Sadakat islami Forum

SADAKAT DİNLENME TESİSLERİ => KÖŞE YAZISI VE MAKALELER => BASINDAN => Ali EREN Bey'in Kaleminden => Konuyu başlatan: Mücteba - 01 Kasım 2014, 02:12:35

Başlık: Türkiye'de Ermenistan Bayrağı
Gönderen: Mücteba - 01 Kasım 2014, 02:12:35
Türkiye'de Ermenistan Bayrağı

VAN / Akdamar Adası'ndaki âyinin ilki 2010'de yapılmıştı. O sene Akdamar'a sözde âyin için gelen Ermeniler, gösteri sırasında Ermenistan bayrağı açmışlardı.

Öyleyse gelin bunun üzerinden bir kıyaslama yapalım:

Farzedelim ki Ayasofya'da sadece bayram namazı kılınmasına bir izin çıktı. Namaza gelenlerden birisi de farzedelim ki Lâ ilâhe illAllah Muhammedün Resûlüllah yazılı bir bayrak açtı...
Bu durumda ne olur?

Ne olacağı belli değil mi?

Yer yerinden oynamaz mı?

Lâiklik elden gitmez mi?

Bu haber aylarca gazete sütunlarını ve televizyon ekranlarını işgal etmez mi?

Bu bayrağı açan, eciğiyle-cücüğüyle cezaevlerini atılıp cezaevleri doluluktan çatlayacak hale gelmez mi?

Daha neler neler olabileceğini varın siz düşünün...

Peki, Türkiye sınırları içindeki Akdamar kilisesinde Ermenistan bayrağı açıldığında bunların hiç biri oldu mu?

Genel bir tepki olduğunu hatırlayanınız var mı?

Gazete ve televizyonlar hadisenin üzerinde durup galeyana geldiler mi?

Yoook!

Peki Türkiye sınırları içinde Ermenistan bayrağı açılması basit bir şey mi?

O zamanın Kültür Bakanı Atilla Koç, Akdamar Kilisesi'nin açılış kurdelasını, "Duâlarımla, barışa katkısı olsun dileklerimle hayırlı olsun" diyerek kesmişti.

Sizlere, Akdamar kilisesinin açılışıyla ilgili küçük bir haber arzedeyim:

"Van'da Akdamar Anıt Müzesi'nin açılışını protesto etmek isteyen ve aralarında Türk Kamu-Sen, Türk Eğitim-Sen ile Türk Sağlık-Sen Şube başkanlarının bulunduğu 5 kişi, gözaltına alındı.

Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alınan 5 kişi, Gevaş Emniyet Amirliğine getirildi. Soruşturma sürdürülüyor."

Bir tarafta Bakan Bey'in İslama göre yapılması câiz olmayan duâsı, diğer tarafta bu gözaltı ve soruşturma.
Yorumunu siz yapın.

KAÇ LİRA HARCANDI?

Akdamar kilisesi, devlet kesesinden büyük masraflar yapılarak tamir edilip önce anıt müze olarak açılıp, arkasından senede bir defa âyin yapmaları için ermenilerin hizmetine verildi. Bakan seviyesinde "Hayırlı olsun" demek kâfi görülmemiş olmalı ki yazar Taha Akyol da bu açılıştan "Hayırlı olsun" diye bahsediyordu.

Akdamar kilisesinde, 20 Mayıs 2005 tarihinde başlatılan restorasyon çalışmaları 21 Temmuz 2006'da tamamlandı. 2005-2007 döneminde Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde, Türkiye Ermenileri ve komşu Ermenistan ile ilişkilerin geliştirilmesine yönelik bir adım olarak, 1.5 milyon dolar harcanarak restore edildi.

Bu meblağın Türk parası ile karşılığı 4 milyondur. Bunun ne kadar büyük bir meblağ olduğunu söylemeye bilmem lüzum var mı?

Bu kilisenin âyine açılması ve haç takılıp-takılmaması tartışma konusu oldu. Haç takılmasını isteyenlerin Türk tarafı olmadığını söylemeye lüzum olmasa gerek.

Öyleyse görüşmelerin ardından ne oldu?

Haç takılmasını isteyen tarafın isteği kabul edilip sözde "Anıt Müze" olarak açılan kiliseye haç takıldı. Hem anıt müze hem haç? İlginç değil mi?

Evet... Kilise 29 Mart 2007 tarihinde uluslararası törenle aslında "Anıt Müze" olarak açıldı. Buna rağmen, daha sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından, Ermeniler'in yılda 1 kez ayin yapmasına izin verilmekle, aslında Anıt Müze olarak değil kilise olarak açıldığı da ortaya çıkmış oldu.

Nitekim açılıştan 3 senelik bir unutturma süresinden sonra, 19 Eylül 2010 tarihinde Aram Ateşyan yönetiminde ilk olarak bir ayin düzenlendi.

Bu, 95 yıl aradan sonra burada düzenlenen ilk ayindir.

Âyin yapılmasına Türkiye yönetiminden izin verilmese, hiç âyin yapılabilir miydi?

Değerli okuyucular!

Mesele âyin yapıldığı değil. Onların âyinleri bizi ilgilendirmez.

Yapılan masrafları unutursak, hatta bizi Akdamar kilisesi bile ilgilendirmez.

Masraflara gelince... Orada durmalı... Onu isteyen tenkit eder, isteyen de tasvip. Bu da herkesin anlayışına kalmış.

POLİSLER NE İÇİN TEYAKKUZDA?

Her sene Van / Akdamar kilisesinde Ermeniler özel izinle ve korumalar yardımıyla âyin yaptıkça, çok zorumuza giden bir durum var. Müslümanlar olarak boynumuz bükülmekte, üzüntü içinde üzüntü yaşamaktayız.
Zira ermeniler Akdamar kilisesinde âyin yaparken, biz Ayasofya'da namaz kılamıyoruz.

Onun için, eskiden üzüntümüz bir idi, 5 seneden beri iki kat oldu.

Çünkü:

Eskiden biz Ayasofya'da namaz kılamazken onlar da Akdamar'da âyin yapamıyorlardı. İstediğimizi yapamamakta eşit idik. Ama şimdi değiliz. Çünkü onların kiliseleri açıldı, artık orada âyin yapabiliyorlar. Ama bizim Ayasofya'mız açılmadı ve biz orada hâlâ namaz kılamıyoruz.

Peki niye?

Ermenileri kıskanıyor değiliz. "Madem biz Ayasofya'da namaz kılamıyoruz, öyleyse onlar da âyin yapamamalılar" demiyoruz. Ama ortada bir dengesizlik var, onu söylemek istiyoruz.
Şöyle ki:

Bir annenin öz evladı ile üvey evladı arasında ayırım yaptığı gibi, % 99'u Müslüman dediğimiz Türkiye'de Müslümanlar ile Hıristiyanlar arasında niçin ayırım yapıldığını soruyoruz / sorguluyoruz.

Akdamar kilisesi ve diğer kiliseler teker teker tamir ettirilip arkası arkasına âyine açılırken, Ayasofya hâlâ ibâdete kapalı. Üstelik açılması için de kıyamete kadar gerçekleşmesi mümkün olmayacak şartlar isteniyor.
Şu işe bakın ki, Akdamar'da da Ayasofya'da da sıkı güvenlik önlemleri alınıyor. Ama biri rahatça âyin yapılabilmesi için, diğeri namaz kılınmaması için...

Yani polislerimiz kilisede rahatça âyin yapılması ve Ayasofya'da namaz kılınmaması için teyakkuzda.
Hani devlet her inanç mensuplarına eşit muamele edecekti?


Ali EREN | 23 Ekim 2014, 10:11 | http://www.haberkita.com/turkiyede-ermenistan-bayragi-makale,219930.html