yıkıl git karşımdan dese, o gittikten sonra kadının geri gelmesini istediğinde, konuştuğu sözü ile boşamaya niyet etmediğine dair yemin etmesi istenilir. Şayet yeminden çekinmesi sebebiyle hakim ayrılmalanna hüküm verse, adı geçen kadın kocasından ayrılmış olur" (H.Ec. 1/60)

96 - Abdürrahim Fetvalarından: "Şahitlerin biri, boşama işinin kendi huzurunda vaki olduğuna; diğeri ise, kocanın boşamayı ikrar ettiğine şahitlik etseler şahitlikleri makbul olmaz" (H.Ec. 1/61)  

Açıklama: Şahitliğin nisabı, iki erkek veya bir erkekle birlikte iki kadındır. Şahitlerden ikisinin ayrı ayrı ifade kullanmaları karşısında, ifade keyfiyetleri hüküm vermeye yetecek güveni vermemektedir. Bu sebeple sözleri makbul tutulmamıştır. Her ne kadar iki erkek şahit varsa da, değişik beyan hükme medar olmamıştır.

97 - Ali Efendi Fetvalarından: "Benim memuriyetle tayinim çıktığında seni götürürsem şart olsun deyip, tayin olunduğunda götürmese, daha sonra erkeğinin rızası olmaksızın kadın gelecek olsa, boşama vukua gelmez" (H.Ec. 1/60)

98 -  Netice Fetvalarından: "Zeyd, karısını talak-ı bayın ile iki defa boşayıp daha sonra şu eve girer isem şart olsun dese ve fakat girmese, bahsi geçen kadını tekrar nikahlamak dilese, hülle yapmaksızın nikahlayabilir" (H.Ec. 1/59)

99 - Abdurrahim Fetvalarından: "Girmemeye şart ettiği evin kapısından bir ayağını içeri salıp yine geri çekse boşama vukua gelmez" (H.Ec. 1/64)

100 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, karısına hitaben, bir daha falanın eşiğini atlarsan şart olsun dese, o da atlayıp içeri girse, boşama vukua gelir" (H.Ec. 1/64)
Başlık: Ynt: Talak
Gönderen: ücharfbeınokta - 20 Kasım 2008, 04:15:26
.......

101 - Abdürrahim Fetvalarından: "Bir köy halkı, aynı köyde bulunan Zeyd'e seni bir daha köyümüze korsak şart olsun deseler ve sokmamak için de gayret gösterseler ve fakat engellemeye güç yetiremeseler, karıları boş olmaz" (H.Ec. 1/64)

102 - Abdürrahim Fetvalarından: "Bu köyden bugün çıkıp giderek şikayet etmezsem şart olsun diyen Zeyd, o gün çıkmayıp ertesi gün çıksa, boşama vukua gelir" (H.Ec. 1/64)

Açıklama: "Bugün çıkıp gidedek" kaydı, yapılan şartın tahsis noktasını belirtmekte ve şikayetle tamam olmaktadır. Şikayetin o gün yapılmaması halinde talak vukua gelir.

103 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zaman tayin ederek "Şu gün veya şu ay bu evden çıkmazsan şart olsun" dese ve aile fertleri ile çıkıp sonra yine gelse, sadece çıkmayı dilemiş olunca, karışı boş olmaz" (H.Ec. 1/63)

104 - Abdürrahim Fetvalarından: Zeyd bir evde kira ile oturmakta iken, Amr benim olduğum eve girerse şart olsun dese ve o evden çıkıp başka bir eve girdikten sonra Amr, Zeyd'in olduğu eve girse, boşama vaki olur" (H.Ec. 1/63) Açıklama: Amr, Zeyd'in taşındığı eve girecek olsa yine boşama vukua gelir. Çünkü o, bu eve dönmeyip, "Benim olduğum eve" ifadesini kullanmıştır. Bu sebeple yeni taşındığı eve girmesiyle de talak vaki olur.

105 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, karısına hitaben, senin üzerine evlenirsem alacağım kadın boş olsun deyip de evlense aldığı kadın boş olur" (H.Ec. 1/64)

106 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd Hind'i nikahladıktan sonra, eğer Hind ile evlendimse talak üzerime olsun dese Hind boş olur" (H.Ec. 1/61)

107 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd'in talakı bağladığı şart vuku bulsa, talak da vukua gelmiş olur" (H.Ec. 1/62)

108 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, gerdeğe girmiş bulunduğu karısını boşasa ve soranların her birine cevap olarak birkaç defa boşadım dese, maksadı haber vermek olunca, üç talak vaki olmaz" (H.Ec. 1/67)
Çağımız ve Günümüz Meselelerine Fetvalar | Mehmed Emre

109 - Ali Efendi Fetvalarından: Zeyd, ölüm hastalığı sırasında karısı Hind'e hitaben, seni altı ay önce üç talak ile boşamıştım deyip daha sonra ölse, karısı boşamayı inkar edip talak sabit olmasa, Hind, Zeyd'e mirasçı olur" (H.Ec. 1/66)

110 - Feyziye Fetvalarından: "Zeyd, Amr'a hitaben, benim evime girersen şart olsun dese, Zeyd o evi başkasına sattıktan sonra Amr o eve girecek olsa, talak vukua gelmez" (H.Ec. 1/64) 

Açıklama: Zeyd, "Evime girersen" diye şart etmiş olup o mekanı satması ile Zeyd'in mülkiyetinden çıkmaktadır. Daha sonra oraya girince alan şahsın evine girmiş olacağından boşama vukua gelmez.

111 - Feyziye Fetvalarından: "Başka bir şehirde bulunan Zeyd'e memleketindeki oğlun öldü denildiğinde, eğer o ölür de ben o şehre gidersem şart olsun dese ve oğlunun ölmediği anlaşılıp da Zeyd o şehre varsa boşama vukua gelmez" (H.Ec. 1/64) 

Açıklama: Boşama, oğlunun ölmesi halinde o şehre gitmeye bağlanmıştır. Çocuğu hayatta iken gitmekle vukua gelmez.

112 - Abdürrahim Fetvalarından: "Evinin tek kapısı bulunan Zeyd, karısına bitaben, şu kapıdan annenin evine gidersen, diye boşamaya şart edip sonra başka kapı açıp oradan gitse boşama vukua gelmez" (H.Ec. 1/64)

Açıklama: Boşanmanın vukuu, gösterilen kapıdan çıkma işine tahsis edil-miş olduğundan, açılan başka bir kapıdan çıkınca boşama vukua gelmez.

113 - Feyziye Fetvalarından: "Bekar olan Zeyd'e sen evlisin denildiği zaman, "Eğer ben halen evli isem alıp alacağım boş olsun" dese, daha sonra evlense boşama vukua gelmez" (H.Ec. 1/64) 

Açıklama: Şartın yapıldığı sırada bekar olan şahsın "evli isem" diye yaptığı şart ile boşama vukua gelmez. Çünkü şart, dediğinin hilafına bir durum olursa tahakkuk eder. Onun sözü ile durumu ayrılık arz etmediği için boşama vukua gelmez.

114 - Feyziye Fetvalarından: "Zeyd, karısını talak-ı bayin yolu ile boşamış olsa, son talak değilse, hullesiz olarak tekrar nikahlamaya güçlük olur" (H.Ec. 1/63)

115 - Netice Fetvalarından: "Müslüman bir kimseden süfür sadır olsa, murafaa olmaksızın karısı ayrılmış olur" (H.Ec. 1/63)

116 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, Amr bu şehirde iken falan işi yaparsam şart olsun dese ve Amr o şehirde yok iken o işi yapmış olsa, karısı boş olmaz" (H.Ec. 1/70)

117 - Abdürrahim Fetvalarından: "Eğer bir daha şarap içersem şart olsun diyen kimse şarabın içine bal koyarak pişirip tadı değiştikten sonra içse, renk ve tad cihetinden şarap galip durumda ise boşama vukua gelir" (H.Ec. 1/70

118 - Abdürrahim Fetvalarından: "Bir daha şarap veya rakı içmeyeceğim diye şart edip sarhoşluk veren içeceklerden bal suyu veya başka bir şerbet içse, talak vaki olur. Şayet üç günlük tatlı şıra içse boşama vukua gelmez" (H.Ec. 1/70)

119 - Abdürrahim Fetvalarından: "Bir daha tütün içersem şart olsun diyen Zeyd, lüle içine kavrulmuş kahve koyup içse boşama vaki olmaz" (H.Ec. 1/70)

120 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, karsına hitaben, senin üzerine evlenirsem iraden elinde olsun deyip, daha sonra evlenmiş olsa, kadın kendisini boşama yolunu tercih etse kocasından ayrılmış olur" (H.Ec. 1/71)

121 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, karısına hitaben, eğer falin işi yaparsam iraden elinde olsun dese, kadını kocasının o işi yaptığını duyduğu mecliste kendisini boşasa, Zeyd'ten ayrılmış olur (H.Ec. 1/68)

122 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, evinde beraber oturdukları Amr'ı evden çıkarmazsam şart olsun dese ve çıkarsa, bir müddet başka yerde sakin olup daha sonra birlikte otursalar, sadece çıkarmayı murat ettiği takdirde boşama vukua gelmez" (H.Ec. 1/65)

123 - Abdürrahim Fetvalarından: "Belirli bir zaman tahsis etmek suretiyle, o zamandan önce bu mahalden çıkmazsam şart olsun dese, zaman gelmezden önce göç edip yine gelse, sadece çıkmayı murat edecek olursa boşama vukua gelmez. Şayet o vakitte çıkmayıp zaman geçtikten sonra çıksa talak vaki olur" (H.Ec. 1/65)

124 - Abdürrahim Fetvalarından: "Bugünden sonra bu köyden göçüp gitmezsem şart olsun diyen kimse o köyden ertesi günü göç etse ve bir müddet başka köyde durup gene gelse, sadece göçüp gitmeye niyet etti ise boşama vukua gelmez" (H.Ec. 1/65)

Açıklama: Talakın vukua gelmemesi iki kayda bağlanmaktadır: 1 - Ertesi günü o köyden göç etmek, 2- Sadece göçüp gitmeye niyet etmiş olmak. Birinci şart açıkta olduğu için hüküm ona göre verilmekte, diğeri söz sahibinin zihninde ve vicdanında tebellür edeceği için "sadece göçüp gitmeye niyet etti ise" kayd-ı ihtirazisine bağlayarak boşamanın vukua gelmeyeceği hükme bağlanmaktadır.

125 -  Feyziye Fetvalarından: "Bir kimse, zina edersem şart olsun deyip sonra mut'a nikahı île bir kadına yakın olsa talak vaki olur" (H.Ec. c. 1/59)

Açıklama: Müt'a nikahı, bir müddet tayin edilsin veya edilmesin, Müt'a veya "Temettü" gibi bir lafızla yapılan nikahtır ki, batıldır. Bu nikahın İslami bir hükmü olmadığından vaki olacak cinsi yakınlık zinadan sayılmıştır. Bu sebeple fetvada zinaya bağlanan boşama, müt'a nikahı neticesinde tahakkuk ederek cinsi mukarenetle vuku bulmuş olur.

126 - Abdürrahim Fetvalarından: "Şayet koyunlarımı yarın falan köye götürmezsem şart olsun deyip, götürse ve birkaç gün sonra tekrar getirmiş olsa, sadece götürmeye niyet etti ise boş olmaz" (H.Ec. 1/68)

127 - Abdürrahim Fetvalarından: "Karısını başka bir memlekete götüren Zeyd'e hitaben, karın her ne zaman gelmek ister de getirmezsen boş olsun mu? denildiğinde, "Olsun" deyip götürse, kadın, istediği zaman getirmeyecek olursa boş olur" (H.Ec. 1/68) 

Açıklama: Koca, yapılan teklifi kabul etmekle talakı kadının gelme isteğine talik etmiş olmaktadır. Kadın, beni memleketime götür dediğinde götürmeyecek olursa boşama vukua gelir.

128 - Abdürrahim Fetvalarından: "Bir köyde kendi mülkü olarak evi bulunan Zeyd, karımı şu evde iskan edersem şart olsun deyip aynı köyde başka bir evde oturtsa boşama vukua gelmez" (H.Ec. 1/69)

Açıklama: Kocasının ifadesine boşama işi "Şu evde" diye tahsis yapıl-maktadır. Şu köyde ifadesini kullanmadığı için, o köydeki başka bir evde oturtması ile boşama vaki olmaz.

129 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, karısına hitaben, seni, sakin olduğumuz evden başka bir evde oturtsam şart olsun, deyip de misafir olarak başka bir evde bir gece kalsalar, boşama vukua gelmez" (H.Ec. 1/69) 

Açıklama: Misafir olarak ve bir gece ifadesi ile belirtilen oturtma, iskan etme manasında olmadığından boşama vukua gelmez.

130 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, karısını başka bir eve götürmek istediğinde, kayınvalidesinin salmamasından dolayı şayet salmazsan şart olsun dese, kadının annesi yine salmasa, bir-iki gün sonra pişman olup bıraksa, boşama vaki olur" (H.Ec. 1/68)

Açıklama: Koca, talakı kayınvalidesinin izin vermemesine bağlamış, o da kızının başka eve taşınmasına izin vermeyince boşama vukua gelmiştir. Daha sonra müsaade etmesi ile netice değişmiş olmamaktadır.

131 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, alacaklısına olan borcunu falan gün vermeyi şart edip, fakat o gün alacaklısının kaybolması üzerine Zeyd, hakime varıp alacaklı üzerine vekil tayin ettirse ve borcunu vekile verse, karısı boş olmaz" (H.Ec. 1/73)

132 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, Amr'a hitaben, eğer falan cihetten bende hakkın varsa şer'i talak üzerime olsun deyip, Amr'ın o cihetten Zeyd'in üzerinde hakkı olduğu sabit olsa, boşama vukua gelir" (H.Ec. 1/74)

133 - Abdürrahim Fetvalarından: "Eğer cebimde şu kadar liradan fazla para varsa dünyanın helali bana haram olsun, dediğinde cebinde dediği miktardan fazla para bulunsa karısı niyete muhtaç olmadan boş olur" (H.Ec. 1/74)

134 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, Amr'da olan alacağını, istediğinde vermemesi üzerine, eğer şu kadar hakkımı alamazsam şart olsun dese ve bir miktarını alıp geri kalanı için kıymetinden daha fazla tutan bir mallını takas suretiyle satın alsa, karısı boş olmaz" (H.Ec. 1/73)

135 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, karısına hitaben, bir daha senin falan şeyini kullanırsam şart olsun dese ve o şeyi hibe yolu ile kendisine aldıktan sonra kullansa, talak vukua gelmez" (H.Ec. 1/73)

Açıklama: Kadın o şeyi kocasına hibe edince kendisinin mülkü olmaktan çıkar. Bu sebeple, daha sonra kullanılması ile boşama vukua gelmez.

136 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd'e hitaben, falan işi falan gün yapmayacak olursan karın boş olsun mu? denildiğinde "Olsun" deyip işlemese karısı boş olur" (H.Ec. 1/73)

137 - Abdürrahim Fetvalarından: Zeyd, Hind'i nikahlamak istediğinde Hind, ya üzerime başkasını nikahlar isen dediğinde, Zeyd de alıp alacak olduğum boş olsun deyip Hind'i nikahlasa, Hind kendisi de boş olur" (H.Ea 1/71)

Açıklama: Kocanın sarfettiği "alacak olduğum" sözüne Hind de girmektedir. Hind nikahlanınca bu söz sebebiyle boş olur.

138 - Feyziye Fetvalarından: "Hind, kocasına hitaben, mehrimden feragat edeceğim, bu şart üzere beni boşa deyipde o da kabul etse, talak vaki olur ve mehir vermek lazım olmaz" (H.Ec. 1/67)

Çağımız ve Günümüz Meselelerine Fetvalar | Mehmed Emre