Eğitim öğretim yılı bugün başlasa da, alışsınlar diye okula bir hafta önceden gitti mini mini birler. Ve işte ağabeylerinden ablalarında bu miniklere tavsiyeler...
Okulun ilk günü mutlaka ağla, âdettendir...
Ortamdaki en uzun boylu kişinin adı; “örtmenim”dir. Şayet en uzun boylu olana “örtmenim” dediğinde sana gülümsemiyorsa birisinin velisidir, pas geç. Ayrıca, öğretmene ‘abla-abi-teyze-amca’ demek yok! Olay çıkarıyorlar...
“Okumayı sökemedim, benim yakama kırmızı kurdele takmadılar” diye üzülme. Kırmızı kurdele, bütün tuhafiyelerde satılmakta. Ayrıca, İstiklal Marşı’nda “cakobenim” diye bir bölüm yok! Boşuna arama...
Defterinin yeşil ya da mor çizgili olması çok önemli değil, evde anne babaya arıza çıkarma.
Adını unutma, sallanan dişini yutma, Rezil anılar bırakma arkanda!..
Arı mayalı silgilerin tadı, o muhteşem kokularına nazaran pek bir yavan. Hiç boşuna kemirme. Silgisini boynuna asan çocukları döverken de insaflı ol, onların anneleri daha bir evhamlıdır!
“Baak, babamm bana penpeli barbiili suluk aldıı” diyen kızdan uzak dur, tiki olacak o!
Sınıfta biri; “boya kalemi olan vaar mıı?” diye bağırınca sakın ha “var ama veremem!” deme. “Örrtmenim, Ayşe kalemimi aldı, Aytaç sıranın üzerine çıktı, Tufan iki kere geğirdi ” gibisinden ispiyonculuk yapma!
Kesinlikle öğretmene âşık olma, inan bana hiç şansın yok!
Teneffüste yedi kişi kol kola gezerken en başta ve en sonda olmamaya özen göster. Dönerken çok zor oluyor.
Çöp tenekesine sığacak kadar küçüksen abi ve ablaları kızdırma.
‘Dünya yuvarlaksa neden denizler aşağı dökülmüyor?’, “ışık neden zıplar?” gibi mantıklı sorular sor, öğretmeninin kalitesini gör...
Müzik dersinde dilediğince bağır, çağır. Nasılsa sesin arada kaybolacak merak etme.
Askılığın olduğu duvar tarafında otur. Türlü türlü gocuk yastığın olur, doyamadığın sabah uykuna kaldığın yerden devam edersin.
Facebook’a üye olmana gerek yok, ilkokul arkadaşlarını her gün göreceksin.
Ööörtmen, elinde cetvelle seni sıkıştırıp “aç avucunu” derse açma! Fırla sınıftan, müdürün odasına koşarken avazın çıktığı kadar “öğrenci dövüyorlar, okul içinde şiddet var, küçücük çocuklara yapılır mı bu vicdansızlar!!!” diye bağır, okulu ayağa kaldır. Eve gidince televizyon kanallarını ara, biz yapamadık siz yapın beah...
‘Sade gazoz-simit’ ikilisinin tadı en güzel orda çıkıyor. Ona göre...
Ve kötü haber ama ertesi gün de okul var... Daha ertesi gün de, sonraki on beş sene de...
>> Ninem diyor ki:
Okumak bir deva, anlamak bir şifadır.
Halime Gürbüz
