Gönderen Konu: Istigfarin ehemniyeti  (Okunma sayısı 3017 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

osmanli

  • Ziyaretçi
Istigfarin ehemniyeti
« : 10 Ocak 2009, 01:02:14 »

Peygamber Efendimiz(s.a.v)buyurdular ki.
Her derdin devasi vardir Muhakkak günahlarin da istigfardir
"Bütün ädemoglu icin iki sahife vardir sahifenin birine gündür isledigi ameller yatilir  digerine de gece isledigi ameller yazilir sonra  bu iki sahife dürülür eger onlarda bir günah iicin de olsa istigfar varsa nur sacarlar istigfar yoksa karanlik ve simsiyah bir sekilde dürülürler
 
Her gün iki defa yani sabah ve aksam istigfar getirmeyen kimse kendine zülmetmistir"

"israrla beraber kücük günah kalmaz büyük olur istigfarla da büyük günah kalmaz af olunur istigfar üzüntülerden kurtulmak icin bir cikis yoludur
Hz.Huzeyfe(r.a)buyurdu ki Äileme karsi dilimde kötü sözler olurdu ben bunu Resulullah´a sordum Bana Ey Huzeyde,istigfarla aran nasil?Ben Allah´a günde yüz defa istigfar ederim Ümmetimin hayirlilari iyilik yaptiklari zaman sevinirler kötülük yaptiklari zaman da istigfar ederler buyurdu:
istigfar mali hatta evladida cogaltir buyurmustur Bir adam Hasan´i Basri´ye(r.a)gelip kitliktan sikayet etti Allah´a istigfar et dedi Baska birisi gelip fakirlikten sikayet etti baska biri neslinin az olmasindan bir baskasi da topraginin verimsizliginden sikayette bulundu bunlarin hepsine Allah´aistigfar etmelerini emretti bunun üzerine Rabi bin Sabih
sana  adamlar geldi hepsi farkli hepsine ayni seyi söyledin deyince Hasan-i Basri(r.a)cevap olarak Gelin dedim Rabbinizin magfiretini isteyin cünkü o magfireti cok bi Gaffa´dir bol hayir ile üzerinize semayi (yagmuru)salsinve size mallar ve ogullarla imdat eylesin ve sizin icin cennetler yapsin sizin icin irmaklar yapsin-"
mealindeki (Nuh suresi.10-12)ayet-i kerimeleri okudu

Çevrimdışı lalegül

  • yazar
  • ****
  • İleti: 513
    • Sidre.net
Ynt: Istigfarin ehemniyeti
« Yanıtla #1 : 10 Ocak 2009, 01:10:32 »
Sıkılıyorsan istiğfar oku !

Fahreddin-i Acemî hazretlerine birkaç kişi geldi bir gün. Her biri bir sıkıntısını arz edip çaresini sordular. Birincisi;
- Efendim, çok sıkılıyorum, ne yapayım? diye sordu.
Cevabında;
- Tövbe istiğfar eyle, buyurdu.
İkincisi arzetti:
- Çok hastayım efendim. Ne yapayım?
- Tövbe istiğfar eyle.
Üçüncüsü sordu:
- Çok maddi sıkıntı içindeyim efendim. Ne tavsiye edersiniz?
- Tövbe istiğfar eyle.
- Hanımla geçinemiyoruz efendim.
- Tövbe istiğfar eyle.
- Çocuğumuz olmuyor hocam.
- Tövbe istiğfar eyle.

“Bir şey anlamadık!”
Hayretle birbirlerine bakıştılar.
- Efendim, biz bir şey anlamadık.
- Neden?
- Hepimize de aynı şeyi tavsiye ettiniz.
Buyurdu ki:
- Tövbe istiğfar öyle anahtardır ki, açılmayan kapılar onunla açılır. Allahü teala, “İstiğfar ederseniz, imdadınıza yetişirim”buyuruyor.
Şu rahmete bakın ki,
insanlar bütün azalarıyla günah işlerken,
sadece diliyle yaptığı tövbeyle affolunuyor.

Aziz Mahmud Hüdai (k.s)