Sadakat islami Forum

EDEBİYAT KÖŞESİ => EDEBİYAT => Konuyu başlatan: vaktileyl - 12 Şubat 2009, 21:28:10

Başlık: yürek esintileri
Gönderen: vaktileyl - 12 Şubat 2009, 21:28:10

dal rüzgarı affetsede
Dal rüzgarı affeder.

Ama kırılmıştır bir kere

Her gün yeni bir keder bulur

Yakıştırır göğsüne

Günler geçer yıl olur

Aslında hepsi aynı hikaye

Dal rüzgarı affetse bile

Kırılmıştır bir kere

Cam yapışır, kalp yapışmaz

Sen unutsan bile ruhun unutmaz

Zaten unutmak da bize yakışmaz

Aşk acısı olsa bile

Dal rüzgarı affeder

Ama kırılmıştır bir kere...





TUNA KİREMİTÇİ
Başlık: Ynt: yürek esintileri
Gönderen: vaktileyl - 12 Şubat 2009, 21:28:50
Dal kırıldı, en onulmaz yerinden
Aslında ne çok sevmişti rüzgarı
Lal oldu, kırıldı dal, bir daha yeşermez yaprakları

Rüzgar hoyrat esti, keskin bir bıçak gibi
Ümitlerini kesti, kırdı, incitti dalı
Zemheri soğukların, ayazları bile
Gömememişti dalı kendi içine
Ak karlar yağmıştı da üstüne, kıramamıştı onu
Rüzgar, en sevdiği rüzgar, yaptı yapacağını
Islık gibi hoyrat nefesi ile, kırdı onu, kırdı kanadını kolunu

Artık hüzünler açar, dalın tomurcuklarında
Fasılalı esse de rüzgar, özür dilese de binlerce
Farketse de, dalın onu ne çok sevdiğini
Esmese de , eskisi gibi keskin, eskisi gibi hoyrat
Takati kalmadı dalın, kırıldı bir kere, en hassas yerinden
Sustu dal, esti rüzgar, olanlar oldu
En hassas yerine, yüreğine vurdu rüzgar
Dal rüzgarı affetse ne çıkar, kırıldı ya bir kere
Esmese de artık delice rüzgar

Kırmızı şafaklarda beklerdi oysa onu
Isınırdı sam yellerinde
Raks ederdi dalın yaprakları
Ilıman esince rüzgar ve sevinirdi her esişinde
Lalelerin, papatyaların kokusunu bulurdu onda
Mavi gökyüzüne yollardı, yapraklarını sırtında
Isınırdı bazen, onun kollarında
Şakırken bülbüller, o rüzgarı dinlerdi gene de
Tarifsiz, anlatılmaz bir sevgi idi yaşadıkları
Islığıyla dikilirdi yaprakları
Rüzgarı çok sevmişti dal, çok sevmişti

Bir gün kırılana kadar
İçi burkulana kadar
Rüzgar onu kırana kadar

Kırılmıştı bir kere
En onulmaz yerinden
Razı olurdu ya her şeye
Eğer başka dallara esmeseydi rüzgar

(alinti)
Başlık: Ynt: yürek esintileri
Gönderen: vaktileyl - 12 Şubat 2009, 21:29:20
(http://img2.blogcu.com/images/g/e/c/geceesintisi/1226850769klp1_copy.jpg)
Başlık: Ynt: yürek esintileri
Gönderen: vaktileyl - 12 Şubat 2009, 21:30:59
(http://img2.blogcu.com/images/g/e/c/geceesintisi/1226954942lale_resimleri_copy.jpg)

En cılız pas lekesinin bile dokunmadığı bir aynayı arar gönül...
Haya ve hicap nakışların en duyarlı motifleriyle hayatına
zarafetle işleyebilmiş, o hayatın arkasında durabilmeyi başarmış aklıselim bir bedenle bütünleşmenin sevdasını taşır yürek.

Sevgiler paylaştıkça büyür denilsede, sevgili paylaşılmayan bir özelliğe sahiptir gönülde.



Ahmet Günbay Yıldız
Başlık: Ynt: yürek esintileri
Gönderen: vaktileyl - 12 Şubat 2009, 23:05:17
(http://img211.imageshack.us/img211/7765/drpseyehb8.jpg)

Bir damla düşüyor,
Hüznün orta yerine…
Ve bir yemin dökülüyor,
Titreyen dudaklardan…
Bir yemin ki kanat takıyor,
Allah’ım sen şahit ol’lardan…

Bir damla düşüyor,
Acının orta yerine…
Bir yemin ulaşıyor Arş-ı Ala’ya…

Boş bir sayfada titriyor kalem.
Hüzün damıtılmış bakışlar,
Kaleme hükümran,
Ellere baskı kuruyor.
Yeminin belgesi hazır…

Bir damla düşüyor,
Mahzun gönlün üzerine…
Ve bir isyan vuruyor.
Kalem susmuş,
Gönül pusmuş, çaresiz,
Yaralığı yüreğin esareti kapıda…

Yeminin zincirli kelepçeleri uzanıyor,
Bir ucu Hak’ta…
O en güzel Yar’da…

Vakit ahde vefa vakti…
Vakit Hak’ka teslimiyet vakti…
Vakit can’ı sahibine emanet vakti…

Bir çok damla düşüyor,
Yalnızlığın üzerine…
Yemin yıkıyor,
Yemin yakıyor çaresizliği,
Sabır en zor direnmelerde…
Mükafat ise beklemede…

Bir damla düşüyor,
Kaybedilen huzurun orta yerine…
Ve bir yemin daha,
Kanatlanıyor Arş-ı Ala’ya…
Teslimiyet mükafatıyla sarhoş gönül,
Esaretten özgürlüğe uyanıyor…

Bir damla düşüyor,
Ayrılığın orta yerine…
Bir yemin binlerce ah oluyor,
Yalnızlıkla vedalaşmada…

Üşüyen ellerde titreyen kalem,
Sayfadaki boşlukları dolduruyor…
İhanet, yalnızlık ve gözyaşı…

Yeminin prangaları çözülüyor…
Bir ses uzanıyor Arş-ı Ala’dan…
Bir ses ki kanayan yaralara merhem,
Sel olan damlalara set,
Ve esareti sonra erdiren…

Bir damla düşüyor,
Toprağını çatlatan ümidin üzerine…
Bir damla ki can veriyor,
Taze filizlere…

Hilal Acar
[/color]
Başlık: Ynt: yürek esintileri
Gönderen: vaktileyl - 12 Şubat 2009, 23:08:45
(http://img2.blogcu.com/images/g/e/c/geceesintisi/122902145820mo6_1_.jpg)

Bazı kuyuların suyu içilmez; acıdır.

Bazı kuyular derindir; görünmez suyu.

Bazı kuyular kördür; göremezler...

Benim kuyum, benim kuyum sevgili dostum öyle derindir ki;

içine taş attığın zaman suyun sesini duyamazsın

bağırsan sesin geri gelmez

bakracı sarkıtsan ip yetmez...



Yalnızlığın bana yakıştığını söylüyorlar..

İyi duruyormuş üzerimde; renkleri sade ve uyumluymuş..

Dikimi kusursuzmuş..

Bu mahir terzinin adını öğrenmek istiyorlar..

Söyler miyim hiç!

Konfeksiyon yalnızlıklar ne güne duruyor.

Söyler miyim hiç!

..

Bana bencilce hareket ettiğimi söyleme sakın.

İnsanlara güvenimi kaybettim.

...



Posta Kutusundaki Mızıka / A. Ali Ural
Başlık: Ynt: yürek esintileri
Gönderen: vaktileyl - 13 Şubat 2009, 00:03:18
(http://img171.imageshack.us/img171/8827/kalpresmi14ih0.jpg)

Gülün dikeni batti dün parmagima, ve hala
gülümseyerek bakiyorum parmagimdaki kücük siyriga...

kizamadim... cün kü gülün dikeni batmadan önce sükretmistim; " Ya Rabbi, ne kadar güzel yaratmissin " demistim. Kizamadim, cünkü bir dakika önce güzel kokusunu sineme cekmistim , bakmaya kiyamamis dokusuna hayran kalmistim, cün kü batmadan önce yüregime koymus onu sevmistim... dikenini unutmusmuydum? unutmustum dikenini... unutmustum iste....

acitmayayim diye dokunmaya cekindigim gül, ince ve derin bir yara acmisti parmagima... gülümsedim yarayada... süzülen iki damla kanada... cünkü o yarayi acan bakmaya kiyamadigim o güldü...

.... .... ....

sevdiklerimizin yüregimizde actiklari yaralarda aslinda o gülün actigi yara gibi degilmiydi... ince ve derin bir yara... aslinda cok önemsiz gibi görünsede her kimildadiginizda yüreginizi inceden sizlatan bir yara... ama dostlariniz o yarayi acmadan önce siz muhabbet dolu kokularini sineye cekmistiniz, zamani, mekani ve kalbinizi kaylasmistiniz... yarayi acmadan önce siz onlari kalbinize koymustunuz... kizabilirmiydiniz... kizamazdiniz elbet...

sevdiklerimizin actiklari yaralarda o gülün actigi yara gibi ince ve derin... ama yarimiz o yarayi acmadan önce biz sükretmistik, kokusunu sinemize cekmis, bakmaya kiyamamistik...dikenini unu tmusmuyduk... unutmustuk tabi... ama biz gülümsemeliyiz yaraya... belki süzülen iki damla kanada... gülümsemeliyiz iste.... cünkü o yarayi acmadan önce biz onu kalbimize koymustuk ve sevmistik...



Güle Vurgun
Başlık: Ynt: yürek esintileri
Gönderen: vaktileyl - 13 Şubat 2009, 01:32:24
(http://img2.blogcu.com/images/g/e/c/geceesintisi/kusolursun.jpg)
Başlık: Ynt: yürek esintileri
Gönderen: vaktileyl - 13 Şubat 2009, 01:33:04
(http://img61.imageshack.us/img61/6699/duayd5.jpg)

Son defa bakıyorum sana bulutlar, gökyüzü… elveda! Kuşların çığlığı, s/ağırlığı dünyanın... elveda! Acıyanlarım bana; (da) elleri böğründe kalanlarım... üzülmeyin; biter bir gün, acı yanlarım…
Salkım saçak sancılarım… elveda!

Ey gel geç Leyla, ey dünya… Ey kör sevdalarım... elveda... Ey, çöllerin Serabı…
Ey, yandıkça yandıran tuzlu suyu denizlerin... elveda...

Atamadığım çığlıklarım... Yollardaki izim... Dinmeyen sızım...
Besteleri boynu bükük sazım... elveda...

Gün b/atımları, hey! Dayanamam bu sarı/solgun bu "olgun" ayrılığa...
Bu her akşamki kıyamete... Ah, ben ki sabahlardan geliyorum...
Birdenbire bu vakitli elveda?

Ellerini alıştır vedaya... Ve duaya…
Bak, avuçlarında tuttuğun zamanlar dağların ardına düştü...
Titrek bir istasyona, çığlık bir v/edaya hazır mısın?

Ne zaman gelir bu giden bahar! Bu kış hangi ölümdür! Sonbahar yaprakları kaç veda mektubudur!
Ömrümüz kaç elveda... Kaç sonbahar, kaç çığlık... Saydın mı aynalarda değişen yüzlerini...

Ellerini alıştır vedaya... Ve duaya…
Yol uzun... Her adım bir ayrılık... Kapı arkası gurbet ya...
Yaka paça götürüyorlar bizi... Çocukluğumuzu, gençliğimizi...

Bilsen ki her an bir zelzele... Duysan ki ne velvele...
Sen iyisi mi ellerini alıştır vedaya...
Ve duaya... Her derde devaya...


Ali  Hakkoymaz
Başlık: Ynt: yürek esintileri
Gönderen: lalegül - 13 Şubat 2009, 14:06:59
Teşekkürler vaktileyl.................
Başlık: Ynt: yürek esintileri
Gönderen: vaktileyl - 13 Şubat 2009, 14:50:42
(http://img2.blogcu.com/images/g/e/c/geceesintisi/dua1_copy.jpg)

Güzeli Seven Güzel! Sana Feda Edeceğim Güzellikler Ver!

Güzeli seven Rabbim, benim içimi nurlarınla güzelleştir… İçimin güzelliğiyle davranışlarım nurlansın!…

Gözlerimin bakışında Sen olmalı, kirpiğimin ucundaki damlada Sen parlamalısın!…

Sen’in yolunda çalışırken yorulduğum için dinlenmeliyim… Rahatım da Sen’in için olmalı yani…

Uykumda Sen’i sayıklamalıyım…

Yollarım Sana gelmeli hep! Dönse dolaşsa yine Sen’i bulmalı adreslerim!

Hayatımdaki her ciddi adımı Sen’in için atmalı, yine Sen’in için koşmalıyım, Sen’in yolunda…

Affetmeyi seven Rabbim, affedilmenin huzurunu yaşattır bana… Günahkar kulunun tek tesellisi; Sen’in huzurunda af dilerken, süzülen gözyaşlarıdır…

Bunca günahıma rağmen, beni bir nebze rahatlatan; tövbe etmeyi nasip eden Rabbimin, kullarını affetmeyi sevmesidir…

Sen’den koparma beni! Sen’siz bırakma kalbimi… Sen’den uzak kalınca; öyle aciz, öyle çaresizim ki…

Sen’inleyken huzurum dorukta; sanki her şey, her güzel şey benim, tüm mutluluklar benimle…

Dünyanın tüm çiçeklerini koklasam, Sana dua ederkenki huzuru yine bulamam…

En güzel sözleri kullansam Sen’in için, hep Sen’i söylesem konuştuğumda; Sen’i anlatmaya yine doyamam!

Dostlarını sevsem; kalplerinde Sen yaşıyorsun diye…
Tüm yarattıklarına ibretle baksam; Sen’i hatırlatıyor diye…
İçimdeki sevgiye dair ne varsa yapsam; Sen’i sevmeye yine doyamam!

Güzeli seven Güzel! Sana feda edeceğim güzellikler ver!..
iktibas
Başlık: Ynt: yürek esintileri
Gönderen: vaktileyl - 13 Şubat 2009, 14:54:13
(http://img2.blogcu.com/images/g/e/c/geceesintisi/vehuvegv7ju7.jpg)

..ve hüve âlâ külli şeyin kadir


Hz. Adem (a.s.) gibi 200 Sene boyunca Tevbe Mi Ettin?

Hz. İbrahim Gibi Ateşe Mi Atıldın?

Hz. Yusuf (as) Gibi Kuyuya Mı Atıldın?


Yunus Peygamber Gibi Denize Mi Atıldın?

Eyüp Peygamber Gibi Vücudunu Yaralar Mı Kapladı?

Bilal Gibi Kızgın Kumlara Yatırılıp, üzerine Taşlar mı Kondu?


Hz. Muhammed (sav) Gibi Taif'te Taşlandın Mı?
Dişin Mi Kırıldı, Yüzüne Tükürük Mü Atıldı?
Hicrete Mi Zorlandın, Sevdiklerinden Mi Ayrıldın?


Hâlâ Moralin Mi Bozuk? Ne Düşünüyorsun, Dünyalık işler Mi?

Üzüleceksen, Namazını Kazaya Bıraktığın için, Teheccüde Kalkamadığın için, Birinin Kalbini Kırdığın için üzül!


Dünyanın Dört Bir Yanında Zulüm Gören Din Kardeşlerin için üzül!

Üzülürsen, Kur'an-ı Yeterince Okuyup, Hayatına Tatbik Edemediğin için üzül!

Üzülürsen, Peygamber Efendimizi, Canından, Malından, aile Bireylerinden, Her şeyden çok Sevemediğin için üzül!

Üzülürsen, Hakiki Manada Kul, Efendimize ümmet Olamadığın için üzül!

Üzül ama ümit vâr ol...



Allah'a güven.

Unutma ki Allah (cc) her sıkıntının zorluğun ardında

mutlaka bir kolaylık, güzellik vermiştir ...


Muhabbetle vesselam...
Başlık: Ynt: yürek esintileri
Gönderen: vaktileyl - 13 Şubat 2009, 21:24:41
(http://img2.blogcu.com/images/g/e/c/geceesintisi/12204751493364resim11.jpg)

Yaşlandığında Eyüp Sultan olmak istersen, gençliğinde âşık ol İstanbul'a!
Bu ne dalgınlık_? yoksa sen de âşık mısın_?
İstanbul'a_?
Başlık: Ynt: yürek esintileri
Gönderen: vaktileyl - 13 Şubat 2009, 21:25:19
Leyli gece çöktü üzerimize , karanlık gecelerin aydınlık sabahlarını bekliyoruz .Kim bilir belki o gün bugündür ya doğmazsa güneş diye korkuyorum .

Ölümle yaşam arasında… ,

Bir de cennet ve cehennem ,ümitle korku hassas denge yaşamın anlamı ..

Sevap ve günah arasında..

Uyurken belki uyanamayacağız ve ebede yolculuk başlayacak

Rüyayla ,gerçek arasında ,

Adem yaratılırken secde eden melekler itaat etmişlerdi. Bir an karşı gelenler vardı Rahmana,

Melek ve insan arasında

Dünya ince bir çizgi bir varoluş ,kimine göre sonun başlangıcı kimine göre başlangıcın sonu

Varlık ve yokluk arasında

Belki adınız anılmayacak , belki hoş bir seda bırakacaksınız şu dünyada belki de yitik biri olarak göçeceksiniz ukba ya

İyilik ve kötülük arasında

Bir güvercin can verirken avuçlarında çaresizliği tadacaksın , yardım etmeye çalışacaksın umutsuz bir varlığa

Sevgi ve nefret Arasında

Günahlar mıknatıs gibi çekerken seni , ya iteceksin elinin tersiyle, ya da teslim olacaksın tüm hücrelerinle

İman ve küfür arasında

Bir gece vakti ayı gördüğünde , gündüz olunca güneşi ,Rabbinin sana sunduğu tüm nimetleri durup düşüneceksin

Tefekkür ve inkar arasında

Açlılıp defterler uzatıldığı an sol taraftan , bir yanda gül-i rana bir yanda kor alevler , tercih yapmak zordur

İsminle ateş arasında

MEHMET AKİF BALTACI
Başlık: Ynt: yürek esintileri
Gönderen: vaktileyl - 13 Şubat 2009, 21:25:41
(http://img2.blogcu.com/images/g/e/c/geceesintisi/istanbul.jpg)
Başlık: Ynt: yürek esintileri
Gönderen: vaktileyl - 13 Şubat 2009, 21:27:21
(http://img2.blogcu.com/images/g/e/c/geceesintisi/papatyamfw7_copy.jpg)

Bahar bir başlangıçtır, canlanmadır, yenilenmedir. Tükenen ümitlerin yeşermesidir, kurulan hayallerin ilk meyvesidir. Herşey bir başka olur, nefes bile başka alınır, sözcükler bambaşka. Kucaklarsın hayatı, koklarsın geçen her saniyeyi sanki ilk kezmiş gibi. Kalbin kanını aşkla pompalar, nağmelerle dolaşır damarlarında. Yüzündeki çizgiler tebessüme dönüşür, üzüntüye, kedere dair ne varsa yok olmaya yüz tutar bohçalarını toplayıp uzak diyarlara doğru. Karanlığın belini büker aydınlık zafer kazanmışcasına haykırır, umutlar zincilerini kırar, özgürlüğünü ilk defa kazanmış gibi. Hayat sözlüğünden bir kalemle silinir tüm olumsuzluklar, karamsarlıklar. Bahar bir başkadır, renktir, zevktir, aşktır. Yaradana yarattıklarından dolayı tekrar tekrar şükürdür, hamddir. Bahar imanı kuvvetlendirir, maneviyatı güçlendirir.



Hiç baharını vurdular mı dost? Yeşeren ümitlerini kuruttular mı? Acıyı tattın mı, içtin mi kana kana peki? Sabrederek, tevekkül ederek sığındı mı yüce Rahman?a. Başlangıçların sonlanması doğal başlangıçların sonlandırması nedir düşündü mü dost? Sana yapılmasını istemediğin şeyleri başkasına yapma diyenlerin arkadan nasıl hançerlediğine şahit oldun mu, ekmek yediği kapıya tekme atanı, su içtiği kabı devireni, başını soktuğu evini yakanı da mı görmedin!!! Heyhat Kitab-ı Mubin boşuna mı yazıyor ?İnsanoğlu çok nankördür? diye.


Biz hiç bahar görmedik, güzde geldik diyenlerden olmak mı isterdin yoksa baharı vurulanlardan mı?
Vurulsak da kalsak da kahrı da lütfü da hoş olan Rabbe yemin olsun bahar da O?nun bu can da. Bir baharı gidene bin baharlar versin Mevla?


Alıntı
Başlık: Ynt: yürek esintileri
Gönderen: vaktileyl - 13 Şubat 2009, 21:46:38
Sevdiğine Verecek Bir Gül Bulamazsan Allah İçin Sen Gül...Sevgisiz İnsan Aşıkların Gözünde Ölüdür...!
Başlık: Ynt: yürek esintileri
Gönderen: vaktileyl - 14 Şubat 2009, 20:54:53
(http://img2.blogcu.com/images/g/e/c/geceesintisi/heyhatla7.jpg)

şimdilerde  alıp kalbimi, alıp yalnızlığımı  gitmek istiyorum..

uzaklara…

ötelere…

en kadîm dostumun omzuna yaslanıp, ellerimi onun avuçlarına koyup şefkatini okumak istiyorum gözlerinden…uzağa yakın halimle yaşamayı sevisim, ötelere olan özlemimden olsa gerek. gözlerimin ötelere hayranlığı, yüreğimin ötelerde özlem giderdiğinden olsa gerek.

sevgili dost,

şimdilerde  yüreğimin  kuytusuna  çekilip,  dünyanın  telaşlarını  unutmak  ve zihinlerde  unutulmak  istiyorum.. setreyleyen’in   üzerime  bir  yokluk  perdesi çekmesini  diliyor yüreğim  belki de, belki  de  ben  setreyliyorum  telaşlarımın karanlğıyla  yüreğimi.. susturuyor cılız bileğim,  içimin  cılız  sesini;  dilim  ki sükûtumun  katili.

sevgili dost,

susmalı  ve  gitmeli,  gidebilmeli…

ardına  bakmadan,  cesurca; yâr hatrına,  yâr’in yanına…

/ dostum,

basak,

dışarda yağmur var…

sessizce,  konuşan  yüreklerimizi  dinlediğimiz  günleri  özlüyorum.

aldırmadan  damlalara  cemal  gürsel’i adımlamayı  istiyorum, yeniden..

kalbimi  alıp  giderken  ötelere, adın  dilimde  dua  olacak  bilesin…

nokta!/

***ali ural / posta  kutusundaki  mızıka
Başlık: Ynt: yürek esintileri
Gönderen: vaktileyl - 14 Şubat 2009, 20:55:24
(http://img2.blogcu.com/images/g/e/c/geceesintisi/sevmek.jpg)

               



Hakikâti bulmanin yolu olmali ask

Teslim olmali Hz.Ibrahim gibi, atese atilacagini bile bile...



Ya ben, âs(i)k olmaliyim

Ya ask, ben olmali…

Ask...Âb-i Hayat Suyu Olmali Tek Hecede



Sana sikintilarin ardindan gül bahçesi gelecek demistim

Iste gerçek olan bu…güzelligine meftun oldugumuz dünya dikenlerle dolu.



Binlerce cümle var usumda yazilmayi bekleyen

Bir seyleri özlüyorum, adi küllenmis asklarda gizli...

Duygularim eski bir liman misali saklaniyorlar yüregimde...



Gözlerim ates topu sanki...yanaklarim solgun...dudaklarim kupkuru

Gönlüm dert yumaginin verdigi hüzünle dolu...

Ah!su geceler...tüm maskeleri indiriyor birer birer yüzlerimizden



Keske yagmur yagsa bu gece veya rüzgar esse delicesinden

Ugultusunu duysam, kükrer gibi gürleyen gök gürültüsü

Içimde hiç bilinmedik kivilcimlari yaksa…



Veya kar, tipi, boran olsa...korksam ve sinsem yastigimin kenarinda

Bir dost sesi duysam basucumda ve saatlerce aglasam/k



“Hayat sanki bir rüya,

Gerçeklikten de öte belki,

Dudaklarinin arasindan çikan iki hecedir hayat...ö-lüm”



Uzun zaman oldu ki, yagan yagmuru sessizce izlemedim...

Gökyüzünü usanmadan seyretmeyi, gözlerimi kapayarak

Doganin huzur veren dinginligini içimde hissetmeyeli çok zaman oldu...



“Haykirmak geçer kalbimin hücrelerinden

Utanç duvari misali susar dilim, çikmazlara girer bedenim”



Yok mu dost sesi?

Yok mu askin sinesi?



Sahi nedir ask?

Bu soruyu sordugum zaman kendime, cevapsiz kaliyorum.

Bir nefeslik olmamali, bir içimde bitmemeli ask...Hayatim olmali



Büyütmeliyim her solugumda, içimdeki sevdayi yasatmaliyim...

Olumsuzluk sarmamali benligimi, karamsarlik uzak olmali düslerimden



Özgür olmali ruhum...

Attigim her adimimla, aldigim her nefesle, yüregimde özgür olmali

Düslerimden ötesini ask süslemeli

Adim ask olmali hayallerimde…



Bir cevabi olmali...noktalar konusmamali sorularin ardindan

Ask öpmeli dudaklarimdan, ask tutmali elimden dost sicakligi ile

Âb-i hayat suyu olmali tek hecede…



Gülün kirmiziliginda, lâlenin güzelliginde,

Karanfilin beyazliginda görebilmeliyim aski…

Züleyhâ gibi yanmaliyim askin narindan





Daglari deldirmeli Ferhat gibi

Yada mecnun gibi sevgilinin güzel yüzünde,

Hakikâti bulmanin yolu olmali ask

Teslim olmali Hz.Ibrahim gibi, atese atilacagini bile bile...



Ya ben, âs(i)k olmaliyim

Ya ask, ben olmali…



iktibas
Başlık: Ynt: yürek esintileri
Gönderen: vaktileyl - 14 Şubat 2009, 23:12:36
(http://www.vaktileyl.com/components/com_datsogallery/img_originals/039FB276111E-1.jpg)
Başlık: Ynt: yürek esintileri
Gönderen: vaktileyl - 14 Şubat 2009, 23:13:06
(http://www.vaktileyl.com/components/com_datsogallery/img_originals/75B769EE251E-1.jpg)
Başlık: Ynt: yürek esintileri
Gönderen: lalegül - 15 Şubat 2009, 04:10:09
Alıntı yapılan: vaktileyl - 14 Şubat 2009, 23:12:36
(http://www.vaktileyl.com/components/com_datsogallery/img_originals/039FB276111E-1.jpg)

..............................................................