Tarihimizle Yüzleşebilir miyiz?
Türkiye yakın tarihi ile yüzleşebilir mi?.. Cevap: Bugünkü kültür ve medeniyet seviyesiyle yüzleşemez... Niçin?..
Çünkü: Bugünkü Türkiye şifahî kültürülü bir ülke ve toplumdur.
Çünkü: Türkiye halkı 1928'den önce basılmış, yazılmış, yayınlanmış kitapları, belgeleri okuyamayacak kadar cahil bırakılmıştır.
Çünkü: 1928'den önceki kitaplar, belgeler okunabilse bile lisan o kadar büyük bir değişime uğramıştır ki, manasını anlamak çok zor hale gelmiştir.
Yakın tarihle yüzleşebilmek için yazılı, medenî, derin, yüksek kültür ve zihniyet gerekir.
Bedevî kültürü ile yüzleşme müzleşme olmaz. Hani bizim Millî Mücadele ve M. Kemal Tedkikleri Enstitümüz...
Resmî ideolojinin gögesinde ve hakimiyetinde tarihle yüzleşilmez.
Haşin bakışlı heykellerin gölgesinde tarih yüzleşmesi olmaz.
Tarihle yüzleşmek bir kişinin işi değildir, uzmanlardan oluşan güçlü ve iradeli bir heyetin ve ekibin işidir. Nerede o heyet?
Yakın tarihimizle yüzleşebilmek için en az on ülkenin arşivlerine inip milyonlarca belgeyi incelemek gerekir. İngiltere, Fransa, ABD, İtalya, Yunanistan, Rusya...
Kendi arşivlerimizin, yakın tarihle ilgili bir kısmı ya yerin yedi kat dibine sırlanmıştır, yahut imha edilmiştir.
Tabularla, yasaklarla tarih yüzleşmesi olmaz. Önce bütün tabuları, yasakları kaldıracaksın.
Yakın tarihimizle yüzleşmek için diyelim bir milyar dolarlık bir fon ayrıldı, ne olur? Bu meblağın büyük kısmı yenir ve ortaya dişe dokunacak eser çıkmaz.
Yakın tarihimizle yüzleşebilmek için:
Yalancı, yapay, düzmece tarihin yıkılması lazımdır.
Mitolojilerin yıkılması lazımdır.
Sahte kahramanların yıkılması lazımdır.
Her biri en az beş altı lisan bilen uzman tarihçiler gece gündüz harıl harıl çalışacak, sahih bilgilere ve sağlam belgelere ulaşacak, kılı kırk yaracak, inkarı mümkün olmayan gerçekler gün ışığına çıkartılacak; sonra uzman hey etler bunların sentezini yapacak, ortaya anıtsal kitaplar çıkacak.
Bugünkü irfanımızla biz bunu yapamayız.
Güçlü, namuslu, değerli, vicdanlı tarihçilerimiz yoktur demiyorum. Onlar tek başlarına birtakım hizmetler yapıyor. Kendilerine müteşekkiriz. Lakin tarihle yüzleşmek büyük bir iştir, münferit kişiler bunu tek başlarına başaramaz.
Tarihimizle yüzleşebilmek için bedevî ve şifahî toplumdan medenî ve yazılı kültüre geçmemiz gerekir. Ön şart budur. İstisnalar kaideyi bozmaz...
Mehmet Şevket EYGİ - 26 Ocak 2012 Perşembe