Sadakat islami Forum

SADAKAT DİNLENME TESİSLERİ => KÖŞE YAZISI VE MAKALELER => BASINDAN => Mehmet Şevket Eygi Bey'in Günlük Yazıları => Konuyu başlatan: Mücteba - 30 Aralık 2011, 06:24:44

Başlık: Din Düşmanlarına Adalet
Gönderen: Mücteba - 30 Aralık 2011, 06:24:44
Din Düşmanlarına Adalet

Bendeniz İslam dinine iman etmiş bir mü'minim. Dinime saldıran, mukaddesatımı tahkir eden, Müslümanlara düşmanlık yapan agresif, harbî, militan, zalim dinsizleri hiç sevmem, onlardan nefret ederim. Onlar benim dinime düşman, dolayısıyla bana düşman, ben de onlara düşmanım.

Ancaaak:

Onlara düşmanım ama adaletsizlik yapmam.

Düşmanların da hakları vardır, onları çiğnemem.

Onları yaptıkları zulümlerle suçlarım, yapmadıkları zulümlerle suçlamam.

Onlar adaletsizlik yaparlar, ben yapmam.

Onlara karşı kalemimle savaşırken İslamî kuralların dışına çıkmam doğru olmaz.

Çünkü benim dinim adaleti ve insafı emr ediyor.

Müslüman, İslam medeniyeti ile medenî insandır.

İslam dini, âdil kanunlara göre yargılayan âdil bir mahkemenin kesinleşmiş kararı ile suçu sâbit olmadıkça sivillerin beraatlerini (suçsuzluğu) esas kabul eder.

İslam'da sivillere yargısız infaz yoktur.

Türkiye Müslüman bir ülkedir. Bu ülkenin büyük çoğunluğu Müslümandır. Millî kimlik ve kültür İslam üzerine müessestir (kuruludur). Militan, azgın, agresif İslam düşmanları azınlıktadır. İslam'a ve Müslümanlara saldırdıkları için zalimdirler, haksızdırlar, suçludurlar. Onlara tolerans göstermek, Müslüman çoğunluk için intihar olur ama yine de kesinlikle adaletsizlik yapılamaz.

Onlar için iki çıkış yolu vardır:

Ya Müslüman olurlar.

Müslüman olmazlarsa, Müslümanlarla barışır, İslam'a düşmanlık etmezler.

Yakın tarihimizde agresif, zalim, harbî, militan İslam düşmanları ne gibi zulümler yapmıştır?.. Bunlar saymakla bitmez. Birkaçını zikr edeyim:

(1) Çoğunluğu ve dominant unsuru oluşturan, ülkenin gerçek sahibi Müslümanların kimlik ve kültürlerini inkar ettiler ve onları zorbaca metotlarla değiştirmeye kalktılar.

(2) Müslümanların temel insan haklarını ve hürriyetlerini çiğnediler.

(3) Nice Müslümanı uyduruk mahkeme kararlarıyla veya yargısız idam ettiler, mahkemelerde süründürdüler, zindanlarda çürüttüler, tehdit ve baskılarla sindirdiler.

(4) Müslümanların hukuk sistemini, onların rağmına değiştirdiler.

(5) Müslümanların on binlerce tarihî vakıf camiini, mescidini, tekke ve zaviye binasını, taş mektebini, imarethanesini yıktılar, sattılar, kiraya verdiler, süflî işlere tahsis ettiler.

(8) Tarihî İslam mezarlıklarını düzlediler.

(9) Ezan-ı Muhammedî okunmasını yasakladılar, okuyanlara katil ve cani muamelesi yaptılar.

(10) Zikrullah yapılmasını yasakladılar.

(11) Din alimi, fakih yetiştiren medreseleri kapattılar.

(12) Ümmet-i Muhammed'i başsız bıraktılar.

(13) Namaz kılanlara, oruç tutanlara gerici dediler.

(14) Uzun yıllar boyunca hacca gitmeyi yasakladılar.

(15) İslam kadınlarının ve kızlarının örtülerini parçaladılar.

Bu zulümlere sahip çıkan, bu yapılanlar iyidir diyen bazıları düşmanlıklarını ve saldırganlıklarını sürdürüyor.

Öncekilerin yapmış olduğu zulümlerin hepsi de insan haklarına, adalete, insafa, bilgeliğe, vicdana aykırıydı.

Aynı yolda yürüyenlerin düşmanlıkları, lisan ile yaptıkları hakaretler de hep zulümdür.

Bu yaptıklarının dünyada ve âhirette hesabını verecekler ve cezasını çekeceklerdir.

Biz Müslümanlar kimliğimizi, kültürümüzü, varlığımızı, hürriyetimizi, hukukumuzu, haysiyetimiz koruyacağız ama bunu adaletsizlik yapmadan, zulme sapmadan yapacağız inşaAllah.


Mehmet Şevket EYGİ - 30 Aralık 2011 Cuma