Sadakat islami Forum

DİNİ KATEGORİLER => CUMA SOHBET, HUTBE VE VAAZ ARŞİVİ => Konuyu başlatan: Evfacan - 02 Ağustos 2014, 02:39:45

Başlık: Ramazan Bayramı sonrası, 5 Şevval 1435 (01 Ağustos 2014)
Gönderen: Evfacan - 02 Ağustos 2014, 02:39:45
Ramazan Bayramı sonrası,   5 Şevval 1435 (01 Ağustos 2014) 
استعيذ بالله:  ْ مم كَّ نَ يدِ زََ لَْم تُْ رَ كَ ش ْ نِ ئَ ل   
قال رسول الله صلى الله عليه وسلم :  َ امَ ص ْ نَ م ِ رْ هَّ الد ِ امَ يِ صَ ك َ انَ ك َ الَ وَ ش ْ نِ ا م َّ تِ م س هَ عَ بْ تَ أَّم ثَُانَضَ مَ ر

Muhterem Müslümanlar, 
Öncelikle bütün İslam âleminin mübarek Ramazan Bayramını tekrar tebrik eder, Hazret-i Allâh’tan sağlık-âfiyet, huzur ve emniyet dolu nice bayramlar dileğiyle iki cihan saâdeti niyaz ederiz. Her bitiş yeni bir başlangıçtır. Gelecekler, enerjisini geçmişten alır. Geçmişin birikimleri ile daha huzurlu bir geleceği yakalayabiliriz. Bu itibarla, geride bıraktığımız Ramazan-ı Şerif ayının bitmesi ile birlikte ibadet defterimizi kapatmayıp Ramazan-ı Şerif’ten aldığımız enerji ile daha güzel daha verimli ibadetlere kendimizi hazırlamalıyız. Bu, aynı zamanda Ramazan-ı Şerif gibi büyük bir nimetin şükrünü eda etmektir. Cenab-ı Hak İbrahim Suresi 7. ayetinde: “Zatıma yemin ederim ki, şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım.” Buyurmaktadır. Kıymetli müslümanlar, Şu anda Hac aylarının da ilki olan Şevval ayı içerisindeyiz. Bu ayda 6 gün nâfile oruç tutmaya gayret gösterilmelidir. Zira Peygamberimiz (s.a.v) bir hadis-i şeriflerinde “ Kim Ramazan ayını oruçlu olarak geçirir ve sonra ona, Şevval Ayı içinde 6 gün oruç ilave ederse bütün seneyi oruçlu geçirmiş gibi olur.” buyurmuşlardır.  Nafile ibadetlerde kolaylık ve genişlik esastır. Bu itibarla Şevval ayında tutulacak altı günlük orucu, kişi dilediği ve kolayına geldiği şekilde tutabilir. İster hiç ara vermeden tutar, dilerse Pazartesi ve Perşembe günlerine denk getirerek fâsılalı olarak ta tutabilir. Içinde bulunduğumuz Şevval ayının 12’si ile 17’si oruç tutan Eyyam-ı Biyz’i (ayın parlak günlerini)de tutumuş olacağından çok büyük sevabı vardır. 
Değerli din kardeşlerim, 
Önümüzde Hac ibadeti var. Her müslümanın kalbi hiç şüphesiz, Kâ’be-i Muazzama’yı doya doya tavaf etmek, Medine-i Münevvere’de Peygamber Efendimizi ziyaret etmek, sayısız peygamberin kokusunu taşıyan mübarek topraklara yüz sürmek ve vahyin nuru ile aydınlanmış beldede ruhunu dinlendirmek aşkıyla yanıp tutuşur. O halde, bitmeyen dünya hırsı engelini aşarak Hac farizasını yerine getirmek için zaman kaybetmeden Hac kafilesine kaydolmalıdır. Hacca gidip gelmeye ve hac esnasında geride bıraktığı aile fertlerinin geçimine yetecek kadar maddi imkana sahip olan her müslümana ömründe bir kere haccetmesi farzdır. Aynı zamanda haccın en mühim vazifelerinin de yapıldığı Kurban Bayramı günlerinde, nisaba malik olan her müslümanın kurban kesmesi de vacip bir ibadettir. Kurban, fakirlerin kurban etinden istifade etmeleri gibi bir maslahatı içinde bulundurmakla birlikte, kurban kesen müslümanlar için gelmiş ve gelecek musibetlerin bertaraf edilmesi gibi sayısız faziletleri de içinde bulundurur. En mühimmi ise, kulluk vazifesini yerine getirmenin verdiği mutluluktur. Bu kulluk vazifemizi yerine getirmek için de şimdiden harekete geçelim ki, nefis bizi “Sonra yaparsın” aldatmacası ile oyalayıp, sonunda da “Yapmasan da olur” tuzağına düşürmesin 
Değerli Müminler, 
Ramazan-ı Şerif’te yapmış olduğumuz ibadetlerin kabulünü Mevladan niyaz ediyor, hizmetlerimize olan desteğinizden dolayı sizlere teşekkür ediyoruz. Şimdi de Hac ve Kurban hizmetlerinde bizi yalnız bırakmıyacağınızı, Cennet ve Cemal-i ilahi’ye doğru yapılan bu yarışta ön saflarda olmaya gayret edeceğinizden şüphe etmiyoruz. Unutmamalıyız ki; her günümüzü Cuma, her gecemizi Kadir, her ayımızı Ramazan yapmak bizim elimizde... Yeter ki biz, bu mübarek ay, gün ve geceleri değerlendirmesini bilelim.   
Âyet-i Kerime: Bakara,184,  Hadis-i Şerif: Müslim, c.3 s. 169
Başlık: Ynt: Ramazan Bayramı sonrası, 5 Şevval 1435 (01 Ağustos 2014)
Gönderen: recep67 - 09 Ağustos 2014, 14:27:53
Danke