Sadakat islami Forum

DİNİ KATEGORİLER => GÖNÜL SULTANLARIMIZ => ASHAB-I KİRAM => Konuyu başlatan: Serche - 23 Eylül 2004, 10:31:27

Başlık: ..Onaltı Yaşındaki Şehid..
Gönderen: Serche - 23 Eylül 2004, 10:31:27
Onaltı Yaşındaki Şehid

Hz. Peygamber Efendimiz (sav) Mekke’den Medine’ye hicret ettikten sonra Mekke’den gelen muhacirler ile Medine’nin yerlisi olan Ensar arasında bir kardeşlik meydana getirdi. Ensar, Mekke’den gelen muhacir kardeşlerini evlerinde misafir ettiler. Muhacirler de Ensar kardeşlerinin işlerinde çalışıp onlara yardımcı oldular. Medine’de kardeşlik esasına dayalı çok güzel bir toplum meydana geldi. İslâm devletinin temelini oluşturan bu toplumun fertleri, her şeylerini Allah rızası için ve İslâm uğruna feda etmeye hazır idiler. Mekke müşrikleri bu yapıyı hazmedemiyor ve daha doğmadan boğmak istiyorlardı. Onun için de kalabalık (üç bin kişilik) bir ordu ile Bedir’e kadar geldiler.
Bedir Savaşı, Mekke müşrikleri ile Medine Müslümanlarının karşı karşıya geldiği ilk büyük savaştır. Aynı zamanda Müslümanların ilk zaferidir. Bedir’de Müslümanlar kazandı; iman ve ihlas kazandı. Müslümanların fedakârlığı, cihad aşkı, Allah rızası ve cennet sevdası kazandı. Müslümanlar cennete gider gibi gidiyorlardı Bedir’e. Özellikle gençler, çocukluktan daha yeni çıkıp gençlik çağına merdiven dayayanlar can atıyorlardı Bedir’e katılmak için.
Hz. Peygamber Efendimiz (sav), Medine evlerine bitişik olan Büyûtusukyâ’da, Ebu İnebe kuyusu yanında askerini durdurdu. Yaşlarını küçük gördüğü gençleri oradan geri çevirdi. Hz. Peygamber (sav)’in daha yeni fidan oldukları için düşmanla çarpışamayacaklarına kanaat getirerek geri çevirdiği gençler arasında Hz. Ömer’in oğlu Abdullah, Hz. Zeyd’in oğlu Usame ve Ebu Vakkas’ın oğlu Umeyr de vardı. Râfi b. Hadîc, Berâ b. Âzib, Üseyd b. Zübeyr, Zeyd b. Erkam ve Zeyd b. Sabit de geri çevrilen gençlerdendi. Berâ ve Abdullah o sırada onüç yaşlarındaydı. Umeyr’in ağabeyisi Sa’d b. Ebi Vakkas şunları anlatıyor:
“Rasûlullah (sav), küçüklerimizi geri çevirirken, kardeşim Umeyr’i göze görünmemeye çalışırken gördüm. Kendisine, ‘Kardeşim, sana ne oldu? Niçin gizleniyorsun?’ dedim. ‘Rasûlullah’ın beni küçük görüp geri çevirmesinden korkuyorum. Halbuki ben, sefere çıkmak istiyorum. Yüce Allah’ın bana şehidlik nasib etmesini umuyorum’ dedi. Diğer gençler gibi o da Rasûlullah’a arzedilince yaşı küçük görüldü ve kendisine, ‘Sen geri dön’ denildi. Bunun üzerine Umeyr ağlamaya başladı. Umeyr’in ağlamaya başladığını gören Hz. Peygamber (sav), ona savaşa katılması için izin verdi. Kendisinin boyu kısa, beline kuşandığı kılıç ise uzundu, kılıcını iyice bağlayamamıştı, ben bağladım. Bu haliyle ve bu yaşı ile Bedir’e katıldı ve şehid edildi. Onaltı yaşında, umduğu şehidlik mertebesine kavuştu.”
Umeyr b. Ebi Vakkas, Mekkelidir; Muhacirdir. Dünyada iken cennetle müjdelenmiş büyük sahabilerden biri olan Sa’d b. Ebi Vakkas’ın küçük kardeşidir. Mekke’den Medine’ye hicret ettikten sonra Hz. Peygamber (sav), onu Ensar’ın ileri gelenlerinden Sa’d b. Muaz’ın kardeşi Amr ile kardeş ilan etmişti. Biri Muhacir biri Ensar, kardeş gibi geçinip gidiyorlardı. Ama bu genç, Mekke’den Medine’ye kısa zamanda da Medine’den Bedir’e, oradan cennete kuş gibi uçmuş gitmişti. Dünyaya bulaşmadan, ev bark, mülk, çocuk sahibi olmadan kuş gibi uçmuş, cennete gitmişti.
Şimdiki gençler ne ile uğraşıyorlar? Neye ilgi duyuyorlar? Kime benzemeye çalışıyorlar? Ülkemizde bir imtihan yarışı, okulları kazanma, üniversiteye girme yarışı başını almış gidiyor. Gençlerimiz, çocuklarımız yarış atı gibi yetiştiriliyor. Manevî duygulardan, şehidlik aşkından, üstün ideallerden mahrum olan çocuklarımız nereye koşuyor? Gerçekten, çocuklar nereye koşuyorsunuz? Söyleyin bakalım anneler ve babalar, çocuklarınıza ne veriyorsunuz? Nasıl bir aşı yapıyorsunuz onlara? Umeyr’i, Mus’ab’ı, Usame’yi tanıyan, onlara âşık olan, onlara benzemeye çalışan kaç tane gencimiz kaldı?
Gençler bizim geleceğimizdir, her şeyimizdir. Çocuklarımız bize benzemiyorsa, çocuklarımız bizi anlamıyorsa, çocuklarımız bizi temsil etmiyorsa, oturup hüngür hüngür ağlayalım.
Vazifesini yapmayana ağlamak düşer.

 
Mustafa Ağırman
Başlık: Ynt: ..Onaltı Yaşındaki Şehid..
Gönderen: suden - 15 Nisan 2010, 17:17:29
şimdiki gençler ne ile uğraşıyorlar? Neye ilgi duyuyorlar? Kime benzemeye çalışıyorlar? Ülkemizde bir imtihan yarışı, okulları kazanma, üniversiteye girme yarışı başını almış gidiyor. Gençlerimiz, çocuklarımız yarış atı gibi yetiştiriliyor. Manevî duygulardan, şehidlik aşkından, üstün ideallerden mahrum olan çocuklarımız nereye koşuyor? Gerçekten, çocuklar nereye koşuyorsunuz? Söyleyin bakalım anneler ve babalar, çocuklarınıza ne veriyorsunuz? Nasıl bir aşı yapıyorsunuz onlara? Umeyr’i, Mus’ab’ı, Usame’yi tanıyan, onlara âşık olan, onlara benzemeye çalışan kaç tane gencimiz kaldı?
Gençler bizim geleceğimizdir, her şeyimizdir. Çocuklarımız bize benzemiyorsa, çocuklarımız bizi anlamıyorsa, çocuklarımız bizi temsil etmiyorsa, oturup hüngür hüngür ağlayalım.
Vazifesini yapmayana ağlamak düşer.


bu konu çok olmuş yazılalı ama ben ce tekrar gündemde olması gerekiyor
Başlık: Ynt: ..Onaltı Yaşındaki Şehid..
Gönderen: Lika - 23 Temmuz 2010, 19:39:50
Maalesef günümüz gençliğinden öte onlara bu kıymetli hayatları anlatacak birçok ebeveyn, aile büyükleri bu bilgilerden bîhaber... Bu nedenle çocuklarımız neden bilmiyor diye düşünürken, bir yandan da büyükler ne kadar biliyorun sorusunu da sormak lazım... Çok güzel bir paylaşımdı. Teşekkürler.
Başlık: Ynt: ..Onaltı Yaşındaki Şehid..
Gönderen: beyazzambak - 01 Ocak 2012, 01:24:19
10 numara , ben bu sahabelere aşığımm...
Başlık: Ynt: ..Onaltı Yaşındaki Şehid..
Gönderen: siyah gül - 02 Ocak 2012, 15:25:33
biraz bahseder misiniz bu gençlikten? +=)