Uyarı
BİR Müslümana:
Sizi uyarmama izin veriniz. Bozuk, fâsık, fâcir, âsi, günahkâr, sapık bir düzene iyi demek insanı küfre götürebilir.
Bozuk bir düzen için "eskisine göre daha iyidir" demek küfürdür.
Bozuk bir düzen için "Eskisine göre daha az kötüdür" denilebilir ama bu konu su götürür, tartışmaya açıktır. Her hal ü kârda İslam kötüye iyi denilmesine izin vermez.
Nemrud'a iyi diyen kâfir olur.
Firavuna ve Hâmana iyi diyen yine kafir olur.
Şeriatın ana ölçülerinden biri şudur:
Yüceltilmesi, tâzim edilmesi gereken bir şeyi tahkir eden kafir olur. Tahkir edilmesi gereken bir şeyi tazim edip yücelten kafir olur.
Firavun Kur'anda kötülenmiştir.
Ekber Şah'ı öven, beğenen, ona saygı gösteren, onun dine aykırı icraatını medh eden kimse kafir olur.
Çünkü o Ekfer ve zâlim hükümdar İslam, Hıristiyanlık ve Hinduizm karışımı bir din çıkartmıştır.
Kurtuluşa götüren tek hedy Hz. Muhammed Mustafa'nın rehberliğidir.
Ben hem Peygamberi severim, hem de zamanın Nemrudunu severim diyen kişi tecdid-i iman ve nikah eylesin.
Mustafa (Salat ve selam olsun ona) sevgisi ile Nemrud sevgisi mü'minin kalbinde bir arada olmaz.
Bir kalbe Deccal ve Tağut sevgisi girince, iman çıkar gider.
Allah kafirleri sevmez.
Müşrikleri sevmez.
Münafıkları sevmez.
Zaruret olmadan taqiyye yapılmaz.
Dişini sık, imanında sebat et, azmi elden bırakma.
İmanın elden giderse ebedî bir felâket ve hasarete duçar olursun.
Küfre, nifaka, şirke, zulme, fıska, fücura, isyana, fesada razı olma.
Makam, mevki, memuriyet, başkanlık elde edeceğim diye kendini yakma.
Bu deni dünya mü'minin zindanı, kâfirin cennetidir. Sakın dünyayı kendine sahte bir cennet yapmaya kalkma.
Aklın fikrin, ömrünün ölümüne hüsn-i hâtime ile bitişmesi olsun.
Hüsn-i hâtimenin vesileleri vardır, onları öğren ve uygula.
Mehmet Şevket EYGİ - 27 Kasım 2011 Pazar
Zaruret Nedir?
Mecelle şarihlerinden Ali Haydar efendi:
Dinin yasak ettiği bir şeyi, yapmaya veya yemeye mecbur eden, duruma zaruret derken, Hidaye şarihi İbni Humam: Kişinin öyle bir duruma gelmesi ki şayet yasak olan şeyi işlemese helak olmasıdır diye beyan etmiştir.
Ebubekir Cessas gibi bazı Âlimlerde:
Kişinin kendisi veya uzvu helak olması olarak beyan etmişlerdir.
Muvafakat Sahibi Şatibi ve bu gibi düşünen bazı Alimlere göre :
Dünya ve Ahiret maslahatının kıyamı için olmassa olmaz olan, şöyleki yapılmadığı takdirde dünya maslahatı istikametinde cari olmayacağı gibi ahirette de kurtuluşun olmayacağı ve nimetlerin kaçmasına sebep olan şey olarak tarif edilmişlerdir.
Mevsuatil fıkhiyyenin ifadesi doğrultusunda Usulcülere göre zaruret:
الضروريات الخمس (beş zaruri olan şeyler) dediğimiz dinin, nefsin, aklın, nesebin, malın muhafazasından biri üzerine korkmak olarak tarif edilmiştir.
Curcani gibi diğer âlimler de:
Kaldırılması mümkün olmayan nazile (gelen bir mesele) olarak beyan etmişlerdir.
Malikilere göre :
Helaktan veya çok şiddetli zarardan korkmaktır.
Şafi fukahasından olan İmamı Remli Nihayetül muhtaç kitabında:
Ölümden veya hastalıktan korkmak veyahut ta bunların dışında abdestin halefi olan teyemmümü, suyun bulunmasıyla beraber mubah kılan her türlü mahsur diye tarif etmiştir.