Ehli sünnet ne demektir ve özellikleri nedir?
Ehl-i sünnet, dini literatürde Hz Peygamber ve sahabe'yi örnek kabul eden Müslüman toplumunun büyük bir kısmına (%90) denir. Genelde kısaca "Sunnilik" olarak bilinir. Bu grup sünnete bağlı olduğu ve cemaat ruhundan ayrılmadığı için "Ehl-i Sünnet ve'l-cemaat" adıyla da anılır.
Ehl-i Sünnet i’tikâdında olmanın âlametleri
1- Îmânın altı şartına, ya’nî Allahü teâlânın varlığına ve birliğine, eşi ve benzeri olmadığına, Meleklerine, Kitaplarına, Peygamberlerine, Âhıret hayatındaki hâllere, hayr ve şerrin, iyilik ve kötülüğün Allahü teâlâ tarafından yaratıldığına inanmalıdır. (Bunlar Âmentü'de bildirilmiştir).
2- Allahü teâlânın son kitâbı olan Kur’ân-ı kerîmin, Allahü teâlânın kelâmı olduğuna inanmalıdır.
3- Mü’min, kendi îmânından hiç şüphe etmemelidir.
4- Peygamberimize “sallAllahü aleyhi ve sellem” îmân edip, hayatta iken O'nu görmekle şereflenen Eshâb-ı kirâmın hepsini çok sevmelidir. Dört halîfesine, yakın akrabâları olan ehl-i beytine ve muhterem hanımlarından hiçbirine dil uzatmamalıdır.
5-Allahü teâlânın emir ve yasaklarına inanıp, tembellikle yapmayan mü’minleri kâfir bilmemelidir.
6- Ehl-i kıble olduklarını söyleyen, "Allahü teâlâya ve Peygamberi Muhammed aleyhissalatü vesselama inandım" dediği halde, yanlış i’tikâtta olanları tekfir etmemeli, kâfir olduklarını söylememelidir.
7- Açıkca günâh işlediği bilinmeyen her imâmın arkasında namaz kılmalıdır. Bu hüküm, cuma ve bayram namazlarını kıldıran emirler, vâliler içindir.
8- Müslümânlar, başındaki âmirlerine, idarecilerine isyan etmemelidir. Hurûç, ya’ni isyan etmek, fitne çıkarmak olur ve çeşitli felâketlere yol açar. Onların hayırlı iş yapmalarına düâ etmeli ve fısk, günâh işlerinden vazgeçmeleri için tatlı dil ile nasihat etmelidir.
9- Ayağa giyilen mestin üzerine mesh ederek abdest alınabilmesi dînimizin bir emridir. Çıplak ayak üzerine mesh edilmez.
10- Peygamberimizin “sallAllahü aleyhi ve sellem” Mi’râcının, hem rûh ve hem de beden ile olduğuna inanmalıdır.
Cennetde mü’minler Allahü teâlâyı göreceklerdir. Kıyâmet gününde, Peygamberler ve sâlih, iyi zâtlar şefâat edeceklerdir. Kabirde azâb, rûh ve bedene olacaktır. Evliyânın kerâmeti hakdır Kerâmet, Allahın sevgili kullarında meydana gelen harikulâde haller olup, Allahü teâlânın âdeti dışında, ya’nî fizik, kimya ve biyoloji kanunları dışında ikrâm ve ihsan ettiği şeylerdir ve inkâr edilemiyecek kadar çoktur. Kabirde rûhlar, diri kimselerin yaptıklarını ve söylediklerini işitirler. Kur’ân-ı kerîm okumak, sadaka vermek ve hatta bütün ibâdetlerimizin sevâblarını, ölenlerin rûhlarına göndermek, onlara fayda vermekte, azâblarının hafifletilmesine veya kaldırılmasına sebep olmaktadır.
Selam ve dua ile Sorularla İslamiyet