Yolcular değişti yollar değişti,
Sultanım,Efendim gep senden sonra
Niyetler hedefler, kollar değişti
Sultanım, Efendim hep Senden sonra
Ağaçlar açtığı çiçeğe dargın
Kalemler, yazdığı gerçeğe dargın
Terazi, tarttığı ölçeğe dargın
Sultanım, Efendim hep Senden sonra
Kalmadı dostlara vefadan eser
Nefis, keser gibi kendine keser
Tabibte devada türedi ülser
Sultanım,Efendim hep Senden sonra
Fil yükünü karıncaya çektirdik
Kabuğun süsünde özü yitirdik
Güzelliği estetikle bitirdik
Sultanım, Efendim hep Senden sonra
Sevda çiçekleri boynunu büktü
Hasret fidanları yaprağın döktü
Gönül bağlarına kasvet çöktü
Efendim,Sulanım hep Senden sonra
Dedikodu günlük aşımız bizim
Kardeş kanı döker taşımız bizim
Yalan dolan karlı işimiz bizim
Efendim, Sultanım hep Senden sonra
Doğru söyleyeni kovduk şehirden
Tarla, tohum ümit kesdi nehirden
Hasta şifa umar oldu zehirden
Sultanım, Efendim hep Senden sonra
El-Emin Sen idin yer gök bilirdi
Kaybeden bulmaya Sana gelirdi
Pusula şaşırdı akıl delirdi
Sultanım, Efendim hep Senden sonra
Seninle çilenin tadı başkaydı
Yokluğun, yoksulunadı başkaydı
Yanlışa ayaktan önce baş kaydı
Efendim ,Sultanım hep Senden sonra (Mehmet Cengiz beyköy belediyesi imam hatibi düzce