Gönderen Konu: İstanbul'un Kıymeti ve Fethin Ehemmiyeti  (Okunma sayısı 16539 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Her Yükselen Bir Gün Alçalır | Tarih Bilmenin Ehemmiyeti
« Yanıtla #15 : 27 Mayıs 2016, 12:03:00 »

"Euuzü billâahi mineşşeytaanir raciym Bismillâahi'r- rahmâani'r - rahıym"

“İmanın en faziletlisi, nerede olursan ol Allâhü Teâlâ’nın seninle olduğunu bilmendir.”
(Hadîs-i Şerîf, Taberânî, el-Mu’cemü'l-Evsat)



Her Yükselen Bir Gün Alçalır

Enes b. Mâlik (r.a.) anlatıyor: Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in Adbâ' denilen bir devesi vardı. (Yarışlarda, seferlerde) hiç geçilemezdi. Bir ara yük devesi üstünde bir bedevî geldi. (Yapılan yarışda) bu yük devesi Adbâ’yı geçti. Başka bir devenin Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in devesini geçmesi, Müslümanlara ağır geldi ve ‘Adbâ' nasıl oldu da geçildi?’ dediler.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Ashab’ın bu halini anladı ve şöyle buyurdular: (Ashabım! Allâhü Teâlâ’nın bir nizâmı vardır. Buna göre dünyada yükselen hiçbir şey yoktur ki Allah onu alçaltmasın.)


Tarih Bilmenin Ehemmiyeti

93 Harbi diye meşhur olan 1877-78 Osmanlı Rus harbinin Anadolu cephesinde Gazi Ahmed Muhtar Paşa’nın yanında kâtip olarak vazifeli olan Mehmet Arif Bey'in hatıralarından:

"Akıl bu ya! Fakir, önceleri tarih ilmine hiç ehemmiyet vermezdim. Bilinmezse ne olur, lüzumsuz ve faydasız, yalnız bir bilgiçlikten ibârettir.”
der de, adetâ bilinmesiyle bilinmemesini denk tutardım...

Lâkin son olarak geçirdiğim tecrübelerin yardımıyla aklım başıma geldi de, anladım ki, meğer iş öyle değilmiş... Tarih o kadar mühim, o kadar dikkate değer bir ilim imiş ki, tarih bilinmez ise devlet gemisinin dümeni, istenilen semte doğru çevrilemez imiş. Târih bilmezlik, siyâsî olarak, devletçe çok büyük noksan ve hatalar meydana gelmesine sebep olurmuş. Tarih, bir milletin ayıp ve noksanlarını görüp düzeltmesi için, bir ayna imiş. Hakikati gösteren ve sonraki nesillerin gözleri önüne konan bu ayna, ayıp ve kusurları olmayan milletlerin ise şu dünya pazarına, cemâl ve kemâllerine şükrederek, yakışıklı bir kıyafet ile çıkmalarına yararmış. …

Hemen iddia edebilirim ki, târih, yalnız başına insanı canlandıracak, hârika bir ilimdir. Lâkin târihteki yüce hisler ve rûh, aydınlık bir fikirle beraber olarak, akıllı bir  terbiyeci eliyle, gençlerin zihinlerine taşa nakş olunur gibi yazılmalıdır.



Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Ynt: İstanbul'un Kıymeti ve Fethin Ehemmiyeti
« Yanıtla #16 : 27 Mayıs 2016, 12:26:27 »
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: لَتُفْتَحَنَّ الْقُسْطَنْطِينِيَّةُ فَلَنِعْمَ الْأَمِيرُ أَمِيرُهَا وَلَنِعْمَ الْجَيْشُ ذَلِكَ الْجَيْشُ
(حم)


Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Fazl-ı Hakk u himmet-i cünd-i ricâlullâh
« Yanıtla #17 : 27 Mayıs 2016, 12:30:16 »
Fazl-ı Hakk u himmet-i cünd-i ricâlullâh ile
Ehl-i küfrü ser-te-ser kahr eylemekdür niyyetüm

Enbiyâ vü evliyâya istinâdum var benüm
Lütf-i Hak’dandur hemân ümmîd-i feth ü nusretüm

AVNÎ
(Fatih Sultan Mehmed Han)

Allah’ın lütfu, Allah dostlarının himmet ve yardımlarıyla
Küfür ehlini baştan sona bozguna uğratmaktır niyetim

Ben, Peygamberlere ve evliyaya dayanır, onlarak güvenirim
Benim fetih ve yardım ümidim, Allahü Teala’nın lütfundandır.

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
İstanbul'un Manevî Fâtihi: Hace Ubeydullâh-ı Ahrar (K.S) Hazretlerinin Kabr-i Şerifi


Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Fatih Sultan Mehmed Han - Çamlıca Basım Yayın
« Yanıtla #19 : 27 Mayıs 2016, 12:46:33 »
Fatih Sultan Mehmed Han - Çamlıca Basım Yayın



Fatih Sultan Mehmed 30 Mart 1432 günü, İkinci Murad Han'ın dördüncü oğlu olarak Edirne'de dünyaya geldi.
Daha 11 yaşındayken 1443’te Manisa’ya sancak beyi tayin edildi.
1 sene sonra babası tarafından tahta çıkarıldı.
Fakat düşman tehlikesi yüzünden ilk hükümdarlığı 2 sene sürdü.
Babasının vefatından sonra 18 Şubat 1451’de, yedinci Osmanlı sultanı olarak ikinci defa tahta geçtiğinde 19 yaşındaydı.
Çok değil, 2 sene sonra da hayallerini süsleyen Konstantiniyye’yi fethetti. Bu fetihle bir çağ kapanmış, yeni bir çağ başlamıştı.

Fatih, ülkesinin korunmasında ve her yönden gelişmesinde ömrü boyunca büyük gayretler gösterdi.
İlim ve teknikte keşiflerde bulundu.
O, savaş meydanlarında cesur ve maharetli bir kumandan, devlet idaresinde adaletli bir sultan, ilim ve fen sahasında önde gelen bir âlimdi.




https://www.camlicakitap.com/kitap/fatih-sultan-mehmed-han-56


Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
İstanbul'un Fetih Günlüğü - Sarayburnu Kitaplığı
« Yanıtla #20 : 28 Mayıs 2016, 02:29:36 »
İstanbul'un Fetih Günlüğü - Sarayburnu Kitaplığı



https://www.camlicakitap.com/kitap/istanbul-un-fetih-gunlugu-1870

Küçük yaştan itibaren tecrübeli devlet ve ilim adamlarının gözetiminde özel bir eğitimden geçen Şehzade Mehmed, daha ilk hükümdarlığında büyük projelerin takipçisi ve uygulayıcısı olacağını göstermişti.

Babası Sultan İkinci Murad’ın vefatının ardından tahta geçen Sultan Mehmed Han, bundan sonraki siyasetini İstanbul’un fethini gerçekleştirmek üzere kurmuştu.
Devrin bütün imkânlarını kullanarak siyasî ve askerî tarih sahasında bizzat yeni buluşlar yaparak karadan ve denizden tam bir çember içerisine almak suretiyle sürdürdüğü İstanbul kuşatması, Türk kuvvetlerinin başarısıyla sonuçlanmıştı.

Tarihi değiştiren bu muhteşem zaferin, bu müjdelenmiş fethin kronolojisini siz kıymetli okuyucularımıza sunuyoruz.

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Fatih'e Nasihat - Çamlıca Basım Yayın
« Yanıtla #21 : 28 Mayıs 2016, 02:43:15 »
Fatih'e Nasihat - Çamlıca Basım Yayın



https://www.camlicakitap.com/kitap/fatih-e-nasihat-57

Şimdi ey oğul!

Bu dünyada üç türlü insan vardır.

Biri: Akıl ve fikirleri yerinde, tedbirli ve hiçbir mantıksızlıkları olmayanlar.

İkincisi: Kendilerinden böyle olmayan, tuttukları yolun doğru veya eğri olduğunu kendileri bilemeyen; fakat nasihat edildiğinde, bunu kabul eden akıllılar ki, bunlar işitip kabul ettikleri nasihatlerle amel ederler.

Üçüncüsü ise, ne kendileri bir şeyden haberdar olan ve ne de yapılan ikazlara, nasihatlere kulak asanlar. Bunlar kendi istediklerini yapar ve her şeyi bildiklerini sanırlar. Ve bunlar diğerlerinden daha alçaktırlar.

Sakın üçüncülerden olma!

(Arka Kapak Yazısı)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
İstanbul’un Fethinde Evliyâ’nın Yardımı
« Yanıtla #22 : 29 Mayıs 2016, 03:33:02 »
"Euuzü billâahi mineşşeytaanir raciym Bismillâahi'r- rahmâani'r - rahıym"

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: لَتُفْتَحَنَّ الْقُسْطَنْطِينِيَّةُ فَلَنِعْمَ الْأَمِيرُ أَمِيرُهَا وَلَنِعْمَ الْجَيْشُ ذَلِكَ الْجَيْشُ
(حم)


Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:
“Kostantîniyye (İstanbul) elbette fethedilecektir. Onu fetheden emîr ne güzel emîr (kumandan); o asker ne güzel askerdir!”
(Hadîs-i Şerîf, Müsned-i Ahmed bin Hanbel)




İstanbul’un Fethinde Evliyâ’nın Yardımı

Şakâiku’n-Nu‘mâniyye kitabında şöyle geçer:

Sâdât-ı Nakşibendiyye’den Hâce Ubeydullâh Ahrâr Hazretleri Semerkand şehrinde bir Perşembe günü öğle namazını kılıp acele ile bir ata biner. Bazı mürîdleri dahi onunla birlikte yola çıkarlar. Şehirden ayrıldıktan sonra onlara durmalarını emreder ve tek başına (Vâdi-i Abbas denilen) sahraya varır, her tarafa at sürer. Bu hali gören mürîdlerinden biri Şeyh hazretleri döndüğünde hikmetini sorunca buyurur ki:
“Rum padişahı Mehmed Han o anda kâfirler ile muhârebede olup bizden istimdâd etmişti. Ona yardıma vardık. Allâh’ın inayetiyle mansûr ve muzaffer oldu” dedi.

Bu tarafta İslâm ordusunun kumandanı ve Osmanlı Devleti Sultanı, İkinci Mehmed Han diyor ki:

Perşembe günü öğle namazından sonra düşman askerinin kalabalıklığından askerimiz bozulmaya yüz tuttuklarında Hâce Ubeydullâh’dan (k.s.) istimdâd ettim; yardım istedim. Onu hemen o anda ak ata binip şöyle kıyâfetler içinde karşımda hazır buldum. Beni “Korkma” diye tesellî etti. Ben de “Kâfirler çoktur” dediğimde kaftanının yenini gösterip “İçine bak” buyurdu. Baktım, hadsiz hesapsız İslâm askeriyle dolu bir büyük sahra gördüm. Bana: “Bunlar sana yardıma gelmişlerdir. Fülan tepeye çıkıp üç kere hücûm borusu çaldırıp askere emret, kâfirler üzerine hücûm etsinler” buyurdu.

Hemen emirleri üzere hareket ettim. Hâce hazretleri de askerle birlikte hücûm ettiler. O anda kâfirler dağıldılar.

Hâce hazretlerine “Küffâr askeri çoktur” dediğimi işiten yanımdaki vezirler, hayretten telaşa düştüğümü sanmışlar. Zîrâ onlar Hâce hazretlerini görmezlerdi”
dedi.

İstanbul’un fethinden sonra muzaffer orduya Okmeydanı’nda bir ziyâfet verildi. Burada bulunan Akşemseddîn hazretleri buyurdular ki:

“İnşâallâh günahlarımız bağışlanmıştır. Şimdi gazâ malını isrâf etmeyip hayrât ve hasenâta, insanların hayrına olan işlere sarf ediniz. Padişâhınıza da itâat ve muhabbet ediniz.”


Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Fatih Sultan Mehmed Han ve İstanbul'un Fethi - Çamlıca Çocuk Yayınları



https://www.camlicakitap.com/kitap/fatih-sultan-mehmed-han-ve-istanbul-un-fethi-157

İstanbul'un Fethinin 555. Yılı Hâtırâsına...

Fâtih Sultan Mehmed Han ve ordusunu, Peygamber Efendimiz'in müjdesine nâil kılan bir fetih...
İstanbul'un fethini, renkli resimler ve akıcı bir üslup ile anlatan, husûsiyle çocuklar için hazırlanmış bir eser.
Bu eserle fetih heyecanını siz de yaşayacak ve o müjdelenmiş kumandana ve askerlerine gıpta edeceksiniz.

Fatih Sultan Mehmed Han, 28 Mayıs Pazartesi günü akşamı otağında büyük bir savaş meclisi topladı ve kumandanlarına şu konuşmayı yaptı:

"Ey benim paşalarım, ağalarım, beylerim!
Bu İstanbul cenginde silah arkadaşlarım!
Cihanda ün salmış Kostantıniyye şehrini fethedeceksiniz.
Kostantıniyye'nin adı geçen yerlerde o şehir alan kahramanlar olarak şan ve şerefle anılacaksınız.
Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa sallallâhü aleyhi ve sellemin müjdesine nâil olacaksınız.
Onun müjdesine nail olanlardan olmak için canımızı ortaya koymaktan başka çare yoktur.
Sizler elli iki gündür bu şekilde mücâdele ettiniz.
Sabah muhasaranın elli üçüncü günü başlayacak.
Yarın da sizden aynı gayretle surlara tırmanmanızı istiyorum.
İnşAllah bugün burada önden gidenler yarın ahirette de önden gideceklerdir.
Burada can verecekler hem Peygamberimiz'in müjdesine, hem de şahâdete nail olacaklardır.
Eğer hayatta kalırsak yine o büyük müjdeye nail olarak insanlar arasında iftiharla dolaşırız."



Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Çağ Açıp Çağ Kapayan Fatih Sultan Mehmed Han



http://www.camlicakitap.com/kitap/cag-acip-cag-kapayan-fatih-sultan-mehmed-han-633

"O gün 29 Mayıs 1453 Salı günüydü. Bir Çağ bitiyor, yeni bir çağ başlıyordu. Osmanlı kılıcı Bizans'ı yıkıp İstanbul'u almıştı..."

Kanuni Sultan Süleyman
(Mohaç Meydanı 1526)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Fetih ve Kıyamet:1453
« Yanıtla #25 : 29 Mayıs 2016, 23:46:33 »
Fetih ve Kıyamet:1453



http://www.camlicakitap.com/kitap/fetih-ve-kiyamet-1453-625

1453 yılına dönmeye, İstanbul'un Fethi'ne tanıklık etmeye hazır mısınız?

Tarih alanında pek çok önemli çalışmaya imza atan Prof. Dr. Feridun M. Emecen’den İstanbul’un fethi üzerine muhteşem bir araştırma… Hem Doğu hem de Batı dünyası için büyük önem arz eden bir şehir İstanbul…
Bir yanda köklü bir imparatorluk Bizans, diğer yanda da Doğu’nun yükselen gücü Osmanlılar ve küçük yaşta babası tarafından tahta çıkarılan ve katı bir siyasi mücadelenin içine itilen Fatih Sultan Mehmed...

Bu beklenmeyen başarı, İstanbul’un fethi, bir bakıma Batı dünyasının siyasi ve askerî ilerlemesine Müslüman dünyasının bir cevabı niteliğindeydi. Bununla da bitmeyecekti; İslam dünyasının en güçlü temsilcisi olan Osmanlı Türklerine Orta Avrupa’ya kadar uzanacak yeni hedeflerinin kapıları da açılacaktı.

Peki adı tarihte yer etmiş bu başarılı padişah Fatih Sultan Mehmed kimdi?
Şahsi dünyası, kişisel görüşleri, 21 yaşında “Fatih” olmasını sağlayan sebebler nelerdi?
İstanbul’u almak için kurduğu hayaller neydi, kuşatmaya hazırlık aşamalarında neler yaşanmış ve fetih nasıl gerçekleşmişti?
Gemiler gerçekten de Haliç’ten bir gecede yürütülmüş müydü?
Kuşatma boyunca yaşananları Doğu ve Batı dünyası nasıl yorumlamıştı?
İstanbul’un fethinin kıyametle kurulan tarihsel bağlantısının ardında yatan sebepler nelerdi?
Kıyamet beklentisi niçin İstanbul’un fethiyle özdeşleştirilmişti?

Bu ve bu şanlı fetih üzerine merak edilen daha pek çok soru, ilk defa yayınlanan belgeler, özel savaş resimleri, haritalar ve akıcı bir üslupla Prof. Dr. Feridun M. Emecen tarafından araştırılıp yazıldı;

Fetih ve Kıyamet / 1453…