Sadakat islami Forum

EDEBİYAT KÖŞESİ => TAVSİYE KİTAPLAR => Konuyu başlatan: Fatihan - 03 Şubat 2006, 09:15:09

Başlık: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: Fatihan - 03 Şubat 2006, 09:15:09
Aşağıdaki kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler:

1-İbn Teymiye ve onun gibi selefiye itikadında bulunan talebelerinin kitapları,

2-İbn Teymiye’yi övmek suretiyle kaynak gösteren bütün kitaplar,

3-Tasavvufun, kerametin, vahdet-i vücudun râbıtanın ve kabir ziyaret etmenin aleyhine yazılmış bütün kitaplar,

4-Ashâb-ı Kirâm’dan herhangi birisine dil uzatılan kitaplar,

5-Miraç ve şakkulkamer gibi mucizeleri inkâr eden kitaplar,

6-İtikad mezheblerinin üç olduğunu, selefiyyenin de itikad mezhepleri arasında bulunduğunu iddia eden kitaplar,

7-Türkiye’de öşür verilemeyeceğini savunan kitaplar,

8-Te’vil edilmesi gereken âyet-i kerimeleri  te’vil etmeyen selefiyecilerin kitapları,

9-“Elhamdülillâh, Fransızlar, iki asra yakın zamanda beri cumhuriyet idaresini kurup Hıristiyanlığı lâik bir hale getirmişlerdir” diyen kitaplar,

10-İçtihad kapısına toslayan, telfık ve mezhepleri birleştirmekten bahseden kitaplar,

11-Kütüb-i Sitte’de mevzu hadis bulunduğunu iddia eden kitaplar,

12- Beyzavi tefsirinde, İmâm-ı Gazali ve Ebulleys’in kitaplarında mevzuu hadis olduğunu yazan kitaplar,

13-Kardavi’nin yazdığı gibi hangi mezhebe göre telif edildiği bilinmeyen mezhepsizlerin kitapları,

14-Kur’an-ı Kerim mealleri ve muteber bir alime göre şerhi yapılmamış Hadîs-i Şerif mealleri,

15-İbni Rüşt gibi felsefecilerin kitapları,

16-Reşit Rıza gibi mezhepsizleri kitapları,

17-“Mason Abduh gibi inkılâp istiyorum” diyen sahte kahramanların kitapları,

18-“Biz dünya işlerini peygamberden daha iyi biliriz” diyen Mahmasani gibi vehhabilerin kitapları,

19-Bu asırda sefer olmaz diyen müctehid taslaklarının kitapları,

20-Altından mamul alyansa helal diyenlerin kitapları.


Okunması tavsiye edilen kitaplar ise, ehl-i sünnet alimlerinin kitaplarıdır. Arapça-Farsça bilenler aslından okurlar, aslından okuyamayanlar ise ehl-i sünnet itikadına sahip bir mütercim tarafından itina ile tercüme edilmiş kitapları okurlar.

Mezhepsizler tarafından tercüme edilen kitaplar, ehl-i sünnet alimlerine ait bile olsa okunmamalıdır.

Her Müslümanın dinimizce bilinmesi zaruri olan ilmihal bilgilerini öğrenmesi şarttır. İmkanı olup da gücü yetenler de Arapçaya hakkiyle vakıf olup eserleri okuyabilmelilerdir.

Başlık: vahdeti vücut sapıklıktır..
Gönderen: bin_sultan - 08 Kasım 2006, 06:48:55
3. madde de duralım;

vahdeti vücut aleyhine yazılan kitapların okunmaması..konusu..vahdeti vücut sapıklıktır, islami  tasavvufa  yahudi kabalasından geçmedir.Nitekim 2.binin  müceddidi serhendi hz de bu konu da bir çok mektup yazmıştır..saygılarımla..
Başlık: Re: vahdeti vücut sapıklıktır..
Gönderen: muallim_abi - 08 Kasım 2006, 07:29:59
3. madde de duralım;

vahdeti vücut aleyhine yazılan kitapların okunmaması..konusu..vahdeti vücut sapıklıktır, islami  tasavvufa  yahudi kabalasından geçmedir.Nitekim 2.binin  müceddidi serhendi hz de bu konu da bir çok mektup yazmıştır..saygılarımla..

Yukarda "vahdeti vücud" tabiri dikkat edilirse "tasavvuf, keramet, rabıta ve kabir ziyareti" ile birlikte zikredilmiş. Bunda bir hikmet vardır.  

Vehhabi zındıklarının ve sâir keferenin kitaplarında bu hususların cemi'i zikredilip, bunlara topyekün saldırılmakta ve bunlara kail olanlar KAFİR ilan edilmektedir.

İbn Arabi vahdet-i vücuda kail oldu diye ona kafir diyen Ehli Sünnet uleması yoktur. İmam-ı Rabbani hazretleri hernekadar bunu tenkit etse de, vahdet-i vücuddan dolayı tekfir etmemektedir. Tabii vahdet-i vücudculuğun kendisi ve bu günlerde yapılmağa çalışanı küfürdür; zira arada fark vardır.

Vehhabiler de bu inceliği anlayamadığı için, büyün evliyaullaha dil uzattılar. Yoksa, ehli sünnet uleması içinde vahdeti vücudu savunan zaten yoktur. Bu vesile ile evliyaullaha taş atan da yoktur fakat. Vehhabiler ise atmaktadır.

Bu sebeble VAHDETİ VÜCUD konulu eserleri okumamalı. İmam Gazali hazretleri "Sahabi arasında geçen harbleri anlatmak haramdır" diyor. Bu tür eserler, büyüklere karşı kötü hislere sebeb olabilir. Kardeşimiz gayet güzel bir şekilde belirtmiş.

Selam ve dua ile..
Başlık: Okunması Gereken Kitaplar
Gönderen: ömer muhtar - 12 Kasım 2006, 15:47:39
teşekkürler uyarıların için Fatih kardeş.
Ben kitap okuyarak dinden çıkılacağını veya sapıtılacağını düşünmüyorum çünkü bana göre insan doğruları da okuyacak yanlışları da okuyacak ki haberdar olsun.Ben sofi isimli kitap okudum mesela adam inançsız bir insan anlatılıyor bi de Montigne DENEMELER i okudum ama hiç bir şekilde beni etkilemedi hatta okurken adama uyuz oldum ve onun gibi düşünenleri tanımış oldum.
Başlık: Okunması Gereken Kitaplar
Gönderen: muallim_abi - 12 Kasım 2006, 16:26:46
Alıntı yapılan: "ömer muhtar"
teşekkürler uyarıların için Fatih kardeş.
Ben kitap okuyarak dinden çıkılacağını veya sapıtılacağını düşünmüyorum çünkü bana göre insan doğruları da okuyacak yanlışları da okuyacak ki haberdar olsun.Ben sofi isimli kitap okudum mesela adam inançsız bir insan anlatılıyor bi de Montigne DENEMELER i okudum ama hiç bir şekilde beni etkilemedi hatta okurken adama uyuz oldum ve onun gibi düşünenleri tanımış oldum.


Sen doğruları bildiğin için uyuz oldun, ya doğruyu bilmeyen ne yapacak? Bu sayılan eserlerin içinde acaba bir kişinin (bilgisi yoksa) o basit eserlerde olduğu gibi "efendim adam sapık" dedirtecek mesele neresinde olacak? Yüzlerce insan tanıyorum kitap okuyarak sapıtmış, vehhabiliğe dalmış, mezhepsiz olmuş, ibn arabiye düşman kesilmiş, doğru yolda olduğu halde sapık görüşleri savunur olmuş.

Reddul-muhtar'da "Kitap yazmak da okutmak gibidir" diyor. Bu durumda kitap ile sapıtmak mümkün değil demek, mantık sınırlarını zorlar.

Her kitap okunmaz. Kişiye lazım olan sağlam eserleri okur, zira usul-füru bilmeyen, neyin nerden çıktığını kavramayan insan yoldan çıkar da haberi olmaz. Doğru yolda olduklarına inanan kaç kişi sapık değildir acaba?

Ö.Ö. isminde biri ayet ve hadislerden dem vurarak ahkam kesiyor. Yüzbinlerce insan da peşinden gidiyor. Bunların da hepsi "ehlisünnetiz" diyor. Ama ayet ve hadisle ahkam kesmenin ne manaya geldiğini bilmiyorlar. Bunlar size göre sapık değilse, İslama göre sapık. Bu durumda eserlerin sapıtmaya vesile olacağı aşikardır. Bilenler müstesna.

Biz de okuduk o sapıkların eserlerini, ancak belli bir seviyeye gelince, doğruyu ve yanlışı ayırdedebilecek seviyeye ulaşınca. Bu sayede müslümanlara "bakın şuraları şu sebeblerden dolayı yanlış" diyebildik. İslam aliminin ve aleminin ve ehli sünnet akidesinin görüşünü tam bilmeyen bir eserin hatalarına "zanni" olarak vakıf olur ve sonra hanefi mezhebinin ahkamına dil uzatmaya başlar.

Bu sebeble, eserler okuyarak sapıtmak ihitmal değil, kesindir. Bilenler müstesna. İstisnanın kaideyi bozmayacağını da hatırlatmak isterim.
Başlık: Okunması Gereken Kitaplar
Gönderen: racül - 12 Kasım 2006, 20:44:50
Ben her kitabi okurum beni etkilemez diye düsünen cok arkadas gördüm, zamanla düsüncelerinde tesirlerini gördüler..

Grip adamla öpüsüp durmaya gerek yok, ne kadar asi olursan ol, yine de tehlikesi oluyor...
Başlık: Okunması Gereken Kitaplar
Gönderen: hadime - 13 Kasım 2006, 11:59:52
Harun yahyanın kitaplarını okumalı mıyız?
Başlık: Okunması Gereken Kitaplar
Gönderen: muallim_abi - 13 Kasım 2006, 15:18:59
Alıntı yapılan: "hadime"
Harun yahyanın kitaplarını okumalı mıyız????


Evrim teorisi (Darwinizm) vs. gibi hususlardaki bilgileri güzel, dini yöndeki beyanatini ise okumamanizi tavsiye ederiz. Dini manada iddia edildigi gibi bir dini bilgiye veya ilme ve ehliyete sahip degildir. Hatta tabiri caizse "ne idü belirsiz" bir zattir. Daha kim oldugu hususunda bircok müslümanin kafasinda soru isaretleri olusmasina sebeb olmustur. Kendi baglilari "o yaziyor" deseler de, yine diger bazi güvenilir cevreler "ekip isi" diyorlar. Bundan üc-bes sene öncesine kadar da bizzat Bilim Arastirma Vakfinda calisan bazi zevat kendisini tanimiyor, meshur bir politikaci veya bir profesör oldugunu iddia ediyordu.

Dini konulari ehliyetli zevatin eserlerinden okuyalim. Bu konuda Ehli Sünnet Ulemasi ilk adresimiz olsun.

Selam ve dua ile..
Başlık: Okunması Gereken Kitaplar
Gönderen: muallim_abi - 13 Kasım 2006, 16:15:12
Alıntı
2-İbn Teymiye’yi övmek suretiyle kaynak gösteren bütün kitaplar
Bu maddeye ve bazı diğer maddelere katılmıyorum. Çünkü Ehl-i Sünnet ulemasından Şeyh-ul İslam İbni Teymiyye'yi neredeyse övmeyen yoktur. Bu sadece taassup ve cehaletin alameti, yazanın da cehl-i mürekkebini göstermektedir.


Bu belki bizzat bu satirlarin muharririnin cehaletini gösterir. Ehli sünnet ulemasi Ibn Teymiyye'nin illaki ilmini övmüstür, bunu bizzat ona reddiye yazan Yusuf Nebhani hazretlerinin asarinda görüyoruz. Ancak tenkid edilen noktalarini da görmemezlikten gelemeyiz. Mutedil bir alim olan Imam Subki gibi zevat ona karsi tenkitlerinde tabiatlarina zit cikislarda bulunmuslardir. Öyle ya kimi zaman büyük evliyaullahin dahi hiddet-i seriyye sebebiyle ayaklandigini görüyor ve okuyoruz.

Bu hususta Muhammed Zahidu'l Kevseri hazretlerini ve Onun Ibni Teymiyye ve Ibn Kayyim hakkindakini beyanatini incelemek gerekir. Ehli sünnet ulemasi Ibn Teymiyye'yi "saglam" oldugundan övmemistir. Ilmini övmüstür, itikadini degil. Nitekim Zemahseri dahi vefatina yakin zamana kadar Mutezile mezhebinde oldugu halde ulemanin övgüsünü almistir.

Mustafa Sabri Efendi'nin vefatina yakin Cebriyye'ye ait fikirleri savundugunu ve hatta "Mevkifu'l-Akl" isimli 4 ciltlik eserinde bu hususu dile getirdigini görmek mümkün. Böyle oldugu halde, bu zati ve ilmini elestirmis bir Ehli sünnet alimi yoktur. Cebri itikadindan dolayi ise Kevseri gerekli cevabi vermistir.

Ibn Hacer, Imam Subki, Nebhani, Kevseri gibi zevat cahil ise, biz daha ne diyelim. Ibn Hacerin dört mezhebde edindigi yerin yüzde onunu ibni teymiyye kendi mezhebinde bile edinememistir. Ibn Hacer ilmen ondan illaki yüksektir. Imam Subki'den bahsetmeye ne hacet. Kevseri'nin talebeleri bile ilimde birer derya.

Selam ve dua ile..
Başlık: Okunması Gereken Kitaplar
Gönderen: muallim_abi - 13 Kasım 2006, 16:40:48
Alıntı yapılan: "Ebu Huzeyfe"
Ehl-i Sünnet ulemasından bir çoğu (kahr-i ekserisi) Şeyhul İslam'ı kendileri kaynak kabul etmiş ve kaynak göstermişlerdir.

Eleştirilmeye gelince; Ehl-i Sünnet uleması içinde yine Ehl-i Sünnet ulemasınca eleştirilmeyen bir tek alim yoktur. Bu eleştiriler onlara asla zarar vermemiştir. Bunların en başında İmam-ı Azâm'ı gösterebiliriz.

İmam-ı Azâm, ilmine ve takvâsına rağmen büyük ulema tarafından keskin bir biçimde eleştirilmiştir. Bu eleştirenler içinde mezhep imamları ve hadis imamları (Buhâri başta olmak üzere) vardır. Ama bu ona asla zarar vermemiştir.

Bu yüzden, eleştirilmek kötü olmak veya reddedilmek demek değildir.


Elestirenlerin gerekcesine bakmak gerekir.. Imam-i Azam'in elestirildigi nokta ile Ibn Teymiyye'nin elestirildigi nokta ayni degildir.. Hem bunlar birbirleriyle kiyas edilmez, biri Ebu Hanife'dir, ümmetin kandilidir, digeri ulemanin beyanina göre itikadi sapiklik icinde olmus biridir.. Imam-i Azam'in itikadina laf etmis bir alim var midir, belki usulüne karsi gelen olmustur.. Hadis, kiyas, rey hususlarinda meseleler gecmistir.. Bunlarin basinda Ibn Kuteybe gelir ki, ona da gerekli cevabi hanefiyyul mezheb ulema vermistir.. Mezhep imamlarinin elestirdigi iddiasi ise yanlistir, ictihadlarina (dogal olarak) karsi geldikleri olmustur, ancak daima övmüslerdir.. Eserlerde bunu görmek mümkündür, ekstra bir aramaya hacet yoktur.. Hisnul-hasiyn kitabi bu konuda saglam bir kaynaktir, sadece fetvalarinda "Gunye kitabi okunmamali" ibaresine degil, bu Imam'in (el-Mekki) diger eserlerine de bakmak gerekir.. Kendisi safiidir..

Ibn Teymiyye elestirilmis ve bircogu tarafindan reddedilmistir.. Bugünkü vehhabilerin de fikir babasidir, osmanli ulemasinin eserlerini de incelemek konuya aciklik getirecektir.. Miratul Haremeyn eserini tavsiye ederiz.. Imam-i Azam hicbir alim tarafindan reddedilmemistir, sia müstesna..
Başlık: Okunması Gereken Kitaplar
Gönderen: Ebu Huzeyfe - 13 Kasım 2006, 16:55:45
İthamlarınızın ve iddialarınızın çoğu yanlıştır. İnşAllah bunlar birer birer Ehl-i Sünnet ulemasından aktarımlarla çürütülecektir.

1. Ehl-i Sünnetin sarsırmaz kalesi olan İnkişaf Dergisinin bir önceki sayısını mutlaka edinin. Sadece bu dergi bile sizin tezlerinizin %80-90 gibi kahr-i ekserini tek başına çürütmeye yeter.

2. İmam Azâm itikadi yönden de itham edilmiştir. Özellikle irca (mürcielik) konusunda. Dolayısıyla itikadında itham yoktur sözü havada kalmaktadır.

3. İbni Teymiyye'yi Ehl-i Sünnetin çoğunluğunun eleştirdiği doğru değildir, bu zan ile ithamdır. Bilakis Ehl-i Sünnetin önde gelen ulemasından İbni Hacer, İbni Kesir, Suyuti gibi ulema hem ondan alıntı yapmış, onu referans ve kaynak göstermiş hem de övmüştür.

4. Sözümüzü doğru okur ve çarpıtmazsanız, maksadımız daha doğru anlaşılır. Biz dedik ki, İmam-ı Azâm gibi en büyük alim ve imam bile eleştirilmiş, İbni Teymiyye'nin eleştirilmiş olması onun yanında bir hiçtir ve ona zarar vermez.

5. Mezhep imamlarının İmam-ı azâmı eleştirdiğine dair İnkişaf Dergisinin bir önceki sayısında bol miktarda örnek mevcuttur. Bunu peşinen delil istemeden yanlış addetmek bir taassup eseridir.

6. Vahhabileri İbni Teymiyye'ye yamayarak onu itham edersek, başkaları da diyalogçuları hem Ebu Hanife'ye hem de İmam Maturudi'ye yamayarak iki büyük imamı da pekala eleştirip onlardan sakındırabilirler.

Selam ve Dua ile...
Başlık: Okunması Gereken Kitaplar
Gönderen: muallim_abi - 13 Kasım 2006, 17:22:31
İthamlarınızın ve iddialarınızın çoğu yanlıştır. İnşAllah bunlar birer birer Ehl-i Sünnet ulemasından aktarımlarla çürütülecektir.

Alıntı
1. Ehl-i Sünnetin sarsırmaz kalesi olan İnkişaf Dergisinin bir önceki sayısını mutlaka edinin. Sadece bu dergi bile sizin tezlerinizin %80-90 gibi kahr-i ekserini tek başına çürütmeye yeter.

Cevap: Ehli sünnetin kalesini de belirledik, artik icimiz rahat.. Ehli sünnet ulemasinin tezlerini cürütür demek istediniz herhalde.. MasAllah..

Alıntı
2. İmam Azâm itikadi yönden de itham edilmiştir. Özellikle irca (mürcielik) konusunda. Dolayısıyla itikadında itham yoktur sözü havada kalmaktadır.

Cevap: Asil bunlar asilsiz iddia olup, dört mezhebin ulemasi buna karsi gelmistir.. Asil zan ile itham budur, siz de bu ithamlari naklediyorsunuz; halbuki Ibn Teymiyye'nin eserlerine dayanarak veya bilakis kendi zamaninda yasamis olup ondan duyarak karsi cikilmistir.. Burada sap ile saman karismamali.. Zahidul Kevseri'nin mesail ile ilgili eseri vardir..

Alıntı
3. İbni Teymiyye'yi Ehl-i Sünnetin çoğunluğunun eleştirdiği doğru değildir, bu zan ile ithamdır. Bilakis Ehl-i Sünnetin önde gelen ulemasından İbni Hacer, İbni Kesir, Suyuti gibi ulema hem ondan alıntı yapmış, onu referans ve kaynak göstermiş hem de övmüştür.

Cevap: Ibn Kesir'in alinti yapmasi normaldir, talebesidir.. Ibn Hacer alinti da yapmis, hatalarini da söylemistir.. Dürerul-Kamine kitabindaki yazilanlar itham ise, o da yapmistir.. Övülmesi hususunu bir önceki yazida zikrettik, yine zikretmeyelim.. O meyanda kendine en güzel cevabi vermis olan Beyrut Kadisi Nebhani'de de ayni seyi görüyoruz.. Eserlerinde bunu da beyan eder..

Alıntı
4. Sözümüzü doğru okur ve çarpıtmazsanız, maksadımız daha doğru anlaşılır. Biz dedik ki, İmam-ı Azâm gibi en büyük alim ve imam bile eleştirilmiş, İbni Teymiyye'nin eleştirilmiş olması onun yanında bir hiçtir ve ona zarar vermez.

Cevap: Böyle düsünürseniz o zaman sorun yoktur ki, Ali Simsati de büyük alimdir, Nurullah Süsteri de o zaman.. Herkes büyüktür, cünki hepsi elestirilmistir, kendilerine zeval gelmez..

Alıntı
5. Mezhep imamlarının İmam-ı azâmı eleştirdiğine dair İnkişaf Dergisinin bir önceki sayısında bol miktarda örnek mevcuttur. Bunu peşinen delil istemeden yanlış addetmek bir taassup eseridir.

Cevap: Siz de buyurdunuz ya, herkes elestirilmis, ama reddedilme hususunu anlamak lazim.. Yukarda hangi sebeblere istinaden elestirme oldugunu da yazmistik..

Alıntı
6. Vahhabileri İbni Teymiyye'ye yamayarak onu itham edersek, başkaları da diyalogçuları hem Ebu Hanife'ye hem de İmam Maturudi'ye yamayarak iki büyük imamı da pekala eleştirip onlardan sakındırabilirler.


Cevap: Bu ne bicim bir kiyastir? Fasid kiyasin böylesini okulda yapsak dersten bir kez daha gecme imkani birakmazlar, ebediyyen mahrum ederler.. Bu diyalogcularin hangisi Hazret-i Imam'in bir eserine veya beyanina istinaden diyalog kurmaya calismaktadilar? Oysa vehhabiler böyle midir? Ibn Teymiyye'nin eserlerini, yeni dizgi halinde basan ve dagitan ve bu görüslerden yola cikararak itikadlarina yön belirleyen acaba kimdir? Yoksa vehhabiler iddialarina ve küfrlerine delil olarak buddha'yimi getiriyorlar sizce? Biri kendi kafasina göre ilerliyor, digeri ise ilham aliyor; bu ayni sey midir? Ibn Teymiyye'nin yeni matbu eserlerini yoksa iran mi basiyor?

Selam ve Dua ile...
Başlık: Okunması Gereken Kitaplar
Gönderen: racül - 14 Kasım 2006, 11:40:17
Sayin MFG'nin meselesi pratikle ilgili.. Islam itikadindaki temellerle ilgili bir sözü yok.. Ben okuduklarimdan bunu anliyorum deyip diyaloga geciyor, Misyoner okulunun islam kürsüsüne bagis yapiyor. Bunlar amelle ilgli meseleler. Ehli sünnetin temel inanislarina bir reddiyesi yok.

Ibni Teymiye ise Hazreti Allah'a (CC) mekan izafe etmek gibi, oldukca temel konularda ehli sünnetle "teoride" ters düsüyor. Itikatta islam tarihinde bir kirilma noktasi teskil ediyor. Kirilan yer de acilan makas agzi gibi arkasindan Vehhabilik gibi bir uc hareketi doguruyor..

..........

Ilmi dirayetin ögülmesi dogruluga delil degildir. Malum seytanin da ilmi dirayeti ögülmüstür ama cifte sugrali kaziyyesiyle cuvallamistir. Oradaki bir kirilma makasin bugünkü ucunu nerelere getirmistri..

Seyh Bedrettini de osmanli ulemasi ilmi dirayetinden dolayi ögmüstür. Ama hem itikatta hem de amelde bir yigin galati vaki olmustur...

.........
Başlık: Okunması Gereken Kitaplar
Gönderen: abdülhamid - 22 Şubat 2007, 17:17:50
HArun Ýahya konusunda bir kac sey söylemek istiyorum.HArun Yahya bilindigi gibi Adnan hoca (Adnan Oktar) dir.
KItaplarini incelediginiz zaman hakikaten faydali calismalar yaptigini görürsünüz.

FAkat bu faydali calismalari yaparken biraz ileri gittigini düsünüyorum.

BEndeniz su anda kitap ticareti ile ugrasiyorum.BAgli oldugum cemaatin büyügü izdivac ile alakali kitaplar sattigimizi görünce "dikkat edin; izdivac ile alakali kitaplar kas yapayim derken göz cikarirlar.Izdivaci anlatirlarken sehevi hisleri tahrik ederler.BAzilari bunu farkina varmaz bazilari da kasitli olarak yaparlar" demisti.
Adnan hocanin kitapalri da bence bu meyanda degerlendlrilmelidir.MEsela insanoglunun azginligini anlatirken bazi gazete küpürleri resimli olarak iktibas ediliyor ki, gidip acikca sehveti harekete geciren bir dergi alsaniz ancak o kadar olur.Kimsenin hakkini yemek münasip  degildir; bu iktibaslari sansürlü olarak yapiyor ama o resim ve isaret ettigi sey oraya yerlesmis bir kere...
Ehli sünnetin önemi isimli bir calismasi var ki, o bir nebzecik olsun okunabilir cihetler barindiriyor, bünyesinde...
Zamaninda islami cevrelerden yardim da görmüstür amma, bunun ne kadar suurundadir, ne kadar takdir eder bilemeyiz.
Yine bir dönem Rönesans isimli bir dergi cikarmis idi, o dergide de evvelce ters düstügü görüsleri asiri sekilde metheder bir hali vardi ki,bu da ayrica incelenmeye muhtac  bir durumdur.
HAsili kelam zikredildigi gibi dini hususlardaki kitaplari okunmasa iyi olur.Aslinda kanaatimce hic bir kitabi okunmasa daha iyi olur ya...Lakin yine de vakit gecirme kabilinden okunabilir.
Başlık: ya mustafa islamoğlu???
Gönderen: hifa - 23 Şubat 2007, 02:17:26
pekii Mustafa İslamoğlu hakkında bir bilginiz ve önerileriniz varmı?
 teşekkür ediyorum.        selametle...
Başlık: Re: ya mustafa islamoğlu???
Gönderen: müteallim - 23 Şubat 2007, 02:37:01
Alıntı yapılan: "hifa"
pekii Mustafa İslamoğlu hakkında bir bilginiz ve önerileriniz varmı?
 teşekkür ediyorum.        selametle...

adam olmayan adamlardan birisi.
Başlık: Okunması Gereken Kitaplar
Gönderen: abdülhamid - 23 Şubat 2007, 17:34:56
Evet, Mustafa bey de cok üretken bir yazardir lakin, bu isler öyle üretkenlikle filan olmuyor.
ZAten kendisinin zannediyorum soyadi da müstear olsa gerek.Soyadi maskesine siginip Islam adina genis bir yelpaze sunmaya calisiyor amma, atislari destekten mahrum oldugu icin, ehli sünnet vicdaninda makes bulmuyor.OKunmamasi okunmasindan ziyadesiyle hayirlidir, kanaatindeyim.
Başlık: Okunması Gereken Kitaplar
Gönderen: hifa - 25 Şubat 2007, 00:35:22
mustafa islamolğunun "üç muhammed" isimli kitabının ilk 25 sayfasını okumanız yeterli.hicret esnasında sevr mağarasına sığınıldığı zaman yaşanılan neredeyse tüm hadiseleri yalanlıyor.örümcek ağı,güvercin yuvası, yuvasında bekleyen yılan vs. bu yazar hakkında itikadi  meselelerde sapıklıkta olduğu konusunda duyumlarım olduğu için tavsiye üzerine bu kitabı okumaya başlamıştım ki ilk 25 sayfası yeterli geldi.
"şu aralar hangi kitabı okuyorsunuz" isimli konu başlığında bir arkadaş bu kitabı okuduğunu söylemiş.benim çok geniş bir bilgim olmadığı için bir yorum yazmadım.ama ilgili ve bilgili abi ve ablalarımızın bu gibi konularda uyarmaları gerektiğini düşünüyorum.bu sebeple bu soruyu sordum. teşekkür ediyorum.
slm ve dua ile...
Başlık: Re: Sayın Müteallim,kardeşime..
Gönderen: muallim_abi - 06 Mart 2007, 02:09:15
Alıntı yapılan: "bin_sultan"
adam olmayan adamlardan birisi.

selamün aleyküm,müteallim abi
Yukarıda ki cümle size ait.
mustafa islamoğlunu ben şahsen çok derin bir islami kültüre sahip bir Büyük alim olarak biliyorum;Kitapları pek çok,gazeteler de televizyonlar da pek çok eseri var,gördüğüm ve duyduğum kadarıyla  görünüşte ehli sünnete muhalif bir tarafını görmedim...
bir kaç kitabını da okudum,hilal tv de izledim.Sizin yukarı da ki cümleniz çok ağır,bunu biraz açmalısınız,bizi uyarmalısınız,nerede nasıl kime karşı yazmış,söylemiş ve konuşmuş?
saygılarımla...


Ehli sünnete muhalif tarafını görmek için, ehli sünneti bilmek gerekir. "Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır" sözünü söylenin kendisi şeytandır diyor internetteki sitesinde. Bu söz ehli sünnetin büyük evliyaullahlarına aittir. Eşrefoğlu Rumi, Bayezidi Bistami, İbn Arabi bunlardan sadece bir kaçı ve bunların şeytan olduğunu (şaka yollu bile olsa) söylemek edepsizliktir, sapıklıktır. Yine Esmaulhusna meselesinde ulemanın beyanatına tavr sergiliyor tefsir derslerinde. Abdestsiz Kurana dokunulmaz hükmü ayetle, hadislerle, sahabi kavliyle ve İCMA ile sabit iken, icmayı alaya alarak hükme karşı geliyor. En son cuma namazı kadınlara da farzdır fetvasını söylemek yeterli sanırım. Bunlardan bir tanesinin bile ehli sünnete muhalif olmadığını düşünen, ehli sünneti tanımıyor demektir. Ehli sünnet yolu da, ehlisünnet ulemasından öğrenilir.

Selam ve dua ile..
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: bülbül_nidasi - 07 Mayıs 2009, 06:41:21
Degerli kardeslerim affiniza siginarak bu konuda iki kelam etmek isterim. Malumunuzdur ki insanlar okuyarak düsüncelerinin yönlerini cizerler, ne okudugunu, ne zaman okudugunu,  ne icin okudugunu vede okudugu kitabin  yazarininin belkide taninmis isim yapmis birilerini kitabidir diye okumaktadilar.Insanlardaki bu okuma yelpazesi  neleri alip götürüyor veya neleri kendisine kazandiriyor bunu anlayabilmek icin bazen bir ömür yeterli gelmeyebiliyor. Tavsiyemiz ehli sünneti inancini itikadini iyi anlayabilmek icin ehlisünnet alimlerinin yazdigi eserleri vede tercüme eden kisilerinde ayni istikamete sahib olmasi gerekliligine inanmaktayim.Insani insan yapan düsünce yapisidir ki, bu yapiyada sadece maddi ililmlerle beraber  maneviyatimizi percinleyen tasavvuf ilmidir. Mevlam cümle din kardeslerimize iki kanatli kus misali hayati yasayabilmeyi nasib ve müesser buyursun .Aminn.
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: ihvan - 07 Mayıs 2009, 09:59:00
İbni teyyime  Vehhabiliğin babasıdır.

Ömrünün  üçte ikisi hac organizasyonlarında geçmiş bir İlim, İSLAM adamı

Çok yakın zamanda şahsen başvurduğum hac işlerim için  sordum?

Bu büyük İSLAM ALİMİ hoca efendiye  bizzat sordum,

İbni teyyime kimdir.? El cevap

Vehhabiliğin babasıdır.


 AZ AKLI OLANA BU CEVAP YETER
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: mipek - 11 Mayıs 2009, 23:28:27
FATİHAN "14-Kur’an-ı Kerim mealleri ve muteber bir alime göre şerhi yapılmamış Hadîs-i Şerif mealleri," BUYURMUŞSUN.
 NE ŞİMDİ YANİ BİZ kURANI KERİM MEALİ OKURSAK SAPITICAK
MIYIZ? pES DOĞRUSU ...... OLUR DA BU KADAR OLUR.
ilK AYETLERİ "oku"EMRİYLE BAŞLAYAN BİR KİTABIN MEALLERİNİ OKUMA SAPITIRSIN, KÜFRE DÜŞERSİN...DİYORSUN.pEKİ BEN NASIL ANLACAĞIM. RABBİMİN BİZİM İÇİN GÖNDERDİĞİ KİTABI?
İNSAF YÜZ BİN KERE EL-İNSAFF

Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: Tuğra - 11 Mayıs 2009, 23:45:55
FATİHAN "14-Kur’an-ı Kerim mealleri ve muteber bir alime göre şerhi yapılmamış Hadîs-i Şerif mealleri," BUYURMUŞSUN.
 NE ŞİMDİ YANİ BİZ kURANI KERİM MEALİ OKURSAK SAPITICAK
MIYIZ? pES DOĞRUSU ...... OLUR DA BU KADAR OLUR.
ilK AYETLERİ "oku"EMRİYLE BAŞLAYAN BİR KİTABIN MEALLERİNİ OKUMA SAPITIRSIN, KÜFRE DÜŞERSİN...DİYORSUN.pEKİ BEN NASIL ANLACAĞIM. RABBİMİN BİZİM İÇİN GÖNDERDİĞİ KİTABI?
İNSAF YÜZ BİN KERE EL-İNSAFF

Bu konuyu kimbilir kaç kez kaç kişiye söyledik,cehalet salgın hastalık halini almış malesef,kitabımızı nasıl anlıyorsunuz? ilminiz nedir? Alimmisiniz?

Bu zamanda kendine ilim sahibi diyen bazı ilahiyatçılar bile abuk sabuk konuşurken, hiç birşey bilmeyenin ne anladığı gerçekten merak konusu....

Bizden de el insaf....
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: mipek - 12 Mayıs 2009, 00:04:34


Bu konuyu kimbilir kaç kez kaç kişiye söyledik,cehalet salgın hastalık halini almış malesef,kitabımızı nasıl anlıyorsunuz? ilminiz nedir? Alimmisiniz?

Bu zamanda kendine ilim sahibi diyen bazı ilahiyatçılar bile abuk sabuk konuşurken, hiç birşey bilmeyenin ne anladığı gerçekten merak konusu....

Bizden de el insaf....

Kitab,sadece ilmi olanlara,alimlere mi indirildi??sadece onlara mı hitap ediyor?halk olarak benim anlama hakkım yokmu?

kuran,"kitabı mübin"yani apaçık kitap değilmi?yoksa anlaşılmaz bir kitap mı?anlayamayacağı bir kitabı Allah kullarına niye göndersin?

"(kamer/17) - Andolsun biz Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?"

bu sözü anlayamıyor musun sen?RABBimiz öğüt almak için kuranı kolaylaştırdığnı bildiriyor..

mealden sadece alimler mi anlar,meal alim olmayanların  ise sapkınlığnı mı artırır?

Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: Tuğra - 12 Mayıs 2009, 00:09:30
Farz-ı ayn olan fıkıh kitaplarını okumayıp, tefsir okumak, caiz değildir. Zaten, bizim gibi mukallidlerin, tefsirden fıkıh bilgisi öğrenmesi imkansızdır. Cehenneme gidecekleri bildirilen 72 fırkanın âlimleri, tefsirlerden yanlış mana anladıkları için, sapıttılar. Âlimler sapıtınca, bizim gibi cahillerin tefsirden ne anlayabileceğimizi düşünmeliyiz!

Dört işlemi bilmeden yüksek matematiği öğrenmek imkansızdır. Bunun gibi akaid, fıkıh ve diğer lüzumlu ilimleri bilmeden tefsir okuyan elbette sapıtır.

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kur’andan kendi aklı ile, kendi düşüncesi ve bilgisi ile mana çıkaran kâfirdir!) [Mektubat-ı Rabbani]


Hiç birşey bilemeyen cahiller madem kendi başına anlıyor!!!O halde mezhep imamları yada müctehid alimler haşa,boşunamı yıllarca ilim tahsil ettiler,
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: Tuğra - 12 Mayıs 2009, 00:17:13
http://www.sadakat.net/forum/tavsiye-kitaplar/ynt-su-aralar-hangi-kitabi-okuyorsunuz-t27126.0.html;msg193088;topicseen#msg193088
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: Fatihan - 12 Mayıs 2009, 09:48:02
Buyurmadık  doğru olanı paylaştık...

Gerekli açıklamaları Tuğra yazmış.Link de vermiş.Bu forumda bir çok yerde sözkonusu mevzu tartışıldı.Tekrar tekrar aynı şeyleri yazmak can sıkıcı.

Ama asıl üzüldüğümüz nasıl bir çalışma yapılmış ki yanlış olan şeyler artık bu derece doğru kabul edilebilir olmuş.Boşuna söylenmemiş bu dinin bozulmayan kısmı da minberlerden bozulacak diye.
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: azizistanbul - 12 Mayıs 2009, 12:16:21
Kuran tüm inananlara indi ve peygamber arap milletinden seçilmişti. onun ve onun şiir ve edebiyatta müthiş ilerlemeler ortaya koymuş bir kavminin dili olan arapça olarak indi. Eğer  o lisana (arapça) her yönü ile hakim olduğunuz zaman  ve bunun yanında kuranın tamamını düşünerek kuranı incelediğiniz zaman her müslüman kuranı kerimi okuyup anlayabilir.

Kimse kimseden Allahın kitabını esirgemiyor. ama dünyadaki basit mesleklerin bile asgari bir eğitim seviyesi var. Hem zaman ve hem mekan olarak evrensel olan bir kitabın . basit bir elektronik eşyanın kullanma klavuzu gibi bir dil sergilemesi düşünülemez.  o kitab ki bir  cümlesinde hem ortaçağa hem uzay çağına hemde bizim bilemediğimiz bundan sonra gelecek çağlara hitab etme durumu var. bu sebepten her kelimesinin her okuyanın anlaması düşünülemez.

 Bugün lisede ortaokulda edebiyat hocalarımız bile  kitap okumak isteyenlere derece derece kitaplar veriyor. bu gün ilkokul mezunu seviyesinde eğitimi olan bir insana felsefe kitablaını verirseniz hiç bir şey anlamaz.

 Ben kendi teyzemden örnek vereyim ( o da mealcidir mealden hüküm çıkarır)   ben ona kuzenlerin yani kardeş çocukların birbirine nikahının helal halvetlerinin haram olduğunu anlattım ( bayramlarda tokalaşma babından ) tabi bunu kabul etmiyor.

Bizim kalbimiz temiz sizin ki fesat hikayesi. ..  Neyse sonra bir gün geldi ben Kuranda okudum kardeş çocuklarının halvetinde problem yok kuran öyle yazıyor ve ciddi ciddi iddia ediyor. diyor ki  kardeş çocuğu namahrem değildir.

Neyse bakara veya ali imran suresinde  ayeti kerimeyi buldum mealli kuranı kerimden gösterdim okudu ayeti kerimenin mealinde yazan " KARDEŞİN ÇOCUĞU "  ifadesini bizim ki "KARDEŞ ÇOCUKLARI" olarak algılamış. neyse izah ettik  falan filan. Bence buradaki tamlamayı yanlış anlayan insanlar kuranın daha birçok yerinde olan bir çok şeyi yanlış anlarlar.
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: mipek - 30 Mayıs 2009, 18:36:44
Alıntı
Kimse kimseden ın kitabını esirgemiyor.....

( o da mealcidir mealden hüküm çıkarır) ....


.....azizistanbul,böyle diyorsun da,fatihan,"Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler" başlığında "Kur’an-ı Kerim mealleri ve muteber bir alime göre şerhi yapılmamış Hadîs-i Şerif mealleri,"  diyor.
 Kur’an-ı Kerim mealleri  OKUMAYIN,SAPITIRSINIZ DEMEK,Allah`IN  Kitabını kullarından esirgemek değil mi?
Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
 İbrahim Suresi.1. ayet "Elif. Lam. Ra. (Bu Kur'an), Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, yani her şeye galip (ve) övgüye layık olan Allah'ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır".

İbrahim 52. "İşte bu (Kur'an), kendisiyle uyarılsınlar, Allah'ın ancak bir tek ilah olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri iyice düşünüp öğüt alsınlar diye insanlara (gönderilmiş) bir bildiridir".

Acaba Türkçe mealini okumayın dediğiniz Kuràn,insanları karanlıktan aydınlığa;Allah'ın yoluna çıkarma işlevini nasıl gerçekleştirecek?

Anlamı okunmayan kitap ile insanlar nasıl uyarılacak ve düşünüp öğüt alacaklar?



burada mealcilik ve mealden hüküm çıkarmayı tartışmıyoruz! Kuranın türçe mealini okuma konusunu tartışıyoruz.İki konu birbirinden tamamen farklı!
 
vatandaşlar,meal okumayın tefsir okumayın sapıtırsınız diyorlar.


Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: racül - 31 Mayıs 2009, 02:42:17
Mipek kardes,

iki ayeti kerime meali alintilamissiniz. Ikisinden de birer kelime buraya alalim:

Alıntı
sana indirdiğimiz

hitab peygamberimize

Alıntı
akıl sahipleri

akil sahibinden kim kasd olunur...?


Bu iki ayeti kerimedeki iki kelime, izaha muhtac.

Birinci ayeti kerimeden siz,

peygamberimiz zikr edilmis onun sahsinda bütün ümmeti davet ve ümmeti icabet kasd edilmistir seklinde anlarsiniz.

Bense

hitab peygamberimize (SAV) yöneliktir. Ona inmistir, o anlar ve bize tefsir eder. Yorumlama hakki ona aittir, onun yorumuna muhtaciz derim....

Ikinci ayeti kerimeden siz,

insani hayvandan ayiran özellik akil sahibi olmasidir, buradaki akil sahibi cümle insanattir seklinde anlarsiniz..

Ben de;

buradaki akil sahibi, aklini akli maas ve akli maadini gelistirmis, ilim ehli kasd olunur seklinde anlarim...

dolayisiyla ikimiz de kurani kerimi tefsir etmis oluruz..

Herkes meal okuyabilir, oradan kurani kerimi anlayabilir derseniz, ikimiz de okudugumuzdan biribirimize yüzdeyüz ters iki farkli sey anlamis oluruz.

Bu anladiklarimiz muvacehesinde birimiz meal ile muradi ilahiyi anlayamayiz neticesine variriz, öbirimiz ise "hayir anlariz" neticesine variriz..

Muradi ilahiyi hangimiz dogru anlamis oluruz???

Bunu anlamakta ölcüt nedir?

Bu sorunun cevabi bizi ilmi tefsire götürür..

Sizin alintiladiginiz iki ayeti kerime gördügünüz üzere bizi tefsir ilminin gerekliligine inanmaya icbar ediyor..

"Kurani kerimi kendi hevasina göre tefsir eden atesteki yerini hazirlasin" hadisi serifi, oldukca ciddi bir tehlikeye isaret ediyor..

Heva insanin icinden gelen hevestir, istektir. Insanin kendi ilmi birikimi, akli ve tecrübeleri isiginda olustugunu zann ettigi "mantigi"dir...

Biz akil sahibleri olarak kurani kerimi anlayabiliriz düsüncesi bile sadece kurani kerimi anlamada,
"akil sahibi" kelimesini "heva sahibi" olarak algilama yanilgisina düsürür.

dolayisiyla meal okuyarak muradi ilahiyi anlayabilecegi kanaatinde olmak, "atesteki yer"e dogru yönelmektir...
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: racül - 31 Mayıs 2009, 02:56:30
sunu da düsünün mipek kardesim:

Kurani Kerimi biz mi daha iyi anlariz, Peygamberimiz (SAV) mi?

Bu sorunun cevabi hepimizce müsellemdir..

KUrani Kerimi tefsir etme, anlama hakki birinci derecede Aleyhisselatü vesselam efendimizindir..

Peygamberimizin (SAV) ve ashabinin (RA) hayati kurani kerimin bir tefsiri mahiyetindedir.. Bazi seyler, sadece kitabi olarak anlasilmaz..

Adam senelerce mühendislik egitimi aliyor, santiyede pratik yapmadiysa, 4-5 senelik tahsili bir ise yaramaz.. Pratik ile görülür her sey..

Kurani kerimin tefsirinin pratigi asri saadettir..

Bir kimse dini sadece kurani kerim ve hadisi seriflere bakarak anlayamaz. Onun pratigini görmeden bu konuda fikir sahibi olamaz.

Asri saadet bir pratiktir. Görülmeden din anlasilmaz..

Aleyhisselatü vesselam efendimiz bir hadisi seriflerinde:

"Benden sonra ashabima, ve ondan sonra gelenlere, ve daha sonra gelenlere tabi olunuz" buyuruyor..

Zira ashab o pratik uygulamayi yasayanlardir, tabiin o pratigi görenlerdir tebei tabiin en sicak haliyle duyanlardir..

ondan sonra rivayetler gelir..

Peygamber Efendimiz (SAV)'in bu hadisi uyarinca 4 mezhebin müctehid fil mezhebi, müctehidi mutlaki tabiindendir..

Tabiin ve tebei tabiinden olmayanlar artik,

pratigi birinci dereceden gören ve duyan olamadiklari icin, birinci dereceden görüs belirtme hakkina malik degillerdir. Onlar müctehid fil mezhep olabilmisler, hatta müftilik makami bile bir coklari icin uulasilmaz sayilmistir...
....
Imdiii,

Kurani kerim bize nazil olmadi hasa

onun uygulamali aciklamasinin yasandigi dönemde yasamadik.

o dönemi yasayanlari görmedik...

Görenlerin kitablarina kayd ettikleri ilmi mütalaalari bihakkin okumus da degiliz...

üstelik kurani kerimin nazil oldugu orjinal lisani da bilmiyoruz..

Biz kurani kerimi anlamak hususunda neyimize dayanarak hak iddia edebiliriz..

Bizim kurani kerimi anlama konusunda elimizde bi tek alet var: o da "HEVA"
...
"hevasina göre kurani kerime mana veren atesteki yerini hazirlasin"
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: mipek - 20 Haziran 2009, 18:23:53
Bizim kurani kerimi anlama konusunda elimizde bi tek alet var: o da "HEVA"
...
"hevasina göre kurani kerime mana veren atesteki yerini hazirlasin"

"Kurani kerimi kendi hevasina göre tefsir eden atesteki yerini hazirlasin" hadisi serifi,

-alıntıladığınız bu hadisler iki ayrı hadis mi yoksa tek hadis mi?Birisinde "tefsir eden" deniliyor diğerinde "mana veren"deniliyor.Bu hadis Kuranı tefsir etmekle ilgili.Her hangi bir ayete veya hadise dayanmadan bir sahabinin açıklamasına dayanmadan yapılan tefsirleri işaret ediyor.Kuranın anlamını anlamayı veya anlamaya çalışmayı yasaklayan bir hadis değil.

-Kuran; okunmak, anlaşılmak, öğüt alınmak,düşünmek, ibret almak,pratiğe aktarılmak için indirilmiştir.Bunu ifade eden bir çok ayeti kerime mevcuttur.Öğüt almak pratiğe aktarmak için onu anlamak , anlamak için çaba sarfetmek zorunludur..Kitabımız mübin bir kitabtır. Apaçık ve anlaşılıır bir kitap...Teafsir ilminin amacı da İnsanların Kuranı anlama zorunluluğundan ve ihtiyacından doğmuştur. benim inancım budur.

İnsanlar Kuran okumalılar,okudukları Kuranda Rabbinin kendilerinden ne istediklerini,Rabbinin kendilerine ne dediklerini anlamaya çalışmalılar.
Kuranın kendisini ve mealini okuyarak onu anlamaya çalışmayı "heva" olarak değerlendirmek,sonra da hadisi yanlış yerde delil olarak kullanıp insanları ateşe göndermek sağlıklı bir değerlendirme değildir.
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: racül - 21 Haziran 2009, 04:18:10
saygideger kardesim,
üc tane ardarda mesaj yazdim. Onlarin tamaminda sizin bu yazdiginiz mesajin cevabi var...

....

"Kurani kerimi okumak ve anlamaya calismak"

böyle bir ibare suna benziyor:

Özellikle semboller ve kapali anlamlarla, mecazlarla, istiarelerle ve yerine göre de acik anlamlarla yazilmis bir siirden, herkes bir seyler anlamak icin calismalidir.
hatta bu gibi siirlerin manasi, her okuyanin kafasinda uyanan manadir
gibi bazi ifadeler vardir.

ayeti kerimeleri insanlarin okuyup, oradan kendi anladiklari manalarla, tefekkür etmelerini tesvik, kurani kerimi bir siir menzilesine indirmek olur. Üzerinde tefekkür etmenin, sirat üzerinde yürümek kadar tehlikeli olabilecegi gercegini yadsimak olur...

....

Kurani Kerimin hic bir harfi sebebsiz degildir. Her harfinde muazzam mana yükü vardir. Bu mana yükünü yükleyen, onu desifre etme, decode etme hakkini Peymgamberimiz (SAV)'e vermistir.
Sonra da "bu kurani sadece alimler anlar" nazmi celili muvacehesinde, Peygamberimizin kurani kerimin tefsiri mahiyetindeki kavli, fiili, takriri sünnetini,
kurani kerimin canli tefsiri olan asri saadeti,
o günleri gören tabiin ulemasinin nakl ettiklerini

bilen

ulemaya vermistir...

Bize düsen,

Kurani Kerimi amma arapcasindan, amma türkce mealinden okuyup,
üstünde tefekkür etmek degil,

O ayetlerde kasd edilen manaya dair, "yetkin" büyüklerin talim ettigi manalari ögrenmektir...

...

Otlardan ilac yapmak kudreti, ustasina aittir. Biz ancak hazirlanmis rezepti ilac olarak kullanabiliriz..
Mevlanin yarattigi otlarda sifa vardir deyip bi ondan bi bundan sifa niyetine yemeye kalkarsak,

"sifayi buluruz"...

...


Bu arada,
Kurani Kerim baska bir dile, bir insan tarafindan tüm mana yüküyle cevirilemeyecek kadar muazzam bir bicimde lafiz mana ayrilmazligi icinde arapca olarak inzal buyurulmustur. Lafzi da manasi da mucizedir.. Ikisi bir bütündür.

Manayi orjinal lafizdan soyutlayip, baska bir dilin kalibiyla vermeye kalkmak esasen ciddi bir hatadir da... ayri bir mevzuu..

...
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: eginli - 21 Haziran 2009, 12:40:54
Sayin MFG'nin meselesi pratikle ilgili.. Islam itikadindaki temellerle ilgili bir sözü yok.. Ben okuduklarimdan bunu anliyorum deyip diyaloga geciyor, Misyoner okulunun islam kürsüsüne bagis yapiyor. Bunlar amelle ilgli meseleler. Ehli sünnetin temel inanislarina bir reddiyesi yok.
Ibni Teymiye ise Hazreti Allah'a (CC) mekan izafe etmek gibi, oldukca temel konularda ehli sünnetle "teoride" ters düsüyor. Itikatta islam tarihinde bir kirilma noktasi teskil ediyor. Kirilan yer de acilan makas agzi gibi arkasindan Vehhabilik gibi bir uc hareketi doguruyor..

..........

Ilmi dirayetin ögülmesi dogruluga delil degildir. Malum seytanin da ilmi dirayeti ögülmüstür ama cifte sugrali kaziyyesiyle cuvallamistir. Oradaki bir kirilma makasin bugünkü ucunu nerelere getirmistri..

Seyh Bedrettini de osmanli ulemasi ilmi dirayetinden dolayi ögmüstür. Ama hem itikatta hem de amelde bir yigin galati vaki olmustur...

.........

kardesim, bir baska sitede fg cematinden kisiler, ibni teymiyeyi,efganiyi ve diger bu zihniyet mensuplarini göklere cikariyorlar, bunu nasil izah edecegiz?...
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: racül - 22 Haziran 2009, 03:58:09
isteyen istedigini istedigi yere cikarabilir.

bu adamlarin ne oldugu malum. Böyle adamlara sahib cikan kendini lekeler.
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: Fatihan - 02 Temmuz 2009, 22:19:48


.....azizistanbul,böyle diyorsun da,fatihan,"Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler" başlığında "Kur’an-ı Kerim mealleri ve muteber bir alime göre   şerhi yapılmamış Hadîs-i Şerif mealleri,"  diyor.
 Kur’an-ı Kerim mealleri  OKUMAYIN,SAPITIRSINIZ DEMEK,Allah`IN  Kitabını kullarından esirgemek değil mi?



Allah'ın kitabını kullarından esirgemiyoruz.Allah haşa kullarına meal mi indirdi.Hüküm verirken konuyu bütünüyle ele alalım lütfen.Koyu ve büyük olan yazı gerekli izahı sunuyor sanıyorum.
Başlık: İmam ı Azam Hazretleri Hakkında
Gönderen: februli - 21 Ekim 2009, 13:55:14
 Ne için ve ne ile ilgili ,neden yazdıklarımıza dikkat edelim ne dersiniz.

Buhari ve Müslim’deki bir hadis-i şerifte; “İman, Süreyya yıldızına çıksa, Faris oğullarından biri elbette alıp getirir” buyuruldu. İslam âlimleri, bu hadis-i şerifin imam-ı a’zam hakkında olduğunu bildirmiştir. Yine Buhari ve Müslim’de bildirilen bir hadis-i şerifte; “İnsanların en hayırlısı, benim asrımda bulunan Müslümanlardır (yani Eshab-ı kiramdır). Onlardan sonra en iyileri, onlardan sonra gelenlerdir (yani Tabiindir). Onlardan sonra da onlardan sonra gelenlerdir (yani Tebe-i tabiindir)” buyuruldu. İmam-ı a’zam da, bu hadis-i şerifle müjdelenen Tabiinden ve onların da en üstünlerinden biridir. Hayrat-ul-Hisan, Mevduat-ül-Ulum ve Dürr-ül-Muhtar da yazılı olan hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Âdem (aleyhisselam) benimle öğündüğü gibi ben de ümmetimden bir kimse ile öğünürüm. İsmi Numan, künyesi Ebu Hanife’dir. O, ümmetimin ışığıdır.)

(Peygamberler benimle öğündükleri gibi ben de Ebu Hanife ile öğünüyorum. Onu seven beni sevmiş olur. Onu sevmeyen beni sevmemiş olur.)

(Ümmetimden biri, İslamiyeti canlandırır. Bid’atleri öldürür. Adı Numan bin Sabit’tir.)

(Her asırda ümmetimden yükselenler olacaktır. Ebu Hanife zamanının en yükseğidir.)

Hazret-i Ali de; “Size bu Kufe şehrinde bulunan, Ebu Hanife adında birini haber vereyim. Onun kalbi ilim ve hikmet ile dolu olacaktır. Ahir zamanda, birçok kimse, onun kıymetini bilmeyerek helak olacaktır” buyurdu.

İmam-ı a’zamın zamanında ve sonraki asırlarda yaşayan İslam âlimleri hep onu methetmişler, büyüklüğünü bildirmişlerdir.

Abdullah ibni Mübarek anlatır:
İmam-ı a’zam Ebu Hanife, imam-ı Malik’in yanına geldiğinde imam-ı Malik ayağa kalkıp ona hürmet gösterdi. O gittikten sonra yanındakilere: “Bu zatı tanıyor musunuz? Bu zat, Ebu Hanife Numan bin Sabit’tir. Eğer şu ağaç direk altındır dese, ispat eder” dedi.

Veki' der ki:
“Allahü teâlâya yemin ederim ki, Hazret-i İmam çok emin idi. Yine Allahü teâlâya yemin ederim ki Allahü teâlâ onun kalbine azamet ve celaleti ile tecelli eylemişti, Allahü teâlânın rızasını her şeye tercih ederdi.”

Ebu Ahvas der ki :
“Eğer kendisine üç güne kadar öleceği bildirilse, yapmakta olduğu amelden, ibadetten daha fazlasını yapması imkansızdı, çünkü her zaman yapılabilecek ibadetin çoğunu yapardı.”

Bekir İbni Maruf der ki:
“Bu ümmetin içinde sireti, Ebu Hanife'den güzel olan bir kimse görmedim.”
(Siret, ahlak ve kalb güzelliği demektir.)

Hasen İbni Salih der ki:
“Ebu Hanife, kuvvetli vera sahibi ve haramlardan çok uzak idi. Şüpheli olur diye, helallerin fazlasından kaçınırdı. Kendini ve ilmini koruma hususunda daha kuvvetli âlim görmedim. Vefatına kadar ömrü mücadele ile geçti.”

Yezid ibni Harun der ki:
“Bin âlimin huzurunda bulunup hepsinden ilim topladım. Bunların içinde, vera sahibi ve dilini çok koruyan Ebu Hanife’den başkasını görmedim.”

Hafas der ki:
“Otuz sene Ebu Hanifenin sohbetinde bulundum. Aleni yapmadığı bir şeyi, gizli de yaptığını görmedim. Şüphelendiği bir şey, malının hepsi bile olsa yanında saklamaz, elinden çıkarırdı.”

Harun Reşid, Ebu Yusuf'a Hazret-i İmamın ahlakını sordu. Ebu Yusuf şöyle anlattı:
(Haramdan nefret eder, çok sakınırdı. Dinde bilmediği şeyi söylemezdi. Allahü teâlâya itaat ve ibadet etmeyi ve Ona isyan etmemeyi çok severdi. Dünyayı sevenlerden, dünyaya düşkün olanlardan uzak idi. Az konuşur, çok düşünürdü. Eğer bir soru sorulsa ve cevabını bilse, söyler ve daima doğruyu söylerdi. Eğer bunun gayrisi bir mesele olsa, hak üzere kıyas edip, ona tâbi olur, bunda dinini çok kayırırdı. İlim ve malını Allah yolunda dağıtırdı. İnsanlardan hiç kimseye ihtiyacı yoktu, O yalnız Allahü teâlânın rahmetine kavuşmayı ve rızasını kazanmayı düşünürdü. Hiç kimseye tamah etmez. Gıybet etmekten çok uzak idi. Bir kimseyi hayırdan, iyilikten başka şey ile anmazdı.)
Harun Reşid, bunları dinledikten sonra dedi ki: (Bu saydıkların salihlerin, evliyanın ahlakıdır.)

Hafız Muhammed ibni Meymun der ki:
“Ebu Hanife’nin zamanında ondan arif ve fakih yoktu. Yemin ederim ki, onun mübarek ağzından bir söz duymaya yüz bin dinar (altın) veririm.”

İbni Üyeyne;
“Onun eşini ve benzerini gözüm görmedi, fıkıh bilgisi Kufe’de Ebu Hanife’nin talebesindedir” demiştir.

Davud-i Tai’nin yanında Ebu Hanife hazretlerinden konuşuldu. Buyurdu ki: “O bir yıldızdır. Karanlıkta kalanlar onunla yol bulur, hidayete kavuşur.”

Hafız Abdülaziz ibni Revvad der ki:
“Ebu Hanife’yi seven, Ehl-i sünnet vel-cemaat mezhebindedir. Ona buğz eden, kötüleyen bid’at sahibidir. Ebu Hanife bizimle insanlar arasında miyardır (ölçüdür). Onu sevenin, ona yüzünü dönenin Ehl-i sünnet olduğunu; buğz edenin bid’at sahibi olduğunu anlarız.”

İbrahim bin Muaviye-i Darir der ki:
“Ebu Hanife’yi sevmek sünnetin tamamındandır. Ebu Hanife adaleti gözetir, insafla konuşur, ilmin yollarını insanlara beyan eder ve herkesin müşkillerini çözerdi.”

Hakikate varmış evliyanın büyüklerinden Sehl bin Abdullah Tüsteri;
“Eğer Musa ve İsa aleyhimesselamın kavimlerinde Ebu Hanife hazretleri gibi âlimler bulunsaydı, bunlar doğru yoldan ayrılıp, dinlerini bozmazlardı” buyurdu.

İmam-ı Şafii; “Ben imam-ı a’zam Ebu Hanife’den daha büyük fıkıh âlimi bilmem. Fıkıh öğrenmek isteyen onun talebesinin ilim meclisinde otursun, onlara hizmet etsin” buyurdu.

İmam Ahmed ibni Hanbel; “İmam-ı a’zam, vera (haramlara düşme korkusuyla şüphelilerden sakınan) ve zühd (dünyaya düşkün olmayan), isar (cömertlik) sahibiydi. Ahirete olan arzusunun çokluğunu kimse anlayacak derecede değildi” buyurdu.

İmam-ı Malik’e; “İmam-ı a’zamdan bahsederken onu diğerlerinden daha çok methediyorsunuz?” dediklerinde; “Evet öyledir. Çünkü, insanlara ilmi ile faydalı olmakta, onun derecesi diğerleri ile mukayese edilemez. Bunun için ismi geçince, insanlar ona dua etsinler, diye hep methederim” buyurdu.

İmam-ı Gazali; “İmam-ı a’zam Ebu Hanife çok ibadet ederdi. Kuvvetli zühd sahibiydi. Marifeti tam bir arif idi. Takva sahibi olup, Allahü teâlâdan çok korkardı. Daima Allahü teâlânın rızasında bulunmayı isterdi” buyurdu.

Yahya bin Muaz-ı Razi anlatır:
Peygamber efendimizi rüyada gördüm ve; “Ya ResulAllah, seni nerede arayayım?” dedim. Cevabında; “Beni, Ebu Hanife’nin ilminde ara” buyurdu.

İmam-ı Rabbani hazretleri buyurur ki:
“İmam-ı a’zam, abdestin edeplerinden bir edebi terk ettiği için kırk senelik namazını kaza etmiştir. Ebu Hanife takva sahibi, sünnete uymakta ictihad ve istinbatta (şer’i delillerden hüküm çıkarmakta) öyle bir dereceye kavuşmuştur ki, diğerleri bunu anlamaktan acizdirler. İmam-ı a’zam, hadis-i şerifleri ve Eshab-ı kiramın sözünü kendi reyine (ictihadına tercih) ederdi.”

İmam-ı Rabbani hazretleri Mebde ve Mead risalesinde de şöyle buyurur:
“Derecesinin yüksekliğini ve kıymetini anlatmaktan aciz olduğumuz o büyük imamın şânından ne yazayım! Müctehidlerin en vera sahibiydi. En müttekisi (Allah’tan korkarak haramdan çok sakınanı) o idi. Şafii’den de, Malik’ten de, İbni Hanbel’den de her bakımdan üstündü.”

Yine İmam-ı Rabbani ve Muhammed Parisa hazretleri buyurdular ki:
“İsa aleyhisselam gibi ülülazm bir Peygamber gökten inip İslam diniyle amel edince ve ictihad buyurunca, ictihadı imam-ı a’zamın ictihadına uygun olacaktır. Bu da imam-ı a’zamın büyüklüğünü, ictihadının doğruluğunu gösteren en büyük şahittir.”

Feridüddin-i Attar hazretleri imam-ı a’zamı şöyle anlatır;
“İslamiyetin ve milletin ışığı, din ve devletin mumu, hakikatler menbaı, manevi cevherler ve ince bilgiler denizi, ârif, âlim, sofi, cihanın imamı, methi bütün dillerde dolaşan, her milletin makbulü olanı ben nasıl anlatabilirim? Onun riyazet ve mücahedeleri, onun halvet ve müşahedelerinin sonu yoktur. Firasette, siyasette, akıllılıkta ve zekilikte bir tane idi. Mürüvvet ve fütüvvette bir hilkat garibesi idi. Cihanın kerimi, zamanın en cömerdi, devrinin efdali ve vaktinin en âlimi idi. En yüksek derece ve eşsiz mertebede idi. Hazret-i İmamı-ı Ebu Hanife Kufi'nin şemaili, vasıfları Tevrat' ta, yazılı idi.”
(Riyazet nefsin istediklerini yapmamaktır, Mücahede ise nefsin istemediklerini yapmaktır.)

Son asrın, zahir ve batın (kalb) ilimlerinde kâmil, dört mezhebin fıkıh bilgilerinde mahir, büyük âlim Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri buyurdu ki:
“İmam-ı a’zam, imam-ı Yusuf ve imam-ı Muhammed de, Seyyid Abdülkadir Geylani gibi büyük evliya idiler. Fakat âlimler kendi aralarında iş bölümü yapmışlardır. Yani herbiri zamanında neyi bildirmek icap ettiyse onu bildirmişlerdir. İmam-ı a’zam zamanında fıkıh bilgisi unutuluyordu. Bunun için hep fıkıh üzerinde durdu. Tasavvuf hususunda pek konuşmadı. Yoksa Ebu Hanife nübüvvet ve vilayet yollarının kendisinde toplandığı, Cafer-i Sadık hazretlerinin huzurunda iki sene bulunup öyle feyz, nur ve varidat-ı ilahiyyeye kavuşmuştur ki, bu büyük istifadesini; “O iki sene olmasaydı, Numan helak olurdu!” sözü ile anlatabildiler. Silsile-i aliyyenin en büyük halkasından olan Cafer-i Sadık’tan tasavvufu alıp, vilayetin (evliyalığın) en son makamına kavuşmuştur. Çünkü Ebu Hanife, Peygamber efendimizin vârisidir. Hadis-i şerifte; “Âlimler Peygamberlerin vârisleridir” buyuruldu. Vâris, her hususta veraset sahibi olduğundan, zahiri ve bâtıni ilimlerde Peygamber efendimizin vârisi olmuş olur. O halde her iki ilimde de kemaldeydi.”

İslam âlimleri, imam-ı a’zamı bir ağacın gövdesine, diğer âlim ve evliyayı da bu ağacın dallarına benzetmişler, Onun her bakımdan büyük ve üstün olduğunu, diğerlerinin ise bir veya birkaç bakımdan büyük kemalata (olgunluklara, üstünlüklere) erdiklerini belirtmişlerdir.

İslam dünyasında ilimleri ilk defa tedvin ve tasnif eden odur. Din bilgilerini kelam, fıkıh, tefsir, hadis, vs. isimleri altında ayırarak bu ilimlere ait kaideleri tespit etti. Böylece Onun asrında zuhur eden eski Yunan felsefesine ait kitapların tercüme edilmesiyle birlikte, bu kitaplarda yazılı bozuk sözlerin, fikirlerin din bilgileri arasına karıştırılmasını ve İslam dinine bid’atlerin sokulması tehlikesini bertaraf etti. İmam-ı a’zamdan önce İslamiyet’in ilk yıllarında ilimlerin tasnifi yolunda herhangi bir çalışmaya ihtiyaç duyulmamıştır. Çünkü ilk asırlarda yaşayan salih ve temiz Müslümanların ilimleri başta din bilgileri olmak üzere son derece berrak ve mükemmeldi.

İlk yıllarda ilimlerin kağıda geçirilmiş bir tasnif tablosu bulunmamakla beraber, İslam âlimlerinin sözlerinde, eserlerinde ve Müslümanların günlük hayatlarında kendiliğinden vücut bulmuş ve yaşanmakta olan bir ehemmiyet sırası vardı. En mühim olan iman (itikad), ibadet ve ahlak bilgileriydi. Bu bilgilere Yunan felsefesi, Hıristiyanlık, Yahudilik, Hint inançları, Mecusilik ve benzeri bozuk yolların İslamiyet’i içten yıkmak isteyen art niyetli kimseler veya din bilgisi az olanlar tarafından karıştırılmak tehlikesi baş gösterince, yüksek din bilgilerini tasnif ederek kitaplara geçirmek bir mecburiyet halini aldı. İmam-ı a’zam hazretleri bu çok mühim vazifeyi mükemmel bir şekilde yerine getirerek, o asırda tartışmaları yapılan ve din bilgisi az olan Müslümanlar arasında yayılmasına çalışılan Rafizi, Mutezile, Mücessime, Cebriyye, Kaderiyye ve benzeri gibi sapık fırkaların bozukluklarını göstererek, hem onlara cevaplar vermiş ve hem de kendisinden sonraki asırlarda gelen Müslümanların İslamiyet’i her bakımdan doğru, berrak haliyle öğrenmelerini ve böylece inanmalarını temin etmiştir. İyi düşünüldüğünde bütün insanlığın dünya ve ahiret saadetini doğrudan doğruya ilgilendirdiği açıkça görülen bu çok mühim hizmet, imam-ı a’zamın zamanında ve daha sonra yetişen mezhep imamları, İslam âlimleri, evliyanın büyükleri tarafından da tazim ve şükranla yâd edilmiş, bu büyük imam, “Ehl-i sünnetin reisi”, “İmam-ı a’zam” (en büyük imam) adıyla anılmıştır. (RadıyAllahü teâlâ anh)[/b]
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: februli - 21 Ekim 2009, 14:07:31
Kimse kimseye Kur an ı Kerim okuma demez,Okuması İbadet olan Arapçasını isteyen herkes okur,üstelikte sapıtmaz.

Sünnet [hadis-i şerifler], Kur’an-ı kerimi, mezhep imamları da sünneti açıklamışlardır. Âlimler de, mezhep imamlarının sözlerini açıklamışladır. Hadis-i şerifler olmasaydı, namazların kaç rekat olduğu, nasıl kılınacağı, rüku ve secdede okunacak tesbihler, cenaze ve bayram namazlarının kılınış şekli, zekat nisabı, orucun, haccın farzları, hukuk bilgileri bilinmezdi.

Yani hiçbir âlim, bunları Kur’an-ı kerimden bulup çıkaramazdı. Bunları Peygamber efendimiz açıklamıştır. Sünneti müctehid âlimler açıklamış, böylece mezhepler meydana çıkmıştır. Allahü teâlâ, (Bilmediklerinizi âlimlere sorun) [Nahl 43] buyurduğu gibi, Peygamber efendimiz de bu âlimlere uymamızı emrediyor:

(Âlimlere tâbi olun!) [Deylemi]

(Âlimler rehberdir.) [İ. Neccar]

(Ulema, enbiyanın vârisidir.) [Tirmizi]

(Bize yalnız Kur'andan söyle!) diyen birine, İmran bin Husayn hazretleri: (Ey ahmak! Kur’an-ı kerimde, namazların kaç rekat olduğunu bulabilir misin?) dedi. Hazret-i Ömer’e, farzların seferde kaç rekat kılınacağını Kur’an-ı kerimde bulamadık dediklerinde, (Allahü teâlâ, bize Muhammed aleyhisselamı gönderdi. Kur’an-ı kerimde bulamadığımızı, Resulullah efendimizden gördüğümüz gibi yapıyoruz. O, seferde dört rekat farzları iki rekat kılardı. Biz de öyle yaparız) buyurdu. (Mizan-ül-kübra)

İslam ayrı mezhep ayrı değildir

Mezhebe uymam Kur'anla amel ederim demek, Kanunlara uymam, yalnız Anayasaya göre hareket ederim demek gibi yanlıştır. Çünkü Anayasada bütün hükümler, bütün cezalar bildirilmemiştir. Anayasa, kanunlara havale etmiştir.

Kanunlardan başka tüzükler, yönetmelikler de çıkmıştır. (Anayasa varken, kanuna lüzum yok) demek ne kadar yanlış ise, (Kur'an varken, mezhebe lüzum yok) demek, bundan daha yanlıştır. Kur’an-ı kerimi hadis-i şerifler, hadis-i şerifleri de mezhep imamları açıklamıştır. Kanunlar, Anayasanın gösterdiği istikamette hazırlanmış, mezhepler de, Kur’an-ı kerimin ve hadis-i şeriflerin gösterdiği istikamette teşekkül etmiştir.

 

Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: februli - 21 Ekim 2009, 14:11:10
Tefsir, kelam-ı ilahiden murad-ı ilahiyi anlamak demektir.

Tefsir için gereken 15 ana ilimden birisi (Kalb ilmi)dir. Allahü teâlânın rasih ilimli âlimlere vasıtasız olarak ihsan ettiği bu kalb ilmine Mevhibe de denir. Bir kimse diğer 14 ilmi bilse, mevhibeye sahip olmazsa tefsiri muteber olmaz. Yaptığı tefsir kendi görüşü olduğundan Cehennemde azaba düçar olur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Kur’andan kendi aklı ile, kendi düşüncesi ve bilgisi ile mana çıkaran kâfirdir!) [Mektubat-ı Rabbani]

Yani kendiliğinden verdiği mana doğru olsa bile meşru yoldan çıkarmadığı için hata olur. Verdiği mana yanlış ise imanı gider.

Kur’an-ı kerim, hiçbir dile, hatta Arapçaya bile tercüme edilemez. Her hangi bir şiirin kendi diline bile tam olarak tercümesine imkan yoktur. Hadis-i şeriflerde de durum aynıdır. Hadis kitaplarından hadis nakletmek için hadis âlimlerinden icazet almak gerekir. (Berika c.1)

Hadis-i şerifleri ve âyet-i kerimeleri, hadis kitaplarından ve Kur’an-ı kerimden değil, hakiki İslam âlimlerinin kitaplarından nakletmelidir. Mesela, (İhya’daki hadis-i şerifte) veya (Mektubat’ta bildirilen âyet-i kerimede buyuruluyor ki...) diyerek nakletmek gerekir.

Peygamber efendimiz bir gün, bir âyetin manasını Hazret-i Ebu Bekir’e anlatırken, orada bulunan Hazret-i Ömer, yapılan izahtan hiçbir şey anlamamıştır. Halbuki hadis-i şerifte (Eğer benden sonra Peygamber gelseydi, Ömer Peygamber olurdu) buyuruldu. Böyle yüksek olduğu ve arabiyi çok iyi bildiği halde, Hazret-i Ömer Kur’an-ı kerimi değil, tefsirini bile anlayamadı. Kur’an-ı kerimin manasını yalnız Muhammed aleyhisselam anlamış ve hadis-i şerifleri ile bildirmiştir. Hadis-i şerifler Kur’an-ı kerimi, mezhep imamları hadis-i şerifleri, İslam âlimleri de mezhep imamlarının sözlerini açıklamışlardır. Kur’an-ı kerimde, namazların kaç rekat olduğu, bayram ve cenaze namazlarının nasıl kılınacağı, zekat nisabı, orucun ve haccın farzları ile hukuk bilgileri açıkça bildirilmemiştir.

Fıkıh bilgilerini, İslam âlimleri, âyet-i kerimelerden ve hadis-i şeriflerden çıkarmışlardır. Bu bilgiler ancak fıkıh kitaplarından öğrenilir. Fıkıh kitapları varken, din bilgilerini tefsirlerden öğrenmeye kalkışmak nafile ibadet olur. Farz-ı ayn olan fıkıh kitaplarını okumayı bırakıp, nafile olan tefsir okumak caiz değildir. Zaten müctehid olmayanların, tefsirden fıkıh bilgisi öğrenmesi imkansızdır. Cehenneme gidecekleri bildirilen yetmişiki fırkanın âlimleri, tefsirlerden yanlış mana çıkardıkları için sapıtmışlardır. Âlimler sapıtınca, âlim olmayanların tefsir, okuması felaket olur. (Hadika)

Türkiye’de Kur’an tercümesi modası, Misak adında bir Ermeni tarafından başlatılmıştır. Gençlerin önüne Kur’an tercümelerini sürerek, “Öz Türkçe Kur’an okuyunuz, yabancı dil olan Arapça Kur’anı okumayınız!” demesi bu millete ihanetten başka bir şey değildir.

Kur’an-ı kerim Tercümeleri Sempozyumu’nda 1500’den fazla Kur’an-ı kerim tercümesi incelenmiş birbirini tutmayan hükümler görülmüştür. Bunun hakiki sebebi, naklin esas alınmayışıdır. Kur’an-ı kerimin hakiki manasını öğrenmek isteyen bir kimse, din âlimlerinin kelam, fıkıh ve ahlak kitaplarını okumalıdır.

Başlık: İbn Teymiye'nin kitapları okunabilir mi?
Gönderen: 33.yıldız - 30 Ekim 2009, 11:48:35
Ehl-i Sünnet ve Cemaat yoluna bağlı bir Müslüman İbn Teymiye'nin kitaplarını okuyabilir mi?

İcazetli alim, fakih, müfessir, muhaddis ise okuyabilir. Çünkü böyle bir kişi doğru ile yanlışı birbirinden ayırt edebilir. Nitekim, Ehl-i Sünnet uleması Mutezile fırkasına bağlı olan Zemahşerî'nin tefsirini tedkik etmekte ve gerektiği zaman ondan yararlanmaktadır.

Bir Müslüman, icazetli din alimi ve fakih değilse İbn Teymiye'nin kitaplarını eline almamalıdır. Çünkü bunların içinde, Ehl-i Sünnet itikadına ve fıkhına uymayan sakıncalı, münakaşalı, ayak kaydırıcı yerler vardır.

İcazetli alim ve fakih olmayan kişi bunları bilemez ve doğru yoldan çıkabilir.

Nedvî'nin kitabında İbn Teymiye'ye yer vermesi ve onu uzun uzun anlatması, bu zatın tezkiyesi için yeterli değildir. Kaldı ki, Nedvî, Mevlana Celalüddin Rûmî'ye büyük yer ayırmış ve övmüştür.

İbn Teymiye'yi yeren, tenkit eden ulema, fukaha ve eimmenin sayısı övenlerden kat kat fazladır.

Âlet ilimlerini okumamış, 'âlî ilimleri okumamış, üstadlardan ders almamış, sonunda imtihan verip icazet almamış kimselerin tartışmalı kimselerin kitaplarını okumaları mânevî felâketlerine sebebiyet verir.

Kitapları okunacak âlim, fakih kimse mi kalmadı?

İbn Teymiye'nin kitaplarının okunması için çırpınan, bu uğurda büyük miktarda para harcayan taife Vehhabîlerdir. Niçin?.. İbn Teymiye'yi âlet ederek Müslümanları Vehhabî yapmak istiyorlar.

Onların bu tuzaklarına düşmemeliyiz.


m.şevked eygi
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: alıntı - 30 Ekim 2009, 12:26:47
Sünnet [hadis-i şerifler], Kur’an-ı kerimi, mezhep imamları da sünneti açıklamışlardır. Âlimler de, mezhep imamlarının sözlerini açıklamışladır. Hadis-i şerifler olmasaydı, namazların kaç rekat olduğu, nasıl kılınacağı, rüku ve secdede okunacak tesbihler, cenaze ve bayram namazlarının kılınış şekli, zekat nisabı, orucun, haccın farzları, hukuk bilgileri bilinmezdi.

Yazının şu kadarı dahi çok şeyi özetliyor...
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: Karesizade - 11 Mayıs 2010, 03:53:23
Muhterem "Fatihan" kardeşim,  bu güzel paylaşım için teşekkür ederiz.

Mustafa İslamoglu,Hayrettin Karaman,Prof.Bayraklı Bayraktar,Prof.Abdülaziz Bayındır (www.süleymaniyevakfı.com
),Prof.Süleyman Ateş,Prof.Yaşar Nuri Öztürk,Muhammed Abduh,Cemaleddin Efgani,Reşit Rıza, Pakistanlı Mevdudi ve Fazlur Rahman vb ' nin kitapları okunmamalı
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: FiSeBiLiLLaH - 06 Ağustos 2010, 00:38:03
Birisi çıkmış bu kitapları okuyan sapıtır veya küfre düşer diyor.SubhanAllah bu kişi kim ilmi nedir neyine güvenerek bunları söyleyebiliyor.Kendisi Gaybı mı biliyor ki sapıtır ve küfre düşer diyebiliyor.Allah ıslah etsin.
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: Tuğra - 06 Ağustos 2010, 02:48:21
''Düşer'' değil ''Düşebilir'' kelimesi kullanılmış, yani kesin bir ifade olmayıp, olabilecek  bir tehlike konusunda ciddi bir uyarı niteliğindedir ve ilim ehli olmayan zaten neyin ne olduğunu bilemeyeceğine göre yersiz bir eleştiri olmuş.

41-Halk arasında çok yaygın olan "Allah ıslah etsin" ifadesinin çok sakıncalı olduğunu , zira Hz Allah ıslah etmeyi murat ederse azapla ıslah edeceğini, bunun yerine “Allah hidayet nasip etsin.” Demenin uygun olacağını biliyor muydunuz?

99_meselei_muhimme (http://www.sadakat.net/forum/hakikat_ekseninde/99_meselei_muhimme_calismasibilgisayara_indir-t4199.0.html;msg59105#msg59105)
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: FiSeBiLiLLaH - 06 Ağustos 2010, 05:04:08
''Düşer'' değil ''Düşebilir'' kelimesi kullanılmış, yani kesin bir ifade olmayıp, olabilecek  bir tehlike konusunda ciddi bir uyarı niteliğindedir ve ilim ehli olmayan zaten neyin ne olduğunu bilemeyeceğine göre yersiz bir eleştiri olmuş.

41-Halk arasında çok yaygın olan "Allah ıslah etsin" ifadesinin çok sakıncalı olduğunu , zira Hz Allah ıslah etmeyi murat ederse azapla ıslah edeceğini, bunun yerine “Allah hidayet nasip etsin.” Demenin uygun olacağını biliyor muydunuz?

99_meselei_muhimme (http://www.sadakat.net/forum/hakikat_ekseninde/99_meselei_muhimme_calismasibilgisayara_indir-t4199.0.html;msg59105#msg59105)

Allah ıslah etsin demekle benim murad ettiğim farklıdır sizin murad ettiğiniz farklı olabilir.Ben bir meselede hatası var o hatasını Allah'ın(c.c.) düzeltmesini murat ediyorum.Yoksa o islamdan dışarı cıktı Allah onu azabla ıslah etsin diye murad etmiyorum kardes.
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: Tuğra - 06 Ağustos 2010, 10:19:01
Islah bela yada musibet ile de olabilir, insanları Hz Allah'a havale ederken Rabbimiz takdirini dilediği yönde kullanır bizler bunu bilemeyiz, ince ayrıntıları iyi düşünüp kelimeleri doğru kullanmakta fayda var.
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: Fatihan - 08 Ağustos 2010, 14:00:50
Bu tür uyarıları yaparken gaybı bilmeye gerek yok.
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: turk_ay - 09 Ağustos 2010, 04:43:58
Ehli sünnetin yıkılmaz kalesi bir dergi miymiş ? Ben yıkıldım şimdi...
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: azizistanbul - 14 Ağustos 2010, 14:20:58
Birisi çıkmış bu kitapları okuyan sapıtır veya küfre düşer diyor.SubhanAllah bu kişi kim ilmi nedir neyine güvenerek bunları söyleyebiliyor.Kendisi Gaybı mı biliyor ki sapıtır ve küfre düşer diyebiliyor.Allah ıslah etsin.

bazı şeyleri bilmek için ileri düzey ilme gerek yoktur.

mesela : birisi Allahı inkar etse ve okuma yazma bilmeyen dağdaki bir çocuk çoban da ona " öyle deme imansız olursun veya imansız oldun " dese bu okuma yazma bilmeyen cahil çocuk çobanın sözü yanlışmıdır doğrumudur ?

olaya bu açıdan bakmak gerekir.
İman kalb ile tasdik dil ile ikrardan ibarettir. Dil ile ikrar edilmeyen bir iman insanlar arasında iman sayılmaz.
yani mesela : bir gayrimüslim müslümanlardan etkilenerek  kendi kendine müslüman olsa islamın tüm gereklerini yapsa ancak dışa dönük hareketlerde  imanın şartlarını dil ile ikrar etmese ve bunu ima edecek hareketlerde de bulunmazsa (camiye gitmek , oruç tutmak gibi )  o kişiye sen hristiyansın veya sen kafirsin demenın hiçbir mahzuru yoktur.

yani kısacası imanın kuralları vardır. insanın içinde yaşadıkları veya ölürken ne olacağı meçhuldür. Burası gaybtır.
mesela çok alim zahid bir zat için dini bütün bir müslüman denilebilir. ancak bu adam ahirete müslüman olarak gidecek denilemez. Sanırım sizin karıştırdığınız anlamakta zorlandığınız veya üzerinde düşünmediğniz nokta burası.

Hiçbir müslümanın yarın ne olacağı ; hiçbir kafirin yarın ne olacağı bilinemez. bu nokta gaybtır ve siz aslında bunu kastediyorsunuz.
Ancak islamın gereklerine uyan her müslüman bugün müslümandır. İslamın iman esaslarına uymayan her kişi de bugün itibarı ile kafirdir

 Bu nokta  gayb makamı değil şehadet makamıdır. yani kısacası görünen köy klavuz istemez.

siz yukardaki yazılara bunu ilmi nedir neye güvenerek yazıyor diyeceğinize biraz fıkıh kitabı okusaydınız bunları ayırt edebilirdiniz.
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: azizistanbul - 14 Ağustos 2010, 14:29:34
ayrıca ne hikmetse vehhabi , modernist, reformist veya bu tarz akımlara kapılıp kendisini selefi diye isimlendiren insanlarda ben her zaman böyle itirazları görüyorum.

yani bu akımlardaki düşüncelerin yanlışlıkları konuşulduğu zaman veya delillerle ortaya konulduğu zaman , veya bu akımlardaki önderlerin küfre varan yanlış itikatları ortaya konulduğu zaman.  derhal bu mevzuu ortaya çıkıyor gaybı Allah bilir insanlar diğer insanları imanları hakkında konuşamazlar tarzı.

tabii bunlar islamı bölük pörçük etmek isteyen  , önce islamı  herkes kendi kendine fetva verererk içtihatta bulunarak ve kimse kimsenin yaptığı yanlışlara bırakın karışmayı buğz bile edemeyecek özgür bir inanç ortamı herkes istediğne inanacak 100 veya 200 yıl böyle geçtikten sonra da oryantalistler istedikleri bir tarzda islamı islam dünyasına sunacaklar.

aynen incillerin 4 de düşürüldüğü gibi . burayı sakın gözardı etmeyin .

önce özgürlük binlerce farklı fikir. sonra bunlar elenecek ve örneğin sadece 4 farklı fikir. ama bu dördün içinde Allahın kelamı resullulahın hadısleri ne kadar olacak orası meçhul  söylediklerim 2150 yılına aittir.

Acaba  belli bir kaynaktan mı besleniyorlar onu tam keşfedemedim.
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: kadem - 08 Eylül 2010, 11:36:32
Hocam nice okunmayı bekleyen çok değerli kitaplarımız var, Abdulaziz Hocanın doğru bilinen yanlışlar kitabını okumak istiyorum fikri olan kardeşimiz var mı acaba? Saygılar
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: Fatihan - 11 Eylül 2010, 12:56:04
Abdülaziz Bayındır'ı ve kitaplarını ehli sünnet ve'l cemaat akidesine genel olarak ters düştüğü için tavsiye etmiyoruz.
http://www.sadakat.net/forum/tavsiye_kitaplar/abdulaziz_bayindirin_kuran_isiginda_tarikatciliga_bakis_adli_kitabi-t36466.0.html
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: meyyit-i müteharrik - 11 Eylül 2010, 13:20:21
yayınlar hakkında ne önerirsiniz mesela hakikat yayınlarının bi ara bedava incil dağıttığını duymuştum

hangi yayınlar iyidir yada zararlı değildir
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: Fatihan - 11 Eylül 2010, 13:45:37
genelleme yapmak doğru olmaz. kitap ismi, yazara ve yazarın yazdığına bakarak bir şeyler söylenilebilir. Hakikat yayınevi bizim bildiğimiz 2 tane var. Biri hakikat yayıncılık diğeri de hakikat yayınevidir.Ama bunların ikisinin de incil dağıttığını hiç duymadım.hakikay yayınevi genel olarak ehli sünnete uygun yayınlar yapıyor diye biliyoruz ancak diğeri için aynı şeyi söylemek mümkün değil.Yayınları tamamiyle türkiyede kendilerinin dışındaki tüm islami grupları küfür ve şirkle suçlayan yayınlardan ibarettir.
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: kadem - 13 Eylül 2010, 12:29:44
Hocam teşekkürler linkler oldukça açıklayıcı, birde geçen gün bir kanal da görmüştüm Dr. Hayri Kırbaşoğlu yazar, "rahatsız etmek için yazdım" adlı ilmihali yayınlanmış hakkında fikriniz varmıdır acaba, Saygılar
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: ihvan - 13 Eylül 2010, 12:55:55
abdulaziz bayıdır.şefaatı inkar ediyor,tarikatı inkar ediyor.peygamberimize ölmüştür diyor.mededi inkar ediyor..kısacası vehhabiliğin sesi olmaya çalışıyor...neyini okuyacaksınızki bunun...zamanı öldürmeye değmez.
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: Fatihan - 13 Eylül 2010, 21:09:24
Hocam teşekkürler linkler oldukça açıklayıcı, birde geçen gün bir kanal da görmüştüm Dr. Hayri Kırbaşoğlu yazar, "rahatsız etmek için yazdım" adlı ilmihali yayınlanmış hakkında fikriniz varmıdır acaba, Saygılar

Şahısların kendileri ile problemimiz olmaz ancak Hayri Kırbaşoğlu'nun da ehli sünnete muhalif bazı fikirlerinin bulunduğu bilinmektedir.O nedenle dikkat etmek gerek.
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: HuZEyfE_13 - 14 Eylül 2010, 03:00:00
Selamun Aleykum arkadaşlar;
Bi de bu Ali Şeriati hakkında ne diyorsunuz, bilen var mı acaba? Bazıları tavsiye ediyor ama biraz bilgi toplayınca önce sormanın daha dogru oldugunu düşündüm
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: Fatihan - 14 Eylül 2010, 10:06:41
ve aleyküm selam,

arka arkaya hep ehli sünnete muhalif yazarların sorulması düşündürüyor doğrusu insanı.

Ali Şeriati hakkında bkz:

Müslüman Gençlere Örnek Gösterilen Bir Zındık... (http://www.sadakat.net/forum/islamgenel/musluman_genclere_ornek_gosterilen_bir_zindik-t36109.0.html)

http://www.sadakat.net/forum/fikih_ve_itikad/afgani_mezhebi-t41023.0.html  bu yazıdaki bir paragraf:

Alıntı
Ali Şeriatî âşıklarına ne demeli? Adam, İslâm Şinasî kitabında "Allah gerçek bir Janus'tur" diye yazıyor. Janus, iki çehreli bir Roma putu. İslâm dininin temel inançlarından biri muhalefetün lil-havadistir. Büyük İslâm İlmihali'nde bu konuda şu bilgi veriliyor: "Havadise muhalefet, sonradan var olmuş şeylerden ayrı olmak sıfatıdır... Allahü Teâlâ, yaratılmış şeylerden hiç birine bir veçhile benzemez. Hepsine muhaliftir. Hatırlara ne gelirse gelsin, Allahü Teâlâ onlardan muhakkak başkadır." Allah'ı taştan yontulmuş bir puta benzetmek ne korkunç ve iğrenç bir teşbihtir. Lakin, Şeriatî hayranları bunu düşünmezler. Adam ihtilâlcidir, radikaldir ya, ne halt ederse etsin, ne derse desin...
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: kadem - 15 Eylül 2010, 10:44:58
Hocam muhalif yazarları sordum ancak bu insaları dinlerken doğruları açıklıyorum bunları isteyen kabul eder isteyen etmez diyorlar, herkes kendine ne söylendiyse ona inanıyor ben doğruları söylerim gerisi size kalmış dediklerinde akıllara soru işaretleri doluyor, sizler gibi daha bilgili kardeşlerimizden bu yüzden yardım istiyoruz, Saygılar
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: ihvan - 15 Eylül 2010, 11:13:47
ali şeriati..........şia dır...her ne kadar memeleketimizde okunsada..yada şia lar onu sünnilikle suçlasada...kitaplarında sahabe düşmanlığı devam ediyor..OKUNMAMALI.
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: flyaway - 21 Şubat 2011, 22:56:53
Cümleten Selamün Aleyküm,

hocalarim ikazlariniz ve aciklamalariniz icin Allah razi olsun.

Bu emek vererek yazdiklearinizdan ders almak isteyen, gercekleri anlamak isteyen, ehli Sünnetin görüsünü ögrenmek isteyen cok net bir sekilde alabilir.

Emeginize saglik.

Kendimize soruldugunda Ehli Sünnetiz diyoruz fakat bu yazilarinizdan anliyoruz ki, bizlerde ne ehli Sünneti ne de Ehli Sünnet ulemasini taniyoruz.

Allah razi olsun.

Danimarkadan Selamlar ve hürmetler.
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: armonya - 23 Şubat 2011, 09:28:37
Kuran-ı Kerim çözümü

Ahmedd Hulusi

bu kitap hakkında bilgileri olanlar paylaşabilirmi?
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: azizistanbul - 23 Şubat 2011, 13:47:37
peygamberimize ölmüştür diyor.
kıymetli kardeşim diğer hususlar tamam da bu itirazınız biraz izaha muhtaç olmuş.

Yani Hz.Ömer efendimiz Resulullah vefat edince kılıcını çekerek " Kim muhammet öldü derse kafasını keserim" diyerek ortada bağırdığını ve buna mukabil olarak hz. Ebubekir efendimizin "Kim Muhammede iman ediyorsa (ilahlık anlamında ) biliniz ki o ölmüştür. Kim Allaha İman ediyorsa bilinizki o hay dır. " Bu sözleri bildiğimiz halde öyle kısa ve küt cümlelerle yanlış anlaşılmalara sebep olmaktan kaçınmak lazımdır.
 
كل نفس ذائقة الموت  ayeti kerimesinin mucibince Peygamber efendimiz cismani olarak bu alemden Azrail aleyhisselam vasıtasıyla vefat ederek ayrılmıştır. Yani ölmüştür.
ولا تقولوا لمن يقتل فى سبيل الله اموات ayeti kerimesinin mucibince de  Allah yolunda öldürülenler için ölü demeyiniz ayeti kerimesinin mucibince irşad ve hizmete devam etmektedir.

Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: mazlum - 23 Şubat 2011, 19:55:34
Fatihan size Yürekten .Tşk ler ediyoruz bu Önemli uyarı'lar için. Hz.Allah razı olsun sizlerden .
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: yagub - 10 Aralık 2011, 11:52:31
imam beyhaki'nin zühd adlı kitabını okumam sakıncalımıdır.
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: Fatihan - 11 Aralık 2011, 23:50:11
imam beyhaki'nin zühd adlı kitabını okumam sakıncalımıdır.

İmam Beyhaki Hazretleri hadis ve fıkıh alimidir.Adını verdiğiniz kitabın orjinal adı "Kitab-üz-Zühd-il-Kebir"dir.

Yeni baskılara itikadı bozuk kişilerin sokuşturduğu kısımlar yoksa okumakta sakınca yoktur.
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: Mücteba - 12 Aralık 2011, 00:10:12
Kuran-ı Kerim çözümü

Ahmedd Hulusi

bu kitap hakkında bilgileri olanlar paylaşabilirmi?


Mezhepsizler ve Mezhepsizliğe karşı olanlardan bazıları
...
Ahmet Hulusi:

Dinde aklı esas alan ve sigaranın zararını bilerek içene kâfir diyecek kadar ileri giden, çeşitli konularda ehl-i sünnet âlimlerinin ictihadlarına aykırı görüş bildiren bir felsefecidir.
...

Ahmet Hulusi bazı konularda ehli sünnet vel cemaat yolundan ayrılmıştır. Okuyanların dikkatli olmaları gerekir. Okuyanın itikadi alt yapısı sağlam değilse, okunmasını tavsiye etmiyoruz.

Bize lazım olan;
evvelen itikadımızı Ehli Sünnet Vel Cemaat itikadine uydurmak,
saniyen ilmihal bilgilerini mucebince öğrenmek ve tatbik etmek,
ahiren de Kamil-i Mükemmil bir Mürşid olan zamanın hakiki sahibini aramaktır. (http://www.sadakat.net/forum/hakikat_ekseninde/zamanin_sahibini_bulma_yolunda-t5667.0.html;msg50816#msg50816)
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: nksakal - 29 Aralık 2011, 15:04:31
İbn-i teymiyye ile alakalı bir şeyd eben söylemek istiyorum.

Şu anda çalıştığım yerde bir şahıs var. bu adam hep ibn-i teymiyenin kitaplarını delil gösteriyor. hatta baskı halinde olanları alıyor.
 geçen gün bana bir kitap getirdi. bu kitabı tercüme ettirecegim dedi. şöyle bir göz gezdirdim. ilk başta vehhabiliği övüyor kitap. ve vehhabiliğin ne kadar doğru bir şeyler olduğundan bahsediyor.

bende şu kanaate vardım. benim yanımdaki adam bunu delil gösteriyorsa ve bunu bana tercüme eetirmeye kalkıyorsa bu adam vehhabi zihniyetlidir.

çünkü insanlarada şunları anlatıyor. dua sonradan olmuş bir şeydir. sünnet yokdur. vs.....


demekki şu anlaşışıyor. yukardaki kardeşimizin söylediği gibi


İBN-İ TEYMİYE VEHHABİLİĞİN BABASIDIR.


selam ve dua ile ......
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: tk1978 - 30 Aralık 2011, 00:10:47
Güzel olmus. Isteyene, Dinini, Imanini korumak isteyen icin, Gayet doyurucu aciklamalar olmus.
Dikkatimi ceken bir husus var ki, o da iyi niyetimz´denmi yoksa sahsimin yanlis düsünmesin´denmi kaynaklaniyor bilmiyorum, ama dile getirmek istiyorum.
Beni rahatsiz eden, zaman zaman kendimin´de bilmiyerek kullandigim "Kardesim" kelimesidir.
Aslin´da kelime anlami ile önemli bir Kelimedir. Öyle ulu orta, hele hele birinci sayfada okudugum bagzi sözüm ona Müslümanlara kullanmamak gerekir diye düsünüyorüm.
Arkadasim, Forum Üyesi ismini kullansak nasil olur? Kardes kelimesini, kisi önce hak edecek. Yok öyle önüne gelene Kardes(im) demek.
Yaniliyorsam düzeltiniz!
Saygilarimla
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: yagub - 19 Ocak 2012, 18:47:58
seyyid kutub'un fizilal-il kur'an kitabını okumak  neden sakıncalı. Okuyan varsa içeriğindeki sakıncaları söylerse bizde bilgilenmiş oluruz. 
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: Mücteba - 19 Ocak 2012, 18:54:16
seyyid kutub'un fizilal-il kur'an kitabını okumak  neden sakıncalı. Okuyan varsa içeriğindeki sakıncaları söylerse bizde bilgilenmiş oluruz.  

Seyyid kutup maddesine eklemeler;

Seyyid kutupun İlamda sosyal adalet isimli eserinin Kahire 1984 orjinal baskısının 167. sahifesi, 3 paragrafında mealen şöyle der, " Cahiliye döneminde kadınların gayri meşru ilişkileri, İslam ile  ellerinden alınmıştır. Fransız ihtilali bu hakkı geri vermiştir." Yani afv buyrun fahişelik bir hakktı kadından alındı ve geri verildi.

Ayrıca Hz. Osman Efendimiz hakkında yazdığı küçük bir risale vardır. Söylemek istemiyorum. Baştan sona hakaret doludur. Ama ne hikmetse bu kitabı Türkiyede yayınlanmamıştır.

Hz. Aişe Anamıza atılan iftirayada tarafgirdir. Nede olsa fahişeliği hakk gören alçaktan bu beklenir.

...

İslamiyet ortaya çıkınca, Peygamber niçin kendilerinden değil de başka bir kavimden çıktı diye ilk karşı gelen, yok etmek isteyen Yahudiler oldu. Önce bunu güç kullanarak yapmak istediler, buna muvaffak olamayınca, Peygamber efendimizin vefatından sonra, Müslümanlar arasındaki iman birliğini bozmak istediler. Abdullah ibni Sebe isminde Yemenli bir Yahudi vasıtasıyla Müslümanlar arasında ilk fitneyi soktular.

Bu fitne, Hazret-i Osman'ın şehid edilmesine, Cemel ve Sıffin vakalarının meydana gelmesine sebeb oldu. Bununla da kalmayıp, Peygamber efendimizden sonra, halifelik tartışmalarını körükleyerek Eshab-ı kirama dil uzatan kimselerin çıkmasını sağladılar.

Müslümanları birbirine düşürmek isteyen fitneciler, Dört Büyük Halife’den sonra da durmadılar. Elde ettikleri kimselere , müteşabih ayet-i kerimelere yanlış manalar verdirerek müslümanları farklı fırkalara ayırmak için çalıştılar. Her devirde içerde dışarda Müslümanları parçalamak için kendi fikirlerini uygulayacak adamlar yetiştirdiler. Çeşitli akımların, yolların çıkmasını sağladılar.

Bu akımların yedinci asırda temsilcisi, İbni Teymiyye ile talebesi İbni Kayyım'dır. Bu cereyan on ikinci hicri asırda, Muhammed bin Abdülvehhab'ın kurduğu “Vehhabilik” ile devam ettirildi. Daha sonra Cemaleddin Efgani, Muhammed Abduh, Musa Carullah, Seyyid Kutub gibi kimselerle bu bozuk yolu devam ettirdiler.

[Mehmet Oruç - Light İslâm (http://www.sadakat.net/diyalog-tuza/1007-light-slam.html),  Dinler Arası Diyalog Tuzağı Ve Dinde Reform (http://www.sadakat.net/diyalog-tuza.html)]
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: yagub - 28 Ocak 2012, 14:13:31
selamün aleyküm,
 ferit aydın'ın Rabıta ve nakşibendilik isimli kitabını nasıl buluyorsunuz.
Nakşibendilik hakkında budizmin bir kolu diyor.
 itikadı bozuk bir araştırmacımıdır kendisi.
tanıyan veya bilgisi olan varmı.
                                                                                   selametle.
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: Mücteba - 28 Ocak 2012, 14:48:04
selamün aleyküm,
 ferit aydın'ın Rabıta ve nakşibendilik isimli kitabını nasıl buluyorsunuz.
Nakşibendilik hakkında budizmin bir kolu diyor.
 itikadı bozuk bir araştırmacımıdır kendisi.
tanıyan veya bilgisi olan varmı.
                                                                                   selametle.


Kendisini "Felsefi araştırmacı yazar" ve "Eski Nakşibendi Şeyhi" olarak tanıtan, Ehli sünnet vel-cemaat akidesine aykırı inançları olan son zamanların sapıklarındandır.
Kitablarını ve yazılarını okumayınız, videolarını izlemeyiniz.

Bu kitabı sorulan bir soruya karşılık Ehli Sünnet vel-cemaat dışı itikadleri olan Mustafa İSLAMOĞLU cevap olarak tavsiye etmiş (http://www.mustafaislamoglu.com/654_Rabita.html).

Bir tavsiye edene bakmak lazım, bir tavsiye edilene, birde tavsiyeyi alana ...
Estağfirullâhel'azîm ve etûbü ileyh.






Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: yagub - 28 Ocak 2012, 14:52:05
Teşekkür ederim,
              Allah razı olsun.
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: mazhar - 28 Ocak 2012, 23:14:29
Bu adamı sevenleri hep bu kişiyi telkin ederken ESKİ NAKŞİBENDİ ŞEYHİ ferit AYDIN diye söylemekte. Yani Şeyh, hoca vs demiyolarda isminin başına etiket olarak eski mesleğini takıyorlar. Onu sevenleri hayatını anlatırken “Çok geçmeden şeyhlik makamından çekilerek; Nakşibendî Tarikatıyla ilişkisini tamamen kesti” sözleri çok manidar.

Sanki ihaleden çekiliyormuş gibi , sanki şeyhlik devlet memurluğuymuş istifa etmiş gibi oldu bu.. Bunlarınki nasıl bir Şeyhlik ise istifa bile ediyolar .. Allah akıl fikir versin..

Bir sormak lazım. Nakşibendilik tek koldan ibaret değil. Hangi koldan ve silsilesi nedir ? Hak üzere olanların silsilesi vardır ve hak üzereyse muhakkak o silsile Rasulullah efendimize (sallalahu aleyhi vessellem) dayanır. Kendi kendine şeyhlik ilan edenlerin istifasıda hızlı olur tabiki.

 ALİ HAYDAR AHİSKAVİ buyurduki; ” Şu köşeye eşşeği bağlasan ben şeyhim dese muhakkak kendine mürid bulur” sözü hakaten çok manidar şimdi anlıyoruz ne demek istediğini.

Ben buraya bu kişiyi yazıyorum. Normalde kale alınmayacak birisi. Adamın videolarını izlerseniz ki ( izlemeyin derim) nakil aldığı kişiler çok. Hepde islamla uzakdan yakından alakası olmayan felsefecileri örnek almış yazılarına dökmüş. Bir İlmi olmadığını 5 yaşındaki Kuran talebesi bile anlar.

Amma velakin buraya yazmamın en büyük sebebi M. İSLAMOĞLU nun , sitesinde bu kişiye yer vermesi. Rabıta hakkında bu adamın kitabını okuyun demiş.. Abdulhamid Han’a söven birinden daha ne beklenir ki !!!!

Bu ferit aydın denen adamı araştırdığımızda M. islamoğlundan farklı olmadığını gördük… Bakın bazı sözleri ,


“Osmanlı dini yanlış öğretti, artık bunu bilmemiz lazım. Tasavvufu araya sokmuşşa yanlıştır demektir”
” Türkler islamı acemden almışlardır. Başlangıcı bile yanlıştır bizdeki bu dinin !!! ( haşa )

2 Cümlesi sanırım ne mal
olduğunu ortaya koyuyor. Hem osmanlı düşmanlığı hemde Tasavvuf düşmanlığı had safhada.
Hatta İbn-i abidin (fıkıh Alimi) ve Evliyanın Reisi Cüneydi Bağdadi aleyhinde kitap yazacak kadar ileri giden bir şahsiyet.

Eski şeyh, felsefi araştırmacı olduğum için Herşeyi ben anladım havası var. (Allah akıl versin bu adama)

Kaynak Sapıtanlar.com
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: us. - 30 Ocak 2012, 07:12:51
Farz-ı ayn olan fıkıh kitaplarını okumayıp, tefsir okumak, caiz değildir. Zaten, bizim gibi mukallidlerin, tefsirden fıkıh bilgisi öğrenmesi imkansızdır. Cehenneme gidecekleri bildirilen 72 fırkanın âlimleri, tefsirlerden yanlış mana anladıkları için, sapıttılar. Âlimler sapıtınca, bizim gibi cahillerin tefsirden ne anlayabileceğimizi düşünmeliyiz!

Dört işlemi bilmeden yüksek matematiği öğrenmek imkansızdır. Bunun gibi akaid, fıkıh ve diğer lüzumlu ilimleri bilmeden tefsir okuyan elbette sapıtır.

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kur’andan kendi aklı ile, kendi düşüncesi ve bilgisi ile mana çıkaran kâfirdir!) [Mektubat-ı Rabbani]


Hiç birşey bilemeyen cahiller madem kendi başına anlıyor!!!O halde mezhep imamları yada müctehid alimler haşa,boşunamı yıllarca ilim tahsil ettiler,
Kurana mı inanacağız burdaki söze mi ? İslam dinini hristiyanlaştırmayın bizde ruhban sınıfı yoktur Kuran bütü insanlığa kılavuzdur. İnsana akıl boşa verilmemiştir. Allahın sözünden başka hangi söze inanıyorsunuz?
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: mazhar - 30 Ocak 2012, 15:06:24
Alıntı
Kurana mı inanacağız burdaki söze mi ? İslam dinini hristiyanlaştırmayın bizde ruhban sınıfı yoktur Kuran bütü insanlığa kılavuzdur. İnsana akıl boşa verilmemiştir. Allahın sözünden başka hangi söze inanıyorsunuz?


Bu kadar hızlı girişten sonra yukarıdaki cevabı vermeniz beni şaşırtmadı...usa. kardeşim siz sitemizi inceleyip,okuyup,araştırdınız mı?Siz önce bana söylermisiniz,aşşağıdaki listeden hangisi size uygun

1-Müslüman mısınız?
2-Ehl-i sünnet vel cemaat mısınız?
3-Vahhabi misiniz?
4-Şia mısınız?
5-Mezhepsiz misiniz?
Bunlardan her hangi biri değilseniz,ne olduğunuzu yazarmısınız?
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: us. - 30 Ocak 2012, 16:56:13
Müslümanım ve siteyi yavaş yavaş inceliyorum okuduğum konularda da düşüncelerimi belirtiyorum.
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: Mücteba - 30 Ocak 2012, 17:03:36
Müslümanım ve siteyi yavaş yavaş inceliyorum okuduğum konularda da düşüncelerimi belirtiyorum.

Müsade edersiniz hadiseyi daha anlaşılabilir hale getirmek maksadıyla bir kaç soru sormak istiyorum.

Din ile alakalı bilgileri kimden ve nereden ediniyorsunuz?
Meal ve tefsir okuyormusunuz? Okuyorsunuz hangilerini tercih ediyorsunuz?
İtikadde mezhebiniz nedir?
Amelde mezhebiniz nedir?
Kur'an-ı Kerim okumasını biliyormusunuz?
Hayatınızda hiç ilmihal okudunuz mu?
Allah (c.c.)'un sıfatları kaça ayrılır kaç tanedir biliyormusunuz?
Ruhban Sınıfı tabirini kimler için kullanıyorsunuz? Hristiyanlıktaki Ruhban Sınıfının ne anlama geldiğini ve uygulamalarını biliyormusunuz?
Edille-i Şer'iyye'yi biliyormusunuz? Sayarmısınız?


Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: us. - 30 Ocak 2012, 17:22:12
Kuranı Kerim okumasını biliyorum tabiki kendi dilimde anladığım dilde okuyorum. İyi de ben sizin imanınızı ölçmüyorum sizler neden şu anda benim imanımı ölçmeye çalışıyorsunuz?
Sizler gibi düşünmüyorsam "müslüman değilsin" mi diyeceksiniz :)
"Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kur’andan kendi aklı ile, kendi düşüncesi ve bilgisi ile mana çıkaran kâfirdir!) [Mektubat-ı Rabbani]"
 İnsanları kafirlikle suçlamak hele de ayetleri yalanlayarak böyle bir şey söylemek kimin haddine?
Kuranı Kerimle çelişen sözler söyleyenler alim, Kuranı rehber edinmek isteyenler mi kafir?
Din kimlerin tekelinde? Akıl sahiplerine kılavuz olan Kuranı Kerimi sadece belli kişilerin tekeline vermek, ruhban sınıfı ortaya çıkarmak demek değil midir?
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: Mücteba - 30 Ocak 2012, 18:41:44
Kuranı Kerim okumasını biliyorum tabiki kendi dilimde anladığım dilde okuyorum. İyi de ben sizin imanınızı ölçmüyorum sizler neden şu anda benim imanımı ölçmeye çalışıyorsunuz?
Sizler gibi düşünmüyorsam "müslüman değilsin" mi diyeceksiniz :)
"Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kur’andan kendi aklı ile, kendi düşüncesi ve bilgisi ile mana çıkaran kâfirdir!) [Mektubat-ı Rabbani]"
 İnsanları kafirlikle suçlamak hele de ayetleri yalanlayarak böyle bir şey söylemek kimin haddine?
Kuranı Kerimle çelişen sözler söyleyenler alim, Kuranı rehber edinmek isteyenler mi kafir?
Din kimlerin tekelinde? Akıl sahiplerine kılavuz olan Kuranı Kerimi sadece belli kişilerin tekeline vermek, ruhban sınıfı ortaya çıkarmak demek değil midir?



Vermiş olduğunuz cevab bana yetti. Allah kolaylık versin. Zira Sadakat forumda işiniz bir hayli zor.

Hazreti Allah cümlemizi son nefese kadar son nefes dahil her nefeste hakiki Ehli sünnet alimlerinin yolundan ayırmasın.
Milimi miliminine, hüvesi hüvesine Ehli Sünnet olabilmeyi nasib-i müyesser eylesin.
Aklı karışık, gönlü karışık, sözü karışık, işi karışık insanlardan uzak eylesin. Amin.
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: Miftahulkuluub - 30 Ocak 2012, 21:16:03
Sitemize üye olurkenki şartlarda da belirtildiği üzere sitemiz ehli sünnet müntesiplerine mahsus bir sitedir. Aksi görüşler silinir ve sahipleri de uzaklaştırılır. Halis niyetle sorulan her soruya saygımız vardır, ancak özellikle mutezile mezhebinin temel ilkelerinden olan akılcılık ile hareket ederek mevzulara yorum yapmak sitemizin presnsiplerine aykırıdır. Lütfen kurallara uygun hareket ediniz..
Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: Miftahulkuluub - 31 Ocak 2012, 15:32:46
Uyarılara aldırmayan us. isimli üye uzaklaştırılmıştır.

Başlık: Ynt: Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Gönderen: md0000 - 20 Ocak 2015, 14:00:03
kardeşler kur'anın tamamlanmış dediği ve rasulullahın öğrettiği dinden ve dini uygulamalardan farklı yaşayanların bunun adı ne olursa olsun hepsi sapıklıktır. ve tümü ateştedir. bütün bid'atler ateştedir.