Gönderen Konu: ÎTİKÂF  (Okunma sayısı 2915 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Vuslat Yolcusu

  • Ziyaretçi
ÎTİKÂF
« : 11 Ekim 2006, 00:31:13 »

Îtikâf, erkeklerin, beş vakit cemâatle namaz kılınan mescidde, hanımların ise, evinin mescid hâline getirdiği bir yerinde îtikâf niyetiyle durmasıdır. İhlâsla yapılan îtikâf amellerin en şereflilerindendir. Çünkü itikâfta kalbi dünyâ işlerinden tamâmen boşaltıp, kendisini Mevlâ’ya teslim etmek ve Allâhü Teâlâ’nın evinde ona ibâdete devam etmek vardır. Peygamber Efendimiz (s.a.v) Medîne’ye hicretlerinden irtihâllerine kadar hiç terk etmeden her sene Ramazân-ı Şerîf ayının son on gününde îtikâf yapmışlardır.Îtikâfa giren kimseye mütekif denir.
Rüknü: Îtikafın mescidde olmasıdır. Şâfiîler ayrıca niyet ederler.
Şartları: İslâm, temyiz (bülüğ şart değildir), akıl, niyet, hayız, nifâs ve cünüplükten tahâret.
Vâcib olan îtikâf için ayrıca oruç da şarttır.
Kısımları: 1- Vâcip (nezredilen), 2-Sünnet-i müekkede-i kifâye (Ramazân-ı şerîfin son on gününde yapılan itikâftır.    3- Müstehab: Bu ikisinin dışındakiler.
Kur’ân kursu, medrese, yurt gibi âmme hizmeti için yapılan vakıf binâların mescidleri de içinde beş vakit namaz kılındığı zaman diğer mescid ve câmiler gibidir. Fakat bu gibi binâların diğer yerleri ve odaları hakîkaten mescid değildir. Hükmen mesciddir. Bütün yeryüzü hükmî mesciddir. Îtikâf, hakîki mescidde olur.
Mütekifin mescidden dışarı çıkması: Îtikâf eden kişi ancak cuma namazı gibi dîni bir hâcet için def-i hacet, abdest ve gusül gibi tabii ihtiyaçlar için, mescidden çıkabilir. Şayet itikâf yaptığı mescidin cemâatinin dağılıp cemâatle namaz kılınmaması, mescidin yıkılması, zorla mescidden çıkarılmak gibi zarûrî bir sebeple veyâ canı ve malı için tehlike zuhûr ederse mescidden çıkabilir. Ancak hemen başka bir mescide girmelidir.
Eğer özürsüz olarak mescidden çıkarsa veyâ bir özürden dolayı çıkıp özrü zâil olduktan sonra hemen mescide dönmez ise vâcib îtikâf bozulur, nâfile îtikâf ise nihâyete ermiş olur.            
Mütekif kendisi ve çocuklarının nafakâsı için muhtaç olursa alıp satacağı malı mescidde bulundurmaksızın alışveriş yapabilir. Malı bulundurması mekruhtur.
Îtikâf yapan kişi hayırdan başka bir şey söylemez. Dînî ilimler öğrenmek ve öğretmek gibi hayırlı işlerle meşgul olur.
Kur’ân-ı Kerîm okumaya, hadîs-i şerîf okuyup öğrenmeye, öğretmeye, Peygamberimiz ve diğer peygamberlerin siyerlerini okumaya, fıkıh okumaya, yazmaya devâm eder

Çevrimdışı Mstfx67

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 354
ÎTİKÂF
« Yanıtla #1 : 11 Ekim 2006, 01:37:02 »
Alıntı

Kur’ân kursu, medrese, yurt gibi âmme hizmeti için yapılan vakıf binâların mescidleri de içinde beş vakit namaz kılındığı zaman diğer mescid ve câmiler gibidir. Fakat bu gibi binâların diğer yerleri ve odaları hakîkaten mescid değildir. Hükmen mesciddir. Bütün yeryüzü hükmî mesciddir. Îtikâf, hakîki mescidde olur

 :x
BA$KASININ AYIBINI SÖYLEMEYi DÜSÜNDÜGÜN ZAMAN NEFSININ AYIBINI hATIRLA!!!

Çevrimdışı Evfacan

  • Moderatör
  • araştırmacı
  • *****
  • İleti: 441
ÎTİKÂF
« Yanıtla #2 : 11 Ekim 2006, 12:46:23 »
Allah cumlemize itikafa girmeyi nasib etsin karde$im.....
Yiğit yaralı olur - Yine dağ gibi durur

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
ÎTİKÂF
« Yanıtla #3 : 13 Ekim 2006, 01:21:29 »
Alıntı yapılan: "Murat Han"
Allah cumlemize itikafa girmeyi nasib etsin karde$im.....
amin
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik