Mevlana Dergâhı Aslına Uygun Hale Getirilmelidir
Kendisini takdir ettiğim muhterem bir zat, yapılan ve yapılacak olan birtakım restorasyonlarla Mevlana müzesi aslına uygun hale getirilecek demiş... Bendeniz bu duaya âmin diyemem. Mevlana müzesinin aslına uygun hale getirilmesi, müze halinden çıkartılıp tekrar Mevlevî Dergahı yapılmakla olur.
Tekke, bu zamanda Hz. Mevlana efendimizin hakikî varis, vekil ve halifelerinden ehliyetli muhterem bir şeyhe teslim edilir, o da eskiden olduğu gibi orada namaz kıldırır ve ayin-i şerif yaptırır.
Başka türlü aslına dönüş olmaz.
Şeyhin Kur'ana, Şeriata, Sünnete uyan bir Müslüman olması gerekir.
Mevlana beş vakit namaz kılardı. Şeyh de kılacaktır. Târik-i salattan şeyh olmaz.
Şeyhin, Hz. Mevlana gibi Ehl-i Sünnet itikadına sahip olması gerekir.
'Âbid, zâhid, muttaqi, müteverri, mürüvvetli, âlim, arif, zarif, medenî bir zat olması gerekir.
Tağutu sevenden şeyh olmaz, müteşeyyih olur.
Dergah-ı şerif müze olarak kalacak, bilet alınıp girilecek, içinde zikrulluh yapılmayacak ve sonra aslına dönecek... Olur mu böyle şey?
Mevleviliğin sekiz şartından birincisi devamlı taharet üzere olmaktır, yani yere abdestsiz basmamaktır.
Gerçek Mevlevî beş vakit farz namazları dosdoğru kılar, ayrıca nevafil ile de meşgul olur.
Parayla âyin ve sema yapmak... Mevlevilik lügatinde böyle şeyler yoktur.
Çile çekmeyen kişi Mevlevî dervişi olamaz, sadece muhib olur.
Gerçekten muhib ise biz ona da hürmet ederiz.
Mevlevî yüksek ahlak ve karakter sahibidir.
Eski Mevlevî meşayihi mükemmel Osmanlıca, Arapça, Farsça, son devirdekiler Fransızca bilirlerdi. Şeyh Orhan Selahaddin Efendi Galatasaray Sultanisinde Fransızca muallimi idi. Fransızca ders kitapları yazmıştır.
Mevlevilik edeb ve yüksek terbiye tarikatidir. Cahillikle Mevlevilik bir yerde olmaz.
Meşhur Şeyh Galib Mevlevî şeyhiydi.
Mevlevî tekkesine nâkıs olarak giren olgun olarak çıkar...
Cahil giren alim çıkar.
Mevlevî tekkesi bir Kur'an, Sünnet ve Şeriat Mektebidir.
Tekkeler ve tasavvuf Şeriata karşıymış. Sen bu yalanı bana yutturamazsın, bu külahı bana giydiremezsin..
Osmanlı devlet-i aliyyesi altı yüz küsur sene iki kanatla uçmuştur: Şeriat ve Şeriata uygun tasavvuf kanatlarıyla.
İslam medreseleri Şeriati temsil eder ve öğretirdi; tarikatlar da tasavvufu.
Bu ikisi yıkılınca bugünkü manevî tahribat meydana geldi.
İslam medreseleri aslına uygun şekilde açılmalıdır.
Tasavvuf tekkeleri de yine aslına uygun şekilde açılmalıdır.
Başka türlü salah olmaz.
Mehmet Şevket EYGİ | 25 Eylül 2013 Çarşamba 00:32