Sadakat islami Forum

EDEBİYAT KÖŞESİ => EDEBİYAT => Konuyu başlatan: ene dost - 24 Şubat 2010, 21:56:14

Başlık: Kül rengi, ölüm ülkesi...
Gönderen: ene dost - 24 Şubat 2010, 21:56:14
ay gizemini yitirdiği yerde, gecenin karanlığı sabahla sözleniyordu
zaman, boynu kırılmış karanfillerin gözlerinde
aheste aheste dans ediyordu

şıhları
şahları
hükümdarları
gırtlağını temizlerken kül rengi ölüm ülkesinde
ellerinde altın hançer, egemenlik mayalanıyordu

adın sallanırken hayatın soğuk salıncağında
sen suskuların kıyılara sığmayan koynunda tüketirdin direncini
mateme bürünen gözlerin daha bir derinleşirdi
saklardın dudak izlerini ağıtlı ninnilerinde
gülmek yasak
ağlamak helaldi

ah, yarası kumral
yaprağını hüzün kemirmiş ince sızılı çiçek
acısı tarifsizdir kanarken koklanmanın

toprağın en yumuşak sessizliğinde, emilirken şah damarında kanın
adanmaların azaltmazdı adının uçurumunu
kalsan koca bir yangın-gitsen tipilere tutulurdun
sen saklardın soluğunu koynunda
susacak kadar vurulurdun

coğrafyasına kazınmış bir mezarlıkta
tohumları yeşertmek düşerdi payına

yıllanırdı yenilginin rengi
kuşanıp gelirdi buyruk, afsız hükümlere gark edilirdin
yüreğinin çatladığı yerden, celsesiz taşınırdı yitiklerin
kaybederdin suretini umutsuzluk doğuran kimliğinde
sen hep kıraçları dinlerdin

hayata ölüm dedin
ölüme hayat
bu yüzdendi kendine göçerliğin

göğsünde körükleyemedin yaşama ateşini
efkarı sabırla harmanlayıp, vuslatı dağlara vurdun
ölüme alkış tutunca granit hüzünler
gözyaşında teselli, hıçkırığında yarenlik buldun

sığınacak yerin de yoktu, ağzı büyüdüğünde yalnızlığın
iliklerinde sakladın yaralarını, sen yalnızca düşlerini kanattın
ki doğmamış hürriyetin geleceğine bir kurşundu bu

kül salıyordu sayfalarında tarihler, eşiklere zül salıyordu
kör çağların taş yürekli tanıklığında
egemenlik ölümsüzleşiyordu


ve tüm masallar hükümdarların ağzında, tıpkı senin gibi sessizce bitiyordu

- Müsade Özdemir -

Başlık: Ynt: Kül rengi, ölüm ülkesi...
Gönderen: sehle - 25 Şubat 2010, 00:41:29
Teşekkür ederiz.Çok güzeldi.