15.05.2009 / 01.04.2011
HAZIRLAYANLAR
Mustafa Hakkı ÖZER Komisyon Başkanı Ankara İl Müftüsü
İlhan TOK Proje, tasarım ve uygulama Emekli İmam-hatip
Osman ALBAYRAK Araştırmacı Ankara İl Vaizi
Mustafa KÖSEOĞLU Araştırmacı Ankara İl Vaizi
Münevver KOCAELİ Araştırmacı Kur’an Kursu Öğreticisi
Yılmaz TURPÇUOĞLU Araştırmacı ve Bilgisayara uyarlayan İ. Hatip
Ankara Müftülüğü bünyesinde devam eden Tashîh-i Hurûf kurs’larında faydalanılmak üzere hazırlanan bu eser ücretsizdir. Eserin ortaya çıkmasında emeği geçenlere içten teşekkür ediyorum. 01.04.2011
İlhan TOK
Tashîh-i Hurûf Kurslaraı Koordinatörü
NOT:
a) Bu eserden gereği gibi istifade edebilmek için çıktıların mutlaka renkli olarak alınması gereklidir.
b) Hazırlanan bu verilerle Kur’ân-ı Kerîm’in tamamı TAHKÎK, TEDVÎR ve HADR (HADER) tarikleriyle makâmat uygulanarak İlhan TOK tarafından okunacaktır.
c) Faydalanılmasında mâni bulunmayan bu eserin aslı tashîh’ten sonra tedarik edilmelidir.
İ’RÂBÜ’L-KUR'ÂN IŞIĞINDA
“ TİLÂVET ”
Kur’ân’ı Kerimin gerek metninde, gerek sayfalarında derkenar edilen,beyan ve işaretlerin açıklamaları:
• Harf-i Cerler (ب ِ ، ل ِ ، الى ، على,عَنْ gibi) : Önüne geldikleri kelimelerin son harflerini esre yaparlar. Muzâf ve muzâfun ileyh başına geldiklerinde Muzâf ve Muzâfun ileyh’in son harflerini esre kılarlar.Câr : harf-i cer , mecrur : cer edilen,yani son harfi,harfi cer’den etkilenip esre yapılan kelimedir)
• Muttasıl (Bitişik) zamirler (ه ، هما ، هم ، ك ، كما ,نَصَرْتُ,نَصَرْتَ vb.) kelimenin sonuna bitişirler. Munfasıl (bitişik olmayan ) zamirler (هو،هما،هم،هى ، هما ، هن ، انتَ,اَنَا vs) ise kelimenin sonuna bitişmeden,kelimeden bağımsız olarak gelirler.
• İsmi Mevsuller (الذى ، الذين ، التى، ما ، مَنْ vs) : Bir kelime ile,o kelimenin açıklaması arasında bağlaç görevi yaparlar. “ki,öyle ki,dığında,dığı zaman,kim” gibi ma’nâ-lara gelirler.
• İsmi İşâretler (ذلك ، اولآء ، اولئك ، هذه vs) : “bu, şu,o,bunlar,şunlar,onlar” gibi ma’-nâlara gelip,işâret görevi yaparlar.
• Nâhiye (ما ، لا ، لم ، لما ، لنْ vs) : Bu kelimeler başına geldikleri kelimelerin ma’nâlarını olumsuz duruma getirirler.
• Atıf (و ، ف ، ثم ، اَمْ ) : bu harfler bağlaç vazifesi yaparlar.Bir fiili (işi) yerine getiren öznelerin,yan cümlelelerin vs. aralarında bağlaç görevi yaparlar.
• Te’kid (اِنَّ ، اَنَّ ، لَ ، لَنْ ) : muhakkak,şüphesiz ma’nâlarına gelip, ma’nâyı kuvvet-lendirmek için gelir.
• İstifhâm (أ ، هَلْ ، ما ، ماذا، كيف ) : Soru edatları.
• Tahsis (لَ ، ل ِ ) : Bir veya birden fazla kimseye has kılmak için kulanılır. Meselâ, “Onlara âit,Onlar için” gibi.Âidiyyet bildirir.
• Hasr Edatı (الا ، اِنّما ، اَنَّمَا) : İstisnâ bildirir.Ancak ma’nâsına gelir.
• Muzâf Muzâfun İleyh : Tamlayan ve tamlanan ma’nâlarına gelir.Örn, “ قلوبهم : onların kalpleri,سمعهم onların kulakları” gibi.
• İsti’nâfiyye : “Başlangıç و’ı ve ف’sı” demektir.Cümleyi başlatan vav’dır.
• Zaman Zarfları (اذا ، لَمَّا ، كلَّمَا،اذ ْ ، حَتَّى ) : Zaman ifâde eden kelimelerdir.
• حَتَّى zaman zarfı olmamakla birlikte mana bakımından belirgin vurgu yapılır.
• Müteşâbih,teşbih kelimeleri (كما ، كذلك kelimelerinde geçen ك ler) : Benzer olan şeyleri anlatmak için kullanılır. “Gibi,benzeri” ma’nâlarına gelir.
• İmtina’ harfi( ,لو ,لالوما, لَوْ):eğer,şâyet ma’nâlarına gelir.
• Nidâ:Seslenme,çağırma. “ey” ma’nâsına gelir.اَىُّ :seslenilen kişiyi ifade eder.ها : tenbih için kullanılır.(“şunu yap hâ” gibi.)
• Sebebiyye (ف ، ب ): Bazen bir şey söylenir de,bu söylenenin sebebi açıklanır. İşte bu harfler,bu gibi yerlerde bağlaç görevi yaparlar. “Sebebiyle,şu veya bu sebep-le” ma’nâlarına gelirler.
• Şartıyye ( اِنْ ، لماَّ ): Şart koşulduğu yerlerde kullanılır. “se,sa,ce,ince” ma’nâsına gelen eklerdir.Örn,gelirse,olursa,gidince gibi.Bazen “in” kelimesi “inne”nin hafifletilmeysiyle (yani şeddenin yerine cezim konularak, “inne” nin “ne” hecesi atılarak) okunabilir.Böyle yerlerde “in” kelimesi “inne” ma’nâsına gelir. “in” kelimesi önüne geldiği kelimenin sonunu cezmeder.
• Nasbiyye (اَنْ ، لَنْ):önüne geldikleri kelimeleri nasbederler (önüne geldikleri kelimelerin son harekesini üstün kılarlar). “aslâ” ma’nâsına gelir.
• Râbıta:bağlaç ma’nâsına gelir.(لكن ) fakat anlamında bağlaçtır.
• هؤلآء “ha. İşte bunlar var ya” ma’nâsında tenbihtir.
• Mekân zarfları عِنْدَ,يَمِين,فَوْقَ,تَحْتَ,اَمَامَ,مَعَ) gibi ) : Yer bildiren kelimelerdir.
• Zâid harfler (ما ، لا) : Ma’nâyı kuvvetlendirmek için kullanılırlar.Yemin için kullanıldığı da olur.
• Gelecek zaman zarfı (س ، سوف) : (س) Yakın gelecek zaman ve (سوف) uzakta gelecek zaman için kullanılır.
• Tahkîk (قد ) : Bir şeyin gerçekliğini kuvvetlendirmek için kullanılır
• Sıla Cümlesi:İsmi mevsullerle bağlanmış cümlelerdir.(İsm-i mevsul’ün açıklama-sı yukarıdadır.)
• Müste’nife:İsti’nâfiyye kelimesinden türemiş,başlangıç ma’nâsına gelir.
• İbtidâiyye:Başlangıç ma’nâsınadır.
• Teraccî ( لَعَلَّ ):Bir şeyi umduğunu belirtmek için kullanılır. “belki,umulur ki” ma’nâlarına gelir.
• Ta’lîliyye:Sebebiyye ma’nâsınadır.
• Mübtedâ: Türkçe isim cümlesinde isim,mübtedâdır.Yüklem de, Haberdir. Örn, “kitap güzeldir” cümlesinde olduğu gibi.Burada kitap,isim,yani mübtedâ dır. “Güzeldir” kelimesi de yüklem,yani haberdir.
• Tevbîhi: “azar” ma’nâsına gelir.
• Raf’i savt:Âyetlerin ma’nâsına göre,mü’minleri müjdeleyen,Cennetten bahseden, kâfirleri,münâfıkları tehdit içeren bölümlerde sesin yükseltilmesi ma’nâsına gelir.Raf’i savt,ayrıca karşılıklı diyaloglarda Allâh’ın hitabında kullanılır. Peygamberimizin kafirlere hitabında kullanılır. Âyetlerin altında yukarıyı götseren kırmızı üçgen, raf’i savt’in başladığı yer ve yukarıyı gösteren mavi üçgende raf’i savt’in bittiği yerdir.
• Hafd’i Savt: Sesin alçaltılması demektir. Âyetlerde Cehennemden bahsedilen yerlerde , diyaloglarda kâfir,müşrik ve münâfıkların Allâh’a, Peygamberimize, meleklere hitâbında kullanılır. Âyetlerin altında aşağıyı gösteren kırmızı üçgen, hafd-i savt’in başladığı yer ve aşağıyı gösteren mavi üçgen de hafd’i savt’in bittiği yerdir.
• Âyetlerin altına çizilen mavi çizgiler, zarûri bir durumda vakfedilmesi gerektiğinde vakfedilebilecek yerleri gösterir. Kırmızı çizgiler de, zarûri bir durumda vakfedildiğinde tekrar ibtidâ (başlanabilecek) yapılabilecek yerleri gösterir.
İ’RÂB-ÜL KUR’ÂN IŞIĞINDA
“ TİLAVET”
“TERTÎL”İ PEKİŞTİREN ÂMİLLER, HARFLER, İŞÂRETLER’in anlamları ve kelimelerin telaffuzunda ses tonlamalarındaki rolleri
Fesâhat ve belâğatin tezâhürü için
“Temsîlî kırâat”
MUTTASIL ZAMİRLER: Kelimelerin sonlarına bitişik olan (هُمَا , هُمْ هُ ضَرَبْنَا ضَرَبْتُ , ضَرَبتُمْvb.)
zamirlere vurgu yapılmaz.
تِلْكَ اُمَّةٌ قَدْ خَلَتْ لَهَا مَا كَسَبَتْ وَ لَكُمْ مَا كَسَبْتُمْ Bakara Suresi 141
ءَاَنْذَرْتَهُمْ اَمْ لَمْ تُنْذِرْهُمْ Bakara Suresi 6
ظُلُمَاتٍ لآيُبْصِرُونَ وَتَرَكَهُمْ فِى مَا حَوْلَهُ ذَهَبَ اللهُ بِنُورِهِمْ
Bu zamirler vurgusuz okunur.
MUNFASIL ZAMİRLER: Kelimelere bitişik olmayan ( هُوَ , هِىَ , هُمْ , هُمَا ,كَ , كُمَا ,كُم vb.) zamirlere hafif vurguyla ses tonlaması yapılır.
فَاِذَاهِىَ حَيَّةٌ تَسْعَى Taha Suresi 2 قَالَ هُمْ اُلأءِعَلَى اَثَرِى Taha Suresi 84
اِذْ هُمَا فِى الْغَارِاِذْيَقُولُ Tevbe Suresi 40
هُوَالْاَوَّلُ وَالْآخِرُ وَالظَّاهِرُ Hadid Suresi 3
Bu zamirlere hafif vurguyla ses tonlaması yapılır
İSMİ MEVSULLER: (şöyle ki,şol kimseler ki) اَلَّذِى, اَلَّذَانِ, اَلَّذِينَ, اَلَّتِى, اَلَّتَانِ اَلّتِى , مَا , مَنْ ) gibi edatlara ( مَا ) edatı dışında hafif vurgu yapılabilir.
اَلَّذِى جَعَلَ لَكُمُ الْاَرْضَ Bakara Suresi 22
اَلَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ Bakara Suresi 3
اَلَّتِى تَطَّلِعُ عَلَى الْاَفْءِدَةِ Hümeze Suresi 7
مَالاَ طَاقَةَ لَنَا بِهِ Bakara Suresi 286
وَاَمَّا مَنْ خَافَ مَقَامَ رَبِّهِ Naziat Suresi 40
مَا ) Ma-i Mevsule( hariç bu edatlara hafif vurgu yapılır
İSMİ İŞARETLER: (bu,şu,o,onlar,şunlar,bunlar)
( هَؤُلَاءِ, هَذاَ , هَذَانِ, هَذِهِ, ذَلِكَ vb.) edatlara hafif vurgu yapılır.
ذَلِكَ الْكِتَابُ لَارَيْبَ فِيه ِ Bakara Suresi 2
فَقَالَ اَنْبِؤُنِى بِاَسْمَاءِ هَؤُلَاءِ Bakara Suresi 31
عَلَى هُدًى مِنْ رَبِّهِمْ اُولَاءِكَ Bakara Suresi 5
هَذِهِ جَهَنَّمُ الَّتِى كُنْتُمْ تُوعَدُونَ Yasin Suresi 63
Bu edatlara hafif vurgu yapılır
NAFİYE EDATLARI: (olumsuz) ( لَا, ما vb.) bu edatlara belirgin vurgu yapılır.
مَايَوَدُّالَّذيِن َكَفَرُوا مِنْ اَهْلِ الْكِتَابِ Bakara Suresi 105
ذَلِكَ الْكِتَابُ لَارَيْبَ فَيهِ Bakara Suresi 2
اِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا لَنْ تُغْنِى Ali İmran Suresi10
Bu edatlara belirgin vurgu yapılır
NAHİYE EDATLAR ( لا)
وَلاَتَقْرَبُوااَلزِّنَى İsra Suresi 32
وَلاَتَقْتُلُوا النَّفْسَ الَّتى İsra Suresi 33
وَلاَ يَسْرِقْنَ وَلاَ يَزْنِىنَ وَلاَ يَقْتُلْنَ Mümtehine Suresi 12
CEZM EDEN EDATLAR ( لَمْ , لَمَّا) bu edatlara belirgin vurgu yapılır.
اَمْ لَمْ تُنْذِرْهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ Bakara Suresi 6
كَلاَّ لَمَّا يَقْضِ مَا اَمَرَهُ Abese Suresi 23
Bu edatlara belirgin vurgu yapılır
ATIF EDATLARI: (bağlaç) ( , بَلْ, اَمْ , اَوْ, حَتىَّ ,ثُمَّ , فَ, وَ , اَمَّا, لَا لَكِنْ ) bu edatlara hafif vurgu yapılır.
وَالَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِمَا اُنْزِلَ اِلَيْكَ وَمَا اُنْزِلَ Bakara Suresi 4
وَمِنَ الَّيْلِ فَتَهَجَّدْبِهِ نَافِلَةًلَكَ İsra Suresi 79
ثُمَّ لَا تَجِدُ لَكَ بِهِ عَلَيْنَا وَكِيلَا İsra Suresi 86
اَمْ لَمْ تُنْذِرْهُمْ لَايُؤْمِنُونَ Bakara Suresi 6 Bu edatlara hafif vurgu yapılır
TE’KİD EDATLARI: (pekiştirme) (لَ, اِنَّ , اَنَّ ,لَنْ ) bu edatlara belirgin vurgu yapılır.
اِنَّ الَّذِينَ اَمَنُوا وَالَّذِينَ هَادُوا Bakara Suresi 62
وَاعْلَمُوااَنَّ اللهَ Bakara Suresi 231
اِنَّ الْاِنْسَانَ لِرَبِّهِ لَكَنُودٌ Adiyat Suresi 6
اَيَحْسَبُ اَنْ لَنْ يَقْدِرَعَلَيْهِ اَحَدٌ Beled Suresi 5
Bu edatlara belirgin vurgu yapılır
İSTİFHAM EDATLARI: ( soru edatı) ( هَلْ أَ,مَا,كَيْفَ ) bu edatlara belirgin vurgu yapılır.
قَالَتْ يَا وَيْلَتَا ءَاَلِدُ وَاِنَّا عَجُوزٌ Hud Suresi 72
هَلْ اَتَيكَ حَدِيثُ الْغَاشِيَةِ Ğaşiye Suresi 1
فَمَا ذَا بَعْدَ الْحَقِّ اِلَّا الضَّلَالُ Yunus Suresi 32
مَا ذَا اَرَادَاللهُ بِهَذَامَثَلَا Bakara Suresi 26
كَيْفَ تَكْفُرُونَ بِا للهِ وَكُنْتُمْ اَمْوَاتًا Bakara Suresi 28
Bu edatlara belirgin vurgu yapılır.
TAHSİS EDATI: (onlara ait,onlar için) ( لَ,لِ ) gibi. Bu edata da belirgin vurgu yapılır.
لَكُمْ دِينُكُمْ وَلِىَ دِينِ Kafirun Suresi 6
فَصَلِّ لِرَبِّكَ وَانْحَرْ Kevser Suresi 2
Bu harflere belirgin vurgu yapılır.
HASR EDATI: (istisna) ( ,اَلَّا اِنَّمَا , اِلَّا )bu edatlara çok belirgin vurgu yapılır.
اَللهُ لَااِلَهَ اِلَّاهُوَالْحَيُّ الْقَيُّومُ Bakara Suresi 255
قُلْ اِنَّمَا اُنْذِرُكُمْ بِالْوَحْىِ Enbiya Suresi 45
قُلْ اِنَّمَا اَنَا بَشَرٌ مِثْلُكُمْ يُوحَى اِلَىَّ اَنَّمَااِلَهُكُمْ الهٌ وَاحِدٌ Kehf Suresi 110
Bu edatlara çok belirgin vurgu yapılır
MUZAF- MUZAFUN İLEYH tamlayan – tamlanan gibi bitişik zamirler bütünlük içinde vurgusuz okunur.
قُلُوبِهِمْ- سَمْعِهِمْ
Bu ve benzer kelimeler bütünlük içinde vurgusuz okunurlar
İSTİ’NÂFİYE EDATI (başlangıç) ( ف و ) harfleri demektir. Vurgu yapılmaz
فَوَقَاهُ اللهُ سَيِّئَاتِ مَا مَكَرُوا Mü’min Suresi 45
وَاِذْيَتَحَاجُّونَ فِى النَّارِ Mü’min Suresi 47
Bu harflere vurgu yapılmaz
ZAMAN ZARFLARI: ( اِذْ, اِذَا, لَمَّا, كُلَّمَا )bu edatlara kelime bütünlüğü korunarak
belirgin vurgu yapılır.
اِذَاجَاءَ نَصْرُاللهِ وَالْفَتْحُ Nasr Suresi 1
لَمَّاجَاءَنِىَ الْبَيِّنَاتُ مِنْ رَبِّى Mü’min Suresi 66
كُلَّمَانَضِجَتْ جُلُودُهُمْ Nisa Suresi 56
وَاِذْنَجَّيْنَكُمْ مِنْ اَلِ فِرْعَوْنَ Bakara Suresi 49
حَتَّى مَطْلَعِ الْفَجْرِ Kadr Suresi 5
( حَتَّى edatı zaman zarfı olmamakla birlikte mana bakımından belirgin vurgu yapılır.)
TEŞBİH KELİMELERİ (gibi) كَ , مِثْلَ kelime bütünlüğü korunarak hafif vurgu yapılır
.
فَا سْتَقِمْ كَمَا اُمِرْتُ Hud Suresi 12
كَذَلِكَ يُوحِى اِلَيْكَ Şura Suresi 3
حَتَّى عَادَ كَا لْعُرْجُونِ الْقَدِيمِ Yasin Suresi 39
Bu edatlara kelime bütünlüğü korunarak hafif vurgu yapılır.
İMTİNA EDATI: (şayet) ( لَوْلآ, لَوْ ) hafif vurgu yapılır.
لَوْ اَنْزَلْنَا هَذَا الْقُرْاَنَ عَلَى جَبَلٍ Haşr Suresi 21
وَلَوْقَاتَلَكُمُ الَّذِينَ كَفَرُوا Fetih Suresi 22
فَيَقُولَ رَبِّ لَوْلَا اَخَّرْتَنِى ِالَى اَجَلٍ قَرِيبٍ Munafikun Suresi 10
Bu edatlara hafif vurgu yapılır.
ELÂ EDATI ( اَلَا) (Dikkat Edatı)
اَلاَاِنَّ اَوْلِيَاءَللهِ لاَخَوْفٌ عَلَيْهِمْ Yunus Suresi 62
Bu edata belirgin vurgu yapılır.
NİDA edatı: (seslenme) ( اَىْ ,يَا,هَا ) ( هَا) tenbih edatı.
يَا اَيُّهَا الَّذِينَ اَمَنُوا
bunlara belirgin vurgu yapılır.
SEBEBİYE EDATI: (şu veya bu sebeple) ( ف,و ) bu edatlara hafif vurgu yapılır.
فَلِذَلِكَ فَادْعُ
وَبِذَلِكَ اُمِرْتُ
ŞARTIYYE EDATI (olursa,gelirse,gidince) ) اِنْ ,لَمَّا ) bu edatlara belirgin vurgu yapılır.
إِنْ تُعَذِّبْهُمْ فَإِنَّهُمْ عِبَادُكَ Mâide Suresi 118
a) لَمَّا جَاءَ أَمْرُ رَبِّك Hûd Suresi 101
Not: ( لَمَّا )şart edatı olmamakla birlikte mana bakımından belirgin vurgu yapılır.
NASBİYYE EDATI: ) اَنْ,لَنْ ) asla ma’nasına gelir ve belirgin vurgu yapılır.
(kelimenin sonunu fetha yapar)
a) وَ أُمِرْتُ أَنْ أَكُونَ مِنَ الْمُسْلِمِينَ Neml Suresi 91
b) لَنْ تَنْفَعَكُمْ Mümtehine Suresi 3
Bu edatlara belirgin vurgu yapılır.
İSTİDRAK EDATI ( لَكِنْ = ( Fakat )
a) وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ Sebe’ Suresi 36
Bu edata belirgin vurgu yapılır.
RABITA EDATI: ( لَكِنْ )bağlaç ma’nasına gelir, fakat anlamında bağlaçtır.
belirgin vurgu yapılır.
HÂÜLÂ’ (işte bunlar varya)ma’nâsında tenbihtir.(belirgin vurgu yapılır)
هَؤُلَاءِ (“İşte bunlar var ya” manasında tenbihtir.)
a) كُلًّا نُمِدُّ هَؤُلَاءِ وَهَؤُلَاءِ İsrâ Suresi 20
Belirgin vurgu yapılır.
MEKÂN ZARFLARI: (,مَعَ يَمِين ,فَوْقَ ,تَحْتَ ,اَمَامَ , عِنْدَ gibi )yer bildiren kelimeler. Vurgu yapılmaz.
فَاَمَّا مَنْ اُوتِىَ كِتَابِهُ بِيَمِينِهِ İnşikak Suresi 7
جَزَاؤُهُمْ عِنْدَ رَبِّهِمْ Beyyine Suresi 8
تَجْرِى مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ Beyyine Suresi 8
ZÂİD HARFLER: ( مَا ,لآ ) ma’nâyı kuvvetlendirmek için kullanılır,yemin için Kullanıldığı da olur.Vurgu durumlara göre değişir.
a) ُ إِذَا مَا ابْتَلَيه Fecr Suresi 16
b) لَا أُقْسِمُ بِهَذَ الْبَلَدِ Beled Suresi 1
Vurgu durumlara göre değişir.
GELECEK ZAMAN zarfı:( س ,سَوْفَ ) yakın gelecek zaman
uzakta gelecek zaman için kullanılır.
a) لَئِكَ سَيَرْحَمُهُمُ اللهُ أوُ Tevbe Suresi 71
b) وَلَسَوْفَ يُعْطِيكَ رَبُّكَ فَتَرْضَى Duhâ Suresi 5
Bu harflere belirgin vurgu yapılır.
TAHKÎK EDATI: ( قَدْ ) bir şeyin gerçekliğini kuvvetlendirmek için kullanılır.
قَدْ نَرَى تَقَلُّبَ وَجْهِكَ Bekara Suresi 144
Bu edata belirgin vurgu yapılır.
SILA CÜMLESİ: İsmi mevsullerle bağlanmış cümledir.Hafif vurgular yapılır
a) اَلَّذِينَ يُؤُمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُقِيمُونَ الصَّلَوةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَ
Bakara Suresi 3
İsmi mevsul ve atıf harflerine hafif vurgu yapılır.
MÜSTE’NİFE: Başlangıç ma’nâsına gelir.
İBTİDÂİYYE: Başlangıç ma’nâsınadır.
TERACCİ EDATI: ( لَعَلَّ ) umulur ki anlamındadır, hafif vurgu yapılır.
تَعْقِلُونَ لَعَلَّكُمْ Bekara Suresi 242
Hafif vurgu yapılır.
TA’LÎLİYYE: Sebebiyye ma’nasınadır. Hafif sesle önceki kelimeden ayrılır
a) فَاِذَا جَاءَ وَعْدُ الْأَخِرَةِ لِيَسُؤُا وُجُوهَكُمْ وَلِيَدْخُلوُا الْمَسْجِدَ İsrâ Suresi 7
(ل) harfine hafif vurgu yapılır.
MÜBTEDA: Türkçe isim cümlesinde İSİM mübtedadır(kitap güzeldir) güzeldir
kelimesi yüklem yani, haberdir. Bu cümleler bütünlük içinde normal
sesle okunurlar.
a) إِنَّمَا الْمَسِيحُ عِيسَى ابْنُ مَرْيَمَ رَسُولُ اللِه Nisâ Suresi 171
Haber Mübteda
Bu cümleler normal sesle okunur.
TEVBÎHÎ: Azar ma’nâsına gelir. Lafız Cenâb-ı Hakk’a âitse vurgu yapılır.
RAF’İ SAVT (sesi yükseltme)
Ayetlerin anlamına göre mü’minleri müjdeleyen, cennetlerden bahseden, onları tasvir eden,
ayrıca kâfir, münâfık, müşrik, facir, fasık, kâzib, zalim, mülhid, müfsid ve benzerlerini tehdid eden bölümlerde sesin yükseltilmesi anlamına gelir.
Yine RAF’İ SAVT: Allah cc ile elçileri arasındaki diyaloglarda Cenâb-ı Hakk’ın , Hak Elçileriyle kavimleri arasında geçen diyaloglarda da Hak elçilerinin sözle-
rinde sesin yükseltileceğini anlatır.
Not: Âyetlerin alt kısmında yukarıyı gösteren kırmızı üçgen ( )ses yükseltiminin başladığını ve yukarıyı gösteren mavi üçgen de ( ) RAF’İ SAVT’in bittiğini gösterir.
HAFD’İ SAVT:(sesi azaltma)
Âyetlerde cehennemden bahseden, cehennemi tasvir eden bölümler, Allah ile elçileri arasın-
daki diyaloglarda elçilerin sözleri, kâfir, müşrik, münâfık ve benzerlerinin hezeyanlarında
sesin azaltılacağını anlatır.
Not: Âyetlerin alt kısmında aşağıyı gösteren kırmızı üçgen ( )sesi azaltmanın başladığını,
aşağıyı gösteren mavi üçgen de ( ) HAFD’İ SAVT’in bittiğini anlatır.
Not: Kelimelerin altına çekilen MAVİ çizgiler nefeslerin kısa oluşu veya başka sebeplere dayalı olarak geriden almak şartıyla o kelime üzerinde durulabileceğini gösterir.(VAKF)
Vakf: uygun duruşu ifade etmektedir.
Yine kelimelerin altına çekilen KIRMIZI çizgiler de; üzerinde durulan kelimeden
geriye dönerek, oradan okuyuşa devam edilmesi gerektiğini anlatır. Böyle bir uygulamanın
adı İBTİDA’dır ki başlangıç ya da doğru geriden alıştır.
Hatırlatma: Düâ âyetlerinde sesler mu’tedil ve yalvarış hali içinde kullanılmaıdır.
Hafız İlhan TOK
Tashih-i Huruf Kursları Koordinatörü