Sual: Kimler şehittir? Şehitler çürür mü?
CEVAP
Herkes şehit olamaz. Şehit olmak veya şehitlik sevabına kavuşabilmek için müslüman olmak şarttır. Ne yaparsa yapsın, nerede, nasıl ölürse ölsün veya öldürülsün müslüman olmayan şehit olmaz.
Müslüman bir kimse, çok günahkâr olsa da, hatta İbni Nüceym hazretlerinin fetvasında bildirdiği gibi, günah işlerken mazlum olarak öldürülse, şehit olur.
Şehitler de çeşit çeşittir. Çok günahkâr biri ile, salih birinin şehitliği arasında çok fark vardır. Savaşta öldürülen şehit ile, attan düşüp ölen şehit arasında çok fark vardır. İslam'ın beş şartından sonra ibadetlerin en üstünü cihaddır. Cihadda ölen şehidin, kul haklarından başka bütün günahları affolur. Cihadda ve hac yolunda ve hudut boyunda nöbette ölenlere, Kıyamete kadar, bu ibadetlerin sevabı devamlı verilir. Her biri Kıyamette yetmiş kişiye şefaat eder.
Bir hadis-i şerifte, (Şehit, ölüm acısı duymaz, kabirde üzülmez, kıyametin dehşeti, hesap, mizan, sırat onu rahatsız etmez, doğruca Cennete gider) buyurulmaktadır. (Beyheki)
Şehitlik çeşitleri hakkında hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(5 vakit namaz kılana, her gün için bin şehit sevabı verilir.) [Tergib-i Hadimi]
(İlim öğrenirken ölen şehittir.) [Hatib]
(Allahü teâlâdan, ihlasla şehitlik isteyen, yatağında ölse de şehit olur.) [Müslim]
(Aşık olup, aşkını gizleyip ve iffetini koruyup ölen şehit olur.) [Hakim]
(Abdestli yatıp da ölen şehittir.) [Deylemi]
(Suda boğulan, yangında ölen, garip, kimsesiz olarak ölen, zehirli hayvan sokarak ölen, iç hastalıklarından ölen, duvar ve enkaz altında kalarak ölen, kocasını kıskandığını gizleyen kadın, kendinin, din kardeşinin ve komşunun malını savunurken öldürülen, emr-i maruf ve nehy-i münker yaparken öldürülen kimse şehittir.) [İbni Asakir]
(Hamile iken, doğumda veya lohusa iken ölen kadın şehittir.) [Taberani]
(Cuma günü veya gecesi ölen, şehit olur, kabir azabından kurtulur.) [Ebu Nuaym]
(Her gece, Yasin okumaya devam eden kimse, şehit olarak ölür.) [Taberani]
(Ümmetimin arasında fitne, fesat yayıldığı zaman, sünnetime sarılana yüz şehit sevabı vardır.) [Hakim]
(Terkedilmiş bir sünnetimi ortaya çıkarana, yüz şehit sevabı vardır.) [Hakim]
(Misafir, bir müminin evine girince, onunla bin bereket ve bin rahmet girer. O ev halkının günahları, denizlerdeki köpüklerden ve ağaçlardaki yapraklardan daha çok olsa da affolur. Herbirine bin şehit sevabı verilir. Misafirin yediği her lokma için bir hac ve umre sevabı yazılır ve onlar için Cennette bir şehir inşa edilir.) [Nisab-ül ahbar]
Şunlar da şehittir:
Allahü teâlânın emirlerine uygun ticaret yapanlar. (Tirmizi)
Dinini öğrenmek, öğretmek ve yaymakta iken ölenler. (İbni Asakir)
Devamlı olarak müdara edenler, insanlarla iyi geçinenler. (Deylemi)
Gıda maddelerini ucuza satanlar. (Deylemi)
Günde yirmi kere ölümü düşünenler. (İhya)
Yol kesiciler, şehir eşkıyası [anarşistler] tarafından öldürülenler. (Taberani)
Hayvandan düşüp ölenler. (İ. Süyuti)
Zimmilerin, can, mal ve namusunu müdafaa ederken öldürülenler. (Ramuz)
Haksız olarak, zulümle hapsedilip ölenler. (İ. Süyuti)
Allah rızası için müezzinlik ederken ölenler. (İ. Ahmed)
Soğukta gusledip ölenler. (İ. Hasan)
Sara hastalığından, taundan [vebadan], koleradan, veremden, zatülcenbden, sari hastalıklardan, şiddetli öksürükten, ishalden ve bazı iç hastalıklardan ölenler. (Seadet-i Ebediyye)
Her sabah-akşam üç kere (Euzü billahissemiilâlimi mineş-şeytanirracim) ile (Haşr) suresinin sonunu okuyanlar. (Taberani)
Ehl-i sünnet itikadını ve namazı tadil-i erkan ile kılmayı meydana çıkaranlar. (Mektubat-ı Rabbani)
Duha namazı kılanlar, her ay üç gün oruç tutanlar, yolculukta vitir namazını terk etmeyenler, her gece Yasin okuyanlar, helal kazanıp çoluk çocuğuna ibadet yapmaları için çalışanlar, her gün 25 kere "Allahümme barik li filmevt ve fi-ma bad-el-mevt" okuyanlar, ölüm hastalığında, kırk kere "La ilahe illa ente sübhaneke inni küntü min-ez-zalimin" okuyanlar. (Redd-ül-muhtar)
Namazda iken ölenler. (Abdurrezzak)
Peygamber efendimize günde yüz kere salevat getirenler. (Taberani)
Altmış yaşını geçip, beş vakit namaza devam edenler. (Cennet Yolu İlmihali)
Şehitler çürümez
Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Allah yolunda öldürülenleri [şehitleri] ölü sanmayın, onlar Rablerinin yanında diridir, rızıklandırılır.) [Al-i İmran 169]
Her Peygamber, şehittir ve diğer şehitlerden üstündür. Peygamberlerin bedenleri çürümez. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ, toprağın Peygamberleri çürütmesini haram etmiştir.) [Beyheki]
Haram lokma yemiş ve çeşitli günah işlemiş kimseler, şehit de olsalar, bedenleri çürür. Haram yememiş, mütteki kimseler, yataklarında ölse bile şehit olur ve bedenlerini toprak çürütemez. Bir hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Mütteki, müezzin, kan içinde kımıldayan şehit gibidir. Ölürse kabrinde kurtlanmaz.) [Taberani]
Sual: Kaç türlü şehit vardır?
CEVAP
Üç türlü şehit vardır:
1- Tam şehit,
2- Dünya şehidi,
3- Ahiret şehidi.
Savaşta düşman, barışta eşkıya tarafından öldürülenler, tam şehit olur.
Dünya menfaati için harpte ölenler, dünya şehidi olur.
Ahiret şehidi çoktur. İlim öğrenirken, abdestli iken ölenler gibi.
Sual: Tam ilmihalde, Haşr suresinin sonunu okuyanların ahiret şehidi olacağı bildiriliyor. Haşr suresinin sonu denince, sondan kaç âyet anlaşılır?
CEVAP
HüvAllahüllezi... diye başlayan üç âyet anlaşılır. Beş ve beşten fazla âyet okumak daha sevab olur.
"Doğal âfet şehidi"
Sual: (Doğal âfet şehidi) deniyor. Böyle bir şey var mıdır?
CEVAP
Kim, nerede, nasıl ölürse ölsün, Müslüman değilse şehit olmaz. Gayrimüslim ise, zulmen de öldürülse şehit olmaz. İmanı varsa, yani itikadı düzgün bir Müslümansa, günahları çok olsa da, savaşta ölsün, anarşide ölsün, görevde ölsün, kanser gibi hastalıklardan ölsün, şehit olur. Doğal âfetler sebebiyle, mesela depremde, yangında, sel felaketinde, çığ altında kalmakla, yıldırım düşmekle, tsunamide, denizde ölmüş olsa yine şehit olur. Bunlara (doğal âfet şehidi) denmez. Dense de, şehitliklerine zarar gelmez. Fakat içkiden çatlayıp ölene, meyhane şehidi veya sosyalizm uğrunda ölene, devrim şehidi demek yanlış olur, çünkü şehitlik İslâmî bir tabirdir.
Boğularak, yanarak ölenler şehittir
Sual: Suda boğularak veya bir yangın esnasında yanarak ölenler, eğer imanları varsa şehit olarak mı ölürler?
Cevap: Boğularak, yanarak, garip, kimsesiz olarak, duvar ve enkaz altında kalarak ölenler, ishalden, bulaşıcı hastalıklardan, lohusalıkta, sara hastalığında, cuma gecesinde ve gününde, din bilgilerini öğrenmekte, öğretmekte ve yaymakta iken ölenler, aşık olup, aşkını, iffetini, namusunu saklarken ölenler, zulüm ile hapsolunup ölenler, Allah rızası için müezzinlik yaparken, İslâmiyete uygun ticaret yaparken, çoluk çocuğuna din bilgisi öğretirken ve ibadet yapmaları için çalışırken vefat edenler, her gün yirmibeş kere "Allahümme bârik lî filmevt ve fî-mâ ba'd-el-mevt" okuyanlar, Duha, kuşluk namazı kılanlar, her ay üç gün oruç tutanlar, yolculukta da vitir namazını terketmeyenler, ölüm hastalığında, kırk kere "Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü min-ez-zâlimîn" okuyanlar, her gece Yasîn okuyanlar, abdestli olarak yatanlar, devamlı olarak dinini korumak için dünyalık verenler, gıda maddeleri getirip ucuza satanlar, soğukta gusül abdesti alınca hastalanıp ölenler, her sabah veya akşam devamlı olarak üç kerre "E'ûzü billâhissemî'il'alîmi mineş-şeytânirracîm" ile Haşr sûresinin sonunu okuyanlar Ahiret şehidi olurlar.
Sual: Bir kimse, abdesti varken evinde veya iş yerinde eceli gelip ölse, bu kimse şehit olarak mı can vermiş olur?
Cevap: Abdestli iken ölenlere şehit sevabı verilir. Peygamber efendimiz buyurdular ki:
(Abdestli olarak ölen, ölüm acısı çekmez. Çünkü abdest, imanlı olmanın alametidir. Namazın anahtarı, bedenin günahlardan temizleyicisidir.)
(Müslüman abdest alınca, günahları kulağından, gözünden, elinden ve ayağından çıkar. Oturunca, mağfiret olunmuş olarak oturur.)
(Amellerin en hayırlısı namazdır. Abdeste devam edenler, ancak müminlerdir. Mümin gündüz abdestli olmalı, gece de abdestli yatmalıdır. Böyle yapınca, Allahü teâlânın korumasında olur. Abdestli iken yiyip, içenin karnındaki yemek ve su zikreder. Karnında kaldıkları müddetçe, onun için istiğfar ederler.)
> "Eğer Allah yolunda öldürülür ya da ölürseniz, şunu bilin ki, Allah'ın mağfireti ve rahmeti onların topladıkları bütün şeylerden daha hayırlıdır." (Âl-i İmrân, 157)> "O halde, dünya hayatını ahiret karşılığında satanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse biz ona yakında büyük bir mükâfat vereceğiz." (Nisâ, 74)
> "De ki: Bizim için siz, (şehitlik veya zafer olmak üzere) ancak iki güzellikten birini bekleyebilirsiniz. Biz de, Allah'ın kendi katından veya bizim ellerimizle size ulaştıracağı bir azabı bekliyoruz. Haydi bekleyedurun. Şüphesiz biz de sizinle birlikte beklemekteyiz." (Tevbe, 52)
> "Allah, mü'minlerden mallarını ve canlarını, onlara (verilecek) cennet karşılığında satın almıştır. Onlar, Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve öldürülürler. (Bu), Allah üzerine hak bir vaattir..." (Tevbe, 111)Şehit Sayılacak Durumlar
Ateş Altında Ölenler: Bir asker, görevdeyken düşman ateşi altında şehit olursa, bu kişi şehit sayılır.
Harpte Yaralanıp Tedavi Sonrasında Ölenler: Savaşta yaralanan ve tedavi sırasında hayatını kaybeden askerler de şehit sayılır.
İç Güvenlik Görevlerinde Ölenler: İç güvenlik görevlerinde, terörle mücadelede veya anarşi ile mücadele esnasında hayatını kaybeden güvenlik görevlileri de şehit sayılır.
Eğitim ve Tatbikat Sırasında Ölenler: Eğitim veya tatbikat sırasında hayatını kaybeden askerler, görevleriyle doğrudan bağlantılı olduğu için şehit sayılabilir.
Kaçakçılıkla Mücadelede Ölenler: Kaçakçılık faaliyetlerini engellemeye çalışırken yaşamını yitiren askerler, şehit olarak kabul edilebilir.
Sınır Emniyet Hizmetlerinde Ölenler: Sınır güvenliğini sağlamakla görevli askerler, bu görev sırasında şehit olabilirler.
Doğal Afetler Sonucu Ölenler: Askeri tesislerin doğal afetler sonucu zarar görmesi durumunda ölen askerler de şehit sayılabilir.
Askeri Uçak, Helikopter ve Gemi Kazalarında Ölenler: Görevdeyken askeri uçak, helikopter veya gemi kazası sonucu ölen askerler şehit kabul edilir.
Yurt Dışında Görev Yaparken Ölenler: Yurt dışında görev yapan askerler, görevleri sırasında suikast veya terör eylemi sonucu hayatını kaybederse, şehit sayılır.
''Allah yolunda canını feda eden bir Müslümana şehit denilmektedir.
Vatan uğruna, bayrak uğruna, namus uğruna canını feda eden askerlerdir, polistir. Savaşta yaralandıktan sonra yiyip içen, uyuyan, tedavi gören, başka bir yere nakledilen ve daha sonra ölen kimseler; deprem yangın, sel felaketi, afet ve benzeri musibetlere maruz kalarak ölen, mide ağrısından ölen, doğum sırasında ölen, suda boğularak ölen, kolera, veba ve veremden ölen, göçük altında kalarak ölen, ilim yolunda ölen Müslümanlar da hükmen şehittirler.
> "O halde, dünya hayatını ahiret karşılığında satanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse biz ona yakında büyük bir mükâfat vereceğiz." (Nisâ, 74)
> "De ki: Bizim için siz, (şehitlik veya zafer olmak üzere) ancak iki güzellikten birini bekleyebilirsiniz. Biz de, Allah'ın kendi katından veya bizim ellerimizle size ulaştıracağı bir azabı bekliyoruz. Haydi bekleyedurun. Şüphesiz biz de sizinle birlikte beklemekteyiz." (Tevbe, 52)
> "Allah, mü'minlerden mallarını ve canlarını, onlara (verilecek) cennet karşılığında satın almıştır. Onlar, Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve öldürülürler. (Bu), Allah üzerine hak bir vaattir..." (Tevbe, 111)
> "Allah yolunda hicret edip sonra öldürülen yahut ölenleri hiç şüphesiz Allah güzel bir rızıkla rızıklandıracaktır. Şüphesiz Allah, evet O, rızık verenlerin en hayırlısıdır." (Hac, 58)
> "Mü'minler içinde Allah'a verdikleri sözde duran nice erler var. İşte onlardan kimi, sözünü yerine getirip o yolda canını vermiştir; kimi de (şehitliği) beklemektedir. Onlar hiçbir şekilde (sözlerini) değiştirmemişlerdir." (Ahzâb, 23)
> "Allah yolunda öldürülenlere gelince, Allah onların yaptıklarını boşa çıkarmaz." (Muhammed, 4)
> "Allah'a ve peygamberlerine iman edenler, (evet) işte onlar, Rableri yanında sözü özü doğru olanlar ve şehitlik mertebesine erenlerdir. Onların mükâfatları ve nûrları vardır. İnkâr edip de ayetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar da cehennemin adamlarıdır." (Hadid, 19)
7 ŞEHİTLİK MERTEBESİ NEDİR?
Mâlik, Ebu Davud, Nesâî ve İbn Mâce gibi muhaddislerin rivayet ettikleri bir başka hadisin de meali şöyledir:
'Allah yolunda ölenlerden başka şehit olanlar yedi çeşittir:
> Tâûndan ölen şehittir,
> Suda boğulan şehittir,
> Zatülcenbden (akciğer zarı iltihabı-pleurisy) hastalığından ölen şehittir,
> Karın ağrısından ölen şehittir,
> Yangında ölen şehittir,
> Yıkıntı, göçük altında kalarak ölen şehittir,
> Hamilelikte ölen kadın şehittir.
"Kim sabahladığında üç kere 'Eûzü billâhi's-semîi'l-alîmi mine'ş-şeytâni'r-racîm' (Kovulmuş şeytanın şerrinden, her şeyi işiten ve bilen Allah'a sığınırım) dedikten sonra Haşr Suresi'nin sonundaki üç ayeti okursa, Allah Teâlâ o kimseye akşama kadar dua etmek üzere yetmiş bin melek vazifelendirir. Eğer o gün vefat ederse, şehit olarak ölür. Kim de bu ayetleri akşam okursa, aynı şekilde sabaha kadar yetmiş bin melek kendisine dua eder ve o gece ölürse şehit olarak vefat eder." (Tirmizî, Fedâilü'l-Kur'ân, 22; Dârimî, Fedâilü'l-Kur'ân, 22; Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 26)
Haşr suresi son üç ayet:
HAŞR SURESİ 22, 23 VE 24. SON ÜÇ AYETİ OKUNUŞU
Haşr Suresi 22. Ayeti: Huvallâhullezî lâ ilâhe illâ huve, âlimul gaybi veş şehâdeti, huver rahmânur rahîm(rahîmu).
Haşr Suresi 23. Ayeti: Huvallâhullezî lâ ilâhe illâ huve, el melikul kuddûsus selâmul mu'minul muheyminul azîzul cebbârul mutekebbir(mutekebbiru), subhânallâhi ammâ yuşrikûn(yuşrikûne).
Haşr Suresi 24. Ayeti: Huvallâhul hâlikul bâriul musavviru lehul esmâul husnâ, yusebbihu lehu mâ fîs semâvâti vel ard(ardı) ve huvel azîzul hakîm(hakîmu).
Haşr Suresi 22. Ayeti Anlamı: O, kendisinden başka hiçbir ilâh olmayan Allah'tır. Gaybı[5] da, görünen âlemi de bilendir. O, Rahmân'dır, Rahîm'dir.[6]
Haşr Suresi 23. Ayeti Anlamı: O, kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayan Allah'tır. O, mülkün gerçek sahibi, kutsal (her türlü eksiklikten uzak), barış ve esenliğin kaynağı, güvenlik veren, gözetip koruyan, mutlak güç sahibi, düzeltip ıslah eden ve dilediğini yaptıran ve büyüklükte eşsiz olan Allah'tır. Allah, onların ortak koştuklarından uzaktır.
Haşr Suresi 24. Ayeti Anlamı: O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah'tır. Güzel isimler O'nundur. Göklerdeki ve yerdeki her şey O'nu tesbih eder. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Her Harfine Sevap: Peygamberimiz (s.a.v.), "Kim Allah'ın kitabından bir harf okursa, ona bir hasene (sevap) vardır. Her hasene de on misliyle karşılık görür. Ben 'Elif Lâm Mîm' bir harftir demiyorum; lâkin Elif bir harf, Lâm bir harf, Mîm bir harftir." (Tirmizî, Fedâilü'l-Kur'ân, 16) buyurmutur.
Kıyamette şefaat: Resûlullah (s.a.v.) şöِyle buyurur: "Kur'an okuyunuz. çünkü Kur'an, kıyamet gününde kendisini okuyanlara şefaatçi olarak gelecektir." (Müslim, Müsâfirîn, 252).
Manevi Yükseliş: Kur'an okuyan kimsenin manevi derecesi yükselir. Hadis-i şerifte, "Kur'an' ezberleyip okuyan kimse, şerefli ve itaatkâr meleklerle beraberdir. Kur'an' kekeleyerek zorlukla okuyana ise iki kat sevap vardır." (Buhârî, Tevhîd, 52; Müslim, Müsâfirîn, 244) buyrulmuştur.
Kalplerin Huzuru: "Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah' anmakla huzur bulur." (Ra'd, 13/28) ayeti, Kur'an tilavetinin ve Allah' zikretmenin kalplere verdiği sükûnet ve huzura işaret eder.
"Kim içtenlikle Allah'tan (cc) şehit olmayı dilerse yatağında ölse bile, Allah onu ahiretin makamlarına ulaştırrır." (M4930 Müslim, imâre, 157) buyurmutur.