Sadakat islami Forum

EDEBİYAT KÖŞESİ => EDEBİYAT => Konuyu başlatan: duaekseni - 12 Kasım 2006, 19:04:39

Başlık: İhmalle Gelen Pişmanlık
Gönderen: duaekseni - 12 Kasım 2006, 19:04:39
İhmalle Gelen Pişmanlık
 

   Bir arkadaşım kimsesiz bir teyzenin zor durumda olduğunu söylediğinde, ziyaretimle tanımıştım O’nu.
   Bir yıla yakındır gidip gelmeme rağmen, adını,nereli olduğunu,yaşını hiç sormadım.3 oğlu olduğunu,eşinin terk ettiğini,üzüntüsü nden sol tarafına inme indiğini anlatmıştı.Çocukları nın hayırsız olduğunu,gelinlerini n yanında istemediklerini sık sık dile getirirdi.
  “ İnşAllah,çocukları da onlara bakmasın,benim gibi onun bunun eline kalsınlar” bedduasında bulunurdu.
  “ Etme,öyle söyleme.Onlara gelen bela,acı,sizi de acıtır” derdim.
   Bir defasında yaşlıların kaldığı Fakir ve Güçsüzler Yurduna yerleştirmek istediler kabul etmedim demişti.
   Zengince bir hayır sever (belki de gönlü zengin),evinin de yer aldığı arsasına, bir odacık baraka yaptırmış,kendi tesisatından tek bir lambanın yandığı ışığı bağlatmış.Elektrikli hiçbir eşyası yoktu.Hoş,elektriksi z eşyası da yok sayılırdı ya!
   Suyu mahalle çeşmesinden taşıdığını,çok zamanda komşularının çocuklarının yardımcı olduğunu anlatmıştı.
   İlk tanışmamızda kapıyı çaldığımda, sol elinin bilekten aşağı doğru sarktığını,sol bacağını sürükleyerek yürüdüğünü ve yüzünün sol kısmının da hafifte olsa yamulduğu dikkatimi çekmişti.
  “En acil ihtiyacınız nedir? Size ne getireyim ?” diye sorduğumda,
  “ Kızım seni Allah’mı gönderdi? Sen kimsin?”
  “Boş verin benim kimliğimi.Yağ ,şeker,un çay… acil ne lazım?”
  “Allah seni inandırsın,akşama yiyecek yavan ekmeğim yok.Bir parça un vardı,onu mayaladım hamur yaptım.Tavada bazlamaç yapacağım.Gel evimin içine bak,halimi anlarsın.”
  “ Peki teyzeciğim.Yarı n cumartesi.Rabbim nasip eder ise ,semt pazarından sebze,meyve,ş eker,yağ,deterjan vb bazı ihtiyaçlarını getiririm inşAllah.” Deyip ayrıldım.
   Her cumartesi ziyaret etmeye gayret ediyordum.En son üç ay kadar önce uğradım.Bir vakfın Ramazan münasebetiyle toplu gıda ve giyecek yardımı yapacağını başkanının telefonuyla öğrendim.Benden, bildiğim ihtiyaç sahiplerine ilişkin adres istiyordu.Vakfa uğrayıp form alıp, bizzat takip ettiklerimin bilgilerini ulaştırmamız halinde aylık,3 aylık,ve 6 aylık periyotlarla, sürekli yardımda bulunacakları müjdesini verdi.
   Sanki kendi ihtiyacım giderilmişçesine sevindim.Rabbime şükrettim.
   Formlardan birini alıp felçli teyzeye gittim.Barakanı n önünde bir kütüğe oturmuş,delik patiklerini, sakat elinin ,el verdiğince onarmaya çalışıyordu.
   Selam verdim ve nüfus cüzdanını rica edip,yardım hususunu açıkladım.İnşAllah bundan sonra ben gelmesem de,ihtiyaçları n karşılanacak dedim.İşim bitince,
   “ Teyzeciğim, ben ,bir buçuk,iki ay kadar gelemeyeceğim. Hakkınızı helal edin. Rabbimin misafiri olarak davet aldım.Nasip olur sağ salim dönersem ,yine gelirim.”
   “ Helal olsun, benim ne hakkım var ki sende? Çocuklarımın kapımı açmadığı şu günlerde, hep senin getirdiklerin kursağıma girdi.Sen helal et “ dedi.
   “ Ne fark eder,biz de  çocuğun sayılırız. Hem ben kendi adıma gelmiyorum.Bir avuç Allah rızasında buluşmuş kardeşimle, sizin gibi ihtiyaç sahiplerinin üzerimizdeki hakkını bir nebzecik olsun hafifletme çabasındayız.”
   Formu doldurup, arabaya bindiğimde, ayağa kalktı.Sürüklenerek yanıma yaklaştı.Camı açtım,
   “Beri bak! Benim tavada cızz edecek yağım yok.Çay ,şeker, peynir,zeytin hiçbir şeyim kalmadı”
  Cüzdanıma baktım,ihtiyacı nı giderecek meblağ yok.
  “Teyzeciğim, 3-5 güne kadar Vakıftan getireceklerini söylediler.Söz vermiyorum.Eğ er gidişimiz gecikirse, gelmeye çalışırım.Gelemez isem arkadaşlardan rica ederim size uğramaya çalışırlar.Hakkınızı helal edin”deyip ayrılıyorum.
    Arkamdan selamlamak için kaldırdığı sağ elinin yanına düştüğünü fark ediyorum.
    İçim buruk eve geldim.Ertesi günü ,öğretmen olan kuzenim telefonda zekat ve fitresini havale gönderdiğini,fakirler için harcamamı söylüyordu.
    Son ziyaretimin 3.günü tükendi dediği ihtiyaçlarını alıp,kendisinden başka 6 aileye daha uğramak üzere yanımda iki arkadaşımla birlikte marketten çıkıyoruz.
    Teyzenin barakasının önüne gelince kapıyı çalıyorum.Çıkan olmuyor.Yerden bir metre kadar yükseklikteki penceresinin camını tıklatıyorum.Yine ses veren olmuyor.Bu kez her zamanki alışkanlığımla kapı haline getirilmiş ve ortasında bulunan ipi çekerek açtığım kapısına uzanıyorum.İpi tutup çektiğimde,yukarı da bir asma kilit dikkatimi çekiyor.
   O sırada, karşı bahçeden 15-16 yaşlarında genç bir kız çıkıp geliyor.
  “ Abla, sen Medine Teyzenin nesi oluyorsun?”
  “ Hiçbir şeyi”
  “Hep ziyaret ediyordun da.”
  “ Evet.Kendisini bulamadım.Kapı sı da kilitli.Biliyor musunuz nereye gittiğini? Benim acelem var.Şu getirdiklerimi size bıraksam, gelince verirmisiniz? Ben umreye gideceğim,yarı n bir daha gelemem.”
  “ Ablacığım, sen getirdiklerini başka birine götür.Dün dışarı çıkmayınca ,komşuları kapıyı kırdı.Tansiyonu, kalbi vardı.Kendi başına ölüp kalmış.Doktor, savcı geldi.Öleli iki gün olmuş,kimsenin haberi olmamış.”
  Kahroluyorum. Demek bana yakındığının ertesi günü vefat etmişti.
  Neden, kredi kartımla olsun ,ihtiyaçlarını gidermemiştim. Daha önce benden hiç bu tür talebi olmamıştı.Kim bilir ne kadar bunalmış, zorda kalmıştı ki, tam ayrılacağım esnada dile getirmişti.Sen iki ay olmayacağını söylüyorsun,onlarda (vakıftan bahisle) gelmezse ,zordayım demişti.
  Rabbim beni affet. İhmal değilse bile,idrak edemediğim için.
  Acıda olsa öğrendim ki daha sonra yaparım,sonra söylerim gafletine düşüp,pişman olmamak için, önemsediğim işleri,sevdiklerime söylemem gereken sözleri ertelememeliyim.
  Kimsesi Allah olan,kimsesiz Medine Teyzem umre boyunca aklımdan çıkmadı.Hep o son gördüğüm haliyle gözümün önünden gitmedi ve  dualarımdan eksik olmadı.
  Rabbim rahmetiyle muamele eylesin.

 Selam ve dua ile..

(duaekseni)[/b]
Başlık: İhmalle Gelen Pişmanlık
Gönderen: armonya - 13 Kasım 2006, 14:16:44
bu olay gerçekmi?
Başlık: İhmalle Gelen Pişmanlık
Gönderen: duaekseni - 13 Kasım 2006, 15:22:39
ne bir eksik ne bir fazla, aynıyla vaki...
Başlık: Re: İhmalle Gelen Pişmanlık
Gönderen: kayıp_ıehir - 20 Kasım 2006, 09:42:07
Alıntı yapılan: "duaekseni"
 

   öğrendim ki daha sonra yaparım,sonra söylerim gafletine düşüp,pişman olmamak için, önemsediğim işleri,sevdiklerime söylemem gereken sözleri ertelememeliyim.
 



:x  :x