Sadakat islami Forum
DİNİ KATEGORİLER => İSLAMİ SORULARINIZ VE CEVAPLARI => Konuyu başlatan: Tesniye - 04 Ağustos 2009, 22:17:53
-
«Allah-u Teâlâ, Şaban ayının yarısı gecesinde dünya semâsına lütfuyla tecelli edip «Kelb» kabilesi koyunlarının kılları sayısından daha çok kimsenin günahlarını mağfiret eder»
Evet beraat kandilinin en dikkat çeken hadisi şerifidir. Peki bu hadisi şerifle kasdedilen nedir?
Asrı saadette 100 müslüman var diyelim ve o kabilenin koyunlarındaki kıl sayısı 20 diyelim. O zaman ki müslümanların affedilme ihtimali % 5.
Şimdi ise 1 milyar müslüman varsa o ihtimal % 00000001.
Bu hadisi şerif bu asırda lafzı ile mi murad edilmesi lazım, yoksa lafzı ile zikredilip günümüzdeki yorumunun yapılması mı lazım.
Asrı saadetteki bir müslüman için beni kelp kabilesi malumdur ve ona göre zihinde bir şeyler tasarlanır. Ama şu anda biz o kabileden bi haberiz.
Bu gece sabancının fabrikikalarındaki tuğlalar kadarlı bir misali anlarız ama beni kelb misali biraz daha uzakta kalıyor. Ama düz mantıkla bakıldığında bu misalin verilmesi, dağlar dolusu malı olduğuna delalet ediyor e60))
-
Tesniye Benî Kelb kabiîesinin koyunlarının kıllarını nasıl sayacaksınız, öyle bir cesaretiniz var mıdır?
İşin hakikati şudur:
Asr-ı Saâdette en azla sürüye sahip olan kabîle, Benî Kelb Kabîlesidir. Dolayısı ile Berât gecesinde Müminlerden affa uğrayacakların çokluğuna kinayeten söylenmiş mübarek bir sözdür. Yani bu Hadis-i Şerif'de kinaye vardır. Hakikat veya mecaz değildir. Bu husus ehlince malumdur...
-
Tesniye Benî Kelb kabiîesinin koyunlarının kıllarını nasıl sayacaksınız, öyle bir cesaretiniz var mıdır?
İşin hakikati şudur:
Asr-ı Saâdette en azla sürüye sahip olan kabîle, Benî Kelb Kabîlesidir. Dolayısı ile Berât gecesinde Müminlerden affa uğrayacakların çokluğuna kinayeten söylenmiş mübarek bir sözdür. Yani bu Hadis-i Şerif'de kinaye vardır. Hakikat veya mecaz değildir. Bu husus ehlince malumdur...
Bu ilmi izahatınız için teşekkür ederiz hocam.
-
Benî Kelb Kabilesi
(بنو كلب)
Kahtânîler’e mensup bir Arap kabilesi.
Kabilenin nesebi Kelb b. Vebere b. Tağlib b. Hulvân b. İmrân b. Halef b. Hâfî b. Kudâa vasıtasıyla Kahtân’a ulaşır. Aslen Yemen menşeli olan Kelbliler Suriye bölgesinde Dûmetülcendel, Tedmür, Sava ve Semâve civarında oturuyorlardı. Kabilenin başlıca kolları Benî Adî, Benî Züheyr, Benî Uleym, Benî Cenâb b. Hubel, Benî Abdullah ve Benî Ureyne’dir. Câhiliye döneminde Kelbliler de Kudâalılar gibi Dûmetülcendel’de bulunan Ved adındaki puta tapıyorlardı. Bu devirde Kelbliler’den kahramanlığı ile tanınan Züheyr b. Cenâb, Gatafânlılar’ın Mekke’deki Kâbe gibi bir mâbed yaptıklarını duymuş ve onlarla savaşıp mâbedlerini yıkmıştır. Kelbliler, Câhiliye döneminde de İslâm’ın gelmesinden sonra da Dûmetülcendel’de rebîülevvel ayında panayır kuruyorlardı ve bu panayırın başkanlığını Gatafânlılar’la nöbetleşe yapıyorlardı. Geçim kaynakları ticaret, tarım ve hayvancılıktı; özellikle koyun yetiştiriciliğinde ünlüydüler.
http://www.diyanetislamansiklopedisi.com/kelb-beni-kelb/