Sadakat islami Forum

DİNİ KATEGORİLER => İSLAMİ SORULARINIZ VE CEVAPLARI => Konuyu başlatan: racül - 28 Şubat 2006, 19:36:57

Başlık: Darul-harbde alisverişin hükmü ?
Gönderen: racül - 28 Şubat 2006, 19:36:57
Darul harbte icki ve domuzun gayri müslime satisinin helal oldugunu duymustum, ama kaynaklardaki yerini bulamadim...
Başlık: Darul harb
Gönderen: Salur - 14 Mayıs 2006, 21:23:49
Buldugum bir kaynagi, kelimesi kelimesine, icerigini yaziyorum.

Kitap: Ehli Sünnet vel cemaata göre Islam Akaidi
Yazan: Sidki Gülle
Yayinevi: Akpinar Yayinevi
Sayfa 650

Dar-i Harpte Tasarruf

Dar-i harp hükmündeki bir memlekette (diyelim Almanyada, Fransa'da) Müslümanlarin kendi aralarindaki hükümleri degismez. Helallar Helal, haramlarda Haramdir. Ancak böyle bir ülkede Müslümanlar ile Müslüman olmayanlar arasinda, Müslümanlar lehine bazi degisiklikler öngörülmüstür. Söyleki : Dar-i harpte Müslümanlar ile gayri müslimler arasinda faizli alis verisler caizdir. Bir Müslüman bunu kendi lehinde gördügünde, hem faiz alabilir hem de faiz verebilir. Yine bir Müslüman dar-i harpte, Besmele ile bogazlanmamis bir hayvani veya domuzu dar-i harpteki gayri müslimlere satabilir.  Yine yenmesi kaydiyla bir gayri müslimle kumar oynabilir. (815)

(815) el-Mebsut, Büyu Bahsi. Fethü'l-Kadir. Ayni konu.
Başlık: darul-harbde alisveris?
Gönderen: racül - 15 Mayıs 2006, 00:00:09
tesekkürler..
Başlık: Re: darul-harbde alisveris?
Gönderen: Salur - 04 Temmuz 2006, 00:09:07
Her nedar Darul harbte icki ve domuzun gayri müslime satisina dinen cevaz verilmis olsada ben sahsen müslümanlarin TAKVAYI secmeleri gerektigini düsünüyorum. Darül harbte yasayan bir Müslüman, dinimizin TEBLIG emrinide unutmamali. O yüzden TAKVA yolunu secmek en dogrusudur.
Başlık: Re: darul-harbde alisveris?
Gönderen: muallim_abi - 04 Temmuz 2006, 00:26:51
Alıntı yapılan: "Salur"Her nedar Darul harbte icki ve domuzun gayri müslime satisina dinen cevaz verilmis olsada ben sahsen müslümanlarin TAKVAYI secmeleri gerektigini düsünüyorum. Darül harbte yasayan bir Müslüman, dinimizin TEBLIG emrinide unutmamali. O yüzden TAKVA yolunu secmek en dogrusudur.

Fıkh kitaplarında bulunan ve imamlarımız tarafından naklî esaslara dayanılarak yapılmış ictihadlardan darulharb'e ait olanlar, örneğin hınzırın satışı vs. gibi hususlar "kişinin bu işe koyulması" manasından çok "çalıştığı yerde böyle birşey varsa maaşı helaldir" manasındadır. Bu tıpkı cuma namazı hususu gibidir ki, kafirin işinde çalışan müslümanın cuma namazına gitmek için izin alamama durumu olabileceğiden dolayı, harama girmemesi için hanefi uleması "darulharb'de cuma farz olmaz" buyurdular. Bu demek değildir ki, vakti olan veya izin alabilen müslüman namaz'a gitmesin.

Kısaca, fıkıh kitaplarında yazanlar her ne kadar işin fetvası olsa da, müslüman şer'i olarak "darulislam" fıkhında kalmaya dikkat etmeli. Ayran satan işyeri dururken, içki satana girmeye çalışmamalı.

Aynı şekilde de, işin fıkhî yönünü tam bilmeyen kişiler, bu işlerle meşgul olanlara dil uzatıp su-i zan'da bulunmamalı. Biz her ne kadar takvadan bahsetsek de, şeriatte ölçü fetva ile başlar. Her hususta fetvaya uyan kişi, bir kaç hususta fetavyı es geçip başka hususlarda da takvaya uymaya çalışandan (ve abartıya gidenden) mutlaka daha hayırlıdır.