Haberler:


X adresimiz

Ana Menü

Özlenen tablo*

Başlatan Nihle, 14 Mayıs 2007, 20:52:33

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nihle

Din, insan içindir. Nerede nefes alınıp veriliyorsa orada “DİN” vardır ve olmalıdır. Değil mi  ki Allah yerin ve göğün ilahıdır, Kul’a gereken de her yerde, kulluğunu icra etmesidir. Mümin o kimsedir ki hiçbir zaman, yaratan ve hesap soracak olandan bağımsız hayat süremez ve sürmemelidir. Tüm hayatı O’nun için yaşamaktır, Müslüman olmak. Hayatın bölünmesi, imanın bölünmesidir ki, din ıstılahın da ki adı da şirktir.
       
Kur’anı Kerim, sadece kurs, imam hatip ve ilahiyat öğrencileriyle din görevlilerinin el kitabı değildir ve olmamalıdır. Kendini Müslüman kabul eden herkesin sorumlu olduğu bir Kitabı Meciddir. Gönlü küfürle dolu olduğu halde, diliyle kelimei şahadeti ilan eden herkesi zahirde ki hükümleriyle sorumlu kabul eden bir Kitabı Münir’dir.
       
O kitap ki, camilerde ki okunuşu (hatmi), cami dışında getirdiği ses ile değer kazanır ve yaşanır. Namazda ki kıraat dahi din eğitiminin en önemli halkasıdır. Zira Allah Resulü’nün  hangi namaz da neyi okuduğuna bakarsak meselenin önemini anlamış oluruz. Sabah, akşam ( Haşr suresinin son üç ayeti), yatsı sonu (Bakara suresinin son iki ayeti) ve her namaz sonunda okunan ( Ayet el Kürsi) ayetleri bize meselenin eğitim boyutunu göstermektedir.
       
Bazı gün ve gecelerle, ayların kutsiyeti diğer günlere NURU’NU taşıyabildiği derece de önemini ve kıymetini bulmuş olur. Din caminin, kandilin, ramazan ve buna benzer değerlerin tam anlaşılmasıyla yaşanmış olur. Zira Din belli gün ve gecelerin, adet kabilinden yapılan dua ve namazları asla değildir.
       
Günümüz de “DİN GÖREVLİSİ” olarak isimlendirilen hizmet ehlinin eski adı HADEMEİ HAYRAT idi. Nerede din varsa ve sorumluluk yüklemişse orada “din görevlisinin “ irşat ve örnekliğine ihtiyaç vardır. Zira “din görevlisinin” fetva veya eğitimi üç yönde olmalıdır. Birincisi sözleriyle, ikincisi yaşantısıyla, üçüncüsü ise şahit olduğu olayları onaylamasıdır ki bu üçü birbirinin tamamlayıcısıdır. Diyanet işlerin de ki her görevli kademe kademe bu sorumluluğu tüm varlığıyla hissettiği oranda, din rahmetini topluma yaymış olur.
       
KUTLU DOĞUM programları bu ihtiyacı karşılama noktasın da yeni bir açılım sağlamıştır. Caminin ruhunu ve özünü cami komşusu sayılan mekanlara taşımıştır. Bu programlar saadetinde, ağaç dikmek, hayır çarsısıyla yardımlaşmaya teşvik etmek, kan vermek, ve hepsi kadar önemlisi KİTAP FUARIYLA zirveye taşınmıştır. Salonları dolduran binlerce insanımızın “sevgi” de bilgi ve ilgiyle yoğunlaşması ise, imanın teminatı ve cennetin anahtarı olmuştur.
       
Peygamber sevgisinin aşıkları olarak programı düzenleyen, görev alan, madden ve manen katılımda bulunan herkese binlerce teşekkürler. Bu programlar okunan ezanların yeryüzünde ki ayak izleri olmuştur. Müttekisiyle, evliyasıyla, günahkarıyla tüm toplumu kucaklamıştır. Alemlere Rahmet olanın manevi kokusunu, gül sembolüyle gönüllere sunmuştur. Emeği geçenlere dualarımızı eder ve gayretlerinin boşa gitmediğine şahit olduğumuzu ifade ederiz.
       
Kürsü, mihrap ve minberin sesini salon ve caddeler de görmek, kadın erkek, çocuklarla beraber olmak özlenen tabloların en güzelidir. Şimdiden gelecek yılların programları harılanmalıyken, katkı sağlamak isteyenler de kendi fikir ve imkanlarını esirgememelidirler. Kutlu doğum programları bizi üç aylara, Rahmet ve Kuran ayı Ramazan’a, dinç ve heyecanla hazırlamalıdırlar. Kalplerde ki peygamber sevgisi bizi, mutlu bir toplum yapacaktır. Sevgi, sünnetin temelidir. Emin olana beslenen sevgi, bizi güvene ve cennete götürecektir


Mustafa Aydın
Sanmam ki taleb-i devlet ü cah etmeğe geldik!!
Biz aleme bir YAR için ah etmeğe geldik!!..

Vuslat Yolcusu

kardesim Allah razi olsun ellerinize saglik.

Fatihan

Alıntı Yap
Kur’anı Kerim, sadece kurs, imam hatip ve ilahiyat öğrencileriyle din görevlilerinin el kitabı değildir ve olmamalıdır. Kendini Müslüman kabul eden herkesin sorumlu olduğu bir Kitabı Meciddir. Gönlü küfürle dolu olduğu halde, diliyle kelimei şahadeti ilan eden herkesi zahirde ki hükümleriyle sorumlu kabul eden bir Kitabı Münir’dir.
:x

Elinize sağlık, teşekkür ederiz...

enfa

Alıntı Yapkardesim Allah razi olsun ellerinize saglik.

Zaman diyorum, biraz daha zaman.Dilimin ucundaki kelimeler bu kış donmazsa bir dahaki yıl uçmayı öğrenecekler!

Ahi

Alıntı yapılan: "fatihan"Elinize sağlık, teşekkür ederiz...
[glow=yellow,2,300]Herhangi bir insan vaktini nasıl geçireceğini, üstün bir insan ise vaktini nasıl tasarruf edeceğini düşünür. – Schopenhaver[/glow]

Nihle

Ne demek yazan iyi yazmış biz sadece vesile olduk ...

Amin gerçekten Allah hepimizden razı olsun...
Sanmam ki taleb-i devlet ü cah etmeğe geldik!!
Biz aleme bir YAR için ah etmeğe geldik!!..