Kalbinize, beyninize, daha fazla destek olmak istiyorsanız sofranızdan eksik etmemeniz gereken yağlı tohumların hangileri olduğunu biliyor musunuz? Prof. Dr. Osman Müftüoğlu anlatıyor.
Ceviz mi fındık mı?
Eğer hem beslenmek, hem de sağlığınıza yatırım yapmak istiyorsanız ceviz, fındık, badem fark etmez, makul miktarda olmak şartıyla yağlı tohumlardan mutlaka faydalanmanızı öneriyorum.
Atıştırmalık çerezler deyince akla önce ceviz geliyor ama fındığın da, bademin de cevizden farkı yok. Özellikle fındığın bol ve ucuz olduğu ülkemiz için atıştırmalık deyince aklımıza hemen fındık gelmeli. Fındık deyince sadece farklı durumlar da aklınıza gelmesin.
Fındık akla, kalbe, kasa, kemiğe, yani her şeye iyi geliyor. İsterseniz önce fındık, ceviz ilişkisinden başlayalım. Fındık ve cevizde bol miktarda arginin var. Arginin'in damar duvarını güçlendirdiği, damar esnekliğini desteklediği, kanı incelttiği, kan basıncını düşürüp dolaşımı hızlandırdığı ve ayrıca damar duvarında nitrik oksit yapımını artırdığı nitrik oksidi artırarak etkili oluyor- biliniyor.Arginin'in kabak çekirdeği, ayçiçeği çekirdeği, badem, antepfıstığı ve karpuz çekirdeğinde de bol miktarda olduğunu bir kenara not edin.
MAGNEZYUMU BOL
Fındıkta bol bulunan maddelerden biri de magnezyum. Magnezyum kalp dostu bir mineral. Kalp ritminin bozulmasını önlüyor. Ayrıca kan basıncını dengelemede de yardımcı oluyor. Kasları gevşettiği, sinir sistemini sakinleştirdiği için uykuyu da iyileştiriyor. Ayrıca yorgunluk ile mücadelede de etkili bir mineral. Yetmedi! Migren ve benzeri stresle ilgili baş ağrılarının azaltılmasında da faydalı olabiliyor.
FOLİK ASİT DEPOSU
Fındığı kalp ve beyin dostu yapan özelliklerden biri de folik asitten zengin olması. Folik asit hücre çekirdeğinin olgunlaşması için elzem olan bir vitamin. Kanseri önlemede, belleği desteklemede, kalp krizi ve felçleri engellemede faydaları var. Ayrıca eksikliğinde önemli sorunlar oluşturabilen özel bir anemi ortaya çıkabiliyor.
Fındığın tıpkı ceviz ve badem gibi E vitamininden zengin olduğu da biliniyor. E vitaminin kanı incelttiği, vücuttaki yangısal süreçleri baskıladığı,kalp ve beyin sağlığına kadar birçok noktada rol oynadığı bilinen gerçekler.
OMEGA-3 TOPU
Fındık da ceviz kadar olmasa bile Omega-3 yağlarından zengin bir kuruyemiş. Omega-3 yağlarının kalp ve beyin sağlığı için olumlu etkileri saymakla bitmez. Bitkisel Omega-3 deyince ilk beşe ceviz, fındık, öğütülmüş keten tohumu, keten tohumu yağı ve semiz otunu koyabilirsiniz. Ben fındığı ve cevizi "Omega-3 topları" diye tanımlıyorum.
KOLESTEROLÜ DÜŞÜRÜYOR
Fındığı kalp ve damar dostu yapan bir başka özellik de fitosterollerden zengin yapısıdır. Fitosteroller bitkisel kolesteroller diye de biliniyor. Vücuda girdiklerinde hayvansal besinlerdeki zararlı olabilecek kolesterollerin emilimini engellediklerinden kan kolesterolünde azalmaya yardımcı oluyor. Yani fındık da en az ceviz kadar etkili bir doğal kolesterol savaşçısı.
Fındığın posa bakımından da güçlü bir yapısı var. Bilindiği gibi posadan zengin yiyecekler kolesterol, şeker ayarına yardımcı oluyor, kalın bağırsak kanserine engel oluyor, kabızlığı önlüyor.
KEMİKLERİ GÜÇLENDİRİYOR
Yetmedi. Fındık kalsiyum ve bakırdan zengin olduğu için kemiklerinizi de destekliyor. Kemik bütünlüğünün korunmasında, osteoporoz diye bilinen kemik zayıflamasının yavaşlatılmasında son derece yararlı bir besin olarak gösteriliyor.
YETERİ KADAR TÜKETİN
Kısacası fındığın cevizden herhangi bir eksiği yok. Üstelik kalori değerleri de aynı. Tek farkı cevize göre daha kolay ulaşılması, daha ucuz olması.
Aklınıza fındık yiyip de kilo mu alalım gibi bir soru gelebilir. Doğrudur! Gereğinden çok tüketildiğinde fındık da, diğer kuruyemişler de kilo aldırabilirler.
Önemli olan tüketeceğiniz miktardır. Kilo almayacak ama sağlık yararı yaratacak kadar fındık tüketmek istediğinizde miktarı günde 25-30 gram ile sınırlamanız tavsiye edilir.
Bu miktar fındık size en fazla 150-175 kalori kazandırır ama ihtiyacınız olan E vitamini, folik asit, arginin, Omega-3, magnezyum, kalsiyum ve benzeri pek çok değerli maddenin neredeyse beşte birine yakınını vücudunuza dahil eder.
Üstelik bu kadar kalori yakmak için 30 dakikalık hızlı bir yürüyüş yapmanız da yeter. Sağlığı korumak ve güçlendirmek, iyi ve doğru beslenmeyle yakından ilgili. İyi ve doğru beslenmek ise ekonomik güçle değil, bilgiyle ilgili bir süreç. Kalbinize, beyninize, daha fazla destek olmak istiyorsanız makul miktarlarda fındık yemeyi ihmal etmeyin.
Hürriyet
(http://www.iyilikguzellik.com/images/haber/1279.jpg)
"Protein ihticanızı bitkisel kaynaklardan karşılayın..."
Dr. Murat Kınıkoğlu'nun yazısı:
Dr. Adam Bernstein ve arkadaşları 84 bin 136 kadını tam 26 yıl boyunca takip etmişler. Bu süre içinde hastaların 2210 tanesinde öldürücü olmayan kalp krizi 952sinde ölümle sonuçlanan kalp krizi görülmüş. Katılımcıların beslenme rejimlerine bakıldığında aşağıdaki bulgular ortaya çıkmış:
-Günde bir porsiyon kırmızı et yerine bir avuç fındık veya badem yiyenlerde kalp krizi riski % 30 daha düşük bulunuyor.
-Günde bir porsiyon kırmızı et yerine bir porsiyon balık yiyenlerde kalp krizi riski % 24 daha düşük bulunuyor.
-Günde bir porsiyon kırmızı et yerine bir porsiyon tavuk yiyenlerde kalp krizi riski % 19 daha düşük bulunuyor.
-Günde bir porsiyon kırmızı et yerine yağı azaltılmış süt yoğurt gibi ürünleri tüketenlerde kalp krizi riski %13 daha düşük bulunuyor.
Gördüğünüz gibi protein ihtiyacını kırmızı et yerine fındık ve bademla karşılayanlar en iyi durumda olanlar. Daha sonra sırasıyla balık, tavuk ve düşük yağlı süt ürünleri geliyor.
Harvard Tıp Fakültesinden Dr. Reneta Micha tüketilin kırmızı etin işlenmiş olmamasına özellikle dikkat edilmesini istiyor. İşlenmiş et ve et ürünlerine katılan başta sodyum olmak üzere koruyucu kimyasallar olması dolayısı ile kalp krizi riskinin % 42, şeker hastalığı riskini ise % 19 artırıyor.
Bazı okurlarım yağsız eti soruyorlar. Yağı iyice alınmış et yağlı ete kıyasla tabi ki daha az zararlıdır ancak şunu unutmayalım ki kırmızı etin zararı sadece yağ içeriğinden gelmiyor. Kırmızı ette fazla bulunan “demir” de kalbimiz için zararlı.
Bir cümleyle özetleyelim: kalp hastasıysanız veya yüksek risk grubundaysanız kırmızı eti azaltın, her gün bir avuç badem veya fındık yemeyi de ihmal etmeyin.
dr.murat.net
emeğine sağlık teşekkürler...ceviz memleketinde olunca cevizi tercih edeceğiz.
teşekkürler...