Halk İslam’ı Kur’an Tercümelerinden Değil, Muteber Din Kitaplarından Öğrenebilir
Manasını anlamadan Kur’an okumakta sevap var mıdır?.. Elbette vardır…
Manasını öğrense de okusa daha iyi olmaz mı?.. Elbette çok iyi olur ama mana ve mealini doğru öğrenmiş olması gerekir.
Kur’an konusunda en önemli vazifemiz nedir?.. O kutsal Kitab Allahtan bize gönderilmiş bir mesajdır, talimatnamedir. Onun emirlerini, yasaklarını, tavsiyelerini, öğütlerini öğrenmemiz ve bunları hayatımıza geçirmemiz gerekir.
Kur’anın mesajını meal, tercüme ve tefsirlerden mi öğrenebiliriz, yoksa başka kaynaklardan mı?.. Kur’an mesajını en doğru, en iyi, en kolay şekilde Ehl-i Sünnet ve Cemaat ulemasının, fukahasının, imamlarının, müctehidlerinin, mürşidlerinin; Kur’andan ve Sünnetten süzerek hazırlamış oldukları muteber akaid, fıkıh, ilmihal, ahlak, mev’ize kitaplarından öğrenebiliriz.
Niçin doğrudan doğruya meal ve tercümelerden değil?.. Çünkü Kur’an tercüme, meal ve tefsirlerinin bir kısmını ehliyetsiz, Reformcu, dinde yenilik ve değişim isteyen, Afganici, Fazlurrahmancı, bid’atçi kişiler yazmıştır. Kitaplarında doğrularla yanlışlar karmakarışık şekilde sunulmaktadır.
En büyük Ehl-i Sünnet müfessirinin tefsirini okuyarak iki rekat namazın nasıl kılınacağı öğrenilemez.
Türkiye’de 60 milyon Müslüman yaşadığı farz edilse ve bunların her birine zimmetli olarak birer Kur’an meali verilse bile halk ilmihalini öğrenemez. Dini öğrenmenin en kolay, en sağlam yolu güvenilir/yanlışsız ilmihal, akaid, fıkıh, namaz hocası, ahlak kitaplarını okumaktır.
Sen Kur’an tefsirlerine karşı mısın? Kesinlikle değilim. Bu konuda isteklerim şunlardır: Tefsir icazeti olmayanlar re’y ve heva ile tefsir yapmasın… Halk tefsir veya meal kitaplarını okuyarak kendi kafasından dinî hüküm çıkartıp kaos ve anarşiye sebebiyet verilmesin… Din ilmihal kitaplarından öğrenilsin.
Kur’anı kendi re’y ve hevası ile tefsir edenler ne olur? Kafir olur. Bu konuda hadis vardır. Müslümanların Kur’an konusunda cahilce tartışmaları haramdır, yasaktır.
Niçin herkes kendi kafasına göre, re’y ve hevasından Kur’anı tefsir edemez ve ondan hüküm çıkartamaz?
Muhkemat vardır, müteşabihat vardır… Nâsih mensuh vardır… Tahsis vardır… Din ilimlerini medreselerde okuyup da bunları öğrenmemiş olanlar Kur’an konusunda yanılabilir.
Kur’an Allahın apaçık Kitabıdır ama bir kısım müteşabihatı ancak ilimde rüsuh sahibi olanlar anlayabilir.
Peygamberimiz (Salat ve selam olsun ona) Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır, biri dışında bu fırkalar cehennemliktir. Kurtulacak olan Fırka-i Naciye benim ve Ashabımın yolundan gidenlerdir buyurmuştur.
Bugün piyasada, peygamberliğini ilan etmiş bir mürteddin tefsiri bile satılmaktadır.
Mezhepsizler, telfik-i mezahib taraftarları, İslamın Allah katında tek hak din olduğunu ayetini inkar edenler, kaderi inkar edenler, şefaati inkar edenler, tesettürü inkar edenler, bazı Kemalist İlahiyatçılar, Farmason Afganiyi imam tanıyanlar, Fazlurrahmancılar velhasıl bir sürü bid’atçi Kur’an meali, tercümesi ve tefsiri yazmıştır. Bunları okuyanlar elbette sapıtır.
İcazetli üstad ve hocalardan âli ve ’âli ilimleri okuyup, imtihan verip icazet almamış olan Müslümanlar dinlerini önce ilmihal, akaid, fıkıh ve ahlak kitaplarından öğrensinler, sonra isterlerse Sünnî müfessirlerin yazdıkları tefsir kitaplarını da (kendi re’y ve hevalarıyla din hükmü çıkartmamak şartıyla) okuyabilirler.
Mehmet Şevket EYGİ | 23 Mart 2013 Cumartesi 00:39
İlmihalini Doğru Olarak Öğrenmek, Dinini İyi Bilmek
Bedevilere, bedeviliğin zaaflarını anlatmak çok zordur. Bunu anlayabilmeleri için bedevilik statüsünden çıkıp medeni olmaları gerekir.
Doğru gerçekleri sadece söylemek veya yazmakla anlatıp öğretemezsiniz. Bunların ehliyetli, liyakatli, icazetli hocalar, muallimler, üstadlar tarafından okutulması, tedris ve ta’lim edilmesi gerekir.
Diyelim ki ehliyetli ve icazetli bir hoca 17 yaşındaki bir lise talebesine üç ay boyunca ilmihal okuttu. Çocuk dersleri dikkatle dinledi. Notlar aldı, iyi anlayamadığı yerleri hocasına sordu… Üç ay sonra ne yapılması gerekir? Delikanlının okuduğu derslerden imtihan edilmesi gerekir. İlmihal bilgilerinin şakası yoktur. Herhangi bir dersten, on üzerinden beş numara alırsa orta derece ile geçebilir ama ilmihal konusunda orta derece olmaz. Ya pekiyi bilecektir yahut bütünlemeye kalacak yeniden imtihan edilecektir.
İlmihalini öğrenmek erkek, kadın her Müslümana farzdır.
Eskiden Osmanlı İmparatorluğu zamanında bütün okullarda, her ders gününde bir saat din dersi okutulurdu. Çocuklar, gençler ilmihal bilgilerini doğru olarak o derslerde öğrenirlerdi.
1980’den bu yana ülkemizin bütün okullarında mecburi din dersleri vardır. Lâkin bunlar birer aldatmacadan ibarettir. Bu derslerde doğru, sahih, zaruri ilmihal bilgileri öğretilmez, bir tür anti-kültür verilir.
Düzenin din dersi kitapları besmele ile başlamaz. M. Kemal Paşa’nın tam sayfa resmi karşısında gençliğe beyannamesi ile başlar. Böyle kitaplardan, böyle derslerden ne hayır gelir?
İlmihal bilgilerinin birinci maddesi Allahü Teala’yı doğru şekilde tanımaktır.
O’nun on dört sıfatı vardır. On iki yıl ilköğretim ve lise okumuş, şu anda beş vakit namazını kılan kaç Müslüman bu on dört sıfatı sırasıyla ezbere sayabilir?
Kur’an-ı Kerim Allah’ın yaratılmamış, kadim kelamıdır. İslamın temel kaynağı olan bu ilahi kitabın belli başlı yirmi beş özelliğini, üstünlüğünü sayabilir miyiz?
İslamın ikinci kaynağı Resulullah Efendimizin (Salat ve Selam olsun O’na) sünnetidir. Sünneti inkar eden kafir olur. Kaç Müslüman sünnet hakkında doğru ve sağlam bilgiye sahiptir?
Şeriat nedir… İcma nedir… Cumhur-i ulema nedir… Ehl-i Sünnet ve Cemaat nedir?
Müslümanların bu gibi konularda kısa ve özlü de olsa çok sağlam bilgileri manasını iyi bilerek ezberlemiş olmaları gerekmez mi?
Ümmet nedir… İmamet veya Hilafet nedir… Bunları iyice biliyor muyuz?
Zaruriyat-ı diniye nedir?
Günde yirmi dört saat, haftada yedi gün, ayda otuz veya otuz bir gün, senede üç yüz atmış beş veya üç yüz atmış altı gün, velhasıl bir ömür boyu din baronu edebiyatı yapanlar mü’minlere, öğrenilmesi farz olan temel din bilgilerini niçin öğretmiyorlar?
Niçin ülkemizde derli toplu, çok doğru bilgiler ihtiva eden, mükemmel ilmihaller yok?
Diyanet bir ara “Cep İlmihali” isminde faydalı bir kitap yayınlıyordu. Artık yeni baskıları yapılmıyor. Avrupa Birliği Standartlarına uymuyormuş. FesubhanAllah!
Şu beş vakit namaz kılan zamane dindarı Müslüman bir yığın güncel dedikodu, magazin ve polemik bilgisine sahip ama namazın altısı namaz öncesi, altısı namaz içinde olan on iki şartını ve rüknünü bilmiyor. Bunu öğrenmek, bilemediniz yarım saat vakit ister.
Maalesef öyle namaz kılan kardeşlerimiz var ki, ayakta bevl ediyor; üstüne iç çamaşırına bevl bulaşıyor; üstelik istibrayı da bilmiyor, teşarşür ettikten sonra hiç beklemeden abdest alıyor, bu abdest bozuluyor, namazı boşa gidiyor… Bu kardeşimize bu konudaki dini bilgiler niçin öğretilmiyor? Kabahat öğretmeyenlerde mi, öğrenemeyende mi?
İki Müslümanın darul İslamda da, darul harpte de faiz muamelesi yapması haramdır. Bunu Müslümanlara kim anlatıp öğretecek?
İbadet tevazu, tezellül ve ihlas ile yapılır. Umre bir nafile ibadettir. İhtişamlı umre olmaz… Lüks umre olmaz… İsraflı umre olmaz. Bunları Müslümanlara kim anlatacak?
İslam dini rehberlikle öğrenilen bir dildir. Alet ilimlerini, ’âli ilimleri öğrenmiş çağ kültürüne sahip, icazetli ve ehliyetli ulema, fukaha, meşayih, mürşidler gençliği ve halkı yetiştirmezse, dini konular ayağa düşer, her kafadan bir ses çıkar, büyük bir fitne, fesat, kaos, anarşi oluşur. Bugün olduğu gibi…
Azılı reformcu bir profesör “birkaç seneye kadar bütün din kitaplarını kaldıracağız, Müslümanların elinde sadece meal kitapları olacak” demiş. Ne kadar yanlış bir metot.
Ehl-i Sünnet Müslümanlığının Kur’anla ilgili temel kurallarından biri şu hadis-i şeriftir:
Men fessere’l-Kur’ane bi re’yihi fekad kefer=Kur’an-ı Kerimi kendi re’y ve hevasına göre yorumlayan kimse Kur’an nimetine küfranda bulunmuş, küfre düşmüş olur.
Bütün Ehl-i Sünnet imamları, uleması, fukahası, meşayihi ahir zamanda İsa Aleyhisselam’ın nüzul, Mehdi Aleyhisselam’ın zuhur ve mel’un Deccalın huruc edeceği konusunda icma ve ittifak etmişlerdir. Reformcular, dinde değişimciler, yenilikçiler, mezhepsizler, Afganiciler, Fazlurrahmancılar, Kemalist ilahiyatçılar, Sünnet düşmanları, Mutezile mezhebi mensupları Ehl-i sünnetin bu icmaıını inkar ediyor. Halkı bu konuda, Ehl-i Sünnet hocaları hep birlikte niçin uyarmıyor?
Yarım yamalak din bilgisiyle olgun Müslüman yetişmez.
Bilmeyenler de elbette kusurludur ama bilmeyenleri uyarmayan, aydınlatmayan, yetiştirmeyen, onlara ders vermeyen, onları bilgilendirmeyen bilenler daha suçludur.
Zamanımızın en korkunç bid’atlerinden biri din ilimlerinin para kazanmak ve mümkünse zengin olmak için öğrenilmesi; din kitaplarının dünyalık edinmek için telif, tasnif ve tercüme edilmesidir.
Çok para kazandırmadığı, ticari tarafı zayıf olduğu için faydalı dini broşürler hazırlanıp yayınlanmıyor.
Eski ulema, fukaha, müfessirler, muhaddisler, meşayih-i kiram “niyet ettim Allah rızası için, halka faydalı olacak din kitabı yazmaya…” diye niyet ederlerdi; zamanımızda “ niyet ettim para kazanmak, ev almak, mülk edinmek, zenginleşmek, lüks ve konforlu bir hayat sürmek, köşeyi dönmek için din kitapları yazmaya…”.
Mehmet Şevket EYGİ | 15 Eylül 2013 Pazar 00:14
Bir insan hayatı boyunca sırasıyla şu üç fiili yapmalıdır.
1- İtikadını Ehl-i Sünnet Vel Cemâ'at İtikadı (http://www.sadakatforum.com/fikih_ve_itikad/ehli_sunnet_itikadi-t3482.0.html;msg23315#msg23315)na uydurmalı,
2- İlmihal (http://www.sadakat.net/muhtasar/index.html)ini öğrenip ihlâsla uygulamalı (ilim->amel->ihlâs (http://www.sadakatforum.com/fikih_ve_itikad/iste_73_firkanin_listesi-t54631.0.html;msg253806#msg253806)),
3- Mürşid-i Kâmil ü Mükemmil olan "Zamanın Hakiki Sahibi" (http://www.sadakatforum.com/hakikat_ekseninde/zamanin_sahibini_bulma_yolunda-t5667.0.html;msg50816#msg50816)'ni arayıp bulmalı, eteklerine yapışıp ölene kadar bırakmamalıdır.( Hakikisi mi? İstidraç Sahibi Sahtesi mi? (http://www.sadakatforum.com/hakikat_ekseninde/su_bostan_korkuluklari_meselesi-t14733.0.html;msg133690#msg133690))
"Salih zatların (mürşidlerin) (http://www.sadakatforum.com/hakikat_ekseninde/zamanin_sahibini_bulma_yolunda-t5667.0.html;msg50816#msg50816) peşine takıl!
Kimin Salih kimin münafık (http://www.sadakatforum.com/hakikat_ekseninde/su_bostan_korkuluklari_meselesi-t14733.0.html;msg133690#msg133690) olduğunu bilemediğin için gece kalk,
iki rekat namaz kıl ve ardından şöyle dua et:
"Ya Rabbi!
Bana Salih kullarını göster.
Beni sana getirecek klavuzu göster.
Gözümü sana yakınlık nuru ile nurlandırarak mükemmelleştir.
Bana başkalarının gördüklerini anlatan değil, bizzat gördüklerini haber verecek bir klavuzu bildir" "
[Abdülkadir Geylani (k.s.)] (http://www.sadakatforum.com/gonul_sultanlarimiz/abdulkadir_geylani_hz-t8251.0.html;msg75412#msg75412)