Gönderen Konu: İnsanların gizli şeylerini araştırmayın!  (Okunma sayısı 2576 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ferzin

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 240
İnsanların gizli şeylerini araştırmayın!
« : 20 Temmuz 2008, 22:06:25 »

İslam büyüklerinin güzel bir ahlâkı da, gördüklerini, işittiklerini hep iyiye yormaları, sû-i zanda bulunmamaları idi. Peygamber efendimiz, “Suizan etmeyin! Suizan, yanlış karar vermeye sebep olur. İnsanların gizli şeylerini araştırmayın, kusurlarını görmeyin, münakaşa, haset ve düşmanlık etmeyin, birbirinizi çekiştirmeyin, kardeş gibi birbirinizi sevin!” buyurmuştur.


Suizan, birinin kötü bir iş yaptığını zannetmektir. Kalbe gelen kötü düşünce, o hâliyle suizan olmaz. Kalbin o tarafa kayması suizan olur. Mesela birisinde bir kalem görünce, (acaba bu kalemi çalmış olabilir mi) diye sadece düşünmek suizan olmaz. Ama (çalmış olabilir) diye zannetmek suizan olur.


Bir âlim talebelerine, “Şafii mezhebinde alametlere bakarak kesin karar verilmez. Mesela bir köpeğin burnunda yoğurt bulaşığı varken evden çıktığı görülse, eve girince yoğurt çanağında köpeğin burnu kadar iz görülse, kesin olarak bu yoğurdu köpek yedi denemez”! der. Talebenin birisi, içinden. “Bu kadarı olmaz” diye hocasına itiraz eder. Hocası, o gence, bir koyun kesip getirmesini söyler. O da koyunu keser. O arada sıkışır, evin kenarındaki ormanlığa kolları sıvalı ve kanlı bıçakla gidip hacetini def eder. Zaptiyeler, yeni öldürülmüş bir adamın katilini ararken bunun eli kanlı bıçakla ormana kaçtığını görürler. Hemen bunu yakalayıp getirirler. O gece karakolda kalır. Sabah mahkemeye çıkınca, hakim, “Bu genç, eli kanlı bıçakla kaçarken görülmüşse de, Şafii’de alametlere bakarak kesin hüküm verilmez.” der.  Genç, hocasına yaptığı suizannın cezasını nezarette kalarak çektiğini anlar.


Hadis-i şerifte buyuruldu ki:


“Suizan etmeyin. Suizan, yanlış karar vermeye sebep olur. İnsanların gizli şeylerini araştırmayın, kusurlarını görmeyin, münakaşa, haset ve düşmanlık etmeyin, birbirinizi kardeş gibi sevin, çekiştirmeyin. Müslüman Müslümanın kardeşidir, ona zulmetmez, yardım eder. Onu, kendinden aşağı görmez.”


Zan ile, başkasının kötü olduğunu kabul eden, onu gıybet eder, ona dil uzatır. Onu kötü, kendini iyi bilir. Bu da, helâkine sebep olur.


Müslümanın bir işinde veya sözünde birçok küfür alameti ile bir iman alameti bulunsa, hüsnü zan edip buna kâfir dememelidir. Ama küfrü açıksa kâfir olur, tevil fayda vermez.

Mehmet Oruç


Çevrimdışı racül

  • Moderatör
  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1267
Ynt: İnsanların gizli şeylerini araştırmayın!
« Yanıtla #1 : 20 Temmuz 2008, 22:30:51 »
Insanlarin kabahatlerini arastirip bulmak, onlari arsiz yapar
Hazreti Ömer (r.a.)
Es ist keine Schande hinzufallen, aber es ist eine Schande einfach liegen zu bleiben.
                                                Theodor Heuss
                             ehemaliger Bundespräsident

Çevrimdışı Ferzin

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 240
Dost edinmede ölçü!
« Yanıtla #2 : 24 Temmuz 2008, 23:58:09 »
Muhammed bin İbrâhîm el-Basrî buyurdu ki: “Sen denemedikçe, görünüşüne aldanıp da bir kimseyi arkadaş ve dost edinme. Nice kimseyi sâdece görünüşüne bakarak, durumunu bilmeden dost edindim. Bana güler yüzlü tatlı sözlü idi. Daha sonra araştırınca, bunu içten gelen bir sevgi ile yapmadığını gördüm. Böyle kimseleri dost edinme. İçten sevenleri kendine dost edin. Böyle bir dost bulabilirsen, kendine büyük ni’met bil.”


 “Dostluktan sonra düşmanlık, çok kötü bir iştir. Bu, akıllı kişinin yapacağı iş değildir. Fakat insanlık icâbı böyle bir duruma düşürülürse, yine de anlaşabilecek, birbirlerine yaklaşabilecek açık bir kapı bırakmak lâzımdır.”


Resûlullah efendimiz S.A.V. buyurdular ki: “Sâlih kimse ile beraber olan kimsenin hâli, misk satan kimse ile bulunan gibidir. Eğer o, ondan bir şey satın almasa bile, onun kokusundan istifâde eder. Kötü kimseyle oturanın hâli ise, körük çeken demircinin hâline benzer. Onun yaktığı ateş ona isâbet etmese de, bir kıvılcım isâbet edip, bir yerini yakabilir.”


Süfyân bin Uyeyne buyurdu ki: “Kim sâlih bir kimseyi severse, onu dost edinirse Allahü teâlâyı sevmiş olur. Çünkü sâlih kimseler, insanları Allahü teâlânın râzı olduğu şeylere da’vet ederler.”


Mâlik bin Dînâr buyurdu ki; “Sâlih, iyi kimselerle taş taşımak, kötü kimselerle helva yemekten daha hayırlıdır.”


İbrâhîm bin Sikle buyurdu ki: “Bir kimsede sevdiğin veya sevmediğin şeyleri görürsen, onun kalbi ile dilinin birbirine uyup uymadığını, onun sözüne ne derecede sâdık olduğunu ölçebilirsin. Sen kimsenin kalbinde gizlediği şeyi bilemezsin. Ancak sen, insanlar hakkında dillerinden çıkana ve zâhirlerine göre muâmele yap.”

Buyuruldu ki:

“Kötü kimselerle beraber bulunmak, Cehennemden bir ateş parçasıdır. Onlarla beraber olmak, insanda kin meydana getirir. Onlar sevgiye lâyık değildirler.”


“Şu dört şey, kişiye saâdet ve huzûr verir. Münâsip bir hanım, hayırlı evlât, sâlih ve takvâ sahibi arkadaş, yiyecek-içecek ihtiyâcını bulunduğu yerden karşılayabilmek.”

Mehmet Oruç