Sadakat islami Forum

Okuduğum bir yazıdan sonra böyle bir anket yapmak akla geldi.Bakalım sadakat üyeleri nasıl davranıyor?
Araştırmacı mı bazı sitelere sonuna kadar güvenip bazılarına şüpheyle mi yaklaşıyor.Hem oylarınızı hem de düşüncelerinizi alalım.

İlgili Yazı:
İnternetin insanoğlunun hayatına girmesiyle birlikte artık dünyanın neresinde olunursa olunsun bilgiye anında ulaşabiliyor. Ancak internet bilgiye ulaşma kolaylığını kullanıcılarına veriyor olsa da, akıllardaki bir soru işareti yanıtını hiçbir zaman tam olarak bulamıyor: İnternetteki bilgiler ne kadar güvenli?

İnternetin bilgi ansiklopedisi olma ünvanına sahip olan Wikipedia üzerindeki tartışmalar da işte tam bu noktada alevleniyor. Bir kısım kullanıcı Wikipedia'da yer alan bilgilere güvenirken, bir diğer kısım ise Wikipedia'dan uzak durmayı yeğliyor. Özellikle üniversitede görevini sürdüren profesörlerin birçoğu öğrencilerine Wikipedia'yı güvenilir bir kaynak olarak düşünmemelerini öneriyor.

Bu güvensizlik elbette boşuna değil; zira internetin bir numaralı ansiklopedik kaynağı olma iddiasında olan Wikipedia'nın yaklaşık %75'ini sadece 1.400 kişi kontrol ediyor. Peki bu ne anlama geliyor? Bu sorununun cevabı oldukça basit: Wikipedia kullanıcı sayısının sadece %2'sini oluşturan bu 1.400 kişi, Wikipedia'nın %75'inin kontrolünü elinde bulunduruyor. Diğer bir deyişle, Wikipedia çok ufak bir kullanıcı kitlesi tarafından yönetiliyor ve yayınlanan içerikler bu azınlığın kontrolünde.

Kaynak:Chip

Netice itibariyle sanal ortan denmiyor mu internete?
Hal böyle olunca elbetteki her yazilan dogru degildir.
Genel manada bilgiyi nesilden nesile aktaran ve aktarmaya devam edecek olan sey KITAPTIR ve böyle olmaya devam edecektir..
Bilgisayar vb.ürünler teknolojinin ilerlemesi,elektrik kullanimini yayginlasmasi nedeniyle cagimizda cazip durumda,fakat hic kimse bunun sonsuza dek böyle gidecegini söyleyemez degil mi?
Düsünsenize elektrik üretemez hale gelse insanlik,o zaman bunca ürün ne olacak?
Insan bilgi edinmek icin yine yaziya dönmek zorunda kalacaktir..
Bu bakimdan bilgi yazi doayisiyla Kitapla dogru olarak tasinabilir kanaatindeyim..
(Kitap illada kagittan,kalemde mürekkepten olmak zorunda degil,Eski caglardan günümüze ulasanlari gözönüne gtirerek düsünün lütfen.)

Kalin saglicakla...garsli36

inanırım ama temiz bir siteyse yayınlayan magazinmiş bilmem neymiş o programlara inanmam,arkadaşım ben bir ödev konusu arıyordum dini bir bilgi arıyordum adamlar ne koymuş bi görsen böyle adamlar oldukça biz bu anketi çok yaparız

Bir konu araştırmak için girdiğimde, en çok forumlar çıkıyor karşıma. Ne kadar çok forum varmış internette... Boş boş bir sürü geyik muhabbeti... Bilen-bilmeyen herkes birşeyler yazmış...

Araştırdığım konuyla ya alakası olmayan şeylere rastlıyorum ya da bahsettiğim gibi gereksiz, boş sözlere...

Kesinlikle her okuduguma inanmam.Eger kafami karistirici birseyse onu sorar arastiririm

her gördüğümüze değil tabi her şeyde olduğu gibi yazılanlarada temkinli yaklaşmak araştırmak lazım

Bu günlerde favori olan bir söylem ''Allah kimseyi internetin diline düşürmesin''....

İnternet bilgilerinin doğruluk oranı tartışılır ve de sonu gelmez.Bizim yapmamız yeni konuları araştırırken tek bir kaynakta kalmamalıyız...Ayrıca internet kitabın yerini tutamaz o da ayrıca anket konusu sanırım ...

Alıntı Yapinternet kitabın yerini tutamaz o da ayrıca anket konusu sanırım ...

Sanal ve elektronik ortamlarda  binlerce kitabı depolayabiliyoruz ve maliyet açısından daha uygun geliyor amma gerçekten kitabı ya da gazeteyi eline alarak okumak bambaşka.Okurken onun kokusunu almak gerek.Sanalda bu tat yok.O açıdan katılıyorum.Ama diğer taraftan da teknolojik imkanlara hayır diyemiyoruz... e56))

Bitkisel Ürünlerdeki Yalan Yanlış Haberler Hasta Ediyor...




Bitkisel ürünlerinher derde deva olarak kullanılması, istenilen ve olası olumlu etkileri yanında bir çok hastalığa da davetiye çıkarmakta. Özellikle bitkisel ürünlerin kanıtlanmamış etkileri nedeniyle normal tedavinin yerine kullanılması asıl büyük sorunu gündeme getirmektedir.[/color][/size]
Gün geçmiyor ki 3. sınıf TV kanallarında sağlık sömürücüleri hasta insanların bilgisizlikleri ve umut arayışlarını sömürmek için yayınlar, reklam statüsünde sözde açık oturumlar yapmasınlar. Herhangi bir ürünü her derde deva şekilde halka tanıtıp satmasınlar... Siz siz olun bu tip sağlık simsarlarına maddi kazanç sağlayan sömürülen kitleden olmayın. sağlık bakanlığı ve ilgili otoritelerin ve sağlık uzmanlarının onayını almadan sağlığınıza müdahale edilmesine izin vermeyin.[/color][/font][/color][/font]
[/size]Bitkisel kökenli bazı ürünlerin ve her derde deva olarak satılan ilaç tarzı ürünlerin, bilimsel tedavinin önüne geçerek yanlış kullanımları neticesinde kalp krizlerine neden olabileceği bildirildi.
[/size]Hipertansiyonla Mücadele Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve İzmir Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertuğrul Ercan, bitkisel kökenli bazı ürünlerin mevcut tedavinin önüne geçerek yanlış kullanımları sonucu kalp krizlerine neden olabileceği uyarısında bulundu.
[/size]Prof. Dr. Ertuğrul Ercan, yaptığı açıklamada, son zamanlarda bitkisel kaynaklı ürünlerin yanlış kullanımı sonucu meydana gelen, tehlikeli ritm bozuklukları ve kalp krizivakalarındaki bildirimlerin arttığını söyledi.
[/size]Üreticisi veya ithalatcısı tarafından "destek ürünü" olarak sunulan ve Tarım Bakanlığından GIDA TAKVİYESİ olarak ruhsatı alınan bitkisel ürünlerin, Endikasyon belirterek, hastalara "yanlış imaj" oluşturabilecek şekilde görsel ve yazılı basında yer almasıyla, bazı hastaların mevcut ilaçları yerine bu ürünleri tercih ettiğini ifade eden Prof. Dr. Ercan, şunları kaydetti:[/size][/font]
[/size]"Son yıllarda bitkisel kökenli bazı ürünlerin yersiz ve yanlış tüketilmesinin ile kalp krizine sebep olabileceğine ilişkin bilimsel yayınlar bildirilmiştir. Ürünlerin tanıtımında kullanılan 'yan etkisi olmayan, tamamen doğal bir damar açıcıdır' gibi ifadelere karşın bitki özlerinin aslında bildirilenin aksine yan etkileri olabilir. Yani bir ürünün bitkisel olması onun zararsız ve yan etkisiz olduğu anlamına gelmez.
[/size]İlaçların bir çoğu yine bitkisel kaynaklardan elde edilir. Günümüz terminolojisinin vazgeçilmezlerinden olan Doğal ürünler, bitkisel dahi olsalar istenmeyen ve zararlı etkilere sebep olabilirler. Yan etki olarak bildirilen şikayetler direkt olarak doza bağlıdır ve aslında hiçbir yan etkisi olmayan ürün bulmak neredeyse imkansızdır. Yani her tedavi edici özelliğe sahip ilaç az yada çok yan etkiye sahiptir."
[/size]MUCİZEVİ BİR BİTKİ YOK..!
Bazı bitkisel ürünlerin reklamlarında sunulduğu gibi satış kolaylaştırma teknikleri ile hemen damarları açan, bir çok derde aynı anda iyi gelen ilaçların henüz tıp dünyasında mevcut olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Ercan, "Ateroskleroz yani Damar sertliği olarak bilinen hastalık basitçe damar içindeki darlıklar oluşturan bir hastalık olarak anlaşılmaktadır. Çok basitçe bu darlıkları adeta bir soba borusunu temizler gibi temizleyecek ilaçlar bulunmasını istemek ve dilemek hastaların en doğal hakkıdır. Oysa damar sertliği çok karışık bir mekanizmaya sahiptir. Günümüz tıbbında maalesef bu kadar etkin bir şekilde kalp, bacak atardamarında darlıkları mucize şekilde düzelten, normale döndüren ve de yan etkisi olmayan ilaçlar bulunmamaktadır, yoktur. Sağlık Bakanlığı'nın bu konuda dikkatini önemsemek doğru olacaktır" diye konuştu.[/size][/font]
[/size]OLUMLU ETKİLER BİLİMSEL KANITA DAYANMALIDIR...
Mucizevi" olarak takdim edilen bitkisel ürünlerin olumlu etkileri olduğuna dair bilimsel bulgular varsa bunların ortaya konulmasının halk sağlığı ve sağlığın korunması açısından gereklilik olduğunu belirten, Prof. Dr. Ercan, şöyle devam etti:[/size][/font]
[/size]"Halkımızın bu durumda yaşadığı kafa karışıklığı anlaşılır bir durumdur. Bilimsel dayanağı net olmayan ya da sadece yoruma dayanan, uluslararası tedavi kılavuzlarında yer almayan tedavileri ön plana çıkarmak, hastaların hayati önem arz eden ilaçlarından vazgeçmesine ya da bu ilaçları önemsememesine neden olabilir.[/size][/font]
[/size]Eğer bitkisel etkin bir ürünün kalp damar hastalıklarında mucize olumlu etkileri olduğuna dair bir bulgu var ise, yapılması gereken nedir? Yapılması gereken ürünün etkisinin ilaçlarda olduğu gibi 4 aşamalı bilimsel testlerle doğrulanması ve en son aşamada çok merkezli çalışmalarla bulguların net bir şekilde istatistiksel olarak ortaya konulmasıdır. Aksi takdirde kalp damar hastalığı olan hastalarımız uzun dönemde nasıl bir sonuçla karşılaşacağını bilemeyebilir. Bahsedilen ürünler bu şekilde bilimsel testlerden geçirilip etkinliği kanıtlanırsa, ülkemiz kaynaklı olarak dünya tıbbına kazandırılmasından memnun oluruz."
[/size]http://www.sanaleczanemiz.com.tr/bitkisel-urunlerdeki-yalan-yanlis-haberler-hasta-ediyor/
[/size]