Sadakat islami Forum

DİNİ KATEGORİLER => İSLAM-GENEL => Konuyu başlatan: ücharfbeşnokta - 19 Kasım 2009, 08:15:52

Başlık: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: ücharfbeşnokta - 19 Kasım 2009, 08:15:52
Koltuk değnekleriyle camiye gelen bir engelli vatandaşı görüyorum. Cami merdivenlerinden zorla çıkarak kendini içeriye zar-zor atıyor. Namaz kılmak için oturacağı bir sandalye arıyor. Çok geçmeden cami kenarında dizilmiş sandalyelere gözü ilişiyor ve oraya yönelerek bir sandalye çekip oturuyor.

Bir yandan, engelli olmasına rağmen ibadet gayretine imrenip ona gıpta ile bakarken diğer yandan “bu camide ne kadar da çok sandalye varmış” diyorum. Camiye ve cemaate gelmek onlar için gerekli olmasa da (çünkü evlerinde kılmaya ruhsat var) keşke diyorum engelli kardeşlerimize çok daha rahat hareket edecekleri güzel mekanlar ve imkanlar sunulsa diye içimden temennilerde bulunuyorum.

Az ötede bastonunu ters çevirip halılara bastırarak gelen bir başka müslümanı görüyorum. Onun da gözü oturacağı sandalyeyi arıyor. Sonuçta aynı yerden bir sandalye de o çekerek duvar kenarında yerini alıyor. “İhtiyarlık bu, kolay değil!” diyorum ve cemaat sayısını artırdığı için yaşlı amcaya da minnetle bakıyorum. Onlar da olmasa camiler boş kalacak diyorum.

Gözüm orta yaşlı bir başka kişiye takılıyor. O da ne?! Normal yürüyen ve hiçbir şeyden destek almadan gelen bu kişinin de sandalyelerin bulunduğu tarafa doğru yöneldiğini görüyorum. Önce “galiba diyorum, engelli veya yaşlı bir müslümana yardım etmek istiyor!” diye düşünürken tahminim boşa çıkıyor. Bu kişinin de oradaki sandalyelerden birini altına çekerek güzelce oturduğunu şaşkınlıkla izliyorum.

Yarım yüzyılı çoktan devirmiş yaşımla maziye kısa bir yolculuk yapıyorum. Önceki yıllara göre çok fazla miktarda camilerde sandalye sayısının son zamanlarda hayli arttığını fark ediyorum. Hatta, camilerde sandalye, tabure, koltuk ve benzeri oturakların hiç mevcut olmadığı zamanları da düşünerek bugünleri görünce yarınlardan endişe edip “acaba, camilerimiz giderek kiliseye mi dönüşüyor?!” diyor, korku ve endişe arası bir düşünceye kapılıyorum!

Bu düşünceler beni Cumhuriyetin ilk yıllarındaki ateşli tartışmalara götürüyor. Camileri modernleştirme adına mecliste yapılan konuşmalarda bazı mebusların “camilere kiliselerdeki gibi masa sandalye koyalım, müslümanlar ibadetlerini oturarak yapsınlar!” şeklinde teklifler sundukları dönem aklımıza geliyor. O dönemde şiddetle reddedilen bu teklifi acaba biz cami cemaati olarak kendi ellerimizle hayata geçirmenin adımlarını mı atıyoruz?.

Camilerde sandalye sayısı o kadar çok arttı ki, korkum bu gidişle cemaat safları sandalyelerle dolacak!. O sandalyelerin sahipleri de belli olduğu için yerinden kaldırılmayacak olan o sandalyeler, camilerin sedirleri gibi oturma mekanları haline gelecek!

Oysa, ne engelliler ne de yaşlılar için dinen böyle bir uygulamaya hiç ihtiyaç yok! Hz.Peygamber efendimiz (a.s) döneminde engelli yok muydu? Yaşlı mevcut değil miydi? Hem de fazlasıyla. Doğuştan engelliler, savaş mağdurları, gaziler, ihtiyarlar ve sakatlar için, ne asr-ı saadette nede sonraki halifeler ve mezhep imamları dönemlerinde böyle oturaklı bir uygulamaya gidilmemiştir!

Peki bu insanlar namazlarını nasıl kılacaklar? Bunun da cevabı fıkıh kitaplarında etraflıca verilmiştir. Ayakta durabilecek kadar gücü olanlar ayakta başlayarak, buna gücü yetmeyenler de yere çöküp oturduğu yerden güçleri nereye kadar yetiyorsa oraya kadar namaz rükünlerini yerine getirerek namaz kılacakları bütün ilmihal kitaplarında anltılır. İma (ki vücut ve baş eğerek yapılan hareketler) ile namaz kılmak bile mümkün olduğuna göre camilere sandalye koymaya, bunları çoğaltmaya gerek var mı?

Hele hele çarşıda pazarda rahatça dolaşıp camiye yürüyerek gelen bir müslümanın sandalyeye oturarak namaz kılması, kabul edilebilir bir durum olmasa

M Emin Parlaktürk
 
Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: tefhim - 19 Kasım 2009, 11:47:27
Mühim bir konu.İmamlara çok iş düşüyor.
Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: Fatihan - 20 Kasım 2009, 09:35:07
Önemli bir konu.Teşekkürler
Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: ücharfbeşnokta - 23 Kasım 2009, 09:27:36
Bizde teşkkür ederiz efendim.
Başlık: Camilerdeki Sandalya Bid'ati
Gönderen: 33.yıldız - 27 Haziran 2010, 21:50:43
EHL-İ SÜNNET hassasiyetine sahip icazetli hocalarımızdan muhterem Enver Baytan Efendiyi "Yakın tarihte, İslam dünyasında ve dolayısıyla yurdumuzda baş gösteren SANDALYADA NAMAZ meselesi" adlı hacmi küçük, önemi büyük kitabından dolayı candan tebrik ediyorum. Bu faydalı kitabı basan ve ücretsiz dağıtan Vakit gazetesine teşekkürler.

Baytan hocamız emekli imam ve hatiptir, halen İstanbul fahrî vaizlerindendir. Cuma namazlarından önce, Küçükayasofya camiinde vaaz ve nasihat etmektedir.

Son yıllarda camilere sandalyalar konulmaya başlandı. Bir iki değil, bazı camilerin arka tarafında bir sıra sandalya görülüyor.

İmamın birine camiye bol miktarda sandalya koyacaksın diye emir verilmiş, imam efendi üç taburemiz var yetmez mi cevabını verince senin bu işe aklın ermez, bir sıra sandalya olacak diye emir te'kid edilmiş.

Bundan 82 yıl önce o zamanın Vakit gazetesinde şöyle bir haber yayınlanmıştı:

Dinimizde yeni hayata, ilerlemeye uygun olarak yapılacak yenilikler, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi profesörlerinden oluşan bir heyet tarafından şöyle ifade edilmiştir: Din de, diğer sosyal teşekküller gibi hayatın akışına uymalıdır. Din eski şekillere bağlı kalamaz. Camilerimiz kullanılır hale getirilmeli, sıralar konmalı, içeriye ayakkabı ile girilmeli. İbadet dili Türkçe olmalı, hutbeler Türkçe okunmalıdır. Camilere müzik aletleri konulmalıdır.

Camilere, kiliselerdeki gibi sıra veya sandalya koyamamışlardı ama (bendeniz hatırlıyorum) Ankara'da Hacıbayram camiinde, yerden beş santim yükseklikte, üzerleri muşamba kaplı secde yerleri konulmuştu. 1950'li yıllarda bunlar kaldırılmıştı.

Şimdi de bazı reformcu, yenilikçi, değişimci, Fazlurrahmancı, Afganici, şucu bucu ilahiyatçılar aşağıda sayacağım yenilikleri istiyor ve yapıyorlar:

1. Cuma namazından sonra sünnet ve ahir zuhur namazı kılınmasını istemiyorlar. Bu konuda yurdun birçok yerinde tartışmalar olmuştur.

2. Camilere lüzumundan fazla sandalya koyduruyorlar ve secde edebilen yaşlı kimselerin secdesiz namaz kılmasını teşvik ediyorlar. Halbuki secdesiz namaz olmaz.

3. Mardin'de Kasımiye medresesinde Dinlerarası Diyalog yapıldı, buna Süryani papazları, Katolik papazları, Protestan papazları, bir de sarıklı cüppeli Diyanet müftüsü katıldı. Hayli Diyalog yapıldıktan sonra çanlar çalmaya, aynı anda ezanlar okunmaya başlandı ve cüppeli papazlar, cüppeli ve sarıklı Diyanet müftüsü çan ve ezan sesleri içinde medresenin havuzu üzerinde yapılmış salaş köprüden merasimle geçtiler. Böylece üç ibrahimî din mensuplarının hepsinin cümbür cemaat Cennete girecekleri tiyatrosu oynanmış oldu.

4. Büyük bir vilayetimizde genç Kur'ân kursu kadın öğretmenlerinden ve yine genç vaizelerden oluşan bir dinî tasavvuf korosu kuruldu ve erkeklere konserler verildi. Halbuki mukaddes şeriatımız böyle bir şeyi yasaklamıştır.

5. Reformcu ilahiyat profesörlerinden biri Diyalog lehindeki kitabında "Kur'ân Yahudileri İslama çağırmıyor...Kur'an Hıristiyanları İslama çağırmıyor..." diye açıkça yazdı.

Muhterem Enver Baytan hocamız, yukarıda ismini verdiğim gerçekten değerli ve uyarıcı kitabına son derece önemli ve hayatî bilgiler koymuştur. Her uyanık ve şuurlu Müslümanın bu kitabı edinmesi, dikkatle okuması gerekir.

Mehmet Şevket Eygi
Başlık: Ynt: Camilerdeki Sandalya Bid'ati
Gönderen: Lika - 28 Haziran 2010, 04:35:46
Allah razı olsun.
Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: fatihs - 28 Haziran 2010, 10:22:26
Gerçekten güzel gözlemlemişsiniz. Allah razı olsun.
Başlık: Ynt: Camilerdeki Sandalya Bid'ati
Gönderen: ihvan - 28 Haziran 2010, 11:46:28
Allah razı olsun
Başlık: Ynt: Camilerdeki Sandalya Bid'ati
Gönderen: piskotrop - 29 Haziran 2010, 03:38:21
s.a ben dizimden atroskopi ameliyatı olduğumda namazlarımı iki taburede kıldım birinde secdeye vardığımdaki oturuşu temsilen diğerinede secdemi yapıyordum,tabi bu bir ihtiyaç idi. fakat şimdi mazereti olmadan böyle şeyler yapılması elbetteki kabul edilemez doğrusu.
ne diyelim Allah hidayet etsin inşAllah.
Başlık: Camilere Sandalye Dolduruyorlar
Gönderen: 33.yıldız - 21 Temmuz 2010, 00:51:07
1400 yıllık İslam tarihinde görülmemiş bir hadise ile karşı karşıyayız. Konu şudur: Camilerin arka tarafına haddinden fazla sandalyalar konulmuştur ve yaşlı kimselerin bir kısmının sandalyada oturarak namaz kılması istenmektedir. Bu sandalya işi kendi kendine oluşmamıştır. Bazı imamlara baskı yapılmış, sandalya sayısını çoğaltmaları istenmiştir.Ne lüzumu var efendim diyenler, üstü kapalı bir şekilde tehdit edilmiştir.

Müslüman 80 yaşında... Yaş icabı dizlerinde biraz kireçlenme var ama rükua, secdeye varabiliyor. Bu zat namaz kılarken secde etmelidir. Etmezse namazı sahih olmaz.

Dizlerindeki romatizma secde etmesine imkan vermeyecek derecededir. Bu taktirde yere oturarak namaz kılar.

Birileri, bir zihniyet camilerimizi kiliselere benzetmek istiyor! Bir başka zihniyet, Cuma namazından sonra sünnet ve âhir zuhur namazının kılınmasını istemiyor.

Bunlar BOP'çu mudur?

Dinimizde reform yapılmak isteniyor.

Camilerde eskiden olduğu gibi bir iki tabure olabilir. Kasıtlı olarak koydurulan fazla tabureler ve sandalyeler kaldırılmalıdır.

Ehl-i Kitab da cennetliktir diyenler camilerimize karışmasınlar. Fıkıh kitaplarımızda, camilere sandalye konulmaz diye bir hüküm yoktur diyen çok bilmişlere kanmayınız.

Resulullahı, Kur'anı, İslam'ı inkar ve tekzib eden Yahudiler ve Hıristiyanlar da ehl-i necat ve ehl-i Cennettir diyenlerin imamlık yapması caiz olamaz.

Böyle kişilerin kıldıkları namaz, itikatlarındaki büyük bozukluk dolayısıyla sahih değildir.Böyle kimselerin ardında namaz kılınmaz. Kılındıysa, o namazların iadesi gerekir.

Fiziken secde edemeyecek derecede hasta ve mâlül kişiler dışındakiler secde ederek namaz kılmalıdır.

İslam dini tek hak dindir, onda reform, yenilik, değişiklik yapılamaz.

Fazlurrahman'ın tâtiliye mezhebi sapık bir mezheptir.

Genç Kur'an kursu kadın öğretmenlerinden ve vâizelerinden müteşekkil bir koro kurup bunun erkeklere konser vermesi haramdır.Böyle şeylerŞeriat-ı Garra-i Ahmediyyeye aykırıdır.

Mardin'in Kasımiyye medresesinde papazlarla bir müftünün toplanıp diyalog yapmaları, çan ve ezan sesleri içinde havuz üzerindeki (sözde Sıratmış!) köprüden geçmeler hep bâtıldır, sapıklıktır.

Ehl-i Sünnet dünyasının büyük müftülerine, ulema ve fukahasına soralım: Böyle tiyatrolar İslam dinine uygun mudur, yoksa küfre kadar giden hokkabazlıklar mıdır?

Bütün dindar ve şuurlu Müslümanların dikkatini, bu anlattığım konulara çekmek istiyorum.

Dinî kültürü, ilmihal ve fıkıh bilgisi yetersiz olan kimselerin sandalyede namaz kılmalarını teşvik etmek bir zulümdür, bir aldatmacadır.

Cuma namazlarından sonra zuhr-i âhir namazının kılınmasına engel olmak zulümdür. Çünkü, cumanın şartlarının hepsi bu devirde var mıdır konusunda ihtilaf vardır, dindar halkın zuhr-i âhir kılması nur üzerine nurdur. Ey zalimler!.. Halkın namaz kılmasına niçin mani oluyorsunuz?

Vaktiyle Mısır'da Fâtımîler zamanında teravih namazını cemaatle kılmak yasak edilmişti diye okumuştum. Bugünün Türkiyesinde cumanın sünnetinin ve âhir zuhur namazının kılınmasının engellenmesi de böyle bir zulüm ve aşırılıktır.

Zaten kılmayan kılmıyor, kılanlardan ne istiyorsunuz?

Camilerdeki sandalyeler konusunda bir kitapçık yazan muhterem Enver Baytan hocaefendiyi, bu kitapçığı yayınlayan Vakit gazetesini tekrar tekrar tebrik ediyorum.

Sinsi metotlarla camileri kiliselere benzetmek isteyenlere teessüf ediyorum.

Müslümanlar uyumayınız.

Mehmet Şevket Eygi-19 TEMMUZ 2010
Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: duha - 21 Temmuz 2010, 01:25:37
Allah razı olsun
Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: Lika - 21 Temmuz 2010, 20:40:07
Allah razı olsun.
Başlık: Bazı Camilerin Sandalyelerle Doldurulması Mâsum Bir İş Değildir
Gönderen: 33.yıldız - 03 Ağustos 2010, 17:25:43
Tepeden inme emirlerle, baskılarla, görevlileri tehdit ederek bazı camilerin arka taraflarına gerekenden çok fazla tabure veya sandalye konulması mâsum ve plansız bir iş değildir.

Bu bid'atin arkasında (1) Diyalogçular (2) Reformcular (3) BOP'çular vardır.

Camilerimizi kiliselere benzetmek istiyorlar.

Secde edemeyecek kadar ârızalı birkaç vatandaş, eskiden olduğu gibi yere oturarak namaz kılabilirler.

Bu sandalye işi ne zaman çıktı, nereden çıktı? Kimler tarafından çıkartıldı?

Bozuk mezhepler camileri, Diyanet teşkilatını ele geçirmek için seferber olmuştur.

Tevhidi, Resulullahı, Kur'anı, İslam'ı inkar eden kafirler de Cennetliktir diyen kimselerin ardında namaz kılınmaz. Onların namazı sahih değildir. İmam zâmindir.

Diyanet'te neler döndüğünü anlamak için (Abdülkadir Sezgin Diyanet) kelimeleriyle internette arama yapmanızı tavsiye ederim.

Pakistanlı matrut ve merdut Fazlurrahman'ın Tâtiliye mezhebi mensupları sinsice Diyanet'i ele geçirmek istiyorlar.

Diyanet'te şu anda halkın bilmediği çok şiddetli kadrolaşma, teşkilatı ele geçirme savaşları verilmektedir.

Dinî bir cemaat Diyanet'i ele geçirmek için var gücüyle çalışmaktadır.

Bir yanda Ehl-i Sünnet ve Cemaat mensubu hocalar; öbür tarafta bilumum reformcular, yenilikçiler, değişimciler, ılımlı İslamcılar, BOP'çular, Kefere de Cennetliktir diyenler, şunlar bunlar...

Kendisine müctehidlerin müctehidi denilen (dedirtilen) bir kimse yeni bir bid'at mezhep kurmuştur ve Diyanet kadrolarını ele geçirmek için sinsi ve devamlı çalışmaktadır.

Camileri sandalye ve tabure sıralarıyla doldurduktan sonra başka reformlar da yapacaklardır.

Reformculara yekun olarak milyonlarca dolar telif ücreti dağıtılmakta ve palazlanmaları sağlanmaktadır.

İmanın temel şartlarından olan kader inkar edilmektedir.

Şefaat inkar edilmektedir.

Kitabullaha, Sünnet-i Resule, icmâ-i Ümmete aykırı bir sürü saçma sapan ictihad yapılmakta, zırva fetvalar verilmektedir.

Müslümanlar!.. Uyumayınız.

Cuma namazından sonra cumanın 4 rekat son sünnetini 4 rekat âhir zuhur namazını ve vaktin 2 rekat sünnetini kıldırtmayan reformcuları protesto ediniz. Bu protesto işini, fitne ve fesat çıkartmadan yasal sınırlar içinde yapınız.

Camileri kiliselere, havralara benzetmek isteyen BOP'cularla mücadele ediniz.

Kâfirler de Cennetliktir diyen bozuk ve sapık kişilerin ardında namaz kılmayınız.

Kaderi inkarın küfür olduğunu biliniz.

Zaruriyat ı diniyede müsamaha (tolerans) olmaz. Tolerans, esasa, temele, usûle taalluk etmeyen muhtelefün fih ayrıntılarda olur.

Bid'atler, dini bozma, reformculuk sektöründe ne büyük rakamlar döndüğünü biliyor musunuz?

Beş ciltlik tefsirin ilk baskısı niçin toplatıldı, biliyor musunuz?

Büyük bir ilimizin baş fetvacısının "Pırıl pırıl Avrupalı gayr-i müslim gençler niçin Cennet'e girmeyecekmiş, o pırıl pırıl gençlerin Cehennemde yanmasını, sizin vicdanınız kabul eder mi?" deyip durduğunu biliyor musunuz?

İslam dini ile Kemalizmi birbiriyle telif etmeye, uzlaştırmaya çalışan kişilerde hayır yoktur.

Azılı Farmason Afganî'yi Müslümanları kurtaracak imam ve önder olarak gösterenlerde hayır yoktur.

Uyanın uyanın uyanın!..

Mehmet Şevket Eygi-29 TEMMUZ 2010
Başlık: Taburelerin, sandalyelerin, sıraların işgalindeki camilerimiz!
Gönderen: İsra - 17 Ağustos 2010, 04:48:54
Ramazan ayı dolayısıyla camilerimiz dolup taşıyor. Bu aşırı sıcaklara rağmen dinin temeli olan namaz için camilere koşuluyor. Maalesef birileri de sinsice bu namaz ibadetini boşa çıkartmak için uğraşıyor. Nasıl mı? Dinde yeri olmayan; taburede, sandalyede, sırada namaz kıldırarak... Çok şükür birçok meslektaşımız bu oyunun farkında. Tepkilerini de çok güzel bir şekilde yerine getiriyorlar:

“Camilerimizde öyle görüntüler yayılıyor ki, dışarıdan bakanlar, cemaatin bir bölümünün harp gazisi, ya da ortopedik sorunlar başta olmak üzere çeşitli dertlerden muzdarip hastalıklı kişiden oluştuğunu sanabilir.

Tatil vesilesi ile muhtelif yerlerde seyahat halinde iken, birçok camide daha önce bu kadarına rastlamadığım bir görüntü ile karşılaştım. Bartın’ın 3 bin nüfuslu bir beldesinde, en fazla 200 kişinin namaz kılabildiği bir camide tabureye oturarak namaz kılan en az 30 kişilik bir grubu fotoğraflama imkânı buldum. Bu kadar az sayıda cemaatin arasında bu kadar çok tabureli insanın bulunması ne derece normal bilemiyorum. Harpten çıkmış bir ülkenin gazileri ile dolu bir cami gibi his oluşuyor insanın içinde.

Yine Zonguldak Ulucami’de, sağlı sollu 20’şerli oturma grubu halinde 40 kişilik oturma düzeni gördüm. Biz namaza yetişemeyip kendimiz kıldığımız için, sordum, bu oturaklar namaz sırasında yetmiyor bile dediler. Aynı gün ikindi namazının son rekatına yetişebildiğimiz Zonguldak İHL önündeki camide 7 kişi hocanın arkasında saf tutmuş namaz kılarken, 5 kişinin en arkada kendileri için ayrılmış uzun bankta oturarak namaz kıldıklarına şahit oldum. (Prof. Dr. Osman Özsoy)

OYUNA MI GELİYORUZ

“Son birkaç senedir; yürüye yürüye câmiye gelebilen, câmi ve apartmanlarda merdivenleri çıkabilen, pikniğe gidip bağdaş kurup oturabilen, evinde bir bacağını altına alıp koltukta ve sandalyede oturabilen nice kimseler câmide namazlarını sandalyede kılıyorlar.

Onları gören bazıları da “Demek ki böyle de olabiliyormuş. Benim ağrım-sızım var” diyerek bir sandalye ediniveriyor. Bazı câmilerde namaz kılmak için sâbit oturma yerleri bile yapılıyor. Hatta bazı yerlerde sıralar konulmaya başlanmış.

Câmilerde sandalye ve sandalyeyle namaz kılanlar niye habire çoğalıyor? Sebebi sandalye hastalığı(!)nın çoğalması mıdır, yoksa câmi cemaati olarak bir oyuna mı geliyoruz?

İnsanın hareketine engel olan romatizma, bel ağrısı, baş dönmesi gibi hastalıklar yeni değil eskiden beri var. Sandalye de eskiden beri var. Ama sandalyede namaz eskiden beri yok; yeni bir şey...

Bir arkadaşım geçen ay Lübnan’a gidip geldi. Diyor ki: “Bir câmiye girdim, cemaatin üçte biri namazını sandalyede kılıyor.”

Türkiye buna doğru mu gidiyor veya götürülüyor? Oyuna mı geliyoruz? Ve bu neyin nesi?..

Hangi hasta olursa olsun, hepsinin cevabı fıkıhta yerini aldığı halde, 1400 seneden sonra, (eski köye yeni âdet, kadîm fıkha nevzuhur bir madde eklercesine) namazı sandalyeye bağlamanın ve câmileri sandalyeyle doldurarak mâbedlerimizin kiliseye benzemesine bîgâne kalmanın mazereti olabilir mi? (Ali Eren)


KİLİSE ÖZENTİSİ

“1400 yıllık İslam tarihinde görülmemiş bir hadise ile karşı karşıyayız. Konu şudur: Camilerin arka tarafına haddinden fazla sandalyeler konulmuştur ve yaşlı kimselerin bir kısmının sandalyede oturarak namaz kılması istenmektedir. Bu sandalye işi kendi kendine oluşmamıştır. Bazı imamlara baskı yapılmış, sandalye sayısını çoğaltmaları istenmiştir. Ne lüzumu var efendim diyenler, üstü kapalı bir şekilde tehdit edilmiştir.

Birileri, bir zihniyet camilerimizi kiliselere benzetmek istiyor! Ehl-i Kitab da cennetliktir diyenler camilerimize karışmasınlar. Fıkıh kitaplarımızda, camilere sandalye konulmaz diye bir hüküm yoktur diyen çok bilmişlere kanmayınız.

Dinî kültürü, ilmihal ve fıkıh bilgisi yetersiz olan kimselerin sandalyede namaz kılmalarını teşvik etmek bir zulümdür, bir aldatmacadır. Sinsi metotlarla camileri kiliselere benzetmek isteyenlere teessüf ediyorum. (Mehmet Şevket Eygi)

Acaba Diyanet bu garabete ne diyor? Dahlim yok diyerek bu işten sıyrılamaz; camilerimizi bu çirkin görünümden kurtarmak için dahli kaçınılmazdır!

Mehmet Oruç
Başlık: Ynt: Taburelerin, sandalyelerin, sıraların işgalindeki camilerimiz!
Gönderen: tevhid41 - 17 Ağustos 2010, 20:51:12
hz Allah elbette  izin vermez ama sonumuz akibetimiz iyi olmasa gerek cahillik yüzünden herkesi aldatip istedikleri gibi oyuna getiriyorlar!!!mevla yardimcimiz olsun!
Başlık: Ynt: Taburelerin, sandalyelerin, sıraların işgalindeki camilerimiz!
Gönderen: gülçiçek - 18 Ağustos 2010, 14:00:14
hz Allah elbette  izin vermez ama sonumuz akibetimiz iyi olmasa gerek cahillik yüzünden herkesi aldatip istedikleri gibi oyuna getiriyorlar!!!mevla yardimcimiz olsun!

amin
Başlık: Hastalar nasıl namaz kılacak?
Gönderen: İsra - 18 Ağustos 2010, 22:14:27
(http://www.turkiyegazetesi.com/images/PDF/haber/182.jpg)
Oturup kalkabilen hastanın namaz kılış şekli...

Dün bahsettik... Dinde güçlük yok, kolaylık var bahanesiyle, camiler taburelerle, sandalyelerle, sıralarla doldurulmaya başlandı.
Evet, dinde güçlük yok, kolaylık var fakat bu, herkes kendine güç gelen ibadetleri yapmasın veya ibadetlerin şartlarını istediği gibi değiştirsin, demek değildir. Dinimizin izin verdiği, sınırlarını çizdiği ruhsatlardan istifade edebilir, demektir.

Hasta olan kimse için bu ruhsat fıkıh kitaplarında şöyle bildirilmiştir:

Ayakta duramayan veya zarar gören, başı dönen kimse, farzları da, secde ettiği yerde oturarak kılar. Rüku için eğilir. Secde için, başını yere koyar. Duvara, değneğe, insana dayanarak, biraz ayakta durabilenin, ayakta tekbir alması ve o kadarcık ayakta okuması farzdır. Alnında ve burnunda birlikte özür olup başını yere koyamayan, ayakta durabilse bile, yere oturarak ima ile kılar. Yani rüku için biraz eğilir. Secde için, rükudan daha çok eğilir.

RESULULLAHIN TARİFİ

Resulullah Efendimiz bir hastayı ziyaret etti. Bunun, eli ile yastık kaldırıp, üzerine secde ettiğini görünce, yastığı aldı. Hasta, odun kaldırarak bunun üstüne secde etti. Odunu da aldı ve “Gücün yeterse, yere secde et! Yere eğilemezsen, yüzüne bir şey kaldırıp, bunun üzerine secde etme! İma ederek kıl ve secdede, rükudan daha çok eğil!” buyurdu.

Bir uzvundaki hastalıktan dolayı uygun oturamayan kimse, istediği gibi oturur. Oturabilmek için, ayaklarını kıbleye karşı uzatabilir. Bir yerini yastığa veya başka şeye dayar. Yüksek bir şeyin üstüne oturup ima ile kılması caiz değildir.

Sandalyede oturarak namaz kılınamaz. Böyle kılanın namazı kabul olmaz. Çünkü, sandalyede oturmak için zaruret yoktur. Sandalyede oturabilen kimse, yerde de oturabilir ve yerde oturabilenin yere oturup kılması lazımdır. Namazdan sonra, yerden ayağa kalkamayan, sandalyeden ise kolay kalkan hastayı yerden bir kimse kaldırır. Yahut, kıbleye karşı olan bir karyolada, ayaklarını sarkıtmadan oturarak kılar. Namazdan sonra, ayaklarını yatağın bir yanına sarkıtıp, sandalyeden kalkar gibi kalkar.

Bir şeye dayanarak veya bir kimsenin tutması ile de, yerde oturamayan hasta, sırtüstü yatarak kılar. Ayaklarını kıbleye uzatır. Başı altına yastık koyar. Yüzü kıbleye karşı olur. Veya kıbleye karşı sağ veya sol yanı üzerine yatar. Rüku ve secdeleri, başı ile ima eder. Böyle de ima edemeyen aklı başında bir hasta, bir günden çok namazını kılamazsa, hiçbirini kaza etmez.

Hastanın yatakta veya sandalyede, ayaklarını sarkıtarak oturup, ima ile kılması caiz değildir. Hasta, yerde veya uzunluğu kıble istikametinde olan bir çekyat üstünde, kıbleye karşı oturarak kılar. Yere oturunca kalkamazsa, sandalye, koltuk veya yatak üzerine oturur, ayaklarını bir sehpanın üstüne koyarak ima ile kılar. Felçli olup sandalyesinden inip binemeyen de, mümkünse ayaklarını sehpaya koyar veya koydurur. Buna da imkân yoksa, tekerlekli sandalye mahkumu olan zaruretten dolayı kendi sandalyesinde, engellilere mahsus tekerlekli sandalyede kılması caiz olur.

NAMAZIN BOŞA GİTMEMESİ İÇİN

Hadis-i şerifte, “Namaz dinin direğidir” buyurulmuştur. Namaz şartlarına uygun olarak kılınmazsa din yıkılmış olur. Kur’an-ı kerimde de, birçok yerde, namazın dosdoğru kılınması emredilmektedir.

Mesela, Ra’d sûresinin 22. âyetinde meâlen: “Onlar, şu kimselerdir ki, Rablerinin rızasını kazanmak için sabrederler. Namazlarını dosdoğru kılarlar. Kendilerine verdiğimiz rızktan gizli ve âşikâr infâk eder, verirler. Kendilerine kötülük yapanlara, iyilik ederler. O müminler için (amellerine karşılık) âhiret saadeti ve rahat vardır” buyurulmuştur.

Lokman suresi 17. ayetinde de “Namazı dosdoğru kıl. İyiliği emret. Kötülükten alıkoy. Başına gelen musibetlere karşı sabırlı ol. Çünkü bunlar kesin olarak emredilmiş işlerdendir” buyurulmuştur.

Peygamberimiz, bir kimsenin namaz kılarken şartlarını yerine getirmediğini; rükü’unu ve secdelerini tamam yapmadığını görüp, “Sen namazlarını böyle kıldığın için, Muhammed’in dîninden başka bir dinde olarak ölmekten korkmuyor musun?” buyurdu.

Namazımızın geçerli olması için boşa gitmemesi için reformcuların sözleri ile değil, fıkıh âlimlerinin, ilmihal kitaplarının bildirdikleri ile amel etmek zorundayız!

(http://www.turkiyegazetesi.com/images/PDF/haber/181.jpg)
Oturup kalkamayan hastanın namaz kılış şekli...

Mehmet Oruç
Başlık: Ynt: Taburelerin, sandalyelerin, sıraların işgalindeki camilerimiz!
Gönderen: yolcu 27 - 19 Ağustos 2010, 01:00:03
yaş geçip iş bittikten sonra kılnan namaz ancak bu kadar olur Allah daha beterinden saklasın
Başlık: Ynt: Taburelerin, sandalyelerin, sıraların işgalindeki camilerimiz!
Gönderen: gülçiçek - 22 Ağustos 2010, 14:29:47
yaş geçip iş bittikten sonra kılnan namaz ancak bu kadar olur Allah daha beterinden saklasın
amin
Başlık: Ynt: Taburelerin, sandalyelerin, sıraların işgalindeki camilerimiz!
Gönderen: aydeniz - 22 Ağustos 2010, 22:47:37
teşekkürler isra,ayrıntılı anlatılması iyi oldu,bir çok kişiye bu konuyu yollayacağım.
Başlık: Ynt: Taburelerin, sandalyelerin, sıraların işgalindeki camilerimiz!
Gönderen: selcuklu - 23 Ağustos 2010, 00:10:31
Böylede kilamayan insan sag  tarafina biraz yatsin öyle kilsin
Başlık: Ynt: Taburelerin, sandalyelerin, sıraların işgalindeki camilerimiz!
Gönderen: osmanlı - 24 Ağustos 2010, 16:20:59
Teşekkürler arkadaşlar. Bu mevzu yu bu ara hep güncel tutup eşe dosta anlatmak lazımdır.
Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: cennet_nuru - 29 Eylül 2010, 00:55:53
Allah razı olsun ...
Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: BT 857 - 05 Ekim 2010, 01:37:39
bu yazilardan ben sandalyede kesinlikle namaz caiz deyil diye anliyorum...fakat yukaridaki 2.resimde yine sandalyede oturulmus.altinada oturup kalkamayanin namaz sekli yazilmis.   anlayamadim lütfen izah edermisiniz
Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: eginli - 05 Ekim 2010, 09:46:00
bu yazilardan ben sandalyede kesinlikle namaz caiz deyil diye anliyorum...fakat yukaridaki 2.resimde yine sandalyede oturulmus.altinada oturup kalkamayanin namaz sekli yazilmis.   anlayamadim lütfen izah edermisiniz

eger kisi yerde oturarak namaz kilabiliyorsa, sandalyeden kacinmasi gerek, yok eger yerde rahatsiz oluyorsa ki ben böylelerini taniyorum bel agrisi olan ya sandalyede oturuyor yada yatiyor.. bu durumda o kisiye madem yerde oturamiyorsun sandalye yerine yatarak namazini kil demek de uygun olmasa gerek...
Başlık: Camilerdeki bid'atler
Gönderen: 33.yıldız - 17 Ekim 2010, 22:13:08
Son yıllarda camilerin arka taraflarına sandalya, tabure, hattâ sıra doldurulması işi planlı, programlı, kasıtlı, müteammiden yapılan bir şeydir.

Bir zihniyet, Yahudi ve Hıristiyanlara "Bakın ne güzel Diyalog yapıyoruz, camilerimizi sizin sinagog ve kiliselerinize benzetiyoruz..." der gibidir.

Böyle şeyler durup dururken tesadüfen olmaz...

Müftünün biri imama "Caminin arka tarafına sandalyeler koy" emrini vermiş. İmam, efendim zaten var demiş. Müftü daha fazla sandalye konulacak demiş. İmam lüzumu yok ki deyince "Sen karışma, verilen emri yap" cevabını almış...

Türkiye camilerinin arka taraflarına gerekenden, lüzumundan fazla sandalye konulması işi son derece vahim bir bid'attir. Böyle giderse birileri mihraba piyano veya org konulmasını da isteyebilir. Bu dediğime kimse şaşmasın, M. KemalPaşa zamanında bir rapor hazırlanmış, camilere sıra, mihraba çalgı aleti konulmasını teklif edilmişti. Bu konuyu bilenler biliyor, bilmeyenler bendenizden öğrensin.

Camilerdeki hoparlörler de bid'attir. Küçük bir cami, imam mihraba geçiyor, ardında sekiz kişi cemaat olmuş, imamın önünde sabit bir mikrofon, bir de yakasına mandallanmış seyyar bir mikrofon var. Küçük bir ibadet yerinde sekiz kişilik cemaate namaz kıldırmak için iki mikrofona ne lüzum var?

Aşağıda sayacağım şeylerle mukaddes dinimiz arasında hiçbir bağ yoktur.

Bir: Cami ve minarelerdeki hoparlörler.

İki: Cami kaloriferleri.

Üç: Cami klimaları.

Dört: Camilerdeki elektrikli alttan ısıtma tesisatı. (Kanser yapıyor).

Beş: Cami personeli için yaptırılan meşrutalar.

Altı: Yoldan gelip geçenlerin kullandığı ve para verdiği cami tuvaletleri.

Yedi: Bu tuvaletler için cami kapılarına, cami avlularına konulan iğrenç ve çirkin (Türkçe İngilizce) tuvalet reklâmları.

Türkiye'de benim özlediğim hak bir düzen kurulursa ilk işim gerekçeli bir dilekçe ile bunların kaldırılması için ilgili makamlara müracaat etmek olacaktır.

En başta hoparlörlerin kaldırılmasını isteyeceğim.

Zaruret varsa, mutlaka gerekiyorsa akustik uzmanlarının kurması ve denetlemesi şartıyla olabilir.

Osmanlı imparatorluğu Viyana'yı kuşatırken, Akdeniz bir Türk gölü iken, Devlet-i Aliye-i Osmaniye üç kıt'ada adaletle hükm ederken camilerde, minarelerde hoparlör mü vardı?

Puta tapan Mecusîler bile tapınaklarının bahçesine umumî helâlar yapıp, "WC men women one dollar" diye yazan iğrenç, öğürtücü, rezil, utanç verici levhalar koymuyor!..

Birkaç sene önce yatsı namazı kılmak için büyük camilerden birine gitmiştim. Bir buçuk saf cemaat var. İmam efendi farz kıraatine başladı. Tam tepemde bir ses kolonu var. Sonuna kadar açılmış. 120 desibel. Huzur ve huşu içinde dinlemem gereken Kur'ân kıraati mahv ve perişan oldu. Böyle bir ölçüsüzlük namaza, Kur'âna, Müslümanlara hakaret ve eziyet değil midir?

Geçenlerde yazdım, büyük camilerden birine yakın küçük, fakat lüks bir otelde kalan bir turist sabah ezanı okunmaya başlayınca yatağından yere düşmüş. Ezan öylesine yüksek bir sesle okunuyormuş...Bunu bana otel sahibi dostum anlattı.

Yüksek hoparlör hem ezanı, hem de Kur'ân kıraatini bozar.

Sesi müsait olmayanların hoparlörü sonuna kadar açarak haykıra haykıra avaz avaz ezan okumaları çok yanlış bir iştir. Madem ki sesin yok, hoparlörsüz oku, kısa oku.

Zavallı Müslümanlar!.. Daha şu hoparlör meselesini bile halledememişler.

Hiçbir görevlinin veya amatörün nefretî makamından ezan okumaya hakkı yoktur.

Ezan güzel okunacaktır.

Ezanı güzel okuyanlara, ruhanî bir şekilde okuyanlara teşekkür ediyorum.

Hoparlörleri sonuna kadar açarak ciyak ciyak okuyanlara teessüfler ediyorum.

Mehmet Şevket Eygi
Başlık: Sandalye Bidati Örnekleri
Gönderen: Fatihan - 21 Kasım 2010, 00:22:05
(http://www.haberkalem.com/upload/resimler/galeri/taburelinamaz4.jpg)

(http://www.haberkalem.com/upload/resimler/galeri/taburelinamaz1.jpg)

(http://www.haberkalem.com/upload/resimler/galeri/taburelinamaz3.jpg)
Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: Tuğra - 27 Kasım 2010, 13:40:23
Teşekkür ederiz
Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: muallim - 28 Kasım 2010, 00:16:24
uzun bir aradan sonra belki de ilk girişim siteye...ve bu haber inanın cok dikkatimi çekti özellikle fotoğraflarla desteklenmiş olması da haber acısından ayrı bir vehamet.islamda sandalye ile namaz olayı var mı yok mu tartısmasına girmeyeceğim ama inanın bu artık çirkin bir hal aldı. cemaatle namaa duruyorsunuz yanınızda bir sandalye.ne cirkin bir durum. Allah namazı emrediyor cemaati de ehem görüyor fakat biz insanlar onu çirkinleştirmek için caba sarfediyoruz.olması gereken oturarak kılmak.dizlerin üstünde kılmak daha olmadı ayakları uzatıp yerde kılmak.sandalyede neymiş.

anlamak istiyorum bu sandalye ile kılanların ne tur hastalıgı var.oturma guclugu cekseler sandalayede oturmak daha buyuk eziyet değil mi?denge bozuklugu olsa bir tabureden dusme tehlikesi bu durmda daha fazla olmaz mı? bu insanlar secde gibi güzel bir manadan neden kacıyorlar?biri bu sorunun cevabını vermeli?
Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: selcuklu - 28 Kasım 2010, 00:35:29
Alah razi olsun hocam hosgeldiniz
Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: İsra - 28 Kasım 2010, 05:27:48
camide sandalyelerde namaz kılınıyor derken birkaç kişi sanıyorum meğer ne çok fazlaymış ş5)) gerçektende iyice abartmışlar. 
Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: 33.yıldız - 05 Aralık 2010, 21:00:13
SübhanAllah! resimlere bakılırsa yakında amfi tiyatro kurarlar camilerin içinde. e56))
Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: hilli - 07 Aralık 2010, 01:15:53
Okudugum bazi kitaplardan da yola cikarak sunlari söylemek istiyorum
Birileri dini kolaylastirarak ve sevdirerek (!) bizi sogutup uzaklastirmak istiyorlar.
Allah zaten gerekli kolayliklari yapmis, gerektigi zaman oturarak, yatarak hatta sadece gözle kilma gibi
neden kildigimiz namazlari husu icinde zevk alarak degilde mecburiyetten üzerimizde bir yükmüste kilalim kurtulalim seklinde kiliyoruz
Allah yardimcimiz olsun
Bu konuya parmak basan kardesimizden Allah razi olsun
Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: mazlum - 07 Aralık 2010, 10:08:58
Bu zatlar  Camiye Yürüyerek gelmiyorlar galiba ???
Başlık: Diyanet'ten 'sandalyede namaz' kararı
Gönderen: helps - 14 Aralık 2010, 21:34:07
Din İşleri Yüksek Kurulu kararında, namaz kılmak amacıyla camilerde sıralar halinde sabit oturakların yapılmasının cami doku ve kültürüyle bağdaşmadığı belirtilerek, ''hastalık ve özürlülük gibi herhangi bir rahatsızlığı bulunan kimselerin, zorunlu olmadıkça namazlarını sandalyede değil yere oturarak kılmalarının uygun olduğu'' ifade edildi.

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, 1 Aralık Çarşamba günü yaptığı toplantıda ''sandalyede namaz'' konusu gündeme alındı.

Toplantı sonunda alınan kurul kararında, namazın kulun Allah'a en çok yakınlık kazandığı bir ibadet olduğu, Hz. Muhammed'in bu ibadeti ''en hayırlı amel'' olarak tanımlayarak, kıyamet gününde hesabı sorulacak ilk amelin namaz olacağını bildirdiği belirtildi.

Bu sebeple namazın terk edilmesine izin verilmediği, imayla da olsa mutlaka kılınması istendiği vurgulanan kararda, Hz. Peygamber'in ''Kim namazı kasten terk ederse Allah'ın himayesi ondan uzak olur'' hadisine yer verildi.

Namazın rükülerinin neler olduğunun Kur'an ve sünnette belirtildiği ve nasıl uygulanacağının da bizzat Hz. Peygamber tarafından sözlü ve pratik olarak ortaya konulduğuna değinilen kararda, rükünlerden herhangi birinin mazeretsiz terk edilmesi halinde namazın sahih olmayacağına işaret edildi.

Ancak dinde sorumlulukların kulun gücüne göre belirlendiği, gücü aşan durumlar için kolaylaştırma ilkesi getirildiğine dikkati çekilen kararda, namazın rükünlerinden herhangi birini yerine getirmeye engel olan rahatsızlıkların kolaylaştırma sebebi sayıldığı vurgulandı.

Kararda şu ifadelere yer verildi:

''Buna göre, namazı normal şekliyle ayakta kılmaya gücü yetmeyen kimse için asıl olan namazını oturarak kılmaktır. Böyle bir kişi namazını kendi durumuna göre diz çökerek veya bağdaş kurarak yahut ayaklarını yana ya da kıbleye doğru uzatarak kılar. Nitekim Hz. Peygamber-sallAllahu aleyhi vesellem- nasıl namaz kılacağını soran hasta bir sahabeye 'Namazını ayakta kıl. Eğer gücün yetmezse oturarak, buna da gücün yetmezse yan üzere kıl' buyurmuştur. Ayakta durabilen ve yere oturabildiği halde secde edemeyen kimse namaza ayakta başlar, rükudan sonra yere oturarak secdeleri imayla yapar. Ayakta durabildiği halde oturduktan sonra ayağa kalkamayan kişi namaza ayakta başlar, secdeden sonra namazını oturarak tamamlar. Ayakta durmaya ve rüku yapmaya gücü yettiği halde yere oturamayan kimse namaza ayakta başlar rükudan sonra secdeyi tabure ve benzeri bir şey üzerine oturarak imayla eda eder. Ayakta durmaya gücü yetmeyen, yere de oturamayan kimse namazı tabure, sandalye ve benzeri bir şey üzerine oturarak rüku ve secdeleri imayla yerine getirir.

Kul, Rabb'ine ibadet ederken hem özde samimi olmalı hem de dinin belirlediği şekil şartlarını tam olarak yerine getirmeye özen göstermelidir. Özen ve hassasiyet eksikliğinden dolayı Rabb'ine karşı sorumlu olacağı bilincinde olmalıdır. Bu sebeple namazını tabure, sandalye ve benzeri şeyler üzerinde kılan müminin ileri sürdüğü mazeretleri kendisini vicdanen rahatlatacak boyutta olmalıdır. Namazı asli şekline uygun olarak kılmaya engel olmayacak hafif bedeni rahatsızlıklar bu konuda meşru mazeret olarak görülmemelidir. Öte yandan dini açıdan zorunlu ve meşru bir sebep bulunmadıkça camilerde sandalyede namaz kılmak, göze hoş gelmeyen bir görüntü ortaya çıkarmakta ve cemaat arasında tartışmalara sebep olmaktadır. Özellikle üzerinde namaz kılmak amacıyla camilerde sıralar halinde sabit oturakların yapılması, cami doku ve kültürüyle bağdaşmamaktadır. Bu sebeple hastalık ve özürlülük gibi herhangi bir rahatsızlığı bulunan kimselerin, zorunlu olmadıkça namazlarını sandalyede değil, yere oturarak kılmaları uygundur.''

AA
timeturk
Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: müjde_ci - 15 Aralık 2010, 13:24:58
gerçekten çok güzel bi konuyu ele almışsını Allah razı olsun.
resimleri görünce hayrete düştüm ve üzüldüm
Allah sonumuzu hayetsin
Başlık: Afyondan Bir Sandalye Bidati Örneği!
Gönderen: Fatihan - 22 Aralık 2010, 21:39:00
Afyonda bir alışveriş merkezinde (adını da verelim afium) çok güzel bir mescid yapmışlar.Mimarisi güzel ve estetik, son derece temiz abdest alma yerleri güzel filan.Gel gelelim içeri bir girdik ne görsek iyi hemen arka tarafa koltuk döşemişler aşağıda resimde görüldüğü gibi.


(http://lh3.ggpht.com/_NXN0KZ3IADs/TRJDrzopX7I/AAAAAAAAAjM/SaQJ9na2j94/s640/HPIM5467.JPG)
Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: mazlum - 22 Aralık 2010, 22:31:56
Yazık yazık başka birşey diyemiyorum .

Gezdim Haleb'i Şam'ı ,eyledim ilmi taleb ,
Meğer ilim gerideymiş , illa edep illa edep.
Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: müjde_ci - 23 Aralık 2010, 11:51:30
bari bunu yapmasaydılar
Yazık yazık başka birşey diyemiyorum .

Gezdim Haleb'i Şam'ı ,eyledim ilmi taleb ,
Meğer ilim gerideymiş , illa edep illa edep.
mevlam sonumuzu hayretsin
Başlık: Tarihi Camide Sandalye Bidati!
Gönderen: Fatihan - 31 Aralık 2010, 17:11:01
Yer: Kayseri Hunat Hatun Camii. Selçuklulardan kalma bu güzel camimizde bu kadar taburenin ne işi var dedirten bir kareler.
(http://lh5.ggpht.com/_NXN0KZ3IADs/TR3jZe86NVI/AAAAAAAAAjk/5Tz_v3cLyqM/s640/1.JPG)
(http://lh6.ggpht.com/_NXN0KZ3IADs/TR3jaX__kYI/AAAAAAAAAjo/uHmrMDnl6s4/s640/2.JPG)

Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: ihvan - 31 Aralık 2010, 17:56:33
asla öyle düşünmeyelim.....
Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: gurcu - 31 Aralık 2010, 22:27:48
bu konuya  sert griş yapmak hic bir şey kazandırmaz bu sadece insalarımızın ü şengec halleri ve bilinç sizliginden kaynaklanıyo aslında insan maruzatı oldugu zaman dırek sandelyede kılmaası gerekmedıgını bılmelı bıraz bu konu ıle ılgılı bılgı koyarsanız karamsarlıkdan cok feraha ererız ...,
Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: Fatihan - 31 Aralık 2010, 23:07:03
bu konuya  sert griş yapmak hic bir şey kazandırmaz bu sadece insalarımızın ü şengec halleri ve bilinç sizliginden kaynaklanıyo aslında insan maruzatı oldugu zaman dırek sandelyede kılmaası gerekmedıgını bılmelı bıraz bu konu ıle ılgılı bılgı koyarsanız karamsarlıkdan cok feraha ererız ...,


Bu başlık altında ve aşağıda verdiğim linklerde ilgili bilgiler mevcut kardeşim.Bu konunun sadece masumane üşengeçlik veya bilmemezlikten kaynakladığını söylemek zor.Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki İslamı, ehli sünnet müslümanlığını nasıl yontabiliriz, nasıl biraz daha karıştırabiliriz düşüncesiyle her gün yeni bir uygulama, yeni bir düşünce ortaya atılıyor.Müslüman uyanık olmalı.

http://www.sadakat.net/forum/islami_sorulariniz_ve_cevaplari/ynt_sandalyede_namaz-t50632.0.html

http://www.sadakat.net/forum/islami_sorulariniz_ve_cevaplari/ynt_sandalyede_namaz_kilmanin_hukmu_nedir-t42300.0.html
Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: asud - 07 Ocak 2011, 14:17:57
camileri sandalye ile doldurmak bana göre de saçma ama şu günlerde maalesef , namaz kılınsa da varsın sandalyede olsun , hiç kılmamaktan , camilerin boş kalmasından iyidir demek geliyor içimden , belki yanlış ama içimden geçenleri samimiyetle paylaşmak istedim.
Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: Fatihan - 07 Ocak 2011, 15:12:41
Namazin  kilinma sekli üc dür ya ayakda kilinir ya oturarak kilinir veya yatarak kilinir.

Ayakda durma imkani olan kisi ayakda durarak kilar isterse az bir mikdar olsabile namzin sonuna kadar ayakda durma imkani yoksa imkani oldugu kadar durar sonar oturarak devam ederruku ve secdeleri yapar.

Eger ayakda durma imkani yoksa oturarak kilar nasil kolayina gelirse öyle oturur ya diz üste veya bagdas kurarak veya ayaklarini uzatarak oturur,secde etme imkani varsa rükü ve secde eder yoksa ima ile kilar

Ayakta duramayan hasta, namazlarini oturarak kilar. Secde için yere egilemiyen,  îmâ ile kilar. Ima ise sadece basin hareketi ile olur Peygamber efendimiz bir hastanin yastik üzerine secde ettigini görünce yastigi aldi.

Hasta, odun üzerine secde edince onu da aldi. Sonra, (Gücün yeterse yere secde et! Yere egilemezsen, yüzüne birsey kaldirip, bunun üzerine secde etme! ^Imâ ile kil ve secdede, rükü'dan daha çok egil) buyurdu. Oturdugu hâlde yere secde edemiyen hasta, îmâ ile kilar. (Halebî)
Uygun oturamayan hasta istedigi gibi oturur. Sandalyeye oturup îmâ ile kilmasi câiz degildir ve kildigi namaz kabûl olmaz.

Çünkü, sandalyede oturabilen, yerde de oturabilir. 

Bir seye dayanarak veya bir kimsenin tutmasi ile de, yerde oturamayan hasta, sirt üstü yatarak kilar. Ayakta hiç duramayan hasta, oturarak namazlarini kilar. Rükü' için egilir, secde için basini yere koyar. Duvara, direge, insana veya herhangi bir seye dayanarak biraz ayakta durabilenin, ayakta tekbir almasi ve o kadarcik ayakta okumasi farzdir.

Alninda ve burnunda birlikte yara olan veya baska bir hastalik sebebiyle basini yere koyamiyan kimse, ayakta durabilse de ilk tekbîr dahil, oturup îmâ ile namazini kilar. Rükü' için biraz egilir, secde için, rükü'da egildiginden daha çok egilir.

Ayakta duramayan ve oturarak da kilamiyan hasta, sirt üstü yatip basi ile îmâ ederek kilar. Yüzü kibleye karsi olmasi için basi altina yastik konur. Yüzü kibleye karsi olur. Veya kibleye karsi sag veya sol yani üzerine yatar. Rükü' ve secdeleri, basi ile îmâ eder. (Hindiyye)

Dinimizin bu emirlerine ragmen birçok câmilerin giris yerlerine sandalyeler konmus. Birçok kimse, sandalyede namaz kiliyor. Sebebini sorunca da dini bir gerekçe gösteremiyorlar. (Dinimiz kolaylik dinidir. Dinde güçlük olmadigi için sandalyeye oturarak namaz kiliyoruz) diyorlar. Dinde güçlük yok demek, (Size güç gelen ibâdetleri yapmayin veya bu ibâdetleri istediginiz gibi degistirin) demek degildir.

Dinimizin izin verdigi ruhsatlardan istifâde edilir. Gerek peygamber efendimizin asrinda ve gerekse daha sonraki asirlarda, ya'ni 14 asirdir hiç kimse hastalanmadi mi? Peygamber efendimiz veya herhangi bir âlim, sandalyede namaz kilmaya izin verdi mi? Kendi kafasina göre, dini degistirenler büyük vebal altindadir

Nimetül islam
kuduri serif
ve diger fikih kitaplarimizda genisce izah yapilmistir


Asud kardeş, siz belki iyi niyetinizle yazmışsınız hiç kılmamaktansa sandalyede kılsın diye ama yukarıda alıntı olarak verdiğim kısımda Hocamız kaynaklı bir şekilde bu durumun fıkhi boyutunu izah etmiş.Şimdi fıkhi boyut bu şekilde iken içimzden geçenleri dillerdiğimiz zaman artık bunlar bir zaman sonra normalleşmeye başlar.Mesela hiç kılmamaktansa abdestsiz de kılabilir diyenler olabilir, hiç kılmamaktansa başı açık hanım da namaz kılabilir, cünüp olarak kılabilir vs vs bunun sonu gelmez.İşte bu nedenle fıkha müracaat etmemiz gerekiyor  ve fıhkin hükmünü yerine getirmemiz gerekiyor.
Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: ihvan - 07 Ocak 2011, 16:20:59
fatihan akşam (cuma akşamı.).5 tane sandelyeli vardi.içerisinde genç olanda vardi..demekkki.her yerde var .olmaya bir devlet cihanda.bir nefes sıhhat  gibi....camilerin coğunda  nlemler alınmış oturma yerleri yapılmış...bunşlarda düzelir zamanla..şahsen camiler kiliseye çevrilidi sözüne hiççççççç kaltılamıyorum.
Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: Tuğra - 07 Ocak 2011, 18:09:01
Bu konu çok fazla hafife alınıyor, dizleri rahatsız olup da, ayakta zor durduğu halde,hatta secdeden kalkarken iki eli ile destek almak zorunda olan insanların namazlarını ayakta kılmaya çalıştıklarını gördüm.

Kilise benzetmesi ağır olabilir ama bozmaya çalıştıkları da bir gerçek
Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: sayhan - 08 Ocak 2011, 17:00:43
Esselamu aleykum!Yaziniz icin tesekkurler!Gercekten bu konularada ummet-i Muhammed(S.A.V) olarak bize cok is dusuyor.
Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: yabangulu - 08 Ocak 2011, 20:51:01
AMELLER NIYETLERE GOREDIR
bilmeden yaptigimizdan sorumlu degiliz ama insAllah bundan sonra birbirimizi uyaralim
Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: gurcu - 10 Ocak 2011, 23:16:36
ehli sünnet vel cemaaat akidesinden ayrılmamak icin daha cok gayret edelım daha cok ılımle mesgul olalım ısAllah butur seyler ılım ve bilgiye çözülecek ...
Allah (c.c.) yardımcımız olsun ...gercek den acı bi durum
bunun nedeni olarak da ben genclerdekı yaslanınca namaz kılarım mantıgının artması dan dolayı oluyor yaslanınca ancak sandaalyede oturuluyor ......
Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: tanyurd - 24 Ocak 2011, 01:01:40
yazıyı  daha  öncede  bir yerde  okuma  fırsatı  bulmuştum..  bunca  yıldır  camilere  gidip  gelen  müslümanlar  olarak  hiç  bakamadığımız  bir  açıdan  bakılmış..   ve  düşünmeye  sevketmiş..

paylaşım için  Allah  razı  olsun..
Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: prof - 29 Ocak 2011, 02:40:59
sa Allah razı olsun. çok güzel ve faydalı bir paylaşım. lakin günümüzde artık anlatılan herşeyin ardından bir kaynak belirtiliyor. eğer aldığınız bir kaynak varsa belirtir misiniz... Allah razı olsun
Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: Fatihan - 29 Ocak 2011, 10:06:15
sa Allah razı olsun. çok güzel ve faydalı bir paylaşım. lakin günümüzde artık anlatılan herşeyin ardından bir kaynak belirtiliyor. eğer aldığınız bir kaynak varsa belirtir misiniz... Allah razı olsun

Aleyküm selam, hoşgeldiniz.

Her yazının altında kaynaklar var zaten.Fotoğraflarla da durum gösterilmiş.
Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: Al-Andalus - 21 Nisan 2011, 20:13:17
hadi yaşlılar neyse ordakilerin çoğu sapasağlam adam ...
Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: osmanlı - 19 Mayıs 2012, 12:20:21
O koltuklar çoğu uçakta veya otobüste bile yok. Adamın yatası geliyor. Yuh yani...
Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: yusufs - 19 Mayıs 2012, 15:08:12
Burada kabahatli kim? Diyanet işleri başkanlığının kurul kararları arasında bu konu ile ilgili fetvası mevcut.
Buna rağmen o sandalyeleri koyanları oradaki namaz kıldırma memurlarının uyarmaması, hatta ve hatta caminin arka bölümüne oturacak sıra yapılmasına göz yumulması işin vahametini göstermektedir. İster sert çıkın ister yumuşak. Camilerin bir an önce kilise görüntüsünden kurtulması şart.
Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: yusufs - 19 Mayıs 2012, 15:08:57
İşte karara ait link:

http://kurul.diyanet.gov.tr/sorusor/duyurular.aspx?haber=44#div44
Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: mazhar - 09 Eylül 2012, 10:38:14
Camilerde korkulan oluyor

Camilerde yaygınlaşmasından korkulan sandalye alışkanlığı bir aşama daha da ileriye gitti.
(http://www.habervaktim.com/resim/resim262461_2.jpg)

Camilerde giderek artan ve büyük tartışmalara neden olan "sandelye alışkanlığı"nın değiştirilmesi konusunda bir ilerleme sağlanamazken, Anadolu'nun farklı şehirlerinden gelen haberler işin daha ilerilere taşındığını ortaya koyuyor. Artık sandelyelerle de yetinmeyen bazı cami yöneticileri, camilere kiliselerdekinin neredeyse aynısı olan tahta sıralar ve setler koymuş durumda.

Din alimlerinin "Yerde oturma sorunu olmadıkça sandalyede namaz kılınmaz" şeklindeki fetvalarına rağmen halen bazı camilerde sandelye ya da tahtadan oturak ve sıra yapılması soru işaretlerine neden oldu.

KİLİSEYİ ANDIRAN GÖRÜNTÜ

Son olarak, İstanbul'un Pendik İlçesinde bulunan Veli Baba Camii'nde 2 Eylül Pazar günü çekilen aşağıdaki fotoğraf karesi akıllara kiliseleri getirdi. Caminin arka kısmına konan tahtadan sıra ve hemen önüne konan engel kiliselerdeki oturaklara birebir benziyor. Kiliseden tek farkı ise yerde halıların bulunması. Camideki görüntü, durumu üzüntüyle karşılayan Müslümanların "Camiler birgün kiliselere benzeyecek" korkusunu haklı çıkaracak cinsten.

DİYANET UYARMIŞTI

Ayrıca, Diyanet Din İşleri Yüksek Kurulu, hasta ve engellilerin dahi, namazlarını sandalyede değil, yere oturarak kılmalarının uygun olduğunu açıklaması da işe yaramadı.

"Namazı normal şekli ile ayakta kılmaya gücü yetmeyen kimse için asıl olan, namazını oturarak kılmaktır. Böyle bir kişi namazını kendi durumuna göre diz çökerek veya bağdaş kurarak yahut ayaklarını yana ya da kıbleye doğru uzatarak kılar. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.) nasıl namaz kılacağını soran hasta bir sahabeye 'Namazını ayakta kıl. Eğer gücün yetmezse oturarak, buna da gücün yetmezse yan üzere kıl' (Buhari, Taksiru'As-Salat, 19) buyurmuştur.

AYAKTA KILMA EN SON ÇARE

Ayakta durabilen ve yere oturabildiği halde secde edemeyen kimse namaza ayakta başlar, rükudan sonra yere oturarak secdeleri ima ile yapar. Ayakta durabildiği halde oturduktan sonra ayağa kalkamayan kişi namaza ayakta başlar, secdeden sonra namazını oturarak tamamlar. Ayakta durmaya ve rüku yapmaya gücü yettiği halde yere oturamayan kimse namaza ayakta başlar rükudan sonra secdeyi tabure ve benzeri bir şey üzerine oturarak ima ile eda eder. Ayakta durmaya gücü yetmeyen, yere de oturamayan kimse namazı tabure, sandalye ve benzeri bir şey üzerine oturarak rüku ve secdeleri ima ile yerine getirir. Namazını tabure, sandalye ve benzeri şeyler üzerinde kılan müminin ileri sürdüğü mazeretleri kendisini vicdanen rahatlatacak boyutta olmalıdır. Namazı asli şekline uygun olarak kılmaya engel olmayacak hafif bedeni rahatsızlıklar, bu konuda meşru mazeret olarak görülmemelidir. Özellikle üzerinde namaz kılmak amacı ile camilerde sıralar halinde sabit oturakların yapılması, cami doku ve kültürüyle bağdaşmamaktadır."

Dünya Bülteni.Haber Vaktim.com

Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: uzman. - 26 Eylül 2012, 01:03:28
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

يَا اَيُّهَا الَّذِينَ اٰمَنُوا ارْكَعُوا وَاسْجُدُوا وَاعْبُدُوا رَبَّكُمْ وَافْعَلُوا الْخَيْرَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ

و قال النبي صلي الله عليه وسلم : وَاعْلَمُوا أَنَّ خَيْرَ أَعْمَالِكُمُ الصَّلاَةُ


SANDALYEDE NAMAZ

Değerli Müminler!

Namaz, kulun Allah’a en çok yakınlık kazandığı ibadettir. Hz. Peygamber (s.a.v) bu ibadeti “en hayırlı amel” olarak tanımlamış[1], kıyamet gününde hesabı sorulacak ilk amelin namaz olacağını bildirmiştir.[2] Bu sebeple namazın terkedilmesi caiz görülmemiş, ima ile de olsa mutlaka kılınması emredilmiştir. Hz. Peygamber “Kim namazı kasten terkederse Allah’ın himayesi ondan uzak olur” buyurmuştur.[3]

Namazın erkânı Kur’an ve Sünnette belirtilmiş, Hz. Peygamber (s.a.v.) de “Namazlarınızı benden gördüğünüz gibi kılın”[4] buyurmuştur. Namazın rükünleri iftitah tekbiri, kıyam, kıraat, rüku, secde ve ka‘de-i âhiredir. Allah Teâlâ, “Ey iman edenler, rüku edin, secde edin, rabbinize kulluk edin ve hayır işleyin ki kurtuluşa eresiniz”[5] buyurarak namazın bazı rükünlerine işaret etmiştir. Rükünlerden herhangi birinin mazeretsiz olarak yapılmaması durumunda namaz sahih olmaz.

Ancak dinimizde sorumluluklar, kulun gücüne göre belirlenmiş[6] kuldan yapabileceği kadarı istenmiştir.[7] Buna göre namazı bilinen şekliyle ayakta kılamayan kimse oturarak da kılabilir. Böyle bir kişi kendi durumuna göre diz çökerek veya bağdaş kurarak yahut ayaklarını yana ya da kıbleye doğru uzatarak namazını kılar. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), nasıl namaz kılacağını soran hasta bir sahabeye, “Namazını ayakta kıl. Eğer gücün yetmezse oturarak, buna da gücün yetmezse yan üzere kıl” buyurmuştur.[8]

Muhterem Müminler!

Ayakta durabilen ve yere oturabildiği halde secde edemeyen kimse namaza ayakta başlar, rükûdan sonra yere oturarak secdeleri ima ile yapar.

Ayakta durabildiği halde oturduktan sonra ayağa kalkamayan kişi namaza ayakta başlar, secdeden sonra namazını oturarak tamamlar.

Ayakta durabildiği ve rükû yapabildiği halde yere oturamayan kimse namaza ayakta başlar, rükûdan sonra tabure ve benzeri bir şey üzerine oturarak secdeyi ima ile eda eder.

Ayakta durmaya gücü yetmeyen, yere de oturamayan kimse ise namazı tabure benzeri bir şey üzerine oturarak rükû ve secdeleri ima ile yerine getirir.

Değerli Kardeşlerim!

Dinimiz bizden, namaz kılarken hem ihlâslı ve samimi olmamızı hem de namazın şekil şartlarına riayet etmemizi istemiştir. Namaz kılan kişi, gücü yettiği halde gerekli itinayı göstermediği takdirde Rabbine karşı sorumlu olacağını bilmelidir. Bu sebeple namazını tabure ve benzeri şeyler üzerinde kılanlar ileri sürdükleri mazeretleri, bizzat kendileri dürüstçe değerlendirmelidirler.

Namazı aslî şekline uygun olarak kılmaya engel teşkil etmeyen hafif bedeni rahatsızlıklar, bu konuda mazeret olarak ileri sürülmemelidir. Bu itibarla dinî açıdan zorunlu bir sebep bulunmadıkça sandalyede namaz kılmak, meşru görülmemiştir. Özellikle üzerinde namaz kılmak amacıyla camilere sıralar halinde oturakların konulması, cami dokusu ve kültürüyle bağdaşmamaktadır. Bu sebeple hastalık ve sakatlık gibi herhangi bir mazereti bulunanların, zorunlu olmadıkça namazlarını sandalyede değil, yere oturarak kılmaları gerekir.

Cenâb-ı Hak her türlü ibadetleri rızasına uygun şekilde yerine getirmeyi cümlemize nasip etsin.

Din İşleri Yüksek Kurulu’nun 01.12.2010 tarihli kararından alınmıştır.
[1] İbn Mâce, “Taharet”, 4.

[2] Tirmizî, “Salât”, 188.

[3] Ahmed b. Hanbel, Müsned, VI, 421.

[4] Buhârî, “Ezân”, 18.

[5] Hac, 22/77.

[6] Bakara, 2/286.

[7] Bakara, 2/185.

[8] Buhârî, “Taksîrü’s-salât”, 18.
Başlık: Ynt: Camiler kiliseye mi dönüşüyor!
Gönderen: Fatihan - 20 Şubat 2013, 11:29:34
Sandalyede Namaz”ın arkasındaki plan ne? (http://www.sadakat.net/forum/ali_eren_beyin_kaleminden/sandalyede_namaz%E2%80%9Din_arkasindaki_plan_ne-t62175.0.html)

Câmilerde sandalye dinde reformun neresinde? (http://www.sadakat.net/forum/ali_eren_beyin_kaleminden/camilerde_sandalye_dinde_reformun_neresinde-t62176.0.html)