Sadakat islami Forum

EĞİTİM, AİLE, KÜLTÜR-SANAT, SAĞLIK => SAĞLIKLI YAŞAM => DİYET VE SPOR => Konuyu başlatan: Tuğra - 21 Ocak 2010, 20:45:28

Başlık: İşte ev dışıında diyeti bozmamanın yolları
Gönderen: Tuğra - 21 Ocak 2010, 20:45:28

Ev dışında yenen yemekler sıklaştıkça, kilo kontrolü güçleşiyor...

Farkında mısınız bilmiyorum ama ev dışında yediğimizde işi biraz abartırız. Yemeğe önce bir "başlangıç" almadan başlamaz, bir bardak meşrubat veya meyve suyu yapamayız. Bu sofraların ana yemekleri daha ağır oluyor, yemekler tatlısız asla bitmiyor!

İş insanlarının, sık seyahat edenlerin, sosyal yaşamı yoğun olanların kilolarını korumaları zorlaşıyor. Kısacası dışarıda çok sayıda kalori sabotajcısı var. Eğer bu sabotajcıları bilir ve birazcık dikkatli olabilirseniz işiniz kolaylaşır.

Sık sık dışarıda yemek zorunda kalanlar için şu öneriler faydalı olabilir.

Yemek yiyeceğiniz yeri iyi seçin: Yemek çeşidi bol olan bir restoran seçerseniz, istediğiniz bir yemeği yeme şansınız daha yüksek olur. Diğer durumda istemeseniz de sağlıksız bir yemek yemek zorunda kalabilirsiniz.

Açlığınızı kontrol altında tutun: Dışarıda yiyeceğiniz gün bir önceki öğünü sakın atlamayın. En iyisi yemekten bir saat önce hafif bir şeyler atıştırın. Bu sizin restoranda aşırı yemenizi engeller.

Mönüyü dikkatle inceleyin: Et dolu bir tabak yerine, yağsız veya çok az yağlı et, tercihen tavuk içeren, bol sebzeli bir yemek isteyin ve biraz ekmekle birlikte tüketin.

Doğru siparişler verin: "A la carte" sipariş vermek daha pahalı olsa da, size seçim özgürlüğü tanır. Yemekleri az miktarda ama çeşitli sipariş verin. Kremalı çorbalar yerine, sebze çorbalarını tercih edin. Ara sıcakları kızarmışlardan değil, haşlanmış, füme veya fırınlanmışlardan seçin.

İsteklerinizi çekinmeden belirtin: Büyük porsiyonlar yerine, yarım veya küçük porsiyonlar sipariş edin. Bu mümkün değilse, tabağa yarım porsiyon koymalarını (artanını paket yapmalarını) isteyin. Bu tedbir doyduğunuz halde, sadece tadı güzel olduğu için yemek yemenizi engeller. Yemeğin yanında garnitür olarak kızarmış patates veya pilav, makarna yerine haşlanmış sebze isteyin. Tavuk sipariş ettiyseniz, derisini soyarak pişirmelerini rica edin. Sebze ve yemeklerin üzerine sos koymamalarını söyleyin.

Yemekte yemek dışı şeylerle ilgilenin: Dikkatinizi sadece yemeğe vermeyin. Lokmalar arasında çatalınızı bırakın. Yemeğe biriyle gitmeye çalışın. Arkadaşınızla konuşun. Tavuk kanadı gibi, ayıklaması zor olan yemekleri seçin. Yemeğin birazını paket yaptırın. Bu tip önlemlerle yediğiniz yemek miktarını azaltmaya çalışın.

Sos eklemekten kaçının: Sos eklerseniz hem daha çok yer hem de ek kalori alırsınız. Birçok insan daha yemeği tatmadan tuz, karabiber, sos ekler. Bundan kaçının. ıyi pişirilmiş bir yemeğe bu tür eklemeler yapmak genellikle gerekmez. Önce yemeği tadın. Eğer sos yemek istiyorsanız, sosu yemeğin üstüne değil, kenarına koydurun. Çatalınızı önce sosa, sonra yemeğe batırarak yiyin. Bu şekilde sosun tadını alır ama daha az miktarda tüketirsiniz.

Açık büfelere dikkat: Açık büfeler, insanın tabağını gereğinden fazla doldurma isteğini kamçılar. Önce bütün masayı dolaşın ve yemek istediklerini tespit edin ve sadece bunları alın. Salataları önce yiyin. Böylece iştahınızı kontrol altına almış olursunuz.

Tabağınızdaki her şeyi bitirmek zorunda değilsiniz: Sadece açlığınızı giderinceye kadar yiyin. Tabağınızda bir miktar yemek bırakmaktan korkmayın.

Yemeğiniz tamamen bitene kadar tatlı siparişi yapmayın: Belki de çok doymuş ve yiyemeyecek durumda olacağınızdan, yemekten sonra hiç sipariş vermezsiniz. Tatlı alsanız da, bir arkadaşınızla bölüşerek yiyin. Tatlı yerine, daha az yağ içeren taze meyve ve jöleyi tercih edin.

Alkolden uzak durun: Çok zorunlu değilse alkol almayın. Alırsanız 1-2 bardak şarap veya 1 bardak light bira ile yetinin. Uzun kalınan yemeklerde light içecekler kullanın.

Meşrubatlara dikkat: Su ve soda en iyi, en sağlıklı içeceklerdir. Taze sıkılmış bir bardak meyve suyu ile bir kutu kolalı ya da gazlı içecekle kalorisi aşığı yukarı aynıdır. Kolalı-gazlı içecekler yerine soda-su veya taze meyve suyu ya da light ayran isteyin.

Diyabet, bağırsağı da etkileyebiliyor

Diyabetik hastalarda, özellikle ileri dönem hastalıkta, ishal görülebilir. ıshal, su gibi ve ağrısızdır. ıshal gece olabilir. Hastalar dışkı kaçırabilir. ıshal, kabızlık ile dönüşümlü olabilir.

Diyabetik hastalarda ishale sebep olabilecek farklı mekanizmalar vardır. Bunlar arasında bağırsak hareket bozukluğu, aşırı bakteri üremesi, anorektal bozukluklar yer alır. Böyle hastalarda dışkı tahlili yapılmalı, gerekirse bağırsak filmi çekilmeli veya kolonoskopi yapılmalıdır.

Tedavide öncelikli olarak sıvı ve tuz ihtiyacı karşılanmalıdır. Ayrıca kan şeker kontrolü yapılmalıdır. Loperamid gibi ishal önleyici ilaçlar bu hastalarda kullanılabilir.

Probiyotikler kanserden koruyabilir mi?

Yoğurt ve kefir başta gelmek üzere doğal birçok besinde bulunan probiyotik bakterilerin bağışıklık sistemini güçlendirdikleri için kanserden korunmada da önemli faydaları var.

Sindirim sistemimizde 1,5 kilo civarında faydalı bakteri bulunuyor. Sayıları ne kadar fazlalaşırsa bağışıklık sistemi o kadar güçleniyor, bağırsakta vitamin üretimi artıyor, zararlı maddelerin kan dolaşımına geçme ihtimali azalıyor.

Çalışmalar, probiyotik bakterilerle güçlenmiş bağırsak florasına sahip olmanın kanserden korunmada önemli bir avantaj olduğunu gösteriyor. Mesela yoğurdun yoğurt ve kefirin meme kanserine yakalanma sıklığını azaltabileceğini gösteren küçük çalışmalar var. Probiyotiklerin kalın bağırsak kanserini önlemeye yardımcı olabileceği de bazı çalışmalarda gösterilmiş.

Özetle, probiyotikten zengin beslenme sadece kronik bağırsak hastalıklarından, alerjiden korunmaya, kolesterol, kan şekeri dengesini sağlamayı kolaylaştırmaya yaramıyor, düzenli tüketildiklerinde kanserden korunmada da yardımcı olabiliyor.

Daha çok probiyotik güç kazanmak istiyorsanız yoğurt, kefir, peynir, boza turşu gibi fermantasyon ürünleri ihtiva eden besinleri daha sık kullanın.

Hürriyet / Prof. Dr. Osman Müftüoğlu
Başlık: Ynt: İşte ev dışıında diyeti bozmamanın yolları
Gönderen: vuslatım vahdet - 23 Ocak 2010, 03:53:14

dışarıda yemek yemekte ayrı bir konu zaten  :S

tabaktaki herşeyi bitirmek zorunda degılsınız konusuna gelınce ;
bir arkadasım diyete girip ınanılamayacak dercede azım ıle saglıklı bır şeılkde kılo verdı.
sırrı nedır dıye soranlara soyledıgı  ilk şeyy  "tabagınıza her zaman yıyebılecegız kadar yemek alın,
yıyemedıgınız takdırde de bıtırmeye kalkmayın agzını guzellce kapatın  daha sonra kullanırsınız.
unutmayın midemiz çöplük değil."

ilk etapta kızsamda sonradan hakk verdım sofrada ıkı salatalık, ıkı domates ,
amann çöpe gıtmesın, çocugum tabagı çöpe dokulmesın dıyerek yenen yemekler çöpten esırgenıyor ama mideniz çöpluk degıl kı.
tekrar söyluyorum yanlıs anlasılmasın kımse çöpe atılsın demıyor ancak yıyebılecegımız kadar tabagımıza almak daha akıllıca ve olması gereken.

paylaşım için teşekkürler..
Başlık: Egzersizle metabolizmanızı hızlandırın !
Gönderen: Tuğra - 23 Ocak 2010, 21:22:31
Bir şey değil,

--------------------------------------------


Uyguladığınız diyetlere rağmen kilo vermeyi bir türlü başaramıyorsanız, metabolizmanızı hızlandırmayı deneyebilirsiniz.
23 Ocak 2010 Cumartesi 12:03:00

Şok diyetlerin vücudun metabolizma hızını düşürdüğünü belirten uzmanlar, her gün yapabileceğiniz 30 dakikalık sporla ve yiyeceğiniz tahıllı gıdalarla rahatlıkla kilo verebileceğinizi söylüyor.

YETERİ KADAR YİYİN!

Metabolizma hızı kavramını yüksek ihtimalle kilo alıp vermeyle bağdaştırıyorsunuz. Yani kiloluysanız metabolizmanızın çalışmadığını düşünebilirsiniz. Vücudun, dinlenme sırasında bile kan dolaşımını düzenlemek, nefes alıp vermeyi sağlamak ve hatta hücreleri yenilemek için enerjiye ihtiyacı vardır. Çoğu kadın bazal metabolizma hızı için günde ortalama 1200 kaloriye ihtiyaç duyar. Buna ek olarak enerji gerektiren diğer aktiviteler için fazladan 200 ile 400 kalori arasında değişen bir değer gerekir. Ancak ihtiyacınızdan fazla kalori aldığınız sürece kilonuz artacaktır.

KASINIZ AZ YAĞLI OLSUN

Çoğu kadın, vücutlarının kalınlaşmasından çekindiği için spor salonunda ağırlık çalışması yapmaktan kaçınır. Ancak hafif ağırlıklarla çalışmak bile kilo verme konusunda çok etkilidir. Kaslarınızda ne kadar az yağ bulunursa, metabolizmanız da o kadar hızlanır. Ayrıca daha fazla kalori yakar ve daha ince bir görünüme kavuşursunuz. Uzmanlar, haftanın üç günü ağırlık çalışması yapan kadınlarda 1.5 kiloluk yağsız kas artışı olduğunu tespit etmiştir. Metabolizma hızını artırmak için, günde en az 30 dakikalık bir kardiyo çalışması, haftanın en az iki günü de 30 dakikalık ağırlık egzersizi yapılması gerekir.

HAREKET ŞART!

Bazı kadınlar, tiroid problemleri gibi metabolizmayı yavaşlatarak kilo artışına sebep olan hastalık çeşitleriyle yüzleşmek zorunda kalabilirler. Depresyon tedavisi için alınan bazı ilaçlar da metabolizmayı yavaşlatabilir. Bu tür durumlarda doktorunuza danışarak metabolizma hızınızı artıran destekleyici ilaçlar kullanabilirsiniz. Ancak şunu da unutmayın, uzmanlara göre kilo artışı çoğunlukla tercih ettiğimiz hareketsiz hayat tarzından kaynaklanıyor. Kilo vermeyi hedefliyorsanız gün içinde kaç kalori aldığınızı ve ne kadar hareket ettiğinizi göz önünde bulundurmalısınız.

YEDİKLERİNİZE DİKKAT!

Vücut, proteini sindirebilmek için çok fazla enerji harcar. Ancak aşırı miktarda yenen yumurta, yoğurt, et gibi gıdalar kilo vermek için uygulayabileceğiniz en iyi diyet ürünleri değildir. Enerji yakabilmek için yağ ve karbonhidrata da ihtiyacınız vardır. Esmer pirinç ve tam buğday ekmeği gibi bütün tahıllı karbonhidratlar, genellikle beyaz ekmek ve makarnaya oranla daha yavaş sindirildikleri için sizi çok daha uzun süre tok tutarlar.

İLAÇ ALMAYIN!

Piyasada metabolizmayı hızlandırdığı iddia edilen çeşitli ilaçlar bulunuyor. Yapılan araştırmalara göre, kilo verdirdiği iddia edilen bu ilaçlar hiçbir yarar sağlamıyor. Hatta Amerika'da yasaklanan bu ilaçların vücuda zarar verdiği ve hatta ölümlere bile yol açabileceği konuşuluyor. Bu yüzden paranızı bir spor salonuna üye olmak için harcamanız iyi olacaktır. (Cosmopolitan dergisi)

BU DİYETE DİKKAT EDİN!

SABAH:
4-5 adet erik, 1 avuç fındık veya ceviz, 1 kibrit kutusu kadar beyaz peynir, 1 dilim kepek ekmeği ve istediğiniz kadar domates, salatalık, yeşillik.

ARA:
1 adet meyveli yoğurt.

ÖĞLE:
1 kase çorba (kremasız), 1 dilim kepekli ekmek, 4-6 yemek kaşığı zeytinyağlı sebze yemeği, salata.

ARA:
1 adet elma ve 1 kase yoğurt veya 1 bardak süt.

AKŞAM:
1 kase çorba, 100 gram balık veya 3 adet köfte, salata, 1 dilim kepekli ekmek.

METABOLİZMA HIZI NELERDEN ETKİLENİR?

Genetik faktörler: Bireylerin kilolu olduğu bazı ailelerde metabolizma hızı yavaş çalışıyor.
Cinsiyet: Kadınlara göre erkeklerde kas kitlesi fazla, yağ kitlesi daha düşük olduğundan metabolizmaları daha hızlı çalışıyor.
Yaş: Yaş ilerledikçe metabolizma hızı düşüyor. Her 10 yıl için bazal metabolizma hızında yüzde iki azalma oluyor.
Diyet: Yoyo diyeti gibi ağır diyetler metabolizma hızını yüzde 30 oranında azaltıyor.
Vücut ısısı: Vücut ısısının her 0.5 derece artışı, metabolizma hızını yüzde 7 artırıyor.
Egzersiz: Sadece kalori yakılmasını sağlamıyor, aynı zamanda kasları da geliştirerek vücut metabolizma hızını artırıyor. Düşük metabolizma hızının yarattığı kilolardan kurtulmanın en kolay yolu, düzenli egzersiz yapmak. Eğer daha az kilo almak istiyorsanız, daha çok egzersiz yapmalı ve daha çok yağsız kas kitlesine sahip olmalısınız.

MENOPOZ DÖNEMİ ÇOK ÖNEMLİDİR!

İncelmek için aç kalıp, ancak yarım kilo verebiliyorsunuz. Erkekler ise her öğünde kocaman sandviçler yediği halde formundan bir şey kaybetmiyor. Çünkü erkeklerin metabolizması kadınlara oranla yüzde 10 daha hızlı çalışıyor. Hormonlarımız bu konuda önemli bir rol oynuyor. Bir araştırmaya göre, östrojen seviyesi düştükçe metabolizma hızı yavaşlıyor. Kadınların, menopoz döneminde konuyla ilgili doktora gitmeleri gerekiyor.

Sabah
Başlık: İşte doğal zayıflamanın formülü
Gönderen: Tuğra - 25 Ocak 2010, 12:20:41
(http://www.yemekustasi.com/files/image/sirke.jpg)

Zayıflamak için zayıflama ilaçlarına harcanan milyonlara ve aç kalmaya gerek yok!

Japon bilim adamları yaptıkları deneylerde sirkenin içinde bulunan asetik asitin vücudun yağ gelişimini engellediğini tespit ettiler. Sirke üzerinde yapılan çalışmanın sonucunda sirkenin kan basıncını ve kan şekeri düzeyini ayarladığı, aynı zamanda en az yüzde 10 yağ gelişimini azalttığı bilimsel olarak ispatlandı.

Sirkenin yapısı ve özelikle asetik asidin yağ asidinin oluşması için gerekli enzimleri parçaladığı, böylece vücutta yağ birikimin kırıldığı belirtildi. Proje başkanı Tomo Kondo, yaptığı açıklamada "Eski zamanlardan beri halk ilacı olarak bilinen sirkenin özelikle kan şekeri, kan basıncı ve zayıflamada önemli faydası olduğunu bilimsel olarak ispatladık" dedi.

internet haber
Başlık: Kirli hava kilo nedeni
Gönderen: Tuğra - 26 Ocak 2010, 21:19:41

Kirli hava pek çok hastalığa neden olduğu gibi kilo alımına da neden oluyor.

Hava kirliliği deyince ilk akla gelen, büyük şehirlerde özellikle kış aylarında yaşanan isli, dumanlı ve kirli hava oluyor.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Aylin Yılmaz, kirli havanın pek çok hastalığa neden olduğu gibi kilo alımına da neden olabileceğinin yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıktığını belirtti. Çoğumuz öğle yemeğinde ne kadar tarım ilacı aldığını ya da her zamankiden fazla egzoz dumanına maruz kaldığını söyleyemez, hatta bunlar aklımıza bile gelmez. Ancak vücudumuz bunu söyler ve birçok zararlı maddenin vücudumuza girmesiyle, yüksek oranda serbest radikal oluşturur (vücutta istenmeyen zararlı maddeler).

Aylin Yılmaz, yapılan araştırmaların havadaki zararlı maddelere maruz kaldığımızda, kalp hızımızın, toksinleri vücut sistemimizden mümkün olduğunca çabuk atmaya çalışıyormuş gibi hızlandığını gösterdiğini söyledi. Yılmaz, "Ama ne yazık ki vücut bu kimyasal kirleticileri parçalayamaz ve bunun sonucunda onları kanda tutmak yerine yağ olarak depolanmaları için gönderir.

Düşük miktarda olanları sorun oluşturmayabilir fakat vücudumuzda yüksek oranda toksin biriktiğinde, vücut yağların içinde depolanan kimyasallara karşı oldukça hassasiyet kazanır." diye konuştu.

Zaman
Başlık: Ynt: İşte ev dışıında diyeti bozmamanın yolları
Gönderen: omur - 27 Ocak 2010, 02:40:36
yazilariniz cok guzel.
elinize saglik. fg20))
Başlık: Zayıflama ilacı AB pazarı kapandı
Gönderen: Tuğra - 28 Ocak 2010, 03:06:19
Teşekkür ederim ,  fg20))

----------------------------------------

(http://www.haberaktuel.com/images/news/70284.jpg)

İlaç firması Abbott, AB ülkelerinde ve Türkiye'de kullanımı kalp hastaları için riskli bulunan ''sibutramin'' içeren anti obezite ilaçlarının, Avrupa Birliğindeki pazarlama faaliyetlerini askıya aldığını bildirdi.

Abbott tarafından yapılan yazılı açıklamada, Avrupa İlaç Kurumuna bağlı (EMA) Beşeri Tıbbi Ürünler Komisyonu'nun (CHMP) geçtiğimiz hafta yaptığı oylama sonucunda ''Sibutramin' içeren tüm anti obezite ilaçlarının pazarlama ruhsatlarının askıya alınmasını önerme kararı aldığı belirtilerek, şunlar kaydedildi:

''Abbott, CHMP'nin önerisine uyacak ve sibutramin içeren Abbott ilaçlarının tüm AB üyesi ülkelerdeki ve aynı zamanda Avrupa Ekonomik Alanı'na dahil olan İzlanda ve Norveç'teki pazarlama faaliyetlerini askıya alacak. Abbott; sibutramini Reductil, Meridia, Sibutral ve Ectiva marka adları altında üretmektedir.

Avrupa İlaç Kurumuna bağlı Beşeri Tıbbi Ürünler Komisyonu'nun öneri kararını takiben Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü, Türkiye'de Reductil markası adı altında pazarlanmakta olan sibutraminin ruhsatının askıya alınmasına, eczane, ecza deposu ve hastane seviyesinde piyasadan toplatılmasına karar vermiştir. Abbott Türkiye, bu karara uygun bir şekilde gerekli çalışmaları hemen başlatmıştır.

Hekim ve hastalar konuya ilişkin soruları için Abbott Türkiye'ye 0800 261 70 02 numaraları ücretsiz telefon hattından ulaşabilirler. Ücretsiz hatlar sadece sabit telefonlardan aranabilmektedir. Cep telefonundan arama yapmak isteyenler Abbott Türkiye'ye 0216 537 73 68 ve 0216 537 73 69 numaralı ücretli hatlardan ulaşabilirler.''

Avrupa İlaç Ajansı, ''Sibutramin'' ihtiva eden ilaçların kardiovasküller (kalp) hastalığı olanlarda risk oluşturduğu gerekçesiyle, AB pazarından kaldırılmasına ve ruhsatlarının askıya alınmasına karar vermişti.

Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü de bu karar doğrultusunda Abbott Laboratuvarı İthalat İhracat ve Ticaret Limited Şirketi adına ruhsatlı olan ''Reductil 10 Mg kapsül'' ve ''Reductil 15 mg. Kapsül'' adlı ilaçların tüm serilerinin tedbir amacıyla, eczane, ecza deposu, hastane seviyesinde piyasadan toplatılmasına ve satışının durdurulmasına karar vermişti.

Haber Aktüel
Başlık: Şekersiz sakız çiğnemek kilo verdiriyor !
Gönderen: Tuğra - 30 Ocak 2010, 00:39:09

Sakız çiğnemeyi sevenlerin dikkatine; alışkanlığınız sandığınızdan çok daha sağlıklı olabilir.

Şekersiz sakız çiğnemenin uzun dönemde kilo vermenize yardımcı olduğunu kanıtlayan deliller gittikçe artıyor. Rhode Island Üniversitesi'nde yapılan laboratuar araştırmalarına göre, sakızın kalori alımını düşürmeye yardımcı olduğu ve kalori yakma sürecini arttırdığı açıklandı.

Daha net bir ifade ile, şekersiz bir sakızı sabahları bir saat çiğneyerek 60 kaloriden kurtulabileceğiniz açıklandı. Aynı zamanda yemekten önce ve sonra sakız çiğneyenlerin çiğnemeyenlere göre %5 daha çok kalori yakabildikleri ortaya çıkardı.

Şekersiz sakızın faydaları hakkında yayınlanan tek rapor bu değil. Atıştırmadan önce sakız çiğnemenin isteklerinize gem vuracağı, açlık seviyenizi düşüreceği ve yediklerinizden alacağınız kalori miktarını azaltacağı konularında uzmanlar hemfikir.

Tüm bu çalışmalar, ufak kalori farklılıklarından bahsediyor olsalar bile diyetisyenlerin de sürekli hatırlattığı gibi ufak değişiklikler birbirine eklenerek uzun vadede büyük farklar yaratabilirler.

Zayıflamanıza yardımcı olması dışında, sakız çiğnemenin yavaş ilerleyen bir kuyrukta sıra beklemek ya da trafik sıkışıklığı gibi gündelik stresörlere iyi geldiği de biliniyor. Konsantrasyonu ve uyanıklığı da arttıran sakız, diş çürümelerini önlüyor ve nefesi tazeliyor.

ladyturk
Başlık: Bu da Taş Devri Diyeti
Gönderen: Tuğra - 02 Şubat 2010, 10:45:39

(http://69.175.58.202/images/news/120582.jpg)

Zeytinyağlı gıdalara, süt ürünlerine, sucuk ve pastırmaya yer veren bu diyet modern diyet yöntemlerine pek itibar etmiyor.

Türkiye'de Prof. Ahmet Aydın'ın taş devrindeki ilken insanın beslenme alışkanlıklarından esinlenerek önerdiği ve kitap haline getirdiği 'Taş Devri Diyeti' ABD'nin Washington Post ve New York Times gibi saygın gazetelerine konu oldu. Prof. Dr. Ahmet Aydın doğru beslenme biçimi olarak önerdiği taş devri diyeti, modern diyet yöntemlerine pek itibar etmiyor.

Modern diyetlerde et tüketimi sınırlarınken, taş devri diyetinde sınırsız et yemek serbest. Bu diyeti uygulayanlar kırmızı eti istedikleri kadar tüketebiliyor. Tek koşul var: O da etin kalitesi.

SAKATAT SERBEST

Taş devri diyetinde geleneksel usullerle yapılmış sucuk, kavurma, pastırma tüketimi de serbest bırakılıyor. Katkı maddelerinden dolayı sosis, salam gibi et ürünlerinin tüketilmesi ise istenmiyor. Sakatat kırmızı et kadar bu diyetin içinde yer alıyor.O devir insanı gibi böbrek, yürek, kokoreç, işkembe, uykuluk öneriliyor. Diyette mısır, ayciçeği, kanola yağlarının kullanımı yasak. Zeytinyağının dışında tereyağı, iç yağı ve kuyruk yağı gibi hayvani yağların tüketilmesi ise serbest.

SÜT ÜRÜNÜ TÜKETİN

Prof. Dr. Ahmet Aydın ayrıca süt değil süt ürünü, mümkünse günlük mandıra sütü tüketilmesi önerisinde bulunuyor. Temiz olduğuna güvenilir sokak sütçüsünden süt alınmasını istiyor. Bunları yapamayan şehir insanlarına ise günlük pastörize şişe süt öneriyor. Sadece ekşiyen, kesilen ve kaymak bağlayan süt ve süt ürünleri alınmasını tavsiye ediyor

GÜNDE 3 YUMURTA

Şeker ve her türlü tatlandırıcıdan tamamen uzak durulmasını öneren taş devri diyeti, vejetaryen beslenme biçimine de tamamen karşı çıkıyor. Bu nedenle çok ciddi B12 eksikliği yaşandığına dikkat çekiyor. Bol taze meyve ve sebze ancak bunun yanında günde 2-3 tane de yumurta öneriyor.

ÇİFTLİK TAVUĞU YASAK

Balık yerken ise ağır metal zehirlenmesi riskini azaltmak için küçük ve yüzeyde yaşayan balıkların seçilmesi isteniyor. Çiftlik balıkları ise tercih edilmiyor. Tavuk yemeye ancak köy tavuğu ise izin veriliyor, çiftlik tavukları da yine yasaklar listesinde. Prof. Dr. Ahmet Aydın bu diyeti uygulayanların en çok bir hafta sonra yorgunluğunun ortadan kalktığını, pek çok hastalıklarının tedavi olduğunu ve ideal kilolarına kavuşacaklarını savunuyor.

GÜNDE 8 BARDAK SU GÜVEÇTE YEMEK!

Günde 8 bardak su içilmesi diyetin olmazsa olmazı. Uykudan önce bir iki bardak su öneriliyor. Açık çay, ayran, kefir tavsiye ediliyor. Ekşiyebilen yoğurt, turşu, sirke, nar ekşisi, boza gibi probiyotiklerden zengin gıdalarla beslenilmesi isteniyor. Yeşil ve siyah çay şekersiz olmak kaydı ile yine destekleniyor.

İşlenmiş soya ürünü kesinlikle yasaklanıyor. Bunun dışında günde iki diş sarımsak, bir baş kuru soğan, 1-2 tatlı kaşığı zerdeçal tozu diyetin ana maddeleri.O devir insanının beslenme modelinin en az yarısı çiğ yiyeceklerden oluşuyor. Ancak diyeti yapanların pişirme şekillerine de dikkat etmesi gerekiyor. Alüminyum kaplar kesinlikle yemek pişirmede kullanılmıyor. Mikrodalga yasak. Toprak güveç ve cam kaplar öneriliyor.

Aktif Haber
Başlık: Bu problem şişmanlatıyor
Gönderen: Tuğra - 20 Şubat 2010, 12:44:08

Sürekli diyet yaptığınız halde kilo veremiyorsanız sebebi sağlık sorununuz olabilir.

Hala aynı miktarda yemek yediğiniz ama kilo verdiğiniz bir diyet hayal edin...Bu gerçek olamayacak kadar iyi olmaz mıydı? 2008'de yapılan bir araştırmada, kilolu 32 kişi 3 ay süreyle takip edildi ve bu kişilerin yüzde 90'ı hiçbir çaba harcamadan yaklaşık 3 kg kaybetti.

Araştırmaya katılanların hepsinde besin intoleransı bulguları görülmekteydi: sürekli şişkinlik, baş ağrıları, irritabl bağırsak sendromu (IBS) ve açıklanamayan yorgunluk hali. Çalışma süresince, kişilerin diyetleri, kendileri için özel olarak düzenlenen beslenme programlarına tam olarak uyum sağlayıp sağlayamadıkları ve öncekiyle aynı miktarda enerji alıp almadıkları, ayda iki kez diyetisyenler tarafından kontrol edildi.

Besin İntoleransı ve Kilo

Diyetisyen Gülşah Yücel,  "Bazı uzmanlar besin intoleransının kilo alımına neden olduğuna  inanıyorlar. Ve buna göre; probleme sebep olan besinleri yemeyip, bunların yerine besin değeri olarak benzer özelliklere sahip alternatiflerini tüketerek kilo verebilirsiniz. Her besin her insanda aynı etkiyi göstermez. Çok sağlıklı olarak bilinen bir besin bazı insanlarda son derece olumsuz etkilere yol açabilir" diyor.

Örneğin herkes tarafından ödem sökmeye yaradığı bilinen lahana bazı insanlarda ödeme sebep olabilir, veya çok sağlıklı bilinen sarımsak, bazı insanlarda yıllarca süren kilo sorunlarının sebebi olabilir.

Yücel, "Birçok insan, bir türlü önüne geçemediği şeker-çikolata ya da benzeri tatlı krizlerinden bahseder durur. Pankreas ve mide enzimlerindeki problemler, geçici bağırsak sendromu veya bağırsak mantarı gibi birçok sebep, yediğimiz besinlerdeki proteinlerin, amino asitlere (proteinin yapı taşlarına) parçalanmadan bağırsaktan emilmelerine sebep olur.

Bu durumda,  immune (bağışıklık) sisteminiz, aynı bir virüs veya bakteri varmış gibi harekete geçer. Bunun sonucunda vücutta bir takım reaksiyonlar meydana gelir.  Beyindeki serotonin (mutluluk hormonu) salgısı azalır, depresyon tetiklenir ve şekerli yiyeceklere olan şiddetli istek oluşur.

Şekerli yiyecekler yemek, geçici bir rahatlık sağlasa da sonrasında oluşan insülin artışı hemen ardından tekrar şekere istek doğurur. Vücudunuzdaki yağ depolanması artar. Metabolizmanız yavaşlar. Bu reaksiyonlar bizi, kilo vermeyi imkansız hale getiren bir kısır döngü içine sokar" diyor.

CNS Besin İntoleransı Testi

Testin yüksek oranda antiko r(savunma hücresi) miktarına sebep olan belli bir besini göstermesi durumunda, bu besini beslenme programınızdan en az 3 ay çıkarmanız uygun olacaktır. Bulgular azaldığında, çıkarılan besinler yeniden diyete tek tek ve yavaş yavaş eklenerek etkileri gözlemlenebilir.

leyditurk
Başlık: Kışın hantallığını üstünüzden sporla atın
Gönderen: Tuğra - 20 Şubat 2010, 12:51:28

Soğuklar nedeniyle kısıtlanan bireysel sportif aktivitelere yeniden dönme zamanının geldiği bildirildi.

Selçuk Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Sporda Psikososyal Alanlar Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Yalçın Kaya, sağlıklı yaşam için sporun büyük önem taşı dığını belirtti.

Ancak kış aylarında insanların evlerinde kapalı kaldığını, fazla spor yapma imkanı bulamadığını ifade eden Kaya, "Soğuk kış günlerinde vücutlarımız uzun süre atıl kalmıştı. Yağan kar ve yağmurla birlikte havalar temizlendi. Artık oksijeni bol havalarda spor yapılarak kışın hantallığını atmanın tam zamanı" dedi.

Kaya, sporun kirli olmayan oksijeni bol olan ortamlarda yapılması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Spor yaptığımız sırada normalden 4-5 kat daha fazla hava soluyoruz. Bu nedenle spor salonu da olsa içerideki havanın temiz olmasına dikkat edilmeli. İnsan dokusu temiz havayla yenilenen, betonarme bir yapı gibidir. Bu yapı ne kadar sağlam malzemelerle beslenirse o kadar sağlam olur. Aynı şekilde kirli hava solumakla da aynı şekilde vücutta hastalıklar için bir alt yapı oluşturulmuş olur. Bu nedenle, sağlıklı gıdalarla birlikte oksijeni bol hava almaya özen göstermeliyiz. Kirli hava bulunan ortamlardan kaçınmalıyız."

Spor yapmak için belirli bir saat ve süre önermediklerini dile getiren Kaya, 50 kiloluk bayanla 100 kiloluk bir erkeğin bir olamayacağını, bu nedenle herkesin kendi bünyesine göre egzersiz ve spor yapması gerektiğini bildirdi.

Konya'nın merkez Selçuklu ilçe Belediyesi Uluslararası Spor Salonu ve Kongre Merkezi sorumlusu Mehmet Özkan da, merkeze gelen çok sayıda vatandaşın buralardaki spor aletlerinden ücretsiz olarak faydalandığını belirtti.

Kongre merkezinde resmi kurum ve kuruluşların düzenlediği spor müsabakalarının da yapıldığını dile getiren Özkan, sabah 07.00'den akşam 18.30'a kadar açık olan merkeze günün her saatinde, her yaş ve meslekten insanın gelerek spor yaptığı bildirdi.

Özkan, 2009 yılı kasım aylarında başlayan soğuk hava, ardından gelen kar ve yağmur nedeniyle tatil günlerinde çok dışarı çıkma imkanı bulamayan vatandaşların, havaların ısınmasıyla birlikte spor salonlarına akın ettiğ ini dile getirerek, "Kongre Merkezi'nin dışında Selçuklu Belediyesi Stadyumu da halka açık. Kışın hantallığını üzerinden atmak isteyen birçok vatandaş, bu stadyumda koşu yapıp kondisyon ve fitness aletleriyle ter atıyor" dedi.

Özkan, Merkez'de hentboldan, basketbol ve Uzakdoğu sporlarına kadar her türlü aktivitenin yapılabildiğini, özellikle küçük yaştaki çocukları n buraya bü yük ilgi gösterdiğini bildirdi.

Konya Dedeman Oteli yetkilileri ise otel bünyesinde hizmet veren spor salonunda havuz, sauna, buhar odası fitness gibi her türlü imkanın bulunduğunu bildirdi.

Tesislerinin sabah saat 06.00 ile 23.00 arası açık olduğunu dile getiren yetkililer, havaların ısınmaya başlamasıyla birlikte salonlara olan ilginin de arttığını kaydetti.

Kaynak: Anadolu Ajansı
Başlık: Kışın hantallığını üstünüzden sporla atın
Gönderen: suden - 20 Şubat 2010, 17:54:10
şunu merak ediyorum .Yardımcı olursanız sevinirim.bi bayanın (tesettürlü olarak )bile sokak ortasında spor yapması ne kadar uygun?
Başlık: Kışın hantallığını üstünüzden sporla atın
Gönderen: Tuğra - 20 Şubat 2010, 18:34:39
Sokak ortasında! Spordan kastınız yürüyüş yapmaksa bir yerden bir yere giderken de yürüyor insanlar ne sakıncası olabilir ki?
Başlık: Ynt: İşte ev dışıında diyeti bozmamanın yolları
Gönderen: suden - 21 Şubat 2010, 17:26:34
şu parklardaki spor aletleriyle yapılan sporu kast etmiştim.
Başlık: Ynt: İşte ev dışıında diyeti bozmamanın yolları
Gönderen: gülçiçek - 21 Şubat 2010, 19:34:07

Alıntı Yapşunu merak ediyorum .Yardımcı olursanız sevinirim.bi bayanın (tesettürlü olarak )bile sokak ortasında spor yapması ne kadar uygun?
şu parklardaki spor aletleriyle yapılan sporu kast etmiştim.

s33)) Ederim kardeşim aynı konuyu bende merak ediyorum
Başlık: Ynt: İşte ev dışıında diyeti bozmamanın yolları
Gönderen: Tuğra - 22 Şubat 2010, 00:51:27
Tesettürü tam olduktan sonra ve bu durum kendisini rahatsız etmiyorsa sanıyorum yorum yapmak uygun olmaz,

bir başka mevzu parklardaki spor aletlerinin sanıldığı kadar sağlıklı olmayışı, hayatında hiç spor yapmamış insanlar bir alt yapısı olmadan bu tür aletleri kullanmaları ciddi sakatlanmalara sebebiyet verebilir. Ne yazık ki kaş yapayım derken göz çıkıyor.
Başlık: Ynt: İşte ev dışıında diyeti bozmamanın yolları
Gönderen: suden - 23 Şubat 2010, 01:30:39
teşekkür ederim.fehimtü.
Başlık: Diyetten Önce Metabolizmanızı Tanıyın
Gönderen: Tuğra - 23 Şubat 2010, 01:41:29
Birşey değil,

----------------------------------------------


Uzmanlar, diyete başlamadan önce bazal metabolizma hızının ölçtürülmesini tavsiye ediyor.

Diyette ne kadar başarılı olunacağını ve hangi diyetin tercih edilmesi gerektiğini kişinin metabolizma hızı belirliyor. Uzmanlar, diyete başlamadan önce bazal metabolizma hızının ölçtürülmesini tavsiye ediyor.

İnsanın hiçbir hareket yapmadan, vücudunun normal fonksiyonları yerine getirebilmesi için gerekli olan enerji düzeyine bazal metabolizma deniyor. Bazal metabolizma dinlenme durumunda bir kişinin harcadığı enerji olarak tanımlanıyor. İç Hastalıkları Uzmanı ve Obezite Uzmanı Dr. Yavuz Furuncuoğlu, metabolizma hızını  ölçtürmeden yapılan diyetlerin kişinin sağlığını ciddi şekilde bozabileceğini söyledi.

NASIL ÖLÇÜLÜR?

Pek çok kişinin zayıflamak için diyete başlamasına rağmen kilo vermediğine dikkat çeken Dr. Furuncuoğlu, bu durumun altında metabolizma hızı dikkate alınmadan tercih edilen diyet programın olduğunu kaydetti.  Günümüzde bazal metabolizmanın çeşitli yollarla ölçülebileceğini aktaran Dr. Furuncuoğlu, "Bazal metabolizma hızı kullanılan oksijen miktarı belirlenerek ve oluşan kalori ölçülerek bulunabileceği gibi hesaplama yöntemi ile de tahmin edilebilir. Diğer bir yöntem kanda proteine bağlı iyot miktarını ölçerek bazal metabolizma hızını görmektir. Bazı cihazlar bunu otomatik olarak ölçer ve hesaplayabilir" diye konuştu.

KALORİ MİKTARI ÖNEMLİ

Diyet yapanlarda bazal metobolizma hızı mutlaka ölçülmesi gerektiğini söyleyen  Dr. Furuncuoğlu, " Bazal metabolizma hızı ölçülür. Bundan 500 kalori düşülür ve diyette uyulacak kalori miktarı çıkarılmış olur.  Böylelikle  katı diyet uygulanmamış olur ve  fark etmeden kilo vermek sağlanır.  Böylelikle uzun süre uyumlu  ve sağlıklı kilo verilebilir" şeklinde konuştu.

TROİDE DİKKAT!

Hastalıkların metabolizma hızını etkilediğini kaydeden Dr. Furuncuoğlu, özelikle triod hastalıklarına değinerek hipertroidide (zehirli guatr) metabolizmanın yükseldiğini, troid bezinin az çalışması olarak bilinen hipotroidi ise metabolizmayı yavaşlattığına dikkat çekti. Dr. Furuncuoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hipofiz ve böbrek üstü bezi hastalıkları ile yine bazı ilaçlarının da metabolizmayı etkilediğini unutmamak gerekiyor" dedi.

İDEALİ AYDA 4 KİLO

Kilo verdikçe bazal metabolizma hızının düştüğünü aktaran Dr. Furuncuoğlu, "Bunun bir nedeni de sağlıksız kilo vermeler nedeniyle yağ ile beraber kas kaybının da eşlik etmesidir. Bu nedenle yeniden diyet ayarlaması gerekir veya egzersiz ile kas kayıplarının önüne geçmek gerekir. Ayda 4 kilodan fazla kilo vermemeye özen göstermek gerekir.  Hızlı kilo kayıplarında bu durum daha bariz olarak ortaya çıkar.

LEBLEBİ YİYİN

Metabolizmayı dengede tutabilmek için sağlıklı beslenmenin şart olduğunu dile getiren Dr. Furuncuoğlu, şu tavsiyelerde bulundu: "Kesinlikle öğün atlamayınız. Zeytinyağlı sebze yemek tercihinizi yaparken az yağda pişmiş olmasına dikkat edin. Açlık hissi duyduğunuz anda 1 küçük havuç veya 1 küçük avuç beyaz leblebi yiyebilirsiniz"

FAZLA SODA ZARARLI

Günde en az 2-2,5 litre sıvı tüketmeyi öneren Dr. Furuncuoğlu, fazla soda tüketmenin ise  zararlı olduğunu kaydederek " Günde bir su bardağından fazla soda tüketmeyiniz" dedi.

Aktif Haber
Başlık: Bildiğiniz tüm diyetleri unutun, neden mi ?
Gönderen: Tuğra - 23 Şubat 2010, 22:14:24

Diyet mitlerini bir kenara bırakın ve birkaç sağlıklı alışkanlık edinin, hızlı kilo verin.

ABD'nin önde gelen sağlık kuruluşlarından Mayo Clinic tarafından yayımlanan diyet kitabında, diyet mitlerinin bir kenara bırakılarak birkaç sağlıklı alışkanlığın edinilip bazı kötü alışkanlıkların terk edilmesiyle kolay kilo vermenin ve bu kiloyu korumanın yolları anlatılıyor.

Mayo Clinic uzmanlarına göre, tüm yapılması gereken, doğru yiyecekleri bulmak, yemekten zevk alarak tüketmek, böylece strese girmeden zayıflama süreci geçirmek, doğru beslenmeyi öğrenmek ve eski kötü alışkanlıklara dönmemek.

Kilo vermek için öncelikle sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinme ve hareketsiz yaşamı bir kenara bırakma konusunda kararlı olmak gerektiği belirtilen kitapta, şu 5 sağlıklı alışkanlığın edinilmesini öneriliyor:

"Güne iyi bir kahvaltıyla başlayın. Meyve ve sebzenin bulunmadığı öğününüz olmasın. Tahılları sofranızdan eksik etmeyin. Zeytinyağı gibi sağlıklı yağlar tüketin, trans yağ ve doymuş yağlardan uzak durun. Her gün mutlaka egzersiz yapın, hiçbir şey yapamıyorsanız her gün 1 saat yürüyün."

Çoğu zaman önemsiz görülen ve terk edilmesi gereken 5 kötü alışkanlık ise şöyle sıralanıyor:

"Televizyon seyrederken asla yemek yemeyin. Şekeri hayatınızdan çıkarın, 'yapamam' diyorsanız tatlandırıcı olarak meyvelerden faydalanın. Aperitif olarak sadece meyve ve sebze yiyin, bir dilim kekin 4 elmaya eş değer olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Yağlı etten uzak durun, eti az yağlı veya yağsız tüketin. Fast food restoranlar başta olmak üzere dışarıda yemek yemeyi kesin."

Mayo Clinic uzmanlarının önerileriyle ilgili olarak A Plus Kliniği diyetisyenlerinden Sinem Paker, "Listenin başında televizyon var, neden televizyon karşısında yemek yenmemeli?" sorusuna şu karşılığı verdi:

"İnsanları adeta hipnotize ediyor. Bizi hareketsiz yapıyor. Eskiden çocuklar sokaklarda koşup oynarken şimdi televizyon, bilgisayar karşısında. Toplumumuzda şişmanlığın artmasının başlıca sebebi budur, hareketsizlik çok arttı. Doyma hissi veya hızlı miktarlarda bir şekilde tükettiğinizde yediğinizi ayarlayamıyorsunuz. Yemeye başladıktan 20 dakika sonra beyinden doyma hissi emri gelir. Bu 20 dakika boyunca televizyon izlerseniz yediklerinizin miktarına adapte olamazsınız ve çok fazla yemiş olabilirsiniz. Ne yediğinizi bilmeniz, görmeniz, yediğinizin tadına varmanız gerekiyor. Televizyon bunu engelliyor. Çocuklarda çok sık düşülen bir hata. Çocuklara asla televizyon karşısında yemek yedirilmemeli. Aksi halde ileride büyük sorunlara yol açar."

Sinem Paker, kilo vermenin sırrının karar vermekte yattığını belirterek, "Bu işi yapacağım diye düşünürseniz kilo verirsiniz ancak şu kıyafete gireceğim, yazın bikinime girmem lazım, şu düğün var hazırlanmam lazım mantığıyla yola çıkarsanız çok sıkıntılı oluyor" dedi.

Hayat tarzı değişikliği yapılmayıp meseleye "diyet" gözüyle bakıldığında zayıflamada başarılı olunmadığını kaydeden Paker, "Bir haftada 5 kilo, 10 günde 15 kilo verme, 3 ayda 20 kilo verme gibi hedefler olmamalı. Çünkü bedeni hızlı bir şekilde kilo vermeye endekslediğinizde çok hızlı şekilde de kilo alıyorsunuz. Bu yüzden hızlı kilo vermeyi önermiyoruz. Bu zahmet isteyen bir iş. Beslenme alışkanlıklarınızı mutlaka değiştirmelisiniz" diye konuştu.

Paker, bu süreçte en sıkıntılı dönemin ilk 1 ay olduğunu, bu dönemde bedenin dirençle karşılık verdiğini, sonrasında ise vücudun buna alıştığını belirterek, şunları söyledi:

"Gazetelerde, dergilerde özellikle yaz öncesi bu dönemlerde çok fazla diyet listeleri çıkacaktır. Onları 3-5 gün uygularsanız sonrasında yaşam şeklinize uygun olmadığı için hayatınıza adapte edemezsiniz. O zaman da kilo vermeden uzaklaşılıyor. O yüzden uzmanlarla kontak halinde olunması gerekiyor ki böylece hayatını zorlaştırmadan, sınırlar içine almadan kilo verilebilsin."

Diyetisyen Sinem Paker, tek tip diyetlerle kilo vermede başarı sağlanamayacağını, kişiye özel programlar uygulanması gerektiğini belirterek, "Kişinin çalışma koşulları, zevk aldığı şeyler, hayat tarzı, sağlık durumu gibi kişisel programların uygulanması gerekiyor. Çünkü her vücut yeganedir" dedi.

Paker, "Sadece haşlama, sadece sebze yiyeceğim" gibi bir sıkıntı yaşamanın doğru olmadığını kaydederek, "Hayatımızdaki en büyük sosyallik yemek yemek. Sevdiklerimizle buluşacağımız zaman nereye gitsek, ne yesek, ne içsek diye düşünüyoruz. Böyle büyük bir sosyalliği hayatımızdan çıkarmak gibi bir hakkımız yok. Ama insanlar diyet deyince böyle bir sürece gireceğini düşünüyor. Oysa hayat tarzı haline getirmek için elinizin altındaki gıdalarla bunu yapmayı öğrenmek gerekiyor" diye konuştu.

leyditurk
Başlık: Ynt: İşte ev dışıında diyeti bozmamanın yolları
Gönderen: suden - 25 Şubat 2010, 14:17:49
tuğra kardeşim sen bu azimle bizleri hizaya getireceksin .ellerine sağlık.
Başlık: Ynt: İşte ev dışıında diyeti bozmamanın yolları
Gönderen: Tuğra - 25 Şubat 2010, 14:36:41
Alıntı yapılan: suden - 25 Şubat 2010, 14:17:49
tuğra kardeşim sen bu azimle bizleri hizaya getireceksin .ellerine sağlık.

Hizaya girecek bir durum yoktur inşAllah.  :)
Başlık: Ynt: İşte ev dışıında diyeti bozmamanın yolları
Gönderen: suden - 27 Şubat 2010, 11:29:06
daha aktif olmak için biraz daha üzerimdeki yükü hafifletmem gerekiyor.  :oops:bu tavsiyeler benim için çok iyi gelecek .inşaAllah.
Başlık: Yüksek tempolu egzersizle zayıflayın
Gönderen: Tuğra - 27 Şubat 2010, 13:10:57
Alıntı yapılan: suden - 27 Şubat 2010, 11:29:06
daha aktif olmak için biraz daha üzerimdeki yükü hafifletmem gerekiyor.  :oops:bu tavsiyeler benim için çok iyi gelecek .inşaAllah.

Elimizden geldiğince yardımcı olalım inşAllah. :)

------------------------------------------------------------------------
Yüksek tempolu egzersizle zayıflayın

Sadece 16 dakika yüksek tempoyla yapılan bir egzersiz bütün bir hafta yapılacak egzerisze eşdeğer.

Norveçli bilimdamları, "Sadece 16 dakika yüksek tempoyla yapılan bir egzersizin, tüm bir hafta boyunca normal şartlarda yapılacak egzersize eş olduğunu" ortaya çıkardı..

Başta dünya sağlık örgütü olmak üzere, birçok sağlık kurumu resmi olarak insanların sağlıklı yaşaması için haftada en az 2,5 saat egzersiz yapmaları gerektiğini söylüyordu..

Dünyada yüz milyonlarca insan da bu çağrıya uyarak, hafta içi iş çıkışı ya da kendilerine ayırdıkları zamandan kısarak zorla da olsa spor salonlarına gidiyor..

Ancak norveçli bilimdamları, "Sadece 16 dakika yüksek tempoyla yapılan bir egzersizin, tüm bir hafta boyunca normal şartlarda yapılacak egzersize eş olduğunu" ortaya çıkardı..

Yani buna göre, bir haftada yapılacak egzersizden alınacak sağlık faydaları, "aralı egzersiz" denilen yöntemle sadece 16 dakikada alınabiliyor..

Interval Training yani Aralı egzersiz denilen bu yöntem, özellikle profesyonel ve olimpiyat sporcuları tarafından yapılıyor. Bu egzersizlerde, insan kısa bir süre zarfında, vücudu aşırı derece çalıştırıyor.

Daha sonra ara veriyor ve tekrar çalıştırıyor. Böylece vücut kendisini limitlerine kadar zorluyor ancak bu zorlama kısa sürüyor. Norveç'te bulunan Bilim ve Teknoloji Üniversitesi tarafından yapılan araştırmada, bu tip egzersiz yönteminin normal insanlar da hatta yaşlılarda bile işe yaradığı belirlendi.

Araştırmayı yapan Jan Helgerud, 2,5 saatlik normal egzersiz yerine, insanlara 4 dakika boyunca yüksek tempoda egzersiz yaptırdı. Daha sonra 3 dakika dinlendirdi. Bu süreç 4 kez tekrarlandı. Yani 16 dakika ve 12 dakikalık dinlenme sonucunda, 48 dakikada 2,5 saatin faydaları alındı.

Dr. Helgerud, "İnsanların kalbini durdurmasını veya sıkıştırmasını istemiyorum. Ama biraz terlemeliler ve biraz nefesten kesilmeliler" dedi. Arşatırmada, normal koşmaya göre, "aralı koşma", vücudun yüzde 10 daha fazla oksijen yakmasına ve hızlarının da yüzde 5 oranında artmasına neden oldu.

leydi turk
Başlık: 100 kalori böyle bir şey!
Gönderen: Tuğra - 09 Mart 2010, 13:32:20

100 kalorilik hafif bir atıştırmayla açlığınızı bastırıp ana öğüne kadar oyalanabilirsiniz.

Peki ama neye benziyor bu 100 kalori? Kimi besinlerin minik bir parçası, kimilerininse koca bir porsiyonu 100 kalori yapıyor. Seçim yapmak size düşüyor!

Brokoli
Haşlanmış yada çiğ
300 gram

Jelibon
13 adet

Simit
Çeyreğinden biraz fazla

Light Peynirli Kraker
12 adet

Kayısı
4 adet

Çok tahıllı ekmek
1,5 dilim

Çikolata kaplı fındık
9 adet

Badem
10 tane

Elma
1 adet orta büyüklükte

Light Yoğurt
1 Kase

Kıvırcık
625 gr orta büyüklükte

Mısır patlaklı çikolata
Yarısından biraz fazla

Fındıklı çikolata
1,5 adetten biraz fazla

Emine TAŞKIN
doktorsigortasi
Başlık: Ynt: İşte ev dışıında diyeti bozmamanın yolları
Gönderen: omur - 09 Mart 2010, 13:52:58
Bu süper oldu valla TUGRA.
Devami varmi?
selamlar.
Başlık: Ynt: İşte ev dışıında diyeti bozmamanın yolları
Gönderen: Günbatımı - 09 Mart 2010, 14:25:03
Alıntı yapılan: suden - 25 Şubat 2010, 14:17:49
tuğra kardeşim sen bu azimle bizleri hizaya getireceksin .ellerine sağlık.

:D

Teşekkürler Tuğra...


Başlık: Ynt: İşte ev dışıında diyeti bozmamanın yolları
Gönderen: Tuğra - 09 Mart 2010, 15:44:56
Birşey değil, devamı burada,

kalori-cetveli (http://www.sadakat.net/forum/diyet-ve-spor/kalori-cetveli-t34957.0.html)
Başlık: Ynt: İşte ev dışıında diyeti bozmamanın yolları
Gönderen: ayzerresi - 10 Mart 2010, 23:42:02
insanın nefsine hakim olması gerçekten zor bunu (diyet hususunda)başaranları kutluyorum
Başlık: Diyet yaparken iradenizi böyle güçlendirin
Gönderen: Tuğra - 20 Mart 2010, 21:34:44

Diyet yaparken sizi bekleyen bazı tuzaklara düşebilirsiniz. İşte iradenize sahip olmanın formülleri...

Diyet yapanların yemek konusunda baştan çıkmaya hazır olduğu bir gerçektir. Onca sıkıntı çekilip verilen birkaç kilo, sadece bir öğünde kolaylıkla geri alınabilir. Bu tuzaktan kurtulmak için bazı taktikleriniz olursa, iradenize sahip çıkmanız kolaylaşacaktır.

İşyerinde fazla mesai yapmak zorunda kalırsanız, kendinizi en yakın markete atmayın. Ofis çekmecenizde liften zengin atıştırmalıklar bulundurun.

Abur cubur tükettiğimizde, kana ani şekilde karışan şekerin tersine, lifli gıdalardan alınan glikoz daha yavaş etki edecektir. Ayrıca beyin fonksiyonlarını hızlandırarak, üretkenliği artırmada yardımcı olacaktır.

Arkadaşlarının davetini kıramadın ve akşam yemeğine gittin. Aperatif olarak ortaya, yanında sos olan koca bir tabak cips konulmuş. Üstelik karnında aç olduğundan, sofranın kurulmasını ve diyetine uygun yemekleri beklemeye sabrın yok! İşte bu durum, cips kasesini önüne alıp atıştırmaya başlamaya nende olur. Çözüm ise basittir! Gitmeden önce 1 adet elma yiyerek, tok kalmayı sağlayabilirsin. Elma, pektin ve lif içerdiğinden, hazmı yavaşlatır. Sen de açlığını bir süreliğine ertelemiş olursun.

Diyete sadık kalarak restoranda yediğin yemeğin ardından, garsonun tatlı siparişi için masaya gelmesi, içindeki şeytanı uyandıracaktır. Ortalama 500 kalori alacağını göz önünde bulundurmalısın. Bunun yerine 1 kadeh şarap içerek, geceyi sadece 160 kalori fazlayla kapatabilirsin.

Televizyon! İşte diyet yapanların en zor zamanlarından biri! Yapılan araştırmalar, Televizyonda gösterilen bazı görüntü, ses ve diğer uyarıcıların, mide kazınmasını tetiklediğini ortaya koymuştur. Beynin bununla ilgilenen kısmına "orbitofrontal korteks" deniliyor. Bu kısım aynı zamanda, bir şeyleri elde etmekle alakalı olan bölümdür. Akşam yemeğinden kalkalı henüz 1 saat olmamışken televizyon izliyorsan, beyin midenin kazındığı konusunda harekete geçiyor.

Bundan kurtulmanın yolu ise, televizyon izlerken uğraşacak şeyler bulmak. Oje sürmek, elektronik postalarını kontrol etmek gibi... Mutlaka yeme isteği içine girersen, en azından havuç gibi sebzeleri tüketmeye veya yeşil çay gibi rahatlatıcı içecekler tüketmeye özen göstermelisin.

internet haber
Başlık: Gün içinde tok kalmanın formülü
Gönderen: Tuğra - 24 Mart 2010, 15:12:12

Gün içinde yediklerinize dikkat ederek kilo vermeye ya da aynı kiloda kalmaya çalışsanız da, sürekli kilo mu alıyorsunuz?

Gözünüz pastanın ikinci diliminde ama almamaya karar verdiniz, çünkü kilonuza dikkat ediyorsunuz. Fakat arkadaşınız üçüncü dilimini yiyor. Nasıl istediği her şeyi yiyip de ince kalabiliyor? Kendi kendinize 'metabolizması benimkinden hızlı olmalı' diye düşünüyorsunuz.

Fakat Jill Fullerton-Smith, ince kişilerin metabolizmasının aslında şişmanlarınkinden daha yavaş olduğunuz söylüyor: "İnce insanların daha hızlı değil, daha yavaş metabolizmaları vardır. Nasıl büyük bir araba küçük bir arabaya göre daha fazla benzin yakarsa, iri bir beden de küçük bir bedene göre daha fazla yakıt yakar. Her gün kullandığınız yakıtın miktarı, yani kaloriler, sizin metabolik hızınızdır. İnce arkadaşınızın metabolizması sizinkinden yavaştır ve yediklerini size göre daha yavaş yakar.

Aşırı kiloluysanız ve fazla kiloları vermek istiyorsanız, metabolizmanızın nasıl çalıştığını anlamanız önemlidir. Sürekli yaktığınızdan daha fazla kalori alıyorsanız, kilo alırsınız. Bu bu kadar basittir. Harcamadığınız her 7 bin 700 kalori için bir kilogram beden yağınız olur. Ekstra her 3 bin 500 kalori için de 453 gram. Ve kilo aldığınızda metabolizma hızınız artar, sonunda aldığınız enerji ile yaktığınız enerji tekrar dengelenir."

1 SAATTE HARCANAN KALORİ

Saatte harcadığınız kalori büyük oranda ne yaptığınıza bağlıdır. Aşağıdaki rakamlar 70 kilo ağırlığında kırk yaşındaki bir kadın için geçerlidir:

- Bir saat sakin oturmak: 90 kalori
- Bir saat yürümek: 280 kalori
- Bir saat jogging: 750 kalori

AÇKEN iÇiLEN SU iŞE YARAMAZ

Lif, tok tutucu bir gıda tipidir. Lif oranı yüksek beslenme daha uzun süre tok kalmanıza yardım edecek, toplamda daha az kalori almanızı sağlayacaktır. Sağlığınız için de yararlıdır.

Lif, tahıl, bakliyat, meyve, çiğ ve az pişmiş sebzeler gibi, bitkisel gıdalarda bulunur. Lif, çok az kalori verir, ama şişirir. Mideniz boş olduğunda bol miktarda ghrelin üretir, bu da beyindeki 'yeme isteği düğmesi'ne basmasına neden olur.

Yemek yedikten sonra mide duvarınız gerilir ve ghrelin (açlık hormonu) üretimi durur. Lif, bir sünger gibi davranır, mideden geçerken suyu tutar ve emer. Bol su içeren yiyecekler tokluk hissini artırabilir.

Yemekten önce içeceğiniz bir bardak suyun faydası olmaz, çünkü mide sıvıların geçip gitmesine izin verir. Düşük kalorili çorbalar karnınızı doyurmanın başka bir yoludur. Su gıdayla karışık olmalı ki, mideden geçip gitmesin.

Açlığı geciktirmenin bir başka anahtarı da proteindir. Proteinden yana zengin gıdalar genelde yağlı ya da karbonhidrat oranı yüksek gıdalara göre, daha doyurucudur. Protein yüklü gıdalar arasında yağsız et, balık, baklagiller, tofu ve kabuklu yemişler bulunur.

Kalsiyum etkisi

Genellikle insanlar kalori kısıtlamalı bir rejime başladıklarında, vazgeçilen ilk şeylerden biridir peynir. Süt ürünlerinin genel olarak yağ oranı yüksek olma ünü vardır. Fakat araştırmacılar, 1980'lerde beslenme ile kan basıncı arasındaki ilişkiyi incelerken kalsiyumun kilo verdirici etkisini rastlantı eseri gördüler. Bu etki tartışılıyor ama onlarca araştırma bunun gerçek, en azından aşırı kilolu olanlar için gerçek olduğuna dair kanıtlara kanıt ekliyor.

O halde, ara sıra mideye bir parça güzel peynir indirmek düşündüğünüz kadar kötü değil. Az yağlı olanları seçerseniz, yoğurt, peynir ve sütü düzenli olarak hayatınıza tekrar katabilirsiniz. Muhtemelen bunlar olmadan verdiğinizden daha fazla kilo vereceksiniz. Toplam kalori alımınız aynı olsun ama daha fazla süt ürünü tüketin, böylece kilo verebilirsiniz.

Bunun için;

- Bir litresinde 700 mg kalsiyum içeren, az yağlı süt veya yoğurdu, kahvaltı gevreklerinin üzerine dökün.
- Soğuk milkshake ve sıcak sütlü çikolata için.
- Sütlaç ve sütlü irmik tatlısı gibi, sütlü tatlıları yeniden keşfedin.
- Doğranmış taze yaz meyveleriyle yiyin.
- En sevdiğiniz meyveyle karıştırarak içecek hazırlayın.
- Salatalar için yoğurtlu sos ya da atıştırmalık sebze dilimleri için batırma sosu hazırlayın.
- Doğal olarak az kalori içeren lor peyniriyle salata yapın.

Haber Aktüel
Başlık: Ynt: İşte ev dışıında diyeti bozmamanın yolları
Gönderen: tefhim - 24 Mart 2010, 16:02:36
Alıntı yapılan: vuslatım vahdet - 23 Ocak 2010, 03:53:14

dışarıda yemek yemekte ayrı bir konu zaten  :S

tabaktaki herşeyi bitirmek zorunda degılsınız konusuna gelınce ;
bir arkadasım diyete girip ınanılamayacak dercede azım ıle saglıklı bır şeılkde kılo verdı.
sırrı nedır dıye soranlara soyledıgı  ilk şeyy  "tabagınıza her zaman yıyebılecegız kadar yemek alın,
yıyemedıgınız takdırde de bıtırmeye kalkmayın agzını guzellce kapatın  daha sonra kullanırsınız.
unutmayın midemiz çöplük değil."

ilk etapta kızsamda sonradan hakk verdım sofrada ıkı salatalık, ıkı domates ,
amann çöpe gıtmesın, çocugum tabagı çöpe dokulmesın dıyerek yenen yemekler çöpten esırgenıyor ama mideniz çöpluk degıl kı.
tekrar söyluyorum yanlıs anlasılmasın kımse çöpe atılsın demıyor ancak yıyebılecegımız kadar tabagımıza almak daha akıllıca ve olması gereken.

paylaşım için teşekkürler..



sonuçta birkaç sefer gel gitten sonra çöpe.
Kardeşim niyetinizi sağlam tutun sofraya geldiyse hele de helalliğinde şüphe yoksa ben yerim arkadaş şifa niyetine ibadet için güç kuvvet olması niyetine.....Elhamdülilliah :)
Başlık: Ynt: İşte ev dışıında diyeti bozmamanın yolları
Gönderen: Tuğra - 24 Mart 2010, 21:45:16
İhtiyaç kadar alınıp ihtiyaç kadar yenirse hiç bir sorun kalmaz.
Başlık: Ynt: İşte ev dışıında diyeti bozmamanın yolları
Gönderen: gülçiçek - 25 Mart 2010, 01:24:02
Alıntı yapılan: Tuğra - 24 Mart 2010, 21:45:16
İhtiyaç kadar alınıp ihtiyaç kadar yenirse hiç bir sorun kalamz.
teşekkürler.
Başlık: Ynt: İşte ev dışıında diyeti bozmamanın yolları
Gönderen: suden - 03 Nisan 2010, 17:48:37
hanımların şişmanlığı hep göze batar. kimse bilmezki onlar mutfak kedileri. ekmek parçalarını pirinç tanelerini vs. israf ve günah olmasın diye yerken birde bakmışız kendi sağlığımızı israf etmişiz.

bunun için evdeki her ferde cennet tabağı olsun diye alışkanlık kazandırılmalı.yani tabaklar tertemiz bırakılmalı.o zaman sorun kalmaz inşaAllah.