Helal Sertifikası Vatana Millete Hayırlı olsun !
Geçtiğimiz hafta içinde ülkemizde “Helal Sertifikası” uygulamasının yagınlaşmaya başladığına dair bir haber duydum. Yıllardır Almanya’da yaşadığım için “Helal Sertifikası” sözü pek garibime gitmedi. Ancak ülkemizde, yani % 99’unun müslüman olduğu söylenen bir ülkede, bu tür bir uygulamanın var olması, beni derinden yaraladı.
Dinimizde (İslam’da) nelerin haram, nelerin helal olduğu açıkça bildirilmiştir. Hepimizin malumudur ki, işlenmesi kat’i şekilde yasak edilen şeylere haram deniyor. Alkollü içki içmek, ana-babaya asi olmak gibi. Helal ise bunu tam zıddı demektir; yani yapılması meşru olan şeyler demektir.
Mevzumuz “Helal Sertifikası” olduğu için burada ağırlıklı olarak yenilen, içilen ürünlerden söz edildiğide aşikardır. Peki dinimizce yenilmesi ve içilmesi kat’i suretle yasaklanmış olan gıdalar nelerdir? Peşi sıra ayet meallerini burada tekrar etmeyelim, sadece birisini paylaşmakla yetinelim. Mevlamız (c.c) Bakara suresi 173. ayetinde şöyle buyuruyor (mealen): Allah size leşi, kanı, DOMUZ etini, Allah'tan başkası adına kesileni haram kılmıştır. Ama zorda kalanın, sınırı aşmadan, şuna-buna haksızlık ve tecavüze gitmeden yemesinde kendisi için günah yoktur. Allah çok affedici, çok merhametlidir.
(Bu durum Kur’an’da Maide suresinin 3. ve 60. ayetlerinde, Enam suresinin 145. ayetinde ve Nahl suresinin 115. ayetinde tekrar hatırlatılıyor.)
Fıkıh ve ilmihal kitaplarında çok fazla bilgiye ulaşılabileceğini hatırlatarak haram olan şeyleri maddeler halinde şöyle sıralayabiliriz:
- Domuz, domuz eti ve domuz ürünleri,
- İslamî usule göre kesilmemiş hayvanlar
- Kesilmeden önce ölmüş hayvanlar,
- Allah(cc)’ dan başkası adına kesilmiş hayvanlar,
- Alkol ve tüm sarhoşluk veren maddeler,
- Etobur hayvanlar, yırtıcı kuşlar, sürüngenler,
- Kan ve kandan yapılmış ürünler,
-Yukarıda belirtilen ürünlerden her hangi biri ile karıştırılmış gıdalar.
Buna rağmen bazı şeylere açıkça haram denemeyebilir. Helal mi, haram mı olduğu bilinmeyen şeye şüpheli denir. Peki şüpheli bir durumlar karşılaşınca müslüman nasıl hareket etmelidir? Bu sorunu cevabını peygamberimiz hz.Muhammed Mustafa (s.a.v)’ vermektedir. Bir hadis-i şerifte Peygamberimiz (s.a.v): “Şüpheli şeyi terk et, şüphesiz şeyi al” diye buyururken; bir başka hadiste ise: “Şüphelilerden sakınan; dinini, ırzını korumuş olur. Şüpheli etrafında dolaşan, harama düşebilir”diye buyuruyor.
Yaşadığımız çağda, ülkeler arası ticaretin neredeyse sınır tanımadığını, her türlü mamülün, her yere ulaştığını biliyoruz. Bunu ilk farkeden yahudiler olmuşlar. Onlar toplu olartak yaşadıkları her ülkede kendi helal ürünlerinin kaşesini taşıyan mamülleri tercih ediyorlar. Biz müslümanlarda dinimizce haram olan şeylerden uzak durmaya gayret ediyoruz. Başındada belirttiğim gibi, yıllardır Almanya’da yaşıyorum. Geldiğim ilk günden beri ‘şu ürünü almayın, onda domuz katkısı varmış(!)’ ‘falanca yerde satılan et, islami usüllere uygun değil(!)’ ‘Filanca salam, sucuk asla yanmez, sadece x markasını tercih edin’ gibi sözler duymaya devam ediyorum. Bu durum ‘Helal Sertifika’lı ürünler içinde geçerli. Firma bir şekilde ‘Helal Sertifikası’nı almış, ama karını düşündüğü için ürettiği mamülün haram mı, helal mi olduğuna dikkat etmiyor. Mesela bir çok döner firmasında ‘Helal sartifikası’ var. Çalışanlarıyla konuştuğunuz vakit “Sakın buranın dönerini yemeyin, eti nereden aldığı belli değil” diyebiliyorlar. Haliyle burada yaşayan türkler/müslümanlar çözümü dernekleşmekte bulmuşlar. Her dernek (cami derneği, kültür derneği vb.) kendi üyelerinden bir grup oluşturmak suretiyle gidiyor, ne kadar ete ya da piliçe ihtiyacı varsa hayvanları canlı olarak alıyor, kesiyor ve üyelerine satıyor. Vatandaşta huzur içinde yiyor. Diğer gıdalarda ise ambalajların üzerinde yazan katkı malzemlerini okuyarak insanlar mamülü alıyor ya da almıyorlar. Çünkü yasal olarak mamüllerin içerisinde ne bulunduğunu firmalar yazmak zorundalar. Aksi bir durum ıspatlanırsa firma yüklü şekilde para cezasına çarptırılıyor. Fakat (benim gördüğüm kadarıyla) kimse “Helal Sertifikası’ var diye gidip alış verişini Helal Sertifikalı firmadan yapmıyor. Dediğim gibi sertifikayı almak çokta zor değil.
Hayata bakışın manadan çok maddeleştiği çağımızda, müslüman uyanık olmak durumunda. Yinede gayrimüslim memleketlerde kaba tabiriyle ecnebi ülkelerinde yaşayan müslümanlar için ‘Helal Sertifika’lı ürünlerin bulunması akla, mantığa uygun geliyor. Fakat ülkemizde bu sertifikaya neden ihtiyaç duyulsun? Müslüman,kendisinden emin olunan kişi demektir. Yemek yediğiniz, çay içtiğiniz, alış-veriş yaptığınız yerlerde kime sorarsanız sorun %99 müslümanız diyeceklerdir. Müslümanların gani olduğu bir yerde (ülkede) niye Helal Sertifikası’na ihtiyaç duyulsun?
Bunuda şöyle izah etmek mümkün olabilir. Sen müslümanım deyip yatmışsan, öteki çalışmışsa, pazarı eline geçirmiştir. Her türlü mamülü, entegre tesislerde üretir hale gelmiştir. Bir tuşa basar binlerce tavuğu aynı anda keser. Tavukların geçtiği yerede içinde ‘Besmele’ yazan bir tabela asar. (Sanki tavuk okuyacak o besmeleyi) Sonra o tavukları paketler, helal diye sana satar. Memleketteki küçükbaş, büyükbaş hayvancılığı (besiciliği) öldürür. Kurbanda bile kurban edecek hayavan bulamaz duruma gelirsin. Dışardan hazır aldığı eti getirir, kasaba verir, sana helal diye satar. Bir yasa çıkarır, domuz üretimini memlektinde serbest bıraktırır. Sonra o domuzları kıtır kıtır keser, sığır eti, koyun eti diye getirir helal diye sofrana koyar. Domuz katkılı yağları margarin (hayvansal yağ) adı altında getirir, raflara koyar, helal diye satar, alır yemeğine katarsın. X markanın içinde gelatine (jelatin) var der, sakın alma. Sonra aynı markanın kabına sığır gelatini (jelatini) diye yazar, alır afiyetle yersin.. Örnekleri çoğaltın çoğabildiğiniz kadar.
Aslında bizim ülkemizde Helal Sertifikası’na değil, Haram Sertifikası’na ihtiyaç var. Öyle olmasa % 99 müslüman olan bir ülkede içki tüketimi dünya sırlamasında ilk üçe girer miydi? Sigaraya başlama yaşı 8-10 yaşına kadar düşer miydi? (Pasif içicileri saymıyorum) Caddeler, sokaklar kendilerini pazarlayan kadınlarla dolar mıydı? Evli olsun- bekar olsun erkekler sokak kadınlarının peşlerinden koşar mıydı? Ahlaksız filmler, diziler reyting rekorları kırar mıydı? Hırsızlık, cinayet, gasp, rüşvet, tecavüz vakaları böylesine artar mıydı?
Ne diyelim, Helal Sertifikası vatanımıza, milletimize hayırlı olsun!
17.10.2011
Yusuf Akkaya / Almanya
(www.mansetx.com)
Teşekkürler.
HELAL GIDA - HELAL ET - HELAL TAVUK
HELAL GIDA:
Dinimiz insanların hayatını devam ettirebilmesi, sağlıklı bir şekilde yaşayabilmesi için helal rızkları tespit etmiştir. Bu helal maddelerin aslı helal olduğu gibi tüketim anına kadarda helal ve temiz bir şekilde, İslami usuller ile hazırlanmış olması icap eder. Zira helal olan bir madde bazı yanlış uygulamalardan dolayı temiz olmaktan çıkabilir belki de harama dönüşebilir. Mesela; Sığır eti helaldir ama kesim esnasında besmele çekilmez ise veya pis olan bir maddenin içine düşerse yada pis olan bir yerde saklanırsa et helal olmaktan çıkar. Asıl maddenin helal olması tüketim anında da helal olmasını icap ettirmeyeceği için her anında dikkat etmek gerekmektedir. Helal gıda da en çok tartışma konusu olan meselede Helal et olarak karşımıza çıkmaktadır.
HELAL ET:
Hayvanların hangisinin etinin haram, hangisinin etinin helal olduğu gayet açık bir şekilde belirtilmiştir; “Ey bütün iman edenler! Size kısmet ettiğimiz rızıkların hoşlarından yeyin ve Allah’a şükreyleyin, eğer ancak O’na tapıyorsanız.”
“Sana soruyorlar; kendileri için helal kılınan ne? De ki:”sizin için bütün pak nimetler helal kılındı”.alıştırarak ve Allah’ın size öğrettiğinden öğreterek yetiştirdiğiniz avcı hayvanların da size tutuverdiklerinden yiyin ve üzerine bismillah( besmele) çekin ve Allah’tan korkun; çünkü Allah’ın muhasebesi (hesaba çekmesi) çok süratlidir.”
Haram olanlar hakkında ise ; “ Bana vahyedilenler içinde bu haram dediklerinizi yiyecek bir adama haram kılınmış bir şey görmüyorum, meğer ki şunlar olsun ; Ölü yahut dökülen kan,yahud hınzır(domuz)eti,-ki şüphesiz o pistir- yahud Allah’tan başkasının ismi anılmış sarih bir fısk ki bunlarda da her kim muztarr olursa, diğer bir muztara tecavüz etmediği ve zaruret miktarını aşmadığı takdirde şüphe yok ki Allah gafur’dur, rahim’dir” “ O size yalnız şunları haram kıldı;meyte, kan,hınzır eti, bir de Allah’ın gayrisinin namına kesilen…”
“ Size şunlar haram kılındı; Ölü,kan,hınzır(domuz)eti, Allah’tan başkasının namına boğazlanan, birde boğulmuş yahut vurulmuş yahut yuvarlanmış, süsülmüş, yahut canavar yırtmış olup da canı üzerinde iken kesmedikleriniz ve dikili taşlar üzerine boğazlananlar ve zarlarla kısmet paylaşmanız.Hep bunlar birer fısk (yoldan çıkış)tır!..”
Maide Suresi
http://www.unitedamericanmuslim.org/melmalili/maide.htm
Enam Suresi 145-146. ayetler
http://www.unitedamericanmuslim.org/melmalili/enam.htm
Sahih-i Buhari
http://www.unitedamericanmuslim.org/buhari/av.htm
Kuduri Kurban Bahsi
http://www.unitedamericanmuslim.org/kuduri/005.htm#_Toc112999861
Prof. Dr. Ahmet Akgündüz - Helal Gıda Konferansı (Çok önemli! Lütfen izleyiniz.)
Eti yenen hayvanların etinin helal olma şartı olan kesim ve diğer maddeleri kısaca izah etmek gerekirse şu hususları izah etmeliyiz;
KESENDE ARANAN ŞARTLAR;
1-Kestiği hayvan ittifakla kabul edilen kimseler; Müslüman,akıllı, erkek olanlar,
2-Kestiği ittifakla kabul edilmeyen kimseler; Müşrik, putperest, dinsizler, ehli kitap olmuş mürtedler.
3-Fakihler arasında kestiği ihtilaflı olan kimseler: Kitap Ehli, Mecusiler, sabiîler, kadın, çocuk
Ancak kadın ve akıllı çocuğun kestikleri helaldir.Kadının ve çoçuğun kesimi yapması zor ve meşakkatli olup, hayvanın eziyet görmesi muhtemel olduğundandır.
Ehli Kitabın kestikleri hiçbir isim anılmasa veya Allah adına derse yenebilir ama Hıristiyanlar Mesih,Yahudiler Üzeyir adına keserlerse kestikleri yenmez.
Güneş’e, Ay’a Yıldız’a tapanların kestikleri yenmez.
KESİM YERİ:
İki şah damarı, yemek borusu, nefes borusu, kesilmelidir. Bazı âlimler en az kesilmesi gereken miktarda ihtilafları olsa da burada bunu izah etmeyeceğiz. Ancak kesim mahalli ile şunu izah etmeliyiz;
a-Hayvanın boğazdan kesilmesi icab eder. Şayet enseden kesilirse yada yandan kesilirse cumhuru ulemaya göre mekruhtur. Bu kesim hayvana eziyet vereceğinden hoş karşılanmamıştır.
Bir çok meseleyi ihtiva eden bu meselede dikkat edilmesi gerekmektedir; Şayet kesim damarlarına ulaşmadan hayvan ölürse o hayvanın eti yenmez. Ayrıca hayvanı soymadan kafasını koparmak da mekruhtur. Aynı şekilde hayvan soğumadan yüzmekte mekruhtur.
b-Kesimi yapan kimse iliği kesene kadar kesmeye devam ederse yada kafayı boynundan ayırıncaya kadar devan ederse, Hanbeliler dışında cumhura göre kesim mekruhtur
KESİMDE SÜNNET OLAN HUSUSLAR;
1-Kesimim gündüz yapılması
2-Kesenin ve kesilen hayvanın kıbleye dönmesi
3-hayvanın yere yatılıp kesilmesi
4-Kesilmesi gereken yerleri kesmek ve hızlı yapmak
5-Hayvanı yatırmadan bıçağın bilenmesi
6-Hayvana yumuşak muamele edilmesi
Ayrıca kesilen hayvanın yanında başka hayvanların bulunmaması müstehaptır.
KESİLEN HAYVANIN Allah ADINA KESİLMESİ:
Eti yenebilecek hayvankar şayet Allah’ın adı anılmaksızın kesilmesi durumunda eti yenmez. Nitekim Allah (c.c) “ Sana soruyorlar; kendileri için helal kılınan ne? De ki:”sizin için bütün pak nimetler helal kılındı”.alıştırarak ve Allah’ın size öğrettiğinden öğreterek yetiştirdiğiniz avcı hayvanların da size tutuverdiklerinden yiyin ve üzerine bismillah( besmele) çekin ve Allah’tan korkun; çünkü Allah’ın muhasebesi (hesaba çekmesi) çok süratlidir.”ve “ Size şunlar haram kılındı; Ölü,kan,hınzır(domuz)eti, Allah’tan başkasının namına boğazlanan, birde boğulmuş yahut vurulmuş yahut yuvarlanmış, süsülmüş, yahut canavar yırtmış olup da canı üzerinde iken kesmedikleriniz ve dikili taşlar üzerine boğazlananlar ve zarlarla kısmet paylaşmanız.Hep bunlar birer fısk (yoldan çıkış)tır!..”Buyurmaktadır.
Şafi’ mezhebi hariç ister kurban için olsun ister başka maksatla olsun cumhuru ulemaya göre besmelenin çekilmesi şarttır.
Besmeleyi kasden terk eden(ister Müslüman olsun ister ehli kitap olsun boğazlaması helal değildir. Besmeleyi sehven(hatâen) unutarak terk ederse kestiği hayvan helal olur.
Hz. Allah’ın ismi, sıfatı (rahman, rahim vs) veya her ikisi de söylenebilir. Arapça haricindeki başka bir dille dahi Allah’ın ismi anılsa dahi kesim helaldir.
Besmeleyi hayvanı boğazlayan kimsenin kesmesi gerekmektedir. Besmelenin kesilecek hayvan için olması şarttır.Yani bir kimse başka bir maksatla besmele çekse sonrada hayvanı kesse caiz olmaz. Hayvanı kesen kimse fazlaca kesim yapıyorsa kestiği her hayvan için besmele çekmesi lazımdır. Bir besmele ile bir kesim olur.Kesim tekrarı besmelenin de tekrarını da icab eder.Mesela hayvan kesen kimse koyunu yatırsa ve besmele çekse ve o besmele ile yatan koyun değil de başka bir koyun kesse kestiği hayvan haram olur.Yine serçe kuşlarını elinde toplayıp besmele ile birini keser, arkasından da diğerlerini besmelesiz keserse bu durumda ikinci kestiği ve diğerleri yenmez.Ama hepsinin boğazına bıçağı bir tutar ve besmele ile keserse o zaman et helal olur.
Besmele tam kesim anında olması lazımdır. Kesim anında bir şey yemek suretiyle veya başkası ile konuşmak sebebiyle önceki besmeleye ara verilirse, meclis değişse bu besmele yereli olmaz. Yeniden besmele getirmek gerekir.
İSLAMİ USULLERE GÖRE TAVUK KESİMİ:
Gelişen teknoloji ile artık makineler tarafından tavuk kesimi yapıldığı için her bir tavuk için besmele değil de sabah makineyi çalıştıran kimsenin ilk açışta besmele çekmesi yeterlimidir? Yada kesilen tavuklar içindeki taşlık , kan, dışkı boşaltılmadan sıcak suya sokulması ile eti temiz midir? yıkanarak temiz olur mu?
1-Yukarda açıklandığı gibi her bir hayvan için besmele çekilmesi gereklidir. Hayvanı kesen kimse fazlaca kesim yapıyorsa kestiği her hayvan için besmele çekmesi lazımdır. Bir besmele ile bir kesim olur.Kesim tekrarı besmelenin de tekrarını da icab eder.Mesela hayvan kesen kimse koyunu yatırsa ve besmele çekse ve o besmele ile yatan koyun değil de başka bir koyun kesse kestiği hayvan haram olur.Yine serçe kuşlarını elinde toplayıp besmele ile birini keser, arkasından da diğerlerini besmelesiz keserse bu durumda ikinci kestiği ve diğerleri yenmez.Bunun için entegre tesisi kuranların hayvan boğazlamak için birkaç kişi çalıştırması milyon dolarlık yatırımlar için pek bir maliyet tutmasa gerek. Bantlarla gelen tavukları görevli birkaç kişi olacağından hem iş aksamaz hem de insanların en hassas olduğu ve olması gereken helal gıdalarda şüpheler ve sıkıntılar ortadan kaldırılmış olur. Diğer bir husus ise içi temizlenmeden tavukların sıcak su kazanlarına yolumun kolay olması için sokulması. Kaynama noktasında olmayan sıcak suda tavukların yolumun kolay olması için konmasıyla su pis olur. Dolayısıyla suyun içine giren tavukta necis olur. Üç defa yıkamakla et temiz olur.Burda suyun sıcaklığının 50-55 dereceden fazla olmaması icab eder ;şayet su kaynama noktasında olursa et necis olup yenmesi helal olmaz.
Bu ve bunun gibi şüphelerden korunmanın yolu; Kesimlerde Besmele her hayvan için mutlaka çekilmeli,şayet tavuklar içi çıkarılmadan sıcak su ile yumuşatılacaksa da bunun su kazanlarıyla değil de püskürtme yoluyla yapılması hem dini hem de sıhhi açıdan daha faideli olacaktır.
ZARURET:
Fıkhın insanların içinde bulundukları zorlukları kolalaştırmaya matuf, Hz.Allah’ın rahmetinin bir tecellisi olan zaruret halinde mahzurların ortadan kalkması “ezzarurat tübîhul mahzurat” diye literatürde yerine alan kapı acaba bugün geçerlimidir? Şunu unutmamak icab ederki bugün toplum bir çok şeyi tayin edebiliyor ve bir çok nimetler ile aç kalmadan yaşıyabiliyoruz.Zaruret prensibinin tahakkuk etmesi için başka bir gıdanın olmaması icab eder.Müslümanlar daha temiz, daha dini kurallara uygun kesim imkanları ellerinde iken yada bunu yaptırma imkanı ve gücü varken zaruret diyerek mevcut yanlışlara göz yummamalı dinimiz hususunda daha gayretli ve hassas davranmalıyız.
Not : Herkesin ulaşabileceği eserlerden bilgiler verilmeye çalışılmıştır.Esasen bu mevzu bir çok teferruatı içermektedir.Daha fazla bilgi sahibi olmak isteyenler fıkıh kitaplarının “Zebâih/Kesim” ve “Kurban” kısımlarını inceleyebilirler.
KAYNAKLAR:
İslam Fıkhı Ansiklopedisi,Vehbe Zuhayli
Eddürer vel-Gurer,Molla Hüsrev
Büyük İslam İlmihali,Ömer Nasuhi Bilmen
Mültekal-Ebhur Tercemesi,
Mevkufati Şerhi,İst,1302
Nimeti İslam,Mehmet Zihni Efendi,İst
El-ihtiyar li-Ta’lilil Muhtar
Fetevay-ı Hindiyye Tercemesi,Akçağ Yayınları
Şerhu Fethil Kadir
İslam İlmihali ve Hukuku, A.Fikri Yavuz,1988 Çile Yay
Kuranı Kerim Meali,Elmali Hamdi Yazır
AMERİKA MÜSLÜMANLAR BİRLİĞİ
http://www.unitedamericanmuslim.org/helalet-helaltavuk.php