(Kalp afetlerinden 6.sının ilacı) (İtikadde olan Bid'at'ten bir kısım)
Sofi taifesinin başı, tarikat ve hakikat erbabının önderi Cüneydi Bağdâdi (Allah ondan razı olsun) şöyle dedi:
'Resulullah (s.a.v.)' in sünnetine uyan kimsenin yolu müstesna, diğer bütün yollar kapalıdır. Kur'an hıfzetmeyen, hadisleri yazmayan kimseye uyulmaz. Evet bizim ilmimiz ve mezhebimiz işte budur; kitap ve sünnete sıkı sıkıya bağlıdır.'
Sirr-ı Sekati (Allah ondan razı olsun) diyor ki:
'Tasavvuf üç manaya gelir:
1 – Gerçek tasavvuf ehlinin mârifet nûru, ki buna sahib olan şüpheli şeylerden kaçınıp faziletleri toplama nurunu söndürmez.
2 – Kitab (Kur'an) ın zahirinin nakzettiği herhangi bir ilimde batıl yoluyla konuşup hükmetmez.
3 – Kerâmetler onu, Allah'ın haram kıldığı nesneler perdesini yırtmaya hamletmez.'
Ebu Yezid Bestami (Allah ondan razı olsun) bazı arkadaşlarına dedi ki:
'Bizimle beraber kalk da şu velilikleri meşhur olan kişiye bir bakalım.' (Bu meşhur adam çok kimseler tarafından sevilip sayılan , zühd ile şöhret olan bir kimseydi) Yürüyerek gittik. O da evinden çıkıyordu. Takip ettik, mescide girerken kıble tarafına tükürdü. Onun bu hareketini gören Ebu Yezid derhal selam bile vermeden ayrıldı ve şöyle dedi: ' Bu adam, Resulullah (s.a.v.) 'ın âdâbından birini yerine getirmemekle bu husustaki emniyetini bozmuştur. Nasıl olurda iddia edildiği şeylerde emniyete şâyan olsun.'
Kendine kerâmetler verilmiş, hatta havada bağdaş kurup oturuyor bir kişi biliyorsanız sakın onun bu hallerinin câzibesine kapılıp hemen aldanmayın. Önce emir ve nehiyler çizgisindeki davranışlarını, dini sınırları muhâfazadaki samimiyetini, şeriati yerine getirmekteki istikâmetini araştırıp bakın...
Ebu Süleyman Dârâni demiş ki:
'Çok kere sofilere ait nüktelerden bir nükte günlerce kalbimde dolaşıp duruyor. Onu kalbimden ancak iki adil şâhit (kitab ve sünnet) ile kabul ediyorum.'
Zünnün Mısri (Allah ondan razı olsun) dedi ki:
'Allah'a sevgi ve muhabbetin âlâmeti: Ahlakında, ef'âlinde, emir ve sünnetlerinde Habibullah Muhammed'e uymaktır.'
Bişr-i Hafi (Allah ondan razı olsun) dedi ki:
'Rüyamda resulullah'ı gördüm. Bana dedi ki:'Bişr! Bilir misin Allah seni akranın arasından ne ile yükseltti?' 'Hayır bilmiyorum ya resulAllah' dedim. Buyurdular ki: 'Bana uyman, salihlere hizmet etmen, kardeşlerine nasihatta bulanman ve benim Ashab ve Ehli Beytimi sevmenle... İşte bu davranışların seni iyiler makamına ulaştırmıştır.'
Ebu Said Harraz (Allah ondan razı olsun) dedi ki:
'Zâhirin aykırı olduğu her bâtın şey bâtıldır.'
Muhammed bin Fazl (Allah ondan razı olsun) dedi ki:
'İslâmiyetin ziynet ve parlaklığının mahvolup gitmesi dört şeyden ötürüdür:
1. Çoğu Müslümanlar bildikleri şeylerle amel etmezler.
2. Bilmedikleri şeylerle amel ederler.
3. Amel ettikleri şeyleri erbabından sorup öğrenmezler.
4. İnsanları korku veya câzibeli şeylerle oyalayıp öğretimden men ederler.
İşte şu tarikat bilginlerinin büyük şeyhlerinin ve Allâh'a yönelen erbâb-ı sülûkün ulularından hemen hepsi çok şerefli Şeriata ta'zim ediyorlar ve kendi bâtın ilimlerini Hz. Muhammed (SAV)'in ve dosdoğru millet prensipleri üzerine kuruyorlar. O halde ilimsiz irfansız ibâdet eden kupkuru câhilerin dâhiyane hal ve hareketleri, haddi aşmaları sakın , sakın seni aldatmasın. Zira onlar dosdoğru şeriattan ayrılıp pürüzsüz yoldan, şeriat âlimlerinin geniş caddesinden çıkıp gerçek tarikat şeyhlerinin mesleklerinden saptıktan sonra hem fesada uğradılar, hem de başkalarını fesada sürüklediler. Hem sapıttılar, hem de başkalarını sapıttırdılar.
Yazıklar, hemde çok yazıklar olsun onlara ve onlara uyup da onların hal ve durumunu beğenen zavallılara! Çünkü onlar, âbidlere Allah yolunu kapayanlardır, hakkı bâtıla karıştıranlardır. Evet onlar, hakkı bile bile gizlerler.
TARİKATİ MUHAMMEDİYYE İMAM BİRGİVİ MUHAMMED EFENDİ
mesaj hata yollu farklı yere gitmiştir.