Kadınlar, Cami ve Cemaat...
CAMİYİ ve cemaati terk eden erkek Müslüman, bir görüşe göre çok kuvvetli bir Sünnet olan, başka görüşlere göre farz olan dinî bir emri terk etmiş olacağı için günahkâr olur.
Erkeklerin camiye gelmeleri çok iyi, çok faziletli, çok güzel, sevaplı bir şeydir.
Erkeklerin farz namazları cami dışında münferid (tek başına kılmaları) iyi bir şey değildir. Kadınlara gelince:
Onların camiye gelmeleri farz ve sünnet değildir, sadece bir ruhsattır.
Namazlarını evlerinde kılmaları daha uygundur.
Kur'anda ve Sünnetten çıkartılmış hüküm böyledir.
Hal böyle iken bazı Feminist ve reformcu ilahiyatçıların ve Diyanetçilerin (hepsini kasd etmiyorum) kadınları camilere doldurmak için bir bid'at-i seyyie seferberliğine girişmiş olmaları çok üzücü ve düşündürücüdür.
Geçen Ramazanda Ankarada yatsı namazında erkeklerin Hacı Bayram camiinin içine sokulmaması, sadece kadınların içeriye alınması, uzaklardan otobüslerle kadın cemaat taşınması, 1400 yıllık İslam tarihinde görülmemiş bir bid'at-i seyyiedir.
Böyle bir şey Ehl-i Sünnet Müslümanlığına aykıdır.
Efendimizin (Salat ve selam olsun ona) ruhaniyetinin böyle bir bid'atten rahatsız olacağını düşünüyorum.
Ankaranın manevî valisi Hacı Bayramı Veli hazretleri de bundan razı ve hoşnut olmaz.
Gerçek icazetli ulema ve fukaha da böyle bir şeyi uygun görmez.
Şeriata bağlı evliyaullah ve meşayih de razı olmaz.
Hiçbir sâlih, samimi, muttaki, müteşerri, musalli Müslüman da razı olmaz.
Böyle bir şeyden ancak reformcular, bid'atçiler, Fazlurrahmancılar, BOP'çular, Afganicîler, Abduhçular, Reşid Rızacılar, mezhepsizler razı ve hoşnud olur.
Namazlarda kadınları camilere doldurmakta birçok sakıncalar, fitneler vardır.
Bütün Ehl-i Sünnet Müslümanları bu gibi bid'atlere karşı olmalıdır.
Feminizm ideolojisinde Kur'ana, Sünnete, Şeriata aykırı bozuk taraflar vardır.
Feminizmin Kur'ana, Sünnete, Şeriata aykırı olan, onlarla uyuşup bağdaşmayan bütün istekleri, hükümleri, teklifleri bâtıldır, yanlıştır.
İslamı Feminizme uydurmak isteyenler dall ve mudildir.
Feminizm, Marksizm ve Darwinizm bozuk ideolojilerdir.
İslam ile Kemalizm ideolojini bağdaştırmaya çalışmak da dalalettir.
Bugünkü Batı medeniyeti ar, namus ve iffet şişesini taşa çalmıştır.
Cenab-ı Hak bizi Kur'an hükümlerinden, Sünnet-i seniyyeden, Şeriat-ı Garra-i Ahmediyyeden ayrılan kullar olmak felaketinden muhafaza buyursun.
Kur'anın ruhuna, Peygamberimizin Sünnetine, Şeriata, fıkha aykırı çıkışlar ve girişimler Ehl-i Sünnet İslamlığını kaldırıp yeni bir İslam türetmek planının bir parçasıdır.
Diyanetteki bazılarına sesleniyorum:
Ülkemizde, üzerinde TC başlığı bulunan resmî devlet belgeleriyle, köleliğin en çirkini olan yasal fahişelik vardır. Devlet genelevler açılmasına, çalıştırılmasına izin vermiştir. Bu evlerin kapısında devletin polisi beklemektedir. Buralarda yapılan fuhuştan KDV ve gelir vergisi alınmakta, bütçeye konulmaktadır. Diyanet hayırlı bir iş yapmak istiyorsa bu resmî fuhşa karşı çıksın.
Allahın ve Resulünün koymuş olduğu sınırlar vardır. O sınırları aşmayalım.
Şeriata aykırı olan her şey hederdir.
Mehmet Şevket EYGİ - 10 Aralık 2011 Cumartesi