Sadakat islami Forum

SADAKAT DİNLENME TESİSLERİ => KÖŞE YAZISI VE MAKALELER => BASINDAN => Mehmet Şevket Eygi Bey'in Günlük Yazıları => Konuyu başlatan: Mücteba - 13 Temmuz 2011, 10:58:06

Başlık: Tekir Kediler ve Bengal Kaplanları
Gönderen: Mücteba - 13 Temmuz 2011, 10:58:06
Tekir Kediler ve Bengal Kaplanları

Bizde çok yüksek, başarılı, dünya çapında mühendisler var mı?.. Var... Çok büyük doktorlar var mı?.. Onlar da var... Çok sahada hayli ilerledik ama bazı önemli eksikliklerimiz hâlâ devam ediyor:

Dünya çapında, mesela Le Corbusier ayarında mimarlarımız var mı, varsa kaç kişi?

Dünya çapında hukuk mimarlarımız var mı?

Bizde bir Rahibe Teresa var mı?

Bir Albert Schweitzer var mı?

Ülkelerde, milletler ve toplumlar içinde öyle erkekler ve kadınlar vardır ki, tek başına birer ümmettir.

Albert Schweitzer doktordu, filozoftu, müzisyendi, Protestan misyoneriydi. Afrika'da Gabon'a gitmiş, Lambarene şehrinde bir cüzzam hastanesi kurmuş ve çok ama çok kötü şartlar altında, bir beyazın yaşaması çok zor bir iklim ve ortamda hizmet vermişti. Ömrünü, sağlığını, şahsî servetini bu hizmet için harcamıştı. Kendisine Nobel ödülü verilmişti.

Nüfusumuz maşaAllah 72 milyon ama dünya ve insanlık çapında büyük düşünürlerimiz yok.

Dünya çapında fedakâr ve ihlaslı hizmetkârlarımız yok.

Son kırk yılda, biri Selimiye büyüklüğünde 40 bin yeni cami yaptırdık ama bunların içinde Tac Mahal ayarında bir bina yok.

Müslümanlar için söylüyorum: On bin yurt, pansiyon, okul, kurs binası yaptırdık ama bunların bir tanesi bile Sultanahmet'teki hapishane binası kadar güzel değil.

Nüfusumuz artıyor, ihracat artıyor, turizm hızla gelişiyor, zenginlik, lüks, konfor, otoyollar, hava alanları, barajlar, limanlar, marinalar, hızlı trenler, gökdelenler... Lakin aydınlarımızın (bizde aydın var mı?) sayısı kaç, seviyeleri ne?.. Hani kitapları yüz yabancı dile çevrilen büyük düşünürlerimiz?

Türkler yurt içinde ve dışında gökdelenler, havaalanları, stadyumlar inşa ediyormuş... Güzel ama bu yeter mi? Sanat tarihine geçecek kalıcı güzel binalar yapabiliyor muyuz?

Öyle binalar ki, açıldığı gün "Büyük ve çok değerli sanat eseridir. Kesinlikle yıkılmayacak ve korunacaktır..." kaydı düşülsün. Gökdelen ne ki... Eskir, yıkılır, yerine yenisi yapılır.

Bizde The Times, Le Monde gibi gazeteler var mı?

Bizde Eton koleji gibi liseler var mı?

Bizde Harvard üniversitesininki gibi 15 milyon kitap, doküman, malzeme ihtiva eden bir kütüphane var mı?

İnsanlığa ışık tutacak düşünürlerimiz nerede?

Biz Türkiyeli Müslümanlar kendi hak dinimiz için, Yahova Şahitleri'nin kendi dinleri için çalıştığı kadar fedakârca ve yoğun şekilde çalışıyor muyuz?

Çok lüks meskenlerimiz, çok lüks yazlıklarımız, çok lüks otolarımız, çok lüks telefonlarımız varmış. Bunlara sahip olmak fazilet midir? Yakın tarihte dünyanın en lüks otosu, genelevler imparatoriçesi Madam Manokyan'a aitti!..

Bodrum'da lüks bir lokanta açılmış, bir şişe İspanyol şarabı dahil adam başına yemek 2500 (yazıyla: İki bin beş yüz) yeni lira imiş.

Maddî zenginlikle birlikte (faydalı) ilim, irfan, kültür, edeb, terbiye, görgü, ahlak, fazilet, hikmet, insanlık, adalet çoğalıp ilerlemezse zenginliğin faydası olmaz, zararı olur.

Türkiye'miz bol miktarda, gerekenden çok fazla tekir kedi yetiştiriyor ama gerekli miktarda Bengal kaplanı yetiştiremiyor.

Maddî zenginlikler fânîdir... Büyük binalar yıkılır ama büyük adamların hatıraları ve ışıkları kalır.

Öncelikle Müslüman çoğunluğa hitap ediyorum:

Tekir kedilerin yanında, gereken miktarda Bengal kaplanı da yetiştirmek için plan program yapınız.

Tekir kedi, bol gıdayla kaplanlaşmaz.

Tâziye

Bedir Yayınevi'nin değerli elemanı Yunus bey kardeşimizin pederi Cevat Kızılkaya, Fatsa İslamdağ beldesinde vefat etmiş ve orada toprağa verilmiştir. Cenab-ı Hak ona ve bütün mü'min mevtalara rahmet eylesin. Kederli ailesine başsağlığı dilerim.



Mehmet Şevket EYGİ - 13 Temmuz 2011 Çarşamba