İnsan Büyüdükçe Hayalleri Küçülür mü?
Nedeniniyle yazabilirsiniz...
Egerki insánin ici civil civilsa hayaller kücülmez bence daha cok cogalir, yasla bi alakasi yoktur..hayalsiz insan yasayamazki veya hayat Cok SIKICI...düsünceler ve beklentiler farkli olsada büyüdükce insan hayallerde büyür derim ben :)...
ben ce ne çoğalır ne artar sadece şekli değişir
insan büyüdükçe hayalleri daha gerçekçi bi hal alır ve bu hayaller kırıldığında verdiği acı da aynı oranda gerçekçi olur
Büyümek yaş olarak mı? Yoksa farklı türlü mü? İnsan var yaşı büyür ama kendisi büyümez olgunlaşmaz, hâlâ ergendir, kendini yetiştirememiştir mesela.Yine insan var bakarsınız daha bacak kadar dersiniz ama hali, tavırı davranışları olgun bir insan gibidir.Hayalleri de büyük olsa gerektir.Fatih Sultan Mehmed Han Hazretlerinin çocukken kurduğu hayaller gibi.
Küçükken hep güzel şeylere sahip olmayı hayal ederiz. Büyüyünce sahip oluruz. Lakin küçüklükde ki gibi tatlı hayaller yoktur, artık. Çünkü büyüyünce daha çok hayaller bizi ihata etmiştir.
Ve öğreniriz ki dünya malına tamah etmenin ahiret de bize hiç bir faydasının olmadığını.
Dünya fani ahiret baki.
Büyüdükçe, küçükken kurduğumuz hayallerin aslında küçük olduğunu farkederiz. Artık bize eskisi kadar önemli gelmez. Yani hayatta daha önemli şeyler olduğunu, maneviyatın önem ve değerini farkederiz.
Hayal ettiğimiz şeylerin aslında çok ta ulaşılmaz şeyler olmadığını anlarız.
Büyüdükçe hayata daha yakın hayaller kurarız.
Ben de şöyle sorayım: insan büyüdükçe hayal kurma özelliğini yitiriri mi? e58))
hayalsiz yaşamayaz insan çünkü üzgün olduğunda güzel birseyi hayal ettiğinde mutlu oluyor yani insan hayalsiz yaşayamaz kısacası insan büyüdükçe hayalleri küçülmez bence
İlk önce bu sorunun daha reel olarak cevaplanabilmesi için "Hayal nedir?" sorusu tanımlanmalı. Bu tanım kabaca "zihnimizde zuhur eden görüntü" şeklinde yapılabilir. O halde "Hayal kurmak" ile aklımıza sadece gelecek zaman için kurgulanan düşünceler topluluğu değil aynı zamanda geçmiş zaman dilimleri içinde kurgulanması muhtemel düşünceler topluluğu da gelebilir.
İnsani her başarının ilk safhası hayaldir hatta başarısızlığın bile. Biz kabaca sadece arzu ve isteklerimizi kapsayan kısmına hayal diyoruz oysa düşüncelerimiz bazen farkına varmasakda zihin mıknatısında bir bütünlük oluşturup hayal sirkülasyonunu gerçekleştiriyor. Yani isteklerimizin yanında korkularımızda ihtimallerin bize kapısını araladığı hayal ürünleridir.
Hayallerimiz insanların algılayabileceği alem ile sınırlıdır, algılanmasına izin verilmeyen alemi sonsuz olarak nitelendiririz. Bu sınırlar içerisinde baştan başa bir çizgi çekip tam ortasına koyduğumuz nokta hayallerin zuhur merkezi zihnimizi, dolayısı ile şimdiki zamanı temsil ederse noktanın bir tarafı geçmiş zamanı diğer tarafıda gelecek zamanı temsil edecektir.
Geçmiş zamanı gerçekleşmiş veya gerçekleşememiş hayaller olarak ikiye ayırabileceğimiz gibi insan geçmiş zamanı hayal kurarak şimdiki zamana taşıyabilir. Gelecek zaman için zuhur eden hayaller'in akıbeti ise zaman kavramının kader denen ilahi yazgıyı hayatımızla kesiştirmesinde belli olacaktır.
Biraz felsefik bir yaklaşım gibi görünebilir ancak hayallerimiz ile zaman kavramı orantılıdır. İyi veya kötü yaşadığımız veya yaşamayı isteyipde yaşayamadığımız olaylar hayallerimizin geleceğini şekillendirir. Mesela küçük bir çocuksunuzdur bir bulutun üstüne binip tüm dünyayı gezmek istersiniz, o çocuk biraz büyüdüğünde bunun mümkün olmadığını anlar onun yerine ben pilot olmak istiyorum der veya bir çocuk denizin üzerinde koşmak ister ama biraz büyüdüğünde mümkün olmadığını anlayıp gemi kaptanı olmak ister. Yani insan büyüdükçe dünyanın gerçeklerine ayak uydurmak zorundadır ve hayalleri daha gerçekçi bir hal alır.
Alıntı yapılan: İsra - 13 Şubat 2009, 21:11:00
Ben de şöyle sorayım: insan büyüdükçe hayal kurma özelliğini yitiriri mi? e58))
İnsanın hayallerinin sonu yoktur ve hayal kurmaya devam ederiz bence ,
Emir-ül Bahr kardeşimizin de dediği gibi ''insan büyüdükçe dünyanın gerçeklerine ayak uydurmak zorundadır ve hayalleri daha gerçekçi bir hal alır.''
Emir-ül Bahr kardeşim hayali güzel bir tanımlama içersinde, çok güzel açıklamışsınız, teşekkürler:)
Alıntı yapılan: Emir-ül Bahr - 14 Şubat 2009, 01:59:29
İyi veya kötü yaşadığımız veya yaşamayı isteyipde yaşayamadığımız olaylar hayallerimizin geleceğini şekillendirir. Mesela küçük bir çocuksunuzdur bir bulutun üstüne binip tüm dünyayı gezmek istersiniz, o çocuk biraz büyüdüğünde bunun mümkün olmadığını anlar onun yerine ben pilot olmak istiyorum der veya bir çocuk denizin üzerinde koşmak ister ama biraz büyüdüğünde mümkün olmadığını anlayıp gemi kaptanı olmak ister. Yani insan büyüdükçe dünyanın gerçeklerine ayak uydurmak zorundadır ve hayalleri daha gerçekçi bir hal alır.
Peki hayal biraz da imkansız, ulaşılması hedeflenen ile doğru orantılı ise o halde gerçeklikle aynı orantıda gitmesi onun hayallikten çıkıp, plan ve isteklere dönüşmesine neden olmaz mı ?
Sanırım insan yaş ilerledikçe hayali dünyadan gerçeğe geçiş yaptığında hayatında hayalden çok, elindeki mevcut değerleri değerlendirme noktasında tercihler ile karşı karşıya. Dr. Yusuf Karaçay, "hayalleri yıldızlara benzetir, insan ulaşamasa da ona yön gösterir der. Sanırım zaman ilerledikçe bu sözün sahihliği daha belirginleşiyor. Hayal, insanların istek ve duaları ile şekilleniyor. Dua ile Rabbine ilticasında hakkında hayırlı olana kul yönlendiriliyor. Böylece istikamete yönelen kul, istek ve dileklerini asıl hedef ve gayeleri doğrultusunda çizip, Rabbine tevekkül ve dua ile yöneldikçe "olmazları olduran Rabbinin" sonsuz hikmet hazinelerinin yanında buluveriyor kendini:)
Yeterki o çocuk safiyeti, ihlası hiçbir zaman yüreklerden eksilmesin. :)