Sadakat islami Forum

DİNİ KATEGORİLER => İSLAM-GENEL => Konuyu başlatan: fuba30 - 28 Haziran 2011, 14:11:07

Başlık: Cinnin musallat olmaması için okunacaklar
Gönderen: fuba30 - 28 Haziran 2011, 14:11:07
Cinnin musallat olmaması için okunacaklar


Cinden kurtulmak için en iyi on şeyi yapmalıdır:

 
1- E’ûzü Besmele ile Fâtiha sûresi okumalıdır.
2- E’ûzü Besmele ile iki Kul-e’ûzüyü okumalıdır.
3- E’ûzü Besmele ile Bekara sûresini okumalıdır.
4- E’ûzü Besmele ile Âyetelkürsî okumalıdır.
5- E’ûzü Besmele ile Bekara sûresinin son âyetini okumalıdır.
6- E’ûzü Besmele ile Ha-Mîm Mü’mîn sûresinin başından (masîr)e kadar ve Âyetelkürsî okumalıdır.
7- “Lâ ilâhe illAllahü vahdehü lâ şerîke leh lehülmülkü ve lehülhamdü yühyi ve yümiyt ve hüve hayyün la yemüt biyedihilhayr ve hüve alâ külli şey’in kadîr” okumalıdır.
8- Çok (Allah) demelidir.
9- Hep abdestli bulunmalı, farzları ve sünnetleri hiç terk etmemelidir.
10- Günah işlemekten, kadınlara bakmaktan, çok konuşmaktan, çok yimekten ve galabalıktan sakınmalıdır.


(Berekât) kitabında, imam-ı Rabbânî hazretlerinin Cinden korunmak için, “Lâ havle velâ kuvvete illâ billah-il-aliyyil’azîm” okuduğu yazılıdır.
İmam-ı Şaranî hazretleri, “Kuşluk namazına devam edene, cin musallat olmaz” buyurdu.

 
Eshâb-ı kiramdan Ebû Dücâne hazretleri anlatır:
Bir gece yatarken, değirmen sesi gibi ve ağac yapraklarının sesi gibi, ses duydum ve şimşek gibi, parıltı gördüm. Başımı kaldırdım. Odanın ortasında, siyah birşey yükseldiğini gördüm. Elimle yokladım. Kirpi derisi gibi idi. Yüzüme, kıvılcım gibi şeyler atmaya başladı. Hemen Resûlullaha gidip, anlattım. “Yâ Ebâ Dücâne! Allahü teâlâ, evine hayır ve bereket versin!” buyurduktan sonra kalem ve kâğıd istedi. Hz. Aliye bir mektûb yazdırdı. Mektûbu alıp, eve götürdüm. Başımın altına koyup, uyudum. Feryâd eden bir ses, beni uyandırdı. Diyordu ki, “Yâ Ebâ Dücâne! Bu mektûbla, beni yaktın. Senin sahibin, bizden elbette çok yüksektir. Bu mektûbu, bizim karşımızdan kaldırmaktan başka, bizim için, kurtuluş yoktur. Artık, senin ve komşularının evine gelemiyeceğiz. Bu mektûbun bulunduğu yerlere gelemeyiz”. Ona dedim ki, sahibimden izin almadıkca bu mektûbu kaldırmam. Cin ağlamasından, feryâdından, o gece, bana çok uzun geldi. Sabah namazını, mescidde kıldıktan sonra, cinnin sözlerini anlattım. Resûlullah buyurdu ki, “O mektûbu kaldır. Yoksa, mektûbun acısını, kıyâmete kadar çekerler!”.
Bir kimse, bu mektûbu, yanında taşısa veya evinde bulundursa, bu kimseye, eve ve etrâfına cin gelmez ve dadanmış olup zarar veren cin de gider.

 
Bu âyet-i kerimeleri okumakla ve bu mektûbu taşımakla ve şifâ âyetlerini okumakla ve yazıp suyunu içmekle faydalanmak istiyenlerin Ehl-i sünnet îtikatına uygun olarak doğru îman sahibi olması lâzımdır. Bunları yazanın ve kullananın îtikadı doğru olmazsa ve küfür alâmetlerini kullanır, haram işlerse, faydaları görülmez.

 

Kaynak : Mehmet oruç . 365 gün dua
Başlık: Ynt: Cinnin musallat olmaması için okunacaklar
Gönderen: fuba30 - 28 Haziran 2011, 14:13:22
Cinlerin ve Şeytanın yaşadığı yerler nerelerdir?

İslam’a göre cinler; akıl, idrak, irade ve şuur sahibi varlıklardır. Bu sebeple Allah’a iman etmekle, Onun emirlerine itaat ve ibadet etmekle mükellef oldukları da kaçınılmaz olacaktır. Bu gerek Kur’an-ı Kerim’de Cin Suresinde ve diğer ayetlerde, gerekse hadisi şeriflerde bildirilmektedir.(1) Nitekim hem Peygamberimize hem de Hz. Musa ve diğer peygamberlere muhatap olup tebliğlerini dinlemişler ve bir kısmı iman edip bir kısmı da inkar etmişlerdir.(2)
Evlenip Çoğalmaları ve Ömürleri

Cinler, erkeklik ve dişilikleri olan, ve Kur’an-ı Kerim’de, cinsel yönlerine işaret edildiğine göre de, insanlar gibi nikah yoluyla evlenen(3), insanlar gibi üreyip çoğalan, doğup büyüyen ve ölen varlıklardır.(4) Ancak ne var ki ömürleri insanlarınkinden çok daha fazla uzundur. Bu konuda cinlerin 1000 ila 1500 seneye kadar yaşayabilecekleri söylenmektedir.(5) Çünkü cinler farklı bir zaman boyutunda yaşamaktadırlar. Orada zamanın akışı da farklıdır. Buna bağlı olarak, cinler yoluyla alındığı iddia edilen haberlerin gaybi bilgiler değil, yaşa ve tecrübeye dayanan bilgiler olduğu ortadadır. Zira bize kapalı olan gayb alemi onlara da kapalıdır.
İman ve Küfür Bakımından Durumları
Mümin, münafık ve kafirleri bulunan cinlerin, kafirlerine şeytan denilmektedir.(6) Cinler de bu dünyada imtihan olmak ve ahirette hesaba çekilip, cennete ya da cehenneme gidebileceklerdir. İnsanlar da olduğu gibi, iman edip salih amel yapan, hayırlı işler işleyenler cennete, inkar edip kafir olanlar, iman ve tevbe etmeden ölenler de cehenneme gidecekler ve ceza göreceklerdir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulmaktadır:

“Andolsun ki, Cehennem için de birçok cin ve insan yarattık. Onların kalpleri vardır ama anlamazlar, gözleri vardır görmezler, kulakları vardır ama işitmezler. İşte bunlar hayvanlar gibi, hatta yol bakımından daha sapıktırlar. İşte bunlar gafillerin ta kendileridir.”(7) Başka bir ayet de şöyledir: “Allah hepsini bir araya topladığı gün, Ey cin topluluğu! İnsanlardan birçoğunu yoldan çıkardınız’ der. İnsanlardan onlara uymuş olanlar, ‘Rabbimiz! Bir kısmımız bir kısmımızdan yararlandık ve bize tayin ettiğin sürenin sonuna ulaştık’ derler. Allah da buyurur ki: ‘Cehennem Allah’ın dilemesine bağlı olarak, temelli kalacağınız durağınızdır’ der. Doğrusu Rabbin Hakim’dir, Bilendir.”(8)
Cinler Yeryüzünün Sakinleridir
Yukarıda mealini verdiğimiz ayet-i kerimeye ve diğer bazı ayetlere göre gerek kafir cinlerden olan şeytanlar, gerekse cinler, insanlara görünmeden onları gözleyebilir. Sağından solundan, ardından ve önünden sokularak onlara vesvese verip saptırabilir ve yanlış yollara sevk edebilirler.(9) Yine cinlerin de insanlar gibi yeryüzünün sakinlerinden olduğu, varlıkları Kur’an ve Sünnetle sabit bulunduğu için, varlıklarını inkar etmek küfür sayılmıştır.(10)

İnsanların onları görememesi yok olduklarına delil olmaz. Çünkü insan, sadece cinleri değil, daha pek çok şeyi de görememektedir. İnsanın görmesi, duyması, anlaması da sınırlıdır. Özellikle varlıkların milyonda beşini ancak görebildiğimiz ve ağrı, sızı, sevgi, nefret, korku, akıl, elektrik, rüzgar vs. gibi, görmediğimiz şeylerin pek çoğuna inandığımız da düşünülürse, konunun daha rahat anlaşılacaktır.
Cinler Yalancı mı?

Kur’an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerde Cinlerin yalancı oldukları ve Allah’a karşı yalan uydurdukları bildirilmektedir.(11) Ancak bunun yine iman ve takva ile alakası olmalıdır. Çünkü müminin yalan söylemesi yasak olduğu gibi, cinlerin müminlerinin de aynı durumda olmaları söz konusudur. Bu itibarla yalancılar, ya kafir, ya da münafık cinler olmalı ya da imanda kemale ermemiş cinlere mahsus olmalıdır.
Her Ülkede ve Her Şehirde Yaşarlar
Cinler, insanların meskûn olduğu yerlerde yaşadıkları gibi, yeryüzünün diğer yerlerinde de yaşayabilirler. Asya, Avrupa, Amerika, Arabistan, Türkistan, Rusya vs. gibi ülkelerde yaşadıkları ve buralara mensup oldukları gibi, bu ülkelerin şehirlerinde yaşayıp oralara da mensup olabilirler ve Ankaralı, İstanbullu, Konyalı, Antalyalı, Bursalı vs. diye adlandırılabilirler. Nitekim Rasülullah (s.a.v)’i dinlemeye gelen bir kısım cinlerin Diyarbakır civarında bulunan Nusaybin’den oldukları bildirilmiştir.(12) Ayrıca Hz. Peygambere gelen başka bir cin heyetinin, Cezireli(13) olduğu ve Hz. Peygamberin, Medine’de Müslüman olmuş bir gurup cin bulunduğunu(14) haber verdiği de yine hadislerle bildirilen hususlardandır. Buna ilaveten, Hz. Peygamberi dinlemeye gelen bazı cinlerin de Yemenli ve o civarda bulunan Nasibîn’li (veya Nusaybin) cinler oldukları da bildirilmektedir.(15)
Her İnsanın Bir Cini Vardır

Cinlerin insanlarla beraber yaşadıkları da öteden beri bilinen hususlardan biridir. Buna göre onların da insanlar gibi teşkilatlanması, askeri, polisi ve bunların rütbelerinin olması, her türlü İslami ve İslami olmayan sosyal, siyasi gurupların ve partilerin de bulunması, insanlarda galip olan zihniyet ve düşüncenin onlarda da galip veya mağlup olması, gelişmişliğin veya geri kalmışlığın bulunması mümkündür. Yani onlardaki hayat düzeni ve idare sisteminin de insanları bir çeşit taklit etmekten ibaret olabilir. Nitekim Müslim’in rivayet ettiği bir hadisi şerifte, “Her insanın meleklerden ve cinlerden bir yoldaşı bulunduğu” bildirilmiştir.(16) Cabir’den nakledilen bir hadisi şerifte Peygamberimiz (s.a.v); “Yanlarında kocaları bulunmayan kadınları ziyaret etmeyin. Çünkü şeytan, herhangi birinizin damarlarında, kan nasıl akıyorsa o şekilde dolaşmaktadır.” Buyurmuştur. Bunun üzerine ashab: “Seninde mi?” diye sordular. Hz. Peygamber: “Benim de, fakat Allah, şeytana karşı bana yardım etti de, o bana teslim oldu (veya Müslüman oldu) buyurmuştur.(17) Hadiste parantez içinde verdiğimiz “Müslüman oldu” ifadesi tercih edilen bir başka anlamdır. Ancak hadisçiler, şeytanın Müslüman olmasının söz konusu olmadığını söyleyerek, “teslim oldu, boyun eğdi” anlamına kullanmanın daha doğru olacağını söylemişlerdir.(18) Burada kastedilenin kafir bir cin olduğunu düşünmek, problemi çözer. Nitekim cinlerin kafirlerine şeytan denildiğini söylemiştik.
Cinlerin Meskenleri

Cinlerin ev ve mesken edindikleri yerlerin genellikle çöplük gibi pis yerler oldukları, buraları yer edindikleri anlaşılmaktadır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v); evlerde bırakılan çöplerin cinlerin toplantı yerleri olacağını bildirmiştir.(19) Ancak mümin hangi cinsten olursa olsun pislikten hoşlanmaz. Bunun insanların pislikten hoşlanan veya dinen pis sayılan şeyleri yapanlar gibi anlaşılmaları ve bundan cinlerin de pislerinin ve kötülerinin ancak böyle pis yerlerde yaşadıkları ve pislikten hoşlanıp lezzet aldıkları akla gelmelidir. Bununla Hz. Peygamberin İslam’daki temizliğe dikkat çektiği ve görünmeyen cinler gibi, görünmeyen mikropların da çabuk üreyip çeşitli hastalıklara sebep olabileceği hakkında da bazı alimler görüş beyan etmişlerdir. Çünkü bazı hadislerde cin kavramıyla mikropların kastedildiğini de söylemişlerdir.(20) Ayrıca, Sahabe ve Tabiin döneminde, cinlerin deliklerde yaşadığına dair bir inancın var olduğu da görülmektedir. Bununla ilgili bir hadisi şerif şöyledir:

Abdullah b. Sercis (r.a) anlatıyor: “Rasülullah (s.a.v), (Yeryüzündeki haşarat) deliklerine idrar yapmayı yasakladı.” Bunu sebebi müfessirlerden Katade’ye: “Bu deliklere akıtmak niye mekruh kılındı?” diye sorulmuştu. O da şu cevabı verdi: “Bunların cinlere ait meskenler olduğu söyleniyordu.”(21)
 

Alinti
Başlık: Ynt: Cinnin musallat olmaması için okunacaklar
Gönderen: fuba30 - 28 Haziran 2011, 14:15:09
Cinler hakkında genel bilgi

İslam’a göre cinler; akıl, idrak, irade ve şuur sahibi varlıklardır. Bu sebeple Allah’a iman etmek, Onun emirlerine itaat ve ibadet etmekle mükelleftirler. Bu Kur’an-ı Kerim’de Cin Suresinde ve diğer ayetlerde bildirilmektedir.
Cinler hem Peygamberimize hem de Hz. Musa ve diğer peygamberlere muhatap olup tebliğlerini dinlemişler ve bir kısmı iman edip bir kısmı da inkar etmişlerdir.

Müslim’in rivayet ettiği bir hadisi şerifte, “Her insanın meleklerden ve cinlerden bir yoldaşı bulunduğu” bildirilmiştir.(1) Cabir’den nakledilen bir hadisi şerifte Peygamberimiz (s.a.v); “Yanlarında kocaları bulunmayan kadınları ziyaret etmeyin. Çünkü şeytan, herhangi birinizin damarlarında, kan nasıl akıyorsa o şekilde dolaşmaktadır.” Buyurmuştur. Bunun üzerine ashab: “Seninde mi?” diye sordular. Hz. Peygamber: “Benim de, fakat Allah, şeytana karşı bana yardım etti de, o bana teslim oldu (veya Müslüman oldu) buyurmuştur.(2) Hadiste parantez içinde verdiğimiz “Müslüman oldu” ifadesi tercih edilen bir başka anlamdır. Ancak hadisçiler, şeytanın Müslüman olmasının söz konusu olmadığını söyleyerek, “teslim oldu, boyun eğdi” anlamına kullanmanın daha doğru olacağını söylemişlerdir.(3) Burada kastedilenin kafir bir cin olduğunu düşünmek, problemi çözer. Nitekim cinlerin kafirlerine şeytan denilmektedir.

Evlenip çoğalmaları ve ömürleri

Cinler, erkeklik ve dişilikleri olan, insanlar gibi nikah yoluyla evlenen, insanlar gibi üreyip çoğalan, doğup büyüyen ve ölen varlıklardır. Ancak ne var ki ömürleri insanlarınkinden çok daha fazla uzundur. Bu konuda cinlerin 1000 ila 1500 seneye kadar yaşayabilecekleri söylenmektedir. Çünkü cinler farklı bir zaman boyutunda yaşamaktadırlar. Orada zamanın akışı da farklıdır. Buna bağlı olarak, cinler yoluyla alındığı iddia edilen haberlerin gaybi bilgiler değil, yaşa ve tecrübeye dayanan bilgiler olduğu ortadadır.

İman ve küfür bakımından durumları

Mümin, münafık ve kafirleri bulunan cinlerin, kafirlerine şeytan denilmektedir. Cinler de bu dünyada imtihan oluyorlar ve ahirette hesaba çekilip, cennete ya da cehenneme gideceklerdir. İnsanlarda olduğu gibi, iman edip salih amel yapan, hayırlı işler işleyenler cennete; inkar edip kafir olanlar, iman ve tevbe etmeden ölenler de cehenneme gidecekler ve ceza göreceklerdir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulmaktadır:

“Andolsun ki, Cehennem için de birçok cin ve insan yarattık. Onların kalpleri vardır ama anlamazlar, gözleri vardır görmezler, kulakları vardır ama işitmezler. İşte bunlar hayvanlar gibi, hatta yol bakımından daha sapıktırlar. İşte bunlar gafillerin ta kendileridir.”(7:179; 72:5)

Cinleri inkar etmenin hükmü

Cinlerin varlığı Kur’an ve Sünnetle sabit olduğundan varlıklarını inkar etmek küfür sayılmıştır.

Eskiden tespit edilemeyen pek çok şey bugün bilimsel yollarla ispat edilmektedir. İnsanların onları görememesi yok olduklarına delil olmaz. Çünkü insan, sadece cinleri değil, daha pek çok şeyi de görememektedir. İnsanın görmesi, duyması, anlaması sınırlıdır. Özellikle varlıkların milyonda beşini ancak görebildiğimiz ve ağrı, sızı, sevgi, nefret, korku, akıl, elektrik, rüzgar vs. gibi, görmediğimiz şeylerin pek çoğuna inandığımız da düşünülürse, cinlerin görünmemesi onların olmadığı anlamına gelmez.

Cinlerin meskenleri

Cinlerin ev ve mesken edindikleri yerlerin genellikle çöplük gibi pis yerler oldukları, buraları yer edindikleri anlaşılmaktadır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v); evlerde bırakılan çöplerin cinlerin toplantı yerleri olacağını bildirmiştir.(4) Hz. Peygamberin İslam’daki temizliğe dikkat çektiği ve görünmeyen cinler gibi, görünmeyen mikropların da çabuk üreyip çeşitli hastalıklara sebep olabileceği hakkında da bazı alimler görüş beyan etmişlerdir. Çünkü bazı hadislerde cin kavramıyla mikropların kastedildiğini de söylemişlerdir. Ayrıca, Sahabe ve Tabiin döneminde, cinlerin deliklerde yaşadığına dair bir inancın var olduğu da görülmektedir. Bununla ilgili bir hadisi şerif şöyledir:

Abdullah b. Sercis (r.a) anlatıyor: “Resulullah (s.a.v), (Yeryüzündeki haşarat) deliklerine idrar yapmayı yasakladı.” Bunun sebebi müfessirlerden Katade’ye: “Bu deliklere akıtmak niye mekruh kılındı?” diye sorulmuştu. O da şu cevabı verdi: “Bunların cinlere ait meskenler olduğu söyleniyordu.”(5)

(1) Müslim, Münafikin, 69.
(2) Tirmizi, Rada, 17/1172; A. H. Müsned, III, 309; Darimi, Sünen, II, 320, Rikak, 66.
(3) Tirmizi, Rada, 17/1172; İ. Cevzi, Telbisü İblis, s. 34.
(4) Abdurrezzak, Musannaf, XI, 32.
(5) Ebu Dâvud, Tahâret, 16, (29)

Cinler gaybı bilemezler.
(Sebe, 34/14)

Allah’ın peygamberlerine bildirdiği şeyleri öğrenemezler:

“Şüphe yok ki onlar (meleklerin sözünü) işitmekten kat’i surette azledilmişlerdir. “
(eş-Şuarâ, 26/212)

Cinler insanlardan önce yaratılmışlardır,
Kur’an-ı Kerîm’de çok zehirli bir ateşten yaratıldıkları haber verilir:

“Cânnı da, daha önce çok zehirli ateşten yarattık. “
(el-Hicr, 15/27)

Cinlerin erkek ve dişi olanları vardır.
Evlenirler, çoğalırlar, yerler, içerler.
İhtiyarı, genci vardır.
Cinler de mükellef olup insanlar gibi Allah’ın emir ve yasaklarına uymak zorundadırlar:

“Ben cinleri ve insanları ancak ibadet etsinler diye yarattım. “
(ez-Zariyat, 51/56).

Cinlerin yaratılışları türlü şekillere girmeye, ağır işler görmeye elverişlidir.
Nitekim Kur’an’da ifade olunduğuna göre

(en-Neml, 27/39)
Hz. Süleyman Belkıs’ın tahtını Yemen’den getirmek isteyince, bir cin, daha sen makamından kalkmadan ben sana onu getiririm, benim herhalde buna yetecek gücüm var demiştir.
Süleyman (a.s.) Kudüs’te, getirilecek taht Yemen’deydi.
Onu bir saniyede getirmek büyük bir hız ve güce sahip olmak demekti.
Süleyman peygamber, cinleri ağır ve güç işlerde çalıştırmıştır.

“Süleyman (a.s.)’ın önünde, Rabbı’nın izniyle iş gören bazı cinler de vardı.
İçlerinden kim bizim emrimizden ayrılıp saparsa ona çılgın azabdan tattırdık. “
(Sebe, 34/12)

Şeytan da cinlerdendir.

Allahu Teâlâ kendisini Hz. Adem (a.s.)’e secde etmekle mükellef tutmuş;
şeytan ise, kendisinin ateşten, Adem’in topraktan yaratıldığını ileri sürerek secde etmemiştir.

Bunun üzerine Allahu Teâlâ onu rahmetinden kovmuş o da kâfir olmuştur
(el-Bakara, 2/24)

Şeytanların amiri durumundaki şeytana İblis denir.
Şeytan, insanları azdırmak için çeşitli yollara başvurur.
Ondan sakınmak gerekir:

“Ey Ademoğulları, Şeytana tapmayın.
Çünkü o sizi Rabbınız’dan ayıran bir düşmandır, diye size emretmedim mi?”
(Yasin, 36/60)

“Şeytan sizin için yaman bir düşmandır.
Bu sebeple siz de onu düşman edinin. “
(el-Fatır, 35/6)

Hz. Peygamber (s.a.s.) de şöyle buyurmuşlardır:

“Allah sizden her biri için, bir cinni arkadaş kılmıştır.”
Ashab:
“Size de mi yâ RasûlAllah?” diye sorduklarında, Rasûlullah:
“Bana da ancak Allah ona karşı bana yardım etti de, o (cin) müslüman oldu,
artık o, bana ancak hayır emrediyor. ” buyurdu.
(et-Tâc, V, 233).

Başlık: Ynt: Cinnin musallat olmaması için okunacaklar
Gönderen: omur - 29 Haziran 2011, 01:01:08
Allah razi olsun. Emegine saglik. tskr.
Başlık: Ynt: Cinnin musallat olmaması için okunacaklar
Gönderen: fuba30 - 29 Haziran 2011, 13:04:45
Allah Cümlemizden Razi olsun
Başlık: Ynt: Cinnin musallat olmaması için okunacaklar
Gönderen: mazlum - 29 Haziran 2011, 17:10:54
Önemli ve güzel bir konu üzerinde ,aktardıgın bilgilerden dolayı . Tsk ler ederiz Hz Allah Razı olsun .

Yukarda yazmışınız ,Cinnin musallat olmaması için okunacaklar diye , peki sorabilirmiyim bir insana Cin'in musallat olddugu nasıl anlaşılır ? Veya bu hali hastalıktır diye .Dr Tedavi ede bilirmi ?
Başlık: Ynt: Cinnin musallat olmaması için okunacaklar
Gönderen: fuba30 - 30 Haziran 2011, 15:36:55
doktor isi degil manevi tabib tedavi edebilr ve cin musallat olmasi gece korkar genelde yalniz kaldiginda korkar sanki sekiller görür ve daha bazi seyler aklima gelenleri dedim Allah muhafaza buyursun ZOR bir durum kardesim.......almanyadan slm lar.....
Başlık: Ynt: Cinnin musallat olmaması için okunacaklar
Gönderen: mazlum - 30 Haziran 2011, 17:09:16
Cinler psikolojik zarar verebilir mi?

CEVAP

Evet zarar verebilir, hastalık yapabilir. Cinden korunmak için âyât-i hırzı üstümüzde taşımak gerekir. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:

(Evinde, Fatiha ve Âyet-el kürsi okuyana, o gün cin ve şeytan zarar veremez.)

 

Cinler insanların damarlarına kadar girip zarar verebilirler. Cinlerin meydana getirdiği hastalıklardan korunmak için çeşitli dualar vardır. Duaların en kıymetlisi, faydalısı Fatiha suresidir. Hadis-i şerifte, (İlaçların en iyisi Kur'an-ı kerimdir) buyuruldu. Hastaya okunursa, hastalığı hafifler. Eceli gelmemiş ise, iyi olur. Eceli gelmiş ise, ruhunu teslim etmesi kolay olur.

Kaynak .Sadakat Kütüp Hanesi .Bir bilene soralım bölümü . Daha ayrıntılı malumat almak isteyenlere , tavsiya edilir bu sayfayı okumaları .
Alman'yadan bu Konuyu bizimle paylaşan fuba30 . Kardeşimize Tşk ler ediyoruz ve slm mınızıda saygıyla hürmetle kabul buyuruyoruz .
Başlık: Ynt: Cinnin musallat olmaması için okunacaklar
Gönderen: fuba30 - 03 Temmuz 2011, 12:56:10
aynen katiliyorum sizlere paylasimlarinizdan dolayi sagolun...
Başlık: Süfli Cinnilerin Musallat Olması ve Ruhi Hastalıkların Sebepleri
Gönderen: efsanef - 13 Ağustos 2011, 05:07:26
Süfli Cinnilerin Musallat Olması ve Ruhi Hastalıkların Sebepleri

Süfliyatın Musallat Olmasına Ve Ruhi Hastalıklara Umumiyetle Aşağıdaki Hususlar Sebeb Oluyor Kanaatındayız.

1- Evlerde, Bilhassa Mutfakta, Yatak Odalarında Ve Banyolarda Temizliğe Riayet Edilmemesi,

2- Bilumum Mukaddes Eşyalara Hürmetsizlik:

a) Kur'ân-ı Kerim Başta Olmak Üzere Dini Kitaplara Hürmetsizlik, Kütüphanedeki Kitapların Düzensiz Olarak Konması, Kur'ân-ı Kerim Ve Diğer Kütübü Şer'iyenin Ciltlerinin Bozuk, Sahibelerinin Yırtık Olması, Toz Toprak İçinde Bulunmaları, Gazete, Mecmua, Gibi Resimli Bir Kısım Kitapların Dini Kitaplar Üzerine Konulması,

b) Yatak Odalarında Açıkta Kur'ân-ı Kerim, Dini Kitaplar, Ayeti Celile Ve Hadisi Şerifleri İhtiva Eden Levhaların Bulunması,

c ) Ekmek Ve Bilumum Taama Hürmetsizlik, Onu Çöpe Atmak Veya Sofrada Ekmek Ufaklarına İhtimam Göstermemek Suretiyle Çiğnenmesine Sebep Olmak. Nitekim Hadisi Şerifte: “Kim Ki Sofraya Düşen Ekmek Ufaklarını Alır Yerse, Geniş Bir Rızkla Yaşar, Çocuğu, Çocuğunun Çocuğu Ahmaklık Hastalığından Kurtulur” Buyrulmaktadır. Hülasa, Hürmet Edilmesi İcap Eden Bil Cümle Eşyayı Mukayeseye Hürmetsizlik Süfliyatın Musallat Olmasına Sebep Olur Kanaatındayız.

3- Manevi Vazifelerinde Kendi Kafasına Göre Ziyadelik Yapmak, Usulümüze Uymayan Bir Takım Dua Ve Virtleri Okumak. Tasavvufla Alakalı Bir Kısım Kitapları Okuyup İçindekileri İzinsiz Tatbik Etmeye Çalışmak.

5- Maneviyatta Çok Gamız Olan İnce Şeylere Kafa Yorup Onunla Meşgul Olmak, Kurcalamak, Deşelemek Gibi.

6- Manevi Vazifelerinde Gevşeklik Göstererek Şer-i Şerife Uymamak Ve Amalinin Bozulması,

7- Maneviyattan Maksat Şer-i Şerifi Kamil Manada Yaşamak Olduğu Halde Bu Gaye Dışında Evliya Olma Arzusu İle Kendisinde Bir Kısım Zuhurat Ve Keşfi Keramet Meraklısı Olmak.

8- Büyü Ve Sihir Yapılması.

9- Bir Kısım Maddi Sıkıntılar Geçimsizlikler, Huzursuzluklar, Hanımların Evlerinde Devamlı Kapalı Kalarak Kendilerini Dinlemeleri, İçlerindeki Duygularını, Sıkıntılarını Kimseye Açamamaları Ve Alamamalarıdır.

Netice Olarak:
Yukarıda Ta'dat Ettiğimiz Hususlar Süfliyatın Musallat Olmasına Ve Ruhi Hastalıkların Gelmesi Sebeplerinden Mühimleri Olabilir.
Süfliyatın Musallat Olmaması Ve Ruhi Hastalıklardan Korunmak İçin Yukarıda Sayılan Hususlara Çok Dikkat Etmek Gerekir. Böyle Bir Hastalığa Mübtela Olanların Hastalığın Teşhis Ve Tedavisi İçin Derhal Yukarıdaki Hususların Olup Olmadığını Araştırması, Varsa Sür'atle İzale Edilmesi İcap Eder. Ayrıca Manevi Tedaviler İçin Hastalığın Durumuna Göre Yapılan Tavsiyeler Yerli Yerince Tatbik Edilmelidir.

Not: Ruhi Hastalıklarda Usûl: Maddi Ve Manevi Tedavi Beraber Yapılır.
Başlık: Ynt: Cinnin musallat olmaması için okunacaklar
Gönderen: tk1978 - 17 Eylül 2011, 18:10:39
Cinler psikolojik zarar verebilir mi?

CEVAP

Evet zarar verebilir, hastalık yapabilir. Cinden korunmak için âyât-i hırzı üstümüzde taşımak gerekir. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:

(Evinde, Fatiha ve Âyet-el kürsi okuyana, o gün cin ve şeytan zarar veremez.)

 

Cinler insanların damarlarına kadar girip zarar verebilirler. Cinlerin meydana getirdiği hastalıklardan korunmak için çeşitli dualar vardır. Duaların en kıymetlisi, faydalısı Fatiha suresidir. Hadis-i şerifte, (İlaçların en iyisi Kur'an-ı kerimdir) buyuruldu. Hastaya okunursa, hastalığı hafifler. Eceli gelmemiş ise, iyi olur. Eceli gelmiş ise, ruhunu teslim etmesi kolay olur.

Kaynak .Sadakat Kütüp Hanesi .Bir bilene soralım bölümü . Daha ayrıntılı malumat almak isteyenlere , tavsiya edilir bu sayfayı okumaları .
Alman'yadan bu Konuyu bizimle paylaşan fuba30 . Kardeşimize Tşk ler ediyoruz ve slm mınızıda saygıyla hürmetle kabul buyuruyoruz .

Önemli Mevzuya, güzel ISIK tutmussun Kardesim. Bunu tasdik edecek bir Mevzuyu Kardeslerimizle paylasmak isterim.
Daha yeni (4 gün anca oldu) bu konu´da beni Fransa´dan Arayan ve yillardir Psikolog tarafin´dan Hap kullanan biri ile görüstük. Haplari iciyorum, tam sakinlestim derken yine kendimi bunalim´da buluyorum. Gece Kabuslar ve gündüz sikinti icindeyim. Sizce Hap dozajinimi artirsami bilemiyorum, ne dersiniz ? dedi.
Kardesim, Namaziniz varmi - yok
Eviniz´de Kuran okuyormusunuz - yok

Size Tavsiyem, Namaza baslayip, bilmiyorsaniz Kuarininiz ögrenmeniz. Her gün bagzi Sureleri kendinize belirli sayilarda Vird edinmeniz. Ve bagzi Dualari üstünüzde tasiyip, evinizde bulundurmaniz. Üstünüze Bagzi Ayetlerin okunmasi ve okunacak Sudan icmeniz. Bakalim ne olacak, denemek isterminsiniz? dedim.
Kardesimiz terettütsüz evet dedi. Iste bu gibi Kardeslerimize, zaman zaman bir atesleme, bir nasihat lazim. Ama Kardesimiz´de buna inanacak, kuru kur degil tabi. Demek´ki nasibi varmis ve Iman etmis, bu derde sadece Allahin Sifa verebilecegini baskada cikis yolu bulamainca, sariliverdi.

Uzun lafin kisasi, Kardesimiz Namaza basladi, Kuran ögrenmek üzere bir Yurda bas vurdu . Bugün 4. gün ve Kardesimiz eskisine nazaran cok ama cok daha iyi oldugunu dile getiriyor. Daha bir cok sey yasamis bu 4 gün icin´de, ama anlatmamayi tercih ediyorum. 

Bunun gibi daha niceleri Sifa buldular. Yukarda denildigi gibi, Cin Insana vere bilecegi bir cok hastaliklar var, bunun en önemlisi ve tahrib gücünün en etkili oldugu bölüm ise Beyin bölümü´dür.

Son olarak bir seyi arz edip, durumu fark edemeyenlere ISIK olmasi babin´dan yardimci olmasi icin faidali olabilecegini düsünüyorum.

Dün gece bir Hasta yakini beni aradi. Psikatrist tarafin´dan tedavi olan akrabasi, yapilan Tedaviye karsilik vermiyormus. Ignelerin tesiri gectiginde, hal yine ayni hal. Bana sordugu sor su: " Acaba Doktor Tedaviyi iyi yapamiyormu? Biz Müslüman oldugumuz icin, bu kefer ilgilenmiyormu" dedi.
Olma Ihtimali cok düsük, ama Avrupa´da yanlis birinin eline düstügünüz vakit, ola bilirde. Ancak bu cok nadir rastlanan bir hadise olup, genelde TV lerde ses getirdiginden, bu Hainligi tam olarak yapmazlar.
Biraz hastadan bahis etti. Dediki, bi haber aldi ve cok Korktu. Bu korkunun neticesinde bu hale geldi. Hastanede, Namazlarini gecirmiyor. Yer yok diye TUVALETIN LAVOBO BLÜMÜNDE kiliyor. dedi. Dur dedim, ne yapiyor? Tekrar anlatti. Peki siz sormadinizmi neden diye? On Rüyasinda Sarikli bir dedenin, Evladim Namaz cok önemli. Ama bu Kafirlerin gözü önünde yapma, seni Tedavi etmezler. Seni sevriz biz. Sen git asagida iscilere has bir Tuvalet var, oranin Lavobo kisminda Namazini kil, diyormus...
Simdi bunu hangis Psikolog, Psikatrist uzman kisi Tedavi edecek?

Hani sunu bu Sayfaya gelen kardeslerimiz iyi bilsinler. Kuru kuru Müslüman olup bana kimse bir sey yapamaz demiyecekler. Müslümanlar DININI iyi ögrenecekler, FIKIHINI iyi bilecekler ve en önemlisi uyanik olacaklar. Simdi bu olayda, bu Lavobo kismin´da Namazini kilan Kardesimiz, FIKIHI iyi bilse idi, bunu yaparmiydi? Rüya yolu ile ilham aldigini düsünen, biri acab dinimizi ne kadar iyi biliyor?
Bu yüzden Müslümanlar artik uyanmasi lazim. TV lerde SAPIK kayniyor. Onlar yetmiyormus gibi, birde bu Cinler/Seytanlar...Hani diyecegim o dur ki, Müslümanin isi kolay degil...
Rabbim bizi korusun
Başlık: Ynt: Cinnin musallat olmaması için okunacaklar
Gönderen: gülgiller - 17 Eylül 2011, 22:58:11
benim hollandali psikiyatrlarim ilac hersey deil bir sekilde meditasyon yap diyo ... bu yoga olabilir diyo psikiyatrist sen muslumansin namaz kil demisti
Başlık: Ynt: Cinnin musallat olmaması için okunacaklar
Gönderen: Mücteba - 18 Eylül 2011, 00:41:56
benim hollandali psikiyatrlarim ilac hersey deil bir sekilde meditasyon yap diyo ... bu yoga olabilir diyo psikiyatrist sen muslumansin namaz kil demisti


أَلاَ بِذِكْرِ اللّهِ تَطْمَئِنُّ الْقُلُوبُ
“Elâ bi zikrillâhi tatmainnül kulûb(kulûbu).”


“Kalpler ancak Allah’ı zikir ile mutmâin olur.”

(http://www.fazilettakvimi.com/images/takvim/2011/09/17.jpg)
Başlık: Süfli Cinniler Mevcuttur ve İnsana Musallat Olurlar
Gönderen: Mücteba - 23 Mayıs 2016, 02:13:22
Süfli Cinniler Mevcuttur ve İnsana Musallat Olurlar

Süfli, kelime itibarıyla alçak manasına gelmektedir.(1)  Cinn ise, gözle görünmez, latif cisimlerden ibaret bir mahlûktur.(2) Musallat olmak da, sataşan, rahat bırakmayan demektir.(3)

Dolayısıyla gözle görünmeyen alçak varlıkların insana sataşması düşünülebilir mi?
Bu suale cevap verirken meseleyi sırayla ele alalım. Evvela gözle görünmeyen varlıklardan olan cinniler mevcut mudur?


Gerek ruhani, gerek cismani bakımdan bizim hislerimizden mestur mahlûklar bulunduğunu inkâr etmek doğru değildir.(4) Nitekim gözle görünmeyen birçok şeyin mesela ses dalgalarının varlığını bugün herkes kabul etmektedir. Gözle göremiyoruz diye onun varlığını inkâr etmeyiz. Aynı şekilde gözle görülemeyen varlıklardan olan cinniler yaratılmıştır, dolayısıyla mevcutturlar.

CİNNİLER MEVCUTTUR

Bu husus ile alakalı Kuran-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır:
وَجَعَلُوا لِلَّهِ شُرَكَاءَ الْجِنَّ وَخَلَقَهُمْ وَخَرَقُوا لَهُ بَنِينَ وَبَنَاتٍ بِغَيْرِ عِلْمٍ سُبْحَانَهُ وَتَعَالَى عَمَّا يَصِفُونَ
[الأنعام : 100]
“Bir de tuttular Allah’a Cinleri (gizli mahlûkları) şerik koştular. Hâlbuki O, onları yarattı. Bundan başka O’na oğullar ve kızlar saçmaladılar. Ne dediklerini bildikleri yok. O’nun zat-ı sübhanisi, onların vasıflarından çok münezzeh ve mütealidir.”(5)

Ayet-i celilede sarih bir şekilde cinlerin yaratıldığı ifade edilmektedir. Dolayısıyla cin diye isimlendirdiğimiz varlıklar mevcuttur.
Peki, onlar içerisinde alçak diye vasıflandırabileceğimiz süfli yani kötü cinler var mıdır?

KÂFİR VE SÜFLİ CİNLER

Yine Sure-i Cin’de bu hususa temas edilerek şöyle buyrulmuştur:
وَأَنَّا مِنَّا الْمُسْلِمُونَ وَمِنَّا الْقَاسِطُونَ فَمَنْ أَسْلَمَ فَأُولَئِكَ تَحَرَّوْا رَشَدًا
[الجن : 14]
“Ve doğrusu bizler, bizlerden müslimler de var, haksızlar da var. Müslim olanlar, işte onlar rüşd-ü savabı arayanlardır.” (6)
وَأَمَّا الْقَاسِطُونَ فَكَانُوا لِجَهَنَّمَ حَطَبًا
[الجن : 15]
“Amma haksızlar cehenneme odun olmuşlardır.” (7)
وَأَنَّا مِنَّا الصَّالِحُونَ وَمِنَّا دُونَ ذَلِكَ كُنَّا طَرَائِقَ قِدَدًا
[الجن : 11]
“Ve doğrusu bizler, bizlerden salih olanlar da var, olmayanlar da var, dilim dilim tarikatlar olmuşuz.”( 8 )
وَأَنَّهُ كَانَ يَقُولُ سَفِيهُنَا عَلَى اللَّهِ شَطَطًا
[الجن : 4]
“Ve doğrusu bizim sefih, Allah’a karşı saçma söylüyormuş.”(9)

Son zikredilen Ayetteki ‘Sefihüna’ kelimesine İblis, veya cins manasıyla cinnin mütemerridleri diye mana verilmiştir. (10) Mütemerrid, dik başlılık eden, dik kafalı demektir.(11)
Burada zikrettiğimiz ayet-i celilelerden anlaşılmaktadır ki cinler arasında süfli yani alçak diyebileceğimiz kâfir olan veya salih olmayanları da vardır.
O halde son suali de cevaplayarak meseleyi tamamlamış olalım. Bu süfli cinler insanlara sataşabilirler mi?

SÜFLİ CİNLERİN İNSANLARA MUSALLAT OLMASI

وَأَنَّا لَمَّا سَمِعْنَا الْهُدَى آمَنَّا بِهِ فَمَنْ يُؤْمِنْ بِرَبِّهِ فَلَا يَخَافُ بَخْسًا وَلَا رَهَقًا
[الجن : 13]
“Her kim O Rabbına iman ederse, artık ne hakkı yenmek, ne de istila olunmak korkusu kalmaz.”(12)
Ayetteki ‘Rehak’ tabiri, bir adamın arkasından gelip çatmak manasına gelir. (13) Dolayısıyla ayetin üslubundan cinlerin musallat olabileceği anlaşılıyor. Cinler insanlara musallat olamayacak olsa ‘Allah’a iman edenler onların musallat olmasından korkmaz’ demenin bir manası olmazdı.
وَأَنَّهُ كَانَ رِجَالٌ مِنَ الْإِنْسِ يَعُوذُونَ بِرِجَالٍ مِنَ الْجِنِّ فَزَادُوهُمْ رَهَقًا
[الجن : 6]
“Ve doğrusu insten bazı rical, cinden bazı ricale sığınıyorlardı da onların istilalarını artırıyorlardı.”(14)
Ayet-i celilenin tefsirinde şu sözlere yer verilmektedir: ‘Bu sebeple mütemerrid cinler de Allah hakkında bile yalanlar uydurarak, cinn ve inse zulm-ü tesallutlarını artırıyorlardı.’ (15)
Dolayısıyla bu ayet-i celilede cinlerin insanlara musallat olduğu açıkça ifade edilmektedir.
Cinlerin Rasulüllah Efendimiz’e dahi musallat olmaya çalıştıkları Sahih-i Buhari’de zikredilen hadis-i şerifte şöyle rivayet edilmektedir:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ أَخْبَرَنَا رَوْحٌ وَمُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ زِيَادٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ ﷺ قَالَ
إِنَّ عِفْرِيتًا مِنَ الْجِنِّ تَفَلَّتَ عَلَىَّ الْبَارِحَةَ - أَوْ كَلِمَةً نَحْوَهَا - لِيَقْطَعَ عَلَىَّ الصَّلاَةَ ، فَأَمْكَنَنِى اللَّهُ مِنْهُ ، فَأَرَدْتُ أَنْ أَرْبِطَهُ إِلَى سَارِيَةٍ مِنْ سَوَارِى الْمَسْجِدِ ، حَتَّى تُصْبِحُوا وَتَنْظُرُوا إِلَيْهِ كُلُّكُمْ ، فَذَكَرْتُ قَوْلَ أَخِى سُلَيْمَانَ رَبِّ اغفر لى وهَبْ لِى مُلْكًا لاَ يَنْبَغِى لأَحَدٍ مِنْ بَعْدِى
[ص : 35] .(16) قَالَ روْحٌ فَرَدَّهُ خَاسِئًا]
“Ebu Hureyre (r.a.)’den:
Şöyle demiştir: Nebiyy-i Ekrem (s.a.v.) (bir gün) buyurdu ki: Cin (taifesin)den bir ifrit dün gece namazımı bozdurmak için bana ansızın hücum etti. (Lakin) Allahu Teala (beni galip getirip) ona istediğimi yapmaya fırsat verdi. Sabah olunca hepiniz onu gör(üp seyred)esiniz diye Mescidin direklerinden birine bağlamak istedim. (Fakat) kardeşim Süleyman  (b. Davud (a.s.)’ın ‘Ya Rab, bana mağfiret et ve benden sonra kimseye olmayacak bir mülkü, bana bağışla.’ demiş olduğu hatırıma geldi (de ifriti köpek gibi kovdum).” (17)
Yine Rasulüllah(s.a.v.) Efendimizden şöyle rivayet edilmektedir:
فَقَالَ« يَا أَبَا ذَرٍّ تَعَوَّذْ مِنْ شَرِّ شَيَاطِينِ الْجِنِّ وَالإِنْسِ »
قَالَ يَا نَبِىَّ اللَّهِ وَهَلْ لِلإِنْسِ شَيَاطِينُ قَالَ

« نَعَمْ (شَيَاطِينُ الإِنْسِ وَالْجِنِّ يُوحِى بَعْضُهُمْ إِلَى بَعْضٍ زُخْرُفَ الْقَوْلِ غُرُوراً)  ».
“(18) (19)
Hazret-i Peygamber (s.a.v.), Ebu Zer (r.a.)’a: ‘cin ve ins şeytanlarından Allah’a sığın’ buyurmuştu. Ebu Zer, ‘insin de şeytanları var mıdır? dedim’ ‘Evet, ins-ü cin Şeytanları, aldatmak için birbirlerine lafın yaldızlısını telkin eder dururlar’ buyurdu.’ diye rivayet etmiştir.”
Rasulüllah Efendimiz, Ebu Zer (r.a.)’a cinlerden Allah’a sığınmasını emrettiğine göre anlaşılmaktadır ki süfli cinler insanlara musallat olabilirler. Ebu Zer (r.a.)’ın tekrar sual etmesi üzerine de, ins ve cin şeytanlarının ‘birbirlerine gurur için, aldatmak için laf zuhrüfu, söz yaldızı, içi bozuk dışı süslü aldatıcı sözler’ (20)  vahyettiklerini bildiren ayet-i celileyi okumaktadırlar.

Netice olarak, gözle görünmeyen alçak varlıklar olan süfli cinlerin insana musallat olabileceği ayet ve hadisler ile sabittir. İnkârına mahal yoktur.

Dipnotlar:
1.     Ferit Devellioğlu, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, s.967, Aydın Kitabevi, Ankara, 24. Baskı (2007)
2.     Ferit Devellioğlu, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, s.143, Aydın Kitabevi, Ankara, 24. Baskı (2007)
3.     Ferit Devellioğlu, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, s.687, Aydın Kitabevi, Ankara, 24. Baskı (2007)
4.     Elmalılı M.Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, c.8, s.282, Yenda, İstanbul
5.     Elmalılı M.Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, c.3, s.502, Yenda, İstanbul
6.     Elmalılı M.Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, c.8, s.288, Yenda, İstanbul
7.     Elmalılı M.Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, c.8, s.288, Yenda, İstanbul
8.     Elmalılı M.Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, c.8, s.287, Yenda, İstanbul
9.     Elmalılı M.Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, c.8, s.287, Yenda, İstanbul
10.     Elmalılı M.Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, c.8, s.289, Yenda, İstanbul
11.     Ferit Devellioğlu, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, s.775, Aydın Kitabevi, Ankara 2007, 24.Baskı
12.     Elmalılı M.Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, c.8, s.288, Yenda, İstanbul
13.     Elmalılı M.Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, c.8, s.290, Yenda, İstanbul
14.     Elmalılı M.Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, c.8, s.287, Yenda, İstanbul
15.     Elmalılı M.Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, c.8, s.290, Yenda, İstanbul
16.     İmam-ı Buhari, Sahih-i Buhari, c.1, s.119, Hadis no. 461, el-Mektebetü’t-Tevfikiyye, Mısır 2008
17.     Zeynü’d-din Ahmed b. Ahmed b. Abdi’l-Latifi’z-Zebidi, Sahih-i Buhari Muhtasarı Tecrid-i Sarih Tercemesi ve Şerhi, c.2, s.402-406, Ankara 1985, 8.Baskı
18.     Sure-i En’am, 112
19.     İmam-ı Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, c.16, s.259, Hadis no. 22189, Daru’l-Hadis, Kahire 1995, 1.Baskı; (benzer bir rivayet) Sünen-i Nesai, el-Mektebe, Hadis no. 5507
20.     Elmalılı M.Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, c.3, s.534, Yenda, İstanbul

Başlık: Ynt: Cinnin musallat olmaması için okunacaklar
Gönderen: Mücteba - 23 Mayıs 2016, 02:18:30
Bir hocaefendi musallat olmamaları için Ayet'ül Kürsi okumayı tavsiye etmişti, musallat olurlarsa geçmiş olsun artık icazetli bir hocaefendi/hocahanım tarafından görülüp manevi olarak tedavi edilmesi gerekir. Doktorlar bu konuya inanmıyorlar ve bilmiyorlar...
Başlık: Ynt: Cinnin musallat olmaması için okunacaklar
Gönderen: ihvan - 24 Haziran 2016, 12:45:46
""""Bir hocaefendi musallat olmamaları için Ayet'ül Kürsi okumayı tavsiye etmişti, musallat olurlarsa geçmiş olsun artık icazetli bir hocaefendi/hocahanım tarafından görülüp manevi olarak tedavi edilmesi gerekir. Doktorlar bu konuya inanmıyorlar ve bilmiyorlar...""""""""KESİNLİKLE
Başlık: Musallatların (Cinlerin) Zararı ve Korunma Yolları
Gönderen: Mücteba - 28 Haziran 2016, 02:09:12
Musallatların (Cinlerin) Zararı ve Korunma Yolları

Cin çarpması, insanın içine cin girip zarar verebilmesi gibi vak’alar toplumda oldukça yaygın olan bir anlayış ve inanıştır. Hemen herkesin, cin çarpmasıyla ilgili anlatacağı birden fazla hikâyesi vardır. Ayrıca bu, sadece bizde değil, hemen bütün toplumlarda böyledir.

***

İmam Şiblî (rh.), cinlerin insan bedenine girip zarar verebileceğine, aralarında Ebu'l-Hasan el-Eş'arî'nin (rh.) de bulunduğu Ehl-i Sünnet âlimlerinin inandıklarını, makalelerinde bunu açıkladıklarını ve Bakara suresinde bulunan ve faiz yiyenlerin durumunu bildiren ayette;

"Riba (faiz) yiyen kimseler, (kabirlerinden), şeytan çarpan kimse nasıl kalkarsa ancak öyle kalkarlar…" [Bakara suresi, 275; Şiblî, Cinlerin Esrarı (Terc. Muhammed Ferşad) Ferşat Yayınevi, İstanbul, 1979, s. 258] buyurulmasını buna delil gösterdiklerini kaydetmektedir. İmam Ahmed b. Hanbel'in oğlu Abdullah (rahımehumAllah) kendisine,

- "Bazı kimseler, cinnin insan bedenine giremeyeceğini söylüyorlar. Siz bu mevzuda ne dersiniz?" diye sorduğunda, Ahmed b. Hanbel (rh.),

- "Onlar yalan söylemişlerdir." diye cevap vermiştir. [Şiblî, a.g.e., s. 256-257]

Cinler insanlara hangi şartlarda zarar verebilir?

Cinler, mü’minlere, daha çok cünüplük, hayız ve nifas hallerinde; abdestsiz-namazsız hayat sürenlere de yine bu hallerde musallat olup, onları değişik şekilde ve değişik seviyede baştan çıkarabilirler, zararlı olabilirler. İşlenen her bir günah, şeytan ve habis cinlere açılan bir kapı ve pencere mesabesindedir. Bilhassa hassas, veveseci tipler, zayıf ruhlular, duadan ve dualıların atmosferinden uzak lâubali hayat yaşayanlar, çabuk cinlerin tesirine girerler.

Tabii ki, cinlerin hayat sınırlarını ve haklarını ihlâl etmek ve Eûzü-Besmele çekmeden evlerini ve yurtlarını işgâl de, cinlerden zarar görmede mühim faktörlerdir. Bu yüzden Rasûlullah Efendimiz (s.a.v.), bize, pis yerlere girerken dua etmemizi öğretiyor ve onların bulundukları mezbelelik, çöplük, hamam, otluk, helâ ve hatta kabirlerde namaz kılmamızı yasaklıyor. Evet, Efendimiz (s.a.v.), helaya girerken, "Allâhümme innî eûzü bike mine'l-hubsi ve'l-habâis" (Allah’ım, hususi ve umumi bütün kötülükleri bünyesinde toplayan habislerden / erkek ve dişi cinlerden sana sığınırım.)" dememizi öğretiyor… Hayatımızın her safhasında dualı olmamızı, bu kabil zararlı oklara hedef olmaktan korunmamızı temin edecek bir kale ve kalkan sayılabilecek tedbirleri almamızı tenbih ediyor. Temiz muhitlerde bulunmamızı, sâlih ve temiz insanlarla düşüp kalkmamızı, zikir ve dualarla manevi bir atmosfer oluşturmamızı ve ibadetle korunmamızı emrediyor.

O halde, cinlerin her türlü kötülüğünden emin olmak isteyen, her şeyden önce günahlardan şiddetle kaçınarak, onların girecekleri kapıları-pencereleri-bacaları, hatta bütün delikleri kapamalıdır.


***

Cinler genellikle tek başına kalan, halet-i ruhiyesi / psikolojisi zayıf, bünyesi müsait olan, tabiri caizse vücudunda-manevi bünyesinde açık menfez bulunan insanları korkuturlar. Onlara ürperti, vesvese, heyecan, asabiyet, telaş gibi hisler verirler. Tabii bütün bunların rüya yoluyla da olması mümkündür.

Asr-ı Saadet’te cinler maddi olarak da saldırı yapabiliyordu. Rasûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.), beytü’l-mâl’den hırsızlık yapan bir cinni direğe bağlıyordu. Hz. Ali (r.a.) Celcelutiye'de kendine hüddam olan ifritler vasıtasıyla, namaz kılarken kâfir cinlerin veya düşmanlarının taarruzundan korunuyordu. Günümüzde ise böyle maddi görüntü ile karşımıza pek çıkmıyorlar. Çıkıyorsa da nadirattandır.

Asr-ı Saadet’te meydana gelen hadiseleri ve rivayetleri iyi anlamalı, iyi tabir etmeliyiz. Yoksa birçok mevzuda yanılabilir, hatalı bilgilere sahip oluruz. Hadisenin meydana gelişi ile şahıslar arasında iyi bir irtibat kurmalıyız. Hadiselerin hikmetini ve mahiyetini iyi kavramalıyız. Hangi söz, nerede, hangi olay neticesinde söylenmiş, bunu idrâk etmeliyiz.

Cinler, insanları korkutmayı, vesvese ve şüpheye düşürmeyi, âciz ve çaresiz bırakmayı severler, kendilerine yalvarılmasından hoşlanırlar. Genelde yalancı ve alaycı bir kavimdirler. Halef-selef meselesi bu mevzuda tesirli bir sebeptir. Yani, insan yaratılmadan evvel yeryüzünde cinlerin hâkimiyeti vardı. İman ve iz'andan uzak cin toplulukları yeryüzünü fesat ve savaşa boğdular. Sonra üzerlerine halife olarak insan geldi. Kâfir cinler insanlara rahatsızlık verirken bu zarar insanın bünyesine, yapısına göre değişir. Yoksa cinler, her insana gidip zarar veremez.

Cin, insana tasallut edince, onu korku, ürperti hisleriyle sefahat ve kötü alışkanlıklara sevk eder. Yani, sıkıntı ve korku, endişe ve ürperti ile insan ibadeti terk eder; içkiye, kötü alışkanlıklara, intihar etme duygusuna müptelâ olur.

Böyle bir cin tasallutuna mâruz kalan kişiler, eğer iyi niyetli, ihlâslı ve manevi-metafizik âleme kabiliyeti olan kişilere rast gelirse, Allah'ın (c.c.) izniyle şifa bulabilir. Bu noktada sadece dindar olmak kâfi değildir; kişinin bazı kabiliyetlerinin de olması gerekir. Bunlar, farklı ilim dalını ilgilendiren meselelerdir. Ayrıca Kitap ve Sünnet’te anlatılan müessir dua ve münacatlara, Allah dostlarının tarif ve usullerine vakıf olan kimseler de, ehliyetleri ve ruhsatları nisbetinde, cinlerin tasallutuna uğramış insanlara yardımcı olabilir. Ancak bu alandaki şarlatanlardan da son derece sakınmak gerek. Dolayısiyle tıpta nasıl ‘koruyucu hekimlik’ önemli ise, bu hususta da korunmak asıl olmalıdır.

***

İlave bilgi

Cinnin zararsız hale getirilmesi mümkün müdür?


Bu alanda yazılan eserlerde verilen bilgilere göre, evet mümkündür. Zira cinnin başka yere kaçmaması, bu hususta kabiliyeti olan kişinin gözlerinin hüneriyle sağlanır. Ancak buradaki maddi gözümüz değildir.

Çünkü biz cinleri, beş duyu organımızdan biri olan göz ile göremeyiz. Manyetik akım; el, göz ve nefesten farklı-farklı frekansta çıkar. Gözden çıkan bir şûa, cinni olduğu yerde sabitler, kımıldayamaz hale getirir; cinni bulunduğu yere âdeta mıhlar. Belki cin çeşitli kılıklara girebilir, korku ve ürperti veren görüntü gösterebilir… Ama insanın bu mevzudaki üstünlüğü münakaşa götürmez / tartışılmaz. İnsanlar arasında meşhur "göz hapsi" tabiri tam da bu hadise için geçerlidir.

Nazar devam ederken cin bir yere kaçamaz. Bu arada okunacak olan müessir ayet ve dualarla cinnin üzerine gönderilen manyetik nefes onu nötr hale getirir, yani öldürür. Ama gönderilen akıma göre bu yaralanma ve çeşitli zarar verme şeklinde de olabilir. Ehlince bu noktada bilhassa Âyetü’l-Kürsî, Felak ve Nâs sürelerinin okunması tavsiye edilmektedir. Bunlar bizim umumi manada verebileceğimiz bilgilerdir. Asıl itibariyle sahamız dışında kalan bir mevzudur.


http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/2830-cin.html
Başlık: Ynt: Cinnin musallat olmaması için okunacaklar
Gönderen: ihvan23@hotmail.com - 17 Ekim 2023, 17:25:51
(Berekât) kitabında, imam-ı Rabbânî hazretlerinin Cinden korunmak için, “Lâ havle velâ kuvvete illâ billah-il-aliyyil’azîm” okuduğu yazılıdır.
İmam-ı Şaranî hazretleri, “Kuşluk namazına devam edene, cin musallat olmaz” buyurdu.