Hepimizin bildiği temel bilgilerden şimdi aktaracağım ibareler. Ancak bazen bunların tekrarında yarar görüyorum. Daha farz-ı ayn olan ilimleri bilmeyenlerin tefsirlere, hadis kitaplarına sarıldığını gördükce, bu bilgilere daha sıkı sarılmak icab ediyor. Bu sebeble en basit bilgileri tekrar edelim.
Mealumât-ı Diniyye kitabından:
Dinimizi sevelim
Hiç birşey yok iken, Allahu teala'nın var olduğunu öğrendin ve aklımızın eremeyeceği derecede büyük olan kudret ve kuvvetiyle herşeyi yokdan var ettiğini anladın değil mi evladım?
Yalnız bunları bilmek yetişmez. Bunlara inanmak ve ömrümüz oldukca Hak teala'nın emrlerini yerine getirmek lazımdır.
Bir hizmetci ne kadar marifetli olursa olsun, eğer işini güzelce yapmazsa, Efendisi ondan hoşnud olmaz. Bunun gibi birde Hak teala'ya karşı vazifelerimizde kusur etmemeliyiz.
- devamı gelecek -
Kaynak: Mealumât-ı Diniyye, Matbea-i Orhâniyye, Derseadet 1335
(http://members.chello.at/halit_abi/malumat.jpg)
insAllah
Alıntı yapılan: "muallim_abi"
Yalnız bunları bilmek yetişmez. Bunlara inanmak ve ömrümüz oldukca Hak teala'nın emrlerini yerine getirmek lazımdır.
:x :x :x
Bizi müslüman yaratdığından dolayı Rabbimiz'e hamd edelim. Sonra dünyada ve ahiretde â'lâ olmamıza sebeb olan Peygamberimiz Hazreti Muhammed Aleyhisselam'a hürmet edelim. Hak tea'alâ her ne emr etmiş ise hep bizim iyiliğimiz içindir.
Sana ateşe el sürmenin zararlı olduğunu söylemiş olsam, doğru söylediğime inanırsın değil mi?
İkimiz birlikde çamurlu bir yoldan giderken şuradan gitme, burdan yürü, desem, sözümü dinlersin değil mi? -Elbette.
Ateşin yakıcı olduğunu bildiğin halde sözümü dinlemeyip de, ona elini sürmüş olsan, hem bana karşı gelmiş olursun, hem de elin yanar.
Çamurlu yolda yürümekle elbisenin berbâd olacağını bilirken sözlerime ehemmiyet vermeyip de, dediğimi yapmamış olsan, hem bana itaatsızlık etmiş hem de temiz elbiseni kirletmiş olursun.
-Anneciğim, Cenâb-ı Hakk bana akl vermiş. Bilirim ki ateşe el sürülmez; bundan başka sizin doğru söylediğinize inanırım, sözünüzden dışarı çıkmam.
-İşte evlâdım, müslümanlık da tıpkı böyledir. Cenâb-ı Hakk'ın buyurduğu şeylere inanmak ve bunları işlemek lazımdır. Biz hangi peygamberin gösterdiği yoldan gidiyoruz?
-Hazreti Muhammed Aleyhisselam'ın.
-O halde bize Ümmet-i (Ümmet = Cema'at, Tâife)
-O halde Efendimizin Cenâb-ı Hakk tarafından bildirdiği doğru şeylere inanmaya ve dilimizle de söylemeye îmân (Îmân = Kalp ile inanmak, ağızla da söylemek) ve İslâm derler.
-devamı var-
insAllah
inşAllah :)