Sadakat islami Forum

DİNİ KATEGORİLER => İSLAMİ SORULARINIZ VE CEVAPLARI => Konuyu başlatan: muallim - 12 Ağustos 2005, 17:55:10

Başlık: Aklıma Takılanlar *
Gönderen: muallim - 12 Ağustos 2005, 17:55:10
Bilgisi olanlar dan nassa dayalı olmak kaydı sartıyla su soruma cevap vermelrini bekliyorum.

Bir kişi çocuk yasından sonra buluga girmeden önce anne ve babasının tesiri ile musluman olmus muslumanlıgı yasamaya baslamıstır. Daha sonraları bulugdan once okul caglarında kominizm taraftarı öğretmen ve arkadasları tarafından fikirleri değişmiş,hayatının buyuk bir bolumunu bu sekilde ateist olarak yasamaya baslamıstır. Bu sure içinde de o fikirleri savunmuş o fikirler için carpışmış onun için caba sarf etmiştir.İslamdan dondugu için de murted olmustur.

olmeden once ; tekrar iman etmiş ve islamı tekrar kabul etmiş butun ateist fikirlerinden uzaklasmısıtr. Daha sonra bu hal uzere belli bir sure yasayıp olmustur.

Şimdi gelelim sorumuza: Bu kişi "islam ma gablini siler" Yani islam olduktan sonra gecmiş gunahlar ve yapılanlar affedilmiş yeni bir defter acılmış demek olan hadis mucibine girer mi?

Eger girerse onca kişiyi kandırmaya sebeb oldugu için o kandırdıgı aklını celdiği kişiler ondan davacı olmaz mı?

Bunun yanında o kişi eger bu sayede kurtulursa diğer muslumanalrda belli bir sure murted olarak yasayıp sonra iman etme gibi bir his içlerinde bulundurmazlar mı?

Nasıl olsa boyle sahih bir hadis serif var deyip iman etmekten dini vecibeleri yapmaktan kacıp sonra iman etme gibi bir hadiseye sebeb olmazlar mı?

Yoksa bu hadis kapsamında sadece kafirler yani dogustan kafir olanalr mı yer almaktadır? Münafık ve mürtedler bu hadis kapsamında ele alınamazlar mı?
Başlık: Aklıma Takılanlar
Gönderen: Henna - 12 Ağustos 2005, 19:18:10
Bu benim de hep merak ettigim bir sey.
Bilgili birisi cevap verirse ben de cok sevinirim.

Gerci ben konu hakkinda bir yerlerde bir seyler okumustum ama sen kesin bilgilerle, bilenlerden ogrenmek istedigin icin bahis bile etmeyecegim..
Başlık: Aklıma Takılanlar
Gönderen: müteallim - 13 Ağustos 2005, 01:06:49
Cocuk yasdaki yaptigi ibadetler zaten kendisine degil anne ve babasina yazilir.Sonra bir müddet islam disi yasamis her türlü kötülügü yapmis amma sonra hakikaten inanmis yaptiklarindan tevbe etmis ve islama dönmüs islami yasamaya devam etmisse bunda sübhe edecek ne var kardesim.Bu hususda akaid kitaplarimiz delil ile doludir.Sonra sahabei-kiramin evvelini ve sonrasini düsünmek lazim degilmi.
Başlık: Aklıma Takılanlar
Gönderen: muallim - 13 Ağustos 2005, 19:20:43
cocukken demiyorum bulugdan sonra musluman bu adam...Muslumanlıktan cıkıyor kominist oluyor dinsizliği seciyor ve oylece yıllarını alan bir yasam suruyor. Sonra olecegine yakın tekrar musluman oluyor...Mürted tekrar dine donuyor yani...


Sizn verdiğiniz sahabe örneği tamamaıyle muhal ,Cunku sahabeler dinden donmemişler müşriklikten islamı secmişlerdir.


Kısacası murtedin tekrar dini secmesiyle kafirin dini secmesi aynımdır?
Başlık: Aklıma Takılanlar
Gönderen: müteallim - 14 Ağustos 2005, 00:44:27
Alıntı yapılan: "muallim"

Kısacası murtedin tekrar dini secmesiyle kafirin dini secmesi aynımdır?

Samimiyetle seciyorsa  evet.
Başlık: Aklıma Takılanlar
Gönderen: müteallim - 14 Ağustos 2005, 00:51:55
Alıntı yapılan: "muallim"
Sizn verdiğiniz sahabe örneği tamamaıyle muhal ,Cunku sahabeler dinden donmemişler müşriklikten islamı secmişlerdir.

Islamdan önce onlarin icinde hem müsrik hem nasara hemde yahud yokmuydu.?

Hazreti vahsiyi unuttunuzmu.O bile güzide sahabeden oluverdi.

Rasülüllah efendimiz Bir hadisi seriflerinde Insan öyle amel yaparki cennete girmesine bir karis kalir.Sonra iyi olmayan bir ameli sebebi ile Ömrünün sonunda cehenneme gider. Yine kisi öyle kötülükler islerki cehenneme kitmesine bir karis kalir da güzel bir amel yaparda cennete gider.

tevbei´yeis muteberdir. Amma i´mani yeis muteber degildir.Akaitde bu böyledir.herhalde tevbe´yeis ile imani yeisi birbirine karistiriyorsunuz.

Allah hidayetde daim kilsin.
Başlık: Aklıma Takılanlar
Gönderen: Vuslat Yolcusu - 14 Ağustos 2005, 04:20:01
Alıntı Yap
Allah hidayetde daim kilsin
AMIN: 8)
Başlık: Aklıma Takılanlar
Gönderen: muallim - 14 Ağustos 2005, 21:08:58
Alıntı Yaptevbei´yeis muteberdir. Amma i´mani yeis muteber degildir.Akaitde bu böyledir.herhalde tevbe´yeis ile imani yeisi birbirine karistiriyorsunuz.

yok karıstırmadım bilakis bu ikisi arasındaki farkı cok iyi ayırt edebiliyorum. yalnız benim soruma tam cevap olmadıgı  kanaatteyim. mürted ve kafir aynı kıstas içinde nasıl yer alır.?

su soru akla gelmez mi?

Ben 60 yasıma kadar mürted olarak yasayayım sonra nasıl olsa kafirlerin imanı gibi islam magablini silecek. EEE burda ne olur o kadar gunah ??Adamın bir kere niyeti bu sekilde yani sonra islama donmek ...Bu adam nasıl kafirin imanı ile aynı kefeye konur?

Samimiyet diyorsunuz ...Koministler sizden bizden daha fazla islamı biliyor. Adamalr bizim dini bildikleri gibi kendi sapık inanclarını da biliyorlar. o nedenle murtedde samimiyet hasıl olması imaknsız.

smaimiyet muminin bir sıfatı değil mi?

O zaman münafık mürted ve kafirin durumları iyi değerlendirilmeli. Mürted en alt tabaka da yanacak kesimlerden değil mi? bu demek ki kafiri bile onlardan daha iyi bir konumda...
Başlık: Aklıma Takılanlar
Gönderen: Hemedan - 15 Ağustos 2005, 14:28:48
(Berîka) ve (Hadîka)da, dil âfetlerinde ve (Mecmâ’ul-enhür)de diyor ki, (Erkek veyâ kadın, bir müslimân, âlimlerin sözbirliği ile küfre sebeb olacağını bildirdikleri bir sözün veyâ işin küfre sebeb olduğunu bilerek, amden [tehdîd edilmeden, istekle] ciddî olarak veyâ hezl, güldürmek için söyler, yaparsa, ma’nâsını düşünmese dahî îmânı gider. (Mürted) olur. Buna (Küfr-i inâdî) denir. Küfr-i inâdî ile mürted olanın, evvelki ibâdetlerinin sevâbları yok olur. Tevbe ederse, geri gelmezler. Zengin ise, tekrâr hacca gitmesi lâzım olur. Mürted iken kılmış olduğu namâzları, orucları, zekâtları kazâ etmez. Riddetden evvel yapmadıklarını kazâ eder. Çünki, mürted olunca, evvelki günâhları yok olmaz. Riddet zemânında yapmadıklarını kazâ etmez. Küfr-i inâdî ile mürted olanların nikâhları bozulur.

Görülüyor ki Mürted olan, tekrar imana gelince günahları yok olmuyor.

"İslamiyyet evvelki günahları yok eder"  hadis-i şerifi İslam olan müşrik veya ehl-i kitab için geçerlidir. Mürtedin böyle bir hakkı yoktur. Günahlarının cezasını çekeceği gibi, küfre girmenin  o büyük azabını da çekecektir!
Başlık: Aklıma Takılanlar
Gönderen: Henna - 15 Ağustos 2005, 16:52:06
Alıntı yapılan: "Hemedan"
Görülüyor ki Mürted olan, tekrar imana gelince günahları yok olmuyor.

"İslamiyyet evvelki günahları yok eder"  hadis-i şerifi İslam olan müşrik veya ehl-i kitab için geçerlidir. Mürtedin böyle bir hakkı yoktur. Günahlarının cezasını çekeceği gibi, küfre girmenin  o büyük azabını da çekecektir!


Zannimca bu kadar kesin konusmamak lazim. Biz nerden bilebiliriz ki kimin gunahlari affedilecek, kimin edilmeyecek?

Cok kesin bir ifade olmamis mi bu "gecmis gunahlarinin cezasini cekecek" sozu?
Başlık: Aklıma Takılanlar
Gönderen: müteallim - 18 Ağustos 2005, 00:59:04
Alıntı yapılan: "muallim"

yok karıstırmadım bilakis bu ikisi arasındaki farkı cok iyi ayırt edebiliyorum. yalnız benim soruma tam cevap olmadıgı  kanaatteyim. mürted ve kafir aynı kıstas içinde nasıl yer alır.?
...

Mürted mürted olarak kafir kafir olarak kaldigi müddetce evet ikisini bir kefeye koymak mümkün olmaya bilir.Amma burada mevzu- bahis olan müslüman olanlar degilmi ???? eger müslüman olanlarsa bu islami secis samimiyetle hakikaten inanarak secmislerse aralarinda ne fark olabilir.Amma samimiyetsiz iseler o gösteride kalir zaten o zaman münafik olurlar. Öyle degilmi Müallim.
Başlık: Aklıma Takılanlar
Gönderen: müteallim - 18 Ağustos 2005, 01:03:56
Alıntı yapılan: "muallim"[.

smaimiyet muminin bir sıfatı değil mi?.

Müallim kardes bunda itiraz edecek bir sey yok .Mücadele edecek bir seyde yok. hangisisi olursa olsun imanin ölcüsü bellidir. Dil ile ikrar kalb ile tasdik varsa evvela mürted olan veya kafir olan insan bu sartlari haiz ise mü´mindir.
Başlık: Aklıma Takılanlar
Gönderen: muallim - 18 Ağustos 2005, 13:52:45
Alıntı yapılan: "Hemedan"(Berîka) ve (Hadîka)da, dil âfetlerinde ve (Mecmâ’ul-enhür)de diyor ki, ...

Evet kaynaktan okudugum kadarı ile soruma cevap verilmiş.
Başlık: Aklıma Takılanlar
Gönderen: muallim - 18 Ağustos 2005, 13:56:47
Alıntı YapMürted mürted olarak kafir kafir olarak kaldigi müddetce evet ikisini bir kefeye koymak mümkün olmaya bilir.Amma burada mevzu- bahis olan müslüman olanlar degilmi ???? eger müslüman olanlarsa bu islami secis samimiyetle hakikaten inanarak secmislerse aralarinda ne fark olabilir.Amma samimiyetsiz iseler o gösteride kalir zaten o zaman münafik olurlar. Öyle degilmi Müallim.

hayır efendim muslumanlar değil.Müretdlikten bahsediyoruz. Yani donmelerden. Dinini değiştirmiş kişilker mevzu bahis.Boyle olunca yukarıdaki yazmıs olunan fetva bu konuya cevap olur.

Ha kesin konusulabilir mi?

burada durmak gerekir. Eger kesin konusursak o zamanda mutezile mezhebi gibi Allahın işine karısmıs , O'nu Hasa bir seyi yapmaya zorlmıs oluruz. Cenneti fazlındandır. O nedenle kesin konusmak gereksizdir.İsterse Allah affeder isterse azab eder.
Başlık: Aklıma Takılanlar
Gönderen: muallim - 01 Ekim 2005, 16:16:39
bugunlerde karsılastıgım bir acayip soruyu daha sizinle paylasmak isitiyorum Bilgisi olanlarla bu konuyu irdelemek isityorum.


...

Bir kimsenin Allahın verdiği tabii fıtratı geregi cinsiyetini değiştirmesi yasaktır. Kız olarak dogmus bir kimse erkekliği ameliyatla erkekliğe donemez. Erkek olan kimse de aynı sekilde kız olmaz.

Sorular burda baslıyor...

1) Tıbbı bir zorunluluk yokken (hunsalık için gecerli) cinsiyetini değiştirmiş bir kimse için ceza gunun de nasıl bir hukum soz konusu. Kadınlara gore mi hesaba cekilecek yoksa erkekliğine gore mi?

2)Bu kişi islamı kabul etmeden once cinsiyetini değiştirse sonra islamı kabul etse bu kişinin gecmişte yaptıgı bu gunahın etkisi islamdan sonra da  devam eder mi? Bundan kurtulmanın her ahngi bir kaidesi yok mu?

3)Hünsalık hastalıgında kız mı erkek cinsiyetine de aynı derecede yatkınlık gosteren birinin hakiki manada cinsiyeti saglam biri ile evlenmesi caiz mi? Yani hastalıksız erkek ve hastalıksız kadın ile evlenebilir mi?
Başlık: Aklıma Takılanlar
Gönderen: muallim - 01 Ekim 2005, 16:19:55
bu soruları kafamdan uretmiyorum. Gunluk olaylarda konusmaların içerisinde boyle sorularla muhatab oluyoruz. Kısmen de olsa cevab veriyoruz ama karsımızdaki mutmain olmuyor. sizlerin goruslerini de almak ve daha guzel bir cevab vermek niyetindeyim.

Bu soruların tartısılması ile belki de sizlerin de bu tur sorularla karsılasma ihtimallerinde guzel bir cevab verme imaknı hasıl olacaktır kanısı bende hasıl oluyor.

Sizce dogru mu dusunuyorum. Yoksa bu tur konulara hiç girmemek mi gerekiyor?
Başlık: Aklıma Takılanlar
Gönderen: Vuslat Yolcusu - 03 Ekim 2005, 02:39:58
inan kardesim bu soruyu son zamanda az düsünmedim degil.benden mert cikip yazdinya Allah razi olsun.insaAllah abdullahlardan biri bu soruya cevap yazarak bizi aydinlatir. :oops:  :x
Başlık: Aklıma Takılanlar
Gönderen: muallim - 10 Mart 2006, 13:15:08
sizlerin bir konu hakkında ciddi yorumlarını alamak istiyorum....


insanlıgın atası Hazreti adem ve Hazreti Havvadır. Hazreti Adem yaratılırken cenabı mevla ona butun isimleri oğretmiş ve meleklerle birlikte isimleri soylemesini ifade etmiştir. (Bakara suresinde gecen yaratılıs kıssası.)

Simdi burada soyle bir soru soruldu bana. Hazreti Adem tek bir lisan uzere mi yaratılmıştır. yani konustugu bildiği dil tekmidir. Eğer tek ise bugun binlerce dil ve lehcenin nasıl olustugunu belirtiniz....

yok eger hazreti Adem butun dilleri bilerek dunyaya gelmişsse ki olabilir peygamberdir o halde bazı cocuklarına farklı diller öğretmiş bazılarına da farklı dil öğretmiştir. burda da su akla gelir.

Hazret adem ve cocukları arasında iletişim hangi dil uzere olmuştur. baska dillerin bilinmesiyle bir dil uzerine yogunlasma olmamısmıdır. yoksa milletler cogaldıktan sonra bunlar farklı farklı bolgelere gocerek dilleri farklılasmış ve iletişim yok mu olmuştur.

eğer boyle bir olduysa bundan sonra diller farklı olmuştur ta ki Nuh As kadar peki bu noktada Nuh As zamnında gemiye binenler sayılı kişiler oldugundan bunların anlasması tek dil uzere olması ihtimali akla gelir.

bu acıklamalardan sonra kısaca meramımı ozetlemek gerekirse bugun dunyada var olan o kadar dilin kaynagı kime nasıl dayanmaktadır. cevre sartlarına gore dil değişiklik yapabilir mi. Kaynagın bir oldugu (h.z Adem ve sonrasında Nuh as) dikkate alınarak cevab bekliyorum...