kardesler bisey sormak istiyorum insAllah cevap verirsiniz..oruc fidyesini verecek olan kisi bu fidyeyi ramazana girmeden iki ay önce verse sahih olurmu..ya da ramazana girince uzerine vacip olmadan önce verdi falan diye batil olmus olup tekrar mi vermesi lazim...
ikinci sorum da: farkli kisilerin zekati bir araya konursa batil oluyor ve vekil olan kisinin adina sadakaya dönüsüyormus..yani ayri ayri vermek lazimmis karistirmadan..peki bu paralar banka yoluyla bi yerlere yollaninca mecbur karisiyor mesela uc kisinin zekatini toplayip birine yolluyoruz..velev ki ayri ayri bankaya yatirsak gene fark etmez cunku banka sonucta o paranin kendisini degil subesinden baska parayi ödüyor karsi tarafa..gene karisiyor..napmamiz lazim..
ucuncu soru : zekat karistirmama sartina yemin kefareti veya fitir sadakalari da dahilmi yani onlarinda kendi arasinda karismamasi gerekiyor diye bi sart var mi mesela bikac yemin kefaretini bi arada yollamak gibi...
Allah RIZASI ICIN SAHIH BI CEVAP BIRISI YAZSIN COK ÖNEMLI...
yani yanlis anlamayin da su sitede bi tane cevap verecek ehil kimse yokmu ya da bari sorup ögrenecegi bi hoca ?
Aleyküm selam ve rahmetullahi ve berakatuüh....
Öncelikle, ben sorunuza cevap verecek ehil kimselerden değilim..değerli hocalarımız mutlaka cevap verirler,vakitleri olmadığı için cevap veremediklerini düşünüyorum...zamanı gelince cevap alırsınız...ben de sizin gibi üyeyim sizin için bir araştırma yaptın(nette)size de tavsiye ederim.ufak bir araştırma yaptığınız zaman istediğiniz bilgiye ulaşabiliyorsunuz.faydalı olabildiysem ne mutlu araştırma sonucları aşşağı da...
Fidye
Cenâb-ı Hak bir âyet-i kerîmede şöyle buyurur:
“Oruç, size sayılı günler olarak yazıldı. Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa, tutamadığı günler kadar diğer günlerde orucunu kazâ eder. İhtiyarlık veya şifa umudu kalmamış hastalık gibi devamlı mâzereti olup da oruç tutmaya güçleri yetmeyenlere fidye gerekir. Fidye, bir fakiri bir gün doyuracak miktardır. Bunun dışında, kim gönüllü bir hayır yaparsa, bu kendisi için daha iyidir. Eğer gerçekleri anlıyorsanız, güçlüklere rağmen oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.” (Bakara, 184)
Rasûlullah -sallAllahu aleyhi ve sellem- bir hadîs-i şeriflerinde şöyle buyururlar:
Allâh rızâsı için bir gün oruç tutan kimseyi Allâh Teâlâ, bu bir günlük oruç sebebiyle cehennem ateşinden yetmiş yıl uzak tutar.” (Buhârî, Cihâd, 36)
Bir kimse Peygamber Efendimiz’e gelerek:
“–Yâ Rasûlallâh! Annem vefat etti, üzerinde de bir aylık oruç borcu var, onun adına borcunu ödeyeyim mi?” dedi. Rasûlullah -sallAllahu aleyhi ve sellem-:
–Annenin üzerinde mal borcu olsaydı onun adına ödeyivermez miydin?” diye sordu.
“–Evet, öderdim!” deyince, Efendimiz -sallAllahu aleyhi ve sellem-:
“–Allah’a olan borç ödenmeye daha lâyıktır!” buyurdu. (Müslim, Sıyâm, 155)
Kaynak:Bilgiçağı net
der-saadet
Iskat” ve “devir”
"Iskat” lûgatte, düşürmek demektir. “Devir” de, döndürmek, çevirmek manalarınadır.
Dinî ilimler ıstılahında ise, kişinin sağlığında edâ edemediği namaz, oruç, kurban, adak, keffâret gibi ibadetlerinin, vefatından sonra fakirlere fidye ödenerek düşürülmesine ıskat tabir edilmekte... Ve bu maksatla ayrılan meblağın yeterli olmaması durumunda uygulanan yönteme de devir denmektedir.
Vefat eden bir mü’minin kazaya kalmış beş vakit farz namazları ile vitir namazlarının affedilmesi (uhdesinden düşürülüp manevî sorumluluğundan kurtulması), umuduyla verilen fidyeye (bedele) yani yapılan tasadduk işlemine ise “ıskat-ı salât” (namazı düşürmek) denir.
Cenab-ı Hak Kur'ân-ı Kerimde şöyle buyurmuştur: “Ey İnananlar! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, Allah'a karşı gelmekten sakınasınız (takva sahibi olasınız) diye, size sayılı günlerde farz kılındı. İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde tutar. Oruca dayanamayanlar, bir düşkünü doyuracak kadar fidye verir. Kim gönülden (fidyenin dışında fazladan bir) iyilik yaparsa o iyilik kendisinedir...”(1)
Ayet-i celilede görüldüğü üzere oruç tutmaya gücü yetmeyen çok ihtiyar veya iyileşme umudu kalmayan hastaların, fidye vermeleri gerektiğine dair açık hüküm bulunmaktadır. İslâm âlimlerinin çoğunluğu, bu âyetten hareketle, mazeretli veya mazeretsiz orucunu tutmamış ve kaza etmeden vefat etmiş olan kimselerin oruç borçları için fidye ödenebileceğini ifade etmişler; oruç borcu olan kişilerin ölmeden önce bu hususta vasiyette bulunmalarını tavsiye etmişlerdir. Çünkü ölenin bu noktada vasiyetinin bulunması, bu kıyas (ölümden sonraki durumu hayattaki durumuna kıyas) hükmünü daha da kuvvetlendirecektir. Böyle bir vasiyette bulunulmuşsa; defin masrafı, varsa borçları düşüldükten sonra, terikenin üçte birinden bu vasiyetin yerine getirilmesi gerekir. Vasiyet yoksa; mirasçılar isterlerse miras malından, miras bırakmamış veya bıraktıkları yeterli değilse, kendi mallarından teberru’ (bağış) olarak da verebilirler. Keza yabancı bir kimse tarafından, ölen adına yapılacak tasaddukun sevabı da o mü’mine ulaşır.
***
Keffâret nedir?
“Keffâret” lûgatte; bir şeyin üzerini örten veya onu izâle edip yok eden şeydir. İslâm fıkhı ve hukuku ıstılâhında ise, kendisi ile günah örtülen veya giderilen şey demektir.
ZEKÂT NEDİR?Zekat, İslamî ölçülere göre zengin sayılan bütün Müslümanların, verilmesi uygun olan kişilere ve yerlere her yıl belli oranda vermeleri gereken mali bir ibadettir.
Ramazan ayında yapılan ibadetlerin sevabı daha çok olduğu için, mesela bir farz yetmiş farza muadil, bir nafile de farz ibadet yerine geçtiğinden, zekat da ekseriyetle bu ayda verilmektedir. Dolayısiyle zekatla ilgili meseleler de fazlaca bu ayda konuşulmaktadır.
İSLÂM’IN BEŞ RÛKNÜNDEN DÖRDÜNCÜSÜ ZEKÂT
Zekât; lügatte üremek, temizlemek mânâsınadır. Zekâtı verilen malın üreyeceği, bereketleneceği ve temizleneceği Kur’an-ı Kerim’de beyan olunmuştur. Cenâb-ı Hakk, Habîbine hitaben şöyle buyuruyor: “Onların mallarından sadaka (zekât) al ki, kendilerini onunla arındırıp, tertemiz edesin. (Yani, günah kirlerinden temizlenmelerine ve hasenâtlarının bereketlenmesine, muhlisler derecesine terfi edilmelerine sebep olasın)” (Sûre-i Tevbe, Âyet 103)
Halis Ece
ZEkat-namaz
İSLAM-GENEL
http://www.sadakat.net/forum/islamgenel-b6.0/
http://www.sadakat.net/forum/islami_sorulariniz_ve_cevaplari-b11.0/
Bu linkler de bazı bilgiler var.
Alıntı Yapkardesler bisey sormak istiyorum insAllah cevap verirsiniz..oruc fidyesini verecek olan kisi bu fidyeyi ramazana girmeden iki ay önce verse sahih olurmu..ya da ramazana girince uzerine vacip olmadan önce verdi falan diye batil olmus olup tekrar mi vermesi lazim...
sorunuza cevap
.Evvela sunu bilesinizki fitre ramazani serife aittir ramazandan önce verilmez.fakat ramazani serif girince bayrami beklemeden veilmesi bayram dan önce fakirin eline gecmesi faziletlidir.
Alıntı Yapikinci sorum da: farkli kisilerin zekati bir araya konursa batil oluyor ve vekil olan kisinin adina sadakaya dönüsüyormus..yani ayri ayri vermek lazimmis karistirmadan..peki bu paralar banka yoluyla bi yerlere yollaninca mecbur karisiyor mesela uc kisinin zekatini toplayip birine yolluyoruz..velev ki ayri ayri bankaya yatirsak gene fark etmez cunku banka sonucta o paranin kendisini degil subesinden baska parayi ödüyor karsi tarafa..gene karisiyor..napmamiz lazim..
Sorunuza cevap:
Zekatin karistirilmasi bir kac kisinin zekatinin bir araya gelmesi zekati bozmaz ister elden versin ister banka yolu ile versin mühim olan zekat verdiginiz kisi zekata ehil olsun.
Alıntı Yapucuncu soru : zekat karistirmama sartina yemin kefareti veya fitir sadakalari da dahilmi yani onlarinda kendi arasinda karismamasi gerekiyor diye bi sart var mi mesela bikac yemin kefaretini bi arada yollamak gibi...
Sorunuza cevap:
Yemin kaffareti ayri ayri on kisiye verilir veya on gün bir kisiye verilebilir diger zekat ve sadakalarda böyle bir sart yoktur