Sadakat islami Forum

DİNİ KATEGORİLER => FIKIH VE İTİKAD => Konuyu başlatan: kenz - 22 Ocak 2007, 01:01:17

Başlık: Sakal ve Bıyığın Hükmü ve Şekli
Gönderen: kenz - 22 Ocak 2007, 01:01:17
Peygamber Efendimizin (s.a.v.)'in "Bıyığınızı kesin, sakalınızı ise uzatın sözleri üzerinde açıklamalarda bulunan âlimlerimiz, şöyle ifade etmişlerdir: Bıyık, üst dudak altı görünecek kadar kısaltılmalı, sakalın ise avuçtan artan kısmı kesilmelidir. Fazla uzatmayı ahmaklık işareti sayanlar olmuştur.
Sakal, Resûl-i Ekrem Efendimizin hafife alınamaz aziz bir sünnetidir; hakkında ileri geri konuşulamaz.

Bu sebeple, sakalı çirkin görünüşten korumak, sevimli hal de muhafaza etmek gerekir Bakanların çirkin göreceği şekilde kaba saba tutmak, güzel olmayan bir görünüşe terketmek, sünnetle hürmet değildir

Bu bakımdan, sakalın etrafından alınabilir. görünüş güzelliği sağlanarak bakanların güzel görecekleri duruma getirilebilir. Zira sakal, erkeğin zinetidir; sünnet dahilinde kendisine yakıştığı gibi düzenleyebilir Ayrıca, bir takım meşrû mâzeretleri dolayısıyle sakal bırakmayan Müslümanlar da, neden bu sünneti işlemiyorsun diye itham edilmez.

Sakal ve bıyık üzerine söylenmiş güzel sözlerimiz de vardır. Bunlardan biri, "Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık" tâbiridir Bu söze mukabil zamanımız yazarlarından biri, "Bu zamanda tükür tükürebildiğin kadar; zira ne aşağıda sakal, ne de yukarda bıyık var" diyor.

(fazilet takvimi )
Başlık: Sakal ve bıyık üzerine
Gönderen: afrah - 22 Ocak 2007, 01:10:04
Allah Razi olsun paylasimin icin
Başlık: Sakal ve bıyık üzerine
Gönderen: Nihle - 22 Ocak 2007, 18:14:46
çok güzel açıklanmış Allah razı olsun
Başlık: Sakal ve bıyık üzerine
Gönderen: Vuslat Yolcusu - 22 Ocak 2007, 20:42:39
Alıntı

çok güzel açıklanmış Allah razı olsun
Başlık: Re: Sakal ve bıyık üzerine
Gönderen: La-Edri - 09 Nisan 2007, 01:14:06
Alıntı yapılan: "kenz"
Ayrıca, bir takım meşrû mâzeretleri dolayısıyle sakal bırakmayan Müslümanlar da, neden bu sünneti işlemiyorsun diye itham edilmez.
(fazilet takvimi )



mesela ne gibi mesru mazeretler olabilir ki ?
Başlık: Sakal ve bıyık üzerine
Gönderen: Himmet - 09 Nisan 2007, 19:06:04
Mesela Hanımı izin vermiyor olabilir.[/quote]
Başlık: Sakal ve bıyık üzerine
Gönderen: kenz - 09 Nisan 2007, 19:07:44
Alıntı

Mesela Hanımı izin vermiyor olabilir

bu peygamberimizin sünneti olduguna göre ibadetir hanımdan izine gerek varmıdır elbetteki yoktur

resmi erkanlarda izin verilmiyorsa bu meşru sebeb değilmidir kardeş
Başlık: Sakal ve bıyık üzerine
Gönderen: La-Edri - 10 Nisan 2007, 22:16:05
Alıntı yapılan: "Himmet"
Mesela Hanımı izin vermiyor olabilir.


hmm haniminin izin vermemesinin bir gerekce olmasi en azindan bu denli önemli görülen bir hususta bir gerekce teskil etmesi cidden ilginc ...
Kimileri bu hususta acaba fitrat-i tagyir midir degil midir tartismalari yaparken gerekce olarak hanimin izninin olmamasinin gösterilmesi beni bayagi düsündürdü. Bugün sakala izin vermeyen hanim yarin fötr sapka takmasini öbür gün alkol kullanmasini, birsonraki gün namaz kilmamasini isteyebilir öyle degil mi ?  :?
herneyse benim soruma gelince :
Dürrul Muhtarda erkegin sakalini kesmesi haramdir diye bir fetva var mi ?
Ve orda yukarda arkadasin alinti yaptigi gibi mesru mazeretler olunca bu tahrimlik  ortadan kalkar diye bir fetva var mi ?
simdiden tesekkürler

baki selam..
Başlık: Sakal ve bıyık üzerine
Gönderen: tibet - 11 Nisan 2007, 00:32:51
Alıntı yapılan: "Himmet"
Mesela Hanımı izin vermiyor olabilir.

Bu ifadenize  kaynak gösterin lütfen....
Başlık: Sakal ve bıyık üzerine
Gönderen: racül - 09 Mayıs 2007, 01:54:56
Sakal kesmenin haramligini bilmiyorum, dürrül muhtara bakma imkanim olmadigi icin bu imkana sahip arkadaslari beklemek düser bize..

Haniminin müsade etmemesi diye bir sey kesinlikle söz konusu olamaz. Is hanima kalacak olursa uzun sacli gezmemiz bile gerekebilir :D

Bir takim müslümanlar, hizmeti diniyyelerini ifa edebilmek icin bu sünneti "tehir" etmektedirler.. Günlük hayatta sarik sarmanin bugünün dünyasinda "iyi saatte olsunlar"i davet etmek manasina geldigini yasayip duruyoruz. Tabii sakal, "günlük hayatta" sarikla dolasmaktan daha agir bir sünnet. Buna tam benzetilemez.

Dini alamet olan seylerin yaygin olarak kullanilmasi, bugünün laisist dünyasinda "ervahi habiiseyi" kendine tebelles eden bir etki yapiyor. Farz olan ilimlerin ümmeti muhammedin evladina ögretilmesi gibi de ciddi bir farz, engellemelere maruz kalabiliyor.. Farziyyet ve sünnetin lüzumuna itikat gibi oldukca temel hususlarin yasatilmasi icin kamuflaj gerekiyor. Âmme efkarinin tahammül ettigi kadar bir dini görüntü ile "simdilik" idare etmek gerekli oluyor..

Annayabildigim ve annatmayi becerebildigim kadariyla...
Başlık: Sakal ve bıyık üzerine
Gönderen: İsra - 09 Mayıs 2007, 02:22:23
himmet kardeşime katılıyorum gerçi kaynağını hiç araştırmadım ama  bir adam sormuşlar neden sakal bırkamıyorsun diye o da hanım izin vermiyor demiş yani hanımın rızası olmalıymış..
Başlık: Sakal ve bıyık üzerine
Gönderen: Fatihan - 09 Mayıs 2007, 09:10:57
Allah razı olsun Kenz kardeşim..
Başlık: Sakal ve bıyık üzerine
Gönderen: Fatihan - 09 Mayıs 2007, 09:32:53
Alıntı yapılan: "racül"

Haniminin müsade etmemesi diye bir sey kesinlikle söz konusu olamaz. Is hanima kalacak olursa uzun sacli gezmemiz bile gerekebilir :D

 :x
Başlık: Sakal ve bıyık üzerine
Gönderen: kenz - 10 Mayıs 2007, 21:37:51
Sakal, âdete ait sünnetlerdendir. Kâfirlerden de sakallı olanlar var idi. Buhari, Müslim, Nesai, Ebu Davud, Tirmizi’nin rivayet ettiği (Sünnet olan on şeyden biri sakal bırakmaktır) hadis-i şerifi sakalın sünnet olduğunu açıkça bildirmektedir. Sakalın bir tutamdan fazlasını kesmek sünnettir. Bir tutamdan kısa bırakmak, sünnete aykırıdır. Sünnet diye bir tutamdan kısa sakal bırakmak bid’attir. Böyle bid’at sakalı, haram işlemekten kurtarmak için, bir tutam uzatmak vaciptir [yani farzdır.] (Redd-ül muhtar)

İmam-ı Birgivi, Muhammed Hadimi ve Abdulgani Nablüsi hazretleri, fitneyi, (Müslümanlar arasında bölücülük yapmak, onları sıkıntıya, zarara, günaha sokmak, insanları isyana kışkırtmaktır) diye tarif ediyorlar.
Fitneye sebep olmak haramdır. Sakal bırakmak sünnettir. Harama sebep olmak haramdır. Haram işlememek için sünnet elbette terk edilir. Çünkü dinimizin emri böyledir. Vatani vazife için askere giderken bir çok sebep yüzünden saç ve sakal kesme zorunluluğu vardır. Kesmeyen ne olur? Ceza görür, bir zarara uğrar.

Askerde, er, subay veya memur olarak görev yapsa oranın tüzüğüne uymadığı için elbette cezalandırılır. En az işinden ayrılır ki bu da bir zarardır. Yukarıdaki tarifte, zarara uğramanın da fitne olduğu bildiriliyor. Fitneye sebep olmamak için sünneti terk etmek sadece caiz olmakla kalmaz. Vacib, hatta farz olur.
Başlık: Sakal ve bıyık üzerine
Gönderen: enfa - 10 Mayıs 2007, 22:47:38
sağolasın kenz.Allah razı olsun.
Başlık: Sakal ve bıyık üzerine
Gönderen: Ahi - 11 Mayıs 2007, 11:51:53
Alıntı yapılan: "enfa"
sağolasın kenz.Allah razı olsun.
Başlık: Sakal ve bıyık üzerine
Gönderen: Himmet - 11 Mayıs 2007, 14:54:18
Alıntı yapılan: "tibet"
Alıntı yapılan: "Himmet"
Mesela Hanımı izin vermiyor olabilir.

Bu ifadenize  kaynak gösterin lütfen....


Ben bu mezsunun bu kadar ilerlemesini gözden kaçırmışım.
Allah razi olsun kenz kardeşimden tekrar aynı konuyu gündeme getirdiği için.

Size şuanda kaynak veremeyeceğim ama böyle bir meselenin olduğu derslerimizde geçmişti.
Başlık: Sakal-Bıyık Üzerine
Gönderen: Fatihan - 14 Mayıs 2007, 17:19:46
Eskiden erkeğin yüzünde bıyığın da sakalın da ehemmiyeti büyüktü.Sakal yaşa başa göre bırakılırdı.Sakalı ağarmayan şeyhülislam olamazdı.
İlmiye sınıfına sakal kesmek yasaktı.
Sakalsız yalnızca 2 padişah vardı.Yavuz Sultan Selim han ile Sultan Mehmed Vahidüddin Han.
Şehzadeler padişah olana kadar sakal bırakamazlardı.Tahta geçince son  bir sakal traşı olurlar ve bunu merasimle Bab-ı Ali’ye gönderirlerdi.

(Tarihi Hakikatler-1, Çamlıca Basım-Yayın)
Başlık: Sakal ve bıyık üzerine
Gönderen: tibet - 16 Mayıs 2007, 13:29:16
Alıntı
Size şuanda kaynak veremeyeceğim ama böyle bir meselenin olduğu derslerimizde geçmişti

Derslerde  geçme kısmı  başkası nezdinde kabul görmez,bence yazılarımıza dikkat etmek gerekiyor kaynağını veremeyeceğimiz mevzulara girmememiz lazım!
Başlık: Sakal ve bıyık üzerine
Gönderen: Himmet - 16 Mayıs 2007, 14:46:34
Alıntı
Derslerde geçme kısmı başkası nezdinde kabul görmez,bence yazılarımıza dikkat etmek gerekiyor kaynağını veremeyeceğimiz mevzulara girmememiz lazım!

Haklısınız.Normalde genel konularda dikkat ediyordum ama yazmış bulundum.
Silmek istediğimde ise çok geç olmuştu..
Başlık: Sakal ve bıyık üzerine
Gönderen: ben biryolcuyum - 25 Mayıs 2007, 18:53:44
bizleri tenvir etiğiniz için teşekkürler.arkadaşlar.
Başlık: Sakal-Bıyık Üzerine
Gönderen: duha - 20 Temmuz 2007, 21:42:36
eskiden herşey daha bi farklı ve kıymetliyiş gibi :roll:  :)
Başlık: Ynt: Sakal ve bıyık üzerine
Gönderen: Kuyucu - 16 Mart 2008, 00:05:47
Forumda sakal konusunda güzel bilgiler verilmiş Alllah (cc) razı olsun; ancak bıyık konusunda pek bilgi yok. Sakal bırakmayan bir kişinin bıyıkların kesilip kesilemeyeceği konusunu merak ettim. Bıyıkları kesmenin hülmü nedir? Bu konuda sadakat kütüphanesinde İslam Fıkhı Ansiklopedisinde "Sakal" bölümünde şöyle bir yazı gördüm:
"Sakalın adeta bir parçası olan bıyığa gelince; Hz. Peygamberimiz (s.a.v.)'den üst dudağının kenarları görünecek şekilde bıyığı kısaltmak veya tamamen kesmek şeklinde rivayetler vardır. Asıl alınan görüşe göre bıyığı kısaltmak da tamamen traş etmek de sünnettir: Mükellef dilediği şekilde hareket etmekte serbesttir."
Bu konuda net bilgisi olan arkadaşlar var mı? Sakalı kesmek mi yoksa kesmemek mi daha eftaldir? İkisinin de hükmü aynı mı :dragur:

Başlık: Ynt: Sakal ve bıyık üzerine
Gönderen: müteallim - 16 Mart 2008, 01:24:09
biyik erkek icin tabii bir sünnettir kisaltilir demesi gayri müslimler gibi kaziniz demek degildir.kisaltilir demektir.
Başlık: Ynt: Sakal ve bıyık üzerine
Gönderen: Kuyucu - 17 Mart 2008, 00:14:12
Verdiğiniz bilgi için teşekkür ederim Müteallim ağabey. Farketmez deseydiniz niyeti bozmuştum, bıyıklarım kazaya kurban gidecekti. :dgnk
Başlık: Ynt: Sakal ve bıyık üzerine
Gönderen: Nakkaş - 23 Mart 2008, 16:23:53
BEYAZ SAKAL VE HESAP!

Halilü’r-Rahman’ın sakalına ilk ak düştü.
Hazret-i İbrahim (a.s), hayrette. Çünkü, bu diyarda, şimdiye kadar saçı, sakalı ağaran, görülmüş değildir.Soruyor:

— Yâ Rabbî, Halîline bu neden? Cenab-ı Haktan cevap:

(Yâ İbrahim, bu; vakârdır. Vakâr-ı İslâmdır, izzettir, aklın kemalidir, sükûndur. Celâlime yemin ederim ki, benim vahdâniyyetimi ikrar eden, bana ibadet ederek bu vakâra mazhar olan kullarımı, kıyâmet gününde hesaba çekmekten, ben hicap ederim.)

Hazret-i İbrahim yalvarıyor:
“Allah’ım, benim vakârımı ve hilmimi ziyâde eyle”

Ertesi sabah, uykudan kalktığı zaman, ne görse beğenirsiniz?  Sakalı; kar topu halini almıştır.

(Hz. İbrahim - Fazilet Neşriyat)
Başlık: Ynt: Sakal ve bıyık üzerine
Gönderen: Eymen - 26 Temmuz 2008, 14:14:41
Buhari, Müslim, Tirmizi, Nesei ve diğer hadis kitaplarında bıyığı kısaltmanın sünnet olduğu beyan edilmektedir. Dört mezhebe göre bıyığı Tamamen kesmek değil kısaltmak sünnettir [1] Şir’at-ül islam isimli kitabda “Bıyıkları kısaltmak sünnet-i râtibe’dendir. Yani müekked sünettir.” denilmiştir.[2] Sahabe’nin bıyıklarını tıraş ettiklerini bildiren bir haber mevcut değildir. Ancak  ona yakın derecede kısaltmış oldukları Sahabe’den nakl edilmiştir. Muğıre bin Şu’be[3] diyor ki: “Rasülüllah (sav) bıyıklarımın uzadığını gördü ve misvakın üzerinde kalan kısmını kes” buyurdu. Bıyıkları yanlara doğru uzatmakta beis yoktur. Hz. Ömer (Ra) ve diğerleri bıyıklarını yanlar doğru uzatırlardı. Çünkü onlar ağzı örtmez, yemek bulaşığı onlara takılmaz. Bazı alimler bıyık kesmeyi (tahrimen)[4] mekruh ve bid’at saymışlardır.[5] Bıyıklar üst dudağın üst tarafıyla müsavi olacak şekilde ( yani üst dudağın kırmızı yeri görülecek  şekilde ) kısaltılır. Kaş gibi olur. Bıyıkları tıraş etmek varid olamadı. Bazı ulema bunu mekruh ve bid’at gördü [6] Dar- ı harpte düşmana heybetli görünmek için bıyığını uzatmak menduptur[7]

“Sofiler (Dervişler)  bıyıkları dibinden kırkmak sünnettir deyu itikad eyleseler (inansalar) şer’an mezburlara (adı geçenlere) nesne lazım olur mu? (bir şey  lazım olur mu?) El- cevap: İfrattan içtinap etmek (kaçınmak) lazımdır. Mesnun olan ( sünnet olan) kaş miktarı kalınca almaktır. Ol dahi gazilerden ğayriyadir. Ğazilere uzatmak menduptur. Düşmana heybetli görünmek için.”[8]Hülasa bıyıkları kısaltmak sünnet olup tamamen kesmek tahrimen mekruh ve bid’attir.[9]


--------------------------------------------
[1] Elfıkhualelmezhebilerbea

[2] Şir’at-ül islam tercümesi S. 280

[3]  Hudeybiyede bulunmuş Safaki kabilesine mensup bir sahabi olup bir kaç kere Kûfe valiliği yapmıştır.

[4] (tahrimen) ile kayıtladık çünkü İmam-ı Muhammed indinde bid’at tahrimen mekruh demektir. (Dürrülmuhtar- Reddülmuhtar  C. 6  S. 337)

[5] İhya-ü ulumid-din C. 1  Sç. 104   

[6] Tahtâvi S. 43   Hâniye ve Tahavi’den naklen

[7] Dürer C. 1  S. 323

[8] Ebussuud,  Fetâva. Süleymeniye kütüb. Şehit Ali Paşa 1208 verak. 276/B

[9] Bıyık ile ilgili bu hükümler sakalı alan kişi hakkındadır. Hem sakal ve hem de bıyığı kesmenin hükmünün daha ağır olacağı izahtan varestedir.

Başlık: Ynt: Sakal ve bıyık üzerine
Gönderen: istanbuli - 15 Eylül 2008, 02:19:54
silindi
Başlık: Ynt: Sakal ve bıyık üzerine
Gönderen: ihvan - 15 Eylül 2008, 11:00:55
bıyık erkek icin tabii bir sünnettir kisaltilir demesi gayri müslimler gibi kaziniz demek degildir.kisaltilir demektir............şimdi o kadar kazıyan çokki....gayri müslimler gibi demek,onlara benzemek mansı çıkmazmı?..yada kazıyanlar için tehlike var dnilebilirmi ?
Başlık: Ynt: Sakal ve bıyık üzerine
Gönderen: Himmet - 17 Eylül 2008, 15:20:00
vakıf olmadığımız konularda mantıkla yorum yaparsak, binlerce farklı hüküm çıkar.
tahmin etmek başka, bilip te paylaşmak başkadır.
sakal bırakmak isteyen zeyd, zevcesinden izin almak zorundadır.
selamlar.
Teşekkür ederim kardeşim.Bu konu bazı arkadaşlara mantıksız gelsede emin olmadığımız şeyi yazmamış olurduk..Ben o günlerde beraber okuduğumuz bazı alime arkadaşlara acaba ben yanlışmı hatırlıyorum? diye sormuştum ve hepside hatırladı fakat nerede geçtiğini hatırlayamadık.Geçmişteki yorumları takrar okuduğumda bazı kardeşlerimizin uslüplarında sıkıntı olduğunu gördüm.Neden kibarca ikaz etmek yerine kırıcı ve sert tutumlar sergilenir bunuda anlamış değilim.

Fakat sizde benim hatamı tekrar etmişsiniz.Bir kaynak belirtirseniz memnun oluruz.  :)
Başlık: Sakal Bırakmak İçin Hanımdan İzin Almak Gerekir mi?
Gönderen: Eymen - 17 Eylül 2008, 17:31:47
Allah Resulü buyuruyor:
"On şey vardır ki, bunlar fıtrattandır: Bıyıkları kısaltmak, sakalı  bırakmak, misvak kullanmak, burnuna su çekip sümsürmek, tırnakları kesmek, parmakları yıkamak, koltukları yolmak, kasıkları traş etmek, büyük abdestten sonra taharet almak, ağıza su verip çalklamak." (Muslim, Taharet:361)

"Bıyıkları kısaltın, sakalı uzatın" (Tirmizi, 2764)

"Biz bıyıkları kısaltmak ve sakalı bırakmakla emrolunduk" (Tirmizi, 2765)

"Müşriklere muhalefet edin, bıyıkları kısaltın, sakalı uzatın." (Müslim,259)

Bütün peygamberler sakallı idiler.

Hadis-i şeriftede geçtiği gibi sakal, yaradılış icabı erkeklerde bulunması gereken bir kılıktır.

Hanefi, Mâliki ve Hanbeli mezhebine göre erkeklerin sakal bırakması vaciptir.

Bu üç mezhep imamı hadis-i şeriflerde geçen "veffirû, evfirû, v'afû" yani sakalı bırakın, sakal uzatın emiri vücup ifade ettiği için sakal vaciptir. Sakalı kesmekde haramdır. Yalnız Şafi mezhebine göre sakal sünnettir. Kesilmesi ise mekruhtur.

Sakal bırakmak için hanımdan izin almak gerekmez. Bu insanların uydurdukları bir sözdür. Bunun İslami bir kaynağı yoktur. Cenab-ı Hak Kur'an-ı Kerim'de:

"Peygamber size neyi getirip verdi ise onu alın, size yasakladığı şeyden de sakının" (Haşr Suresi 7)

"Ey iman edenler, Allah ve Resulüne itaat edin, işittiğiniz halde ondan dönmeyin." (EnfalSuresi 20) diye buyurmaktadır.

Farzları, vacipleri, sünnetleri yapmak için herhangi birisinden izin almak gerekmez.

Kaynak:
Büyük Kadın İlmihali, Rauf PEHLİVAN


http://www.sadakat.net/islamdakadin/14.htm
Başlık: Ynt: Sakal ve bıyık üzerine
Gönderen: Eymen - 17 Eylül 2008, 18:01:13
Anlaşıldığı üzere izin almak gerekmiyor. Hiç bir kadının ne sakal nede dini hususlarda karışma hakkı yoktur. He dersenizki Sahih olan fıkıh kitaplarında fakihlerimiz bunun böyle olması gerektiğini bildiriyor. O zaman şu eserde şurada geçer diye kaynak belirtilirse bizde esah olanı tam manası ile öğrenmeye muktedir olmuş oluruz.

Müslüman kadın hangi hakla eşinin sünnet işlemesine engel olabilir?
Başlık: Ynt: Sakal ve bıyık üzerine
Gönderen: adilcevaz - 17 Eylül 2008, 23:05:37
bu önemli ve güncel mevzuyu çok güzel bir şekilde ifade etmişsiniz.emegi geçen bütün kardeşlerimizden Allah razı olsun.gençlerimiz,top sakal adı altında masonik işaretler olan üçgen yerleştiriliyo her şeyde oldugu gibi...Allah sonumuzu hayr etsin...
Başlık: Ynt: Sakal ve bıyık üzerine
Gönderen: azizistanbul - 10 Şubat 2009, 16:37:24

va
Allah Resulü buyuruyor:
"

Farzları, vacipleri, sünnetleri yapmak için herhangi birisinden izin almak gerekmez.

Kaynak:
Büyük Kadın İlmihali, Rauf PEHLİVAN


http://www.sadakat.net/islamdakadin/14.htm


ben olaya tam vakıf değilim ama şunu ifade edeceğim. Bir hanım ramazan haricinde, nafile oruç tutması için zevcinden izin almak zorundadır. Nafile oruç sünnettir. O halde bir kadın bir sünneti icra edeceği zaman eşinden izin almak zorundadır.

Öyle mantığa ters geliyor diye kafadan genellemeler yapmayın. (sakal belki öyle değildir bilemiyorum dediğim gibi o konuda vakıf değilim . ancak ibadet yaparken eşten izin alınır mı ? öyle şey olur mu ? gibi ifadeler mukabilinde yazdım. Demek ki ibadette bile izin almak gerekebiliyor.   
ilave olarak şunu söyliyeyim : Resululllah efendimiz Hz. Aişe validemizin hücresinde olduğu gecelerin birinde (beraat gecesi) daha fazla gece namazı kılmak için ve rabbi ile meşgul olmak için Aişe validemizden izin aldığı , Aişe validemizden nakildir.
Başlık: Ynt: Sakal ve bıyık üzerine
Gönderen: Fatihan - 28 Kasım 2009, 21:48:25
Soru: Sakal bırakmak isteyen bir kimse, karısını ikna edemiyor. Bu halde bıraksa ailesiyle arasında huzursuzluk meydana gelecek. "Karım razı olmasa da ben sakal bırakırım" diyerek ailesiyle huzursuz olması caiz midir?

Cevap: Sakal bırakmak, kadının müsaadesine dayanmamaktadır. Şayet böyle bir şey olsaydı, yüzde kaç Müslüman sakal bırakabilirdi? Bir erkek, karısına, yüzünün derisini değil, kalbinin içerisini sevdirmelidir. Buna muvaffak olabilirse, kadın ne sakala karışır ne de dini bir hususa engel olmaya kalkışır. Eğer o kadın Müslüman ise, hangi hakla Peygamberin Sünnetine engel olmaktadır?

Kaynak:Fetvalar-Mehmet Emre (http://www.sadakat.net/index.php?option=com_content&view=article&id=3692:kari-koca-munasebetleri-cinsel-iliskiler&catid=56:fetvalar&Itemid=70) Sadakat Kütüphanesi
Başlık: Ynt: Sakal ve bıyık üzerine
Gönderen: zeberced - 28 Kasım 2009, 22:49:50


Cevap: Sakal bırakmak, kadının müsaadesine dayanmamaktadır. Şayet böyle bir şey olsaydı, yüzde kaç Müslüman sakal bırakabilirdi? Bir erkek, karısına, yüzünün derisini değil, kalbinin içerisini sevdirmelidir. Buna muvaffak olabilirse, kadın ne sakala karışır ne de dini bir hususa engel olmaya kalkışır. Eğer o kadın Müslüman ise, hangi hakla Peygamberin Sünnetine engel olmaktadır?

Kaynak:Fetvalar-Mehmet Emre (http://www.sadakat.net/index.php?option=com_content&view=article&id=3692:kari-koca-munasebetleri-cinsel-iliskiler&catid=56:fetvalar&Itemid=70) Sadakat Kütüphanesi


Cevab süper olmus....
Başlık: Ynt: Sakal ve bıyık üzerine
Gönderen: tk1978 - 06 Kasım 2011, 05:28:12

va
Allah Resulü buyuruyor:
"

Farzları, vacipleri, sünnetleri yapmak için herhangi birisinden izin almak gerekmez.

Kaynak:
Büyük Kadın İlmihali, Rauf PEHLİVAN


http://www.sadakat.net/islamdakadin/14.htm

Bir hanım ramazan haricinde, nafile oruç tutması için zevcinden izin almak zorundadır.
ilave olarak şunu söyliyeyim : Resululllah efendimiz Hz. Aişe validemizin hücresinde olduğu gecelerin birinde (beraat gecesi) daha fazla gece namazı kılmak için ve rabbi ile meşgul olmak için Aişe validemizden izin aldığı , Aişe validemizden nakildir.


Kadin Kocasina bagli oldugu icin, elbette Nafileler´de izin almak zorundadir. Peygamberimize secde etmeye kalkan bedeviye, Peygamberimizin cevabini hatirlatirim(tam metni aklimda degil)" Ben Allah´dan baska secde edilecek birini istemis olsa idim, Haniminin Kocasina secde etmesini siterdim Allah´dan" demistir.
Peygamberimizin HZ. Aise validemiz´den izin almak gibi bir durum söz konusu dahi olamaz. Yanlis yorumlamayalim lütfen. Zaten bu aralar Erkeklerimiz kadinlarin pesinden gider oldular(Evcil Kus gibiler), sonra birde tutarlar Ibadetlerde´de Hanimina sorar olurlar.
Peygamberimizin burdaki incelik, GÖNÜL alma´sidir. IZIN almasi degildir. Elbette Hanimlarimizin gönüllerini almamiz lazim. AMA IZIN degil!
Her seyi gectik... Bugünlerde zaten HZ. Aise validemiz gibi bir es bulunmamak´da.
Sünnetin az yasandigi bu devirde, KIMSEYE sormaksizin, yapa bildiginiz Sünnetleri ihya etmemiz´de faida var´dir. Vazifeli olan arkadaslar istisna tabiki!
Bu vesile ile, Bayraminiz mübarek olsun
Başlık: Ynt: Sakal ve bıyık üzerine
Gönderen: oses - 07 Kasım 2011, 03:04:15
Yönetici  Mesajı

Alıntı
Kanun No: 3
* Konu başlıkları mutlaka küçük harfle yazılmalıdır.Aynı durum içerik için de geçerlidir.Yazılar büyütülerek forumun genel görüntüsü bozulmamalıdır. Bu tür durumlarda yönetim, mesajlarınıza haber vermeden müdahele edebilir. Mesajların tamamında yazı karakterini kalınlaştırmak (b karakteri haline getirmek) genel görünüm için uygun değildir. B karakteri (yani kalın yazı şekli) mesaj içerisindeki önemli cümle veya kelimelerin vurgusu için kullanılmalıdır.
Başlık: Ynt: Sakal ve bıyık üzerine
Gönderen: fazıl14 - 07 Kasım 2011, 19:37:03
Soru:Bazı eserlerde sakalı kesmenin haram olduğu yazılıyor. Siz ne dersiniz?

Cevap: Sakal bırakmak sünnettir. Hiç sakal bırakmamış bir kimsenin tıraş olması bu sünneti ihmal olmaktadır. Bunun hükmü de kerahatle ifade edilir. Şayet sakalı bırakır da sonra keser ise, bu kerahet, katmerleşerek haram olur. Çünkü sünneti hor görme anlamı taşımaktadır. Yoksa mutlak manada sakalı tıraş haram olsa, bırakmasının da farz veya vacib olması gerekir. Hükme medhar olacak noktayı iyi tesbit etmek gerekir. (Mehmed Emre-Fetvalar)
Başlık: Sakal ve Bıyığın Hükmü ve Şekli
Gönderen: zaman_1453 - 20 Mart 2012, 00:31:34
SAKAL VE BIYIĞIN HÜKMÜ VE ŞEKLİ
       
Hanefiler “sakalı tıraş etmek haram olur. Sakalın uzunluğunun bir kabzadan fazla olmaması sünnettir. Sakalın etrafını almakta beis yoktur.” dediler.

Şafiiler ise “Sakalı kesmek ve kısaltmakta mubalağa yapmak mekruhtur.”dediler.

Maliki ve hanbeliler de “Sakalı tıraş etmek haramdır.”dediler. (Elfıkhu alel mezahib c.2 s.44.45)

Şafiilere göre sakal bırakmak sünnettir. Hanefi, maliki ve hanbelilere göre vaciptir. Fetvalar Halil Gönenç c.2 s.271 – İanetuttalibin).

Erkeğin sakalını kesmesi haram olur. (Dürül Muhtar c.6 s.407). Şayet sakal emri vucup için olursa, ki mutlak zikredildiğinde akla ilk gelen de budur. Hak olan sakalı tıraş etmek haram kılınmıştır. (Berika c.5 s.196)
        Buhari, Müslim, tirmizi, nesei ve diğer hadis kitaplarında bıyığı kısıltmanın sünnet olduğu beyan edilmektedir. Dört mezhebe göre bıyığı kısıltmak sünnettir. Şirat-ül isimli kitapta “bıyıkları kısıltmak sünneti ratibedendir. Yani müekket sünettir.”denilmiştir.” (Şiratül İslam tercümesi s.280) 

Sahabenin bıyıklarını tıraş ettiklerini bildiren bir haber mevcut değildir. Ancak ona yakın derece kısalttıkları sahabeden nakledilmiştir. Muğıre bin şube diyor ki Rasulullah (sav) bıyıklarımın uzadığını gördü ve misvakın üzerinde kalan kısmını kes. Buyurdu. Bıyıkları yanlara doğru uzatmakta beis yoktur. Hz Ömer (r.a) ve diğerleri bıyıkarını yanlara doğru uzatırlardı. Çünkü onlar ağze örtmez. Yemek bulaşağı onlara takılmaz. Bazı alimler bıyık kesmeyi tahrimen mekruh ve bidat saymışlardır. (İhya c.1 s.104) 

Bıyıklar üst dudağın üst tarafıyla müsavi olacak şekilde (yani üst dudağın kırmızı yeri görülecek şekilde ) kısaltılır. Kaş gibi olur. Bıyıkları tıraş etmek varit olmadı. Bazı ulema bunu mekruh ve bidat gördü. (Tahtavi s.43) Darı harpde düşmana heybetli görünmek için bıyığını uzatmak menduptur. (Dürer c.1 s.323)
       

Hulasa bıyıkları kısaltmak sünnet olup tamamen kesmek tahrimen mekruh ve bidattır. sakal ve bıyık mücbir bir sebep olmadıkça kesilmez. Mesela farzı ayn hale gelen dine kitaba hizmet vazifesi veya maişetini temin etmek mecburiyeti sebebiyle kesilebilir.
     
Başlık: Müslüman Erkeğin Alâmet-i Fârikası: Bıyık!
Gönderen: Mücteba - 04 Ocak 2016, 12:06:22
"İmam-ı Rabbani (k.s) Hazretleri buyuruyorlar ki: 'Bir sünneti geciktiren çok şey kaybeder.'
Bakın farzdan, vacipten hatta bir sünneti yapmamaktan bahsetmiyor bile. Bir sünneti geciktirmekten bahsediyor. ..."

Zaruretsiz bıyık bırakmayan üyelerimize duyurulur!

(http://i.imgur.com/XJrW8Sv.jpg) (http://www.sadakatforum.com/sakal-ve-biyigin-hukmu-ve-sekli-t9483.0.html;msg277341#msg277341)

100 sene evvel bu topraklarda bıyıksız bir tek racüle dahi rastlanmaz iken bugün gelinen nokta ortada...
Ehemmiyetine binaen sakal ve bıyık meselesi istifadelerinize sunulur.

 
Sakal ve bıyık meselesi mezhepler arası farklılık gösteren bir mevzu.
Kısa mı olmalı uzun mu olmalı, ne kadar kısaltılmalı, sakal bırakmak ya da bırakmamak ne ifade ediyor.
 
İşte islam fıkhının cevabı:        
Hanefi’ler “Sakalı tıraş etmek haram olur; sakalın uzunluğunun bir kabzadan fazla olmaması sünnettir. Sakalın etrafını almakta beis yoktur.” dediler.
Şafii’ler ise “Sakalı kesmek ve kısaltmakta mübalağa yapmak mekruhtur.” dediler.
Maliki ve Hanbeli’ler de “Sakalı tıraş etmek haramdır.” dediler.[1]
Şafii’lere göre sakal bırakmak sünnettir.
Hanefi, Maliki ve Hanbeli’lere göre vaciptir. [2]
Erkeğin sakalını kesmesi haram olur.[3]
Sakalı tıraş etmek sünnetin hilafınadır. Şayet emir vücüp için olursa, ki mutlak zikredildiğinde akla ilk gelende budur. Hak olan sakalı tıraş etmek haram kılınmıştır.[4]
Buhari, Müslim, Tirmizi, Nesei ve diğer hadis kitaplarında bıyığı kısaltmanın sünnet olduğu beyan edilmektedir. Dört mezhebe göre bıyığı kısaltmak sünnettir.[5] Şirat-ül İslâm isimli kitapta “Bıyıkları kısaltmak sünnet-i ratibe’dendir. Yani müekked sünnettir.” denilmiştir.[6] Sahabe’nin bıyıklarını tıraş ettiklerini bildiren bir haber mevcut değildir. Ancak ona yakın derecede kısaltmış oldukları Sahabe’den nakledilmiştir. Müğire bin Şube[7] diyor ki “Rasûlullah (s.a.v.) bıyıklarımın uzadığını gördü ve misvakın üzerinde kalan kısmını kes.” buyurdu. Bıyıkları yanlara doğru uzatmakta beis yoktur. Hz. Ömer (r.a.) ve diğerleri bıyıklarını yanlara doğru uzatırlardı. Çünkü onlar ağzı örtmez, yemek bulaşağı onlara takılmaz. Bazı alimler bıyık kesmeyi (tahrimen)[8] mekruh ve bidat saymışlardır.[9] Bıyıklar üst dudağın üst tarafıyla müsavi olacak şekilde (yani üst dudağın kırmızı yeri görülecek şekilde) kısaltılır. Kaş gibi olur. Bıyıkları tıraş etmek varid olmadı. Bazı ulema bunu mekruh ve bidat gördü.[10] Dar-ı harpte düşmana heybetli görünmek için bıyığını uzatmak menduptur.[11]
 
Hülasa bıyıkları kısaltmak sünnet olup tamamen kesmek tahrimen mekruh ve bidattır.
 
Not 1-) Bıyık hakkındaki bu hüküm sakalı olan kişi hakkındadır. Hem sakalını ve hem de bıyığını temelli tıraş eden kişi için bu hüküm daha da ağır olacağı açıktır.
Not 2-) Eğer bıyığını kesen kişi çağdaş görünmek ve benzemesi gerekenlere benzememek gibi bir düşünce ile bıyığını keserse yani “Kim kendini kimlere benzetirse o onlardandır.” Hadis-i Şerif'i mucibince küfrüne bile sebep olabilir.
 
 
Sual: Sofiler (dervişler) bıyıkları dibinden kırkmak sünnettir deyu itikad eyleseler (inansalar) şer’an mezburlara (adı geçenlere) nesne lazım olur mu? (bir şey lazım olur mu?)
El-Cevab: İfrattan ictinab etmek (kaçınmak) lazımdır. Mesnun olan (sünnet olan) kaş miktarı kalınca almaktır. Ol dahi gazilerden gayrıyadır. Gaziler uzatmak menduptur; adüvve (düşmana) heybetli görünmek içün” [12]
 

Dipnotlar:
[1] Elfıkhalelmezahgibilerbea C.2 S. 44 - 45
[2] Fetvalar - Halil Gönenç C.2 S.271 İanetüttalibîn, Elmenhel-ülazbilmevrud ve Mezahibilerbea’dan naklen
[3] Dürrülmuhtar C.6 S.407
[4] Berika C.5 S.196
[5] Elfıkalelmezahibilerbea
[6] Şirat-ül İslâm Tercümesi S.280
[7] Hudeybiye’de bulunmuş Safaki kabilesine mensup bir Sahabi olup bir kaç kere Küfe valiliği yapmıştır.
[8] (Tahrimen) ile kayıtladık çünkü İmâm-ı Muhammed indinde bidat tahrimen mekruh demektir. (Dürrülmuhtar – Reddülmuhtar C.6 S.337)
[9] İhyâu’ulumid-din C.1 S.104
[10] Tahtavi S.43 Haniye ve Tahavi’den naklen
[11] Dürer C.1 S.323
[12] Ebussud, Fetava , Süleymaniye kütp. Şehit Ali Paşa 1028, vrk. 276/b


 
Mevzuu ile alakalı Diğer Soru ve Fetvalar
 
Soru: Bazı eserlerde sakalı kesmenin haram olduğu yazılıyor. Siz ne dersiniz?
Cevap: Sakal bırakmak sünnettir. Hiç sakal bırakmamış bir kimsenin tıraş olması bu sünneti ihmal olmaktadır. Bunun hükmü de kerahatle ifade edilir. Şayet sakalı bırakır da sonra keser ise, bu kerahet, katmerleşerek haram olur. Çünkü sünneti hor görme anlamı taşımaktadır. Yoksa mutlak manada sakalı tıraş haram olsa, bırakmasının da farz veya vacib olması gerekir. Hükme medhar olacak noktayı iyi tesbit etmek gerekir.
 
Kaynak: Fetvalar - Mehmet Emre
 
Soru: Sakal bırakmak isteyen bir kimse, karısını ikna edemiyor. Bu halde bıraksa ailesiyle arasında huzursuzluk meydana gelecek. "Karım razı olmasa da ben sakal bırakırım" diyerek ailesiyle huzursuz olması caiz midir?
Cevap: Sakal bırakmak, kadının müsaadesine dayanmamaktadır. Şayet böyle bir şey olsaydı, yüzde kaç Müslüman sakal bırakabilirdi? Bir erkek, karısına, yüzünün derisini değil, kalbinin içerisini sevdirmelidir. Buna muvaffak olabilirse, kadın ne sakala karışır ne de dini bir hususa engel olmaya kalkışır. Eğer o kadın Müslüman ise, hangi hakla Peygamberin Sünnetine engel olmaktadır?

Kaynak: Fetvalar - Mehmet Emre
 



Sakal, âdete ait sünnetlerdendir. Kâfirlerden de sakallı olanlar var idi. Buhari, Müslim, Nesai, Ebu Davud, Tirmizi’nin rivayet ettiği (Sünnet olan on şeyden biri sakal bırakmaktır) hadis-i şerifi sakalın sünnet olduğunu açıkça bildirmektedir. Sakalın bir tutamdan fazlasını kesmek sünnettir. Bir tutamdan kısa bırakmak, sünnete aykırıdır. Sünnet diye bir tutamdan kısa sakal bırakmak bid’attir. Böyle bid’at sakalı, haram işlemekten kurtarmak için, bir tutam uzatmak vaciptir [yani farzdır.] (Redd-ül muhtar)

İmam-ı Birgivi, Muhammed Hadimi ve Abdulgani Nablüsi hazretleri, fitneyi, (Müslümanlar arasında bölücülük yapmak, onları sıkıntıya, zarara, günaha sokmak, insanları isyana kışkırtmaktır) diye tarif ediyorlar.
Fitneye sebep olmak haramdır. Sakal bırakmak sünnettir. Harama sebep olmak haramdır. Haram işlememek için sünnet elbette terk edilir. Çünkü dinimizin emri böyledir. Vatani vazife için askere giderken bir çok sebep yüzünden saç ve sakal kesme zorunluluğu vardır. Kesmeyen ne olur? Ceza görür, bir zarara uğrar.

Askerde, er, subay veya memur olarak görev yapsa oranın tüzüğüne uymadığı için elbette cezalandırılır. En az işinden ayrılır ki bu da bir zarardır. Yukarıdaki tarifte, zarara uğramanın da fitne olduğu bildiriliyor. Fitneye sebep olmamak için sünneti terk etmek sadece caiz olmakla kalmaz. Vacib, hatta farz olur.
 


Peygamber Efendimizin (s.a.v.)'in "Bıyığınızı kesin, sakalınızı ise uzatın" sözleri üzerinde açıklamalarda bulunan âlimlerimiz, şöyle ifade etmişlerdir: Bıyık, üst dudak altı görünecek kadar kısaltılmalı, sakalın ise avuçtan artan kısmı kesilmelidir. Fazla uzatmayı ahmaklık işareti sayanlar olmuştur.
Sakal, Resûl-i Ekrem Efendimizin hafife alınamaz aziz bir sünnetidir; hakkında ileri geri konuşulamaz.

Bu sebeple, sakalı çirkin görünüşten korumak, sevimli hal de muhafaza etmek gerekir Bakanların çirkin göreceği şekilde kaba saba tutmak, güzel olmayan bir görünüşe terketmek, sünnetle hürmet değildir

Bu bakımdan, sakalın etrafından alınabilir. görünüş güzelliği sağlanarak bakanların güzel görecekleri duruma getirilebilir. Zira sakal, erkeğin zinetidir; sünnet dahilinde kendisine yakıştığı gibi düzenleyebilir. Ayrıca, bir takım meşrû mâzeretleri dolayısıyle sakal bırakmayan Müslümanlar da, neden bu sünneti işlemiyorsun diye itham edilmez.

Sakal ve bıyık üzerine söylenmiş güzel sözlerimiz de vardır. Bunlardan biri, "Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık" tâbiridir Bu söze mukabil zamanımız yazarlarından biri, "Bu zamanda tükür tükürebildiğin kadar; zira ne aşağıda sakal, ne de yukarda bıyık var" diyor.

(Fazilet Takvimi)



Eskiden erkeğin yüzünde bıyığın da sakalın da ehemmiyeti büyüktü. Sakal yaşa başa göre bırakılırdı. Sakalı ağarmayan şeyhülislam olamazdı. İlmiye sınıfına sakal kesmek yasaktı. Sakalsız yalnızca 2 padişah vardı. Yavuz Sultan Selim han ile Sultan Mehmed Vahidüddin Han.
Şehzadeler padişah olana kadar sakal bırakamazlardı. Tahta geçince son bir sakal traşı olurlar ve bunu merasimle Bab-ı Âli’ye gönderirlerdi.

(Tarihi Hakikatler-1, Çamlıca Basım-Yayın)



Beyaz Sakal ve Hesap!

Halilü’r-Rahman’ın sakalına ilk ak düştü. Hazret-i İbrahim (a.s), hayrette. Çünkü, bu diyarda, şimdiye kadar saçı, sakalı ağaran, görülmüş değildir.
 
Halilü’r-Rahman:
"Yâ Rabbî, Halîline bu neden?"
 
Cenab-ı Hak:
"Yâ İbrahim, bu; vakârdır. Vakâr-ı İslâmdır, izzettir, aklın kemalidir, sükûndur. Celâlime yemin ederim ki, benim vahdâniyyetimi ikrar eden, bana ibadet ederek bu vakâra mazhar olan kullarımı, kıyâmet gününde hesaba çekmekten, ben hicap ederim."

Hazret-i İbrahim yalvarıyor:
“Allah’ım, benim vakârımı ve hilmimi ziyâde eyle”

Ertesi sabah, uykudan kalktığı zaman, ne görse beğenirsiniz?
Sakalı; kar topu halini almıştır.

(Hazreti İbrahim - Fazilet Neşriyat)