Sadakat islami Forum

EĞİTİM, AİLE, KÜLTÜR-SANAT, SAĞLIK => SAĞLIKLI YAŞAM => YİYECEK VE İÇECEKLER => Konuyu başlatan: Mücteba - 19 Haziran 2013, 10:41:31

Başlık: Ev Yapımı Kolay Kek
Gönderen: Mücteba - 19 Haziran 2013, 10:41:31
Ev Yapımı Kolay Kek

(http://insanvehayat.com/wp-content/uploads/2013/06/KEK.jpg) (http://insanvehayat.com/ev-yapimi-kolay-kek/)

Bundan çok değil, 50 yıl önce teknoloji bu kadar ilerleyip, mutfaklarımız bu kadar sunileşmeden, herkes kendi ekmeğini kendisi yapar, bitkisini kendi yetiştirirdi. Yeni yeni hastalıklar bu kadar kuşatmamıştı dünyayı. Bugün ise yaşanan sağlık problemlerinin başında, düzensiz beslenme alışkanlıkları geliyor.

Yapılan onca uyarıya rağmen, maalesef dünya, hızla sağlığa zararlı gıdalarla beslenmeye doğru koşuyor. Hazır gıdalar sardığı dünyada bunların sağlıksız olduğu konusunda, bütün uzmanlar hemfikirken alternatif oluşturulamıyor. Çünkü hazır gıda satan firmaların çalışmaları sonucunda ambarlara kilit vuruluyor, mutfak mutfak olmaktan çıkarılıyor.

Evde yapılmayan, paketli olarak satılan, raf ömrünü uzun tutma amaçlı, içerisine sağlığı tehdit edici onlarca kimyasal konulan, aylarca bozulmadan kalabilen sütler, bisküviler, kekler ve daha neler neler!

Hayat koşulları her ürünü kendi yapma imkânımızı elimizden aldı. Ancak mümkün mertebe, yiyecekleri kendimiz hazırlayarak, aile sağlığını koruyabiliriz. Böreğimizi, kekimizi, salçamızı, turşumuzu ve hatta ekmeğimizi bile kendimiz yapabilir, zamanla bunu alışkanlık haline getirip, hiç zorlanmadan sağlıklı hayat için güzel adımlar atabiliriz.

Bu ay bir kek tarifi bir de karadut şerbeti tarifi veriyorum. Evin, mutfağın sahipleri olarak bizler, içecekler noktasında da üzerimize düşeni yapmalıyız. Yaz geldi, mevsim meyveleri ile çok pratik ve sağlıklı içecekler hazırlayabiliriz.

KAKAOLU ÇİKOLATALI KOLAY KEK

Malzemeler 4 kişilik

•    3 yumurta
•    1,5 su bardağı toz şeker
•    1 su bardağı süt
•    1 paket kabartma tozu
•    1 paket vanilya
•    4 çorba kaşığı kakao
•    11 çorba kaşığı un

Hazırlanması: Yumurtalar toz şeker ile iyice çırpılır. Yumurtalı karışıma un, kabartma tozu, vanilya ekleyip tahta kaşıkla karıştırılır. Hazırlanan karışım, yağlanıp unlanarak kek kalıbına dökülür. 150 derecede ısıttığımız fırına koyup dereceyi 200′e çıkartarak 15 dakika bekletiyoruz. Arkasından dereceyi tekrar 150′e indirerek kürdan testini uyguluyoruz. Kuru çıkana kadar pişiriyoruz. Fırından aldığımız keki, yarım saat bekletip servis tabağına ters kapatıyoruz. Kekimiz hazır, şimdi sosuna geçebiliriz.

ÇİKOLATA SOSU İÇİN

Malzemeler 4 kişilik

•    2 çorba kaşığı un
•    2 çorba kaşığı kakao ( renk vermezse daha fazla koyabilirsiniz)
•    1 su bardağı şeker
•    1 su bardağı süt
•    1 su bardağı su

Yapılışı:  Bütün malzemeler küçük bir tencereye koyulur. Kıvamını alana kadar devamlı olarak karıştırılır. Kaynayınca altı kapatılıp karışım soğutulur. Soğuduktan sonra kekin üzerine gezdirip servis yapılır.

KARA DUT ŞERBETİ

Malzemeler 4 kişilik

•    1 Kg. karadut
•    5 Su bardağı şeker
•    2 Çorba kaşığı limon suyu

Yapılışı: Karadutlar iyice yıkanıp suyu süzülür. Geniş bir tencereye dutlar alındıktan sonra üzerine şekeri serpilip bir saat bekletilir. Dutlar hafif sulanmaya başlayınca ocağa alınıp on dakika kaynatılır. Kaynayan dutlar, tel süzgeçte iyice ezilir ve başka bir tencereye alınır. Üzerine 5-6 su bardağı sıcak su ilave edilir ve 10 dakika daha kaynatılır. Soğuyan şerbet, konsantre olarak şişelere konulur. Servis sırasında 3/4 nispetinde soğuk su ilave edilir.


Zeliha Küçükturan | 06 Haziran 2013 | İnsan ve Hayat Dergisi (http://insanvehayat.com/ev-yapimi-kolay-kek/)
Başlık: Ynt: Ev Yapımı Kolay Kek
Gönderen: son yolcu - 19 Haziran 2013, 11:04:17
Bu mu kolay :)
Başlık: Ynt: Ev Yapımı Kolay Kek
Gönderen: şifalı eller - 23 Haziran 2013, 01:46:35
olsa da yesek :D
Başlık: Geçmişten Günümüze Çorba
Gönderen: Mücteba - 24 Haziran 2013, 12:59:22
Geçmişten Günümüze Çorba

(http://insanvehayat.com/wp-content/uploads/2013/06/adadvsd.jpg) (http://insanvehayat.com/gecmisten-gunumuze-corba/)

Çorbayla ilgili birbiriden güzel onlarca deyim ve atasözümüz var. Ama sadece bu güzel lezzet sözde kalmaz. Her şehre her bölgeye ait çeşitli malzemelerden yapılan çorbalarımızı saymakla bitiremeyiz. Domates çorbasından, mercimeğe, un çorbasından, tarhanaya, yoğurt çorbasından, saray çorbasına kadar birçok çeşidi vardır. Her türlü malzemeden kolaylıkla yapıldığından çeşidi arttırmak da kolaydır aynı zamanda.

Bu kadar çeşitli olmasını belki de tercihlerimiz etkili olmuştur. Çünkü çok üşüdüğümüz zaman sıcacık tarhanayı, hastalandığımız zaman naneli yoğurt çorbasını, sıcak yaz mevsiminin gelmesiyle domates çorbasını, farklı lezzetleri tatmayı istediğimizde saray çorbasının eksikliğini hissederiz.

Çorba; vitamin, mineral, protein, yağ ve karbonhidrat içermesi bakımından sağlık için de oldukça faydalıdır. Menülerin ilk yemeği olmasının sebebi ise; sindirim sistemini uyararak, diğer yemeklerin sindirimini kolaylaştır-masındandır.

Bütçeye uygun olduğu için herkesin evinde kolaylıkla pişirilebilir. Başka yemek yoksa da çorba mutlaka vardır. İnsanoğlunun hayatına ilk olarak ne zaman girdiği bilinmese de; sebze ve et gibi yiyecekler suyun içine koyularak, pişirme yöntemleri denenmiş, daha sonra et ve sebzelerde ki lezzetin suya geçerek, çok güzel bir tat meydana geldiği fark edilince süreklilik kazandırılıp çorbanın tarihi başlatılmıştır. İsmini ise ‘Tuzlu haşlama’ anlamına gelen Farsça’daki ‘shorba’ kelimesinden almaktadır.

Çorba ilk dönemlerde ana yemek iken, günümüzde başlangıç yemeği olmuştur. Kimi zaman sadece öğle ve akşam yemeklerinde değil, sabah kahvaltılarında dahi tercih ederiz mis gibi çorbaları.

Çorbaların serüveni sebzelerin haşlanmasıyla başlamıştır. Ancak krema, kaşar peyniri, süt gibi ilk başta çorba ile alakasız gibi gözüken gıdaların da eklenmesiyle çorbalara yeni bir lezzet, yeni bir tat, yeni bir görünüm kazanmışlardır.

Saray çorbası da; soğan haşlanmasıyla yola çıkılıp, akabinde süt ve kremanın da ilavesiyle yeni bir şahsiyet kazandırılmış bir çorbadır. Lezzetiyle, hafifliğiyle her damak tadına hitap eder. Vitamin değeri yüksek, besleyici, sağlıklı bir çorbadır. Soğan sevmeyen herkese, özellikle çocuklara da sunulabilecek leziz bir tattır. Öyle ki bir tabakla kalmayıp, devamı mutlaka istenecektir. İsmine bakıp aldanmayın maliyeti yüksek olmadığı gibi ismiyle, görüntüsüyle ve lezzetiyle özel bir çorbadır.

SARAY ÇORBASI

Malzemeler:

2 yemek kaşığı tereyağı

2 yemek kaşığı sıvı yağ

2 orta boy soğan

3 bardak su

1 su bardağı süt veya Krema

Kaşar peyniri, Tuz

Yapılışı

Soğanlar piyazlık doğranıp, yumuşayıncaya kadar kavrulur. Yumuşayan soğanların üzerine un ilave edilip, beraber 2-3 dakika kavrulur. Kavrulduktan sonra bu karışımın üzerine soğuk süt ve su ilave edilip, kaynayıncaya kadar karıştırılır.

Kaynadıktan sonra ocaktan alınıp, katı hale gelene kadar karıştırılır. Elde edilen bu katıya yakın karışım tekrar tenceresiyle birlikte kısık ateşte ocağa konulup, krema ilave edilerek 1-2 dakika daha karıştırılır.

Bu işlemler bittikten sonra ocağın altı kapatılıp, üzerine tuz ilave edilir. Kâselere koyulduktan sonra üzerine kaşar peyniri ve kızartılmış minik ekmeklerle servise sunulur.

DİKKAT
Çorbanın kesilmemesi için tuzu en son koyuyoruz. Krema yerine 1 su bardağı süt de koyabiliriz.


Haber Merkezi | 17 Nisan 2010 | İnsan ve Hayat Dergisi (http://insanvehayat.com/gecmisten-gunumuze-corba/)
Başlık: Ynt: Geçmişten Günümüze Çorba
Gönderen: mazhar - 25 Haziran 2013, 00:31:52

 Mücteba kardeşim iyi bir konuyu açmış.[b]Bildiğim kadarıyla şeker hastaları her çorbayı içemezler. [/b]

DR.ÖMER COŞKUNDAN ŞEKER HASTALARI İÇİN DİYABET ÇORBASI
Şeker hastaları için yardımcı doçent doktor Ömer Coşkun’un ikballe şifalı yemekler proğramında önerdiği Diyabet çorbası
gerekli malzemeler
 *1 tatlıkaşığı çemen
 *1 yemek kaşığı çörekotu(dövülmüş)
 *1 adet kereviz
 *1 adet havuç
 *1 adet tavuk budu
 *1 kase haşlanmış nohut
 Diabet hastaları haftada 1 kez bu çorbayı tüketmeliler..
 Not:(çorba pişmeden çörek otu atmayın)
 Yapılışı
Kerevizleri küçük küçük doğrayın,küçük küçük doğranmış havuç ve haşlanmış nohutla birlikte 2 bardak suda haşlayın..Haşlanmış tavuklarıda küçük küçük doğrayın..ve ekleyin (haşladığınız tavuğun suyundan 2 bardak ekleyin)ve kaynatın..Daha sonra 1 yumurta ve yarım limon suyu ie terbiye hazırlayıp çorbanıza ilave edin..
7günsaglik.com
Başlık: Doğal Ayranın Adı: Dövme Ayran
Gönderen: Mücteba - 12 Aralık 2013, 13:02:01
Doğal Ayranın Adı: Dövme Ayran

(http://insanvehayat.com/wp-content/uploads/2013/12/AYRAN-610x250.jpg) (http://www.sadakatforum.com/yiyecek-ve-icecekler/dogal-ayranin-adi-dovme-ayran-t63353.0.html;msg273288#msg273288)

“Sıcak ve bunaltıcı bir günde bakır sürahi içinde ikram edilmiş, sîneye serinlik veren, hafif ekşimsi bir ayranın hatırı acaba kaç yıldır?” diye bir soru sorulsa ne derdiniz? Çekilen meşakkate ve verilen emeğe göre bu bir bardak ayranın hatırı bir ömür olmalı…

Ömürde bir sabah bile yayık melodisiyle uyanıp, iş başa kalmasın diye uykuya devam numarası yapmamış; ancak gürültülü AVM’lerin restoran katlarında ya da okul önlerinde hamburger arası kolaya râm olanlara yayık ayranını anlatmak, serapta suyu tarif etmek gibidir.

Eskiden içecek deyince “ağaç yayıkta yapılmış, dövme ayran” anlaşılırdı. Günümüzde ise gazlı içecek, enerji, sporcu içeceği, suni meyve suları gibi bir yığın meşrubat çıkıyor karşımıza. Tadını almaktan ziyade acaba katkı maddesi var mı, onun derdine düşüyoruz. Kafası karışan bu insanlara işin hakikatini gösterme gayesiyle, taklit ve tağşişe uğramamış, asırlardan beri ağaç yayıkta yapılan “dövme ayran”ın peşine düştük.

Elektriğin olmadığı yerdeyiz

Giresun Espiye’nin Avluca Köyü’nde başlayan bu ayran sevdası bizi Akılbaba Dağı’na yakın, elektriğin olmadığı, Taşlık Yaylası’na çıkardı. 15-20 yıl öncesine kadar insanlar bu yolu elinde azığı, ayağında kara lastiğiyle devamlı yürüyerek 10 saatte katederken, vasıtamızla iki saatte geldik.

Obanın girişinde karşılaştığımız Emine Teyze’nin ilk hatır soruştan sonra ikram ettiği dövme ayranı içerken, elimizdeki bir tas ayranın sütten başlayıp, bardakta son bulan macerasını sorduk. Emine Teyze 60 yıllık bir ustanın tecrübe ve heyecanıyla başladı anlatmaya: “Oğlum bir defa şunu bil, her ayran, ayran değildir. Ben sittîn senedir (altmış yıl) şu yaylada hep aynı usulle aynı ayranı yaparım. Usulümü değiştirmediğim için ayranımın lezzeti de, içene verdiği ferahlık da hiç değişmedi.

Dövme ayranın yapılışı

Sütten önce hayvana ne yedirdiğin önemli. Hayvanı doğal besliyor, suni yem vermiyorum. Sağdığım sütü pişirip, 1-2 kaşık yoğurtla ağaç külekte mayalıyorum. Yoğurt mayalandıktan sonra küleği iple tavana astığım ağaç yayığıma boşaltıyorum. Ağaç yayığı, hep aynı şekilde bir saat sallarım. Bu iş sanıldığı kadar kolay değil. Zira yayığın sallayış ritmi önemli, doğru ritimde sallanmayan bir yayıktan ayran elde etmek 2-3 misli zaman gerektirir.

O anlatırken, yayığın sesinden içindeki yarı mamul ayranın ısı seviyesini ayarlamanın önemini anlıyorum. Isı seviyesini soğuk su ilavesiyle ayarlıyormuş. “Mütemadiyen sallayıp oldurduğum ayranımı ağaç küleğe boşaltır, üzerindeki yağı alırım. İşte bu yağ ve ayran dünyanın en kaliteli yağı ve ayranıdır. Bir ömür bu yağla beslenenler, öyle zamane hastalığı olan kolesterolü, tansiyonu hiç tanımazlar.”

Emine Teyze’ye hiç kola içtin mi diye soruyoruz. Cevabı çok ilginç: “Mis gibi dövme ayran varken öyle abur cubur şeyleri içmek akla seza/ziyandır. Andır kalsın kola, ille de ağaç yayuk ayranı.”

En iyisi kendi yoğurdunu yapmak

Emine Teyze’ye bir tavsiyeniz var mı, diye soruyoruz. Kahırlı bir yürekle, olmaz olur mu, diyor. “İnsanlar, abur cubur yeyip içiyorlar. Ambalajlı mâmüllere rağbet ediyorlar. Bu kolaylarına geliyor. Böyle ayran yapmak onlara meşakkatli gelebilir, en azından ev yoğurdunun sulandırılmışını tercih etsinler. Ayranını, meyve suyunu ev hanımları kendileri yapabilirler. Bunları çocuklarına da öğretsinler.” Emine Teyze, yılların bilgeliğiyle devam ediyor anlatmaya; “Sütün bozulması, yoğurdun ekşimesi, doğallığının işaretidir. Marketlerde satılanlar maalesef çok uzun ömürlü, halbuki yoğurdun ömrünün uzaması sizin ömrünüzün kısalması demektir.”

AB’nin içinde canlı bakteri bulunmayan UHT ayranını bize dayattığı şu günlerde, ayranın hikayesini dinledikten sonra bir kez daha soruyoruz kendi kendimize. Yemlerin içinde 14 ayrı katkı maddesi konulan hayvanların sütünden ithal mayalarla tutturulan ve raflarda sunulan ayranlar bile kola karşısında doğallığın tarafında kalıyor. Alınan gıdaların sadece vücut sağlığını etkilemediği, insanın huy ve karakterini de şekillendirdiği bilimsel bir tespit. Basit bir tedbir olarak, sütü mayalayıp Emine Teyze’nin dövme ayran gibi olmasa da herkes kendi yoğurdunu yapma imkânına sahip değil mi? Buna ne mani ki?


Hicabi YILDIZ | 11 Aralık 2013 | http://insanvehayat.com/dogal-ayranin-adi-dovme-ayran/ (http://insanvehayat.com/dogal-ayranin-adi-dovme-ayran/)
Başlık: Ynt: Ev Yapımı Kolay Kek
Gönderen: lalegül - 13 Nisan 2014, 01:15:09
Teşekkürler
Başlık: Sarıklı Pasta
Gönderen: Mücteba - 14 Nisan 2014, 13:08:45
Sarıklı Pasta

(http://insanvehayat.com/wp-content/uploads/2014/04/DSC_0136-610x250.jpg) (http://insanvehayat.com/sarikli-pasta/)

Malzemeler

    4 yumurta
    1 su bardağı toz şeker
    1 su bardağı un
    2 çorba kaşığı kakao
    Yarım çay bardağı süt
    Yarım paket kabartma tozu
    1 paket vanilya
    3 çorba kaşığı su

Üzerine:

    1 paket bitter çikolata (80 gr.)
    1 su bardağı hindistan cevizi

Kreması için:

    3 su bardağı süt
    1,5 çorba kaşığı un
    1 çorba kaşığı nişasta
    Yarım su bardağı toz şeker
    1 yumurta sarısı
    1 paket vanilya

Hazırlanışı:

    Yumurta ve şekeri iyice çırpın. Diğer malzemeleri de ekleyerek çırpmaya devam edin ve kek hamuru elde edin.
    Hazırladığınız kek hamurunu yağlı kâğıt serili, klasik dikdörtgen fırın tepsisine dökün ve önceden ısıtılmış 180 derecede 20-25 dakika pişirin.
    Kek pişerken kremayı hazırlayın. Bütün krema malzemelerini tencereye alın ve ocağa koymadan iyice karıştırın. iyice çırpınca ocağa alın ve sürekli karıştırarak yoğun bir kıvam elde edene kadar pişirin.
    Yoğunlaşan kremayı ocaktan alıp ılımaya bırakın. Keki kürdanla kontrol edin ve pişmişse fırından alıp soğumaya bırakın.
    Soğuyan kekten çay bardağı ile daireler kesin. Bu aşamada çay bardağının ağız kısmını su ile ıslatın ki, kesmesi ve çıkartması kolay olsun.
    Kestiğiniz kek parçalarından bir tanesinin üzerine kremadan koyup, üzerine diğer kek parçasını kapatın. Kremadan biraz fazlaca koyun ki dışına taşsın ve dışına taşan kısmı kenarlarına sürün.
    Kenarlarını krema ile kapladığınız kekleri hindistan cevizine bulayıp servis tabağına alın.
    Bitter çikolatayı benmari usulü eritip, pastaların ortalarına kaşıkla yerleştirin ve buzdolabında 1 saat dinlendirdikten sonra servis yapın.


Zeliha KÜÇÜKTURAN | 08 Nisan 2014 | http://insanvehayat.com/sarikli-pasta/
Başlık: Yufka da Bir Ekmek Türüdür
Gönderen: Mücteba - 15 Nisan 2014, 18:14:16
Yufka da Bir Ekmek Türüdür

(http://insanvehayat.com/wp-content/uploads/2013/03/yufka-610x250.jpg) (http://insanvehayat.com/yufka-da-bir-ekmek-turudur/)

Ekmekle yufka birbirinden ayrılmayan iki yemek türüdür, Bazlama, pide, gözleme, büskeç, saçta yapılan yufka ekmeği, yufka cinsi ekmeklerin yörelere göre farklı çeşitleridir, Bir de somun ekmeği cinsi vardır ki bu da ekmektir ama kalınlığı nispetinde yufkadan ayrılır.

Fırın ekmeği, tandır ekmeği ve bazı bölgelerde küle gömülerek pişirilen kömeç, somun ekmeği türleri arasında sayılabilir. Somun ekmekleri genelde fırın ya da fırın minvalinde yerlerde pişirilir. Yufka ekmek ise sac üzerinde pişirilir. Ekmeğin yufka ve somun türleri undan yapılma ve hamur işi olmaları hasebiyle ortaktır.

Bu ay sizlere hamur işi güzel bir tatlı tarifimiz var. Tarifimizin püf noktasını yufka oluşturuyor. Yufka Anadolu’da hamuru özenle yoğrulup sac üzerinde pişirilerek ekmek haline getirilirdi. Ancak hamur yapıp yufka açmak kadınlar arasında bile maharet isteyen bir alandı. Hatta kor ateş üzerinde kızarmış sac’da kıvamında ekmek pişirmek kış boyunca ıslanıp yeneceği için en mahir kişi tarafından pişirilirdi. Şimdi belki sac üzerinde bir ailenin kışlık ekmek istihkakı bir günde pişirilmiyor ama hamur yapmak ve yufka tutturmak hala mutfaklarımızın vazgeçilmezi.

Hamur nasıl yapılır?

Hamur unun kıvama getirilmiş halidir. Belli miktar un içerisine kıvama getirmek için su, yumurta, süt ya da sadeyağ kullanılabilir. Biz yarım kilo halis un içerisine iki yumurta ve yarım bardak süt koyarak hamur yapacağız.

Uygun bir kap içerisine unumuzu ortası çukur olacak şekilde ayarlarız. Arkasından yumurtaları kırar, sütümüzü üzerine ilave edip bir miktar da tuz atarız. Sonra parmak uçlarımızla etrafından azar azar çekerek malzemeyi una karıştırırız. Ve elle eze eze hamur haline getiririz. Katı olursa lüzumu kadar su ilave edebiliriz. Sakız gibi uzayıncaya kadar yoğururuz. Sonra dört parmak boyunda parçalara ayırıp bunlara küçük tabak şeklini veririz. Hava temasını önlemek için üzerini nemli kalın bir bezle örteriz. Hava teması hamurun yüzeyini sertleştireceği için dikkatli olmak gerekir.

Yufka nasıl açılır?

Hamur tahtasına biraz un serperiz, üzerine hazırladığımız yuvarlak hamurlardan bir tanesini koyup onun da üzerine biraz un serpiştiririz. Sonra oklavayı iki tarafından bastırarak hamur üzerinde yuvarlarız. Hamur incelir, genişler ve ileriye doğru yuvarlak bir şekil alır, o zaman yufkayı kenarından tutup kaldırın. Tahtanın üzerine biraz un serpin, uzunluğu sağdan sola gelmek üzere yeniden serin. Üzerin biraz un serpiştirin, yine oklava ile basarak açın. Bunu istediğiniz inceliğe kadar devam ettirin.


Uyarı: Çarşıda yufka satılırken evde yufka açmak zahmetli olabilir; lakin hazırlanan yemekle pişmek için buna değer. Bir de yufka açan usta ile bulunmadıkça bunu başarmak zor olabilir.


Zeliha Küçükturan | 05 Mart 2013 | http://insanvehayat.com/yufka-da-bir-ekmek-turudur/
Başlık: Buğdayın Beş Halinden Biri “İrmik”
Gönderen: Mücteba - 18 Nisan 2014, 11:44:05
Buğdayın Beş Halinden Biri “İrmik”

(http://insanvehayat.com/wp-content/uploads/2013/04/bugday-610x250.jpg) (http://insanvehayat.com/bugdayin-bes-halinden-biri-irmik/)

Çoğu kere tatlı yapmak için kullandığımız irmik, buğdayın uzun tarihi yolcuğu sonrasında günümüze ulaşmıştır. İrmiğin de beş çeşidi vardır. İrmik öğütme tekniği inceliğine göre irmiği makarna yapılan irmik, ince, orta, iri ve tam irmik olarak bize ulaştırır.

kurabiye, ekmek ve makarna gibi onlarca çeşidini sofralarımızda afiyetle yiyip şükrettiğimiz buğday, insanın tarihi kadar eskidir. Tarih içerisinde buğdaydan un, bulgur, pırpıl (simit), irmik ve yarma (dövme) türleri çıkarılmıştır. Ortaya çıkan bu türlerden her biri yemek çeşitliliğini arttırarak günümüzde birbirinden güzel menülerin hazırlanmasına zemin hazırlamıştır.

Buğdaya emek vererek ondan insanlığın farklı şekillerde istifade etmesini sağlayan Peygamberler geldi. Fırıncılık yapan peygamber olduğu gibi, Hazreti Eyyüp ve Hazreti Şuayb Aleyhisselam çiftçilik yapıyorlardı. ilk insan ve ilk Peygamber olan Hazreti Âdem ise ziraat hususunda en önemli adımları atmıştı.

İrmiğin değeri

Çoğu kere tatlı yapmak için kullandığımız irmik, buğdayın uzun tarihi yolcuğu sonrasında günümüze ulaşmıştır. irmiğin de beş çeşidi vardır. irmik öğütme tekniği inceliğine göre irmiği makarna yapılan irmik, ince, orta, iri ve tam irmik olarak bize ulaştırır.
Asıl adı “yarmaktan” gelen irmik, buğday tanelerinin ıslatılıp kurutulduktan sonra öğütülmesiyle elde edilirdi. Daha sonraki dönemlerde ıslatılma, yerini haşlama şeklinde pişirmeye bıraktı. Protein değerinin yüksek, besleyici ve hafif olan irmiğin, çorba ve tatlı çeşitleri daha çok tercih edilir.

Kelime olarak “en önemli” anlamına gelen proteinin, büyüme, gelişme, açılan yaraların tamir edilmesi, çeşitli maddelerin sindirilmesi, enfeksiyonlara karşı koyma, zekâ gelişmesi gibi faydaları vardır. Böyle olunca protein bakımından oldukça zengin olan irmiğin faydasını daha iyi anlamış oluruz.

İrmikten tatlıya

Yemek kültürümüzde tatlı, vazgeçilmez lezzetlerden biri olarak yerini daima muhafaza etmiştir. Düğünlerde, bayramlarda, hatta vefat edip aramızdan ayrılan sevdiklerimizin ardından, taziye ziyaretlerinde, öncelikli ikramların başında irmik helvası gelir.

Bugün mutfağımızda yapılan tatlıların başında helva gelir. Helva da irmik, şeker ve un ile yapılır. Klasik helva ne kadar yaygın olsa da, irmikle yapılabilecek onlarca tatlı çeşidinin olması, insanı farklı tatlara yönlendiriyor.

Bahara adım attığımız şu günlerde, hem çok pratik, hem de nefis bir lezzet olan, vereceğimiz irmikli bahar dondurmasını tatmanın tam vakti.


Zeliha Küçükturan | 02 Nisan 2013 | http://insanvehayat.com/bugdayin-bes-halinden-biri-irmik/
Başlık: Mahlepli Peynirli Kurabiye
Gönderen: Mücteba - 05 Mayıs 2014, 17:21:17
Mahlepli Peynirli Kurabiye

(http://insanvehayat.com/wp-content/uploads/2014/01/tatli-610x250.jpg) (http://insanvehayat.com/mahlepli-peynirli-kurabiye/)

Malzemeler

    250 gr. tereyağı
    2 yumurta( 1 tanesinin sarısı üzerine)
    1 tatlı kaşığı mahlep
    1 tatlı kaşığı şeker
    1 tatlı kaşığı sirke
    Aldığı kadar un
    1 çay kaşığı kabartma tozu
    100 gr. Beyaz peynir
    1 tutam dereotu
    2-3 dal maydanoz

Hazırlanışı:

Maydanoz, dereotu ve peynir hariç diğer malzemeleri karıştırma kabına alıp yoğurma kıvamına gelene kadar yoğurduktan sonra, ince ince doğranmış maydanoz, dereotu ve peyniri ekleyip tekrar yoğurmaya devam edin. Son olarak hamura şekil verip üzerine yumurta sarısı sürdükten sonra üzeri kızarana kadar pişirin.

Zeliha Küçükturan | 03 Ocak 2014 | http://insanvehayat.com/mahlepli-peynirli-kurabiye/
Başlık: Krem Karamel Tarifi
Gönderen: Mücteba - 21 Mayıs 2014, 12:05:07
Krem Karamel Tarifi

(http://insanvehayat.com/wp-content/uploads/2013/12/tatli-610x250.jpg) (http://insanvehayat.com/krem-karamel-tarifi/)

Malzemeler

    5 adet yumurta
    1 su bardağı toz şeker
    1 paket vanilya
    1 kg. süt

Karamel için:

    1 su bardağı şeker.

Hazırlanışı:
Karamel için, tavaya toz şekeri dökün ve karıştırmadan kısık ateşte eritin. Eridiğinde yanmamasına da dikkat ederek tahta kaşıkla ağır ağır karıştırın. Akıcı bir kıvama gelince ocaktan alın ve ısıya dayanıklı fırın kaplarına paylaştırın. Diğer tarafta derin bir kabın içine oda sıcaklığındaki yumurtaları ve 1 su bardağı şekeri alıp iyice çırpın. Karışıma 1 paket vanilya ekleyip üzerine ayırdığınız 1 kg sütü ilave edip 3-4 dakika daha çırpın. Oluşan köpükleri kepçe yardımıyla alın ve malzemeyi karamelin (erimiş olan şekerlerin) üzerine boşaltın. Karamel kaplarını derin bir fırın kabına yerleştirin. Ve kızarana kadar pişirin. Fırından aldığınız krem karamelleri buzdolabında 5-6 saat dinlendirdikten sonra ters çevirerek servis yapın.


Zeliha Küçükturan | 09 Aralık 2013 | http://insanvehayat.com/krem-karamel-tarifi/
Başlık: Kremalı Soğuk Pasta
Gönderen: Mücteba - 13 Haziran 2014, 16:53:53
Kremalı Soğuk Pasta

(http://insanvehayat.com/wp-content/uploads/2014/06/pasta-610x250.jpg) (http://insanvehayat.com/kremali-soguk-pasta/)

Malzemeler:

    Bir paket pötibör bisküvi
    Bir paket krem şanti
    Bir su bardağı soğuk süt

Üzeri için

    Tepeleme bir tatlı kaşığı kakao
    Bir tatlı kaşığı pudra şekeri
    Bir tatlı kaşığı yağ
    Bir çay bardağının dörtte biri kadar su

Yapılışı:

    Krem şanti soğuk sütle çırpılır.
    Soğuk süt ya da suda ıslatılan bisküviler, dolaba da konulabilecek yayvan bir kaba dizilir.
    Dizilen bisküvilerin arasına krem şanti sürülerek birkaç kat devam edilir.
    Kalan krem şanti ile pastamızıntamamı kaplanır.
    Pastamız soğuması için yarım saatliğine üzeri örtülerek dolaba konulur.
    Bir cezvenin içine üzeri için saymış olduğumuz malzemeler karıştırılıp çırpılır.
    Kısık ateşte karıştırılarak iki ya da üç dakika pişirilir.
    Soğuduktan sonra dolaptançıkarttığımız pastamızın üzeri bununla süslenerek servis edilir.


Haber Merkezi | 02 Haziran 2014 | http://insanvehayat.com/kremali-soguk-pasta/
Başlık: Bahçe Kebabı
Gönderen: Mücteba - 17 Haziran 2014, 12:53:00
Bahçe Kebabı

(http://insanvehayat.com/wp-content/uploads/2014/06/bahcekebabi-610x250.jpg) (http://insanvehayat.com/bahce-kebabi/)

İnsanının unutamadığı tatlar olur ya çocukluğuna dair. Onlardan birisini Yalova Bursa güzergahında tattım.

Hikaye gibi bir gündür, arabanın lastiği patlar, hava yağışlıdır, arabada mahsur kalırsınız ve gün uzar, öyle bir gündü. Lastiğimizi tamir ettikten sonra açlığımızı dindirmek için müsait bir yer aramaya başladığımızda, bildiğimiz yemeklerin hiç birini bulamamıştık.

Aramaya devam ederken karşılaşmıştık önlüklü, yemeği sevdiği her halinden belli tonton amca ile. “Yemeğiniz var mı?” diye sorduğumuzda, bize bahçe kebabı yapabileceğini söylemişti. Lezzet uyandıran bu isim zihnimde yıllarca havuç ve kekiğinin uyumunu hatırlatan bir tat olarak kaldı.

Hâlâ zaman zaman yaptığım bu yemeği ilk günkü tadı ile yiyorum. Umarım sizler için de unutamayacağınız bir lezzet olur.

Malzemeler

    İki soğan
    Bir domates
    300 gram kuşbaşı, kuzu eti
    Bir büyük boy havuç
    Bir tutam kekik
    Bir tatlı kaşığı salça
    Bir tutam tuz
    Yarım paket çubuk makarna

Yapılışı:

    Soğanlar küp küp doğranır, tavada pembeleşene kadar karıştırılır, arkasından ince doğranmış biberler ilave edilir.
    Bir müddet sonra küp doğranmış domates ve salça pembeleşen soğan ve biber karışımına ilave edilir.
    Biraz sotelendikten sonra kuzu etini ve yeterli miktarda tuzunu ilave edip pişmeye bırakırız.
    Bu arada küp doğrananhavuçlar ayrı bir kapta haşlanmaya bırakılır.
    Derin bir kapta makarnamız haşlanır.
    Havuçlar yumuşadıktan sonra suyu alınıp pişen etimizin içine ilave edilir.
    En son olarak hazırlanan kebabımın içine kekik ilave edilir.
    Servis tabağına önce makarna üzerine de hazırladığımız eti koyarak servis ederiz.
    Sıcak servis edilmesi tavsiye edilir.

Haber Merkezi | 02 Haziran 2014 | http://insanvehayat.com/bahce-kebabi/
Başlık: Ynt: Ev Yapımı Kolay Kek
Gönderen: Mücteba - 05 Ağustos 2014, 13:52:02
Mevsimlik Ayran Çorbası

(http://insanvehayat.com/wp-content/uploads/2014/07/ayran-610x250.jpg) (http://insanvehayat.com/mevsimlik-ayran-corbasi/)


Malzemeler

    Bir su bardağı aşurelik buğday
    Yarım su bardağı nohut
    Üç su bardağı ayran
    Bir çay kaşığı tuz

Tarifi

    Akşamdan ıslanıp hazırlanan nohut ayrı bir kapta haşlanarak suyu süzülür.
    Buğday da ayrı bir kapta haşlanarak suyu süzülür.
    Buğday ve nohut soğuduktan sonra üzerine ayran ve tuz ilave edilir.
    İsteğe göre soslu ya da naneli bir şekilde servis edilir.
    Soğuk çorba, Ramazan-ı şerifin hararetli günlerinde iftar sırasında harareti alması açısından güzel olacaktır.
    Ayrıca taze nane ile süsleyerek servis edildiğinde ferahlığı arttırır.


Haber Merkezi | 04 Temmuz 2014 | http://insanvehayat.com/mevsimlik-ayran-corbasi/
Başlık: Sumak Ekşisinin Bulgur'a Kattığı Lezzet
Gönderen: Mücteba - 14 Ağustos 2014, 11:07:46
Sumak Ekşisinin Bulgur'a Kattığı Lezzet

(http://insanvehayat.com/wp-content/uploads/2014/08/sumak-610x250.jpg) (http://insanvehayat.com/sumak-eksisinin-bulgur-kattigi-lezzet/)

Önceleri lezzet denildiği zaman tatlı yiyecekler gelirdi aklıma. Tatlıları severdim, ta ki Emiş Teyzenin sumak ekşili köftesiyle tanışana kadar. Akdeniz yolculuğumuzda yeşil ağaçlı, kuş cıvıltıları eşliğinde, dar bir yoldan geçip tahta merdivenli açık balkonlu evine misafir olduk, Emiş Teyzenin.

Bulgur köfteli yuvarlaklarla dolu tenceresini, kendi tabiri ile bir dolu guşkana, getirdiğinde ekşinin yemeğe böyle bir tat vereceği hiç aklıma gelmemişti. Yağda sotelenen sarımsağın ekşi ile bütünleşip bulgura verdiği tadı, evime döner dönmez bende denemeliydim. Şimdi her yapışımda ilk günkü tadıyla yediğim bu lezzeti sizlerle paylaşıyorum.

Sumak Ekşili Köfte

Malzemeler:

    Yarım kilo ince çekilmiş bulgur
    Bir su bardağı nohut
    Bir çay bardağı irmik
    Bir kaşık salça
    Bir adet orta boy soğan
    50 gram kıyma
    Bir tutam tuz
    Bir su bardağı sumak ekşisi

Yapılışı:

Sumak ekşisinin tadı çıkması için en az yarım saat, üzerini iki santim kapatacak kadar suda bekletiriz. Bulgur, irmik, salça ve kıyma el yakmayacak sıcaklıkta, yarım bardak su ilave edilerek robottan geçirilip hamur haline getirilir. Elde ettiğimiz bu hamur küçük toplar halinde yuvarlanır. Diğer tarafta küp gibi ince doğranmış soğan yağda sotelenir, biraz salça ilave edilir salça da sotelendikten sonra bir litre su ve yeteri kadar tuz ilave edilir. Kaynamaya bırakılır. Hazırlamış olduğumuz köfteler kaynayan suya atılır ve kırk dakika kadar pişirilir. Önceden ıslattığımız nohutlarımızı ayrı bir kapta haşlarız. Haşlanan nohutlar pişen köftemize ilave edilir. En son üzerine tülbentte süzülen sumak ekşisi ilave edilir.

Not: Yemek pişmeden ekşi ilave edilmemelidir, yemeğin pişmesine engel olabilir.

Sosu için:

Bir kapta ince doğranmış sarımsakları yağda soteleyip nane ilave edilir. Elde edilen sos köftenin üzerine dökülüp servis edilir.


Bahar Güneş | 05 Ağustos 2014 | http://insanvehayat.com/sumak-eksisinin-bulgur-kattigi-lezzet/
Başlık: Güveçte Soğan "GALLE"
Gönderen: Mücteba - 20 Mayıs 2015, 11:36:24
Güveçte Soğan "GALLE"

(http://insanvehayat.com/wp-content/uploads/2014/09/GALLE-610x250.jpg) (http://insanvehayat.com/guvecte-sogan-galle/)


Kalabalık ve uzun yolların yoruculuğundan sonra iftar sofrasında karşılaştığım farklı lezzet çok dinlendirici gelmişti. İftara az kala kocaman kara fırından çıkarttığı çömlekleri açtığında bu güzel lezzetin zamanla; yavaş yavaş pişmenin neticesi olduğunu anlattı Elif Teyze. Çiğ konulan malzemeler köz ateşte yavaş yavaş pişerek tatlanıyor, tıpkı zamanla nasıl olgunlaştırdığını anlatırcasına. Bu doğal lezzeti tattığımda imkanı olanların taş fırında, bulamayanların normal fırında ama ağır ateşin verdiği tadı yakalayarak tatmasını istedim sevgili okurlarımızın.

Malzemeler:

- Yarım kilo arpacık soğan
- Bir kilo kuşbaşı et
- Bir çay bardağı zeytinyağı

Tarifi:

- Arpacık soğanlar soyulup yıkandıktan sonra alt kısma kuşbaşı et gelecek şekilde güvecin içine dizilir.
- Üzerine tuz ve yağ gezdirilir.
- Daha önceden yakılıp köz haline getirilen taş fırına güvecin ağzı kapatılıp yerleştirilir.
- En az 4-5 saat pişmeye bırakılır.
- Bu köz ateşindeki yavaş pişme yemeğe ayrı bir lezzet katmaktadır.
- Taş fırın ve odun ateşini her zaman bulmak mümkün değil. Aynı işlemi evdeki fırında 150 derecelik ısıda yavaş pişirme ile de yapabiliriz. Böylece zamanın kattığı lezzeti tadabiliriz.

GALLE

(http://insanvehayat.com/wp-content/uploads/2014/09/GALLE.jpg) (http://insanvehayat.com/guvecte-sogan-galle/)


Bahar GÜNEŞ | 09 Eylül 2014 | http://insanvehayat.com/guvecte-sogan-galle/
Başlık: Süslü Lezzet: Gül Baklavası
Gönderen: Mücteba - 20 Mayıs 2015, 11:39:51
Süslü Lezzet: Gül Baklavası

(http://insanvehayat.com/wp-content/uploads/2014/09/baklava-610x250.jpg) (http://insanvehayat.com/suslu-lezzet-gul-baklavasi/)

Malzemeler:

- Bir yumurta
- Bir çay bardağından biraz az sıvı yağ
- Aynı miktarda süt
- Bir yemek kaşığı limon suyu
- Bir fiske şeker
- Yarım paket kabartma tozu
- Aldığı kadar un
- Bir su bardağı ceviz içi
- Açarken kullanılmak üzere nişasta


Üzeri için:

- 250 gram tereyağı
- Yarım su bardağı zeytin yağı


Şerbet için:

- Üç su bardağı toz şeker
- Dört su bardağı su
- Dört damla limon suyu


Yapılışı:

- Yumurta ve kabartma tozu çırpılır.
- Yağ ve süt karıştırılır.
- Üzerine un, limon suyu ve bir fiske şeker ilave edilerek hamur haline getirilir ve yirmi dakika kadar dinlenmeye bırakılır.
- Baklavanın içi için ceviz orta büyüklükte çekilir veya robottan geçirilir.
- Şerbet için şeker ve su konularak on dakika hızlı ateşte kaynatılır.
- Dört damla limon damlatılıp altı kısılarak bir müddet daha kaynatılarak soğumaya bırakılır.
- Dinlenen hamur ufak parçalar halinde kesilip beze yapılır.
- Bezelerden biri açılıp istenilen büyüklüğe geldiğinde açılan yufka altıya bölünür.
- Parçalara ceviz serpilir. İnce bir oklavaya gevşekçe sarılarak büzüştürülür.
- Oklava çekilerek kıvrımları bozulmadan alınır.
- Yuvarlayarak gül şekli verilir.
- Tepsiye dizilir.
- Şekil verme işlemini yufkayı açar açmaz yapmalıyız. Aksi taktirde yufka şekil verme sırasında kırılabilir.
- Bütün yufkalar bittikten sonra tereyağı kızartmadan eritilip sıvı yağ karıştırılarak kaşık kaşık her dilimin üzerine gezdirilir.
- Hazırlanan tepsi 180 derecelik ısınmış fırına verilir.
- Yirmi dakika piştikten sonra ısı 100 dereceye düşürülüp yirmi dakika daha bekletilir.
- Bu işlem baklavamızı biraz daha kıtırlaştıracaktır.
- Pişme tamamlandıktan sonra sıcak baklavanın üzerine soğuk şerbet dökülür.

Baklavamız servise hazırdır.

(http://insanvehayat.com/wp-content/uploads/2014/09/baklava.jpg) (http://insanvehayat.com/suslu-lezzet-gul-baklavasi/)

Bahar GÜNEŞ | 09 Eylül 2014 | http://insanvehayat.com/suslu-lezzet-gul-baklavasi/
Başlık: Kabak Çiçeği Dolması
Gönderen: Mücteba - 20 Mayıs 2015, 11:42:51
Kabak Çiçeği Dolması

(http://insanvehayat.com/wp-content/uploads/2014/10/kabak-610x250.jpg) (http://insanvehayat.com/kabak-cicegi-dolmasi/)


Malzemeler

- 25-30 adet kabak çiçeği
- 1,5 su bardağı pirinç
- Bir adet orta boy soğan
- Yarım çay bardağı zeytinyağı
- Yarım kaşık salça
- Kuru nane ve tuz


Yapılışı

Bahçeye inip gezindiğinizde kabak bitkilerinde sarı turuncu arasında zarif çiçekler görürsünüz. Sabahın ilk saatlerinde kocaman açıp güneşi gördüklerinde kapanırlar. Çiçekleri dolma yapmak istediğiniz zaman toplamalısınız. Toplandıktan ya da pazardan alındığında dolapta bir ya da iki gün ancak kalabilirler.

Arı ve böceklerin sevdiği bir çiçek olduğu için toplarken dikkatli olmak gerekir.

Önce soğanlar küp küp doğranıp yağda biraz soteledikten sonra salça ilave edilir. Biraz da salça ile soteleyince üzerine yıkanan pirinç ve tuz atılır. Bu şekilde biraz kavurduktan sonra kuru nane ilavesiyle dolmamızın içi hazırdır.

Çiçeklerin iç kısmındaki tomurcuklar çıkartılır. Dış yüzeydeki ufak yeşillikler de alınır. Yıkanan çiçeklerimizin içine hazırladığımız içten bir miktar koyulup yapraklar içe doğru kapatılır ve tencereye dizilir. Üzerine biraz yağ, tuz ve sıcak su gezdirilir. Orta ateşte yirmi dakika pişirilir. Afiyet olsun.


Bahar GÜNEŞ | 08 Ekim 2014 | http://insanvehayat.com/kabak-cicegi-dolmasi/
Başlık: Ham İncirin Mayaladığı Lezzet: TELEME
Gönderen: Mücteba - 20 Mayıs 2015, 12:15:37
Ham İncirin Mayaladığı Lezzet: TELEME

(http://insanvehayat.com/wp-content/uploads/2014/10/teleme-610x250.jpg) (http://insanvehayat.com/ham-incirin-mayaladigi-lezzet-teleme/)


Çobanların sağdıkları sıcak sütü, ham incir ve incir sütüyle anında mayaladıkları pratik lezzet. Azık çıkınındaki yufka ekmeğini banıp yiyebileceği, isteğe göre üzerine biraz pekmez gezdirip tatlı niyetine de yenilebilecek besin değeri yüksek, tamamen tabii bir tat. Teleme inek sütü ile yapılsa da keçi sütünün verdiği kıvam ve lezzeti yakalamak zordur.


Malzemeler:

- Keçi sütü
- Bir adet ham incir ve incir dalı


Yapılışı:

Bir kâse ılık sütün içerisine küçük ham bir incir ve birkaç damla incir sütü konulur. Birkaç defa sütümüz çırpılırken mayalanmaya başladığında çırpılma bırakılır. Birkaç dakika içinde sütümüz tutar. Mayalandıktan sonra 10 dakika içinde yenilmesi gerekir. Beklediği taktirde acıyabilir. Mayalanmadan sonra içindeki incir çıkarılırsa bekleme süresi 5 dakika daha artar. Bu mayalama kuru incirle de yapılabilir. Ama kuru incirle yapıldığında içindeki incirler çıkartılmaz. Bu işleme de incir uyutması denilir.


(http://insanvehayat.com/wp-content/uploads/2014/10/teleme.jpg) (http://)

Bahar Güneş | 08 Ekim 2014 | http://insanvehayat.com/ham-incirin-mayaladigi-lezzet-teleme/