s.a arkadaşlar şimdi bizim kaderimiz doğmadan önce yazılıyor
-bizim kaderimizde olan kişiyle mi evlenmek zorundayız?
-mesleğimiz kaderimiz de var mı?
-bu kaderi Allah ın değiştirmesi mümkün mü yani berat gecesinde insanın 1 yıllık kaderi yazılıyormuş burada Allah(c.c) kaderimizi değiştiriyor mu ?
kafam çok karışık cevaplar için teşekkürler..
ve a.s
kader bildiğim kadarıyla bir yoldur. Sadece sen hangi yoldan gidersen kaderinde ona göre şekillenir. Yani irade i cüziyye denilen bir şey olduğu için sen ne yaparsan yap şu işe gireceksin, şununla evleneceksin diye bir şey yok. Sonuçta kaderin kısmen de olsa senin ellerinde sen sebebini işleyeceksin sonrasında Allah a tevekkül edeceksin...
Yoksa kaderinde mühendis olacaksın yazılıyor diyelim. Sen hiç okuma, o sebepleri işleme nasılsa ne olacaksam olurum olmaz.. okursan olursun okumaz da diğer yolu seçersen belkide çoban falan olursun örneğin...
Hocalarımızın bu konuyu daha güzel açıklayacağından hiç şüphem yok. ben bi heyecanla yazdım işte :)
http://www.sadakat.net/muhtasar-lmihal/584-kader.html
http://www.sadakat.net/forum/cuma-sohbet-hutbe-ve-vaaz-arsivi/kader-ve-kaza-t7295.0.html
http://www.sadakat.net/forum/islami_sorulariniz_ve_cevaplari/insanin_evlenecegi_kisi_tamamen_alin_yazisimidir-t5933.0.html
http://www.sadakat.net/fkh-koeesi/1343-alinyazisi-kaza-ve-kader-kavramlari.html
http://www.sadakat.net/bueyuek-slam-lmihali/45-bii-tikad-kitab/2105-kaza-ve-kadere-man-sorumlulua-engel-deildir.html
http://www.sadakat.net/fkh-koeesi/1210-kader-nanci.html
Ve Aleykum Es-Selam Ve Rahmetullah Kardeşim..
Kader:Kader,ezelden ebede kadar hayır ve şer (iyi kötü) meydana gelecek bütün hâdiseler hakkında Cenâb-ı Hakk'ın kendi ilmi icabı bilip takdir buyurmasıdır.
İrâde-i Cüz'iyye
İrâde-i cüz'iyye: Cenâb-ı Hakk'ın kuluna verdiği mahdut bir salâhiyet ve tercih hakkıdır. Fakat ehemmiyeti pek büyüktür. Zira insan, irâdesini hayra sarf ederse Mevlâ hayrı, şerre sarf ederse şerri yaratır. Bu itibarla insan, Cenneti de, Cehennemi de bu irâde ile kazanır. Evet, Hâlık (Yaratıcı) yalnız Cenâb-ı Hakk'tır. O dilemezse, o yaratmazsa hiç bir şey olmaz. Şu kadar ki, kul kâsib yani isteyip çalışan, Mevlâ ise Hâlik yani yaratan'dır.
Bu bağlamda bir çocuk ana rahmine düştükten sonra, dördüncü ayında o çocuk hakkında dört şeyin yazılması için Allah-u Teala bir melek gönderir.
1-Çocuğun ameli,
2-Rızkı
3-Eceli,
4-Said (Saadet Ehli) veya Şaki (Şekavet Ehli) olacağı.
Bunun dışında kişinin evliliği,işi ve attığı her adıma kadar olan fiilleri Ezelde Allah-u Teala tarafından taktir buyurulmuştur..Kul olacaklara sadece İrade-i Cüziyesi ile yön verebilir ve iradesini iyi (hayır) yönde kullanmış ise Allah-u Tealanın rızasını,aksi olarak iradesini kötü (şer) olarak kullanmış ise de Mevla Tealanın gazabını kazanmış olur..Aksi yönde kaderde değişme söz konusu değildir..Bereat gecesinde işleyeceği amelleri Allah-u Teala Ezelde bildiği için bunu ezelde kadere dahil etmiştir ve kişinin kaderini bu şekilde belirlemiş olmaktadır..Sonradan bir ilave söz konusu değildir..Özetle hepsi ezelde taktir buyurulmuştur ve kişinin irade-i cüziyesi ile orantılı olarak gitmektedir..Kısa bir örnek ile konuyu pekiştirmek icap edese:Bir adama "Niye kötülük işledin?" denilirse, O da: "Öyle yazılmış ben de yazılanı işledim" diye cevap verse ne dersiniz?
-"Sen yazdırdın (böyle olmasını murad ettin) Ve bu yönde irade-i cüziyeni kullanarak bu kötülüğü işlemiş oldun diye cevap verilmelidir..Allah-u Teala ona verilen irade-i cüziyesini kullandırmadan yazsaydı o zaman suçlu olmazdı..Ezelde bu şekilde iradesini kullanacağını bildiği için bu şekilde yön vermiştir..Bunu teyid için bir ayet-i kerime okuyalım:
"Allah-u Teala insanlara hidayet ettikten sonra, onlara sakınacakları şeyleri iyice beyan etmedikçe onları delalate düşürecek değildir.Şüphe yok ki Allah-u Teala her şeyi tamamıyla bilicidir." (Tövbe Suresi 115)
Allah-u Teala insanı hidayete koydu ondan sonra buyurdu ki: "Ben şu işleri sevmiyorum,onlara yaklaşmayın." İnsan o işleri yapmazsa "Hadi" ismindedir,eğer yaparsa "Mudil" ismindedir.İşte insan Mudil ismine böyle mazhar olur..
kaderde yazılan okun yaya takılıp hedefe doğrultularak bekletilmesi gibidir, kaza ise kaderin tecellisidir ve okun yaydan bırakılması gibidir, dua ise yaydan çıkmış oka kalkan tutulması gibidir , kadere mani değil kazanın icrasına manidir zira Efendimiz buyuyor ki: '' kaderin önüne bir şey geçse bu mutlaka nazar olur idi ''-
-alıntı-
teşekkürler.