Sadakat islami Forum

FORUM AKTÝVÝTELERÝMÝZ => HAFTANIN MEVZUU ARÞÝVÝ => Konuyu baþlatan: SadakatNet - 28 Aralýk 2008, 19:31:19

Baþlýk: Müzik Dinlemek ve Böyle Ortamlarda Bulunmak [29 Aralýk 2008]
Gönderen: SadakatNet - 28 Aralýk 2008, 19:31:19
(http://img399.imageshack.us/img399/5247/mzkdnlemekvd6.jpg)

 
Hafta:    61


Mevzu: Müzik Dinlemek ve Böyle Ortamlarda Bulunmak


Araþtýrmalarýnýzý bekliyoruz..


(Araþtýrma yapmak demek bildiklerimizi aktarmak demek deðil, bu mevzu hakkýnda elimizdeki mevcut kitaplardan iktibas yapmak demektir. Her üyemizden bir iktibas yapmasýný istirham ediyoruz.)
Baþlýk: Ynt: Müzik Dinlemek ve Böyle Ortamlarda Bulunmak [29 Aralýk 2008]
Gönderen: Ay Iþýðý - 31 Aralýk 2008, 00:59:56
Forumda konu ile alakalý baþlýklar..

Çalgýlý aletler, þarký ve musikinin dindeki yeri?  (http://www.sadakat.net/forum/islami-sorulariniz-ve-cevaplari/calgili-aletler-sarki-ve-musikinin-dindeki-yeri-t188.0.html;msg1029#msg1029)

Musikinin dindeki yeri (http://www.sadakat.net/forum/islamgenel/musikinin-dindeki-yeri-t5528.0.html;msg49828#msg49828)

Dinimizde müzikli ilahi dinlemenin yeri var mýdýr? (http://www.sadakat.net/forum/islami-sorulariniz-ve-cevaplari/muzikli-ilahi-dinlemek-t5407.0.html;msg49112)

Ýslami Müzik Ve Çalgýlý Ýlahiler Hk.  (http://www.sadakat.net/forum/fikih-ve-itikad/islami-muzik-ve-calgili-ilahiler-hk-t23003.0.html;msg158899#msg158899)

Regaip Kandili ve Müzik (http://www.sadakat.net/forum/islamgenel/regaib-kandili-ve-muzik-t7216.0.html;msg64279#msg64279)


Istimaul-melahi ma´siyyetün vel-cülüsüfiha fiskun vettelezzüzü bihe küfrün) Hadisi serifi o calgilarin insana neler kaybettirdigini en güzel sekilde ifsde ediyor.

Manasi:Calgi aletlerini kullanmak seyyie yani günahtir.calgi aletlerinin calindigi yerde oturmak fasikliktir. Onlardan zevk almak ise küfürdür.


Tecridi Sarih tercemesi cilt 11
Baþlýk: Ynt: Müzik Dinlemek ve Böyle Ortamlarda Bulunmak [29 Aralýk 2008]
Gönderen: ehli dil - 01 Ocak 2009, 19:44:55
TASAVVUFTA ÞÝÝR VE MUSÝKÝ

Ýslam’da þiir ve musiki ile ilgili iki ana görüþ vardýr. (Bkz. Kýnalýzade Ali Efendi, Ahlâk-ý Âlâî, Devlet ve Aile Ahlaký) Bunlarý Ýmam Gazali ve Ýmam Rabbani’nin (k. esrarahüma) görüþleri olarak, ya da tasavvufta Cehrî ve Hafî yollarýn görüþleri baþlýðý altýnda ele alabiliriz.

a) Zikr-i cehri ile alakadar olan yollarda þiir, þair ve musikinin ayrý bir yeri ve önemi vardýr. Bunlar musiki ile ilgili birinci görüþü tercih etmiþlerdir. Onlara göre, eðer þiir Allah’ý ve ahireti hatýrlatýyorsa makbul, nefsani duygularý-arzularý kamçýlýyorsa reddolunur. Mesela daha çok kavlî kerametleriyle meþhur olan Yunus Emre, Mevlana Celaleddin-i Rumi ve emsallerinin þiirleri gibi…

b) Zikr-i hafi ile alakadar olan yollarda ise þiire bakýþ ve bu yolun büyükleri tarafýndan yapýlan deðerlendirmeler oldukça farklýdýr. Onlar ikinci yolu tercih etmiþlerdir. Yani þiirin, musikinin hiçbir türü ile ilgilenmemiþlerdir. Mesela Ýlahi ve Mevlid’le ilgili Ýmam-ý Rabbani hazretlerinin Þah-ý Nakþibend hazretlerinden naklen verdiði cevap (mealen) çok dikkat çekicidir: ‘Bizim yolumuzun dýþýndaki büyükler bu gibi þeylerle meþgul olmuþlardýr, red ve inkâr etmeyiz. Bizim yolumuzun büyükleri ise bunlarla meþgul olmamýþlardýr, kabul etmeyiz.’

Teganni, raks ve sema ile alakalý deðerlendirmeleri de þöyledir:

“Raks (mûsýkî refâkatinde yapýlan düzenli hareket) ve semâ (dönmek), hakîkatte oyun ve eðlenceden ibârettir. Allah Teâlâ þu âyet-i kerîmeyi tegannîden men için inzâl buyurmuþtur:

“Ýnsanlar arasýnda, (bilgisizce Allah yolundan saptýrmak ve bir eðlence için) boþ lafa müþteri çýkan adam vardýr.’ (Lokman sûresi, 6)

“Ýbn Abbas’ýn (r.a.) talebesi ve tabiînin büyüklerinden Mücâhid (r.a.) þöyle dedi:

“Bu âyet-i kerimede geçen ‘lehve’l-hadîs’ yani boþ laf, tegannîdir (þarký, türkü söylemektir). Medârikte ise, ‘Lehve’l-hadis; kýssa, hikâye, yatsýdan sonraki (mâlâyani) konuþmalar ve þarký-türkü söylemektir’ denilmiþtir. Ýbn Abbas ve Ýbn Mes’ûd (r.anhüm), bunun mânâsýnýn tegannî olduðuna dair yemin etmiþlerdir.

“O kimseler ki, yalancý þâhidlik etmezler” (Fürkan sûresi, 72) âyet-i kerimesini izah ederken Mücâhid (r.a.) þöyle demiþtir: ‘Yani þarký ve türkü söylenen yerlerde bulunmazlar.’

“Ýmam Hüdâ Ebû Mansûr Mâtürîdi’den (r.a.) nakledildiðine göre, þöyle demiþtir:

“Zamanýmýz kurrâlarýndan birine, tegannî ile Kur’an okurken, güzel okudun diyen kimse kâfir olur... Karýsý kendisinden boþ olur... Allah Teâlâ, onun hasenâtýný, yani yaptýðý iyilikleri iptal eder, hükümsüz kýlar!”

“Ebû Nasriddebbûsî’nin bildirdiðine göre, Kaadý Zahîreddîn Harzemî (r.aleyh) þöyle demiþtir: “Bir þarkýcýdan veya baþka bir yerden þarký ya da benzeri bir þey dinleyen, yahut baþka bir haram iþ gören kimse; bunu, inanarak veya inanmayarak güzel kabul etse, derhal mürted olur. Zira, dînin hükmünü bâtýl saymýþ olur. Dînin hükmünü bâtýl sayan bir kimsenin mü’min olmadýðýnda bütün müctehidler ittifak etmiþlerdir. Cenâb-ý Hakk, bu gibi þeylerden bizleri muhâfaza eylesin!

“Tegannî’nin haram olduðuna dâir âyetler, hadisler ve fýkhî rivayetler o kadar çoktur ki, saymak zordur. Vaziyet anlatýldýðý gibi olunca, bir þahsýn, tegannînin mubah olduðuna dair nakledeceði mensuh (hükmü kalkmýþ) bir hadis veya þâz (hükümsüz) bir rivayete itibar edilmez. Zira hiçbir fakîh, hiçbir vakit tegannînin mubah olduðu hakkýnda fetvâ vermemiþtir. Raksedip ayaklarý yere vurmayý câiz görmemiþtir. Nitekim bunlar, Ýmâm Hümâm Ziyâeddîn Þâmî’nin, Mültakýyt isimli risâlesinde anlatýlmýþtýr.

“Sofiyyenin (tasavvuf erbâbýnýn) amelleri, helâl ve haram mevzuunda senet deðildir. Fakat onlarý ayýplayamayýz da; mâzur görürüz. Ýþlerini Allah’a býrakýnýz.

“Helâl ve haramý anlamakta, Ýmam Ebû Hanîfe, Ýmam Ebû Yûsuf ve Ýmam Muhammed’in (rahimehullah) kavilleri mûteberdir. Þiblî’nin ve Ebû Hüseyin Nûrî’nin (k.s.) amellerine bakýlmaz.

“Bugün, þeyhlerinin amellerinden baþka bir þeye bakmayan ve kulak asmayan sofiyye, raks ve semâ’ý dinleri ve þerîatleri hâline getirmiþlerdir. Þeyhlerinin amellerine istinad edip, onu, tâatlarý ve ibâdetleri olarak kabûl etmiþlerdir. ‘Onlar öyle kimselerdir ki, dinlerini bir oyun bir eðlence haline getirmiþlerdir...’ (A’râf sûresi, 51) “Yukarýdaki rivâyetlerden anlaþýlmýþ oluyor ki; bir kimse, haram bir fiili güzel kabul ederse, Ýslâm zümresinden çýkar, mürted olur. Bunun üzerine, semâ ve raks meclisine tâ’zim etmenin (kabul ve tasvip ederek saygý göstermenin); hatta, onu ibâdet ve tâat hâline getirmenin þenâetini (fenalýðýný) düþünmek lâzýmdýr!..” (el-Mektubat, 1, 266)
***

Baþlýk: Ynt: Müzik Dinlemek ve Böyle Ortamlarda Bulunmak [29 Aralýk 2008]
Gönderen: iskeletor - 25 Þubat 2009, 00:18:19
Arkadaþlar:Soru soran arkadaþlar,Cevabý aldýktan sonra delil istiyorlar,Ýlgili ayet ve hadisleri bildirdiðimizde, O o zamaniçin geçerli idi, bu zamana uymaz diye itiraz ediyorve haram ve mekruhlarý iþlemek ve iþletmek için adeta bir çýkýþ yolu arýyorlar.Bu doðru bir davranýþ deðildir.Hatta haram denilen bir þey için illaki Ayet ve hadislerde açýk ve net belirtilmiþ olacak bir kural yoktur.Açýkca belirtilmemiþ ise de iþartet edilmiþtir,Yada ulema kýyas yolu ile de haram demiþlerdir.buna da inanmak zorundayýz.(Ehli sünnet ise)
Çünkü Peygamberimiz Alimler varislerimdir buyuruyor.Buyurun size iki hadis çalgýnýn haram olduðunu gösteriyor.Bunun ötesinde daha itiraz eden varsa caný kötek istiyor demektir.     
  Büyük Hadis Külliyatý:9824 numaralý Hadis:
Ebû MâlikR.Anh.dan:
Allâh Resûlü (S.A.V)buyurdu:
"Ümmetimdenbir kavim gelecek,zina etmeyi,ipek giymeyi,þarap içmeyi ve çalgýyý helâl sayacaklar.Bazý zümreler bir dfaðýn eteðinde konaklayacaklardýr,hizmetçi kadýnlar onlara hizmet edip rahatlatacaklar.Bir hâcet içinbir fakir adam yanlarýna geldiðinde þöyle diyeceklerdir:
Haydi þimdi git yarýn gel. Onlar o akþam orada geceleyecekler.Sabahleyin birde bakacaklar ki Allâh c.c. bir kýsmýný helak etmiþ ve (sað kalan) diðerlerinide Maymun ve domuz sûretine sokmuþ. (Buhârî)

ـ4787 ـ15ـ وعن أبى مالكٍ أو أبى عَامرٍ ا‘شعرى رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال:]قَالَ رَسُولُ اللّهِ #: لَيَكُونَنَّ مِنْ أُمَّتِى قَوْمٌ يَسْتَحِلُّونَ الْحِرَ وَالْحَرِيرَ، وَالْخَمْرَ وَالْمَعَازِفَ، وَلَيَنْزِلَنَّ أقْوَامٌ الى جَنْبِ عَلَمٍ، تَروحُ عَلَيْهِمْ سَارِحَةٌ لَهُمْ فَيْأتِيهِمْ رَجُلٌ لِحَاجَتِهِ، فَيَقُولُونَ: ارْجِعْ إلَيْنَا غَداً فَيُبَيِّتُهُمُ اللّهُ تَعالى، وَيَضَعُ الْعَلَمَ، وَيَمْسَخُ آخَرِينَ قِرَدَةً وَخَنَازِيرَ

الى يَوْمِ الْقِيَامَةِ[. أخرجه البخاري.»الحِر« بكسر الحاء المهملة وبعدها راءٌ مهملة، والمراد به هنا: الزنا.و»العَلَمُ« الجبل والعمة.و»تَروحُ علَيْهِمْ السَّارِحَةَ« السارحة: المواشى تسرح الى المرعى، وتروح الى أهلها بالعشى.و»بَيَّتَهُمُ العدوُّ« إذا طرقهم لي وهم غافلون .
(Kütübi Sitte)(4787)- Ebu  Malik veya Ebu Amir el-Eþ'arî (radýyAllahu anh) anlatýyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Ümmetimden bir kavim, ferci (zinayý), ipeði, içkiyi, çalgýyý helal addedecektir. Bir kýsým kavimler de bir daðýn eteðine inecekler. Onlarýn sürüsünü, çoban sabahlarý yanlarýna getirecek. (Fakir) bir adam da bir ihtiyacý için yanlarýna gelecek. Onlar adama:

"Bize yarýn gel!" derler. Bunun üzerine Allah onlarý geceleyin yakalayýverir ve daðý tepelerine koyarak bir kýsmýný helak eder. Geri kalanlarý da mesh ederek kýyamete kadar maymun ve hýnzýrlara çevirir." [Buhârî, Eþribe 6.][101]
AÇIKLAMA:
Hadiste zikredilen belanýn hakikatý üzere olacaðý gibi, mecaz olacaðý da kabul edilmiþtir. Hakikatý üzere olmasý mümkündür. Zîra geçmiþ  milletlerde, benzer hâdiseler vaki olmuþtur. Mecaz olmasý halinde insanlarýn ahvalinin deðiþmesinden kinayedir. Ýbnu Hacer: "Hakikat olmasý esastýr" der.[102]

2212- Imrân b. Husayn (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Bu ümmette topluca yere batma, kýlýk deðiþtirme ve taþlanma olaylarý olacaktýr.” Bunun üzerine Müslümanlardan bir adam þöyle dedi: Ey Allah’ýn Rasûlü! Bu ne zaman olacak? Buyurdular ki: “Þarkýcý, sanatçý kadýnlar ve dansözler çoðaldýðý çalgý aletlerinin çoðaldýðý ve her türlü içkinin çokça içildiði zaman.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis A’meþ’den, Abndurrahman b. Sabit’den mürsel olarak rivâyet edilmiþtir. Bu hadis garibtir.
Ø on beþ kötülük iþlenirse belalar iner mi?

2210- Ali b. ebî Tâlib (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ümmetim onbeþ kötülüðü iþlerlerse baþlarýna belalar iner: Ey Allah’ýn Rasûlü onlar nelerdir? Denildi. Buyurdular ki: 1- Ganimet, mal, kredi, sermaye belli kiþiler arasýnda devrettiði zaman, 2- Emanet, ganimet sayýlýp emanete riayet kalmadýðý zaman, 3- Zekat angarya ve cereme sayýldýðý zaman, 4- Erkekler hanýmlarýna itaat edip, 5- Annelerine saygýsýz davrandýðý zaman, 6- Kiþi arkadaþýna karþý iyi olup, 7- Babasýna sýkýntý çektirdiði zaman, 8- Mescidlerde Allah ve Rasûlünün istemediði sesler yükseldiði zaman, 9- Aþaðýlýk kimseler topluma reis olduðu zaman, 10- Bir kimseye þerrinden korkulduðu için ikram edildiði zaman, 11- Her türlü içkiler bol bol tüketildiði zaman, 12- Lüks ve isrâf olan ipekli elbiseler giyildiði zaman, 13- Þarký söyleyen sanatçýlarýn çoðalýp her iþ için çaðrýldýklarý zaman, 14- Her türlü çalgý aletleri kullanýp elde edildiði zaman, 15- Bu ümmetin sonradan gelen nesilleri önceki atalarýný lanetlediði zaman Ýþte o zaman ve durumlarda bir kýzýl rüzgar veya topluca yere batmak, veya þekil ve kýlýk deðiþmesi gibi belalarý bekleyin.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Bu hadis garib olup, bu hadisi sadece Ali b. ebî Tâlib’in bu rivâyetiyle bilmekteyiz.

Bu hadisi Yahya b. Saîd el Ensarî’den; Ferec b. Fedâle’den baþka rivâyet eden bir kimse tanýmýyoruz. Ferec b. Fedâle hakkýnda bazý hadisçiler ileri geri konuþmuþlar ve hafýzasý yönünden zayýf olduðunu söylemiþlerdir. Kendisinden Vekî’ ve pek çok hadis imamý hadis rivâyet etmiþlerdir.

Baþlýk: Ynt: Müzik Dinlemek ve Böyle Ortamlarda Bulunmak [29 Aralýk 2008]
Gönderen: ihvan - 25 Þubat 2009, 10:38:09
emeðinize saðlýk.mevlam affetsin
Baþlýk: Ynt: Müzik Dinlemek ve Böyle Ortamlarda Bulunmak [29 Aralýk 2008]
Gönderen: teksir - 25 Kasým 2010, 16:44:19
Allah razi olsun
Baþlýk: Ynt: Müzik Dinlemek ve Böyle Ortamlarda Bulunmak [29 Aralýk 2008]
Gönderen: dka - 17 Ocak 2011, 01:27:27
Allah razý olsun.emeðinize,elinize saðlýk.Allah korusun cümlemizi
Baþlýk: Simâ Meclisleri*
Gönderen: Mücteba - 22 Haziran 2015, 11:59:14
"Simâ meclisinde bulunmamalýdýr. Simâ meclisi diye tarikatçýlardan bir grup kimselerin toplanýp, naðme ve teðanni ile, musiki kaidelerine uyarak beyitler ve þiirler okuyup, aþka getiren sesler ile bazý meþayýhlarýnýn, manzum sözlerini dinledikleri yerlere denir. Böyle meclise gitmeye cevaz yoktur. Hele bilhassa orada ney, def, tabl gibi oyun aletleri bulunursa hiç gidilmez. Genç oðlanlar, cahil, bilgisiz aþaðý insanlara karýþmak olup, tamamen fýsk meclisi olur. Bundan Allah'u Tealaya sýðýnýrýz. Orada raksedip dönerler. Ölçülü harekete raks denir.

Ýmam Kurtubi (rahmetullahi aleyh) buyurdu ki;

Teganni etmek, def ve dümbelek çalmak ve raks etmek icma ile haramdýr. Ebu Hanife, Ýmam Malik, Ýmam Þafii ve Ýmam Ahmet Bin Hanbel mezheplerinde haram olduðunda ittifak vardýr.

Tatarhaniyye'de, Bezzaziyye'de, Ýmam mahbubi kitabýnda ve diðer fetvalarda tarikatçýlarýn dönmesi ve rakslarý haram olduðu bildiriliyor. Helal olduðunu iddaa edenler kafir olur, diye tasrih ediliyor. Hatta Tuhfe kitabýnýn sahibi buyuyruyor ki;

Vecd ve muhabbet iddaasýnda bulunan sofiyi yüksek sesle baðýrmaktan ve elbisesini yýrtmaktan men etmek vaciptir. Ýmam Zeylal Kudiri'den bildirdi ki; sofilerin yaptýklarý raks ve dönmeler ve sima haramdýr. Öyle meclise gitmek caiz deðildir. Teganni ile diðer çalgýlar saz, ney, zurna ve kaval ayný þeydir.

Bildirildi ki; Ýbni Mes'ud R.A. yaptýrdýðý mescide bir gün bir kavim gelmiþ. Tehlil ve Salavatý þerifeyi sesli okurlardý. Ýbni Mes'ud onlarýn seslerini duyunca yanlarýna gidip; "Biz bu türli yüksek sesle ve topluca zikir yapmayý Resulullahýn zamanýnda görmedik, siz bit'at sahiplerisiniz." deyip onlarý mescitten çýkardý.

Cüneydi Baðdadi'nin sima'dan tevbe ettiði muteber kitaplarda yazýlýdýr. Ne kadar þaþýlýr ki zamanýmýzdaki bozuk tarikatçýlar, tam cahil ve inatcýlardýr. Böyle ikan muhabbetullah davasý düþüncesiyle, çeþit çeþit kötülükler, türlü türlü büyük günahlar iþleyip, bazý günlerde sima hanelerinde toplanýp teganni ve naðme ile beyitler ve þiirler okurlar. Teganni ile raksederler dönerler. Bir sürü zavallý cahiller de onlarýn etrafýnda bulunup, özenerek onlarý dinlerler.

Böyle büyük kabahat ve çeþit çeþit büyük günahlarýn bir arada bulunduðu yerde bulunmayý büyük ibadet sayarlar ve o naðmeleri dinlemeyi, genç güzel oðlanlarýn yüzüne bakmaktan meydana gelen þehvet lezzetini, kabahat bilmeyip, ibadette lezzet ve zikrullahda halavet meydana geldi, büyük feyz zahir oldu sanýrlar. Allah'u Tealaya sýðýnýrýz.

Böyle kitapsýzlar ancak deccal askerlerinin öncüleridir. Evladýma ve kardeþlerime ve bütün mü'minlere vasiyetim olsun ki; böyle kimselerle konuþup, görüþüp Ýslam dininden uzaklaþmasýnlar. Muhammed Aleyhisselamýn þeriatine canla baþla yapýþsýnlar. Ýlmihallerini öðrenip, ehli sünnet itikadýný elde etsinler."

Birgivi Vasiyetnamesi/Kadýzade Þerhi           

2-Mayýs-1983  Fazilet Takvimi