Sadakat islami Forum
EĞİTİM, AİLE, KÜLTÜR-SANAT, SAĞLIK => SAĞLIKLI YAŞAM => DİYET VE SPOR => Konuyu başlatan: Tuğra - 28 Nisan 2010, 12:07:23
-
Zayıflayamayan kişilerin çoğu, doktorların bir türlü bulamadıkları bir hastalıkları olduğundan emindirler ve her bahar bu gizli hastalığı bulmak amacı ile laboratuarlara lüzumsuz yere dünyanın parasını öderler.
Dikkat!...Gittiğiniz diyetisyen sizin bu korkunuzu tetikleyip daha sonra elinize uzun bir tahlil listesi vererek, “Biz falanca laboratuara güveniyoruz, tahlillerinizi orda yaptırınız” diyorsa arkanıza bile bakmadan oradan kaçın..
“Peki doktor gerçekten kilo almamıza neden olan bir hastalığım olamaz mı?” diye sorarsanız, var.. Tiroit bezinizin az çalışması metabolizmanızı yavaşlatabilir. Hipotiroidi dediğimiz bu rahatsızlıkta kilo almanın yanında, ciltte kuruma, göz kapaklarında şişme, aşırı halsizlik ve yorgunluk gibi şikayetler de vardır. Nabız sayısı düşmüş, terleme azalmıştır..
Şikayetlerinizi doktorunuza anlatmanız ve muayene sonrası yapılacak basit bir tetkikle tanı kolayca konabilir ve tedavisi de son derece basittir. Bir doktora başvurma imkanı olmayanlar tiroit bezi hastalığının kilo almalarından sorumlu olup olmadığını öğrenmek için bir kağıdın üzerine “TSH tetkiki” diye yazıp en yakın laboratuara kan verebilirler.
Sonucunuzun limitlerin dışında olduğunu görürseniz doğru doktorunuza gidin, tiroit bezinizin neden çalışmadığını bulup ona göre tedavinizi düzenleyecektir...
Zayıflama ve ideal kiloda kalmak için önerilerim..
1“Az ve ölçülü yemek”, çoğu insanın yaptığı gibi, belirli bir dönem için uygulayıp sonra vazgeçeceğimiz bir alışkanlık değildir. Sağlıklı olmak ve sağlıklı kalmak istiyorsak hayatımız boyunca “Az ve ölçülü yemeye” daha doğru bir deyimle “sağlıklı beslenmeye” kendimizi alıştırmamız gerekir.
2.Zayıflarken yaptığınız diyeti, günlük hayatta her zaman sofranızda olan yiyeceklerle yapmanızı öneririm. “Atkins diyeti”, “protein diyeti”, “kabak diyeti”, “su diyeti” gibi olağan yemek çeşitleri dışında yapılan zorlama, kısa süreli diyetlerle kilo verirseniz, sonunda tilki hesabı dönüp dolaşıp annenizin mutfağına geleceğinizden, uzun vadede başarılı olamazsınız..
3.Her insanın zihninde kendi kilosuyla ilgili üç rakam olduğuna inanıyorum; kendi rakamlarınızı cesurca aşağıya yazın....
I.seviye - İdeal kilo:Kişinin ideal, olmak istediği, hayalindeki kilo:..................
(Basitçe; erkekseniz santimetre olarak boyunuzun son iki rakamı, bayansanız bu rakamın beş-on eksiği..)
II. seviye – Çatışma kilosu: Devamlı çatışma içinde olduğunuz, kendini beğenmediğiniz, buna rağmen bir şekilde zorla razı olduğunuz kilo:.............
İdeal kilonuzda değilseniz şu an olduğunuz kiloyu buraya yazabilirsiniz. Kişiler bu seviyede, istemedikleri bir kilo da olmalarına rağmen bir şekilde kilolarıyla çatışmayı minimuma indirmişlerdir, şuur altında “Balık eti de bana yakışıyor mu ne?..”, “Zayıflayınca yüzüm çökmüş gözüküyor..”, “Çok zayıflayınca sinirlerim bozuluyor..” veya “Daha fazla veremiyorum..” gibi kilosunu mazur gösteren savunma mekanizmaları kurmuşlardır..
III. seviye – Alarm kilosu: Asla olmak istemediğiniz kilo:.....
Asla dayanamayacağınız, kendinizi hiçbir zaman görmek istemeyeceğiniz kiloyu da buraya yazın....
Çoğu şişman kişi hayatını Çatışma kilosu ile Alarm kilosu (II. seviye ile III.seviye) arasında gidip gelerek geçirir. II. Seviyedeki kişiler genellikle kilolarından yana mutsuz olup her zaman I. Seviyedeki ideal kilolarına düşme hayali içindedirler, günlük yaşamlarındaki stresin etkisi ve bahsettiğim savunma mekanizmalarının da yardımı ile zaman zaman Alarm seviyesine kadar kilo alırlar.
Bu seviye onlar için dayanılmaz bir kilodur ve hemen alarm zillerini çalarak I. seviyedeki ideal kilolarına kavuşmak üzere diyete başlarlarsa da çoğunlukla kısa sürede II. seviyedeki denge kilosuna gelip, kilolarıyla barışırlar
Zayıflamaya karar verdiğiniz anda önce ideal kilonuzdan asla taviz vermemek üzere beyninizi hazırlayın ve kendinizi bu yönde motive edin. II. seviyeye hiçbir zaman razı olmayın.. Aklınızdan çıkarmayın, her şeyin bir bedeli olduğu gibi “daha güzel, daha yakışıklı olmanın - daha uzun ve daha sıhhatli yaşamanın” da bir bedeli vardır.
Emin olun kitaplardaki, dergilerdeki, gazetelerdeki binlerce diyet arasında fazla bir fark yoktur, hepsi aynı evrensel doğruyu tekrar eder: “Daha az yiyeceksiniz, daha çok yakacaksınız...”.
Kendinizi iyi motive etmediğiniz ve I. Seviyedeki ideal kilonuza gelip kalma konusunda kararlı ve inatçı olmadığınız takdirde zayıflayamazsınız. Bence başarılı bir diyetisyen olabilmenin sırrı da burada gizlidir; iyi bir diyetisyen, sezdirmeden hastayı kolundan sıkıca tutar, sevgisini ve kişisel becerisini kullanarak onu I.seviyedeki ideal kilosuna inme konusunda motive eder...
Yoksa diyet listesindeki salatalığı bir hafta sonra yarım domatesle değiştirmenin hiçbir önemi ve büyüsü yoktur..
Dr.Murat.Net
-
Paylasim için tesekkürler.
-
en güzel ve kolay 2 öğün yemek hava karardıktan sonra bişey yememek ve bolca su tüketmek .hem devam edilebilen bialışkanlık hemde işe yarıyor
zayıflamak isteyen herkese kolay gelsin gf))
-
Saygi deger Tugra.
bir site buldum (yabanci dil) yedigin her seyi gösterdigi besin leri secerek yazabiliyorsun.
Ne kadar kalori aldigini gösteriyor. Bu sekilde kalori alimini dengelemek mümkün oluyor. Fakat türk mutfaginin yemeklerinin
hepsini yazmamislar. Acaba bunun gibi her yemegin bir tabak su kadar kalori yapar diye bir öneri bulunan baska bir site biliyormusunuz?
Bana çok faydasi oluyor.
Yardimci olursaniz sevinirim. Simdiden tesekkürler.
Saygi ve selamlar.
KALORİ DEĞERİ LİSTESİ
sebzeler(100gr) et ürünleri(100gr)
Ispanak 26 tavuk 215
domates 22 kuzu pirzola 263
mantar 28 ördek 404
kuru soğan 38 hindi 160
bezelye 84 dana eti 223
salatalık 15 biftek 156
patates(haşlanmış) 76
patates(kızarmış) 280 koyun eti(az yağlı) 247
patates cipsi 568 yağlı koyun eti 310
fasulye 32 az yağlı sığır eti 225
lahana 24 yağlı sığır eti 301
havuç 42
karnıbahar 27
yağlar(100gr)
kereviz 40 margarin 720
taze mısır 96 tereyağ 717
biber 22 sıvı yağ 884
pancar 43 iç yağı 758
turp 19
pırasa 52
kuru sebze(100gr)
marul 14 pirinç 363
maydanoz 44 mercimek 340
enginar 53 fasulye 340
patlıcan 25 nohut 360
şarküteri (100gr) şekerli gıdalar(100gr)
jambon 182 çikolata 528
yumurta(haşlanmış) 158 bal 315
yumurta(beyaz) 25 dondurma 193
yumurta(sarı) 185 üzüm pekmezi 293
salam 450 kakao 289
sosis 322 şeker 385
krema 240
sucuk 452
unlular(100gr)
pastırma 250 makarna 369
zeytin (siyah) 207 talaş böreği 360
zeytin(yeşil) 144 beyaz un 368
mısır unu 368 elmalı tart 276
kuruyemişler(100gr)
yer fıstığı 582 kepek 213
patlamış mısr 386 yufka 152
badem 598 beyaz ekmek 68
fındık 634 çavdar ekmeğii 55
kestane (haşlanmış) 131 çikolatali pasta 300
kestane(kavrulmuş) 245 biskuvi 418
şam fıstığı 594 pandispanya 280
ceviz 651
meyveler(100gr) süt ürünleri(100gr)
mandalina 46 yoğurt 62
üzüm 67 inek sütü 61
koyun sütü 108
üzüm 67 ayran 37
armut 61 beyaz peynir 235
ananas 52 kaşar peynir 404
elma 58 lor peyniri 85
kayısı 51 krem peynir 349
muz 85 tulum peyniri 257
kiraz 70 dil peyniri 290
vişne 58
şeftali 38 içecekler(100ml)
erik 75 kakao (süt&şeker) 91
portakal 79 kahve (sade) 0
limon 27 kolalı içecek 39
incir 80 şekersiz çay 0
çilek 37 ice tea 30
karpuz 26 portakal suyu 45
avokado 147 elma suyu 47
kavun 33
terbiyeli köfte 231 yaz türlüsü 221
izmir köfte 348 kis türlüsü 238
tas kebabı 343 firin makarna 505
rosto et 311 peynirli makarna 354
patlıcan kebabı 406 tepsi börek 421
kabak dolma 247 imambayildi 194
haşlanmış tavuk 259 zeytinyagli fasulye 177
kıymalı biber dolma 226 zeytinyagli pirasa 225
kıymalı patates 250 zeytinyagli biber dolma 265
kuru fasulye 336 zeytinyagli bakla 266
kuru nohut 350 zeytinyagli barbunya 328
patlıcan musakka 201 havuç salata 144
kıymalı ıspanak 276 karisik salata 123
kıymalı bezelye 298 marul salata 093
kıymalı taze fasulye 222 cacik 131
kıymalı karnıbahar 187 kuru erik komposto 178
kıymalı kapuska 190 elma komposto 193
karnıyarık 270
bulgur pilavı 291
pirinç pilavı 326
sebzeler (150gr-kase) meyveler
karnıbahar 56 1 portakal 77
kurufasulye 328 1 mandalina 46
bezelye 128 1 kivi 40
Ayşe kadın 30 100gr kuru hurma 305
havuç 50 1 kuru hurma 35
1 salatalık 14 1 taze hurma 275
1 orta boy domates 23 1 greyfurt 86
lahana 28 ayva 86
tatlı kabağı 78 kavun 72
1 kabak(taze) 27 karpuz 56
1 dolma biber 20 şeftali 53
6 kırmızı turp 10 kiraz(10 adet) 50
kereviz(kök) 40 üzüm çekirdekli(10 adt) 30
kereviz(yaprak) 17 kuru üzüm(2 yem. kas.) 38
mantar 4 1 orta boy elma 75
soya fasulyesi 194 1 orta boy kayisi 20
6 adet kuşkonmaz 15 1 orta boy yesil erik 6
ıspanak 24 1 bardak erik 21
soğan 20 100gr çilek 33
1 patlıcan 53 1 taze incir 33
pırasa 27 1 kuru incir 51
1 yeşil biber 7 1 muz(18 cm) 121
kırmızı pancar(100gr) 43 1 armut 62
kırmızı pancar(250gr) 100 1 dilim konserve ananas 110
bakla(250gr) 125 1 kase ananas 62
enginar 55 avokado 375
1 orta boy patates 142
çerez ve türevleri et-balık-tavuk türevleri
100-120gr(yağsız-pişmiş)
1 ponçik 210 dana kıyma 182
1 peksimet 65 dana pirzola 114
100gr kabak çekirdeği 588 dana but 141
1 elmalı tart 300 bonfile 225
1 vişneli pasta 424 dil 260
1 çikolatalı pasta 400 karaciğer 135
1 vanilyalı vafeln 250 böbrek 241
100gr sütsüz çikolata 720 beyin 137
100gr sütlü çikolata 604 dalak 109
1 çilekli pasta(şantisiz) 312 dana jambon 82
60gr gofret 325 rozbif 172
100gr helva 620 yürek 133
badem 10 adet 90 pastırma(75gr) 200
cips(tanesi) 10 salam(40gr) 122
1 kase cips 175 kuzu pirzola(2 adet) 192
patates tava(150gr) 330 koyun kıyma(yağsız) 206
patates püre(200gr) 120 koyun kıyma(yağlı) 381
patates kroket(1 adet) 130 alabalık 112
1 kase patates salatası 436 dil 132
fındık(100gr) 291 kalkanı ızgara 320
amerikan fıstık(15gr) 90 levrek 114
ceviz(100gr) 705 mezgit 80
kestane(100gr) 210 sardalya 162
koshelva 385 ton balığı taze 242
1 koçan mısır 60 ton balığı konserve 249
40 patlamış mısır 55 uskumru 162
krem şanti (1 porsiyon) 140 kalamar 79
krema (1 yemek kaşığı) 65
pekmez (1 yem.kaşığı) 64 1 lüfer 222
bal (1 yemek kaşığı) 70
reçel (1 yemek kaşığı) 70 30gr siyah havyar 64
mayonez (1 yem.kaşığı) 102 30gr turna havyar 41
ketçap (1 yem.kaşığı) 23
1/2 tavuk derisiz 160
2 adet tavuk ciğeri 103
100gr sosis 285
süt ve türevleri tatlılar
100gr yoğurt 62 elma komposto 193
1 su bardaği süt 166 erik komposto 178
4 yemek kaş.süt tozu 158 kayısı komposto 115
beyaz peynir(30gr) 63 tel kadayıf 430
kaşar peynir(40gr) 152 hanım göbeği 421
1 yem.kaş.rende kaşar 40 sütlaç 347
edamer(30gr) 98 irmik helvası 528
emantaler(30gr) 102 krem karamel 265
rokfor(30gr) 100 peşmelba 340
1 yem.kaş. lor 35 peynir tatlısı 110
1 yumurta 75 puding çikolatalı 163
puding vanilyalı 150
meyve suları (150cc)
üzüm 106
ananas 66
kola 60
havuç 45
elma 60
sütlü kakao 200
kahve-çay 0
portakal 65
domates 28
limon(1 yem.kaşığı) 6
vişne 50
kayısı 52
şeftali 44
tahıllar ve unlu gıdalar çorbalar
1 dilim ekmek 30gr 63 bulyon 30
1 orta boy sandviç 88 et suyu 35
30gr kornfleks 115 bezelye unu 170
1 kase un 485 hazır kremalılar 220
pirinç 100gr (haşlanmış) 107 sebze çorba 85
pirinç 100gr pilavı 326 tavuk suyu 82
1 tane bisküvi 22 soğan çorba 103
1 kase galeta unu 152
1 yem.kaş.silme tarhana 50
1 pizza 584
1 kase makarna 130
-
Süpersin Tugra çok tesekkür ederim!
Mesela meyve sularinda çok kalori var diye artik hiç hazir meyvesuyu içmiyorduk.
Kendi sıktıgımız taze meyve suyunu tercih ediyoruz. Ama senin verdigin listede ayrintili olarak
meyve sularindaki kalori yazilmis. Ara sira hazir meyve suyu da tercih edebiliriz o zaman.
s33))
-
Üç beyazdan(Şeker-UN-Tuz) uzak durun. Pastane ürünlerini ve yağı özellikle margarini azaltın. Öğün sayısını 3 Ana Öğün ve 3 ara öğün olmak üzere 6 öğüne çıkartın. Günlük toplam 13 ince dilim ekmek mümkünse kepekli yada çavdar ekmeğini tercih edin. Diyet ürünlerden ve içeceklerden uzak durun. Kola ve hazır meyve sularından uzak durun. Taze sıkılmış meyve suyu yada ayran tercih edin. Çayı mutlaka şekersiz için. Akşam yemeğinden sonra sadece şekersiz çay ve yanında kurutulmuş meyve(kuru dut, kuru erik, kuru incir, kuru kayısı, hurma ve kuru üzüm karışımı) yiyin. Kesinlikle aç karnına uyumayın.
Öğle yemeğinde etli yada normalin üstünde yediğinizi düşünüyorsanız, akşam sebze yada hafif bir şeyler tercih edin. (veya tam tersi)
Salata ve lifli gıdalara ağırlık verin.
Haftada en az 3 gün en az 45 dakika konuşur vaziyette "hafif tempoda" koşun(Kardiyo Vasküler). Kesinlikle 15. dakika yapıp bırakmayın 45 dakika ve üzerinde koşun.
Zorlansanızda 21 gün bu tavsiyeleri tavizsiz olarak uygulayın. İlgili fiilleri gerçekleştirirken besmele, hamdele, salvaleyi unutmayın.
Ayrıca özellikle kilolu bir resminizi odanıza asın. " ' Hüvesi hüvesine, milimi milimine ehli sünnetim' diyen birine bu kilolar yakışıyor mu diyerek" kendinizi sabote edin :)
Değişimi göreceksiniz.
-
Mücteba kardesim. Gerçekten yagi tamamen hayatimizdan çikarma önerinizi neye dayanarak tavsiye ettiniz merak ettim.
Birincisi imkansiz olan bir sey. Ikincisi vucudumuzun yagada ihtiyaci var. Mesela balik yagi margarin ve sivi yaglar tavsiye ediliyor uzmanlar tarafindan. Tere yagi ve bunun gibi 'sert' yaglardan kaçinmamiz gerekiyor. Zararli olan yag bu yaglar. 13 dilim ekmek çok fazla. Bunun yerine kuru baklagillerden ve pirinç, makarna gibi gidalardan da faydalanmak lazim. (Hazir)meyve suyu da asiriya gitmemek sarti ile zararli degildir. Kuru meyve yerine taze meyve de tercih edilebilir. Sahsen meyvelerin kalorilerini hesapladiktan sonra her aksam meyve salatasi yapiyorum aileye. Mesela yarim muz, yarim elma vs. gibi. (bir kisi için)
Rabbimizin bize vermis oldugu bu güzel nimetlerden faydalanmak hem sagligimiza faydalidir, hemde lezzetlidir. Ara sira aç yatmak fena olmaz. Diger yemek konusunda ki tavsiyelerinize katiliyorum.
Kalin saglicakla..
-
Üç beyazdan(Şeker-UN-Tuz) uzak durun.
Bu yazıyı okuyunca pazar günü çok sevdiğim bir abimin sözü aklıma geldi.Yemekteyiz konu tuzdan açıldı.Abimiz dediki 4 beyazdan uzak durun.İçimden 3 beyazdı ne zaman 4 olduki dedim.Yukarıdaki kardeşimizinde yazdığı gibi 1.Tuz dedi 2.Un 3.Şeker 4. de Zekeriya Beyaz demezmi .Güzel bir espiri olmuştu.
-
Bir şey değil,
Ara sira hazir meyve suyu da tercih edebiliriz o zaman.
Siz taze meyve suyuna yada meyvesine devam edin, hazır meyve sularındaki katkı maddelerinin ne tür hastalıklara sebebiyet vereceği belli olmaz %100 doğal denilene dahi kanmayın bozulmaması için mutlak bir şeyler katılması gerek.
-------------------------------------------------------------------
Hazır Meyve Sularının zararları
Tüketiciler genellikle, gazlı içeceklerden daha sağlıklı olduğu düşüncesiyle meyve sularını tercih ediyorlar. Aslında, meyve suyu üretimi son derece endüstriyel bir işlem. Örneğin portakal suyu, devasa miktarlarda üretiliyor. Portakallar bütün olarak sıkılıp tankın içine gider, bu da demektir ki, portakal kabuğundaki kimyasal böcek ilacı kalıntılarını da içiyoruz. Meyve suları yüksek sıcaklıklarda pastörize edilmelerine rağmen ısıya ve basınca dayanıklı mantarlar meyve suyunda yaşayabilir. Soya proteini ve pektinden yapılan bir bileşim portakal suyuna opak bir görünüm vermek ve tortunun dibe çökmesini engellemek için kullanılır.
Üzüm gibi diğer meyvelerin suları, meyve üretiminde kullanılan florid içerikli böcek ilaçları nedeniyle daha büyük risk taşır. Meyve sularının şeker içeriği yüksektir ve dişlere en az gazlı içecekler kadar zararı vardır!
Eğer meyve suyu içmek istiyorsanız, kendi meyve suyunuzu, kimyasal böcek-tarım ilacı kullanılmamış, organik olarak üretilmiş meyvelerden, kendiniz sıkın. Elde ettiğiniz meyve suyunu su veya maden suyu ile hafif inceltebilirsiniz. Bir lokantaya gittiğinizde ise maden suyunu içine bir dilim limonla isteyip içebilirsiniz.
Bunlara ilaveten, ayran gibi mayalı içecekleri bol bol tüketebilirsiniz. Bu tür içecekler bağırsak yapısına yardımcıdır. Bağırsak ve peklik sorunlarına iyi gelir, emzirme döneminde sütü çoğaltır, hastaları güçlendirir ve tüm vücuda kuvvet verir.
Meyve Sularının En büyük zararlarından bir tanesi Asitli olmasıdır.Asit vücudumuzdaki hücreleri yok ediyor, dişleri çürütüyor. Kabızlık ve mide rahatsızlığına sebep olabilir. Hazır meyve sularında su,şeker ve boya ilave olmaktadır, en güzeli doğal olarak insanın kendi eliyle meyve suyunu sıkıp içmesidir.
-------------------------------------------------------------------------
Hakiki tereyağ sıvıyağdan daha faydalıdır.
http://www.sadakat.net/forum/yiyecek-ve-icecekler/tereyagi-kalp-krizini-onluyor-seker-hastalarina-iyi-geliyor-t17653.0.html;msg155091#msg155091
-
Bu kadari aklima gelmemisti.
Bazi meyveleri sikmak çok emekli bir is. Mesela visne üzüm, veya elma?
Bu konuda da bir tavsiyeniz olur mu? Ve buzdolabinda sakliyabilirmiyiz bir iki gün?
Tesekkürler.
-
Üzüm ve elma suyu katı meyve sıkacağı ile elde edilir, vişneyi yemekle idare edeceksiniz artık, bazıları kaynatıp suyunu alıyor ama şeker ilavesi gerekir onada. En sağlıklısı, içileceği zaman meyve sularını yapmak.
-
Kati meyve sikacagini ilk defa duyuyorum.
InsaAllah burda da satiliyordur. Visne suyunu ama gerçekten çok seviyorum. Hele bir de soguk olursa.
Tugra kolayi birakmistim zaten ama agzima bile bir daha sürme meme siz vesile oldunuz. Bunun için ayrica tesekkür ediyorum.
Ama bu visne gibi kendimiz sikamadigimiz meyve sularini ara sira içsek o kadar dokunmaz her halde. Daha çok yazin yaz meyveleri için diyorum.
Saglik ve esenlikler diliyorum.
-
Mücteba kardesim. Gerçekten yagi tamamen hayatimizdan çikarma önerinizi neye dayanarak tavsiye ettiniz merak ettim.
Birincisi imkansiz olan bir sey. Ikincisi vucudumuzun yagada ihtiyaci var. Mesela balik yagi margarin ve sivi yaglar tavsiye ediliyor uzmanlar tarafindan. Tere yagi ve bunun gibi 'sert' yaglardan kaçinmamiz gerekiyor. Zararli olan yag bu yaglar. 13 dilim ekmek çok fazla. Bunun yerine kuru baklagillerden ve pirinç, makarna gibi gidalardan da faydalanmak lazim. (Hazir)meyve suyu da asiriya gitmemek sarti ile zararli degildir. Kuru meyve yerine taze meyve de tercih edilebilir. Sahsen meyvelerin kalorilerini hesapladiktan sonra her aksam meyve salatasi yapiyorum aileye. Mesela yarim muz, yarim elma vs. gibi. (bir kisi için)
Rabbimizin bize vermis oldugu bu güzel nimetlerden faydalanmak hem sagligimiza faydalidir, hemde lezzetlidir. Ara sira aç yatmak fena olmaz. Diger yemek konusunda ki tavsiyelerinize katiliyorum.
Kalin saglicakla..
Diyetisyene giden bir arkadaşımızın tavsiyelerini yazma ihtiyacı hissettim.
Şüphesiz ki yağı hayatımızdan çıkaramayız, yemeklerle zaten bir şekilde alacağız. Amacım vucüd için gerekli yağı dışardan değil de, vucüddaki depolanmış olanlardan kullanımını vurgulamaktı. Biz uykudayken kimya laboratuarı olan organımız karaciğer çalışmaya başlar eğer aç yada aşırı tok yatağa girersek son derece olumsuz etkilenir.
Muzun ve pirincin özelliği kandaki şeker oranını çok hızlı bir şekilde yükseltmesidir. Denge açısından muz yerine elma, pirinç pilavı yerine sebzeli bulgur pilavını tercih etmeliyiz.
Ayrıca kuru meyveleri meyve olarak değil pastane ürünlerine tercih etmeyi önermiştim. Ben dahil bazı arkadaşlarımız çayı şekersiz olarak sade içemiyorduk. Kuru meyvelerle birlikte kullanımı önerisi şekersiz çaya geçis sürecimizi son derece kolaylaştırdı. Artık çayı şekersiz içiyoruz.
-
Günlük vucudumuzun kullandigi enerji bayanlar/erkekler için kiloya göre degisiyor. Ortalama bayanlar 2000 erkekler 2500 kalori günlük tüketmeli deniyor.
Zayiflamak isteyenler kendi kilolarina göre vucutlarinin harcadigi enerjiyi hesaplayip harcanan enerjinin (hiç hareket etmeden kullanilan enerji) 300 kalori eksik
alirlarsa zayiflama olur. Yani hiç yag alinmamasi saglikli degildir. Vucudun yaga ihtiyaci var. Ve bunu hesaplayip ihtiyacin hepsini almayip biraz eksik alinirsa zayiflanir. Eger birden büyük degisikler yapilirsa vucud bir anda kitlik zamani diye kaloriyi çok yavas yakmaya baslar. Vucut daki yaglari dikkatli harcar yeterli gida alimi yok diye. Ve kilo vermek zorlasir. Ayrica diyet bitince verilen kilolar hizli bir sekilde geri gelir. Saglikli beslenmek bir hayat sekli olmalidir. Kilolar birden degil uyguladigimiz (saglikli degisiklikler ile) yavas yavas gitmeli, ve bir daha geri gelmemeli. Egzersiz yapmak bir hayat tarzi olmali. Bunu birakinca sagladiginiz kilo kaybini korumak güçlesecektir. Hareket etmek günlük hayatimizin bir parçasi olmali. Illa da spor olmayabilir. Ama asansör yerine her zaman merdiven tercih etmek, ev isi bahçe isini yogun yapmak, Her yere vasita ile degil yakin yerlere yürüyerek gitmek, vasita ile gidiliyorsa bir durak erken inip yürümek, aksam yemeginden sonra yürüyüs yapmak, vs. Önemli olan yapilan harekette nefesimiz hizlanmis olup ama biri ile rahatlikla konusabilecek derecede olmasidir. Katkinizdan dolayi size de tesekkür ederim.
Selam ve sevgiler.
-
Dengeli ve sağlık beslenme esas olan, her şeyden ölçülü yendimi kişilerin hiç bir zaman diyet yapmaya ihtiyacı olmaz.
-
İşte yağ yakan 12 doğal gıda
Bugüne kadar kilo vermek için birçok diyet yöntemi denediniz ve başarısız mı oldunuz? Kilo vermek için mucizeye ihtiyacınız yok. Doğal yollardan ve yemek yiyerek de kilo verebilirsiniz.
C vitamini: kalsiyum ve süt ürünleri, protein ve bunun gibi bazı yiyeceklerin yağ yakma özelliği bulunuyor.
Süt ürünleri: Mükemmel bir kalsiyum kaynağı olan süt ürünleri, yağ yakmada daha etkili olduğu belirlendi.
Hindistan cevizi yağı: 2009 yılında Brezilya´da gerçekleştirilen çalışmada, bu tatlı, zengin yağın obez insanlar için bel çevresinin çapını azalttığı, faydalı HDL kolesterolü yükselttiği ve kötü kolesterolü de iyileştirdiği tespit edildi.
Tekli doymamış yağ asitleri: 2006 yılındaki araştırmaya göre, tekli doymamış yağ asitlerini daha az göbek yağı depoluyor. Zeytin, zeytinyağı, kabuklu yemişler, bitter çikolata ve avokado göbeğin yağsız olmasını sağlıyor ve enerjinizi uzun süre koruyor.
Çoklu doymamış yağ asitleri: Balıklarda ve birçok kabuklu yemiş ile çekirdeklerde bulunan yağ asitlerini fazla miktarda tüketmek, diyete bağlı yağ yakışını artırıyor, metabolizmanızı hızlandırıyor.
Protein: Bu sağlıklı proteinler sağlıklı cilt, saç, tırnaklar, kemikler ve kasları destekliyor. Protein bakımından zengin yiyecekler yemek kendinizi daha az aç hissetmenizi sağlıyor ve daha fazla yağ yakışı sağlıyor.
Kinoa: Besin değeri bakımından zengin olan bu yiyecek protein, amino asit, E vitamini ve filositerolle doludur.
Bal: Bu doğal tatlandırıcı şeker yerine kullanıldığında kilo alımını ve vücut yağını azaltıyor.
Kakao: Kakao, birçok yiyecekten daha fazla fenolik antioksidan içeriyor. Ayrıca kakao, sinirleri yaralanmalara ve iltihaplanmaya karşı koruyor, cildi de UV ışınlarının oksidatif hasarına karşı da koruyor.
Lif: Yıllardır çeşitli araştırmacılar, yemeğe salatayla başlamanın açlığı bastırdığını ve aşırı yemek yemenizi engellediğini söylüyorlar. Bunun nedeni salataların (havuç, domates, marul yeşillikleri) bol lif kaynağı olmasıdır.
Salatalarınıza lezzet veren sirke kendinizi tok hissetmenizi de sağlıyor. 2009 yılında Japon araştırmacıların yaptığı çalışmaya göre, sirke vücut yağı birikimini de önlüyor.
iyilikgüzellik
-
ABD'nin önde gelen sağlık kuruluşlarından Mayo Clinic tarafından yayımlanan diyet kitabında, günlük hayata adapte edilemeyen diyet mitlerinin bir kenara bırakılarak birkaç sağlıklı alışkanlığın edinilip bazı kötü alışkanlıkların terk edilmesiyle kolay kilo vermenin ve bu kiloyu korumanın yolları anlatılıyor.
Mayo Clinic uzmanlarına göre, tüm yapılması gereken, doğru yiyecekleri bulmak, yemekten zevk alarak tüketmek, böylece strese girmeden zayıflama süreci geçirmek, doğru beslenmeyi öğrenmek ve eski kötü alışkanlıklara dönmemek.
Kilo vermek için öncelikle sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinme ve hareketsiz yaşamı bir kenara bırakma konusunda kararlı olmak gerektiği belirtilen kitapta, şu 5 sağlıklı alışkanlığın edinilmesini öneriliyor;
Güne iyi bir kahvaltıyla başlayın. Meyve ve sebzenin bulunmadığı öğününüz olmasın. Tahılları sofranızdan eksik etmeyin. Zeytinyağı gibi sağlıklı yağlar tüketin, trans yağ ve doymuş yağlardan uzak durun. Her gün mutlaka egzersiz yapın, hiçbir şey yapamıyorsanız her gün 1 saat yürüyün.
Çoğu zaman önemsiz görülen ve terk edilmesi gereken 5 kötü alışkanlık ise şöyle sıralanıyor;
Televizyon seyrederken asla yemek yemeyin. Şekeri hayatınızdan çıkarın, 'yapamam' diyorsanız tatlandırıcı olarak meyvelerden faydalanın. Aperitif olarak sadece meyve ve sebze yiyin, bir dilim kekin 4 elmaya eş değer olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Yağlı etten uzak durun, eti az yağlı veya yağsız tüketin. Fast food restoranlar başta olmak üzere dışarıda yemek yemeyi kesin.
Mayo Clinic uzmanlarının önerileriyle ilgili olarak açıklamalarda bulunan A Plus Kliniği diyetisyenlerinden Sinem Paker, ''Listenin başında televizyon var, neden televizyon karşısında yemek yenmemeli?'' sorusuna şu karşılığı verdi;
''İnsanları adeta hipnotize ediyor. Bizi hareketsiz yapıyor. Eskiden çocuklar sokaklarda koşup oynarken şimdi televizyon, bilgisayar karşısında. Toplumumuzda şişmanlığın artmasının başlıca sebebi budur, hareketsizlik çok arttı.
Doyma hissi veya hızlı miktarlarda bir şekilde tükettiğinizde yediğinizi ayarlayamıyorsunuz. Yemeye başladıktan 20 dakika sonra beyinden doyma hissi emri gelir. Bu 20 dakika boyunca televizyon izlerseniz yediklerinizin miktarına adapte olamazsınız ve çok fazla yemiş olabilirsiniz.
Ne yediğinizi bilmeniz, görmeniz, yediğinizin tadına varmanız gerekiyor. Televizyon bunu engelliyor. Çocuklarda çok sık düşülen bir hata. Çocuklara asla televizyon karşısında yemek yedirilmemeli. Aksi halde ileride büyük sorunlara yol açar.
hastane.com.
-
1 Haftada 5 Kilo “Nasıl” Verilir?
Çok basit: VERİLEMEZ! Öte yandan her gün kitle iletişim araçlarında onlarca mucize diyet ile karşılaşılmakta. “İsveç Diyeti, Hollywood Diyeti, Ayırma Diyeti, Renk Diyeti, Manken Diyeti, Lahana Çorbası Diyeti, Renk Diyeti, Burçlara Göre Diyet, Kan Grubu Diyeti, Amerikan Kalp Vakfı Diyeti, Atkins Diyeti, Son Şans Diyeti” ve daha yüzlerce değişik isimli veya isimsiz diyet.
Peki, Bu Kadar Çok Diyet Listesi Ortalarda Dolaşırken Neden Hala İnsanların Kilo Problemi Var?
Çünkü bu tip diyetlerin çoğu başlangıçta hızlı kilo kaybı sağlasa da, kısa bir süre sonra bu kilolar fazlasıyla geri alınmaktadır. Bu tip diyetler sağlığa zarar vermenin ve metabolizmanın bozulmasını sağlayarak ömrü kısaltmanın yanı sıra, kişinin ben bu işi başaramıyorum diyerek umutsuzluğa kapılmasına neden olmaktadır. Zaten yaşam tarzı haline getirilemeyen hiçbir yönteme başlamamak gerekir.
Gerçek ağırlık kaybı vücuttaki yağ kitlesinin azalması ile mümkündür. Kas ve su kitlesindeki kayıplar hem sağlık açısından risklidir, hem de kalıcı ağırlık kaybına neden olmamaktadır. Ağırlık kaybının hızlı olması öncelikle su, sonrasında kas kitlesindeki azalma ile ilişkilidir.
Genel ilkeleri benzer olmakla birlikte diyet mutlaka kişiye özel olarak hazırlanmalıdır. Çünkü herkesin metabolizması birbirinden farklılık gösterir, tıpkı parmak izi gibi. Multifaktöriyel bir hastalık olan şişmanlığın tedavisinde multidisipliner bir yaklaşım gerekir. Dahiliye uzmanı veya endokrinolog, diyetisyen, fizik tedavi uzmanı ve psikolog ile ekip halinde tedavi edilmesi durumunda daha sağlıklı sonuçlar alınabilir.
Günümüzde birçok kronik hastalığın temel nedenini oluşturan şişmanlığın tedavisinde diyetisyen en yetkili ve etkin meslek mensubudur. Sağlık ekibinin temel direği olan hekim, hastanın gerekli muayenesini yapar ve tahlillerini yaptırır. Diyetisyen ise, kişinin özelliklerine uygun beslenme modelleriyle normal ağırlığa iniş sürecini başlatır.
Diyetisyenler aldıkları eğitimin gereği olarak beslenme programını kişiye göre ayarlayabilen, aynı zamanda zayıflama diyetlerini yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı sağlayabilecek şekilde düzenleyebilen kişilerdir.
Zayıflama programlarının, kişinin (yaş, cinsiyet, boy uzunluğu, vücut ağırlığı, fiziksel aktivite düzeyi, beslenme alışkanlıkları vb.) özelliklerine göre enerji ve besin öğesi içermesi; yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırabilmesi ve yavaş (0,5 - 1 kg / hafta) ağırlık kaybı ile bireyin yeni beslenme programını yaşam tarzı haline getirmesini sağlayabilmesi gerekir.
Unutulmamalıdır ki; ayda 6 kg üzerinde ağırlık kaybı metabolik olarak başka sağlık problemlerine zemin hazırlamaktadır.
Sabırlı olmak şart. Kişi, seneler içerisinde aldığı kiloları birkaç haftada vermeye çalışmamalı. Bu uğurda aç karına greyfurt veya limon suyu içmenin, kabak çekirdeği yemenin, sürekli olarak maden suyu içmenin, yosun tabletlerinden, kekik sularından ve form çaylarından medet ummanın hiçbir bilimsel dayanağı olmadığı gibi faydadan çok zarar verdiği aşikardır.
Ağırlık kaybının geçmişine bakıldığında; midede hacim oluşturan posa tabletlerinin sindirim sisteminde tıkanmalara, kafein ve amfetaminlerin bağımlılığa, çok düşük enerji içeren diyetlerin ve sindirim sistemine yapılan cerrahi müdahalelerin besin öğesi yetersizliklerine, protein diyetlerinin böbrek ve kalp problemlerine, kalp yetmezliği sonucu ölümlere neden olduğu görülmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü aylık ağırlık kaybını 2 – 4 kg arasında olması gerektiğini vurgulamaktadır. Kişi çok şişmansa ve ameliyata hazırlanacaksa, anestezi riskini azaltmak için doktor ve diyetisyen gözetiminde ayda 6 kg verdirilebilir.
Yoksa kimse 20 senede aldığı kiloları 20 günde vermeye kalkışmamalı, sabırla tedavinin üzerine gitmelidir. Zayıflamanın temelinde eğitim yer almaktadır. Dahiliye uzmanı veya endokrinolog kontrolünde yapılacak klinik muayenenin ardından elde edilen kan tahlil sonuçları yorumlanarak, kişi diyetisyen eşliğinde tıbbi beslenme tedavisine alınmalıdır.
Egzersiz ve davranış değişikliği tedavisinin yerleştirilmesi ile hedefe ulaşılmalı ve kişi koruma programına alınmalıdır. 3 ay süresinde diyet, egzersiz ve davranış değişikliği tedavisi uygulanmadan kimseye ilaç tedavisi ve/veya cerrahi tedavi uygulanmamalıdır.
Sonuç olarak; zayıflama programı kişiye özel, bireyin benimseyip, yaşam tarzı haline getirerek uygulayabileceği, yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırabilecek özellikte olmalıdır. Obezitenin tedavisinde tek başına diyet tedavisi yeterli olmamakta, beraberinde egzersiz programı ve davranış değişikliği tedavisi de gerekmektedir.
Uzm.Dyt. Turgay Köse
-
S.A.
Bu konu üzerinde bir ara cok arastirma yapmistim ve su sonuca geldim:
Diet bir cözüm degildir, cünkü devamli olarak saglikli degildir, ayni zamanda diyeti bozuncu daha fazla kilo aliniyor.
Dietin yerine yedigimiz yemegi degistirmek daha iyidir,
yani mesela
Patetes, Ekmek, Pilav ve Makarna
yerine
Balik, Tavuk, yagsiz et, Patlican ve sayre
yemek ile kilo verilebiliyor
Bu yemekler low carb yemekleri diye geciyor.
Biz Türkler cerezi yemeyi kendimize adet etmisik, cerez yemeyi kilo vermek icin birakmak cok faydalidir, cünkü cerez genelde cok yagli ve Kalorilidir.
-
benim diyetim çok kolay ; akşam ezanından sonra yemek yemeceksin,
bol su içeceksin,
sabah erken kalkıp güzel kahvaltı edeceksin,
günde 2-3 öğün olacak aralarda atıştırma olmayacak. (ben kısaca islami diyet diyorum) Deneyin farkı görün :) ayrıca az ama sık sık yemek yeme fikrine katılmıyorum. Çünkü her yemek yediğimizde insülin salgılanır ve insülinin bir özelliği de yağ depolarını arttırmasıdır. Bilginize :)
-
Selamun Aleyküm
Bu konuya ufak bir kaç katkım olsun istedim, uzun yıllardır musabık sporculuk hayatımda ( devam ) anatomiye ve beslenme alışkanlıkları üzerine çok araştırmalar yaptım, yapıyorum. Yurt dışında'da bu konuda eğitimler aldım ( profesyonel hocalardan ve eğitim okullarından ) Beslenme alışkanlıkları ile ilgili olarak en önemli konu kan grubuna göre beslenme ve kişinin kendi kendinin diyetisyeni olabilmesi geliyor, şöyleki eğer öğünlerde yediğiniz besinlerin kendiniz üzerindeki etkilerini hissedebiliyor uzun süre sizde bazı alışık olmadığınız hallerin meydana geldiğini hissediyor ve sindirim sıkıntısı yaşıyorsanız bu besini listenizden çıkartmanızda büyük fayda vardır. ( örneğin o grubu için süt ve süt ürünleri sindirim açısından oldukça sıkıntılıdır çünkü o grubunun metabolizmaları ağır çalışır sütlü besinlerinde metabolizmayı yavaşlattığı biliniyor, aynı durum A grubu içinde geçerli bunlar ensülin reaksiyonunu artırdıkları için metabolizmada yavaşlama görülür. Dahası sütlü besinlerde doymuş yağ oranı çok yüksektir. Bu özellik de şişmanlığa ve diyabet hastalığına zemin hazırlar.) bununla birlikte günlük almış olduğunuz kalori miktarı harcadağınızdan fazla ise ne yaparsanız yapın kilonuzda değişiklik meydana gelmesi ( Rabbimizin dileği dışında ) olanaksızdır.
Kişinin bunları göz önünde bulundurarak günlük olarak yaşamına 45 - 50 dakika sportif faaliyetler ekleyerek ( Yaş, boy, kilo, cinsiyet ve sosyal yaşamına uygun olarak ) yapacağı sportif faaliyetler istediği kiloya inmesinde yada kilo almasında oldukça rahat etmesini sağlayacaktır. Diğer bir önemli konu ise bireylerin günlük hayatlarında stresle ortaya çıkan sıkıntılardır ki bu en büyük sıkıntıların başında gelir, yukarıda sıralamış olduğum Yaş,boy vs.. faktörlerin önemide burada ortaya çıkar.