Orhan Gazi İzmit'in fethine giderken, silah arkadaşı Gazi Ali Bey'i Hereke'nin fethine memur etmişti. Ali Bey, Hereke kalesi yakınlarına gelince, kuvvetine bakmadan derhal hücuma geçti. Hereke tam fethedileceği sırada kaleden atılan bir ok Ali Bey'in gözüne saplanır, herkes telaşlıdır Ali Bey eliyle oku gözünden çıkarırken yanında bulunan arkadaşlarına şöyle seslenir:
"Bre yiğit arkadaşlarım, telaşınız nedendir? Bir başa bir göz yeter İki gözü arkada bırakmaktansa tek gözlü olup ileriye bakmak daha iyidir."
İbretlik bir olaydır yukarıda bahsettiğimiz mevzu. Yaşanan olumsuzluklara rağmen sürekli ileriye olumlu bakmayı öğretir bize.
Elbette tek göz iki gözün yerini tutmaz. Lakin tek göz ile de ileriye bakılabileceğinin göstergesidir bize. Yarada her defasında şükrü hatırlatmaz mı?
Başımızdan geçen en ufak bir olayda neden böyle demektense buna şükür demek daha evla değil mi?
Ecdadımız olumsuz bakmadı. Yeri geldi kendisinin misli katınca kuvvetlere kafa tuttu. Yeri geldi gözünün birini feda etti diğeri ile baktı ileriye. Yeri geldi kaybetti kolunu aldı kılıcı diğer eline. Ama yüreklerinde ki zafer hiçbir zaman tükenmedi. Şu gün eğer Tüm dünya halen Osmanlıdan bahsediyor ise bunu geriye kalan tek gözü ile bıkmadan usanmadan ileriye bakışına borçludur.
Adem İlhan-egazetehaber.com