Dizi film izlemenin hükmü? Kurtlar Vadisi, vemâ yünâsibü zâlik

Başlatan talebe bilal 10, 06 Şubat 2006, 02:42:01

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

İsra

Alıntı yapılan: "mars"muallim demişki:

Alıntı Yap
bir ikincisi tv nin ne kabahatı var ki onu anlamış değilim. tum kabahat insanın kendi elinde değil mi. kumandayı senin yerine ben mı değiştiriyorum ya da sana zorla ben mi diyorum tv yi acsu programı izle diye...nefis ne isterse insan oyle gormeye baslar....

Bu derece nefsine hakim olabilen bi kardeşim varsa bu forumda "ben burdayım" desin, ben onu tebrik etmek istiyorum.... Haberdi, yok şu programdı, yok zararsızdır bu programdı....Ardı arkası kesilmiyo. İnsan tv kolik olup çıkıyor....
Ve ilaveten evinde bu aygıt olupta " ben sadece haberlere bakıyorum " diyebilcek, yada dese bile beni inandırabilcek bi insan tanımadım bugüne kadar.. Ama tabi tanımayıda çoookkk isterimmm...

muallim kardeşin dediklerine katılıyorum

tamam tv iyi bişey olduğunu savunmuyorum ama herşeyde olduğu gibi tv yi iyi yönde kullanmakta insanın elinde kötü kullanmakta zaten içinde Allah korkusu olan bir insan tv'yide iyi yönde kullanacağından eminin

Ve  mars kardeşim evinde tv olan herkes tvkolik olacak diye bişey olmasa gerek bizde de tv var ama tv kolik değiliz çok şükür

mars

İsracım tek mesele iyi kullanabilmek zaten. Yani hem fikiriz. Ancak program seçme konusunda garantimizin olmadığını, bu kadar emin olamayacağımızı söylüyorum. Ve her tv si olana tv kolik demedim zaten. Evinde olupta sadece ben haberlere bakıyorum diyebilecek, nefsine bu kadar hakim olabilecek nefis sahibi bir insanı tanımıyorum dedim...

Ayeti Kerime: İnnennefse le emmâratüm bissûi (sure-i yusuf)

Meali: Muhakkak nefis ziyadesiyle kötülüğü emredicidir...

Benim endişemin yegane sebebi bu....

müteallim

Alıntı yapılan: "mars"Ve ilaveten evinde bu aygıt olupta " ben sadece haberlere bakıyorum " diyebilcek, yada dese bile beni inandırabilcek bi insan tanımadım bugüne kadar.. Ama tabi tanımayıda çoookkk isterimmm...
:D

cok istiyorsan öz-67 var.Rabbim sabr etmeyi banada nasip eylesin.
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

mars

Alıntı Yap
cok istiyorsan öz-67 var.Rabbim sabr etmeyi banada nasip eylesin

Tebrik ederim abi. :x  Amin. inş. cümlemize...
Biz aile olarak hepimizde Rabbime şükürler olsun azbuçuk bişeyler bilen insanlarız. (Rabbim amel edebilmeyi nasip eylesin)Vebalinden oldukça haberdarız yani...Ve biçok defa karar aldık haberlerden başkasına bakmayalım diye. Ancak haberlere bakalım, yok azcık şu programın kıyısından bakalım, yok köşesinden derkeeennn aldığımız kararlar güme gitti. Erkek kardeşler için biraz daha kolay bu illete dur diyebilmek. Ancak bayan kardeşlerime gelince iş biraz daha zorlaşıyor. Çünkü akşama kadar evin içinde işlerden arta kalan zamanı istila ediyor ne yazıkki bu mel'un varlık.. Ve netice olarak kurulu olarak durduğu sürece bakamamanın imkansızla hemen hemen eş anlam ifade ettiğinin farkına varınca tv yi söküp çatıya atmakta bulduk çareyi...
5 senedir yok, ve Elhamdülillah çoookkk rahatız. Ailece otururken yüzümüzü kızartan müstehcen görüntülerle karşılaşmıyoruz örneğin...İzlemezsen müstehcen yayınları görmezsin diyen kardeşlerimde olabilir..Bu görüntülerle karşılaşmak için herhangi bir programa gerek yok. Reklamları görsen yerin dibine girmek için başka bişey aramaya gerek yokkkk....

Selman34

Alıntı yapılan: "ÖZ-67"
Alıntı yapılan: "mars"Ve ilaveten evinde bu aygıt olupta " ben sadece haberlere bakıyorum " diyebilcek, yada dese bile beni inandırabilcek bi insan tanımadım bugüne kadar.. Ama tabi tanımayıda çoookkk isterimmm...
:D

cok istiyorsan öz-67 var.Rabbim sabr etmeyi banada nasip eylesin.
Amin. Mevla bizede nasipeylesin.

müteallim

Alıntı yapılan: "mars"
Alıntı Yap
cok istiyorsan öz-67 var.Rabbim sabr etmeyi banada nasip eylesin

Reklamları görsen yerin dibine girmek için başka bişey aramaya gerek yokkkk....

Evet müstehcen olarak reklamlar yeterde artar mü´mine. hele erkek kadin bir arada filim seyrediyorlarsa bunun cezasi agir olsa gerek.
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

racül

Bir defa tv'yi savunmak bu devirde artik sigarayi savunmak kadar anlamssiz..

Aptal kutusu deniyor tv'ye..

Kitle icin programlar üretilir, belirli merkezlerde toplum mühendisligi kurallari cercevesinde yönlendirilmesi gerekn kitle icin üretilir..

Bu kurtlar vadisi ile olusturulan gaz kimbilir nerelerde kullanilacak.. Avrupa medyasinda güya elestiriliyor aama, bu program senelerdir TV5'te veya dost TV'de falan degil, diger medyada oynuyordu..

...

Ben aptal kutusu ile yönlendirilmeyi kabul edecek, hatta bunu savunacak durumda görmüyorum kendimi.. Biraz daha rafine yollarla kandirilacak kadar okumus birisiyim. Ben de Türk kanallarini actirmadim. Arada bir belki bir hollywood yapimi seyr edebiliyorum, kimbilir bilincime ne kadar zarar yaptim diye de kendi kendimi sonra levm ediyorum. Türk halkini bir yerlere yönlendirmek icin yapilmis seyleri seyr edip, gaza gelmekten kendimi uzak tutmaya calisiyorum..

Bu güne kadar kurtlar vadisini hic seyr etmedim. Eskine bir iki defa deliyöregi seyr etmisitim..

Ama bu kkurtlar vadisi - irak filmi (dizi film olmadigi icin :wink: ) bir de almanyada aleyhinde yayin yapanlara inat olsun diye, kacak cd bulabilirsem bakmayi düsnüyorum..

.....
Es ist keine Schande hinzufallen, aber es ist eine Schande einfach liegen zu bleiben.
                                                Theodor Heuss
                             ehemaliger Bundespräsident

yusufum

"Kurtlar Vadisi Irak" Irak'ta yankı uyandırdı
'Kurtlar Vadisi Irak', Irak'ta gösterime girmemesine rağmen büyük ilgi gördü. Irak gazeteleri film ile ilgili haberlerine geniş yer verdi.
10 milyon dolarlık dev bütçesiyle Türkiye'de ve gösterime her ülkede büyük ilgi toplayan "Kurtlar Vadisi-Irak" filmi, Irak'ta gösterime girmemesine rağmen büyük yankı uyandırdı. Irak'ın önde gelen gazeteleri filme geniş yer verdi. Alarabia gazetesi film ile ilgili haberini, "Türkler ABD askerlerinin başına çuval geçirmeyi temenni ediyor" başlığıyla verdi. Gazete haberinde filmdeki oyuncuların Türkler'in intikamını aldığını yazdı. Haberde, "Iraklılar'ın acısını Türk vatansever oyuncu canlandırdı ve ülkesinin intikamını aldı" ifadesi yer aldı. Aliticah Alakhar gazetesi de haberinde Alarabia gazetesi ile benzer ifadeler kullandı. Aliticah Alakhar gazetesi haberini, "Kurtlar Vadisi, Irak'ın haklı direnişini canlandırdı ayrıca Türkler'in öcünü aldı" başlığıyla verdi. Gazetedeki haberde, "Bu filim Iraklılar'ın acısını hafızada canlı tutmak için en büyük başarıdır. Bu film ABD nin gerçek amaçlarını canlandırıyor ayrıca Türkler'in ne kadar vatan sever olduklarını ispatladı" ifadeleri yer aldı. Almaşrık gazetesi haberini, "Türk Rambo, ülkesinin şeref intikamını filmde aldı" başlığıyla verdi. Filmin senaryosuna geniş yer veren gazete, film gerçeklerin üstüne kurulduğu ve senaryosunun gerçek bir olay olan 'çuval hadisesi' ile başladığını vurguladı. Iraklı oyuncu Khdayir Abu Alabas ise filmi izlediğini ve çok beğendiğini dile getirerek, "Türk sinemasını tebrik ediyoruz. Bu filmi yapanlar özgürlüğü seven insanlardır. Türk devleti ve halkı her zaman Iraklıların her alanda yanında yer aldılar. Biz komşu Türkiye ile gurur duyuyoruz" dedi. Iraklı ünlü kadın oyuncu Dr Şeza Salim ise, filmi henüz izleyemediğini ama filmin işgale karşı bir yapısı olmasından dolayı gerçeği anlattığını ifade etti. Dr Şeza Salim, "Komşu Türkler her zaman yanımızda olduklarını tekrar ispatladılar. Biz Irak oyuncuları olarak bu filmi görmesek de Hollywood filmlerinden daha iyi olduğundan eminiz, çünkü bu film bir gerçeği anlatıp işgale hayır diyor" dedi.


Iraklı Kürt kadın oyuncu Şirin Raşid ise, filmin aslında bölge halkının çektiği acıyı yansıttığını söyleyerek, "Ben bir Kürt oyuncu olarak Türkler'in Kuzey Irak'ta maruz kaldıkları davranışları kabul edemedim. Bölgede tarihin en büyük dramlarından biri yaşanıyor. Biz kardeş Türkler'e teşekkür ediyoruz. Bu film aslında çektiğimiz acıyı yansıtıyor. Böyle bir ortamda Iraklılar'ın sesini bir ölçüde duyurmayı amaçlıyor" diye konuştu.

al1nt1  habervakti
ANA HAKİKAT'İ ANLAT

racül

Bu film, kKuzey irakta da süphesiz lehimizde cok büyük etki yapacaktir. Insanlar blok olarak düsünmüyor.. Kürt halki, pesmerge liderleri amerikayla beraber oldu dyie blok olarak amerikanci olacak degil.. GÜnlerdir aklimdaki sey: Bu filmin kuzey iraktaki kürtler arasindan da cok taraftar calacagi...

Bu film bir yönüyle bir cok seyi görünürde alt üst ediyor..

Ama,
Iki üc senedir bu film, masum, namazinda aptestinde kanalarrda yayinlanan bir film degildi!!!

Burada bir bit yenigi var..

Ben aksamda güler kömürcünün ve bir kac yazarin satir aralarini okumaya calisacagim bu filmle ilgili...
Es ist keine Schande hinzufallen, aber es ist eine Schande einfach liegen zu bleiben.
                                                Theodor Heuss
                             ehemaliger Bundespräsident

yusufum

Aslında sinemaya giden ve tv.dizisi izleyen birisi pek değilim.Tv aleyhine olan birçok görüşlere de katılıyorum .
Ama bu film,Türkiyenin gerçekleri ile birebir ilişkili olduğu için takip ettim ve sonuna kadar da izledim.
Hem dizisini hemde Irak boyutunu.
Zaten filmin izlenme rekoru kırması da ,Türkiye gerçeklerini yansıttığı içindi.Bu filmdeki konu :tiyatrocu bile olmayan
Polat alemdarın mafya oyunları değil,Türkiye derindevletinin ,siyaset ve dış dünya ile olan ilişkilerinin boyutunu canlandırmasıdır.
Katılmayabilirsiniz ama ben konunun gerçekleri yansıttığı görüşündeyim
ANA HAKİKAT'İ ANLAT

racül

Gerceklerin kullanilis amacina dair benim süphem ve merakim...

GErcekler  maksada uygun hale her zaman kücümsenmek suretiyle getirilmez.. Bazen de maksad onlarin biraz daha köpürtülerek gercek yerini bulmasi hatta onu da tasmasi suretiyle yararli olur..


Buradaki yarar :!:  acaba kime nasil yarar :?:
Es ist keine Schande hinzufallen, aber es ist eine Schande einfach liegen zu bleiben.
                                                Theodor Heuss
                             ehemaliger Bundespräsident

yusufum

Alıntı yapılan: "pamfilya"Gerceklerin kullanilis amacina dair benim süphem ve merakim...

GErcekler  maksada uygun hale her zaman kücümsenmek suretiyle getirilmez.. Bazen de maksad onlarin biraz daha köpürtülerek gercek yerini bulmasi hatta onu da tasmasi suretiyle yararli olur..


Buradaki yarar :!:  acaba kime nasil yarar :?:

Bence verilmesi istenen mesaj gerekli çevrelere verilmiştir bence.Gerek manevi yönden ,gerek siyasi yönden ve gerekse türkiyenin askeri boyutunun neden bu denli sessiz kaldığı yönünden.
Türk- Amerikan ilişkilerinin ve siyasetinin ,pamuk ipliğine bağlı olduğunu ve bu milletlerin ,birbirleri ile asla dost olamayacaklarını başarılı bir şekilde anlattı
Bölgedeki milletleri veya kavimleri birbirine bağlayan gerçek bağın, din bağının olduğunu çok güzel birşekilde
izah etti.
Amerikanın bu filme olan tepkisi de bunu açıkça izah etmektedir.
ANA HAKİKAT'İ ANLAT

racül

Bunlar ortalama muhafazakar camianin buldugunu düsündügü faydalar...

Böyle bir filmi yapan kadro 3 sene nasil desteklendi? Medyada yer almak o kadar kolay bir sey degil... Bu meseleye ben süpheli yaklasiyorum abi.

Mesela:

Son günlerde osmanli hanedanina dair türk kanallarinda cok güzel yayinlar var diye duyuyordum evinde türk kanallari olan arkadaslardan..  Dügün degil bayram degil, niye öptü enistem beni? havasina girmistim ki:
Es ist keine Schande hinzufallen, aber es ist eine Schande einfach liegen zu bleiben.
                                                Theodor Heuss
                             ehemaliger Bundespräsident

racül

Osmanlı'nın petrol payı ve gizli hesaplar  
guler.komurcu@aksam.com.tr
gulerkomurcu@superonline.com



Başlık konusuna geçmeden... 'O niye bu kadar saldırganlaştı biliyor musunuz? Çünkü O çok korkuyor, evet, 'endülüjansını' (iktidarlı cennetinin tapusunu) O'na hediye eden 'şövalyelerin' önümüzdeki 6 ay içinde O'na bağışladıkları bu gücü elinden alıp, önce yakınında duran 'gül' gibi bir arkadaşına sunacaklarını, sonra da ..... sonrasını da zamanı gelince anlatırım, öğrendi (ki bence de 'gül' gibi dost, malum şahıstan çok daha uygun-doğru isimdir) bu arada O 'yaklaşan finalini' ne yaparsa yapsın artık değiştiremiyeceğini, şövalyeleri ikna edemeyeceğini de çoook iyi biliyor. İşte bu çaresizlik, bu korku O'nu panikletti, kontrolünü kaybettirdi, korkan kişi saldırganlaşır unutmayın, aşırı korkunun güdüsel dışa vurumu; saldırı, sinir ataklarıdır. Bu tahlil bir değerli psikoanaliste aittir.


Ve hazır olun, O giderek daha da saldırganlaşacak, giderek korkusu daha artacak çünkü. O, 6 ay içinde olacakları ve de ilaveten etrafındaki A takımının açıklarının nasıl elden ele gezip-dosyalandığını da çoook iyi biliyor.


O'nun zayıf olduğu iki alan var; terör ve yolsuzluk, bu 2 konuyla başa çıkamıyor ve gözüken ortada, bu 2 konuda işler giderek daha sıkıntılı hal almakta.'


Peki ben şimdi kimden-neden-nereden bahsediyorum! Aman sizin içiniz ne kötü ey okur, elbette 'Mor Gezegen'deki' hayali bir krallık hakkındaydı tüm bunlar, ne o, siz yoksa tanıdık birilerinden mi bahsettiğimi sandınız, elbette hayır, gerçek dışı-öylesine boşluğa yazıyorum, köylü kızı Kezbanı'nız saçmaladı yine!


Normal gündeme dönelim, size bir sorum var efendim, Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Büyükanıt, Erdoğan'ı 25 Şubat'ta Kars- Sarıkamış'ta yapılacak ve 2 gün sürecek olan 'Kış 2006' tatbikatına davet etti biliyorsunuz. Merak ediyorum acaba komutanlar bu soğuk havada gündüz tatbikat, ardından akşam şömine başında 'sıcak sıcak' ısınır iken Erdoğan ile ne konuşacaklar?


Gündemin bir başka maddesine bakalım. Son zamanlarda medyada ani bir Osmanlımani başladı, birkaç gün önce Osmanlı hanedanı hakkında bir progam izliyorum. Günümüzde yaşayan Osmanlı hanedanı üyeleri Irak petrollerinde aile haklarının olduğunu, uluslararası mahkemelerin hala devam ettiğini altını çizerek belirtiyorlar, BİNGO, işte haber; Yarın bu uluslararası mahkemelerden 'Irak petrollerinde Osmanlı hanedanı üyelerinin ... kadarlık hakkının 'yaşayan üyelere' iadesine karar verirlerse ve hemen ardından da Kerkük'ün üzerinde de hakları bulunan Osmanlı hanedanının, 'Türkiye Cumhuriyeti'nin' vatandaşları olarak elbette, KERKÜK VALİLİĞİ'NE getirilmesi onaylanırsa... Noktaları siz doldurun ey okur. Hayır, bunlar zorlama senaryolar değil, kapalı kapılar ardında tartışılan alternatif planlar.


Talabani, The New Anatolian gazetesinden İlnur Çevik'in sorularını yanıtladı. Kürt liderlerin Iraklı Türkmenlere, kuzeyde çoğunlukta bulundukları bölgelerde otonomi verilmesi olasılığını tartıştıklarını belirten Talabani, Türkmenlere-Kerkük'e otonomi planının bunun henüz ayrıntılandırılmadığını bildirdi. Nasıl ayrıntılanacak dersiniz?


Çok değerli bir uzman dostumun 'şeytan detayda saklıdır' başlığıyla sunduğu bir analizi var, diyor ki; 'Irak'ta enerji kaynağının güvenliği çok önemli. A, B, C derken bu da D planı varsayın; Ankara'da sinirleri bozuk birilerinin geri plana çekildiğini, gerekli yeni düzenlemenin yapıldığını, askerlerimizin NATO desteğiyle Irak'a girdiğini farzedin ama ya sonra askerlerimiz 'petrol rezervlerinden payımı almadan Irak'tan çıkmam' derse ve Osmanlı hanedanının bölgedeki petrol haklarına dem vurur ise?! Derken şu günlerde sık sık medyaya sunulan (yukarıdaki paragrafa bakınız tekrar) Osmanlı hanedanının üzerinden anlaşmaya varılır ise?'


Sizlere hiçbir yerde okumadığınız çok önemli bir gelecek fotoğrafı daha sundum ey uzakları gören okur. Varsayılan bu D planına bakışınız nedir? Yazılı lütfen...
Es ist keine Schande hinzufallen, aber es ist eine Schande einfach liegen zu bleiben.
                                                Theodor Heuss
                             ehemaliger Bundespräsident

racül

“Osmanlı’nın petrol payı ve gizli hesaplar”ı açalım  
guler.komurcu@aksam.com.tr
gulerkomurcu@superonline.com



Maliye Bakanı Unakıtan hakkındaki gensoru tartışmalarını gündemden düşürmek için YEŞİL jokerini kullananlar serisine katılmayacağım. Aşka aşık biri olmama rağmen kınayarak reddettiğim sevgililer günü gibi sürü psikozuyla üretilen endüstriyel ürün hakkında süslü laflar da etmeyeceğim. Giderek anarşistleşen ruhumla uzaklara nişan almaya devam edeceğim yine.


SALI günkü yazıma devam. Bana ulaşan bir uzman öngörüsünü aktarmıştım sizlere; ‘Bu da D planı varsayın; Ankara’da sinirleri bozuk birilerinin geri plana çekildiğini, askerlerimizin NATO desteğiyle Irak’a girdiğini farz edin ama ya sonra askerlerimiz ‘petrol rezervlerinden payımı almadan Irak’tan çıkmam’ derse birileri de Osmanlı hanedanının bölgedeki petrol haklarına dem vurur ise?! Buna karşın ABD’de, Kerkük üzerinde hakları bulunan Osmanlı hanedanını Kerkük Valiliği’ne getirir hem de hanedanının üzerinden Türkiye ile anlaşmaya varır ise ne olur?’ SALI yazımın çekirdek mesajı buydu, yüzlerce yorum gönderdiniz, biz bu ülkenin GÖNÜLLÜ KUVVETLERİYİZ değil mi? (Bu tanımın tam manasını bilen biliyor, bilmeyene de haftaya açıklayacağım, gelmiş geçmiş en etkileyici romantik-resmi gerilla (!) Kuşçubaşı Eşref Bey’in anısına)


Önemli bilgiler bulacaksınız bu e-mesajlarda;


‘Sayın Kömürcü, şu sıralar mevcut petrol kanunu değiştiriliyor. Tasarı komisyonlardan geçti. Çıkacak yasa ülke yararına değil. Bu konuda size yardımcı olabilirim. (Yavuz T...)’


Bir başka okur mesajı; ‘Washington, Osmanlı hanedanına Irak petrolünden pay planıyla, İslam dünyasını HİLAFET- halife Osmanlılar ile yönetme projesini de hayata geçirme peşinde. Türkiye’ye verdikleri bu havuçla Irak cehennemine Türk askerini sokacaklarını, çok sevdikleri Kürtlere devleti de Türkiye himayesinde kurduracaklarını da bilelim (T.Turgutlu-Ankara-Öğretim Görevlisi)’


İŞTE KIRMIZI ÇİZGİ ANLAŞMASI Şimdi çok dikkat lütfen, diyor ki değerli okurum-meslekdaş büyüğüm; ‘Sevgili Güler Hanım Kızım, 1947 senesinde ilk basın kartını alan bir meslek büyüğünüzüm. 1912’de kurulan Turkish Petroleum Co. olarak bugün bilinen şirket hissedarları Osmanlı Hanedanı değil, Osmanlı Bankası hissedarlarıydı. Bu bankada da Gülbenkyan ailesinin önemli hissesi vardı. İstanbullu zengin bir Ermeni ailesinin oğlu olan Sarkis Gülbenkyan sonraları İngiliz vatandaşı olmuştur. 1955’te öldü, sonra kurulan Gülbenkyan Vakfı halen aktif ve birçok Kürt aydına burs verildi. Gülbenkyan’ın talihi aslında 1. Dünya Savaşı’nın çıkması ile açılmıştır. Abdülhamit karışıklığı görünce Irak’taki araziyi çok güvendiği Gülbenkyan’ın üzerine yapmıştır, sonrası malum, savaş çıkınca da Gülbenkyan’a da piyango kalmıştır. (Bendeniz Gülbenkyan adını ilk olarak 10 Ocak 2003’te önemli detaylarla yazdım, mutlaka AKŞAM’ın internet sayfasından arşive bakınız. G.K.) Değerli büyüğümüzün mesajına devam ediyoruz şimdi.


‘İran’da petrol arayıp bulan D’arcy Knox’tan sonra Irak’ta da petrol olması ihtimali karşısında Irak’ı kontrol eden İngilizler, 1925 yılında, Anglo-Persian,Royal Dutch ve Amerikan petrol şirketleri petrol bulmak için Irak’a geldiler. 1927 yılında sondaj başlar. 5 Ekim 1927 yılında sabah saat 3’te Kerkük’ün15 km kuzeyinde Baba Gurgur kuyusundan Irak petrolu fışkırır. Bu 500 metrede bulunan petrol günlerce kontrol altına alınamıyacak kadar kuvvetle fışkırmaktadır. Şimdi sıra Turkish Petroleum Co.’nin durumuna gelmiştir. Gülbenkyan, Osmanlı Bankası’nın yüzde 30 ortağı olduğu için hak iddia etmektedir.


31 Temmuz 1928’de bu petrolün yeni sahipleri belirlenir. Royal Dutch-Shell, Anglo Persian ve Fransızlar petrolun yüzde 23.75’ine sahip olacaktır Aynı oran Amerikan şirketlerinin menfaatini de göz önünde tutarak yeni kurulan Near East Development Co.’ ye verilecektir. Gülbenkyan’a da yüzde 5 verilecektir. İngilizler , Fransızlarla birlikte çizdikleri Irak, Suriye Arabistan hudutlari esas alınır ve buna Kırmızı Çizgi Anlaşması ismi verilir. Hatta Musul Ingilizler tarafından ateşkes anlaşmasının imzasından sonra işgal edilmiştir. Bu konu Lozan’da çok tartışılır. Fakat başarılı olunmaz. Bunun için de bizim tarih kitaplarına geçmez.


Musul ve Kerkük konusu ise Ingilizlerin Şeyh Sait isyanını teşvik etmesi ile yepyeni bir mahiyet kazanır. El altından yapılan bir destekleme ile genç Türkiye Cumhuriyeti’ne bu işlerde fazla ısrarcı olmaması telkin edilmektedir.


Şimdi sevgili genç yazar kızım, Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin hak iddia edemediği bir konuda Osmanlı hanedanı varislerinin hak iddia etmesi biraz gülünç gelmiyor mu? (Cüneyd Modan Dosdoğru-İstanbul.)


Evet, siz söylenebilecekleri söylüyorsunuz işte.

     16.02.2006
Es ist keine Schande hinzufallen, aber es ist eine Schande einfach liegen zu bleiben.
                                                Theodor Heuss
                             ehemaliger Bundespräsident