Aluç nedir? Nerelerde yetişir? İşte alucun hikayesi:
İŞTE ATÇA KÖYÜNÜN MEYVESİ: ALUÇ
Evet, bizim köylümüzün öyle bol meyve veren bağı bahçesi yoktur. Kış geldiğinde bulursa kış armudu, yazın da yine bulbilirse yaz armudu yer. Bunun haricinde bir de aluç diye bilinen bir meyvemiz vardır.
(http://www.iyilikguzellik.com/images/haber/1253.jpg)
Bu meyve tamamen yaban ortamada yetişir. İşte alucun hikayesi:
Hemen hemen gazetelerde ya da Tv haberlerinde görüyorsunuzdur. Falanca kişi, falanca yerde kalp krizi geçirdi. Ya da spor yaparken genç yaşta kalp krizi geçirdi gibi haberleri.
Kalp sorunları, çağımızın en köklü rahatsızlıkların başında gelmektedir. Çok geniş bir konu olup, çok farklı nedenleri bulunmaktadır. Bizim burada kalp rahatsızlıklarını masaya yatırmak değil.
Elbette ki modern tıp gerekenleri yapmaktadır. Modern tıp ile birlikte, doğadan gelen tedavi şekillerini de yadsımamak gerekmektedir. İşte onlardan biri daha !.. Bu bitkinin adı ALIÇ.
Alıç, gülgillerden o lup, genel olarak Kuzey Yarımküre'nin ılıman ormanlık bölgelerinde kırlarda yabani olarak yetişen meyveleri, kırmızı renkli, küçük muşmulaya benzeyen, tadı mayhoş olan, 10 metreye kadar yükselebilen, dikenli, beyaz veya pembe çiçekli bir ağaçtır. 2-4 metre yüksekliğinde, Nisan-
Mayıs aylarında kokulu ve pembemsi beyaz renkli çiçekler açan, orman ve yol kenarlarında rastlanan, koyu sarı veya esmer kırmızı meyveleri olan çalıya benzer ve 20 kadar alıç türü ülkemizde batı ve Güney Anadolu ağırlıkta olmak üzere çeşitli bölgelere yayılmıştır.
Meyveleri 6–10 mm çapında, 1–3 tohumlu, esmer-kırmızı veya kırmızı renklidir.
Hafif ekşimsi lezzetli meyveleri yenilmektedir. Alıç ağacının yaprak, çiçek ve meyveleri Orta Çağdan beri özellikle kalp destekleyici ve kalp-damar sistemi fonksiyonlarını düzene sokmak için kullanılmaktadır.
Bitki, bileşikleri ( Tanen, trimethylamin ve bazı vitaminler, C vitamini Flavon türevleri, triterpen türevleri taşımaktadır.) açısından oldukça zengindir Alıç, kalp-damar sistemi üzerinde pozitif etkiler gösteren 3 grup ana bileşik içerir.
Bu bileşikler; triterpenoid saponinler, aminler ve flavonlar'dır. Alıç' ın antioksidan etkisi, serbest radikal oluşumunu engelleyerek kalbin tümünü olumlu yönde etkilemektedir. Avrupalı araştırmacılar, bu bitkinin kalp ve beyne olan kan akışını ve kalbin kasılma gücünü artırdığını, kalbi düzensiz atışlara (kalp ritim bozukluğu) karşı koruduğunu ve tansiyonu dengelediğini göstermişlerdir.
Alıç içerisindeki etken maddeler kalp kasları dejenerasyonunda ve koroner damarlardaki daralmalar sonucu gerekli miktarda kanın ve oksijenin kalp kaslarına gönderilememesi durumundaki oksijen yetersizliğine karşı da kalbin korunmasına yardımcı olmaktadır.
Alıç'ın, damarları genişleten bioflavononid' ler açısından da oldukça zengin olduğu belirtiliyor. Bu bileşikler çok güçlü antioksidanlar olup; kalbe oksijen ve kan akışının artmasına yardımcı olan maddeler.
Bu durum kalbin kan dolaşımı için harcamak zorunda olduğu gücü azaltır ve kalbi rahatlatır. Ayrıca bioflavonoid maddeler kan damarlarının çeperlerini güçlendirir ve vücudun diğer bölgelerine olan kan akışını da düzenler. Alıç içerisindeki bileşiklerin kolesterolü ve damarlardaki plaket oluşumunu da azalttığı gösterilmiştir.
Kalp hareketlerini yatıştırıcı ve düzenleyici olarak, tehlikesizce uzun zaman kullanılabilir.
Alıç, çeşitli kalp ve kan dolaşımı hastalıklarında rahatlıkla kullanılabilecek ender bitkilerden en başta gelenidir. Kalp ritim bozuklukları, sinirsel kalp çarpıntıları, kalp yetmezliği, ağır enfeksiyon hastalıkları sonrasındaki kalp kasları zafiyeti, kalp krizi sonrası, yüksek kan basıncı, damar sertliği alıç meyvesinin başarıyla kullanılabileceği alanlardır.
Alıç, bedendeki sıvı birikimlerinin dışkılanmasını da sağlayabilir. Ayrıca; sinir sisteminde yatıştırıcı, spazmları azaltıcı, idrar söktürücü etkileri de vardır. Alıç' ın içerdiği maddelerde vücuda birikme, zehirlilik ve alışkanlık yapma gibi özellikler olmadığından uzun süreli kullanıma uygundur.
Bitkinin etkilerine baktıınızda; Koroner damarları genişleterek, kan dolaşımını artırdığı ve böylece angina adı verilen kalp ağrıları azaltığı, özellikle yaşlılarda görülen kalp atışlarının hızlanmasıyla birlikte olan kalp ritmi bozukluklarında faydalı olabildiği görülmüştür.
Kalple ilgili olan bu etkiler uzun süreli kullanımda kendini göstermektedir. Yine bu etkiler sebebiyle alıç, yaşlılarda kalbi kuvvetlendirmek, yüksek tansiyonlu hastalarda kalbe destek olmak, bilhassa ateşli hastalıklardan sonra yorulan kalbi kuvvetlendirmek ve kalpteki ritim bozukluklarını tedavi etmek amacıyla kullanılabilir.
Alıçın içerdiği maddelerde vücudda birikme, zehirlilik ve alışkanık yapma gibi özellikler olmadığından uzun süreli kullanıma uygundur. Hafif kalp yetmezliklerinde destekleyici olarak kullanılabilir. Tesir uzun vadede kendini gösterir. Ayrıca sinir sisteminde yatıştırıcı, spazmları azaltıcı, idrar söktürücü ve kabız yapıcı etkileri de vardır.
Kullanılışı: Kalple ilgili etkiler için, kurutulmuş alıç çiçek ve yapraklarından 2 çay kaşığı kadar miktar birer cezve suda 20 dk. kaynatılır ve günde 3 kez içilir. Bu suya 2 veya 3 çay kaşığı bal da eklenebilir. Diğer bir formül sakinleştirici etkisi sebebiyle oğulotu katılarak hazırlanır. eşit oranda alıç yaprakları, alıç çiçekleri ve oğulotu çiçekleri kurutularak karıştırılır. 1 çay kaşığı bu karışım, 1 bardak kaynamış suda 10 dk. sureyle bekletilir.
Bu karışımdan sabah akşam birer bardak içilir. Kalple ilgili etkiler yanında kan basıncıda düşürülmek istenirse eşit miktarlarda kurutulmuş alıç yaprağı, alıç çiçeği ve gökçe karıştırılarak, bu karışımdan 2 çay kaşığı kadar miktar ile bir bardak çay yapılır ve bu çaydan sabah akşam birer bardak içilir. Yüksek tansiyonda kan basıncını düşürmek için gökçe, alıç çiçekleri, papatya ve kediotu kökü kurutularak eşit miktarlarda karıştırılır.
Bu karışımdan 2 çay kaşığı, 1 bardak kaynamış suya atılarak 1 gün beklenir.
Bu şekilde hazırlanan sıvı, sabah akşam birer bardak olarak içilir. Çarpıntı için 2 kısım oğulotu, 2 kısım kediotu kökü, 3 kısım alıç çiçeği ve 3 kısım müge kurutulmuş olarak karıştırılır. Bu karışımdan 2 çay kaşığı bir bardak kaynamış suya atılır, 20 dk. beklenir. Bu şekilde hazırlanan çay günde 2 kez içilir.
atça köyü.com
bizim memlekette tarla çoktur Çankırı da yani
tarla olunca malum buğday arpa yani tahıl üretimi yapılır ekilir biçilir
o tarlalarda da kenarda köşede ortada değişik yerlerde kendiliğinden büyüyen hiç bir ilaç katkısı olmadan doğal yetişen bir yemiştir
sarı ya da kırmızının tonlarında
mayhoş tadı olan güzel bir yiyecek
ama bir seferde ağzınıza atmayın
süprizle karşılaşabilirsiniz
sizden önce içine giren bir misafir olabilir
aman ha...:)
ama çok lezzetlidir şimdi tam zamanı
(siz alıç yazmışsınız ama bizde aluç deniyor )
bir gün aktardan baharat alırken ölesine içerideki ürünlere bakmaya başladım
ben biraz bu konulara meraklıyımdır rasgele bakarken birden aluç yaprağı gördüm
bir baya vardı aa aluş yaprağı felan diyince satıcı siz nerden biliyorsunuz diye sordu
ben bizim oralarda bu ağaçtan başka ağaç yoktur diyince çok gülmüştük :)
hakikaten kendiliğinden büyüyen tek ağaç budur ve kimse kesmez aluç ağaçlarını
Reçelini de yapmışlar, marketlerde satılıyor
geçensene bayağı toplamıştım.bu sene kısmet.
demek köy hayatıyla daha fazla irtibat kurmak gerek .sağlığımız için. çocukken kolye gibi ipe dizer satarlardı .bizde hem yer hem de kolye diye sevinirdik.
ALIÇ YAPRAĞI VE ÇİÇEĞİ
BİTKİLERLE MODERN TEDAVİ
ALIÇ YAPRAĞI VE ÇİÇEĞİ
(Crataegi folium cum flore)
Alıç yaprağı ve çiçeği Alman resmi gazetesinde 19.07.1994 tarihinde (Heftnummer:133, ATC-code:c01EF) yayınlanarak modern bitkisel ilaç olarak kabul edilmiştir. Günümüzde modern tıbbi tedavinin vazgeçilemez bir parçası olarak kullanılmaya devam edilmektedir, Avrupa’da hazır ilaç olarak da ( Craegium, Crataegutt, Crataegysat, Faros, Orthangin) bulunmaktadır. Alıç yaprağı ve çiçeği ESCOP ve WHO monografilerinde de yer almaktadır.
Diğer isimleri: Beyazdiken, Ekşi Muşmula, Edran, Geviş, Yemişen, Geyikdikeni, Kuşyemişi.
Bitki: Anadolu ve Avrupa’da yaygın bir ağaççıktır. Türlerine göre boyu 3-10 metre arasındadır. Meyveleri 1-2 cm çapında, türüne göre portakal, kırmızı, kırmızı-siyah veya koyu kırmızı renklerdedir. Meyvelerinde 1-5 adet çekirdek bulunur. Çiçekleri beyaz veya pembe renklidir.
İlaç etkili(Ecza, drog) kısmı: Alıç ağacının (Crataegus laevigata DC, C. Monogyna JE, C. Oxyacantha ve ilaç rehberinde yer alan diğer türler)
çiçeklenme dönemi başlangıcında 7 cm.ye kadar dal uçları yaprak ve çiçekleriyle birlikte toplanıp gölgede kurutularak kullanılır (Tek başına
çiçeği veya yaprağı etkisizdir, yaprağı ve çiçeği birlikte kullanılırsa etkilidir.)
Bileşiminde: Flavanoid (Flavonlar ve flavanoller) grubundan hyperosid, vitexinrhamnosid, rutin, vitexin ile procyanid oligomerleri(n=z, n=8 kateşin ve epikateşin birimleri) bulunur.
Etkisi: Kalp ve damar sistemini koruyucu ve destekleyicidir. Kalbin daha iyi beslenmesini sağlayarak kalp kaslarını güçlendirir. Kanın damarlarda daha
kolay akmasını sağlar. (Positiv inotrop, positiv dromotrop, negativ bathmotrop etki gösterir.)
Kullanıldığı yerler: Ağır bedensel kalp yetmezliği (NYHA II. Devre), yaşlılık, kalp zayıflığı ( Daralma-sıkışma hissi ve sıcak yaz aylarında sıkıntı vb.).
Kullanılmaması gereken haller: Yok.
İstenmeyen (Yan, zararlı) etkileri: Yok.
İlaçlarla uyumsuzluğu: Yok.
Kullanım miktarı: Destek ve koruyucu olarak öğütülmüş yaprak ve çiçek karışımı günlük kullanım miktarı 2-5 gr. Hazır ilaç hekim kontrolünde kullanılır.
Kullanım şekli: Çayı şöyle hazırlanır: 1 çay kaşığı öğütülmüş yaprak ve çiçek karışımı 1 fincan (150 ml) kaynar suya konur, fincanın ağzı kapatılır,
arada bir karıştırılarak 20 dakika demlenir, süzülür ve içilir. Günde 3-5 defa 1’er fincan çayı taze hazırlanarak içilir.
Kullanım süresi: En az 6 hafta süreyle kullanılır, uzun süre kullanılmasında sakınca yoktur.
Uyarı: 6 haftadan uzun süre kullanıldığı halde kalple ilgili şikayetler devam ediyorsa veya bacaklarda su toplanmasıyla şişme oluyorsa hekime
başvurulmalıdır. Kalp civarından kollara, karnın üst kısmına ve boyuna yayılan ağrı varsa veya nefes yetmezliği ve solunum zorluğunda hekim
tarafından nedeni acilen belirlenmelidir.
Kaynak: Dr. Ahmet Toptaş, Alman kanunlarına göre düzenlenip izin verilen
BİTKİLERLE MODER TEDAVİ, İstanbul 2009, ISBN: 978-9944-790-
31-4, Gonca Yayınevi (0212)5285076
Geçenlerde yedik mayhoş elmamsı bir tadı var :)
Teşekkürler
He he Fatihan kardeş gönderem mi? Şu an yiyok da.
ben hiç yemedim merak ettim şimdi doğrusu
Evet...dalında yemek çok daha hoş.faydalı olduğunuda biliyorum.
Aklımıza düşürdün özlemişiz olsada yesek 1111))